28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

İşgalci Yahudiler manipülasyon için kendi üstlerini yırttı

İşgalci Yahudiler Mescid-i Aksa'ya girmeden önce “Filistinliler bize saldırdı” algısı oluşturmak için kendi üstlerini yırtıyor. Bu Yahudi kumpasları dünya basınında “Filistinliler İsraillilere saldırdı” şeklinde servis ediliyor.

2 yıl önce

Hamas'tan Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınlarını protesto çağrısı

Hamas yaptığı açıklamada, sivil Yahudi işgalcilerin Aksa'ya yönelik baskınlarını, ''işgal güçleri hükümetinin itibarını korumak için gerçekleştirilen umutsuz bir girişim'' şeklinde değerlendirdi. Filistinlileri, Batı Şeria'daki şehirlerde gelecek cumayı "öfke günü" haline getirmeye davet eden Hamas, kalabalıklar halinde tüm temas noktalarında toplanılması, yerleşimler arasındaki yolların kesilmesi çağrısında bulundu. Bu saldırıların daha fazla direniş ve engelleme ile karşılaşacağı aktarılan açıklamada, Filistin halkının, topraklarını ve kutsal değerlerini savunma ile ulusal kurtuluş projesine katılmaya; işgal güçleri ve sivil işgalciler karşısında kapsamlı bir direnişi etkinleştirmeye hazır olduğu vurgulandı. İsrail polisinin eşlik ettiği fanatik Yahudiler, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'ya sık sık baskın düzenliyor. Fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif'e düzenlediği bu tür baskınlar bölgede gerginliğin tırmanmasına neden oluyor. Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor. Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

1 yıl önce

'Uymayan herkes iptal ediliyor': Havra kelimesini kullandığı için Yahudilerden özür dileyen Nevşin Mengü İslam'a hakareti savundu

Ramazan ayının en özel gecesi olan Kadir Gecesi'nin kutsal oluşu, Pegasus çalışanlarını rahatsız etti. Bir grup çalışan içkili masa ve kadehleri Müslümanların inançlarını hiçe sayarak, saygısız ifadelerle sosyal medyada paylaştı. Sosyal medya kullanıcıları, bu terbiyesizliğin cezalandırılması gerektiğini savunarak, paylaşım ve paylaşımda yer alan sözlerin açıkça İslam'a ve Müslümanların inancına saldırı olarak gördü. PEGASUS AÇIKLAMA YAPTI Yaşanan olayın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Pegasus şu açıklamayı yaptı: "27 Nisan akşamı kişisel bir sosyal medya hesabı üzerinden kişiye özel bir ortamda yapılan bir paylaşımın, farklı mecralarda şirketimiz ile ilişkilendirilmesi nedeniyle açıklama yapmak isteriz. Bu görüş ve ifadeler kişisel olup şirketimizin duruşu ile bir bağı yoktur. Pegasus Hava Yolları olarak; ilgili paylaşımda yer alan dini inanç, toplumsal düşünce ve fikirlerle atfen rencide edici ifadeleri kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. Bu çerçevede, konunun acilen şirketimizin etik-ahlak kuruluna aktarıldığını, gerekli aksiyonların ivedilikle alınacağını bildirmek isteriz. Kurullarımız, tüm çalışanlarımız için istisnasız uygulanmaktadır." PEGASUS ÇALIŞANLARINI SAVUNDU Yaşanan bu olaylar Nevşin Mengü'yü rahatsız etti. 'Havra’ kelimesini kullandığı için Yahudilerin tepkisi sonrası özürler dileyen Mengü, İslam’a hakaret eden Pegasus çalışanlarını savundu. Nevşin Mengü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Türkiye 2000lerin başından bu yana ağır bir “iptal kültürü”nün içinde yaşıyor. Siyasal islamcıların çizdiği “özgürlük” çerçevesine uymayan herkes “iptal” ediliyor. Pegasus çalışanının özel hesabında yaptığı paylaşım sonrası kovulması bunun uzantısı" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Gazze'deki Filistinlilerden Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınına tepki

