25 Nisan Perşembe 2024
1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın marifetleri! Irkçılar yine istismar etti: Trafik kazasında ölen gencin Afganlar tarafından öldürüldüğü yalanı yayıldı

Bazı partilerin öncülük ettiği ırkçı provokasyon hız kesmiyor. İstanbul Ataşehir’de 15 yaşındaki S.Ç.’nin hayatını kaybettiği kazanın ardından bir mahalleyi ayaklandıran iddiaların asılsız olduğu çıktı. 15 yaşındaki S.Ç. 11 Haziran gecesi Yeni Sahra Mahallesi’nde bir otomobilin altında kalarak can verdi. Acı olaydan tazeliğini korurken provokasyon için düğmeye basıldı. S.Ç.’nin Afgan asıllı 2 kişinin saldırısına uğradığı ve saldırılardan kaçarken aracın altında kalarak can verdiği iddia edildi. YİNE AYNI İSİM SAHNEDE Kısa sürede yayılan iddianın ardından mahalleli sokağa dökülerek sokaklarda göçmen arayışına başladı, ‘mahallede mülteci istemiyoruz’ sloganları atıldı. Irkçı propagandaya öncülük eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da sosyal medya hesabından “Sözde insancıl özde Türk düşmanları” ifadelerini kullandı. Bu söylem ardından da daha da yaygınlık kazanarak CHP’ye yakın yayın organlarına da yayıldı. KAVGAYA TUTUŞTULAR Ancak soruşturmada olayın iddia edildiği gibi olmadığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre S.Ç ve bazıları suç kaydı olan 4 arkadaşı, E-5 karayolu kenarındaki çimlerin üzerinde oturan Afgan asıllı 2 kağıt toplayıcısının yanına gitti. Bir süre sonra S.Ç. ve arkadaşları 2 Afgan’ın üzerine yürüdü. Onlar da karşılık verince kavga çıktı. Bu sırada kaçmak isteyen S.Ç. yoldan geçen aracın altında kalarak can verdi. Olayın ardından yayılan ırkçı söylemlerden sonra da olaylar daha da büyüdü. 2 EVİ KUNDAKLATTI Olaydan 1 gün sonra, Ataşehir Sütçü Yolu Caddesi ve Çimen Sokak üzerinde bulunan trafik ışıklarında araç camları silen göçmenlerin kaldığı 2 metruk bina gece saatlerinde kundaklandı. İçerisinde göçmenler varken kundaklanan binalardaki eşyalarda yağmalanarak çalındı. Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmalarda göçmenlerin kaldığı binaları kundaklayan şüpheliler C.K., Ö.K., O.U. ve S.C.C. yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler 2 binayı kundakladıklarını ve bir televizyon alıp kaçtıklarını ve televizyonu 60 liraya sattıklarını da itiraf etti. Olayın ardın kavgaya karışan Afganistanlılardan biri taksirle adam öldürme suçundan tutuklanırken, Afganların binalarını kundaklayıp yağmalayan 4 şüpheli hakkında işlem yapıldı.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın ekibinden trafikte eşkiyalık! 2 kişiyi darp ettiler…

Mersin’de, 33 ATN 42 plakalı aracı ile seyahat eden A.T. ve eşi, Zafer Partisi’nin yapmış olduğu konvoya denk geldiler. Yol istemek için korna çaldıkları “Ümit Özdağ” yazılı plakalı araçtaki şahısların kendilerini tehdit ettiğini, arkadan gelen konvoya ait başka bir aracın araçlarına çaptığını ardından da darp edildiklerini belirten A.T., yaşanan olaydan haberi olan ve olayın yaşandığı yere gelen Ümit Özdağ’a ekibinden kişilerin yaşanan olayı yalanladığını belirtti. ŞİKAYETÇİ OLDU Yaşanan olaydan sonra polis merkezine giden A.T, kendisini ve eşini darp eden şahıslardan sikayetçi oldu.

