20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

CHP’li Belediyeler sadece şov yapıyor: Vaat var, icraat yok

Kadıköy Belediyesi şirketi Kasdaş ile DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası çalışanı 2 bin 300 işçiyi kapsayan, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine sendika tarafından 06.01. 2021 tarihinde basın açıklaması yapılmıştı

3 yıl önce

SSK genel müdürlüğü döneminde kurumu batıran Kılıçdaroğlu’ndan gülünç vaat: “Aile sigortası”

"Bizim en büyük arzumuz bu. Biz Aile Destekleri Sigortası diye bir sigorta dalını hayata geçirmeye çalışıyoruz. Aile Destekleri Sigortası’nın temel hedefi şu; geliri olmayan veya geliri belirli bir rakamın altında olan ailelere doğrudan doğruya devletin destek vermesidir.

2 yıl önce

İlçeye 3 müze vaat eden Ekrem İmamoğlu asırlık müzeyi yıktı

Seçim döneminde İstanbul’a 15 müze yapacağı vaadiyle seçmenden oy toplayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Dünyada ilk olma özelliğiyle içinde barındırdığı binlerce su ürünleriyle dikkatleri üzerine çeken Balıkçı Kenan Tesisleri’ndeki Deniz Canlıları Müzesi’ni yıktı. İlçeye ve ülkeye kattığı turistik ve bilimsel değerle kentin gözbebeği sayılan yurt içi ve yurt dışından binlerlerce turist ve öğrencilerin ziyaret ettiği, müzenin yıkımına bir tepki de AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanlığı’ndan geldi. İlçe Başkanı Mustafa Günaydın esnafa verdiği desteği ilan ederken yıkımdan duyduğu hoşnutsuzluğu da gözler önüne serdi. Yarım asırlık müzenin yıkılmasından dolayı üzgün olduğunu belirten ilçe başkanı Günaydın, “Beylikdüzü ile özdezmiş adeta simgesi olmuş bir müzeyi böyle yıkmak gerçekten çok üzücü. Bizler esnafımızın her zaman yanlarındayız ve onlara destek oluyoruz. Olmaya da devam edeceğiz’ ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu sınıfta kaldı! Vaatlerinin yalnız yüzde 5,9’unu hayata geçirdi