Filistinli Alimler Birliği ve Gazze'deki Yasama Meclisi Kudüs Komisyonunun da aralarında bulunduğu kurumların, Yahudi yerleşimcilerin, İsrail güçlerinin koruması altında bu sabah Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını protesto için düzenlediği gösteriye çok sayıda kişi katıldı. Gazze sokaklarında yürüdükten sonra Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı önünde toplanan Filistinliler, "Aksa, İslam ümmetinin şerefi ve inancıdır", "Kollarımızı kesseler de Aksa'nın bayrağı yere düşmez" yazılı pankartlar açtı. Yasama Meclisi Kudüs Komisyonu Başkanı Ahmed Ebu Halebiyye, burada yaptığı konuşmada, "Yahudi cemaatler, dini bayramların başlamasıyla Mescid-i Aksa'ya yönelik en büyük baskın dalgasına hazırlanıyor. Bu baskınlar, Aksa'nın doğu bölgesinin mekansal olarak bölünebileceği yönündeki söylentilerle eş zamanlı gerçekleşiyor." dedi. FİLİSTİNLİLERE MESCİD-İ AKSA'DA NÖBET ÇAĞRISI İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudilerin dini ayin ve ritüellerine açık bir alana dönüştürmeye çalıştığını kaydeden Ebu Halebiyye, "İşgalcinin; siyasi, hukuki, güvenlik ve dini kurumlarının tamamı tek bir hedef etrafında toplanıyor. O da, Mescid-i Aksa üzerinde Yahudi hakimiyeti kurmaktır. Bu nedenle, tüm Filistinlileri, Yahudi dini bayramlarının olduğu dönemde Mescid-i Aksa'da nöbet tutmaya ve bu baskınlara engel olmaya çağırıyorum." ifadesini kullandı. Ebu Halebiyye ayrıca, İslam alimlerini, Mescid-i Aksa'yı ve kutsal mekanları korumaları için halkları bilinçlendirmeye, Ürdün'ü de İsrail'i bu uygulamalarından vazgeçirmeye çağırdı. Bugün sabah saatlerinde çok sayıda Yahudi yerleşimci, İbrani takvimine göre yılın ilk günü olan "Roş Haşanah Bayramı" ile eş zamanlı olarak Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. İsrail'de dini bayramların olduğu dönemlerde Mescid-i Aksa'ya baskınlar artıyor. "MÜSLÜMANLARIN EGEMENLİĞİ İHLAL EDİLİYOR" Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğine işaret ediyor.

1 yıl önce

İsveç'teki Müslüman ve Yahudilerden ortak açıklama: Kitapları yakanlar sonunda insanları da yakar

Amanah Vakfı ve İsveç Yahudi Topluluğu Konseyi, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasının ardından, "Demokrasiye evet, Nefrete hayır!" başlıklı ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, "Bir kez daha İsveç sokaklarında İslamofobik nefret gösterilerine tanık olmamız, derin endişe veriyor. Bir kez daha ırkçıların ve aşırılık yanlılarının, İsveç'teki dini azınlıklardan birine karşı Kur'an-ı Kerim yakarak nefreti normalleştirmek için demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü suistimal etmelerine müsaade edildi." ifadeleri kullanıldı. "ÖN YARGI İLE NEFRETE YÖNELİK EYLEMLER KABUL EDİLEMEZ" "Trajik" geçmişlerinin, kitap yakmanın genellikle toplumdaki bir gruba yönelik nefretin normalleştirilmesinin başlangıcına işaret ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Geçmişte Yahudilere ve şimdi Müslümanlara karşı aynı şey yapılıyor. Bu nefret gösterilerini etnik gruplara yönelik tehdit ve tahrik ifadesi olarak görmemek, tarihin göz ardı edilmesi anlamına gelir." değerlendirmesi yapıldı. Alman Yahudi yazar Heinrich Heine'nin, 1821'deki kitabına atıfta bulunulan açıklamada, "Kitapları yakanlar sonunda insanları da yakar." ifadesine yer verildi. Nazilerin 1933'te Yahudi kültürünü yok etme çabalarındaki ilk adımlardan birinin, Yahudi kitaplarının yakılması olduğu vurgulanarak "Ardından ne olduğunu hepimiz biliyoruz." denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "İsveç'teki gelişmeden derin endişe duyuyoruz. Yahudi ve Müslümanlar gibi azınlıklara yönelik saldırılar son yıllarda artmış ve normalleşmiştir. Demokratik bir toplumda her bireyin kendini güvenme ve takdir edilmiş hissetme hakkı vardır. İsveç Müslüman Topluluğuna desteğimizi burada ifade etmek, her türlü önyargı ile nefrete yönelik eyleminin ve işaretinin kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmek isteriz."

7 ay önce

Neonaziler'den camiye çirkin tehdit: Yahudiler gibi sizi de yakacağız

Almanya'da Eyüp Sultan Camisi'ne gamalı haç çizili ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü imzalı tehdit mektubu gönderildi.

5 ay önce

Gazeteci Fadime Özkan'dan dikkat çeken paylaşım: İsrail ordusuna katılan Türk Yahudiler vatandaşlıktan çıkarılmalı!

Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Fadime Özkan, Twitter hesabından Türk vatandaşı  olup da İsrail ordusunda savaşmaya giden Yahudiler ile ilgili dikkat çeken bir çağrı yaptı. Özkan, "Vatandaşlıktan derhal çıkarılmalı" dedi.

2 ay önce

Yahudilerin kirli yüzü 1: Epstein olayı nedir, nasıl başladı?

Dünya Epstein dava dosyalarında ortaya çıkan ayrıntıları konuşuyor. Kan dondurucu iddiaların yer aldığı dosyalarda prenslerden sanatçılara siyasetçilerden Mossad'a uzanan ifşalar yer alıyor. Peki, Epstein olayı nedir?

1 2