1 yıl önce

Ankara'da helikopter destekli trafik denetimi

Trafiğin yoğun olduğu İstanbul ile Konya yolu güzergahında araçlar havadan helikopterle takip edildi. Kural ihlali yapan, aracında telefonla konuşan sürücüler, helikopter kamerasıyla tespit edilerek, güzergahta bulunan uygulama noktalarında önlem alan polis ekiplerine bildirildi. Uygulama noktalarında durdurulan sürücülere işlem yapıldı.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Trafik kazalarında günlük ölüm ortalaması 7'ye düştü

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, trafik kazalarına ilişkin sosyal medya hesabından bilgi verdi. Bakan Soylu, geçtiğimiz 10 yıldaki bayram tatillerinde trafik kazalarında ölüm ortalamasının 15, 2022'nin Kurban Bayramı tatilinde ise ortalamanın 7'ye düştüğünü aktardı. Trafik kurallarına uyulması konusunun da altını çizen Soylu şu uyarılarda bulundu: "Lütfen dönüş yolunda da trafik kurallarına uyalım. Emniyet kemeri, hız limiti, telefon kullanmama, dinlenerek sürüş. Son 10 yılda 9-10 günlük bayram tatillerinde günlük ölüm ortalaması 15, 2022 Kurban Bayramı 7. Sağ salim dönüş için hep birlikte kurallara uyalım." https://twitter.com/suleymansoylu/status/1548209408622006272?s=21&t=Px8NK6gal1YxXlz99sM6vQ

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, son 10 yılın bayram trafik bilançosunu açıkladı…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bayram boyunca Bolu’dan; Anadolu’ya 801 bin araç, İstanbul’a 760 bin araç geçti. Son 10 yılda 9-10 günlük bayramlara oranla; Kaza %-29, ölümlü kaza %-55, can kaybı %-52, yaralı %-32 azaldı. Bayram tatilinin son gününde de lütfen Trafik kurallarına uyalım." https://twitter.com/suleymansoylu/status/1548559037142147073?s=21&t=qWh4AAPORP_1cyy3aw15Fw

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığından "2022-2023 Eğitim Öğretim Yılında Alınacak Asayiş/Trafik Tedbirleri" genelgesi

