29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İlk etapta ticaret hacmimizi 500 milyon dolara ulaştırmalıyız

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'MÜŞTEREK YAPILABİLECEK ÇOK ŞEY VAR' Sayın Lourenço'yla gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerimizi verimli bir şekilde tamamladık. Siyasi, askeri, ekonomik, savunma sanayine yönelik bu alanları kapsayan bir görüşme gerçekleştirdik. 2017'de toplantıda ilk defa o zaman bir görüşme gerçekleştirmiştik. Üst düzeyde ilk görüşmeyi ülkemizde bugün gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Tabi şuan da gerçekten geleceğe yönelik atacağımız adımlarda Angola rastgele bir ülke değil. 33 milyon nüfusa sahip. Bizim de 84 milyon nüfusumuz var. Topladığımız zaman 117 milyon nüfus. 2 milyon 26 bin toplam yüzölçümüne sahip 2 ülke. Müşterek yapılabilecek çok şey var. Yarın kendileri işadamlarımızla bir araya gelecekler. Altyapı üstyapıya yönelik birçok konuyu muhataplarıyla görüşecekler. Aynı şekilde biz de BMGK'dan sonra iadeyi ziyarette bulunmak üzere bir grup iş adamıyla gideceğiz. 'İLK ETAPTA TİCARET HACMİMİZİ 500 MİLYON DOLARA ULAŞTIRMALIYIZ' İstiyoruz ki üst düzey ziyaretleri de başlatmış olalım. Burada ağırlıklı olarak savunma sanayine yönelik, turizmde ekonomide sağlıkta birçok neler yapabiliriz. Bunları yerinde değerlendirelim istiyoruz. Değerli dostum Lourenço'yla birçok adımları atacağımıza inanıyorum. Bugün burada ilk adımı attık. 10 kadar anlaşma imzalandı. Bunları tabi hayata geçirmek şart. Şuan da ticaret hacmimiz 176 milyon dolar. Bu iki güçlü ülke için bu ticaret hacmi çok ama çok hafif. İlk etapta mutabakatımız 500 milyon dolara ulaşmak. Afrika'da ne tür sıkıntılar yaşıyor, Angola'da uzaktan da olsa takip ettik biliyoruz. Türkiye, terörle mücadelede her zaman kendisini ispatlamış bir ülke olarak özellikle Angola'nın da yanında yer alacaktır. Ben değerli dost Lourenço şahsında tüm buradan halkına selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

2 yıl önce

Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma sonrası ticaret hacmi yüzde 43 arttı

Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan ve uluslararası hukuk kurallarına uygun düzenlenen Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası iki yaşını doldurdu. Aradan geçen sürede her iki ülkenin ve ülke halklarının çıkarına olduğu görülen anlaşma sayesinde, Türkiye ile Libya birbirine daha çok yakınlaştı, ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok konuda ilerleme kaydedildi. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın imzalanmasının ikinci yıl dönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan deniz yetki alanları anlaşmasının imzalanmasının ardından iki yıl geçtiğini dile getiren Karanfil, bu anlaşmanın BM tarafından tescil edildiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin yıllardır haklı mücadelesinin uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde kağıda döküldüğü anlaşmanın sadece ülkemizin değil Libya'nın da hak ve çıkarlarını korumayı amaçladığını vurguladı. Anlaşmanın iki tarafa da önemli kazanımlar sağladığını, sadece ülkelerin değil bölgenin de refahına olduğunu aktaran Karanfil, "Anlaşma 'Mavi Vatan' kavramının daha iyi anlaşılmasını sağladı" dedi. Karanfil, Libya'nın istikrarsızlığının, Türkiye'yi jeopolitik ve jeostratejik açıdan doğrudan etkilediğini belirterek, "Türkiye'nin desteği, Libya'nın da bağımsızlığını ve iç barışını garanti altına alıyor. Akdeniz'deki haklarımızı korumanın jeopolitik ve jeostratejik sınırları Libya'dan başlıyor. Türkiye; Akdeniz, Ege ve Kıbrıs adasındaki hukukunu koruması için Libya'ya ile ilişkilere önem vermeli" diye konuştu. " ANLAŞMA, EKONOMİK AÇIDAN DA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIMDI" DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Karanfil, anlaşmanın milli güvenlik ve dış konjonktür açısından olduğu kadar ekonomik yönden de çok büyük önem arz ettiğini söyledi. Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı pazarı olan Libya'nın Türkiye ekonomisi için öneminden bahseden Karanfil, şu ifadeleri kullandı: "Libya, Türkiye'ye 3 günlük deniz mesafesinde yer alması ve oradan da 56 Afrika ülkesine kara yolu bağlantısının bulunması nedeniyle Türkiye için çok ama çok kritik bir ülke. Avrupa'ya da kısa deniz mesafesinde bulunması, yakıt, gayrimenkul, ulaşım ve kira maliyetlerinin düşüklüğü Libya'yı bizim için çok önemli kılıyor. Libya, 75 milyar dolarlık ihracat hedefimizin bulunduğu Afrika'nın kilidi konumda. Bu yüzden anlaşma, ekonomik açıdan da çok önemli bir adımdı." " 2 YILDA TİCARET HACMİNDE YÜZDE 43'LÜK ARTIŞ" Anlaşma sayesinde Türkiye ile Libya arasındaki ticaret hacminde ivmelenme yaşandığına dikkati çeken Karanfil, "Eylül sonu itibarıyla, son 2 yılda, Türkiye ile Libya arasındaki dış ticaret hacmi yüzde 43 artarak 2,3 milyar dolara çıktı. Salgın yaşanmamış olsaydı bu artış çok daha yüksek olacaktı. Yıl sonunda ikili ticaret hacminin tarihte ilk kez 3 milyar doları aşacağını düşünüyoruz" açıklamasında bulundu. Ocak-ekim döneminde Libya'ya ihracatın 2 milyar dolara dayandığını dile getiren Karanfil, "Hem ihracatta hem dış ticarette artış sürecektir. Çünkü Libya'nın Türkiye'ye, Türk ürünlerine, Türk yatırımcılara ve müteahhitlere ihtiyacı var. Stratejik olarak da Libya bizim için çok önemli" dedi. "EKONOMİK ALANDA YENİ İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRMELİYİZ" Karanfil, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha hızlı ivmelenmesi gerektiğini belirterek, "Artık ticari diplomasiye daha fazla ağırlık vermeli, yeni iş birliği anlaşmalarına imza atmalıyız. Ticaret ve sanayi odalarımız ortak çalışmalar gerçekleştirmeli. Çünkü dediğim gibi Libya 7 milyon nüfusu var ancak 1,3 milyar dolarlık Afrika'nın kilidi konumunda" diye konuştu. Türk iş adamlarının özellikle Kuzey ve Orta Afrika'ya girişte Libya'yı merkez alabileceğini vurgulayan Karanfil, hem kamu kuruluşlarından hem de özel sektörden iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerinin geliştirilmesi için daha aktif rol oynamaları çağrısında bulundu. Karanfil, iki yıl önce imzalanan anlaşmada emeği geçenlere teşekkür ederek, "Anlaşma sayesinde ilerleyen dostluğun gelişerek sürdürülmesini temenni ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

2 yıl önce

BAE, Türkiye ile ticaret hacmini iki veya üç katına çıkarmayı hedefliyor

Zuyudi, Bloomberg TV'ye verdiği röportajda, Türkiye'yi lojistik hizmetler ve tedarik zincirleri aracılığıyla BAE'ye yeni pazarlar açacak bir ülke olarak gördüklerini ifade etti. Ülkesinin Türkiye ile ticaret hacmini iki veya üç katına çıkarmayı hedeflediğini söyleyen Zuyudi, BAE'nin Türkiye'nin sanayi sektöründeki büyük yatırımlarından, kalifiye işgücünden ve özellikle Afrika kıtasıyla lojistik ağından yararlanmayı beklediğini kaydetti. Bakan Zuyudi, BAE hükümetinin İsrail ve Hindistan ile ticaret anlaşmalarını sonuçlandırma aşamasında olduğuna işaret ederek, söz konusu ülkelerden biriyle yapılacak anlaşmanın iki ay içinde açıklanmasının beklendiğini aktardı. Abu Dabi yönetiminin Türkiye ile ticaret hacmini artırma çabası, iki ülke arasındaki ilişkilerin yakınlaşmasına en bariz kanıt olarak görülüyor. BAE, 2021'de, hızla büyüyen Asya ve Afrika ekonomileriyle ticari ilişkilerini derinleştirmeyi ve 150 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çekmeyi planladıklarını açıklamıştı. BAE Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan bir rapora göre, Türkiye ile son on yılda toplam petrol dışı ticaret, yaklaşık 329 milyar dirhem (89,6 milyar dolar) oldu. Aynı rapora göre, iki ülke arasındaki petrol dışı ticaret, 2019 yılında 26,8 milyar dirheme (7,3 milyar dolar) kıyasla, 2020 yılında yüzde 21 artarak 32,7 milyar dirheme (8,9 milyar dolar) ulaştı.

