29 Mart Cuma 2024
4 yıl önce

Terör destekçisine üst düzey görev

çukur, terör destekçisi, pkk, adana, belediye, beldaş, selahattin demirtaş, zeydan karalar

1 yıl önce

ABD'liler bile isyan etti: Terör destekçisi isme "Beyaz Saray'daki Orta Doğulu diktatör" dediler

Göreve geldiği 2004’ten beri politikalarıyla Ortadoğu’yu ölüm, yıkım ve kaosla yoğuran, DEAŞ’ın yükselmesinin mimarı ve PKK'lı teröristlerin hamisi olarak bilinen Brett McGurk, Beyaz Saray’da eleştirilerin odağı haline geldi. Amerikan Huffington Post gazetesine ‘korktuklarını’ belirterek isim vermeden konuşan 20 siyasi, "Beyaz Saray’daki Ortadoğulu diktatör" diye tanımladıkları Türkiye düşmanı McGurk’ü eleştiri yağmuruna tuttu. McGurk, 2004 yılında eski Başkan George W. Bush döneminde Dışişleri’nde göreve başladı. Barack Obama döneminde DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilci olarak görev aldıktan sonra, Donald Trump döneminde istifa etti. Başkan Joe Biden’ın seçilmesi ile ABD’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğüne atanan McGurk hakkında politikacılar, 18 sene boyunca görev aldığı Ortadoğu’da ABD’nin dikiş tutturamamasının mimarı olarak bahsetti. BEYAZ SARAY’DAKİ DİKTATÖR Gazeteye konuşan siyasilerden biri, Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Dışişleri Bakanı Tony Blinken ve yardımcısı Wendy Sherman’ı, Çin politikaları ve Trump döneminde bozulan Avrupa ile ilişkileri yeniden kurmak için görevlendirdiğini belirtti. Biden’ın, Ortadoğu’yu bilen tecrübeli bir isim olduğu için McGurk’e yeniden görev verdiğini belirten siyasi, Ukrayna savaşından sonra diplomatın ipleri tamamen eline aldığını ve Beyaz Saray’da Ortadoğulu bir diktatöre dönüştüğünü kaydetti. KARŞIT GÖRÜŞLERİ SUSTURUYOR Başka bir eleştiride de Demokrat Partisi üyesi bir politikacı, McGurk’ün ülkenin Ortadoğu ve Kuzey Afrika politikaları ile ilgili karşıt görüşleri ciddiye almadığını, yok saydığını, hatta susturduğunu belirtti. Kaşıkçı cinayetinden sonra 30 Demokrat milletvekilinin “ABD-Suud ilişkilerinin gözden geçirilmesi” konulu bir rapor hazırladıklarını belirten siyasetçi, ABD’li diplomatın raporu okumadan çöpe attığını ve gündeme dahi getirmediğini belirtti. POLİTİKADA DEĞİŞİME ENGEL Emekli olan başka bir siyasi, McGurk’ü ABD’nin Ortadoğu politikasında değişime engel olmakla ve farklı görüşlerin dillendirilmesine mani olmakla suçladı. İstediklerini elde etmek için ‘zorbalık kullandığını’ belirten emekli politikacı, McGurk’ün kendisine muhalefet edenlere hakaret ettiğini, aşağılayıcı mesajlar yolladığını ve asla özür dilemediğini belirtti. McGurk’ü ülkenin siyasi çarklarını tıkayan isim olarak niteyen isimsiz siyasi, “Her türlü değişikliği yavaşlatan kişi o, eski ideolojilere bağlı” eleştirisinde bulundu. PUTİN’İ CESARETLENDİREN ADAM Beyaz Saray içinde görev almış eski bir üst düzey yetkili ise ABD’nin Ortadoğu’daki terör baronu hakkında, “2010’da ABD’nin, diktatör Nuri el Maliki’yi desteklemesini sağladı. DEAŞ’ın yükselişine zemin hazırlayan bir karar için dönemin Başkan Yardımcısı Biden’ı kendi tarafına çekti” itirafında bulundu. McGurk’ün uzun süredir görev almasına rağmen, Ortadoğu’da bugün ‘başarısız bir ABD imajı’ olduğuna işaret eden yetkili, Ukrayna’nın işgalinde Putin’in bu zayıf görüntüden cesaret aldığını ve sorumlusunun McGurk olduğunu ifade etti. Biden’ın Ortadoğu’da güçlü ABD algısını oluşturması için McGurk’e görev verdiğini belirten yetkili, “Yaratılmasına yardım ettiği sorunu düzeltecek kişi olarak tekrar göreve geldi. Önce evi ateşe verdi ve sonra bir yangın hortumuyla geri döndü” dedi. PKK'NIN HAMİSİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, McGurk hakkında, “Bu adam terörü yönetiyor” eleştirisinde bulunmuştu. Göreve geldiği 2004’te Irak Anayasası’nın yazımında önemli pay sahibi olan McGurk, Irak’ı etnik ve mezhep temelli bir kaos ülkesine dönüştürüp DEAŞ’a zemin hazırlayarak, bu örgütün Haziran 2014’te Musul’u ele geçirmesinin önünü açtı. Sonrasında ise DEAŞ’ı bahane ederek bir diğer terör örgütü olan PKK/YPG’nin bölgede ağırlık kazanmasına tam destek verdi. Ardından da Suriye’nin kuzeyinde de DEAŞ ile mücadele bahanesiyle, PKK’nın Suriye kolu SDG’nin kurulmasına ve ülkede yayılmasına olanak tanıdı. Terör örgütünün sözcülerinin elinden plaket aldığı fotoğrafları yayımlanan McGurk, Mayıs 2017’de Rakka’nın kuzeyindeki PKK/YPG noktalarını ziyaret ederek, aralarında Şahin Cilo, Aldar Halil, Enver Müslim’nin de olduğu terör örgütü elebaşlarıyla poz verdi.

