23 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Ukrayna'ya yönelik bir Rus saldırısının, stratejik hata olacağını belirtti

Görüşmeye ilişkin açıklama yapan Truss, bugün Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu durumun, Kremlin'in daha önce görülen taktiklerinden biri olduğunu ifade etti. "Rusya'nın, demokratik komşularını onları kontrol altına almak için beyhude bir şekilde istikrarsızlaştırmaya çalıştığını" vurgulayan İngiliz Dışişleri Bakanı Truss, şunları kaydetti: "İngiltere; NATO ve Avrupalı ortaklarımızla birlikte Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edecek. Özgürlüğün sınırlarını savunmak ve geliştirmede müttefiklerimizin yanındayız. Rusya'yı gerilimi düşürmeye ve asker hareketlerini bildirmek ve ciddi görüşmeler için masaya dönmek de dahil uluslararası taahhütlerine uymaya çağırıyoruz. Bir Rus saldırısı, stratejik bir hata olur ve sonuçları olur." Truss, "özgürlüğü, demokrasiyi ve güvenliği korumak için Ukrayna ile yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceklerinin" altını çizdi. ABD Başkanı Joe Biden da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, "Ukrayna'yı işgal ederse bunun sonuçlarının ağır olacağını ve bugüne kadar görülmemiş ekonomik sonuçlarla karşılaşacaklarını söylediğini" belirtmişti.

2 yıl önce

ABD'li senatör, Biden'a Rusya'nın Ukrayna tehdidine karşı nükleer silah seçeneğini önerdi

ABD'nin Mississippi Senatörü ve Silahlı Kuvvetler Komitesi Üyesi Cumhuriyetçi Roger Wicker, ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna'yı tehdit eden Rusya'ya karşı nükleer silah dahil her türlü askeri seçeneği masaya koyması gerektiğini söyledi. Rusya'nın Ukrayna sınırına yakın bölgelere askeri yığınak yapması Washington'u kaygılandırmaya devam ediyor. Cumhuriyetçi Senatör Wicker, söz konusu kriz üzerine Biden'ın, Rusya Devlet Başkanı ile yaptığı görüntülü görüşmeye ilişkin Fox News televizyonuna açıklamalarda bulundu. Putin'in askeri yığınağı pazarlık unsuru olarak da kullanabileceğini belirten Wicker, ancak Rus liderin daha önce 2008'de Osetya Savaşı'nda ve 2014'te Kırım'ın ilhakıyla Batı dünyasını şaşırttığını ifade etti. Wicker, Biden'ın Putin'e ABD'nin kararlılığını gösterdiğini umduğunu kaydederek Ukrayna'da 200 ABD askerinin olduğunu ancak bunların eğitim amacıyla orada bulunduğunu dile getirdi. ABD'nin elindeki seçeneklere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Wicker, NATO'nun doğu kanadına askeri yığınak yapılabileceğine ve gerektiği takdirde "askeri adım" atılmasına destek vereceğini vurguladı. "Askeri adımdan" kastının ne olduğuna ilişkin bir soruya ise Wicker, şu ifadeleri kullandı: "Askeri adım, Karadeniz'e gemilerimizi konuşlandırıp Rusya'nın askeri kapasitesinin üzerine yıkım yağdırmak anlamına gelebilir. ABD askerlerini sahaya indirmek olabilir, bunu masa dışında bırakmamak gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda ilk taarruz için nükleeri de seçeneklerin dışında bırakmamalıyız. Bunun olabileceğini beklemiyorum ama bu seçeneği masadan kaldırmamak gerekir. Başkan'ın her şeyin masada olduğunu söylemesi gerekir." ABD yönetimi, uzun süredir Rusya'nın askeri yığınak konusunda niyetini açıklaması gerektiğini ifade ediyor. Biden yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi durumunda "ağır bedeller ödeyeceği" konusunda Moskova'yı uyarmıştı ancak söz konusu bedelin "askeri bir bedel" olması beklenmiyor.

2 yıl önce

Biden, Zelenskiy ile görüşmesinde ABD'nin Ukrayna'ya "sarsılmaz" desteğini yineledi

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Biden Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik "saldırgan" tavırları konusunda ABD ve Avrupalı müttefiklerinin endişelerini dile getirdi. Rusya'nın askeri müdahalesini ilerletmesi durumunda ABD ve Avrupalı ortaklarının Rusya'ya yönelik güçlü ekonomik yaptırımlar ve diğer önlemler getireceğini kaydeden Biden, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan "sarsılmaz desteğini" yineledi. Görüşmede Biden, ABD ve ortaklarının "Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında karar ya da istişare olmaz" ilkesine bağlılığını sürdürdüğünü vurguladı. Biden ve Zelenskiy, Rusya'ya gerginliği azaltma çağrısı yaptı ve sorunların çözümü için en iyi yolun diplomasi olduğunu vurguladı. Biden, ABD'nin Minsk Anlaşmalarının uygulanması için güven tesis edici adımlar atılmasına desteğe hazır olduğunu dile getirdi. Rusya'nın Ukrayna sınırına asker yığması ardından bölgedeki gerilim artarken Biden, 7 Aralık Salı Günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile video konferans yöntemiyle görüşmüş ve Ukrayna'yı işgalin "ağır sonuçları" konusunda Rus mevkidaşını uyarmıştı.

