Son Dakika:
ABD Başkanı Trump, Türkiye'ye S-400 füze savunma sistemlerini satın alması nedeniyle yaptırımların önünü açan ve 740 milyar dolarlık savunma bütçesini içeren 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) Tasarısı'nı veto edeceğini açıkladı
Tevfik Göksu, "Gerek CHP, gerekse İYİ Parti, İstanbullulara suyu yaklaşık yüzde 90 ile yüzde 175 arasında zam teklifinde ısrarcı oldu. AK Parti'nin ve MHP'nin yüzde 43 ile yüzde 55 arasındaki zam talebini kabul etmeyeceklerini ifade ettikleri için, biz CHP ve İYİ Parti tarafından kabul edilen yüzde 90 ile yüzde 175 su zammı teklifini reddettik. Onlar da AK Parti'nin, MHP'nin yüzde 43 ile yüzde 55 arasında yapılmasını öngördükleri zammı kabul etmeyeceklerini ifade ettikleri için biz onların teklifini reddederek İstanbulluları yüzde 90 ile yüzde 175 zam oranından gerçekten kurtardık, İstanbulluları bu büyük zamla karşı karşıya bırakmadık. AK Parti'nin teklifi CHP ve İYİ Parti tarafından, İBB tarafından kabul edilmedi. Onlar illa kendi tekliflerini kabul etmemizde ısrarcı oldular. Biz de İstanbullular adına teklifi reddederek, kendi teklifimizin kabul edilmesini teklif ettik. Bu kabul edilmeyince haliyle biz o büyük fahiş zammı kabul edemezdik, reddettik" dedi. Göksu kendi tekliflerini oylamaya sunmadıklarını belirterek, "Onlar kendi tekliflerinde ısrar ettiler ve bizim teklifimizi kabul etmeyeceklerini belirttikleri için; bizimki oylamaya sunulduğunda AK Parti oy verdiğinde bu kabul edilecek. Kabul edildiği için de çıkıp şu propagandayı yapacaklardı, 'bakın suya biz zam yapmadık, AK Parti yüzde 43 zam yaptı' diyeceklerdi. Onun için o manipülasyonun önüne geçmek için o teklifi sunmadık. Bundan sonra İstanbullular eski tarifeyle suyunu kullanmaya devam edecekler. Zaten yılda 3 çağrı var, olağanüstü 3 gün sonra çağırabilirler" şeklinde konuştu. Göksu, daha önce kaldırılan insani kullanım bedeli konusunda ise, "Şu anda İBB hukuksuz bir şekilde bunu uygulamıyor. Eğer bu aydan itibaren uygulamazlarsa AK Parti ve MHP grupları olarak suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi UKOME toplantısında ulaşıma yüzde 40 zam yapılmıştı. O zammın ardında ise AK Parti harekete geçti ve zamdan öğrencilerin muaf tutulması yönünde İBB Meclis'ine bir teklif verdi. Meclis'te o teklif AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin oylarıyla kabul edildi. Peki o teklif geçerli olacak mı, onaylanacak mı? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da veto edeceğini açıklamıştı. Konuyla ilgili AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, CNN Türk'e açıklamalarda bulundu. Göksu şunları söyledi; Toplu taşımadaki fiyat ayarlamaları ve düzenlemeleri UKOME yapıyor. UKOME de en son toplantısında daha önce Büyükşehir Belediyesi farklı oranlarda zam talep etmişti. UKOME'de bunlar reddedildi. En son yüzde 40'ta bir mutabık kalarak toplu taşımaya yüzde 40 zam getirildi. Tabi toplu taşımaya yüzde 40 zam gelince özellikle öğrencilerle ilgili bu ciddi anlamda bir yük oluşturacağını düşündük. İBB Başkanı'nın ve CHP'nin bu toplu taşımadaki öğrencilerle ilgili zaman zaman taahhütlerini bildiğimiz için de "Biz böyle bir teklif getirirsek onlar da buna evet derler" diye düşündük. Dedik ki, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul'da çocukların, öğrencilerin, bu