25 Nisan Perşembe 2024
3 yıl önce

'Deniz Aslanları' bildirisine pek çok amiralden yalanlama: "Biz imza atmadık"

103 emekli amiralin yayımladığı Montrö bildirisinin ardından, 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim alan ve kendilerine "Deniz Aslanları" diyen bir grubun da bildirisi basında yer aldı. Bildiride 46 imza yer aldı. Ancak bildiride imzacı olarak gösterilen çok sayıda isim imzacı olmadığını, adının bilgisi dışında metne eklendiğini duyurdu. Evrensel gazetesinin haberine göre bildiriden haberdar olmadıklarını ve imzalamadıklarını belirten isimler şunlar: Kemal Egemen, Ergun Yolsever, Turgut İpek, Bayram Serdar Arduç, Ümit Metin, Hadi Başman, Mesut Özel, Doğan Çırakoğlu, İsmet Eren, Cüneyt Koşu, Semih Başman, Gürkan Pekesin, Cengiz Toker. Cumhuriyet'in haberine göre imzacılar şu isimlerden oluşuyordu: 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim almış Deniz Aslanları. Alaettin SEVİM Ali YÜCEYİĞİT Atilla İhsan GÜLER Aydın OKTAYKAN Aykut Uğur TUNCA Bayram Serdar ARDUÇ Bülent TARIM Cem KAÇAR Cengiz KESOĞLU Cengiz TOKER Cüneyt KOŞU Doğan ÇIRAKOĞLU Eren Güneş KAYAN Ergun YOLSEVER Ertuğrul PEKER Fatih KAYAKUZGUN Gürkan PEKESİN Hadi BAŞMAN Hakan KARA Hür AKTAŞ Hüseyin HANÇER İbrahim ÜNÜBOL İsmet EREN Kemal EGEMEN Kenan ÇELİK Levent ÇAM Levent KURTOĞLU Levent KUTLAY Maruf BABAOĞLU Mert YANIK Mesut ÖZEL Muhittin ÜNER Nizam KAHRAMAN Orhun KURAN Ömer Lütfi ÖZCAN Ömer Lütfi YILMAZ Selçuk GÖKER Semih BAŞMAN Süleyman BAYRAMOĞLU Turgut İPEK Ümit ARTAR Ümit METİN Vecihi KAYIBOĞLU Yalçın TAŞPINAR Yavuz Vural ATİLLA Zafer ÇALIŞKAN"

3 yıl önce

CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç yönettiği belediyeyi yalandı: Aniden önümde duran araca vurmuş oldum

Maltepe Belediyesi Başkanı Ali Kılıç, karıştığı trafik kazasını personeline yıktığını itiraf etti. Maltepe Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumunda konuşan Kılıç, hakkında çıkan iddiaları yalanlarken belediyenin 2 Nisan günü yaptığı açıklamayı da yalanladı. Kazayı belediye personeli N.E.A’nın değil kendisinin yaptığını itiraf eden Kılıç, o gün göz operasyonu geçirdiğini ve çalışmalarına ilaç alarak devam ettiğini açıkladı. "ANİDEN ÖNÜMDE DURAN ARACA VURMUŞ OLDUM" Maltepe Belediye Başkanı Kılıç şunları söyledi: “Bu göz operasyonundan sonra rutin olarak belediye başkan yardımcılarımızla, teknik kadromuzla beraber yaptığımız bir toplantıya katılma fırsatım oldu. Toplantı bittiğinde şoförüm izinliydi. Eve giderken Turgut Özal Bulvarı’nda seyir halindeyken önümde bulunan beyaz bir araç ani fren yaptı. Ben de arkadan önümde duran araca vurmuş oldum. Taraflarca anlaşma sağlanmasının ardından ekibim aracın tamirat bedeli ile ilgili detayları yani gerekli havale ve eft işlemleri için alanda kaldılar. Yapılan araç tamirat bedeli 37 bin TL’dir." dedi. Ali Kılıç sözlerine her sene İstanbul’da buna benzer on binlerce kaza yaşandığını da ekledi. SUÇU PERSONELE YIKMIŞLARDI Maltepe Belediyesi, kazayla ilgili sosyal medyada videolar yayınlanınca 2 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak aracı sürenin Belediye Başkanı Ali Kılıç değil bir personel olduğunu duyurmuştu. Maltepe Beleyesi'nden basın kuruluşlarına gönderilen açıklamada şu ifadeler yer almıştı: "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında bir personelimizin karıştığı trafik kazası üzerinden ortaya atılan iddialar tamamen gerçek dışı ve maksatlıdır. Basın ve Yayın Müdürlüğümüzde görevli olan N.E.A adlı personelimizin ihmali sonucu gerçekleşen trafik kazası geçtiğimiz yıl gerçekleşmiş olup yakın zamanla hiçbir bağı bulunmamaktadır. Kurumumuzun yönetim kadrosunun olağan toplantısında görevli olan N.E.A adlı personelimiz, toplantının ardından Belediye Başkanımızın şoförünün sağlık sorunları nedeniyle izinli olması nedeniyle sürücü olarak eşlik etmiştir. Seyir hali sırasında dikkatsizliğinin neden olduğu kazaya neden olmuş ve toplantı yerine yakın olması nedeniyle özel kalem müdürümüz ve başkan yardımcılarımız tarafından ziyaret edilmiştir."