2 yıl önce

AB: Ukrayna'ya saldırırsa Rusya'ya ağır sonuçlar doğuracak yaptırımlar uygulayacağız

Avrupa Birliği (AB) yönetimi, Ukrayna'ya karşı askeri hamle yapması halinde Rusya'ya ağır sonuçlar doğuracak yaptırımlar uygulayacaklarını bildirdi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Dönem Başkanı Slovenya'nın Başbakanı Janez Jansa, AB Liderler Zirvesi'nin bitiminde ortak basın toplantısı düzenledi. AB Konseyi Başkanı Michel, üye ülkelerin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini belirterek, "Ukrayna'ya karşı bir saldırganlık olursa bunun çok ciddi sonuçları olur. Ortaklarımız ve müttefiklerimizle koordineli tedbirler almak üzere hazırız." dedi. Michel, AB üyesi ülkelerin liderlerinin böyle bir durumda Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımları harekete geçirmek üzere mutabık kaldıklarını söyledi. Ursula von der Leyen ise Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri tahkimatı hakkında daha önce tutumlarını açıkladıklarını, Rusya'ya saldırganlıktan kaçınma ve gerginliği düşürme çağrısında bulunduklarını hatırlattı. Moskova ile iyi ilişkiler istediklerini, bunun Rusya'ya bağlı olduğunu ifade eden Von der Leyen, "Ancak şuna şüphe yok. Eğer Rusya, Ukrayna'ya karşı harekete geçerse AB, çok büyük bir bedeli olacak yaptırımlar uygulayacaktır. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık." diye konuştu. Slovenya Başbakanı Jansa da AB ülkelerinin ortak tutum içinde hareket ettiğini belirterek, "Rusya'nın Kırım'ı işgal ettiğinde yaşanan durumun tekrar etmesine izin vermeyeceğiz. Bu kez hazırlıklıyız." ifadelerini kullandı. NATO'DAN RUSYA'YA BİR KEZ DAHA UYARI VE DİYALOG ÇAĞRISI NATO, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik yeni bir saldırganlığının ağır bedelinin olacağını, Rusya gerginliği düşürürse güven artırıcı önlemler üzerinde çalışmaya hazır olduğunu bildirdi. NATO'nun karar alma organı Kuzey Atlantik Konseyi, "Ukrayna ve çevresindeki durum" ile ilgili açıklama yaptı. Rusya'nın Ukrayna sınırında son aylarda yaptığı tahkimattan ciddi endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, "Rusya'ya acilen gerginliği düşürme, diplomatik kanalları takip etme ve askeri faaliyetlerinin şeffaflığı hakkında uluslararası taahhütlerine uyma çağrısı yapıyoruz." ifadesi yer aldı. "Mevcut durumun ittifakın güvenliğine etkilerini ciddi şekilde değerlendiriyoruz." denilen açıklamada, NATO'nun güvenlik ortamının bozulmasına kararlı şekilde karşılık vereceği vurgulandı. Açıklamada, "Ukrayna'ya karşı daha fazla herhangi bir saldırganlığın çok büyük sonuçları ve ağır bedeli olacaktır." ifadesine yer verildi. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan desteğin bir kez daha teyit edildiği açıklamada, Rusya'dan Ukrayna'daki güçlerini çekmesi istendi. Ukrayna'nın olası NATO üyeliğine Rusya'nın itirazına atıf yapılan açıklamada, her ülkenin kendi kaderini ve dış politikasını tayin etme hakkı bulunduğu, "NATO'nun Ukrayna ile ilişkisinin sadece Ukrayna ve 30 müttefik ülkeyi ilgilendirdiği" vurgulandı. "Rusya ile anlamlı diyaloğa hazırız." mesajı verilen NATO açıklamasında, Rusya'ya NATO-Rusya Konseyi'ni düzenleme daveti tekrarlandı. Açıklamada, "Rusya, gerginliği düşürmek için somut adımlar atarsa güven artırıcı önlemlerin güçlendirilmesi hakkında çalışmaya hazırız. AGİT de buna ilişkin bir platformdur." denildi. "UKRAYNA'YA KARŞI SALDIRGANLIĞIN CİDDİ SONUÇLARI VE AĞIR BEDELİ OLUR" Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırganlık sergilemesi halinde bunun "çok ciddi sonuçları ve ağır bedeli" olacağını bildirdi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen yılın son AB Liderler Zirvesi devam ederken, zirve bildirisinin dış ilişkiler kısmı kamuoyuyla paylaşıldı. Liderler, Ukrayna başlığı altında Rusya'ya "Ukrayna sınırındaki askeri tahkimatı ve saldırgan söylemi" nedeniyle ortaya çıkan gerginliği düşürmesi çağrısında bulundu. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine tam desteklerini vurgulayan AB liderlerinin bildirisinde, "Ukrayna'ya yönelik daha fazla askeri saldırganlığın karşılık olarak ortaklarla koordine edilen kısıtlayıcı tedbirler dahil çok büyük sonuçları ve ağır bedeli olacaktır." ifadesi yer aldı. Bildiride, AB liderlerinin diplomatik çabaları ve Minsk Anlaşmasının tam olarak uygulanması için Normandy formatını desteklediği vurgulandı.