AK Parti, CHP'li İBB yönetimimin 1000 gününü mercek altına aldı. AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, 'İstanbul'un Kayıp 1000 Günü' başlığı ile düzenledikleri basın toplantısı ile 2019 yılında göreve gelen İBB yönetiminin geçen 1000 günde ne yaptığını ve ne yapmadığını anlattılar. Kabaktepe ve Göksu, geride kalan 1000 günü "İstanbul'un kayıp yılları" olarak nitelendirdi. "İSTANBULLU SÜKÛT-U HAYALE UĞRATILDI" Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında ilk konuşmayı AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe yaptı. Kabaktepe, "Bugün sizlerle, İstanbul ve İstanbulluların sükût-u hayale uğratıldığı, hak ettiği hizmetten mahrum bırakıldığı, "İstanbul'un Kayıp 1000 Günü'nün" değerlendirmesini yapacağız" diyerek sözlerine başlayan Kabaktepe, "1000 günlük süreci, daha doğru ifade ile aziz İstanbul'un hizmet tarihinden kayıp 1000 günlük sürecini dönemlere ayırarak analiz edeceğiz. Bu dönemler bütün İstanbulluların da şahit olduğu gerçeklere işaret edecektir" dedi. BİRİNCİ DÖNEM: ALGI BALONLARI VE BAHANELER DÖNEMİ Kabaktepe konuşmasına şöyle devam etti: "Sayın İmamoğlu, "birlikte çalıştığı ajansın talimatları ile" olsa gerek, göreve geldiği günden bugüne, her iki cümlesinden birini "engelleniyorum" algısı üzerine kurdu.Nerede yanlış yapsa, nereyi eksik bıraksa, ne zaman tepki alsa, hemen 'engelleniyoruz' feryadı ile beceriksizliklerin üzerini örtmeye kalktı. Mağdur edebiyatı prim yapmayıp, ürettikleri bahaneler tepki almaya başlayınca Başkan Bey, dil değiştirdi ve artık 'engelleniyoruz' söylemini kullanmamaya başladı. Çünkü, öğrendi ki, 3 yıl boyunca kadim şehir için koşmaz, İstanbullu için terlemez, sadra şifa bir icraat yapmaz isen engelleniyoruz algısı ile kimseyi kandıramazsın! İKİNCİ DÖNEM: GUGUK KUŞU SİYASETİ DÖNEMİ Bilirsiniz guguk kuşları yuva yapmaz, yuva yapan başka bir kuşun yuvasını sahiplenir ve yavrusunu ona büyüttürür. Sayın İmamoğlu, ne yazık ki İstanbul'a değer katacak hiçbir projeyi kendisi ve ekibi yapmadı ya da yapamadı. ÜÇÜNCÜ DÖNEM: MAVİ BONCUK SİYASETİ DÖNEMİ Sabah, Şehidimiz Eren Bülbül için yanlış fotoğrafla olsa da bir başsağlığı mesajı yayınlıyor. Akşam, terörle bağlantılı kişileri kadrolu çalışan olarak belediyeye alıyor. İç kavgalarından mülhem, bazen küresel CHP'li takılırken, duruma göre Atatürk milliyetçisi görünme çabasına giriyor. Yani diyeceğim o ki, başkan bir yerlere 'I am ok...' demek için her duruma göre ayrı bir pozisyon alıyor. Biz buna "Mavi Boncuk Siyaseti" diyoruz. DÖRDÜNCÜ DÖNEM: TATİL VE SEYAHAT DÖNEMİ Ne tesadüftür ki, her kriz döneminde tatillerde, eğlencelerde, keyif ortamlarında boy göstermenin derdinde olmuş, yahut onun ifadesi ile kriz dönemleri ne hikmetse hep tatil zamanlarına denk gelmiştir. Görünen o ki, "Suç bende değil, krizler yanlış zamanda geldi" cümlesi, kendileri açısından tutarlı bir yaklaşım olacaktır. Sel olur, kar olur fırtına olur, deprem olur, İstanbul'da istenmeyen ne kadar durum varsa olur, gel gör ki Başkan Bey ya tatilde ya balıkçıda ya eğlencede olur. "Başkanı aradım. Bana "Sen bak keyfine dedi"" cümleleri ile ortaya koydukları aymazlığı ve kibirli duruşu bu şehrin insanları asla unutmayacaktır. Bu olanlara şaşırdık mı? Hayır! Çünkü, halkın sorunlarını önemsememe, insanımıza değer vermeme, algı ile değer veriyor gibi görünme sadece İmamoğlu'nun değil, CHP zihniyetinin kodlarında var. BEŞİNCİ DÖNEM: TERK EDİLMİŞLİK SENDROMU DÖNEMİ Sayın İmamoğlu, kendisini ölümüne, cansiperane destekleyenleri tarafından bir anda terk edildi. Bir anda yalnızlığın girdabına itildi. Belediyeye geldiği