3 yıl önce

IŞİD üyesi 8 kişinin Türk vatandaşı olduğu iddiasına Nüfus ve Vatadaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden yalanlama

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; “FETÖ, DEAŞ, PKK/PYD ve DHKP-C yöneticileri ve örgüt üyesi toplam 377 kişi, kuruluş ve organizasyonun Türkiye'deki mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin karar bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.  Bu kararda yer alan DEAŞ terör örgütüyle irtibatlı/ iltisaklı kişilerden bazılarının Türk vatandaşlığı kazandıkları yönünde manipülatif ve gerçek dışı iddialar ortaya atıldı. Söz konusu bu iddialar asılsız olup, iddia sahibinin spekülasyonlarından ibarettir.  Bahse konu iddialar incelendiğinde bu 8 kişiden hiçbirinin Türk vatandaşı olmadığı tespit edilmiştir.”

3 yıl önce

FETÖ'cülerin ‘Bahçeli öldü’ yalanına MHP'den yanıt

MHP sosyal meyda sorumlusu Hüseyin Özkan ise Twitter hesabından bir paylaşımda bulunarak iddiaları yalanladı. "Liderimiz ile alakalı asparagas haber yapan tüm hesaplar titizlikle inceleniyor olup, gereği yapılacaktır…" diyen Özkan, "Bilumum bölücü hesapların yayma gayretinde olduğu haber yalandır. Hesabı sorulacaktır. Bu tweet altına, asparagas haberi yaymaya çalışan tüm hesapları yazabilirsiniz. Tüm hesaplar ile ilgili hukuki işlemler başlatılacak olup, yanlarına bırakılmayacaktır." ifadesini kullandı.

3 yıl önce

Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden, 'hizmet pasaportuyla yurt dışına gidenlerin dönmediği' iddialarına yalanlama