2 yıl önce

Biden'dan Ukrayna'ya Rusya karşısında destek

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, ABD Başkanı Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Biden, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'e "ABD, müttefikleri ve ortakları, Rusya'nın Ukrayna'yı daha fazla işgali durumunda kati surette karşılık verecek" taahhüdünde bulundu. İki lider, gelecek hafta başlayacak NATO-Rusya Konseyi'ndeki ikili Stratejik İstikrar Diyaloğu ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndaki diplomatik çabalara da desteğini dile getirdi. Biden, görüşmede ayrıca ABD'nin Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne, Donbas'taki gerilimi azaltmak için güven artırıcı tedbirlere ve Minsk Anlaşması'nın uygulanması için aktif diplomasiye desteğini yineledi.

2 yıl önce

NATO'dan Rusya’ya Ukrayna uyarısı: ‘Saldırırsa büyük bedel öder'

Ukrayna-Rusya hattındaki gerilimi düşürmek için Rusya ve NATO, Brüksel'deki NATO karargahında görüşme gerçekleşti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO-Rusya Konseyi Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında, "Bu kolay bir görüşme değildi. Ama tam da bu yüzden bu toplantı çok önemliydi" dedi. Düzenlediği basın toplantısında NATO-Rusya Konseyi Toplantısı'nı değerlendiren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Bu kolay bir görüşme değildi. Ama tam da bu yüzden bu toplantı çok önemliydi. Ukrayna ve çevresindeki durum, Avrupa'nın güvenliği üzerindeki etkileri hakkında çok ciddi ve doğrudan bir fikir alışverişimiz oldu. Bu konularda NATO Müttefikleri ile Rusya arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Farklılıklarımızı aşmak kolay olmayacak ama bu, tüm NATO Müttefikleri ve Rusya'nın aynı masanın etrafında oturup diyalog kurduğunun olumlu bir işareti" dedi. 'AÇIK KAPI POLİTİKASINA' VURGU Stoltenberg, Rusya'nın NATO'dan yeni üyeler almayı durdurması ve Avrupa'nın doğusundaki birliklerini geri çekme talebinde bulunduğunu ifade ederek, NATO'nun 'Açık Kapı Politikası' uyguladığını vurguladı. "Müttefikler, NATO'nun 'Açık Kapı Politikasını' ve her ulusun kendi güvenlik anlaşmalarını seçme hakkını yeniden ifade etti" diyen Stoltenberg şöyle devam etti: "Müttefikler, ittifakın doğusundaki birliklerin varlığı da dahil olmak üzere, birbirlerini koruma ve savunmaktan vazgeçmeyeceğini açıkça belirttiler. Aynı zamanda, hem Rusya hem de Müttefikler diyaloğu sürdürme ve gelecek toplantıların ihtiyacını dile getirdiler. NATO müttefikleri, daha detaylı görüşmeler yapmak için Rusya ile tekrar görüşmeye hazır."

2 yıl önce

İngiltere'den Putin'i kızdıracak adım! Ukrayna’ya kısa menzilli tanksavar gönderecek

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Rusya'ya karşı savunmasını güçlendirmesi için Ukrayna'ya kısa menzilli tanksavar füze gönderileceğini açıkladı. Rusya'nın Ukrayna sınırına 100 bin asker göndermesinin ardından Wallace'ın İngiliz milletvekillerine yaptığı açıklamaya göre küçük bir grup İngiliz askeri de Ukrayna'ya eğitim vermeleri amacıyla gönderilecek. Wallace, Rus askerlerin işgal amacıyla Ukrayna'ya girebileceğine dair 'meşru ve gerçek bir kaygının bulunduğunu' söyledi. Rusya ise böyle bir amacı olmadığını belirterek gerilimden ötürü Batı'yı sorumlu tutuyor. 2015'ten beri onlarca İngiliz birliği, askerlerin eğitimlerinin sağlanması için Ukrayna'ya gönderildi. Aynı zamanda İngiltere, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesinin ardından Ukrayna'nın donanmasını güçlendirmeye söz vermişti. Wallace ise son açıklamasında Rusya'nın 'tehdit edici davranışlarının artması üzerine' İngiltere'nin güvenliğin sağlanması için ilave yardım gönderdiğini belirtti. Pazartesi günü türünün ne olduğu açıklamasa de ilk hafif tanksavar silahların gönderildiği dile getirildi. Wallace, Ukrayna'nın kendisini savunma hakkı olduğunu belirterek bu silahların kısa menzilli ve savunma amaçlı olduğunu, Rusya'ya karşı herhangi bir tehdit unsuru oluşturmadıklarının altını çizdi. Rusya'nın Ukrayna'nın istikrarını bozacak herhangi bir işe girişmesi takdirinde de uluslararası yaptırımların devreye gireceğini ekledi. Ayrıca herhangi bir saldırının 'işgal' olarak betimleneceğini ve iki tarafta da büyük kayıpların yaşanmasına neden olabileceğini aktardı. Ukrayna'nın doğusunda Rusya destekli ayrılıkçılar ve Ukrayna ordusu arasında bir ateşkesin imzalanmış olmasına rağmen 2014'ten beri gerilim var. Rusya ise NATO ülkelerini Ukrayna'ya silah göndermekle ve ABD'yi bölgedeki gerilimi artırmakla suçluyor.