günden buyana oluşturduğu algılar ile milletimizin gözünü boyamaya çalışan sayın İmamoğlu, bu sefer en yakın arkadaşları ve destekçileri tarafından "Bu kadar yeter!" denilerek terk edildi. Çünkü hakikatlerin gün yüzüne çıkmak gibi bir tabiatı vardır. Güneş doğdu, oluşturmak istedikleri algı duvarlarının pencerelerinden hakikat güneşi girmeye başladı. Ve her şeyin güzel değil, her şeyin kurgu olduğu ortaya çıktı. ALTINCI DÖNEM: MİSAFİR BAŞKAN YOLCU DÖNEMİ Misafir Başkan'ın umut pazarlayarak ve algılar üzerine bina ederek çıktığı yolda, bırakın daha iyisini yapmak, tabir yerinde ise işleyen sistemi bozduğu, beceriksiz ve başarısız bir yönetimi hep birlikte tecrübe ederek 3 yılı geride bıraktık. Eleştiri ve tenkitlerimiz, bir sonraki seçimde, bırakın İstanbul'u, Beylikdüzü'nü bile kazanma ihtimali olmayan turist başkanın, bu kadim şehre 1.000 gün kaybettirdiğini bir kez daha göstererek, İstanbul'un kalan 2 yılı en az hasarla tamamlamasını sağlamak. Sonrasında inşallah; AK Parti kadroları olarak ehliyet ve liyakatli kadrolarımızla İstanbul'u özlemini çektiği günlere döndürecek, kaybedilen 5 yılı telafi etmek ve yeni bir başarı hikâyesi yazmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin ve şehrimizin menfaatine, her makul teklife evet deriz! Sonuna kadar arkasında dururuz. Siyasetimiz makbul siyasettir... Zira yapacağımız bütün çalışmaların neticede halkımız tarafından makbul görünmesi, hoş bir tebessüm ile takdir edilmesi olmazsa olmazımızdır. Siyaset yapmanın tabiatı da budur. Bu yüzden yapacağımız çalışmalarda bizler halkımızın makbuliyetini önemser ve önceliklerimiz arasında görürüz. İşte tam da bu yüzden gelecekten emin olabiliyoruz. Şimdiden, hem 2023, hem de 2024 seçimlerindeki zaferlerden emin olabiliyoruz. Zira bizim için, kriter milletten yana ve milletimizle yan yana olabilmektir. Bunu başarmak bizim için başarıların en büyüğüdür. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyor, kaybedilen günlerin AK Parti Belediyeciliği ve insana hizmet odaklı siyaset soluğuyla telafi olacağı aydınlık İstanbul günlerinde buluşmayı ümit ediyorum. "İBB'NİN KARNESİ ÇOK ZAYIF" Kabaktepe'nin ardından kürsüye çıkan İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu bir sunum eşliğinde yeni İBB yönetiminin 3 yıllık icraatlarını anlattı. Göksu sunumuna İBB Meclisi'nde sürdürdükleri muhalefet tarzını, "Gözlem, ikaz, öneri, eleştiri, İstanbul adına hesap sorma, muhalefet performansımız ve hesap verme" şeklinde özetleyerek başladı. CHP'li İBB yönetiminin göreve geldiği ilk aylarda ve hatta ilk yılında çok fazla eleştiriye yönelmeden olup biteni gözlemlediklerini kaydeden Göksu, "Bir sonraki aşamada, gördüğümüz eksik ve aksaklıklar konusunda ikaz ve önerilerimizi yaptık, İstanbul ve İstanbulluların menfaatleri doğrultusunda yol gösterici olduk. İkaz ve önerilerimizin dikkate alınmadığı durumlarda eleştirilerimizi ve çözüm yollarını ortaya koyduk. Hem İBB Meclisi'nde, hem de diğer mecralarda İstanbulluların grubumuza vermiş olduğu yetki çerçevesinde, onlar adına hesap sorduk. Bir taraftan halkımız adına İBB yönetiminden hesap sorarken, diğer yandan da muhalefet grubu olarak İstanbulluya hesap verme bilinciyle grubumuzun performansını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. 3 yılda İstanbullular adına ne yaptık?" diye sordu ve şunları dile getirdi: "İBB Meclisi'nde 283 adet soru önergesi verdik. 