29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

NaifAnaliz - Ali Naif Çakar | PKK Pazarının Malları; HDP, TİP ve B. A. Megüllüoğlu

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, içişleri bakanı süleyman soylu, ak parti, mhp, millet ittifakı, iyi parti, pkk, hdp, tip, barış atay megüllüoğlu, özgür özer, tuma çelik, garo paylan, ahmet şık

3 yıl önce

Fransa'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son 24 saatte 35 bin 879 vaka tespit edildi

Fransa'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son 24 saatte 35 bin 879 vaka tespit edildi

2 yıl önce

Türkiye'nin F35 programından çıkarılmasına Bayraktar'dan yanıt: İnsansız savaş uçağımızın ilk prototipi 2023'te göklerde

ABD'li üst düzey yetkili, dün yaptığı açıklamada, 2006'da katılımcıların imzasına açılan ve Türkiye'nin 26 Ocak 2007'de imzaladığı Ortak Mutabakat Zabtı'nın feshedilmiş olduğunun ve yeni mutabakat metnine Türkiye'nin dahil edilmediğini belirtti. Yetkili, 2006 tarihli mutabakatın geride kalan 8 ortakla güncellendiğini ve programa yeni herhangi ortak katılımcının eklenmediğini söyledi. Daha önce Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle yaptırım kararı alan ABD'nin kararının ardından Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, Telegram hesabından "F-35'ler ve Milli İnsansız Savaş Uçağı üzerine" bir yazı paylaştı. "F-35'leri vermiyor olmaları en hayırlı işlerden biri olabilir" Milli İnsansız Savaş Uçağı projesi hakkında da bilgiler veren Bayraktar şu ifadeleri kullandı: "F-35'leri vermiyor olmaları bugün bizim için dezavantaj gibi gözükse de yarın milli savunma sanayiimiz için en hayırlı işlerden biri olabilir. Zira yurt dışından tedarik edeceğimiz yazılımına tümüyle vakıf olamadığımız dijital bilgisayarların yönettiği, pilotun bastığı tetiğin ne yapıp yapmayacağına karar veren yabancı görev bilgisayarı ve yazılımı olan böylesine bir sistem, bizi bağımsız kullanım açısından ciddi kısıtlamalara maruz bırakabilir. Bunun yanında tedarik, işletme, bakım maliyetleri düşünüldüğünde yıllara sari on milyarlarca dolarlık bir projeden bahsediyoruz.

2 yıl önce

İçişleri Sözcüsü: 358 mafya tipi organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, 358 mafya tipi organize suç örgütünün çökertildiğini bildirdi. Mayıs ayındaki iç güvenlik operasyonlarında ise 81 kişinin etkisiz hale getirildiğini açıklayan Çataklı, "Uyuşturucu ile mücadeleye yönelik mayıs ayında gerçekleştirilen 17 bin 893 operasyonda; 23 bin 704 kişi gözaltına alınmış, 2 bin 310 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır" dedi. Çataklı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "3 Mayıs 2021’de Kocaeli ve Van’da yapılan operasyonlarda, 356 kilogram eroin ele geçirilmiş, 5 kişi yakalanmış, 19-22 Mayıs 2021’de Hakkari’de yapılan operasyonlarda, 117 kilogram eroin, 80 litre asetik anhidrit ele geçirilmiş, İran uyruklu 1 kişi yakalanmış, 24-29 mayıs 2021’de Van’da yapılan operasyonlarda, 128 kilogram eroin ele geçirilmiş, 27 Mayıs 2021’de Ağrı’da yapılan operasyonda, 109 kilogram eroin ele geçirilmiştir. 17 Mayıs 2021’de Mersin’de, Lazkiye açıklarında, emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerimizin ortak çalışmasıyla, hava destekli olarak yapılan bu operasyonda, 1 ton 500 kilogram esrar ele geçirilmiştir. 2016 yılından sonra her yıl eroin, kokain, metamfetamin ve ekstazi yakalama miktarlarında Cumhuriyet tarihi rekorları kırılmıştır. Bu bağlamda kokainde yüzde 90, eroinde yüzde 38, metamfetaminde yüzde 532, bonzaide yüzde 151 oranında artış sağlanmıştır. KADES uygulamasını şu ana kadar 2 milyon 308 bin 296 kişi indirmiş olup uygulama ile bugüne kadar 142 bin 961 ihbar alınmıştır. 1000 kelepçe izleme kapasiteli Elektronik Kelepçe İzleme Merkezimiz tarafından bugüne kadar 230 vakanın takibi yapılmış olup halen 201 vakanın takibi devam etmektedir. Bugüne kadar elektronik kelepçe tedbir kararı verilerek takibi yapılan vakalarda kadın cinayeti meydana gelmemiştir."