toplu taşımada bu yüzde 40 zamdan muaf tutulması konusunda biz bir atılım yapalım, harekete yapalım" Niye? Şunun için... "BU RAKAM ÇOK BÜYÜK BİR RAKAM DEĞİL" Eğer İBB çocuklara yardımcı olmak istiyorsa, öğrencilere yardımcı olmak istiyorsa, gençlere hizmet etmek istiyorsa çünkü bu rakam çok büyük bir rakam değil. Mesela şunu da diyebilirdik... "Bunu öğrenciler de kullanma." "Bunu kullanma" dediğimizde İETT zarar ederdi. İETT'nin de batmaması için İETT'nin de kurumsal olarak herhangi bir zedelenmeye girmemesi için "İETT bu parayı alsın ama bu parayı öğrenciden değil Büyükşehir Belediyesi'nden alsın" Bunu biz sübvanse edelim. Size bu izni kim verecek, Meclis verecek. Meclis olarak size bu izni veriyoruz. "BİLET FİYATINA DEĞİL BAŞARIYA ODAKLANACAKLAR" Ve Meclis getirdik. Dedik ki, 'Bu yüzde 40 zammı öğrenciler için uygulama. Bu parayı sen karşıla. Bu para senin bütçen içerisinde binde bire bile tekabül etmiyor.' Ama İstanbul'da öğrencilerimizin bir yılda cebine yaklaşık 500 milyon adlı para çıkmamış olacak. Bu öğrencilerimiz için öğrencilerimizin velileri için çok doğru bir fırsat olacak. Çünkü onlar toplu taşımada kullandıkları biletin fiyatını değil başarıya odaklanacaklar, geleceğe odaklanacaklar. Aileler çocukların bilet parasına değil, başka şeylere odaklanacaklar. "ONLAR İÇİN BİNDE BİR ORAN" Nasıl devletimiz şu anda doğal gazı sübvanse ediyor, elektriği sübvanse ediyorsa bizde toplum olarak hep beraber birlikte Türkiye'yiz. Biz birlikte kalkınacağız, biz birlikte mutlu oluyoruz. Biz birlikte üzülüyoruz. O zaman gelin hep beraber... Şu an küresel bir dalgalanma var. Bu küresel dalgalanmada hükümetimiz bu ekonomik dalgalanmanın topluma yansımasını en düşük noktaya taşımak için bütün fedakarlıkları yapıyor mu yapıyor. Gel biz de fedakarlık yapalım. Sizin bütçenizde 460 milyon hiçbir şey ifade etmez. Onlar için binde bir oran. Ekonomisi açısından, büyükşehir mali performansı açısından hiçbir şey ifade etmeyen rakam. "ŞU ANDA HAKİKATLE YÜZLEŞME ZAMANI" Biz de bu yetkiyi verelim, siz de bu parayı ödeyin ve çocuklarımızın cebinde bu para kalsın." dedik. Dün getirdik. Dün bizden sonra İBB veto edeceğini söyledi. Şimdi göreceğiz. Tam samimiyet testi bu. Hani gençler için güzel vaatlerde bulunacaksın seçimden önce. Öğrenciler için güzel güzel vaatlerde bulunacaksınız. Şu anda hakikatle yüzleşme zamanı. Büyükşehir Belediyesi için CHP için hakikatle yüzleşme zamanı. Sırtınızda küfe yokken onu indir bunu indir diye taahhütlerde bulunuyorsunuz. Buyurun Çok basit bir şey söyledik. Bu rakam İBB için hiçbir ifade etmez. Pazartesi günü hemen bu kararı uygulayabilir. Abonman kullanan 700 bin kişiymiş, indirimli kart kullanan 790 bin kişiymiş. Bunlar resmi rakamlar. Bunları günlere böldüğünüzde çıkan rakam 463 bin. Yani şu anda bu 790 bin öğrencimiz bunlardan farklı şekilde istifade edecekler. Bizim söylediğimiz, öğrenci abonmanlarında veya indirimli kartlarda bu yüzde 40'ı uygulamayın. Bu yüzde 40'ı siz sübvanse edin. Bundan izin almanız gereken bir kurum var. Meclis... Meclis size bu yetkiyi verdi. Buyurun. SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK? İBB BAŞKANI VETO EDERSE NE OLACAK? İBB Başkanı veto ederse önümüzdeki ay tekrar geçireceğiz. Önümüzdeki ay tekrar geçirdiğimizde artık 7 gün içinde uygulamak