12 adet Araştırma Komisyonu kurduk. İstanbul halkının menfaatleri doğrultusunda çeşitli konularda İBB Meclisi'ne 128 adet yeni gündem maddesi sunduk ve bunların karara bağlanmasını sağladık. AK Parti meclis üyeleri olarak, meclise % 94 oranında katılım sağladık. Kanal İstanbul gerçeklerinin bilinmesi için mecliste genel görüşme yapılmasını teklif ettik. Ve bu genel görüşme yaparak kamuoyuna Kanal İstanbul konusunda doğru bilgiler verdik. Basın toplantıları, tv programları ve diğer iletişim mecraları vasıtasıyla İstanbullulara gerçekleri anlattık". CHP'NİN YÖNETİM ANLAYIŞI: İFTİRA, İNTİHAL, İHMAL İBB AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, CHP'li İBB'nin üç yılda ortaya koyduğu yönetim anlayışını da "AK Parti dönemine ilişkin tutumu", "İstanbul'a ilişkin tutumu" ve "Vaatlerine ilişkin tutumu" başlıkları altında değerlendirdi. AK Parti dönemine ilişkin tutumunda İBB yönetiminin "iftira" ve "intihal"i seçtiğini söyleyen Göksu; "AK Parti döneminde yapılanları sürekli kötüleme ve geçmişe sürekli iftara atmayı seçtiler. AK Parti döneminde yapılan projeleri tabela asarak veya değiştirerek kendileri yapmış gibi lanse edip siyasi intihal yaptılar" dedi ve bunlara Yenikapı'daki makam aracı şovunu, 'İmara değil, halka açıyoruz" sloganıyla daha önce açılan Kemerburgaz Kent Ormanı'nın ikinci kez açılışını, AK Parti döneminde başlatılan veya tamamlanan Kurbağılıdere'nin ıslahını, Üsküdar yağmursuyu yatırımlarını, 25 yıldır hizmet veren Merter Kapalı Otoparkı'nın ve 1996'da yapılan Cemal Kamacı Spor Kompleksi'nin yeni açılmış gibi gösterilmesini örnek olarak gösterdi. CHP'nin İstanbul için tutumunu da, "İptal ve durdurma", "İhmal ve geriye gidiş", "Algı, reklam ve israf", başlıkları altında görsellerle anlatan M. Tevfik Göksu, "Bu yönetim ilk olarak İstanbul için hayati öneme haiz projeleri iptal etmekle işe başlamıştır" dedi ve bunlara Silahtarağa İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi Temel Atmama törenini, Levazım- Dolmabahçe Tüneli'nin durdurulmasını, Çekmeköy – Sancaktepe - Sultanbeyli Metro hattına beton dökülerek kapatılmasını ve dikey bahçelerin sökülmesini örnek verdi. Göksu, İBB'deki "İhmal ve geriye gidiş"i anlatırken de, "Bu yönetim; İstanbul'u yönetme, ortaya çıkan ani sorunlara çözüm üretme ve temel hizmet alanlarında yatırım yapmayı sürekli ihmal etmiştir" dedi ve kentsel dönüşüm bütçesinin 6 kat düşürüldüğü, bütçenin her yıl artmasına rağmen yatırımların sürekli düştüğünü söyledi. ALGI, REKLAM, İSRAF "CHP'li İBB yönetimi iş yapmak yerine algı, reklam ve bolca israf yapmıştır" diyen Göksu bu konuyu da çeşitli örneklerle anlattı. AK Parti döneminde İstanbul'un tanıtım mecralarını dev projelerin temel atma veya açılışlarının duyuruları süslerken yeni yönetimle birlikte İstanbul'un dilinin değiştiğini ve, "İstanbul senin", "Yeni bir başlangıç", "16 milyon için çalışıyoruz", "Birlikte başaracağız" şeklinde içi boş sloganlarla doldurulduğunu kaydetti. İBB'nin 2022 bütçesinde kentsel dönüşüm için 492 milyon ayırırken, reklam, organizasyon ve şov için 849 milyon ayırdığını dile getiren Göksu, "Reklam, depremden önemli mi?" diye sordu. KENDİLERİNİ DE İNKÂR ETTİLER CHP'li İBB Başkanının seçim öncesi vaatlerine ilişkin tutumunu da anlatan Göksu, "Bu konuda da kendini inkâr ve engellenme yalanına sığınıyorlar maalesef" dedi. Kendini inkâr ve engellenme yalanı konusunda "CHP'li İBB yönetimi seçim öncesi ne söylediyse tersini yaparak kendini inkâr yoluna gitmiştir" diyen Göksu somut örneklerle bu görüşünü destekledi ve slaytlar eşliğinde şöyle konuştu: "Söz namustur, kimsenin ekmeği ile oynamayacağız diyerek göreve gelen İBB yönetimi 15.819 çalışanının işine son verdi. Buna karşılık 50.574 yandaşı da İBB'de işe aldı. Hani söz namustu? Seçimden önce (Borçlanmak ihanet) diyordu. İBB Başkanı niye sürekli borçlanıyor? İBB Bütçesi'ni en az yüzde 50 artıracaktı. Tam tersine bütçedeki özkaynak % 28'den % 14.9'a düştü. Söz verdiğin 100 bin adet kentsel dönüşüm konutu nerede? 