26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Engin Özkoç ve Ali Mahir Başarır kendi skandallarını örtmek için Halk TV’yi kullandı: Süleyman Soylu SBK’dan uçak kiraladı yalanı

Dün akşam, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ve CHP’li sözcülüğünü yapan halktv.com.tr’de yayınlanan bir fotoğraf üzerinden Özkoç ve Başarır iftiralarına bir yenisini daha eklediler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2017 yılındaki seçim yasaklarında parası kendi cebinden vererek Söğüt Havacılık A.Ş’den kiraladığı uçağı firari Sezgin Baran Korkmaz’ın sahibi olduğu SBK Holding tarafından tahsis edildiği şekilde lanse etmeye çalışan Engin Özkoç ve Ali Mahir Başarır’ın yalanları ortaya çıktı. Konu hakkında İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan açıklamada “Bedeli bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından karşılanmak suretiyle, en uygun fiyatı veren Söğüt Havacılık A.Ş. adlı ticari işletmeden uçak kiralama yoluna gidilmiştir. Uçak veya araç kiralama şirketlerinin o an müsait uçağı olmaması durumunda, başka bir şirketten ikincil kiralama yaparak müşterilerinin talebini karşıladığı, sivil havacılıkta sıklıkla rastlanılan ve bilinen bir durumdur. 2017 yılındaki seçim çalışmaları sırasında gerçekleşen bu hadisede, gerek uçak talebi gerekse hizmetin karşılığı olan ödemenin yapılması sırasında temas edilen tek kurum, Söğüt Havacılık A.Ş'dir" denilmişti. Skandalları bitmiyor Ali Mahir Başarır’ın kardeşi Geçtiğimiz günlerde Başarır ağabeyi Atıf Şadi Başarır’ı CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde torpille işe aldığı ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Başarır Bakan Soylu’yu hedef almış. Ağabeyine iftira atıldığını söylemişti. Ancak torpil kanıtlanınca geri adım atmış ve ağabeyinin Mersin Büyükşehir Belediyesi hayvan barınağında çalıştığını kabul etmişti. Engin Özkoç’un yiğenin SBK Holding ile ilişkisi Avukat Burak Bekiroğlu Twitter hesabından yayıladığı belgeler ile Engin Özkoç’un yiğeni Cem Özkoç’un SBK Holding ile iş yaptığını iddia etti.