1 yıl önce

Bakan Soylu’dan Yunanistan’a: “Hem komşu, Hem NATO’da müttefik, Hem Terör Destekçisi, cici batı”

Bakan Soylu, “Batı Cephesi bildiğiniz gibi PKK, Lavrion’dan Atina’ya yürüyor Yunanistan ile NATO’da birlikteyiz Bu birliktelikte; Lavrion Kampında PKK/PYD terörist yetiştirmeleri FETÖye kol kanat germe Söylemimize rağmen ısrar VAR Hem komşu Hem NATO’da müttefik Hem Terör Destekçisi Cici Batı” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1531970811346800643?s=21&t=8-8vc8Rk4fg2n05EMBNO0g

1 yıl önce

PKK'yı seçtiler! Terör destekçisi vekil, Başbakan'ı parmağında oynatıyor

Türkiye'nin 'NATO'ya girmek istiyorsan terör örgütü PKK ile bağlantını kes' dediği İsveç'te PKK'nın destek verdiği milletvekili Kakabaveh'e Başbakan Anderson'un verdiği tavizler ülkede tepkilere neden oldu. İsveç basını Anderson'u, ipleri, şantajla hükümeti boyunduruğu altına alan Kakabaveh'in eline vermekle eleştiriliyor. Kakabaveh, gelecek haftaki bütçe görüşmeleri öncesinde İsveç hükümetini yine tehdit etti. İsveç Başbakanı Magdelana Anderson, bir kez daha PKK ve uzantılarıyla organik bağı olan İsveç milletvekili Emine Kakabaveh'i ülkesinin çıkarlarına tercih etti. Önceki gün İsveç Adalet Bakanı Morgan Johansson'a yönelik, "artan çete suçlarını önleyememesi gerekçesiyle güvensizlik oylamasında Kakabaveh, PKK'dan aldığı talimat ve Anderson'dan aldığı güvenceyle çekimser oy kullandı. Gensoru önerisinde bulunan muhalefet de ihtiyacı olan 175 oya ulaşamadı. Tehditleri ile başbakanı parmağında oynatan Kakabahev, Johansson'un görevden alınmasının ve hükümetin düşmesine engel oldu. İsveç'in çıkarlarını hiçe sayan Anderson yönetiminin verdiği taviz ülkede büyük tepki çekti. İsveç basınından Expressen gazetesi, ipleri, şantajla hükümeti boyunduruğu altına alan Kakabaveh'in eline vermesi nedeniyle, Başbakanı eleştiri yağmuruna tuttu. Türkiye, NATO'ya üyelik talebinde bulunan İsveç hükümetinden terörle tüm bağlantısını kesmesini istiyor. PARTİ ÇIKARLARINI ÖNCELEDİ İsveç gazetesi, Kakabahev'in taleplrrine boyun eğen İsveç Başbakanını hedef aldığı baş yazıda, "İsveç'in, partisinin çıkarlarını, ülke güvenliğinden önde tutan bir başbakanı var" ifadelerini kullandı. Haberde Başbakan sorumsuzlukla eleştirilirken, Johnson'ı güvenoyundan kurtarmak ve hükümeti korumak pahasına, Kakabaveh'e verilen tavizin acınası olduğuna dikkat çekildi. "Anderson İsveç'in çıkarlarına değil, partisinin çıkarlarına göre hareket ediyor" sözlerinin sarf edildiği yazıda, Türkiye'nin "ülkenin PKK ile ilişkileri kesmesi" konusundaki kararlı tutumunun göz ardı edildiğine değinildi. ÜLKENİN GÜVENLİĞİNİ RİSKE ATTI "Ülkenin geleceğinin satıldığı" ve "bu ödemenin sadece bir bakanı korumak için yapıldığı" vurgulanan yazıda, Anderson ve hükümetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la uzlaşma yoluna gitmesi gerektiği vurgulandı. Gazete, Adalet