zorunda. Eğer bu ay uygulamaya geçmez veto ederse kararı önümüzde ay ısrar karar olarak geçireceğiz. Ondan sonra uygulamak zorunda. İBB şöyle düşünüyor... Bir küresel dalgalanma var. Bu küresel dalgalanmayla beraber ekonomik bir dalgalanma var. Bu ekonomik dalgalanmadan fırsatçılık yapmak istiyor. Şöyle düşünüyor... "Ben bu zamları yaparsam nasılsa hükümetten bilirler." diyor. Mesela diyor ki, "Akaryakıta şu kadar zam geldi" diyor. Peki toplu taşımada akaryakıt senin maliyetinin yüzde kaçına tekabül ediyor? Yüzde 18 yaklaşık olarak. Sanki öyle zannedersiniz ki İETT'nin bütün maliyeti akaryakıt. Akaryakıt üzerinden bilet fiyatı takibi yapılıyor. "AKARYAKITA TESİRİ YÜZDE 18" Sizin toplu taşımada kullandığınız bütün maliyet hesaplarını aldığınızda sizin maliyetinize akaryakıta tesiri yüzde 18. Biz zaten 18'leri hesaplayarak UKOME 18'leri 30'ları hesaplayarak zam tekliflerinde bulunuyor. Büyükşehir Belediyesi buradan maalesef üzülerek ifade ediyorum fırsatçılık yapamaya çalışıyor. Yoksa bunu çok rahatlıkla İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşılayabilir. Ben gerçekten İstanbulluların huzurunda İBB Başkanı'nın öğrencilerimize bunu çok görmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ve gençlerimize bu kolaylığı sağlamasını istiyorum. Biz AK Parti ve MHP olarak, Cumhur İttifakı olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Gençlerimize ve çocuklarımıza bu imkanı sunduk. İstiyoruz ki çocuklarımız bilet paralarıyla değil başarıyla kendilerini meşgul etsinler. İETT ZARAR EDİYOR MU? İETT zaten sürekli zarar eden bir kurum. İBB zaten orayı sürekli sübvanse ediyor. Bu ayrı bir şey. Bu yönetim, organizasyonla alakalı bir şey. Yönetim biçimiyle alakalı. İBB'nin kurumsal olarak birçok kurum batıyor. İBB'nin yönetim felsefesi ve yönetim becerisiyle ortaya çıkardığı bir anlayışta Büyükşehir Belediyesi birçok kurumda batıyor. Bu apayrı bir şey. İETT derseniz... İETT sürekli Büyükşehir Belediyesi tarafından sübvanse edilen bir kurum. Buna rağmen biz İETT'nin bütün taleplerini geri çevirmeden "evet" diyoruz. Niye? Orası çok önemli bir kurum. O kurumun istikrarlı bir şekilde devam etmesi lazım. Ama şu anda çok uçuk rakamlar 3.9 milyar 2021 yılı borcu. Demek ki yönetiminde problem var. Bugüne kadar olmadık borcu var. Bir kuruş borçlanmayan İSKİ'nin 5 küsur milyar lira borcu olmuş. İBB borcunu 2'ye katlamış niye? Bunların hepsi sorulması gereken sorular. Bunların hepsine baktığınızda İstanbul'daki bütün öğrencilerimize toplu ulaşımda vereceğimiz sübvanse bunlarla mukayese edilemeyecek kadar küçük bir rakam. BU İNDİRİM OLURSA MARMARAY'DA NASIL ETKİLİ OLACAK? Sayın Bakanımıza ben bu soruyu sordum. Sayın Bakanımızın bana kullandığı ifade şöyle söyledi; "Bu konuda Büyükşehir Belediyesi'ne Marmaray üzerinden gelecek herhangi bir ekonomi yük gelmeyecek. Biz onu karşılamaya hazırız" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Nisan Ayı Meclis Oturumunda geçtiğimiz günlerde toplu ulaşıma yapılan yüzde 40'lık zammın öğrencilere yansıyan bölümünün İBB tarafından karşılanması oy çokluğuyla kabul edildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB AK Parti ve MHP gruplarınca meclisten geçirilen “İETT’nin %40’lık öğrenci abonman zamlarının geri alınıp İETT’nin sübvanse edilmesi” teklifini veto etti.