2 yıl önce

Binali Yıldırım: İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi

Yıldırım, parti genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş Bilgi ve İletişim Teknolojileri Eğitim İstişare Toplantısı'na katıldı. Şu anda hayatları, bütün alışkanlıkları ve iş yapma şekillerini kökten değiştirecek bir sürecin yaşandığını ve bunun adına "dijital dönüşüm süreci" denildiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "Şimdi artık güçlü devlet yok, süper devlet yok. Şu anda dijital imparatorluklar kuruluyor. Dünyayı artık dijital imparatorluklar idare ediyor. Seçimleri etkiliyorlar, rejimleri değişime zorluyorlar, dünyanın herhangi bir yerinde karışıklık çıkarmaya da çalışıyorlar. Her şey bu dijital imparatorluklar marifetiyle yapılmaya çalışıyor." Yıldırım, içinden geçilen bu dönüşüme endüstri 4.0 veya dördüncü sanayi devrimi denildiğini hatırlatarak, bu dönüşüm nedeniyle gelecek yıllarda pek çok meslek dalının yok olacağını ve yeni meslek dallarının ortaya çıkacağını söyledi. AK Parti iktidarlarının döneminde ulaşım ve teknoloji alanında yapılan yatırımları anlatan Yıldırım, şöyle devam etti: "2008 yılında tarihi bir karar aldık ve e-Devlet'i kurduk. e-Devleti kuran öncü ülkelerden biriyiz. İsim vermeyeceğim ama o zaman Bakanlar Kurulumuzda olan, bugün de partimizde olmayan, bize karşı muhalefet yapan arkadaşlarımızdan bazıları e-Devlet'e şiddetle karşı çıktılar, 'Bu bir fantezidir, buna ne gerek.' var dediler. Biz de ısrarla inat ettik, inat da bir murattır dedik, e-Devlet'i kurduk." "57 MİLYON KİŞİ E-DEVLET'İ KULLANIYOR" Yıldırım, e-Devlet aracılığıyla 842 kuruma yönelik 6 bin 170 hizmetin verildiğini ve toplam kullanıcı sayısının 57 milyon olduğunu bildirerek, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecinde yapması gerekenlere ilişkin, şunları söyledi: "Yapmamız gereken bir kere bu değişimi okuyup uzun vadeli istihdam programlarımızı gözden geçirmek, eğitim sistemimizi süratle buna göre dönüştürmek. Yani yeni iş alanları, yeni meslekler, geleceğin teknolojilerinin eğitim programımızda daha çok yer almasını sağlamak. Yani efendim işte Lidyalılar, Frigyalılar tamam bunları da bilelim de ağırlıklı olarak geleceğe yönelelim. Gelecekte ne bizi bekliyor? Bunları, çocuklarımızın, yavrularımızın hayal gücünü artırmaya yönelik yeni programları, yeni müfredatı belirlememiz lazım. Yarın Milli Eğitim Şurası var. Burada herhalde bu vizyonu ortaya koyacak, onu takip edeceğiz." "İSTANBUL SEÇİMLERİNDE YALANIN SİYASETİ BAŞROLDEYDİ" AK Parti'nin dijital dönüşüm ile bilgi, iletişim teknolojileri alanlarında hızla yapması gereken işlerin olduğunu dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sanal alemde haberleşmek isteyen, fikirlerini beyan etmek isteyen ve bizim fikirlerimizi öğrenmek isteyen milyonlar var. Ben bunu İstanbul seçimlerinde yaşadım. İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı. Yalan da bizim lügatimizde, siyasetimizde yer almadığı için biz uzak durduk. Sosyal medya sorumsuz medya değildir, sanal alem yalan alem değildir. Bunlara dikkat etmemiz lazım. İşin etik yanları da tabiatıyla önemli. Yani her şey kazanmak olmamalı ama etik değerleri yok sayarak kazanmanın bu ülkeye de faydası yok, kazanana da bir faydası olmaz." Sosyal medyanın toplumları mobilize etme, hareketlendirme ve kanaat oluşturmada çok etkin hale geldiğinin altını çizen Yıldırım, "Dolayısıyla bu araçlardan, bu platformdan sızlanmak yerine bu araçları en iyi, en etkin şekilde kullanmanın yollarını daha çok bulmamız lazım. Burada donanımımız, mücadele ederken aynı araçlarla olmazsa buradan sonuç alamayız. Dolayısıyla sosyal medyayı en etkin şekilde kullanmamızın yolu da yine bu Başkanlığımızın yapacağı faaliyetlerden geçiyor." şeklinde konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri de dijital alanın artık siyasi söylemlerin paylaşıldığı bir yer olmanın ötesinde, bizatihi kendisinin siyasetin konusu haline geldiğini ifade ederek, "Dijital siyaset kavramı yerini dijitalin siyaseti kavramına bırakmaktadır. İşte bu açıdan baktığımızda AK Parti tam da bu dönemde kurulmuş olması kesinlikle bir tesadüf değildir." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na tepki: Bu yalanların neresini düzeltelim

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardım Derneğinin 26. İstişare Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "3600 ek göstergesi Türk Polis Teşkilatı'na ana sütü gibi helaldir. Cumhurbaşkanımız Hazine ve Maliye Bakanımıza talimat vermiştir. 2022'de bu iş çözülecektir." dedi. KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'nun bugün yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Soylu, "Kılıçdaroğlu diyor ki 'polis, Ankara'daki bir vakfın toplantısını bastırdı' diyor. 'Polis bunu yaptı' diye iftira atmak ana muhalefet partisi başkanına yakışır mı? İçişleri Bakanına iftira atılır mı? Büyük başarılara imza atan bir teşkilata iftira atmak ayıptır, günahtır, yazıktır ya. Dertlendiğim için söylüyorum." ifadelerini kullandı. "YİNE YALAN RÜZGARINDA" Sosyal medya hesabından da tepki gösteren Bakan Soylu şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu, yalan rüzgarında... Polise iftira atıyor. Suçluyu övüyor. Devleti suçluyor. Ayrıca verdiği bilgilerin de tamamı yanlış-yalan... Deveye sormuşlar: Neren eğri? diye, Nerem doğru ki? demiş. Bu yalanların neresini düzeltelim..." KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Mansur Yavaş'la ilgili açıklamasına yanıt vermişti. Kılıçdaroğlu, "Mansur Yavaş, siyasi tartışmalardan uzak duran biri. Belediye başkanlığı yapıyor, herkesi kucaklayan birisi. Neden böyle bir suçlama yapıldı? Akıl alır gibi değil. Bu baskın Kuran tilaveti sırasında yapılıyor. Siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz? İnsanlar orada Alparslan Türkeş'i anıyor. Polislerin bir anlamda korumasında, oraya baskın düzenlenmesi doğru değil. Bahçeli'nin baskın düzenleyenleri partiden atacağım demesi gerekirdi. Eğer siz bir siyasi partinin genel başkanı olarak kendinizi başka bir partiye vakfetmişseniz, siz artık siyaset üretemezsiniz" ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Cumhuriyet ve T24'ten 'TRT yayını kasıtlı olarak kesti' yalanı

Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Yedinci Toplantısının dışişleri bakanları düzeyindeki hazırlık toplantısı kapsamında Doha'da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Katarlı bir gazeteci, "Katar'a mali destek mi talep etmeye geldiniz?" sorusunu yöneltti. SAAT BAŞI HABER İÇİN YAYIN KESİLDİ Türkiye saatiyle saat 12.59'da yöneltilen bu soru üzerine basın toplantısını canlı yayınlayan TRT Haber, saat başı haber için yayını kesti. Bu durum Cumhuriyet, T24, Diken, Yeniçağ gibi internet haber sitelerinde 'yayının bilinçli olarak kesildiği' şeklinde haberleştirildi. BAKAN ÇAVUŞOĞLU KESİNTİSİZ YAYINLADI Saat başı haberlere geçildiği için TRT Haber'de kesilen o toplantı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Twitter hesabından hiç kesilmeden aktarıldı. https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1467792288944648192?s=21 Bakan Çavuşoğlu'nun gazeteciye "Biz bugün Katar'a, Katar'dan herhangi spesifik olarak Türkiye'ye para göndermesi için değil, ilişkilerimizi her alanda geliştirmek için geldik. Zaten SWAP anlaşması da kendi aramızda var. Daha önceki yıllarda bu anlaşmaya varmıştık." dediği görüldü. AYNI GÜNDE İKİ ÇARPITMA Öte yandan Cumhuriyet gazetesi, aynı basın toplantısında Katar Dışişleri Bakanı El Sani’nin, "Türkiye’deki ekonomik sorunlardan ortaya çıkacak fırsatları dört gözle bekliyoruz" dediğini öne sürdü. Ancak Katarlı bakanın böyle bir ifadesi bulunmuyor. El Sani, tam aksine "Katar'ın Türkiye'deki yatırımlarının çok sağlam temellere dayalı" olduğunu ifade etti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın yabancılara satılacağına yönelik iddiaları yalanladı

Kocaeli Sanayi Odası tarafından Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen SANTEK Dijital Fuarı'nın açılışı ile Kocaeli Savunma Sanayi İl Buluşması'na katılan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın satılacağına yönelik iddialara cevap verdi. Gazetecilere açıklamada bulunan Demir, "Gündemdeki iddialar nedir? Kim yapmış? Nasıl yapmış? Gerçekten biz şaşırıyoruz. Bu yine bir dezenformasyonun bir parçası. ASELSAN malumunuz Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirket. Yüzde 25'i halka açık bir şirket. Vakfımızın bir şirketi. Büyük savunma sanayi şirketlerimizin çoğu ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN; bunların büyük hisseleri Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na ait. ASELSAN'ın olsun, TUSAŞ'ın olsun, HAVELSAN'ın olsun, çeşitli ülkelerde ve ülkemizde de ortaklıkları ve alt şirketleri var. Durum bu. Bu açıklamayı yapma gereği bile bana biraz tuhaf geldi" diye konuştu. 'BİZ YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ' ASELSAN'ın borsada halka açık şirket olduğunu kaydeden Demir, "Bu şirket hakkında yapılacak herhangi bir spekülasyonun gerçekten çok önemli ve ciddi sonuçları olur. Zaten ASELSAN yasal olarak da Kamuyu Aydınlatma Platformu'na herhangi bir hareketini bildirmek zorunda. Bu dezenformasyon meselesi gerçekten, savunma sanayi konusunda da siyasete alet edilmemesini kaç kere söyledik. Biz yolumuza devam ediyoruz. Şirketlerimiz teknoloji alanında, savunma sanayi alanında çalışmalarına devam ediyorlar. Bu arada tabi ki ortaklıklar yapıyorlar. Çeşitli alt şirketler kuruyorlar. Çeşitli ülkelerde yapılanmaları devam ediyor. Normal profesyonel şirketlerin çalışmalarının gerektiği gibi çalışıyorlar. Bu konuda söyleyeceklerimiz bunlar" dedi. Savunma sanayi il buluşmalarını da değerlendiren İsmail Demir, "Çok çeşitli illere gittik ve gitmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin bütün kabiliyetlerinin bu sanayi ve teknoloji yolculuğumuzda, ileri teknolojiler yolculuğumuzda masada olması gerekiyor. Genç bir sanayi altyapımızın savunma sanayi özelinde yapacağı katkılar da çok önemli. Onun için kabiliyetleri yerinde tespit etmek, yerinde görmek, onlarla beraber belirli hedeflere doğru yürümek ve teknoloji derinliğimizi, yeni buluşları, inovatif yaklaşımları hep beraber hayata geçirmek durumundayız. Bu bir anlamda Türkiye'nin bir yolculuğu. Bunda da bütün varlığımız, bütün kabiliyetlerimizin masada ve alanda olması gerekiyor. Onun için geniş ölçüde bir tarama yapıp, şirketlerimizle el ele çalışıp, olası bütün kabiliyetleri, mümkün olan en ileri seviyede desteklemek, hayata geçirmek ve kullanmak istiyoruz. Bu tabi sadece sanayi buluşması olmuyor. Aynı zamanda gittiğimiz yerlerde üniversitelerimizde gençlerimizle de buluşuyoruz. 7'den 77'ye bütün insan kaynağımızın bu konuda yetkinliklerini ortaya koyması gerekiyor. Bunu koyduğumuzda da çok daha güzel işler yapacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