100 bin araçlık kapalı otopark nerede?" "BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEK İÇİN ENGELLENME MAZERETİNE SIĞINIYORLAR" İBB Başkanının sürekli "engelleniyoruz" iddialarına da açıklık getiren AK Parti Grup Başkanvekili Göksu, "CHP'li İBB yönetimi beceriksizliğini örtmek için engellenme mazeretine sığınmaktadır" dedi ve şöyle devam etti: "İBB iki şekilde engellenebilir. Ya merkezi idare tarafından veya İBB Meclisi tarafından. 2021 yılında İBB merkezi idareden 20 milyar gelir gelmesini öngörmüş. Peki kaç para gelmiş? 25 milyar 617 milyon gelmiş. Engelleyen bir idare beklenenden daha çok gönderir mi? Peki İBB Meclisi'nde engellemiş miyiz? Meclise gelen dosya sayılarına ve bunlara verilen evet, hayır oylamasına bakalım. İki partinin net tavrını burada göreceğiz ve gerçek ortaya çıkacak. 2016-218 yıllarını kapsayan AK Parti döneminde meclise gelen dosya sayısı toplam 6.504. CHP bunların yüzde 29'una hayır dedi. 2019 -2022 yıllarını kapsayan yani CHP döneminde İBB Meclisine gelen dosya sayısı 4.702. Cumhur İttifakı ise bunların sadece yüzde 2.4'üne hayır dedi. Bunlar da yeşil alanların imara açılması ve satılması, LGBT Müdürlüğü kurulması veya dosyalardaki eksikliklerden kaynaklanıyor. Hani engel nerede? Aynı şekilde İBB Meclisi'ne gelen borçlanma dosyalarındaki evet, hayır oranında da müthiş bir fark var. Bizim zamanımızda borçlanma dosyalarının % 20'sine CHP hayır dedi. Biz ise borçlanma dosyalarının % 0.5'ine hayır dedik. Kim kimi engelliyormuş? Onları engelleyen yok. Ancak engel onların zihninde". KARNE ÇOK ÇOK ZAYIF M. Tevfik Göksu konuşmasının son bölümünde, "CHP'li İBB Yönetimi vaatlerini gerçekleştirebildi mi?" diye sordu ve sağlıktan eğitime, spordan kültüre, yeşilden gençliğe, engellilerden yaşlılara kadar İBB Başkanının seçim öncesi verdiği vaatleri ne oranda gerçekleştirdiğini tek tek anlattı. İBB yönetiminin bir çok konuda vaadinde sıfır çektiğini anlatan Göksu, "En iyimser değerlendirme ile vaatlerinin yüzde 5.9'un yapabildi, yüzde 11.1'ini kısmen gerçekleştirebildi, yüzde 83'üne de başlayamadı bile. Yani karne çok çok zayıf. CHP'li iBB'nin yönetim konusunda gösterdiği beceriksizlik İstanbul'un 1000 gününe mal olmuştur. İstanbul her geçen gün geriye gitmektedir. İstanbulluların bilmesini isteriz ki, İBB AK Parti Grubu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da İstanbul ve İstanbullunun menfaatine olan her iyi şeyin yanında, her kötü şeyin karşısında olacağız" dedi. İMAMOĞLU'NA 10 SORU Göksu sunumunun sonunda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 10 soru yöneltti. Göksu şunları sordu: Bu şehre 1 metreküp ilave temiz su kaynağı ürettiniz mi?
Kendinizin başlayıp bitirdiği bir tane atık su arıtma tesisi var mı?
Projesini yapıp inşaatına başladığınız 1 metre yeni metro hattı var mı?
Planlayıp hizmete açabildiğiniz 1 km karayolu var mı?
Bizzat temelini atıp inşa edebildiğiniz bir tane spor salonu var mı?
Sıfırdan başlayıp inşa ettiğiniz bir tane yüzme havuzu var mı?
Projelendirip inşaatına başlayabildiğiniz bir tane kültür - sanat merkezi var mı?
Projesini kendinizin yapıp başladığı bir tane yaşam vadisi var mı?
150 gün 150 proje diyerek açılışlarını yaptığınız projelerden kaç tanesini kendiniz başlattınız?
Bütün bu soruların cevabı hayır olduğuna göre, 3 yılda harcadığınız 233 milyar TL'yi nerelere ve hangi amaçla harcadınız?