2 yıl önce

Türkiye, ABD ile olan rekor ticaret hacmini daha da artırmayı hedefliyor

Konuya ilişkin olarak soruları yanıtlayan Yalçındağ, Kovid-19 salgını sebebiyle 2019 ve 2020 yıllarında durağan seyreden Türk-Amerikan ikili ticaretinin 2021 yılının başı itibarıyla toparlanma sinyalleri verdiğini dile getirdiklerini anımsattı. Özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla ihracatta görülen pozitif ayrışmayla ABD ile ticaret hacminin yıl sonunda yüzde 29 artış göstererek 28 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaştığını aktaran Yalçındağ, "Şüphesiz bu başarıyı tarihimizde ilk defa ABD'ye ticari fazlası vererek elde etmiş olmamız bizi daha da gururlandırdı. Resmi rakamlara baktığımızda 2021 yılında ABD'ye ihracatımız geçen yıla göre yüzde 45 artış göstererek 15 milyar dolara, ABD'den ithalatımız ise yüzde 14 artışla 13 milyar dolara ulaştı. " ifadelerini kullandı. Yalçındağ, ihracattaki bu kayda değer yükselişle birlikte ABD'nin Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında Birleşik Krallık'ı geride bırakarak Almanya'nın ardından ikinci sıraya yerleştiğini söyledi. TİCARETTE STRATEJİK ORTAK: ABD Yalçındağ, "Bu noktada Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş'a da bir parantez açmak isterim. Türk iş dünyasının çabalarının yanı sıra, Sayın Bakanımızın 20 trilyon dolarlık ekonomiye sahip ABD'yi 'ticarette stratejik ortak' olarak tanımlaması ve karşılıklı ticareti kolaylaştırmak adına atmış olduğu adımların bir sonucu olarak bu başarıya ulaşıldığı kanaatindeyiz. Önümüzdeki süreçte yeni iş birliği fırsatlarının da değerlendirilmesiyle birlikte ikili ticaretimizin daha yüksek seviyelere ulaşacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu da ABD ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yaklaşık 190 yıl önce başladığını belirtti. Bu süre zarfında ekonomik ilişkilerin her iki ülkeyi geliştiren bir yaklaşımla hayata geçirildiğini ifade eden Turnaoğlu, ABD ile ticaretin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilerleme potansiyeline sahip olduğunu bildirdi. Turnaoğlu, nitekim ikili ticaret hacminin 2021'de rekor kırarak 28 milyar dolar düzeyine ulaştığını vurguladı. ABD ile ekonomik ve ticari ilişkilerde hayata geçirebilecekleri çok daha güçlü bir potansiyel gördüklerini aktaran Turnaoğlu, mevcut durumda Türkiye'deki 2. en büyük yatırımcı ve 4. en büyük ticari partneri olan ABD'nin Türkiye'nin de en hızlı büyüdüğü ihraç pazarları arasında yer aldığını dile getirdi. Turnaoğlu, bunun yanı sıra, sadece Amerikan şirketlerinin Türkiye'den dünyanın diğer ülkelerine her yıl 10 milyar dolara yakın ihracat yaptığını belirterek, ABD açısından bakıldığında, Türkiye'nin ithalatta 31., ihracatta ise 27. sırada konumlandığını kaydetti. Ticaretin geldiği seviyenin yanı sıra dikkati çekmek istedikleri bir diğer konunun ekonomik alanda pozitif yönde gelişen ilişkilerin her türlü alandaki ikili ilişkileri destekleyici nitelikte olacağına yönelik inançları olduğunu söyleyen Turnaoğlu, "Amerikan şirketleri, genel olarak uzun vadeli yatırımlar yapıyor ve yatırım kararlarını 7-10 yıllık perspektiflerle gerçekleştiriyor. PwC iş birliğiyle hazırladığımız rapora göre, orta ve üst düzey teknoloji sıçraması sağlayan Amerikan yatırımları, dönüştürücü etkileri nedeniyle diğer yatırımlardan ayrışıyor. Temsil ettiğimiz 110'dan fazla ABD merkezli şirket, Türkiye'de açtıkları inovasyon merkezleri, üretim tesisleri ve fabrikalar ile uzun vadeli yatırımlar gerçekleştiriyorlar. Üyelerimizin Türkiye ekonomisine toplam katkısı 50 milyar doların üzerinde ve doğrudan 100 bin kişiyi istihdam ediyorlar." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE, DÜNYA MARKALARI İÇİN CAZİBE MERKEZİ OLMA ÖZELLİĞİNİ KORUYOR" Turnaoğlu, AmCham olarak iki ülke arasındaki yatırım ve ticareti artırarak Türkiye'yi dünyaya taşıyan güç olmayı hedeflediklerini belirtti. Merkezleri ABD'de olan ve Türkiye'de faaliyet gösteren üyelerinin Türkiye'de ticari faaliyetlerini sürdürmeye ve iki ülke arasında mutabık kalınan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine bundan sonraki dönemde de katkıda bulunmaya devam edeceklerini bildiren Turnaoğlu, Türkiye'nin stratejik konumu, genç nüfusu ve çok yönlü yönetim tecrübesi ile dünya markaları için cazibe merkezi olma özelliğini koruduğunu aktardı. Özellikle salgın döneminde tedarik zincirinde sürekliliğin korunmasıyla Türkiye'nin cazibesinin daha da arttığını gözlemlediklerini söyleyen Turnaoğlu, şunları kaydetti: "Ülkemiz, Amerikan şirketleri açısından çeşitli yatırım fırsatları içeriyor. Günümüzün dijitalleşen dünyasında teknoloji altyapısının güçlü olması, Türkiye'nin çekiciliğini artıran diğer bir unsur olarak öne