2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli’den İzmir’de HDP İl binasına gerçekleştirilen saldırıya tepki: "kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertip"

Sosyal medyadan açıklama yapan Bahçeli paylaşımlarında şu ifadelere yer verdi: Toplumsal huzur ve iç barış ortamımızı sabote etmek isteyen karanlık emeller bu defa İzmir’de sahneye çıkmıştır. Türkiye’nin karışmasını; etnik, ideolojik ve siyasi fay hatlarının kırılarak fitne depremlerinin oluşmasını hedefleyen iç ve dış provokasyonlar devreye alınmıştır. Suçluların menfur eliyle, sokakların melun izbeliğinde hıyanet ve husumet arayışına çıkan mihraklar bugün İzmir’de ateşle oynamaya kalkışmışlardır. Bu haliyle HDP’nin İzmir il binasına yapılan saldırı kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertiptir. Bu vahim olayın içyüzü mutlaka deşifre edilmeli, önü ve arkası aydınlatılmalıdır. HDP’li yöneticilerin, Halk Tv’nin program akışını planlayan ve tahrikleri canlı tutan kişilerin sahip oldukları bilgi, belge ve bulguları derhal adli ve emniyet birimlerine ulaştırmaları şarttır. Saldırı gerçekleştikten hemen sonra, elinde tuttuğu silahı ve bozkurt işaretiyle fotoğrafları servis edilen saldırganın kararlılıkla üstüne gidilmeli, bağ ve bağlantıları, irtibat ve ilişki ağları hiçbir tavsamaya meydan vermeden araştırılmalı ve açığa çıkarılmalıdır. “BIRAKMAYA KİMSENİN HADDİ YOKTUR” Bundan sonraki soruşturma ve kovuşturma safhalarının her aşamasına özel izin alarak katılmalarını beklediğimiz HDP’li ve CHP’li yöneticiler, konuyu istismar eden gazeteci ve televizyoncular ne biliyorlarsa anlatmalı ve gerçeğin ortaya çıkışına sonuna kadar hizmet etmelidir. Hasbelkader veya planlı bir senaryonun çerçevesinde bozkurt işareti yaparak sosyal medyadan yayımlayan bir cani üzerinden Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçlamaya, töhmet altında bırakmaya, hatta yargısız infaz etmeye hiç kimsenin harcı olmadığı gibi hakkı da, haddi de yoktur. Katilin daha önceden çektirdiği fotoğraflarının birden bire nasıl tedavüle sokulduğu, buna kimlerin önayak olduğu, meselenin hangi odaklar vasıtasıyla Türk-Kürt ihtilafına taşınmak istendiği adaletin başlıca konusu olmalıdır. İnanıyorum ki, Kürt kökenli kardeşlerim oynanan oyuna ve kurulan tuzağa düşmeyeceklerdir. MHP’yi sokağa çekmeye çalışanlar, kavgayla ve kaotik hadiselerle muhataplık kurmasına çabalayanlar asla başarılı olamayacak Türkiye düşmanlarıdır. Bozkurt yapan ellerin temiz, kalplerin de vatan ve millet aşkıyla çarpması fikri ve siyasi namusumuzun gereğidir. Bugünkü hassas ortamda herkesin duyarlı ve düşünceli hareket etmesi özellikle temennimdir. Sağlık çalışanıyken istifaen ayrılmış kirli şahsı gerekçe gösterip Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i ithama tevessül etmek milli birlik ve kardeşliğe tehlikeli şekilde tahammülsüzlüktür. "SALDIRI EMRİNİ VERENLER TESPİT, TEŞHİR VE TECZİYE EDİLMELİDİR" Milliyetçi Hareket Partisi’nin şerefli mücadelesi; hukuk, demokrasi ve siyasi ilkeleriyle sınırlıdır. Bunun dışında hiçbir alan, saha ve zeminde davamızın ve dava arkadaşlarımızın anılması, bulunması, herhangi bir çatışmanın faili olması ihtimalen bile olsa söz konusu değildir. HDP binasına saldırı emri verenler, kapalı devre faaliyet içinde olanlar, alacakaranlık ortamdan nemalananlar, el ovuşturanlar, eylemin rotasını çizenler, kamçılanan toplumsal gerginliği kırılma noktasına kadar bükmeyi amaçlayanlar tespit, teşhir ve tecziye edilmelidir. Türkiye sokakta bulunmamıştır, sokak aralarında cirit atan casus ve hainlere teslim edilmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi buna yeminlidir.