1 yıl önce

CHP’nin 2023 vaatleri! CHP'den AK Partili bakan ve milletvekillerine yargılama tehdidi

2023 yılında yapılacak genel seçimlere 10 aylık bir süreç kalırken partiler ve liderler seçim çalışmalarına start verdi. Cumhur İttifakı, adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıklarken, muhalefet ve altılı masa ise henüz yaptığı görüşmelerden bir sonuç çıkaramadı. Henüz adayı bile belli olmayan Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, şimdiden AK Partili bakan ve milletvekillerini tehdit etmeye başladı. 5. Edremit Kitap Fuarı'na katılan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'dan tehdit dolu sözler geldi. "Asla af yok bunu bilin" İktidara geldikleri zaman bütün bakanları yargılayacaklarını söyleyen Başarır, "Birçok bakan yargılanacaktır, milletvekili yargılanacaktır ama bir kişi özel yargılanacaktır. O Süleyman Soylu. Ona af yok, ona asla af yok bunu bilin." ifadelerini kullandı. Gazeteci de tehdit etti Programa konuşmacı olarak katılan gazeteci Yavuz Selim Demirağ da, Ali Mahir Başarır gibi AK Partilileri tehdit eden sözler kullandı. "Biz yemeyeceğiz, mutlaka yargılayacağız" Demirağ konuşmasında, "Numara yapıyor, önümüzdeki günlerde yargılanacak ya şimdi benim akli melekelerim yerinde değil diye rapor alıcak. Vallahi de billahi de sadece o mu malum bir zat var yarın o o da yargılamak için karar çıktığında avukatları onun için hemen bir rapor alacaklar, akli dengesi yerinde değil bunları yargılayamazsınız diye. Ama biz yemeyeceğiz, mutlaka yargılayacağız." diye konuştu.

1 yıl önce

CHP'nin Göçmen ve sığınmacıların geri dönüş planı çalıntı çıktı: CHP vaat ederken AK Parti yaptı...