çıkıyor. AmCham olarak yerel iş ortaklarımızı küresel değer zincirleri ile buluşturuyoruz. Bunun yanı sıra öncelikli hedeflerimize, Türkiye ve ABD'de arasında karşılıklı yatırıma katkıda bulunuyoruz. Ülkemizde dünya standartlarında yetenekler geliştirerek uluslararası şirketlerdeki Türk yöneticilerinin sayısının ve etkinliğinin artmasını destekliyoruz. Ülkemizde kurumsal yönetişimin gelişimi için çalışıyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için üretken ve sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmaya ve sürdürmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz." TÜRKİYE'NİN ABD'YE İHRACATI 2022'YE DE HIZ KESMEDEN GİRDİ Bu arada, Türkiye'nin ABD'ye ihracatı 2022'ye de hız kesmeden girdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ocak ayında ABD 1 milyar 91 milyon 247 bin dolarla Türkiye'nin en fazla dış satım yaptığı ikinci ülke oldu. ABD böylece Almanya'yla birlikte geçen ay Türkiye'nin 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiği iki ülkeden biri oldu. Türkiye'nin ABD'ye ihracatı, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre 281 milyon 976 bin dolar tutarında artış kaydetti. Söz konusu rakamla, ABD aynı zamanda geçen ay Türkiye'nin dış satımını değer bazında en fazla artırdığı ülke olarak da kayıtlara geçti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Senegal'de konuştu: Ticaret hacmi hedefimiz bir milyar dolar

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Senegal'e geldiğimiz andan itibaren bize gösterilen misafirperverlikten dolayı tüm Senegal makamlarına şahsım heyetim adına teşekkür ediyorum. Türkiye ile Senegal aralarındaki fiziki mesafenin aksine birbirlerine daima yakın olmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanıyla 400 milyon ticaret hacmi hedefine ulaştık. Şimdi hedefimiz, 1 milyar dolar. Ortak gayretlerimizle bu rakama da kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. "EKONOMİMİZİ HER SENE BÜYÜTTÜK" Bu ivmeyi kaybetmeden önümüzdeki dönemde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz. Türk müteahhitlik firmaları Afrika kıtasının 4 köşesinde zorluklara rağmen son derece başarılı projelere imza atıyor. Firmalarımızın, Senegal'de yükselen Senegal planında aktif rol almasından gurur duyuyoruz. Türk firmaları, Dakar Havalimanı, spor merkezi uluslararası hal ve TIR projelerini tamamladılar. Dakar Olimpik Stadyumu da 2 yıl gibi kısa bir sürede inşa edilmiştir. Bu yapının inşaasında bin Senegalli kardeşimize istihdam sağlamıştır. Türkiye, dünyanın en büyük ekonomilerinin yer aldığı G20 ülkelerinin bir üyesidir. Satın alma paritelerine göre dünyanın 13. ülkesiyiz. Bölgemizde yaşanan istikrarsızlığa rağmen ekonomimizi her sene %5 büyütmeyi başardık. Türkiye olarak %1,8'lik rekor büyüme oranına ulaştık. G20'de sanayi üretimi en çok artan ülkelerden biri olduk. 225 milyar aşan ihracat hacmiyle tamamladık. Çift haneleri bulacağına inandığımız 2022 büyüme oranlarıyla bu başarıyı çok daha ileriye taşıyacağız. Bu yıl çok daha bereketli bir Turizm sezonu bekliyoruz. "AFRİKALI DOSTLARIMIZLA BİR ÇOK PROJEYİ HAYATA GEÇİRİYORUZ" Bu verilere Türkiye'nin Senegal'in ekonomisine ve kalkınmasına önemli etkiler sunabileceğinin örneğidir. Senegal'in bölgesinde ekonomik bir merkez olabileceğini biliyoruz. Senegal, Batı Afrika ülkelerine açılan bir ihracat kapısıdır. Türk ürünleri, neticede Afrika insanının kaliteli ürün ve hizmete katkıda bulunacaktır. Bu tecrübelerimizi Afrikalı kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız. 8-10 Mart'ta Ankara'da düzenleyeceğimiz 5. Dönem Karma Komisyon Toplantısı'na önem veriyoruz. Ülkelerimiz arasında düzenlenen Iş Forumu gibi platformlar iş adamlarımızın birbirlerini daha iyi tanımasına vesile oluyor. Diplomatik ve insanı temasların yanı sıra ticaret, yatırımlar, kültürel çalışmalara kalkınma projeleri gibi bir çok alanda önemli mesafeler kat ettik. Afrika'ya açılım politikamız 2013'te Afrika ortaklık politikasına bıraktı. Afrikalı dostlarımızla birlikte pek çok çalışma yürütüyor, projeleri hayata geçiriyoruz. "İŞ İNSANLARIMIZA GEREKEN KOLAYLIKLARI YAPACAĞIZ" Afrika kıtasıyla toplam ticaretimiz 2021 yılı sonu itibariyle 34,5 milyar dolara yükselmiştir. Sahra ülkelerinde ise 1,3 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2021 yılında 11,7 milyar doları bulmuştur. Aziz Kardeşim Macky Sall başta olmak üzere Senegal makamlarının da Türk girişimlere destek vereceğine yürekten inanıyorum. 25-28 Ekim 2022 tarihlerinde Saha EKSPO Sanayi ve Havacılık bu bakımdan önemli bir fırsattır. Afrikalı kardeşlerimize geleceği birlikte inşa etmeyi teklif ediyoruz. İş insanlarımıza yapacakları her türlü ticaret girişimde gereken kolaylıkları yapacağımızın altını bir kez daha çizmek istiyorum.