bakanının başarısız bir grafik çizdiğini, Anderson'ın 3 ay sonraki seçimleri kazanmak için siyasi imajını korumaya çalıştığını, bu yüzden bakanı korumak adına ülke güvenliğini riske attığını vurguladı. BÜTÇEYLE TEHDİT ETMEYE BAŞLADI Expressen, hükümetin en büyük vaadi olan emekli yardımını meclisten geçirmek için önümüzdeki hafta yapılacak ek bütçe oylaması öncesi, Kakabaveh'in yeni talep listesini hükümetin önüne koyduğunu yazdı. PKK'lı vekilin "PKK ve uzantılarına destek" konusunda hükümetle yeni müzakereler talep ettiğini belirten gazete, Kakabahev'in şartlarının kabul edilmemesi halinde hükümet bütçesi oylamasında ret oyu verebileceği tehdidine yer verdi. Gazeteye konuşan Kakabahev, "Eğer bu hafta benimle masaya oturup gelecekte ne yapacaklarını tartışmazlarsa, bu durum bütçe oylamasını etkileyecektir" dedi. İSTİHBARATI UZAK TUTUN TALEBİ Oyu karşılığında Kakabahev'in, İsveç'te yaşayan 130'dan fazla PKK'lı teröristin hayatlarını daha rahat ve istihbarat birimlerinden uzakta yaşaması gerektiğini talep ettiği belirtildi. Ayrıca PKK destekçisi vekilin Türkiye'ye uygulanan silah ambargosunun da devam etmesini talep ettiği kaydedildi. Bütçe oylaması, 3 ay sonra sandığa gidecek hükümet için büyük önem arz ediyor. Zira Anderson'ın partisi Sosyal Demokratlar'ın en büyük vaatlerinden biri emekliye yapılacak ek yardımlar olacaktı.

1 yıl önce

Alenen propagandaya izin vermişlerdi... Terör destekçisi İsveç'ten PKK açıklaması

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Manipüle edildiğine inandığımız mesajlar ve görüntüler sosyal medyada İsveç'in PKK'yı desteklediğini iddia edilerek dolaşıyor. İlgili tedbirler alınmıştır." ifadeleri kullanıldı. SÖZDE KINAMA Açıklamada olayın kötü bir kampanya olduğuna işaret edilirken, şu ifadeler kullanıldı: "Bu, açık bir şekilde İsveç'in NATO'ya katılımını engellemek amacıyla kasıtlı ve kötü niyetli bir etki kampanyasıdır. İsveç bir terör örgütü olan PKK'yı açıkça kınamıştır ve İsveç terörün her türlüsünü kınamaktadır. Dışişleri Bakanı Ann Linde, hiçbir zaman PKK'ya destek ifadesinde bulunmadı ve manipüle edilmiş videoyu ve PKK'yı şiddetle reddediyor." POLİS OLAYI DOĞRULADI Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Hakkı Emre Yunt, yaptığı açıklamada, sabah diplomatik polisle yaptığı görüşmede olayı doğruladığını söyledi. Yunt, "Polis, Stockholm'de Globen Avicii Arena Spor Salonu'ndaki görüntüyü doğruladı. Stockholm'deki tarihi belediye binasına yansıtılan görüntünün de büyük ihtimalle doğru olduğunu belirtti." dedi. Terör örgütü YPG/PKK'nın İsveç ile bağlantılı sosyal medya hesaplarında, projeksiyonla terör örgütüne ait sembollerin başkent Stockholm'deki tarihi belediye binasına ve Globen Avicii Arena Spor Salonu'nun tavanına yansıtıldığına dair görüntüler paylaşılmıştı.

1 yıl önce

Terör destekçisi HDP, travestilerin hormon ilaçlarını dert etti!

Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin gündeminde transların hormon ilaçları var. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Meclis’e verdiği önergede, transların ilaçlara fahiş zamlar yüzünden erişemediğini ve bu konu hakkında bakanlığın görmezden gelip gelmediğini sordu. “HORMAN İLAÇLARINA ERİŞMEKTE GÜÇLÜK ÇEKİYORLAR” “Bir grup trans aktivist, hormon ilaçlarına erişememe sorunlarına dikkat çekmek amacıyla örgütlenip Hormona Erişim Kampanyası başlatmıştır. Transların sağlık alanında maruz kaldıkları hak ihlallerinden biri, hormona erişimde karşılaştıkları zorluklardır.” diyen Gülüm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Translar özellikle cinsiyet uyum sürecinde son derece elzem olan hormona ulaşmakta büyük güçlük çekmektedirler. Bir yandan fahiş zamlar diğer yandan hormonların uzun süredir ne eczanelerde ne de ecza depolarında bulunmuyor oluşu, hormon tedavisini sürdüren veya hormon tedavisine başlayacak olan translar için kaygı verici bir durumdur. “İLAÇLARA YÜZDE 200’E VARAN ZAMLAR YAPILDI” Zira yapılan araştırmalar, hormona erişimin yaşam kalitesini artırdığını, depresyon, kaygı, stres ve öfke duygusunu azalttığını ortaya koymaktadır. Hormon stoklarının daralması ve derinleşen ekonomik krizle birlikte hormon ilaçlarına %200’e varan zamlar yapılmıştır. Artan enflasyon ve yoksulluk hormon ilaçlarına erişimi engellerken daralan stoklara çözüm üretilmemesi, transların temel özgürlük ve sağlık haklarının ihlaline yol açmaktadır. “TRANSLARIN SORUNLARI GÖRMEZDEN Mİ GELİNİYOR” Bu bağlamda; Hormon ilaçlarına yapılan fahiş zamlar temel sağlık hakkı ve ruh sağlığı hakkının ihlali değil midir? Yoksullukla mücadele eden translar, her geçen gün artan hormon fiyatlarını nasıl karşılayacaktır? Temel sağlık ihtiyacı olan hormon ilaçlarının ücretsiz erişimi için bir planlamanız olacak mıdır? Translar için hayati önemi bulunan hormon ilaçlarının temini konusunda yaşanan sorunlar görmezden mi gelinmektedir? Bulunmayan hormon ilaçların temini konusunda ne yapacaksınız? Sistemli bir ayrımcılık ve dışlanma olgusuyla ile mücadele etmek zorunda kalan transların sağlık sistemi içerisinde karşılaştıkları hak ihlallerinden ve bu ihlallerin yaşamları üzerindeki olumsuz etkilerinden haberdar mısınız? Ayrımcı sağlık politikalarının yarattığı sorunların çözümüne ilişkin somut adımlar atacak mısınız?”

1 yıl önce

ABD’den terör destekçisi Fransız LaFarge’ye dava

DEAŞ tarafından öldürülen ABD askerlerinin aileleri, 2022 yılın başlarında çimento fabrikasını işletmek için DEAŞ ve El Nusra’ya rüşvet verme suçunu kabul eden Fransız holdingi Lafarge’a dava açtı. ABD hükümetinin teröre maddi destek sağlama suçlamasıyla şirkete karşı açtığı ilk dava sonucunda, şirket suçunu kabul ederek 800 milyon dolar para cezası aldı. Aileler, şirkete açtıkları davada, Fransız Lafarge’ın ekonomik kişisel çıkarlarının DEAŞ’ın Amerikalılar da dahil olmak üzere masum sivilleri katletmesine olanak sağladığını açıkladı. Dava dilekçesinde, “Davalıların DEAŞ’a yaptığı ödemeler ve iş ortaklığı, DEAŞ’ın Amerikalıları öldürme niyeti ve kabiliyetine sahip acımasız bir terörist deve dönüşmesi için ihtiyaç duyduğu sermayeyi sağladı.” ifadeleri kullanıldı. Davacıların DEAŞ’ın sorumlu tutulduğu saldırılarda öldürülen üç ABD askerinin aileleri olduğu bildirildi.

1 yıl önce

Terör destekçisi İsveç’te Türk öğrenciye ırkçı uygulama!

Stokholm Üniversitesi'nden Profesör Per Carlbring, staj başvurusu yapan Fatma Zehra S.'ye, 'Seni misafir etmeyi isterdim. Ancak, Türkiye, İsveç'in NATO'ya girmesini engellediği için başvurunu engellemek zorundayım' cevabını verdi.

1 2