2 yıl önce

TİP vekili Barış Atay'dan skandal sözler: Her yurttaş buraya 'Kürdistan' diyebilir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği Siirt ziyaretinde bir esnaf, Akşener’e "Şu an sizin bulunduğunuz yer Kürdistan'dır" demişti. Bu sözlere sessiz kalan Akşener büyük tepki çekmişti. Akşener'in tepki göstermediği kişiye HDP'den vekil seçilen ve ardından TİP'e geçen Barış Atay'dan destek geldi. "HER YURTTAŞ BURAYA KÜRDİSTAN DİYEBİLİR" Terör örgütü PKK'nın yayın organı Mezopotamya Haber Ajansı'nın da aralarında olduğu 'gazetecilere' açıklamada bulunan Atay, "Bölgenin tarihsel bir gerçekliği var ve bu inkar edilemez. Burada yaşayan her yurttaş da 'Kürdistan' diyebilir." dedi. Atay, sözlerinin devamında "Konjektürel bir süreç var ve bu dönemi iyi kullanabilirsek beraber kazanabiliriz. Umutlu bir süreçte yürüyoruz. HDP ile temaslarımız oluyor önümüzdeki günlerde bunlar daha çok vücut bulacak." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan TİP’li Ahmet Şık’ın iddialarına cevap: “Bunu söyleyip de ispat etmeyen şerefsizdir, namussuzdur”

“Katil Devlet” ifadesinden dolayı hakkında soruşturma başlatıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık hakkında katıldığı iki ayrı programdaki ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatmıştı. AA’nın aktardığı başsavcılık açıklamasında Şık’ın katıldığı bir yayında “Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor, evet, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir katil devlettir” dediği aktarılarak bu nedenle resen soruşturma başlatıldığı belirtilmişti. Başsavcılığın ikinci açıklamasında da Şık’ın yine bir televizyon programında şu sözleri sarf ettiği aktarıldı: “Şunu açıklıkla ifade edeyim mi, eğer AKP, bu iktidar bloku vatansever ve ben terörist isem, onlar gibi vatansever olmaktansa teröristlerin başımın üzerinde yeri var. O iktidarı zayıflatacak her türlü politika, bu iktidarın köpek dişlerini kıracak, azı dişlerini çekecek her şey meşrudur.” Açıklamada bu sözler dolayısıyla da Şık hakkında resen soruşturma başlatılmıştı. Şık soruşturma haberinin ardından Twitter hesabından görüşlerini ‘el artırarak’ yazdı: “Devlet katil sözlerim nedeniyle eleştirileceksem/yargılanacaksam eksik tespit yaptığım için bu olmalı. Çünkü devlet seri cinayetler işleten bir katildir. Hiçbir devlet yoktur ki elinde kan olmasın.”

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Ömer Çelik: Bilgi, belge yok… Tipik bir fitne siyasetidir