Genelgede, yeni eğitim öğretim döneminde çocuk ve gençlerin eğitim ve öğretimlerini güvenli ortamda sürdürebilmeleri amacıyla özellikle başta uyuşturucu maddeler olmak üzere terör nitelikli oluşumlar ile narkotik ve asayiş suçlarından uzak tutulmaları ve korunmaları, öğrencilerin huzur ve güven içinde yolculuk yapmalarının sağlanması, okul yakın çevreleri ve dışındaki mekanlar göz önünde bulundurularak denetim faaliyetleri ile algılanan yakalanma riski duygusunun artırılması, servis sürücülerinin dikkat ve hassasiyetlerinin en üst düzeyde tutularak trafik kazalarının önlenmesinin önem arz ettiği vurgulandı. Bu kapsamda genelge, "trafik tedbirleri" ve "genel emniyet ve asayişe ilişkin tedbirler" olmak üzere iki başlık altında toplandı. TRAFİK TEDBİRLERİ Genelgeye göre vali ve kaymakamların başkanlığında ilgili paydaşların katılımıyla okul servis taşımacılığı faaliyetleri düzenli ve güvenli olarak yürütülecek, okul servis araçlarının çalışmalarına ve karşılaşılan sorunların çözülmesine yönelik eğitim öğretim dönemi başlamadan önce toplantı düzenlenecek ve gerekli iş birliği ve koordinasyon sağlanacak. Okul çevrelerinde yaşanan kazalara ilişkin risk analiz değerlendirmeleri çerçevesinde bu bölgelerde ilave tedbirler planlanacak. İçişleri Bakanlığınca, okul servis araçlarıyla yapılan taşımacılık faaliyetlerinin düzeni ve güvenliği artırılacak, olası trafik kazalarını azaltmak ve taşımacılık faaliyetlerini disiplin altında tutarak öğrenciler başta olmak üzere tüm yol kullanıcılarının huzur ve güvenliğini muhafaza etmek amacıyla her eğitim öğretim döneminde okul servis araç sürücülerine, rehber personeline ve öğrencilere yönelik eğitimler verilecek, araçlar ve çalışanları Okul Servis Araçları Yönetmeliği'ne uygun olarak denetlenecek. Sürücülerin yaya ve okul geçitleri öncesinde uyarılarak dikkatlerini daha üst düzeye çıkarmak için yavaşlamalarını ve yayalara ilk geçiş hakkını vermelerini sağlamak amacıyla tüm ışıksız okul ve yaya geçitlerine araçların yaklaşım yönünde "önce yaya" görsellerinin çizdirilmesi ivedilikle tamamlanacak, eski ve silinmiş görseller yenilenecek. GENEL EMNİYET VE ASAYİŞE İLİŞKİN TEDBİRLER Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) iş birliği ile 2019 yılından beri yürütülen "Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin Koruyucu Önleyici Hizmet ve Tedbirlerin Artırılmasına Yönelik İş Birliği Protokolü"nün uygulanmasında gerekli hassasiyet gösterilecek. Vali ve kaymakamların koordinesinde ilgili birimlerin uzmanları tarafından "kişisel güvenlik, suçtan korunma yöntemleri, siber güvenlik ve özellikle başta metamfetaminle mücadele olmak üzere uyuşturucu/uyarıcı madde" konularında bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetleri çerçevesinde eğitim programları hazırlanacak. Bu eğitim programlarına başta öğrenciler olmak üzere okul yöneticilerinin, öğretmenlerin, STK temsilcilerinin, muhtarların, okul aile birliği üyelerinin ve velilerin katılımları sağlanacak. Polis sorumluluk bölgesinde 1'inci öncelik dereceli ilkokul, ortaokul ve liseler ile 2'nci öncelik dereceli ortaokul ve liselere sabit olarak görev yapacak "okul kolluk görevlisi", diğer tüm okullarda "güvenli eğitim koordinasyon görevlisi" görevlendirilecek. Jandarma