2 yıl önce

Seçim barajı, HDP'li Güzel, Rusya-Ukrayna krizi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2022 bizim en parlak yılımız olacak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin İsrail gazını Güney Kıbrıs ve Yunanistan iş birliğiyle Avrupa'ya ulaştıracak EastMed Projesinden desteğini çekmesi kararını “Bu proje esasında olacak bir iş değil. Bu iş, Türkiyesiz olmaz. Çünkü eğer buradan Avrupa’ya gaz gidecekse bu ancak Türkiye üzerinden olur” sözleriyle değerlendirdi. Arnavutluk temaslarının ardından gazetecilerin gündemdeki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan, şu değerlendirmeleri verdi: FETÖ İLE MÜCADELE “Değerli Dostum Başbakan Sayın Edi Rama’yla başbaşa ve heyetlerarası olmak üzere verimli görüşmeler gerçekleştirdik. İkili ilişkilerimizde son yıllarda kaydedilen mesafeden duyduğumuz memnuniyeti özellikle dile getirdik. Stratejik Ortaklık seviyesindeki ilişkilerimizin geliştirilerek yeni alanlara teşmil ettirilmesi hususunda karşılıklı siyasi irademizi teyit ettik. Geçtiğimiz sene imzaladığımız Ortak Siyasi Bildiri’yle tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısını da en kısa zamanda gerçekleştirmek konusunda mutabık kaldık. Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüşmeleri yapacaklar ve daha sonra da biz bu yıl içinde büyük ihtimalle bu toplantımızı gerçekleştireceğiz. Ortak gündemimizde yer alan bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk. İki NATO müttefiki olarak güvenlik boyutlu gelişmeleri aramızda değerlendirdik. Arnavutluk’un savunma sanayii alanındaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında atabileceğimiz adımları ele aldık. Başbakan Edi Rama ile özellikle de FETÖ’nün Arnavutluk’taki yapılanmasıyla müşterek mücadelemizi gözden geçirdik. Ayrıca iş birliğimizi daha da güçlendirecek çeşitli anlaşmaları akdettik. Bu kapsamda 7 anlaşmanın imzaları atıldı. Heyetimizde yer alan Bakanlarımız ve ilgili kurum temsilcilerimiz de Arnavut muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirdiler. Ziyaretim vesilesiyle Arnavutluk Meclisi’ne de bir hitapta bulunduk. REPLİKA HATIRASI Arnavutluk’ta 2019 Kasım ayında meydana gelen depremde, evsiz kalan Arnavut kardeşlerimiz için talimatımla Laç şehrinde TOKİ tarafından yaptırılan 522 adet deprem konutunun teslim törenini de icra ettik. Bunun yanında model daireleri gördük. Arnavut kardeşlerimizin evlerine misafir olduk. Ayrıca, Tiran şehir meydanının en güzel noktasında bulunan ecdat yadigarı tarihi Ethem Bey Camii’nin TİKA tarafından gerçekleştirilen restorasyon sonrasında yeniden ibadete açılışına hep birlikte şahitlik ettik. Ethem Bey Camii, Başkent Tiran’da Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen sekiz büyük camiden günümüze ulaşan tek tarihi cami olması hasebiyle ayrı bir önem taşıyor. TİKA tarafından 2018 yılında başlatılan bakım, onarım ve restorasyon çalışmaları, geçtiğimiz yıl tamamlandı. Namazgah Camii’mizin yanında bu da tarihi bir eser olarak güzel bir model teşkil ediyor. Sayın Edi Rama ile Ethem Bey Camii’ne birlikte girdik. Karahisari’nin Topkapı Sarayı’ndaki Kur’an-ı Kerim’inin bir replikasını buraya hatıra olarak bıraktık. İnşallah tüm Arnavutluk’taki Müslüman kardeşlerimiz için bu caminin anlamı da büyük olacaktır. Şimdi Namazgah Camii’ni de ramazan sonuna kadar yetiştirmeyi hedefliyoruz. O da 3 bin 250 kişilik bir cami. İnşallah güzel bir eser meydana geliyor. Onu da Diyanet teşkilatımızın KOMAŞ firması yürütüyor. Burada FETÖ meselesinden dolayı bazı sıkıntılar yaşandı. Bu sıkıntılar sebebiyle gecikti. Daha doğrusu işi durdurma noktasına da geldik. Ama bugün Sayın Edi Rama’nın bize verdiği bazı sözler sebebiyle “tamam” dedik. Hayırlısıyla biz işi yükleneceğiz, başlayacağız. Yeter ki diğer sorunları halledelim. Temenni ederiz ki şubat sonuna kadar bunlar bu planı gerçekleştirirlerse