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Venezuela ile ticaret hacmi hedefimiz 3 milyar dolar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu resmi törenle karşıladı. İki lider, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Venezuela halkının 15 Temmuz'da halkımızla sergilediği güçlü dayanışmayı asla unutamayız. Hükümetimize ilk destek veren ülkelerden biri Venezuela'ydı. Biz de en zor ve sıkıntılı dönemde Venezuela halkıyla birlikte olduk. Sayın Cumhurbaşkanının güçlü ve cesur liderliğinin önemli payı vardır. Değerli dostum ülkesinin bağımsızlık mücadelesine altın harflerle yazdırmıştır. Sayın Maduro'nun Filistin meselesinde duruşu takdire şayandır. Kendisini bir kez daha tebrik ediyorum. TİCARET HACMİNDE HEDEF 3 MİLYAR DOLAR Sayın Maduro'nun bu ziyareti işbirliğimize büyük ivme kazandırdı. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ikili ilişkilerimizi tüm veçheleriyle ele aldık. Venezuela ile ülkemiz arasında ticaret, enerji, madencilik, müteahhitlik, sağlık, tarım ve turizm başta olmak üzere geniş işbirliği potansiyeli bulunuyor. Ekonomilerimizin birbirini tamamlayıcı niteliği, yeni işbirliği, karşılıklı yatırımlar için çeşitli fırsatlar barındırıyor. Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimizi üç kat arttırarak 850 milyon dolar seviyesine çıkardık. Mevcut rakamlar bu sene 1 milyar dolar seviyesine çıkacağımıza işaret ediyor. Hedefimiz bu rakamı en kısa sürede 3 milyar dolara çıkarmaktır. Bugün imzalanan mutabakat zabıtlarıyla ilişkilerimizin hukuki altyapısını güçlendirdik. Eğitim ve kültür işbirliğimizin önemli başlıkları arasında yer alıyor. Türkiye Maarif Vakfımızın Karakas'taki üçüncü okulunun açılışı Dışişleri Bakanımızın ziyareti esnasında gerçekleştirdi. Yakında Yunus Emre Enstitümüzün Karakas'ta kültür merkezi açmasıyla bu alandaki faaliyetlerimiz yoğunlaşacaktır. TİKA bugüne kadar eğitim, tarım, sağlık gibi alanlar başta olmak üzere 20'ye yakın proje gerçekleştirdi. Karakas'ta Yunus Emre Enstitüsü'nde merkezini oluşturacaktır. TEMMUZ AYINDA İADE-İ ZİYARET THY Karakas hattında haftada 7 sefer düzenlemektedir. İkili ilişkilerin yanı sıra güncel, bölgesel, küresel gelişmeler hakkında fikir alışverişi imkanı bulduk. Birçok hususta benzer görüşlere sahibiz. Venezuela'ya yönelik tek taraflı yaptırımlara karşı olduğumuzu sayın Cumhurbaşkanı ile bir kez daha paylaştım. Bu vesile ile Türkiye olarak bundan sonra da dost Venezuela halkının yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Temmuz ayı içinde de iade-i ziyaretimizi inşallah Venezuela'ya gerçekleştireceğiz. "TÜRKİYE HER KOŞULDA BİZİM YANIMIZDAYDI" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından sözü alan Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro, şu ifadeleri kullandı: "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanım ve kıymetli bakanlar. Değerli heyet üyelerim, sayın vekiller, sayın büyükelçiler, bütün burada bulunanlara söylemek istediğim şey şu; zannediyorum sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan muhteşem ve bütüncül bir özet yaptı. Bizim görüştüğümüz konulara etraflıca değindi. Ben sadece buradan şükranlarımı ekleyebilirim Venezuela halkı adına. En zor anlarda en büyük belirsizlik anlarında, pandeminin zamanında Türkiye her zaman bizim yanımızdaydı. Bize her zaman destek oluyordu. Bütün süreçlerde, gereken her şeyi, sağlık için, pandemiyi aşmak için seferber etti. "VENEZUELA YENİDEN DOĞUYOR" O yıllar, 2020-21 gerçekten güç yıllardı. Burada gerçekten dostluğun en önemli unsurunu bir kez daha sergilediniz. Bizim vatanımız, kendini toparlama süreci içerisinde. 2021 yılını ilk adımlarını atarak geçirdik. Ekonomik istikrarımıza doğru ilerlemeye başladık. Yeniden doğuş gibi. Venezuela yeniden doğuyor. Siz 2018'de Venezuela'ya geldiğinizde gerçekten fırtınanın ortasında gibiydik. Daha sonra yaptırımlar çığ gibi üzerimize büyüdü. Bunun içerisinde Venezuela halkı kendi direnişiyle, üstün bilinciyle oradaydı. Bu sayede büyük güce sahipti. Aynı zamanda Bolivar'ın özgürlükçü ahlakına, Hugo Chavez'in özgürlükçü ruhuna sahipti. Bu adımlar bize yeniden toparlamanın ilk göstergelerine ulaştırdı. 