sorumluluk bölgesinde 1'inci ve 2'nci öncelik dereceli ortaokul ve liseler olmak üzere devriye (en az 3 personelden oluşacak şekilde), tüm okullarda ise "güvenli eğitim koordinasyon görevlisi" görev yapacak. Okulların giriş-çıkış saatlerindeki yoğunluğa göre ihtiyaç duyulan okullarda "ekip/devriye", ayrıca imkanlar doğrultusunda "özel güvenlik görevlisi" bulundurulacak. Okul kolluk görevlisinin etkin şekilde görev yapabilmesi için okul giriş-çıkışını görebileceği ve ani gelişen olaylara müdahale edebileceği, eğitim kurumunun fiziki yapısına uygun mekan, milli eğitim müdürlükleri tarafından sağlanacak. İllerin güvenlik durumu ve öncelikleri göz önünde bulundurularak okul kolluk görevlileri, resmi veya sivil kıyafetli olarak görev yapacak. Okullardaki özel güvenlik görevlilerinin denetimleri, kolluk birimlerince ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda titizlikle yapılacak. Öncelik dereceliler başta olmak üzere okullarda güvenliğin azami ölçüye çıkarılması amacıyla okullara kurulan güvenlik kameralarının çalışabilirliği kontrol edilecek ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemi'ne entegrasyonu tamamlanacak. Diğer okullarda ise sisteme entegre şartı aranmaksızın öncelik derecelerine ayrılan okullardan başlanarak güvenlik kamera sistemlerinin montajı tamamlanacak. Eğitim ve öğretim ortamını olumsuz etkilediği değerlendirilen metruk bina ve yapıların yıkılması sağlanacak. Okul çevrelerinde bulunan internet kafe ve oyun salonları gibi yerler düzenli denetlenecek. OKUL ÖNLERİNDE ALKOL VE SİGARA BULUNDURULMASI VE SATILMASININ ÖNÜNE GEÇİLECEK İçişleri Bakanlığınca hayata geçirilen "Siberay Projesi" kapsamında yürütülen faaliyetler, öğretmen, öğrenci ve velilere özel önem verilerek devam edecek. Buna göre aşırı rekabeti ve şiddeti olağan gösteren, yoğunlukla sanal ortamda grup halinde oynanan, çocukların ve gençlerin sosyo-psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek oyunların olumsuz etkilerinin giderilmesi amacıyla rehber öğretmen ve sınıf öğretmenleri, risklerin önüne geçilmesi için çalışmalar yürütecek. Okul önleri ve yakın çevresinde öğrencilerin kötü alışkanlıklar edinmesine ve suça sürüklenmesine sebep olabilecek alkol, sigara/açık sigara, tütün gibi maddeler ile kesici, delici, yaralayıcı gibi diğer unsurların satılması, taşınması ve bulundurulmasını önlemek amacıyla gerekli tedbirler alınacak. Öğrencilerin madde bağımlılığı ve diğer zararlı alışkanlıklara karşı korunmaları amacıyla diğer kurumlarla koordineli bir şekilde okulların çevresinde bar, kahvehane, kafe, internet salonu, market, büfe, park, bahçe gibi kamuya açık alanlarda çocuk, narkotim, asayiş ve ihtiyaç duyulan diğer ekiplerle genel asayiş uygulamaları ve denetimleri yapılacak. Motosikletli asayiş timleri, narkotimler ile ihtiyaç duyulan diğer ekipler, okul önleri ve çevresinde görevlendirilecek. Narko-rehber eğitimlerinin, başta öncelikli okullarda görev yapan okul yöneticileri, öğretmenler ve tüm okul ve kurum çalışanları ile velilere verilmesine yönelik eğitim programları hazırlanacak.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Trafik teröründe dünyada son on yılda, ‘can kayıplarını yüzde elli azaltma hedefini tutturan’ iki ülkeden biriyiz