Terör örgütüne kucak açan İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelikleri tartışılırken, Türkiye iki ülkenin de terör örgütleri ile arasına mesafe koymadan NATO'ya üye olmasını istemiyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Son dönemde bize NATO'nun genişlemesi konusunda esnek olmayı telkin edenlerin terör örgütleriyle ilişkilerini sorgulamaktan ısrarla kaçması kararlı duruşumuzun haklılığını ispatlamaktadır. Bu konuda muhataplarımıza deklare ettiğimiz beklentilerimiz karşılanmadan tutum değişikliğine gitmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. TERÖRLE MÜCADELEYE DESTEK Yeni Şafak, Ankara'nın müzakerelerin sürdüğü İsveç ve Finlandiya'ya ilettiği taleplere ulaştı. Edinilen bilgilere göre, muhataplardan istenen talepler 10 maddede toplandı. 1- İki ülkeden, Türkiye'nin PKK, DHKP/C, DEAŞ, FETÖ ve uzantıları dahil terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelede destek vermeleri istendi. 2- Terör örgütlerinin savunuculuğunu yapan İsveç ve Finlandiya'nın terörle mücadele için gerekli yasal düzenlemeleri ve hukuki altyapıyı kurmaları gerektiği belirtildi. 3- Ülkelerinde bulunan PKK'nın uzantılarına ait temsilciliklerin kapatılması ve açılması girişimlerinin engellenmesi gerektiği vurgulandı. 4- İki ülkede yapılan FETÖ faaliyetlerine izin verilmemesi, iltisaklı internet sitesi ve medya organlarının kapatılması istendi. 5- İade, mal varlığı dondurma ve terör iltisaklı derneklerin kapatılması taleplerinin karşılanması belirtildi. 6- İsveç ve Finlandiya'da bulunan terörle bağlantılı kişilerin sınır dışı ve iade edilmesi vurgulandı. 7- PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin paçavralarıyla gösteri yapılmasına izin verilmemesi belirtildi. 8- İki ülkenin Türkiye ile istihbarat paylaşımı yapılması istendi. 9- İki ülkeden de Türkiye'ye yönelik savunma sanayii kısıtlamalarının kaldırılması istendi. 10- İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üye olmaları halinde bu taahhütleri yerine getirmeleri gerektiği de belirtildi.