2022'de büyümenin ilk göstergelerini gördük. "TÜRKİYE'NİN BÜTÜN YATIRIMCILARI: VENEZUELA'YA GELİN" Artık ticari büyümemiz ortada, üretimimiz büyüyor, gıda alanında büyük bir yeşerme var. Yüz yıldır görünmeyen büyüme var. Tarım, endüstri alanında, yeni zenginlik kaynaklarını bulduğumuz dönemde. Türkiye'ye böyle bir zamanda geldik. Sayın Cumhurbaşkanıma, yatırımcılara diyorum ki, Türkiye'nin bütün yatırımcıları turizm, madencilik, endüstri, lojistik, bankacılık, petrol, altın, kömür için Türk yatırımları Venezuela'ya gelsin. İşte o an bu an, size garantisini verebilirim. Yasal olarak, politik olarak bütün garantileri size veriyorum. Bizim için bu açılım sürecidir. Lütfen dikkat edin; bizim için bir havayolu köprüsü var. Her gün Karakas'tan İstanbul'a, İstanbul'dan Karakas'a uçuşlarımız var. Yolcular, turistler, Venezuelalılar nereye gelmek istiyorlar? Asya, Afrika ve başka destinasyonlara İstanbul'dan gitmek istiyorlar. Turizmin tadını Türkiye'de çıkarmak istiyorlar. Bizim için muhteşem fiyatlar var, Türkiye'nin tarihine, karakterine büyük bir sevgimiz, saygımız var. Çok geniş bir işbirliği alanımız var. Buraya baktığımızda biz burada 54'ü aşkın işbirliği anlaşması üzerine konuşuyoruz. Çok önemli üç anlaşma turizm, tarım ve bankacılık alanında üç tane anlaşma imzaladık. Venezuela burada küllerinden doğan bir kuş. Türkiye'nin halkı şundan emin olabilir. Venezuela sadık, çalışkan, güvenilir bir dosttur. Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tekrar şükranlarımı sunuyorum. Kendisini en yakın zamanda Karakas'ta ağırlamayı bekliyoruz. SORU-CEVAP (Madrid'deki NATO zirvesi) Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsveç ve Finlandiya heyetleri geldiler. Heyetlerimizle görüşme yaptılar. Şunu iyi bilmemiz lazım; NATO bir güvenlik teşkilatıdır. NATO teröre çanak tutan bir ülke değildir. İsveç bildiğiniz gibi PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke konumunda. Hatta parlamentoları içinde bile teröristler var. Bu teröristler parlamentoda yer aldığı sürece, ülke caddelerinde terör örgütlerinin posterleriyle gösteri yapıldığı sürece ve bunun da İsveç polisinin güvencesinde yaptıkları sürece, İsveç devlet televizyonlarında terör örgütü liderlerinin söyleşileri yayınlandığı sürece biz bunlara 'Buyurun devam edin, buyurun NATO'ya girin' diyemeyiz. Aynı şey Finlandiya için de geçerli. Şu anda 9 tane ABD üssü Yunanistan'da kuruldu. Peki bu üsler kime karşı kuruldu? Rusya'ya karşı kurulmuş. Yemezler...

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bosna Hersek'e yatırım çağrısı: Bir milyar dolar ticaret hacmini aşmayı hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek-Türkiye İş Forumu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Bosna Hersek ile ilişkilerimize her zaman özel bir önem atfettik. Bosna Hersek politikamız her zaman samimi, kucaklayıcı ve birleştirici oldu. Her alanda ikili münasebetlerimizin ekonomik ve ticari ilişkiler oluşturuyor. Ülkeler arasında istikrar ve barış ortamına da zemin hazırlıyor. bu doğrultuda, Türkiye'nin girişimci ruhunu yurt dışına taşımak için gayret eden İş Konseyi'ni tebrik ediyorum. Farklı etnik ve dini grupların müştereken yaşamak zorunda olduğu bu coğrafyada etnik ve dini temelli ayrışmalar acıdan öte bir sonuç vermeyecektir. Çatışmaların kimseye fayda sağlamadığını dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan olaylarla görüyoruz. Bosna-Hersek’in siyasi istikrarını desteklediğimizi açık bir şekilde vurguluyoruz. Bu sabah Bosna-Hersekli muhataplarımızla ticaretimizin daha da geliştirilme potansiyeli bulunduğunu ele aldık. "BİR MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİNİ AŞMAYI HEDEFLİYORUZ" Ticaret ve yatırımlarımızın artan seviyesinden memnunuz. İki ülke arasındaki yakın ilişkiler göz önüne alındığında ticaretimizin daha da geliştirilme potansiyeli var. Ticaret hacmimiz bu yılın ilk 8 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 oranında artışla 627 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2022 sonunda 1 milyar dolar ticaret hacmini aşmayı hedefliyoruz. Firmalarımızın sanayi altyapı, konut, turistik tesis, enerji ve sağlık gibi sektörlerde önemli yatırımları var. Bosna-Hersek’in istihdamına katkı sağlayan firmalarımızın toplam yatırım tutarı 300 milyon dolara yaklaştı. Bu rakama geldikten sonra yaptıkları modernizasyon yatırımları dahil değildir. Bunlar da eklendiğinde toplam rakam 1 milyar dolara yaklaşıyor. "ZİRAAT BANKASI ÖNEMLİ ROL ÜSTLENİYOR" Ziraat Bankamız her yıl Bosna Hersek'in en fazla ihracat yapan Şişe Cam Soda ve çok sayıda küçük ve orta ölçekli fabrikamız ekonomik ilişkilerimizi ileri taşımada önemli rol üstleniyor. Son dönemde teknik müşavirlik firmalarımızın da Bosna-Hersek'e ilgisi artıyor. Tarım ve turizm alanlarına ağırlık verilmesinin önümüzdeki dönemde faydalı olacağını düşünüyoruz. 200 civarında iş insanımızın bulunduğu bu toplantıda özellikle bizler Bosna Hersek'te gerek Türkiye'den gelen gerek Bosna Hersekli iş insanlarımızın yatırımlara yüklenmesinin gereğini özellikle bir cumhurbaşkanı olarak sizlerden rica ediyorum. Bu topraklar sizinse, bu topraklarda bizler misafirsek hep birlikte buralarda yatırımları yapalım ve Bosna Hersek'i beraberce ayağa kaldıralım. Bosna Hersek'te yatırım yapan yatırımcılarımızın karşılaştığı zorlukların farkındayız. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde sorunları nasıl gidereceğimizi müzakere ediyoruz. Türkiye-Sırbistan-Bosna-Hersek Üçlü Ticaret Komitesi 4. dönem toplantısının bu yıl içinde gerçekleştirilmesinde fayda görüyoruz. Bugün buradaki görüşmelerimizin, kuracağınız temasların başarılı sonuçlar vermesini, gerek ticari faaliyetlerinize gerek Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerine getiri sağlamasını temenni ediyorum. "GEREKLİ TALİMATI VERDİM" Özellikle Belgrad-Saraybosna Otoyolu'nun bir an önce bitirilmesi gerek. Şimdi kredinin temin edildiği söyleniyor. Ziraat Bankası itibariyle bir sıkıntıdan bahsedildi. Ben de Ziraat Bankası genel müdürümüze gerekli talimatı verdim. Bu konudaki gerekli desteği vermek suretiyle inşallah bu müteahhit firmamız adımını atarak işini başlatacaktır. Kaybedecek vaktimiz yok. 2 Ekim'de yapılacak seçim öncesinde artık bu adımlar atılmış olmasını istiyoruz. Bosna-Hersek böyle önemli bir otobana sahip olsun. Temennimiz ülkedeki istikrar ortamının iyileşmesi, daha fazla yatırımcının burada iş yapmaya gönüllü olması, Bosna-Hersek'in dünya ticaretinde iyi bir konuma gelmesidir. Benim özellikle ricam şu; bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız ve her şey Bosna Hersek için diyerek yola koyulacağız. Her yerde bizi bölmek, parçalamak için ellerinden gelen gayreti gösterenler var. Onlara fırsat vermememiz lazım. Bilge İnsan Aliya'nın torunları buna fırsat vermemesi lazım. Hep birlikte gayret içinde inşallah bu adımı atarak yola devam etmemiz lazım. Bir kez daha Türkiye-Bosna Hersek İş Forumu'nun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye - ABD İş Konseyi Toplantısı'na katıldı: ABD ile ticaret hacmimiz 100 milyar dolar hedefine varacak

ABD ile ticaret hacmimizin 100 milyar dolar hedefine kısa sürede varacağını söyleyen Erdoğan "Bu konuda birçok alanda öncü rol oynayan siz kıymetli müteşebbislerin desteğine güveniyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi'nce bir restoranda düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ile ABD'nin köklü bağlara sahip iki dost ülke, müttefik ve stratejik ortak olduğunu belirtti. İki ülke arasındaki çok boyutlu iş birliğinin dünyanın pek çok bölgesinde barış ve istikrarın tesisine büyük katkılar sağladığını ifade eden Erdoğan, Ukrayna'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Afrika'ya geniş bir coğrafyada, enerjiden gıda güvenliğine pek çok meselede benzer görüşlere sahip olduklarını söyledi. Erdoğan, mevcut fikir ve çıkar birliğini daha ileri taşımak maksadıyla geçen yıl Roma'da ABD Başkanı Joe Biden ile Türkiye-ABD stratejik mekanizmasının teşkiline karar verdiklerini anımsattı. Nisan ayında hayata geçen mekanizmayla ilişkileri ortak çıkarlar temelinde geliştirirken sorunları gerçekçi ve ileriye dönük bakış açısıyla çözme gayretlerini sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Dünya ekonomisi 2020 senesinden bu yana ciddi zorluklarla yüzleşiyor. Önce salgın krizi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı, enerji ve gıda başta olmak üzere her alandaki tedarik zincirlerinde büyük sıkıntılara yol açtı. Pek çok ülke son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla baş etmeye çalışıyor. Türkiye ekonomisi büyümede, ihracatta ve istihdamda gösterdiği güçlü performansla tüm bu imtihanların üstesinden gelme konusunda başarılı bir görünüm sergiledi. Küresel ekonominin yeniden yapılandığı ve öngörülebilirliğin azaldığı bir dönemde sağladığımız destekleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi sayesinde ekonomimizin dayanıklılığını ve cazibesini korumayı başardık." Türkiye Ekonomi Modeli Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 11'lik bir oranla son 10 yılın en hızlı büyümesine imza attığını dile getirdi. Bunun G-20 ülkeleri arasında kaydedilen en yüksek büyüme oranı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünya ekonomisi ciddi daralmalarla yüzleşirken biz 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 oranında büyüme kaydettik. Salgına rağmen beş çeyrektir devam eden dengeli büyümemizi bu dönemde de sürdürdük. İhracatımız bu ay itibarıyla yıllık bazda 250 milyar doların üzerine çıktı. Ülkemize, 2003-2021 döneminde 240 milyar dolardan fazla doğrudan uluslararası yatırım çekmeyi başardık. Sadece geçtiğimiz yıl ülkemize 14 milyar dolar değerinde yeni, doğrudan uluslararası yatırım geldi. Son 16 yılda Orta ve Doğu Avrupa'da en fazla uluslararası doğrudan yatırım alan ikinci ülkeyiz. Tüm bunlar Türk ekonomisinin gücü ve Türkiye'ye duyulan güvenin en somut işaretleridir. Bu başarıların elde edilmesinde Türkiye Ekonomi Modeli'nin çok büyük payı vardır." Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi programını yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme üzerine kurarak bilinçli bir tercihte bulunduklarını, salgın dönemi dahil son iki yıldır bu önceliklerinden taviz vermediklerini aktardı. Ekonomi programını kararlılıkla uygulamayı sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, "Ekonomi ve ticaret Türkiye-ABD ilişkilerindeki ana unsurlardan birini teşkil ediyor. Özellikle son 10 senede özel sektörün de desteğiyle ilişkilerimizin ekonomik ve ticari boyutlarında büyük atılımlar gerçekleştirdik." dedi. Kovid-19 salgını Koronavirüs kaynaklı sıkıntılara rağmen ikili ticaret hacminin geçen sene rekor düzeye ulaşarak 28 milyar dolara yaklaştığını dile getiren Erdoğan, ABD'nin Türkiye'nin 2021'de en fazla ihracat yaptığı ikinci, en fazla ithalat yaptığı dördüncü ülke konumunda bulunduğunu anlattı. Erdoğan, "Bu yılın 8 ayındaki ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30'a yakın artarak 22 milyar dolara ulaştı. Bu ivmenin doğru ve kararlı adımlarla muhafaza edilmesi halinde ticaret hacmimiz 100 milyar dolar hedefine kısa sürede varacaktır. Bu konuda birçok alanda öncü rol oynayan siz kıymetli müteşebbislerin desteğine güveniyoruz." dedi. Amerika merkezli firmaların Türkiye'deki iş fırsatlarına gösterdiği yakın ilgi ve yatırımlarındaki artışın Türkiye'nin ekonomisine duyulan güvenin tezahürü olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Amerika'dan Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımlar 14,1 milyar dolara ulaştı. Türk firmalarının Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yatırımları ise 8,6 milyar dolar seviyesine çıktı. Türkiye ile Amerika arasında hemen her sektörde karşılıklı ticaret ve yatırım imkanları bulunuyor. Türkiye, enerji güvenliği için güzergah ve kaynak çeşitlendirmesinde de kilit role sahiptir. Enerji alanındaki iş birliği potansiyelimiz mevcut uluslararası konjonktür de göz önüne alındığında bizlere önemli fırsatlar sunuyor. LNG terminalleri dahil doğal gaz altyapımıza yaptığımız yatırımlar neticesinde Amerika en büyük ikinci doğal gaz tedarikçimiz konumuna yükseldi. Biz de Amerikan LNG'sinin dünyadaki en büyük altıncı ithalatçısı olduk. Amerika'dan satın aldığımız gazı, önümüzdeki dönemde daha uygun şartlarla artırmak istiyoruz. Sahip olduğumuz gelişmiş altyapı sayesinde Amerikan LNG'sinin bölge ülkelerine ulaştırılmasında da iş birliği yapmaya hazırız." "Türkiye, yenilenebilir enerji alanında yeni yatırım fırsatları sunuyor" Türkiye'nin son dönemde gösterdiği büyük atılımla Avrupa'dan da pozitif şekilde ayrışmak suretiyle yenilenebilir enerji alanında yeni yatırım fırsatları sunduğunu belirten Erdoğan, turizmin bir diğer önemli potansiyele sahip sektör olduğunu aktardı. Erdoğan, "Bu senenin daha ilk 7 ayında 500 binden fazla Amerikalı turisti ülkemizde misafir ettik. Bunda şüphesiz Amerika'da 12 destinasyona İstanbul'dan doğrudan sefer gerçekleştiren Türk Hava Yollarının önemli katkısı bulunuyor. Önümüzdeki dönemde bu sayının da artacağına inanıyorum." diye konuştu. Potansiyelin tam manasıyla hayata geçirilmesi için halen hükümetler düzeyinde atılması gereken adımlar bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Amerika'nın tek taraflı olarak 2018 yılında uygulamaya koyduğu çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi korumacı uygulamalar ticari ilişkilerimizi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu sektörlerdeki ilave vergilerin artık kaldırılması veya diğer bazı ülkelere tanınan kotanın Türkiye'ye de tahsisi müşterek çabalarımıza önemli katkı sağlayacaktır. Savunma sanayi alanındaki iş birliğimizin önüne müttefiklik hukukumuza aykırı suni engeller getirilmektedir. Bu durum ticari ilişkilerimizin yanı sıra tüm NATO coğrafyasının güvenliğini de menfi şekilde etkilemektedir. Stratejik bakıştan yoksun salt birtakım lobilerin Amerikalı karar alıcıların üzerinde kurduğu baskı sonucu gelişen bu yanlış ve yanlı tutum esasen Amerikan çıkarlarına da zarar vermektedir. Bu nedenle bu tek taraflı ve haksız engellemelerin bir an önce kaldırılması bizler kadar sizlerin de davasıdır. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de Amerika ile ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirme gayretinde olmaya devam edecektir. Bu süreçte Türkiye'nin en yakın dostları arasında gördüğüm siz değerli iş insanlarının ve iş konseylerinin desteğine güveniyorum. Türkiye'deki ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile temsilciliklerimizin kapılarının sizlere her daim açık olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum."

1 2