ondan sonra da zaten bizler adımlarımızı yoğun bir şekilde atacağız. BALKANLAR TÜRKİYESİZ OLMAZ (Türkiye, Balkan coğrafyasında pek çok eseri ihya ediyor. Bunun yanı sıra Maarif Vakfı yine FETÖ’nün etkisinde olan okullara sahip çıkıyor, yeni okullar içiyor. Bütün bu faaliyetlerin, kültür, sanat, eğitim alandaki faaliyetlerin üstüne bir adım daha koyma noktasında yeni projeler, yeni anlaşmalar olacak mı? Sözgelimi kasım, aralık ayında Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali yapılmıştı. Bunun bir benzeri Balkan coğrafyasındaki ülkelerle olacak mı?) Biz istiyoruz ki Balkanlar’da, her Balkan ülkesinde bir adım atalım; buralarda özellikle de TİKA ile tarihimize sahip çıkalım; kültür ve sanata yönelik de ne gerekiyorsa bunları biz TİKA ile yürütelim. TİKA, hemen hemen Balkan ülkelerinin tamamında şu anda aktif. Yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. İşte camiler, köprüler ve buna benzer bütün eserlere yönelik çalışmaları TİKA yoğun şekilde yürütüyor. Sadece Arnavutluk’ta bugüne kadar 568 adet eser yapıldı. Bunun haricinde yine Bosna-Hersek olsun, Kosova olsun, Makedonya olsun, buraların hepsinde de, Alevi Bektaşi Tekkelerine varıncaya kadar, bunları oralarda yoğun bir şekilde yapıyoruz. Hani bazıları konuşuyor “mezhep meşrep ayrımı vesaire” diye. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olmuş olsa bizim bunlara elimiz değmez. Ama hepsinde de varız, hepsine de elimizden gelen desteği veriyoruz ve oralarda da bunları inşa ve ihya ediyoruz. Balkanlar, Türkiyesiz olmaz. Balkanlar’da Türkiye olarak varız. Nitekim Sayın Edi Rama geçenlerde Bosna Hersek’te son gelişmeler üzerine katıldığı toplantıda “Tamam burada hepimiz varız da Türkiye nerede?” diye sormuş. Diğerlerine “Türkiye’nin olmadığı böyle bir toplantıdan hayırlı bir karar çıkmaz.” demiş. Aynı kanaati orada Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp Üyesi Dodik de sergilemiş. “Türkiye’nin olmadığı böyle bir toplantıda Birleşmiş Milletler, Amerika, İngiltere’den gelenlerle bu iş çözülmez” demiş. Bu ilginç bir şey. Bunu tabi daha önceki ziyaretimde, Bosna-Hersek’te hepsinin yanında yine söyledi. “Niçin biz şuradan şuradan arabulucu arıyoruz. Bunu Erdoğan yapsın, Türkiye yapsın.” dedi. Bugün Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Vucic bize geliyor. Sayın Vucic ile Balkanlar’da atılabilecek adımları, Bosna-Hersek konusunu da ele alacağız. Ona da Bosna-Hersek’teki barış ve istikrarın bölge için taşıdığı önemi vurgulayacağım. Biz sorunların çözümünün taraflar arasında daha fazla diyalogdan geçtiğine inanıyoruz. İlerleyen süreçte diplomasi trafiğini yoğunlaştıracağız. Türkiye, bugüne kadar sergilediği kucaklayıcı ve objektif tutumuyla Bosna-Hersek’teki tüm tarafların ve bölgedeki aktörlerin mevcut sorun bağlamında katkısını aradığı bir ülke olarak, saygın konumunu krizin aşılması için devrede tutmaya devam edecektir. BÖLGE SAVAŞI KABULLENEMEZ (Ukrayna’da çatışma ihtimali hala devam ediyor maalesef. Türkiye, krizin her iki tarafıyla da iyi ilişkilere sahip bir ülke. Sizin, adı arabuluculuk olmasa da bu krizin çözümü konusunda taraflarla görüşmeniz söz konusu mu? Eğer korkulan olur da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali söz konusu olursa bir NATO üyesi ülke olarak Türkiye’nin tavrı ne olur?) Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini gerçekçi bir yaklaşım olarak görmüyorum. Çünkü Ukrayna, sıradan bir ülke değil. Ukrayna güçlü bir ülke. Ayrıca Rusya’nın bu adımı atabilmesi için tüm dünyadaki durumu ve kendi durumunu gözden geçirmesi lazım. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Ukrayna’daydı. Şimdi ben de İlham Bey ile bir konuşacağım. Tabi Sayın Putin’le de bu konuları masaya yatırıp konuşmamız lazım. Çünkü bu bölgeler artık savaşı kabullenemez. Bunlar doğru da olmaz. Artık savaşı siyaset tarihinden silip atmamız lazım. “Ben bir yerin topraklarını işgal edeyim, alayım” mantığıyla bu işler yürümez. İşte örneğin Ukrayna’da ne yaptı Rusya? Kırım’a çöktü. Kırım ile ilgili biz her zaman, Kırım’ın işgaline karşı olduğumuzu Sayın Putin’le yaptığımız her görüşmede kendisine söylüyorum. Dışişleri Bakanlığımız aynı şekilde muhataplarına bunları söylüyor. Yani bu konuda bizim politikamız belli. Güneyimize bakıyoruz. Suriye’nin ciddi bir kısmında Amerika’nın üsleri var. Rusya’nın da üsleri var. Öbür tarafta terör örgütleri, Amerika’dan ciddi destekler aldı, hala almaya devam ediyor. Şimdi bunları yok farz etmek mümkün mü? Değil. Bunları biz Biden’la yaptığımız görüşmelerde devamlı kendisine söyledik. Trump ile yaptığımız görüşmelerde söyledik. Obama ile yaptığımız görüşmelerde söyledik. Hepsine de “Siz terör örgütlerini destekliyorsunuz” diye hep söyledim. Bizim güneyimizde, Suriye’nin kuzeydoğusunda terör örgütlerine binlerce tır silah, mühimmat, her türlü ciddi desteği bunlar verdiler. Nitekim Irak’taki Koalisyon Güçleri olarak, Suriye’deki Koalisyon Güçleri olarak bu işleri yaptılar, hala da yapmaya devam ediyorlar. “Çekildik, çekiliyoruz. Biz burada terör örgütlerine destek vermiyoruz.” diyorlar. Doğru konuşmuyorlar tabi. Aynı şekilde Rusya, oradan çekilmiyor. Şu anda Rusya, Suriye’ye desteği çekmiş olsa Esed’in ayakta duracak hali yok. Esed, şu anda Rusya’dan aldığı destekle ayakta duruyor. Malum İran’ın desteği var. Böyle bir durum söz konusu. Temennimiz odur ki bir an önce bölgeye sulh ve sükun hakim olur ve bunlardan da böylece kurtulmuş oluruz. TÜRKİYE ÜZERİNDEN OLUR (ABD’nin, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de İsrail ve Güney Kıbrıs Rum kesimiyle birlikteki boru hattı projesinden desteğini çekmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?) Bu proje esasında olacak bir iş değil. Bunun bütün analizlerini yaptılar, baktılar ki bu işin pozitif olabilecek bir yanı yok. Yani maliyet hesapları tutmuyor. Amerika bütün adımını zaten kapital üzerinde yürüten bir ülke. Bunun maliyet analizleri tutmadığı için de “Bu olacak bir iş değil” diyerek desteğini çekti. Zaten, burada hep konuşulan nedir? Bu iş, Türkiyesiz olmaz. Çünkü eğer buradan Avrupa’ya gaz gidecekse bu ancak Türkiye üzerinden olur. Berat Bey, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde bile İsrailli muhatabı, o zaman o teklifle gelmişti. İş bir yere doğru da gidiyordu. Belki biz o zaman İsrail’le o işi bağlayabilirdik. Peki şimdi bağlama umudu yok mu? Şartlar oturup konuşulur. Çünkü bu işin menfaat analizleri çok önemli. Belli bir yere de geldik. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüşmelerimiz oluyor. İsrail Başbakanı Bennett daha değişik düzeyde Haberler gönderiyor. Bütün bunlarla beraber biliyorsunuz, geçenlerde İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı Üyelerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul ettim, onlarla görüşmelerimiz oldu. Eğer biz siyaset yapacaksak siyaset, kavga dövüşle olmaz. Siyaseti barış çizgisinde götürmeye mecburuz. Bizim Doğu Akdeniz’deki yaklaşımımız malum. Libya ile yaptığımız anlaşmamız var. Libya ile yaptığımız anlaşmayla birlikte işi biz resmi bir metne oturttuk. Bu resmi metin üzerinden de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir taraftan dört tane sondaj gemisi, iki tane sismik araştırma gemisi aldık. Bunları biz boşuna mı aldık? Bunlar Karadeniz’de de çalışacak, Akdeniz’de de çalışacak. Bu konudaki en güçlü altyapıya biz sahip olacağız. Onun için de Amerika’nın olayı, tamamen ekonomik analizdir. Bu analizler neticesinde gördüler ki buradan bir şey çıkmaz. 2023’E YETİŞTİRECEĞİZ (Karadeniz gazıyla ilgili ilgili önemli bir gelişme oldu. O gazı Türkiye’ye taşıyacak olan borular Filyos Limanı’na geldi. Bu süreç nasıl ilerliyor?) Boru hattı yapımında kullanılacak borular gelmeye başladı. Boruların tamamının yaklaşık 10 ayrı seferde limana gelmesi planlanıyor. Her bir boru yaklaşık 12 metre uzunluğunda. Boru hattını deniz tabanına yerleştirme işlemi yaklaşık 5 ay sürecek. 