HDP'nin dışarıdan destek verdiği altı muhalefet partisi, 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimin aday olacağı konusunda birbirlerine girdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçmişte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkması akıllardayken, partiden yeni bir çıkış daha geldi. KILIÇDAROĞLU'NA 'ALEVİ' VETOSU: YÜZDE 70'E HİTAP ETMİYOR İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıktı. Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması nedeniyle Türkiye'de seçim kazanamayacağını ifade eden Oral, "Türkiye'nin yüzde 70'i muhafazakar profil çiziyorsa, ona hitap edebilen, farklı bir isimle çıkılır." diyerek adaylık kapısını kapattı. "GENEL AÇIDAN BAKTIĞIMDA BİR ÇEKİNDE GÖRÜYORUM" Oral, Ankara Masası isimli YouTube kanalında yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "İslam dininin bütün mezheplerinin, bütün inanlarını eşit görürüm. Çünkü dinim bana öyle davranmayı hitap eder. Çok güzel bir söz var, 'insan bilmediği şeyin düşmanıdır' derler. Şimdi, Aleviler bizim kardeşimizdir. Bin yıldır bu topraklarda alevi ve Kürtler ile beraber yaşarız. Aleviler bizim kardeşimizdir, (Kılıçdaroğlu'nun) alevi olması benim açımdan bir engel değil, çünkü ben tanıyorum, ilkelerini biliyorum. Ama Türk toplumu açısından, yani Sünni diyebileceğimiz daha Müslüman kesim tarafından bu bir endişedir. Bu bir oy verilmemesi gereken bir problemdir. Bu açıdan bakılabilir. Ama alevi olduğu için Kılıçdaroğlu'nun (aday) yapılmaması, bence bir engel değil. Ama dediğim gibi, Türkiye'nin o gerçeklerini düşünüp, siyasette maksat kazanmaktır. Onun için ben de o konuya, Türkiye'deki genel objektif açısından baktığımda bir çekince görürüm. Farklı bir isimle çıkılır. Türkiye'nin yüzde 65'i yüzde 70'i muhafazakar profil çiziyorsa, ona hitap edebilen, o kesimin rahatlıkla oy verebileceği bir insan tipi. Genel başkanlarımız bu profile uygun bir aday seçecektir ve onu Türk milletinin önüne koyacaklardır, bundan hiç şüphem yok."
2023 yılında yapılaca olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kalırken 6'lı masanıın kimi aday çıkaracağı konusu da gizemini koruyor. Bu gelişmelerle birlikte HDP'nin iki ismi 'veto ettiği' öğrenildi. "Kısa bir süre önce HDP yönetimi bir karar aldı. Ve bunu altılı masada şu an itibariyle en yüksek oyu olan siyasi partinin genel başkanına iletti" diyen T24 yazarı Murat Sabuncu, ardından şu bilgileri paylaştı: "Karar şu: Altılı masa Meral Akşener ya da Mansur Yavaş’ı aday gösterirse HDP cumhurbaşkanlığı için aday çıkaracak. İlettikleri bir diğer konu da şu. Altılı masanın adayı açıklanmadan önce bu masanın bir temsilcisiyle, çıkartılacak adayın şeffaf bir şekilde kendileriyle konuşulması. Bunu biraz açalım. Uzun süredir ‘Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir’ konuşması yapılıyordu. Ancak önce Kürt siyasetinin önemli ismi Ahmet Türk’ün ‘oy vermezler’ çıkışı, ardından Yavaş’ın Van ziyareti sırasında kalabalık içinden bir kişinin ‘Demirtaş’ı da aramızda görmek istiyoruz’ demesinin Yavaş’ın o an ‘inşallah’ demesiyle aynı anda okunması ve sonrasında basın ekibinin bununla ilgili yalanlayan açıklama yapması. HDP’nin itirazının ana temelleri burada. Akşener’e de HDP’yi muhatap almayan ve ‘terör’ ile bağlantılı gösteren sözleri nedeniyle karşı çıkıyorlar. Kamuoyu önünde kendileriyle konuşulmasını istemeleri ise; yerel seçimlerde özellikle uzun süredir kazanılmayan büyük şehirlerin kazanılmasında ‘belirleyici aktörlerden biri olduklarının’ seçim sürecinde ve sonrasında önemsizleştirildiğini düşünmeleri.
İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, daha önce sağlık çalışanlarının ücretsiz ulaşım hakkını veto eden ve meclis kararıyla kabul edilen kararın süresi dolunca teşekkür paylaşımında bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepki gösterdi. HEM VETO ETTİ HEM TEŞEKKÜR ETTİ Veto kararının fotoğrafıyla birlikte İmamoğlu’nun paylaşımına alıntı yaparak paylaşımda bulunan Göksu, şu ifadeleri kullandı: “Bu kadarına da pes doğrusu! İBB Meclisinde Cumhur İttifakımızın fedakâr sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkı tanıyan kararını veto ederek meclise iade eden İBB Başkanı'nın bu paylaşımını sağlık çalışanlarımızın ve İstanbulluların takdirine bırakıyorum.”