CHP, göçmen ve sığınmacı meselesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Göçmen ve sığınmacı sorununu için atacağı adımların başında Suriye'nin yeniden inşa edileceği konusu yer aldı. Açıklamada, "Avrupa Birliği fonları olmak üzere sağlanacak kaynaklarla, savaşta ağır hasar almış tüm yerleşim birimlerinin alt ve üst yapılarını yenileyeceğiz. Okulları, hastaneleri, kreşleri, konutları, ibadethaneleri, çarşıları, sosyal donatı alanlarıyla birlikte yaşanabilir kentler oluşturacağız. Bunu AB fonlarıyla bizim müteahhitler yapacak. Bu süreç Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünü de kolaylaştıracak. "Döndüğümde nerede ve nasıl yaşayacağım?" endişesi Suriyelilerin aklından ve yüreğinden silinecek" denildi. CHP VAAT EDER AFAD YAPAR İçişleri Bakanlığı koordinesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), oluşturulan güvenli bölgelerde yoğun çalışma gerçekleştirdi. AFAD tarafından, "İdlib Briket Ev Projesi" kapsamında, oluşturulan güvenli bölgelerde 259 noktada 61 bin briket ev inşa edildi. Yılsonuna kadar 100 bin evin tamamlanması hedefleniyor. AFAD, sağlık hizmetleri kapsamında; 8 kamu hastanesi, 106 sağlık merkezi, 33 özel hastane, 43 acil sağlık hizmeti istasyonu, 10 mobil sağlık aracı, 76 ambulans bölge halkının hizmetine soktu. Eğitim kapsamında; 26'sı yeni yapılan, 827'si onarılarak faaliyete geçirilenler ile birlikte toplam bin 429 okulda halihazırda 349 bin 762 öğrenci eğitim-öğretimine devam etmesi sağlandı. 48 okul binasının yapımına ise devam edilirken ayrıca bölge halkının meslek edinmesine yönelik kurslar açıldı. Aile ve sosyal hizmetlere yönelik; 10 sosyal hizmet merkezi, 3 aile destek merkezi ve 8 kreş- sosyal market bölge halkının hizmetine sunuldu. Gençlik ve Spor faaliyetleri de unutulmadı. Onarılan ve inşa edilen 6 stadyum, 10 gençlik merkezi, 3 spor salonu, 3 kültür merkezi ve 15 futbol sahası bölge halkının hizmetine sunuldu. Din hizmetleri kapsamında; 243'ü yeni yapılan, bin 151'i onarılarak ibadete açılanlarla birlikte toplam bin 394 camii ibadete açılırken 129 camiinin ise yapımına devam ediyor. 142 km asfalt yol yapımı, 107 bin 600 ton asfalt yama, 1 milyon 213 bin 93 metre kare kilit taşı ve 283 bin 848 metre bordür taşı yapımı gibi alt yapı iyileştirme hizmetleri verildi. Ayrıca bölgeye su, elektrik, GSM, internet arzı ile temizlik, alt yapı geliştirme gibi hizmetler de verilmeye devam ediyor. AB 3 MİLYAR AVRO FON VERECEĞİNİ AÇIKLADI CHP'nin bahsetmiş olduğu fon konusunda ise geçtiğimiz ayda düzenlenen Avrupa Birliği zirvesinde karar tekrar bir karar alındı. Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB liderlerinin Türkiye'ye 3 milyar euroluk fon verilmesi konusunda uzlaştıklarını açıklamıştı. CHP'NİN BİR MADDESİ DAHA BOŞA ÇIKTI CHP'nin planları arasında yer alan bir madde ise; ülkelerine dönenlerin can güvenliği sağlanacağını konusu yer aldı. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı bölgelerinde yürütülen başarılı operasyonlar terör örgütü DEAŞ'i bölgeden temizlerken 6 milyon Suriyelinin güvende yaşanması sağladı. Güvenliği sağlanan bölgelerde ihtiyaçları karşılamak ve düzenleyici işlemler tesis etmek üzere Suriye vatandaşlarından kurulu mahalli meclislere danışmanlık hizmeti verildi. Bunun yanında güvenlik ve yargı teşkilatları oluşturulurken bölgede 12 bin 130 güvenlik birimi personeline mesleki eğitim verilerek sahada göreve başladı. SURİYE'DE 7 ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ CHP'nin 4 aşamalı planın son maddesi olan "Suriye'ye yatırıma destek verilecek" konusunda ise AFAD'ın yine bir çalışma yaptığı ortaya çıktı. DEAŞ'tan temizlenen Halep'e bağlı Çobanbey ve Azez kentlerinde savaşın izleri silinirken kalkınma planlarını devreye soktu. AFAD, Çobanbey Organize Sanayi Bölgesini oluşturularak bin 386 imalathane kurdu. Bu imalathanelerden bin 355'i tamamlanarak üretime başladı. Sadece Çobanbey'de değil 7 bölgede daha benzer organize sanayi bölgesi yapım çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 60 bin kişiye istihdam sağlayacak.