İçişleri Bakanı Soylu Polis Akademisi Anıttepe Yerleşkesinde gerçekleştirilen "Trafik Kazalarında Olay Yeri Çalıştayı"na katıldı. Trafik kazalarının engellenmesi ve oluş nedenlerini inceleyen çalıştaya Bakan Soylu'nun yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanı Mehmet Yavuz ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Başkanı Yunus Sezer katıldı. "TRAFİK TERÖRÜNDE DE DÜNYADA SON ON YILDA, "CAN KAYIPLARINI YÜZDE ELLİ AZALTMA HEDEFİNİ TUTTURAN" İKİ ÜLKEDEN BİRİYİZ" Çalıştayda konuşan İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye karayollarının uluslararası standartta olduğunu ve acil müdahale imkanlarının yükseldiğini belirterek, "Bugün bizler bir trafik çalıştayı için bir aradayız. Hastane standartları yükselmiş, arama kurtarma standartları yükselmiş bir ülkede; trafik stratejisi ve eylem planı olan yani bu planı periyotlar halinde eylem planıyla bütünleştiren trafik verileri üzerinde detaylı analiz yapabilen, hedef koyan, bu hedefe tüm kurumları endesklemeye çalışan, konsantre etmeye çalışan, hedef tutturan; paydaş kurumları bir araya getirebilen, bilimin teknolojinin tüm imkanlarını kullanan, ortalama hız koridorundan kamera sistemlerine, drone ve helikopter denetiminden maket trafik araçlarına kadar pek çok tedbiri ve yöntemi hayata geçiren ve hepsinden de sonuç alan bir ülkede bugün çok önemli bir konuda bir trafik çalıştayı yapıyoruz. Dünkü acıların yaşandığı ülkedeyiz, ama emin olun, kapasite olarak, güç olarak ve sorunlara yaklaşım bakımından aynı ülke değiliz. Her akşam isim okunan terör meselesini de, trafik meselesini de, stratejik bir akılla yöneten, sonuç alan, silahlı terörü bitirme noktasına getirdiği gibi; trafik teröründe de dünyada son on yılda, "can kayıplarını yüzde elli azaltma hedefini tutturan" iki ülkeden biriyiz. Kesinlikle dünkü Türkiye değiliz. Çok başka ve yüksek bir noktadayız" ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, 2015 yılından bu yana araç ve nüfus sayısının arttığını, buna oranla kaza sayısında düşüş olduğuna dikkati çekerek, "2015'i 100 olarak kabul ettiğimizde nüfusumuz yüzde 11, trafikteki araç sayımız yüzde 27 artmış; ancak ölümlü kaza sayısı yüzde 50, can kaybı sayısı yüzde 47 azalmış. Türkiye'nin trafik terörüyle mücadelede getirdiği sonuç tam da budur. Nüfus artmış, araç sayısı artmış yarı yarıya buralarda bir azalma ortaya koyulmuş. Uluslararası bir standart olan yüz bin nüfus başına düşen can kaybı sayısı ise 2015'te 9,6'dı. 2020'de 5,8 oldu. 2021 sonu itibarıyla da 6,3. Tabi bu hesabı yaparken ülkemizde mukim bulunan yabancı sayısını dahil etmiyoruz. Avrupa'da ve dünyada yabancı sayısı buna dahildir. Dahil ettiğimizde yüz bin nüfus başına bizim 4,5-5 bandına geldiğimiz, Avrupa seviyesine yaklaştığımızda esas itibariyle bir realitedir. Esas itibarıyla bu insanlar da bir şekilde yaya, yolcu ve sürücü olarak trafikte bulundukları için hesaba dahil etmek gerekir ama bizim hesabımız içerisinde yok" diye konuştu. "MAKSADIMIZ SADECE CEZA KESMEK DEĞİLDİ, UYARICI OLDUK, REHBERLİK YAPTIK" Trafik konusunda stratejik davrandıklarını bildiren Bakan Soylu, gelişigüzel davranmadıklarını belirterek, "Sadece para cezalarını bir miktar arttırarak sonuç beklemedik. Stratejimizin üç ayağı vardı; birinci ayağında kazanın oluşmasını önlemek, ikinci ayağında oluşan kazada can kaybını önlemek ve üçüncü ayağında sürücü davranışlarını değiştirmek. Geleceğin yol kullanıcılarını doğru alışkanlıklarla yetiştirmek, yani bir taraftan farkındalık bir taraftan da eğitim. Kazaların oluşmasını engellemek için denetimi arttırdık. Ancak burada yüz yüze denetime ağırlık verdik. Maksadımız sadece ceza kesmek değildi, uyarıcı olduk, rehberlik yaptık. Sürücünün ayağını gazdan çekmesini veya dikkat dağınıklığından kurtulmasını sağlamaktı. Hem farkındalık hem denetimleri yaptık, tabi ki denetim arttıkça, işlem sayıları da, yüz yüze geldiğimiz insan sayıları da artı" şeklinde konuştu. "YOLLARDA GÖRDÜĞÜNÜZ KAMERA VE ALETLER ÇALIŞMAKTADIR" Geçmiş dönemde trafikte yapılan işlem sayısı ile günümüzdeki verileri kıyaslayan İçişleri Bakanı Soylu konuşmasına şöyle devam etti: "2017'de trafikteki kusur sebebiyle yapılan işlem sayısı 10,5 milyondu, geçen yıl bu sayı 19,8 milyon olarak gerçekleşti. Bu yıl da 15,7 milyondur. Burada bir uyarıda bulunmak isterim. Bu yılki işlemlerin 3,8 milyonu elektronik plaka tanıma sistemiyle, 592 bini ise Kent Güvenlik Yönetim Sistemiyle (KGYS) tespit edilip yapılan işlemlerdir. Evet o yollarda gördüğünüz kamera ve aletler çalışmaktadır. Karadaki trafik denetimlerimize ek olarak havadan da denetim yaptığımızı huzurlarınızda söylemek isterim. 2017'de 107 saat helikopterle trafik denetimi yapıyorduk, bunu sürekli arttırdık ve 2021'de tam bin 441 saat uçuş gerçekleştirdik" Soylu ayrıca emniyet kemerinin önemine de dikkat çekti. Sürücüleri emniyet kemerine takılan ikaz sesi susturucularının takılmaması konusunda uyarıda bulundu. Emniyet kemerinin önemini belirten kampanyalar yapıldığını hatırlatan Soylu, hem emniyet kemeri hususunda hem de yaya önceliği hususunda önemli mesafe kat edildiğini dile getirdi. Programda konuşan AFAD Başkanı Yunus Sezer ise, AFAD'ın üstlendiği hususlara dikkati çekerek, "Öncelikle trafik kazalarına müdahale ve kurtarma eğitim kitabı ve eğitim müfredatını hazırladık. 200 AFAD personelimiz tüm AFAD il müdürlerini kapsayacak şekilde trafik kazalarına müdahale ve kurtarma eğitici eğitmeni olarak yetiştirildiler. Aynı şekilde ambulans, itfaiye ve AFAD birimlerinde görevli araç sürücülerine güvenli ve defansif sürüş eğitimleri verildi. Yine tatbikatlarla da birlikte bunları pekiştirmek içinde sürekli çalışma halindeyiz" diye konuştu.