2022 yılı içerisinde tüm kuyularda üretim öncesi tamamlama operasyonları yapılacak. (2023’e gaz yetişecek mi?) İnşallah 2023’e biz bu işi yetiştireceğiz. (Yeni bir müjde daha gelir mi?) Bekliyoruz. İnşallah. Bütün hayalimiz, Bakanlığın yaptığı çalışmalar, arkadaşların verdikleri bilgiler, özellikle sismik araştırma gemilerimizin bize verdiği raporlar, hep bu istikamette. Zaten bu işi şöyle başarıyla neticelendirdiğimiz zaman, ekonomik performans nedir ne değildir diye soranlara inşallah biz oradan gereken cevabı verme imkanını yakalamış olacağız. İSTİKLAL MÜCADELESİ VERMELİYİZ (CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığının önüne giderek “tarafsız olun, torpil yapmayın” gibi birtakım açıklamalarda bulunmuştu. Ankara Büyükşehir Belediyesine ise 5 bine yakın CHP ve İYİ Parti kökenli isim alındı. Bir de mülakat oldu, 150 kişi girdi, 70 kişi yazılıda 90 almıştı, mülakatta 40 verildi. Yazılıda 40 alanların mülakat puanı da 90’a çıkarıldı. Burada da bir torpil ve iltimas ortaya çıktı. Bu konularla ilgili görüşünüz nedir?) Bu ülkede kadrolaşmanın kitabını CHP yazmıştır. Biliyorsunuz Mehmet Moğultay bu işin en mahir hareket edenlerindendir. Onun “CHP’lileri almayacağım da ülkücüleri mi alacağım” gibi bir ifadesi de vardır. Sadece onunla kalmadı tabi. CHP’nin o dönemlerdeki bakanlarının hepsinde aynı uygulama olmuştur. Seyfi Oktay’ına git, aynı şeyi görürsün. Bunların yönettiği belediyelerde de hep aynı şeyi görürsün. Şimdi burada da bunlar aynı bu uygulamayı yürütüyorlar. Bu yaptıklarını milletimiz görüyor. Bize bu noktada çamur atamazlar. Bunların kadrolaşma yanında beceriksizliklerine de milletimiz hep şahit oldu. Kılıçdaroğlu’nun SSK’nın başında olduğu dönemde bu millet hastanelerde kan revan içinde kalıyordu, serum şişesi bulamıyordu. Savaş Ay’ın o programında kolu kangren olan o yavrunun halini ben unutamıyorum mesela. Bu adam bir SSK’yı yönetemedi. Şu anda gelmiş ülkenin yönetimine talip oluyor. Her şeyi A’dan Z’ye yalan. Bozuk zemberek gibi dönüyor dönüyor aynı yalanı söylüyor. Burada hakikaten bir istiklal mücadelesini hep beraber vermemiz lazım. 2023 bu ülkenin adeta istiklal mücadelesinin verileceği yıl olacaktır. Elhamdülillah, milletimiz her şeyin farkında. İşte bu hafta Aydın’daydık. Aydın’da halkımızın teveccühünü gördük hamdolsun. Aldığım resmi rakama göre meydanda 30 bin vatandaşımız vardı. Ondan sonra Danışma Meclisindeki heyecan, coşku da bambaşkaydı. Bunun yanında Adnan Menderes Müzesi’nin açılışını yaptık. Sağ olsun Süleyman Bey’in riyasetinde orada güzel ve zengin bir müze yapıldı. Bütün bunlarla beraber bir coşku, bir heyecan artık arazide kendini gösteriyor. İnşallah 2023’te çıkacak netice, birçoğunun herhalde siyaset sahnesinden silinmesine de vesile olacaktır. DAR BÖLGEYE GİRMİYORUZ (Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda yapılacak bir değişiklik gündeme gelmişti. Özellikle seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesiyle ilgili AK Parti ve MHP arasında bir mutabakata varıldığına dair yorumlar da yapılmıştı. Bu konu çok merak ediliyordu. Öngörünüz var mı, ne zaman Meclis gündemine gelir?) Artık kronolojide gelme süreci başladı. Biliyorsunuz, bizden Hayati Bey’in başkanlığında bir ekip, Milliyetçi Hareket Partisi’nden Feti Bey’in başkanlığında bir ekip çalıştı. Bunun yanında Büyük Birlik Partisi kendi teklifini arkadaşlarımıza göndermişti. Ben, Hayati Bey’in Feti Bey’lerle yaptığı çalışmanın taslak metnini aldım. Bu taslak metni, Devlet Bey’le de paylaştım. Devlet Bey de gerçekten bir nezaket göstermek suretiyle “Bu çalışma bizim için geçerlidir” dedi. Orada bizim yaklaşımımız barajın yüzde 7 olması yönünde. Onun