1 yıl önce

Ali Babacan’dan ‘Kürdistan’ vaatleri: ‘Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk ifadesini çıkaracağız’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 21’inci eylem planı olan Temel Haklar Eylem Planı’nı açıkladı. Partinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında tanıtılan eylem planının ayrıntılarını Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu anlattı. ‘DAHA KAPSAYICI BİR ANLAYIŞI SAVUNUYORUZ’ Anayasa’daki 66’ncı maddenin yeniden ele alınmasını teklif ettiklerini belirtti. Anayasada ifadeleriyle yer alan “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” maddesinin yeniden ele almayı teklif ettiklerini belirten Babacan “Parti programımızda açıkça beyan ettiğimiz üzere biz, ülkemizde daha kapsayıcı ve daha kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ülkede hiç kimsenin ayrımcılığa maruz kalmamasının temel dayanaklarından biri, güçlü bir vatandaşlık anlayışıdır. Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür bir vatandaşı hissetmesi, böylesine güçlü bir vatandaşlık anlayışının hâkim kılınmasıyla mümkündür. Bu kapsamda, anayasamızın 66’ncı maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” dedi. https://twitter.com/mahallesizz/status/1609901465643925504?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg https://twitter.com/devapartisi/status/1609844449189761025?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg ANAYASANIN 66. MADDESİ NEDİR? 1982 Anayasası ile hayatımıza giren 66. Madde de Türkiye’de doğan her kişi Türk olarak kabul edilir. Bu bağlamda 66. maddenin tam hali şöyle; “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk annenin çocuğu Türk’tür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.”

1 yıl önce

6'lı Masa'nın vaatleri FETÖ'cü Hakan Şükür'ü sevindirdi!

Altılı Masa'nın liderleri hafta başında Ortak Politikalar Mutabakat Metni Tanıtım Toplantısı düzenledi. Ortak mutabakat metninde açıklanan bazı maddeler tepkilere yol açtı. FETÖ'CÜLERİ SEVİNDİREN AÇIKLAMA Altılı Masa'nın mutabakat metninde FETÖ'cülere yönelik ifadeler yer aldı. Yapılan açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında görevlerinden alınanlara yönelik şu ifadelere yer verildi: "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz. 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz" FİRARİ FETÖ'CÜ HAKAN ŞÜKÜR MUTABAKAT METNİNİ SEVİNÇLE KARŞILADI Firari FETÖ'cü Hakan Şükür, Altılı Masa'nın mutabakat metnine ilişkin paylaşımda bulundu. FETÖ firarisi Şükür, Altılı Masa liderlerine övgüler dizerek birlik mesajı verdi. Şükür, şu ifadeleri kullandı: "Milleti yani hepinizi ilgilendiren, Millet ittifakının mutabakat metni özetini okuyun okutturun. Herkesin kendini ve istediklerini bulacağı önemli konular var. Birlikten kuvvet doğar diyerek, Milleti bir arada tutma çabasında olanları yürekten alkışlamak gerek."

1 2 3