2 yıl önce

“Kürtçe tiyatro oyunun engellendi” yalanı

Mardin Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; Bazı basın yayın organlarında yer alan “Mardin Valiliğinden Kürtçe Tiyatro Oyununa Engel” başlığı ile çıkan asılsız ve maksatlı haberler ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. 18.11.2021 tarihinde Valiliğimize “Tartuffe” tiyatro gösterisi düzenlenmesi için izin talebinde bulunulmuştur. Yapılan başvurunun içeriğinde tiyatronun Kürtçe oynatılması ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Valiliğimizce de 03.12.2021 ile 17.12.2021 tarihleri arasında kapalı yerlerde toplu gösterilerin ve etkinliklerin yapılmasının yasaklanmasından dolayı ilgili etkinliğe izin verilmemiştir. Sanatsal ve kültürel etkinliklerin şehrimiz ve hemşerilerimiz içinde önemli olduğu, buradaki amacın bu etkinliklerin engellenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, fakat tüm dünyada ve ülkemizde istemeyerek de olsa pandemi sebebiyle bu tür toplu etkinliklere halkın sağlığı gözetilerek bir takım kısıtlama tedbirleri alınmak zorunda kalınmıştır.   17.12.2021 tarihinde yasaklama kararının sona ermesi ile birlikte tekrar müracaat edilmesi durumunda değerlendirilecektir.

2 yıl önce

Yalan röportaj: "Asgari ücretle çalıştığım her işimden Suriyeliler yüzünden çıkarıldım" diyen kişi İBB personeli çıktı

Kısa süre sonra görüntülerdeki kişinin Fırat Bıcırdı isminde ve 7 yıldır İBB'nin İSTAÇ şirketinde iş makinesi operatörü olarak çalıştığı ortaya çıktı.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu engelli ressamı bile yalana alet etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Sözcü gazetesine verdiği röportajda yer alan "Ankara Hacı Bayram'da yaşayan engelli Ressam Muhammed Yalçın'ın ailesinin belediyeden iş istediği, belediyenin de 'Bir bez verelim, masaları silsin' şeklinde cevap verdiği" iddiayla Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı'dan yanıt geldi. Balcı'nın, resmi Twitter hesabından paylaştığı açıklamasında Kılıçdaroğlu'nun iddialarının asılsız olduğu belirtilerek üzüntü duyulduğu ifade edildi. Ressam Muhammed Yalçın'ın ailesinin belediyeden iş istemi olmadığı duyuruldu. Bu iddia ile ilgili CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "düzeltme yapmaya" çağrıldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: BİZDEN İŞ TALEBİ OLMADI "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sözü gazetesine bizimle ilgili asılsız iddialarda bulunması hepimizi derinden üzmüştür. Sn. Kılıçdaroğlu söz konusu röportajda Hacı Bayram Mahallesi'nde yaşayan engelli kardeşimiz Ressam Muhammed Yalçın'ın ailesinin Muhammed için bizden iş istediğini ve bizim de 'Bir bez verelim masaları silsin' cevabını verdiğimizi dile getirmiş. Muhammed kardeşimizin ailesinin bugüne kadar bizden herhangi bir yardım ve iş talebi olmamıştır. Muhammed bizim ve tüm Ankaralıların çok sevdiği ve değer verdiğimiz bir kardeşimizdir ve başımızın üstünde yeri vardır. Bizleri tanıyan herkes iddia edilen iffadeyi asla kullanmayacağımızı bilir."

1 2 ... 18 19 20 21 22 23 24 ... 82 83