25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Yunanistan Göç Bakanı Mitarachi: AB Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda verdiği sözleri tutmalı

ABD'nin 20 yıllık işgale son vermesinin ardından Afganistan'da yönetimin el değiştirmesi sonrası, Afganların yoğun göç olasılığı bir kez daha Avrupa Birliği'nin gündemine geldi. Konuya ilişkin Almanya'da yayın yapan Welt gazetesine değerlendirmelerde bulunan Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi, yakın zamanda Afganistan'dan başka bir bölgeye göç hareketi beklemediklerini ifade etti. Yeni bir insani krizin yaşanmaması için Avrupa'nın uluslararası örgütlerle daha yakın bir çalışma içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Mitarachi, Türkiye'ye verilen sözler konusunda da Avrupa Birliği'ne çağrı yaptı. "Avrupa Türkiye'ye vizesiz seyahat sözünü tutmalı" Türkiye ile imzalanan mülteci mutabakatına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yunan Bakan, "AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat ve ticaret konularında verdiği sözleri tutmalı" diye konuştu. "Türkiye, Yunanistan'daki sığınmacıları geri almalı" Türkiye’nin de bunun karşılığında uluslararası korumaya hakkı olmayan sığınmacıları geri alması gerektiğini belirten Mitarachi, Yunanistan'ın bin 908 sığınmacıyı geri göndermek istediğini ancak Türkiye'nin bu kişileri kabul etmediğini kaydetti.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 ay içerisinde Avrupa’ya vizesiz seyahat edeceğini iddia etmesi AB’yle ne tür pazarlıklar yapıldığı sorusunu akla getirdi!

6’lı Masa ve HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “vizesiz Avrupa” vaadi “Neyin karşılığında” sorularına neden oldu. Akıllara AB’nin vize serbestiyetinde terörle mücadelenin esnetilmesi ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tanınması şartlarını getirdi. Kılıçdaroğlu, önceki gece Habertürk canlı yayında her vatandaşın Avrupa'ya vizesiz gideceğini vadetti. Yetinmeyip bir de süre veren Kılıçdaroğlu, "Üç ay içinde vize problemlerini çözeceğiz” dedi. BRÜKSEL'İN 72 KRİTERİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizesiz Avrupa vaadi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, 2016'daki başbakanlığı döneminde Avrupa Birliği ile yürütülen 'vizesiz seyahat' çalışmalarını akıllara getirdi. Davutoğlu, 18 Mart 2016'da Brüksel'de AB liderleriyle yaptığı mutabakat kapsamında Avrupa'ya vizesiz gidiş için yapılan çalışmaların kapsamında, 72 kriteri yerine getirme taahhüdünde bulunmuştu. 72 kriterden 69'u Davutoğlu döneminde hayata geçirilmişti. AB’NİN TEHLİKELİ TALEPLERİ Avrupa Birliği, Kolluk Gözetim Yasası adı altında Türkiye'den Terörle Mücadele Yasası'nın güncellenmesini talep etmişti. Bu kapsamda, Avrupa Polis Teşkilatları Arası Anlaşması ile Avrupa Adalet Teşkilatları Arası Anlaşması’nı onaylaması gereken Türkiye'nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi Yönetimi'ni resmen tanıması gerekiyordu. Anlaşmanın uygulamaya geçmesi için Ankara'nın Avrupa Birliği üyesi olan tüm ülkeleri tanıması şartının bulunması, Türkiye'nin Kıbrıs'taki ve Doğu Akdeniz'deki haklarından vaz geçmesi anlamına da geldiği için milli güvenlik riski oluşturuyordu. BU SÖZLER Mİ VERİLDİ? Kılıçdaroğlu’nun vaadinin Meclis'ten aradan geçen süre içinde çıkmayan terörle mücadelenin esnetilmesi ve Kıbrıs’ta Rum kesiminin tanınması kriterlerinin hayata geçirilmesine bağlı olduğu ifade ediliyor. Bu noktada geçen yıl sonunda ABD’nin yanı sıra Avrupa’da belli merkezlere sürpriz ziyaretler yapan Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Birliği'ne 72'i kriterden hayata geçirilmeyen 3'ünün iktidar olmaları halinde uygulamaya alınacağı vaadini verip vermediği soruluyor. Beka konuları Avrupa’ya endeksli 6’lı Masa’nın olası iktidarında icraat takvimini oluşturan ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde terörle mücadeleyi yakından ilgilendiren maddeler serpiştirildiği ortaya çıktı. Ocak sonunda kamuoyuna deklare edilen 244 sayfalık metinde terörle mücadele, Batı’nın BM, Avrupa Konseyi, AGİT gibi kurum ve kuruluşların belge ve kararlarına endekslendi. Türkiye’nin bekasını yakından ilgilendiren terörle mücadele konusundaki madde mutabakat metninin ‘Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları’ başlığında yer aldı. Söz konusu madde, şöyle: “Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz.”