1 yıl önce

İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, İETT'nin nasıl battığını anlattı

Bağcılar Belediye Başkanı ve İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, her gün kaza ve arıza haberleri ile gündeme gelen İETT'nin CHP yönetiminde nasıl işletilemez hale getirildiğini AKŞAM'a anlattı: EHİL KADRO TASFİYE EDİLDİ "İETT, asırlık bilgi birikimine ve tecrübeye sahip güzide bir kuruluşumuz. İBB'nin toplu taşıma hizmetlerinde çok önemli bir rolü var. Bütün toplu ulaşımı koordine ederek büyük bir filoyla İstanbullulara hizmet veriyor. AK Parti yönetimimde 3 bin 250 yeni otobüs temin edildi ve 1999 yılında özel halk otobüsleri yenilendi. Toplamda ise 6 bin 510 araçla hizmet verdi. 155 yeni hat kazandırılarak, 4 bin 618 durak modern hale getirildi. Tüm toplu taşıma sektörüne örnek, bakım onarım işletme dahil araç temin modeli sayesinde filosu mütemadiyen sefere ve kaliteli yolculuk hizmetine uygun hale getirildi. Geldiğimiz noktada 'liyakat liyakat' söylemleriyle algı yaratmaya çalışan şimdiki yönetim toplu taşıma sektörü ile hiçbir alakası olmayan İstanbul'u tanımayan, yönetişim becerilerinden uzak kadroları bu güzide kuruluşumuzun başına getirdi. Yetişmiş başarılı kalifiye ekibi, "namus sözleri" verildiği halde çeşitli baskılar, çok iyi bildikleri Mobbing ile tasfiye edildi." ARIZALI ARAÇLAR ALDILAR "Filo yaşlandı. Her yıl filoya 300-400 araç ilave edilmesi gerekirken 3,5 yılda sadece 160 araç temin edildi. Yeni alınan araçlarda elektrik arızası, direksiyon optimizasyon problemi, çekiş problemi kapı arızası, su geçirme problemleri tespit edilmiştir. Bu nedenle, filonun tamamı hizmete verilemiyor. Herhangi bir tecrübesi bulunmayan firmaya çok yüksek bedel ile bakım onarım hizmet alımı işi verildi. Garajlardaki teknik kadro refüze edildi. Bakım kontrol işi ehlinden alındı. Yedek parça ve ambar stok takip sistemi bozulmuş. Tesellüm sistemi çalıştırılmamıştır." 700 ARIZA, 350 SEFER İPTALİ "Sürücü personelden gelen arıza şikâyetlerine zamanında müdahale edilmiyor. Günlük ortalama 700'e varan arıza ve 350 civarında planlanmış sefer iptalleri var. Özellikle sabah garaj çıkışı oluşan arızalar, yolda kalmalar. Her akşam ana haber bültenlerinde yeni bir araç arızası, yeni bir araç yangını, yeni bir metrobüs kazası haberi yayınlanıyor. İmzaladıkları kilometre başı hizmet alımı sözleşmesine göre özel halk otobüslerine ödenmeyen hak edişler... Bu konuların hepsi İETT Araç Alım Bakım İşleri İnceleme ve Araştırma Komisyonu'nun raporunda da yer aldı." FİLO HURDALIĞA DÖNÜYOR "Kalifiye yönetici problemi, yeni proje çıkmaması (durağanlık), yönetici, memur, işçi ve sürücü personelin motivasyon sorunları mevut. Maalesef bu gidişle bir sonraki döneme dağılmış garaj yönetimi ve hurda bir otobüs filosu kalacağı aşikârdır. Beklentimiz bir an önce İETT geleneklerine uygun yönetim organizasyon yapısı kurularak kuruma daha fazla zarar verilmemesidir." FATURA VATANDAŞA "2 murakıp İETT ile ilgili bir çalışma yürütüyor. Tespitlere göre, kurumun mali dengesi bozuldu, bütçe borçlanma oranları arttı. Bütçe gider kalemleri arasındaki faiz giderlerinde yüzde 114,86 artış görülüyor. Bu şu anlama geliyor; İETT yüksek faizle borçlanıyor. Bu fark ise vatandaşın cebinden çıkıyor. İETT Türkiye'nin en pahalı biletini satıyor. İBB yönetimi, UKOME Kurulu'ndaki bazı üyelerin duyarlılığı sayesinde yüzde 195 oranında bilet fiyatlarında artışa gitti. Bu duyarlılık olmasaydı İBB'nin yapacağı oran yüzde 265'ti." YÖNETİLMEZ DURUMA GELDİ "3 yıllık süreçte otobüs alım yatırımları yok denilecek seviyede az, kurum asıl iş konusundan uzaklaşmıştır. 2021 yılı gelir ve giderler bütçeleri arasındaki fark 1 milyar 100 milyon civarında iken 2022 yılında daha yıl bitmeden bu farkın 2 milyar 250 milyon civarında olduğu tespit edildi. Dolayısıyla kurum mali açıdan yönetilemez duruma geldiği beyan edilmiştir."

1 2 3 4 5 6 7