dışında dar bölge, daraltılmış bölge vesaire bu tür şeylere girmiyoruz. Hazırlanan, üzerinde çalışılmış taslak metin konusunda bu hafta veya önümüzdeki hafta arkadaşlar tekrar bir araya gelecekler. Nihai şeklini verip ondan sonra işi bitireceğiz. DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMALI (HDP’li milletvekili Semra Güzel'in terörist kıyafetiyle terör bataklığında çektirdiği fotoğraflar gündemin sıcak konusu. Konuya dair sizin son açıklamanız, dokunulmazlığın kaldırılması yönündeydi. HDP’li vekilin terör geçmişi tartışılırken muhalefetin pozisyonunun ne olacağı merak konusu. CHP’den, terör ve terörist CHP’nin kırmızı çizgisidir açıklaması geldi. Fakat CHP’li Adana İl Başkanı, PKK yöneticiliğinden hüküm giymiş bir kişi olan HDP’li Aysel Tuğluk’un sağlık nedenlerinden dolayı tahliyesi gerekir şeklinde bir konuşma yaptı ki, bu da çok eleştirildi ve bu bir çelişki olarak görülüyor. Muhalefetin Semra Güzel konusunda aldığı ve alacağı pozisyona dair yorumunuz ne olur?) Biz kendimizi muhalefete göre dizayn etmiyoruz. Bizim şu anda Cumhur İttifakı olarak tavrımız belli. Sözde milletvekili bu kadınla alakalı ben açıklamamı yaptım. Devlet Bey de aynı şekilde yaptı. İYİ Parti de bununla ilgili galiba “Gelirse bizim kanaatimiz budur” dedi. Bir defa böyle bir sözde milletvekilinin parlamentomuzda olması bizim için bir kara lekedir. Kesinlikle dokunulmazlığının süratle kaldırılması gerekiyor. Çünkü orada bitmiyor. Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra yargı yolu açılmış oluyor. Biz bu konunun özellikle takipçisi olacağız. Bunların dışında da şu anda hazır olan yaklaşık 15 fezleke var. Bunların da takibinde olacağız. Bunların da dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ve yargı yolunun açılmasının takipçisi olmaya mecburuz. Şu anda Cumhur İttifakı olarak biz bunların peşindeyiz. Bu konuda vatandaşımızın hassasiyetlerini biliyoruz. Parlamentomuzun terörle anılmasını kesinlikle istemiyoruz. KUR DA FAİZ DE DÜŞECEK (Yakın ekonomi tarihinin en kritik günü 20 Aralık 2021 idi. Kur korumalı mevduatta gelinen noktayı tatmin edici buluyor musunuz? Özellikle TL’nin dövize dönüşünü durdurdu ama dövizden TL’ye geçişin teşvik etmek adına yeni adımlar söz konusu mu? Bir de enflasyonla ilgili çok önemli bir hamle yaptınız. Geldiği seviyede dar ve sabit gelirlilerin enflasyona ezdirilmemesi için hakikaten ezber bozan hamleler var. Ama aynı zamanda enflasyonun bir düşüş trendine ilişkin de bir beklenti yönetmek gerekiyor. Sizce enflasyon ne zaman gerçek anlamda toplumun günlük hayatında hayat pahalılığının azaldığı hissini uyandıracak şekilde bir düşüş eğilimine girer. O konuda ne yapacaksınız?) Öncelikle kur korumalı mevduata vatandaşlarımızın teveccühü bizleri memnun ediyor. Döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasından ve istikrarın devamından gayet memnunuz. Finansal piyasalardaki istikrarın devamına ve TL’ye olan ilginin artmasına yönelik ilave çalışmalarımız sürüyor. Diğer taraftan biliyorsunuz benim bir iddiam var; “faiz sebep, enflasyon neticedir.” Nitekim de neticesi, kendini gösteriyor. Enflasyon, düşüşe girmiştir, girecektir. Bu bir defa kesin. 20 Aralık burada bir dönüm noktası oldu. Enflasyonun gerilemesini beklemek, milletimin hakkıdır, bizim de hedefimizdir ve bunu zaten başaracağız. Ama faizde de artık düşüşler başladı. Bir ara biliyorsunuz 12’ye falan geldi, hatta daha aşağıya da geldi. Sonra tekrar bir çıkış yaşandı. Fakat bunu da aşağıya çekeceğiz. Bu da ekonomideki şartlara göre şekillenecek. Çünkü bu öyle bir durum ki, hep söylediğim gibi, dere yatağında akar. Burada da aynen bu durumu yakalayacağız. Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah. 2023’e de zaten böyle gireceğiz. Bu enflasyonun da düşüşünü getirir, enflasyon düşecek.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 23 24