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Bugün büyük oranda ekonomi ile sunumlara MKYK toplantımızı ayırıyoruz. Kapsamlı bir şekilde MKYK politikalarımızın değerlendirmeleri yapılacak. Diyarbakır annelerinin nöbeti devam ediyor. 33 anne evladına kavuştu. İnşallah hepsinin evladına kavuştuğu günleri görmeyi diliyoruz. 181 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ Terörle mücadele konusunda bölgemizdeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin savunma bütçesi adı altında terör örgütlerine ayrılan payları dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Kamuoyunun duyduğu, duymadığı toplamda 181 terör eylemi engellenmiştir. Bazı devletlerin bazı siyasi projeleri terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmek için çirkin mücadeleyi sürdürdüğünü görüyoruz.Bölgede siyasi projelere karşı da mücadele veriyoruz. Bölgemizi demir kafeslere sokmaya çalışanlara karşı da güçlü bir iradedir. Petrol bölgelerine yerleşmeye çalışıyorlar. PYD/PKK/YPG terör örgütüne destek verenlerin DEAŞ'la mücadele adı altında hangi petrol bölgelerine yerleşmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu siyasi şebeke faaliyetlerine karşı kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. PKK da DEAŞ da bölgenin bütün halklarına, herkese düşmandır.   ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİ Cumhurbaşkanımız arşivlerin açılmasını, tarihçilerin çalışma yapmasını istemişti. Ermenistan, bu arşivlerin açılması meselesine yaklaşmadı. İkinci Karabağ savaşıyla işgalin sona ermesinden sonra Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bir vizyon ortaya koydular. Saldırgan politikalardan vazgeçmesi kaydıyla Ermenistan'ın da dahil olabileceği söylendi. Bu bölge için de fırsattır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azeri kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev olumlu baktğı için bölgedeki tansiyonu düşürmek için Türkiye bu adımları atıyor. Serdar Kılıç özel temsilci olarak atandı. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir. Umarız ki Ermenistan işgalci politikalardan vazgeçer. YUNANİSTAN YALAN PROPAGANDASI İLE TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR Hem Frontex'in ve Yunanistan'ın ortaya koyduğu geri itmeler göçmenleri ölüme itmektir. Silah sıkıyorlar, zıpkınla botları delmeye çalışıyorlar. Birçok ülke Yunanistan'a sessiz kalıyor. Yunanistan'ın saldırgan davranışı göç rotasının değişmesine yol açtı. İnsanlar daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalarak ölüme itilmiş oluyor. Yunanistan yalan propagandası ile Türkiye'yi suçluyor. Bizzat başbakan yapıyor bunları. Bunların hiç bir temeli yok. Göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar. Sadece geri itmelerle kim varsa o botlarda Yunanistan onları kasten ölüme sürüklüyor. Halen bir tek eleştiri bile ortaya çıkmamıştır Yunanistan'la ilgili. UKRAYNA VE RUSYA ARASINDAKİ GERİLİM Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede istikrarsızlığın kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, arabuluculuk dahil her türlü yardımın bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini söylüyor. 12 Ocak 2022'te NATO ile Rusya konseyi bu durumu değerlendirecek. Karadeniz'in barış ve istikrarı ülkemiz için de önemlidir.  LİBYA'DAKİ SEÇİMLER Yakından takip ediyoruz. Maalesef başkanlık seçimleri ertelendi. Seçimlerin hukuki zemini için yeterli mutabakat sağlanamadı. Nihai aday listesi açıklanamadı. Başkanlık seçimleri için 24 Ocak tarihi öneriliyor. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmuyor. Türkiye başından beri adil, muteber seçimlerin yapılmasını destekliyor. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçte karara bağlanması önemlidir. İnşallah kardeş Libya bu kıskaçtan çıkmanın yolunu bulacaktır. KORONAVİRÜS SALGINI Kovid vakaları ile ilgili hassasiyet artıyor. Omicron ülkemizde de var ve yayılıyor. Turkovac acil kullanım onayı aldı, seri üretime başladı. İlk aşılar Ankara'da depolara ulaştı. Türkiye'nin tam kapasite dünyadaki örmeklerden olumlu anlamında ayrışarak bu süreci yönetmesi, ailelerin sağlığının korunması, eğitimin devamı... Vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyet üst düzeydedir.  TÜM BÖLGEYE MESAJ Geçen yıl zor bir yıldı. Bu yıl da zorlukların devam ettiği bir yıl oldu. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'teydi, bugün de açılış gerçekleştirdi. Gaziantep'te aynı anda caminin temel atılışını ve cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak bu açılışları yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Son derece önemli bir mesaj olduğunu değerlendiriyorum. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın yüksek olması tüm bu girişimleri altüst ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız. İnşallah yeni yıl sağlık ve diğer açılardan hayırlar getirsin diyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN 'TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR' İDDİASI İlk olarak benim hatırladığım kadarıyla 2018'de benzer cümleler söyledi. Bu sene belediye başkanlarının dinlendiğini söylüyor. 2018'den beri ne ortaya belge koyuyor, ne de savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının belli bir sınır içinde konuşması lazım. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi koymuş. Çıkacak açıklayacak neye göre söylüyor, bu izlenime nasıl varmış. Bu söylediklerinin zemini yok. 2018'den bu yana iddiamın arkasına şu belgeyi koyuyorum dediğini duyduk mu? Böyle bir şey yok. Bu iyi sonuçlar doğuracak yaklaşım değildir.  CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil. CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...

1 2 3 4 5 6 7 8