Dünden itibaren sosyal medya kanallarında mesnetsiz bir şekilde ima edilen Gaziantep’ten yurtdışına gri pasaport olarak da adlandırılan Hizmet Pasaportu ile insan gönderildiği iddiası ile ilgili açıklama yapılması uygun görülmüştür. İçişleri Bakanlığımızın da soruşturduğunu bildiğimiz Hizmet Pasaportu kullanılarak yurt dışına insan gönderilmesi iddialarına adı karışan şahıs bir YouTube kanalında Gaziantep’te de bu yasa dışı işin yapıldığını ima eden, ancak herhangi bir somut bilgiye dayanmayan ifadeler kullanmıştır. İddialarıyla ilgili bir ayrıntı vermemiş, sadece bu yasadışı olayın Gaziantep’te de yaşandığına dair içi boş imalarda bulunmuştur. Başkanımız Fatma Şahin hemen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, geçtiğimiz yıllarda bu şekilde Hizmet Pasaportu ile yurtdışına gidip dönüş yapmayan kişi/kişilerin olup olmadığının araştırılmasını istemiştir. Yapılan araştırma neticesinde görülmüştür ki geçtiğimiz yıl zaten pandemi nedeniyle tüm yurt dışı çalışma ziyaretlerinin iptal edildiği Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde daha önceki yıllarda da görevli olarak gidip de dönmeyen kimse olmamıştır. Adı bu yasadışı olayda organizatör olarak geçen bir şahsın hiçbir somut veriye dayanmayan, en iyi ihtimalle kulaktan dolma ya da uydurma bilgilerle Gaziantep’i ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni bu işe karıştırmasına kamuoyu, ulusal ve yerel basın kuruluşları itibar etmemelidir.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 bakan atamasını yaptık. Ruhsar Pekcan ve Zehra Zümrüt Selçuk'a bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum. Üç yeni bakanımıza başarılar diliyorum. Bugüne kolay gelmediğimiz gibi bundan sonrasının da kolay olmayacağını biliyoruz.  Ticaretimizin derinliğinin sığ olduğu dönemlerde yatırıma dayalı uzun vadeli girişimlere cesaret edilemiyordu. Ülkemizin çok küçük dalgalanmalarda dahi ekonomik krize girme durumlarıyla karşı karşıya olduğumuz dönemler geçirdik. 1990'larda aynı oyunu kökenler üzerinden tekrar sahneye sürdüler, bu arada ekonomiyi de hiç boş bırakmadılar. Bir kaç milyar liralık spekülasyonla 1994'de ülkemizi büyük bir krize sürüklediler. BE AHLAKSIZ, BE EDEPSİZ BİZ BU YOLA ÇIKARKEN KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIK Ey Kılıçdaroğlu, hafızanı yokla bakalım varsa gecelik faizlerin yüzde 7500'e çıktığı, 20bamkaya el konup faturanın millete yüklenildiği dönemin baş aktörleri CHP yöneticileriydi. Kasım 2002'den beri neler görmedik ki. Arkası karanlık cinayetlerden Cumhuriyet mitinglerine kadar toplum mühendisliği ile karşılaştık. Şimdi çıkmış bir ahlaksız, edepsiz benim akıbetimin de Menderes'in akıbeti gibi olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Be ahlaksız, edepsiz kefenimizi giyerek biz bu yola çıktık. Biz ölümden korkmadık, bizim imanımızın gereği ölümü korkutmaktır. Siz, zaten 'ölüm' dendiği zaman kaçacak delik arayanlardansınız. Menderes'in akıbetinden hoşnut mu oluyorsunuz, memnun mu oluyorsunuz? Çünkü o akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Şimdi bize de aynı akıbeti mi hatırlatıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın, evelallah biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz'da bunu gördük ve 15 Temmuz'u hazırlayanlara bu ülkeyi mezar ettik, mezar... Sen genel başkanın tankların arasından kaçıp giderken biz milli irade ile beraber tüm dünyaya selam verdik. Biz dik durduk. Ama siz hemen kaçtınız, Bakırköy Belediyesi'nde çay, kahve sohbetine daldınız, oradan seyrettiniz. Daha çok seyredeceksiniz. Kalkıp basın toplantıları ile filan benim akibetimin öyle olacağından hiç bahsetme. Her nefis ölümü tadacaktır, ama sen de tadacaksın. Bu yolculuk bir vatan yolculuğudur. AKIL HOCALARINA YER VE YOL KALMAYACAK Vesayet güçlerinin 1950'lerden beri uyguladıkları yöntemler işe yaramayınca bu defa daha sinsi eylemleri uygulamaya soktular. Tarihimizin en acı hadiselerinden biri olan 15 Temmuz'u yaşadık. Emekli amirallerle kol kola vererek Kılıçdaroğlu, 'Emekli olanlar darbe yapabilir mi?' diyor, 'Ne duruyorsunuz, dökülün sokağa' diyorlar. Siz o akıl hocalarınızla birlikte yürüyorsunuz. Ama bu ülkede her şeyi bitmiş bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak. Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışındaki asıl kaynaklarında da birer birer ezdik.  Dışişleri Bakanımıza Yunan Dışişleri Bakanı ile yaptığı toplantıda verdiği cevaplar nedeniyle de teşekkür ediyorum. Asla baş eğmeyeceğiz. Baş verip baş eğmeyen bir millet olarak önceliğimiz istiklalimizdir.  NE RAKAM DOĞRU, NE RAKAMA YÜKLENEN ANLAM DOĞRU Sahada terör örgütlerine, uluslararası alanda müstemlekecilere karşı verdiğimiz mücadeleyi, ekonomide de faiz-kur-enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Şanlı 15 Temmuz kıyamını adeta cezalandırmak için başlatılan ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Harekatlarımızın ardından maruz kaldığımız ekonomik tuzaklara seyirci mi kalacaktık. Ağustos 2018'de ABD yönetiminin başlattığı ekonomik saldırılara sessiz mi kalacaktık? CHP'nin ve onun peşine takılanların 128 milyar meselesini işte bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru, ne bu rakam üzerinden üretilen kampanya doğru. Ortada gerçekten 128 milyar doların akıbetini anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey yoktur. Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet. Cehalet deyip geçmemek lazım. 3 çeşit cehalet vardır. Birincisi bir şeyi bilmemektir. İkincisi cehaletin karesidir. Öğretim gördüğü için konunun ne olduğunu bilir, eğitimi olmadığı için nasılını bilmez. Bunlara gafil denir. Üçüncüsü ise cehaletin küpüdür. Öğretimden geçtiği için konunun ne olduğunu bilir, eğitimli olduğunu için nasılını da bilir. Bilerek ve isteyerek konunun nedenini harmanlayarak, sürekli senaryo peşinde koşmaktır. Bunların artık gizlemeye dahi ihtiyaç duymadıkları temennileri, Türkiye’nin önce, tıpkı 1994 ve 2001 yılında olduğu gibi çok derin ve keskin bir ekonomik kriz yaşaması, ardından da siyasi değişime maruz kalmasıdır. Uluslararası sermayeye Türkiye'ye yatırım yapmayın diyecek kadar muvazeneyi yitirmişlerdir. CHP'nin etrafında kümelenen bu ekip son dönemde yatırımcıları ürkütmek, milletimizin moralini bozmak için dört bir koldan çalışıyor. Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar. Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı, Cumhur İttifakı düşmanlığı bu cehli mikap kesiminin gözlerini öyle bir kör etmiştir ki ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Nedir bu diledikleri felaket? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından da '128 milyar dolar' iddialarına yanıt verdi ve "CHP’nin etrafında kümelenen yıkım ekibi, YANLIŞ ve YALAN olduğunu bile bile “128 milyar dolar” yalanına sarıldı. Şimdi bu meselede kim, kendini rezil etme pahasına ne demiş ve GERÇEK neymiş bir bakalım mı?" ifadelerini kullandı. Bir yalan nasıl şevkle söylenir gördünüz değil mi? CHP'nin başındaki zata sorsanız hesap uzmanıyım der ama geçmişte bilinen tek yönetim hikayesi SSK'yı batırmaktır. Kılıçdaroğlu'nun rehberini öğrendiniz mi? O bayan.. Büyük söyleyeceksin diyor. O da emredersiniz diyor ve büyük söylüyor. BDDK ve ardından o süreç. Şayet bu kişi 128 milyar dolar nerede sorusuna MB bilançolarını okumadan soruyorsa geçmişte kendine tevdi edilen görevlere yazıklar olsun. Bu kampanyanın peşine düşenlerin bir kısmını üzülerek, bir kısmını gülerek takip ediyoruz. Sağa sola pankart asarak, bu yalan kampanyasına figüranlık yapanları gördükçe içimizde acıma duygusu da uyanmıyor değil. Bu meseleye doğrudan girmemek için epeyce sabrettik. Baktık ki birileri önemsememekten kaynaklanan sessizliğimizi korku sanarak yalanların dozunu arttırıyor. Bugün etraflıca meseleye girme kararı aldık. Türkiye bu manzarayı hak etmiyor. Türkiye bu muhalefet üslubunu kesinlikle haketmiyor. Yalanı su içer gibi söyleyebilen bu karikatür tipleri de haketmiyor.  Bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu, kalkmış bunları konuşuyor. Ortada 128 milyar dolar diye bir rakam, gerçekle ilişkisi olan bir rakam yok. Piyasa denilen bu dinamik sistemde belki bu anda bile milyarca dolar el değiştiği için rakam yenileniyor. Her ne kadar MB Başkanımız da, Hazine ve Maliye Bakanımız da meseleyi etraflıca anlattıysa da bunlar duymak isteyen kulaklara ulaşıyor. Kendi arkadaşlarının doğruyu söylemelerine bile tahammüle demedikleri için meseleyi kendi mecralarına çektiler. Sayın Kesici doğruyu söyledi, bir gün geçti Kesici 'Genel Başkanımın söylediğine katılıyorum' dedi. Bayan ne dedi, 'Büyük söyleyeceksiniz' dedi. CHP içinde az biraz bilanço okumayı bilen varsa verilere bakarak bu hesabı kolayca çıkarabilir. CHP içinde bilanço okumayı bilen yoksa partimizden, bürokrasiden bir uzman göndererek kendilerine yardımcı olabiliriz.  Bu sefil kampanya karşısında tereddüde düşen vatandaşlarımız varsa onların kafasındaki soruları birinci elden gidermek istiyoruz. Çeşitli ülkelerin salgınla mücadele için aldığı mali tedbirlerin toplamı 16 trilyon doları bulmuştur. Bu çalkantılı ekonomik iklim ülkemizi de olumsuz etkilemiştir. Cari açık artarken turizm gelirlerimiz de düşmüştür. Son 2 yılda MB kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. 31 milyar dolar yabancı sermayenin çıkışı için kullanılmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak tasarruf tedbirlerinde değişikliğe gitmiştir. 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı 4 kalemde. MB rezervlerinin her kuruşunun ne olduğu bellidir. Rezervin amacı dövize ihtiyaç duyulan işlemlerde ortaya çıkan talebi karşılamaktır. Piyasa döviz talebini kendi içinde karşılayabiliyorsa MB'ye ihtiyaç kalmaz. 128 milyar dolar ne buhar olmuştur ne de haksız hukuksuz yere herhangi birinin cebine girmiştir. Ekonominin aktörleri ve vatandaşlarımız arasında dolaşıma girmiş ve çoğu yurtiçinde kalmıştır. Günün sonunda paranın büyük kısmı MB rezervine geri dönmüştür. 90 milyar dolara yakın rezervi var, ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilir. Bu bir ekonomi politikası tercihidir. 

2 yıl önce

Çift koltuk, VİP torpil iddaları yalan çıktı: Sözcü yazarı Necati Doğru, Hasan Doğan'dan özür diledi

Sözcü Yazarı Necati Doğru, bugünkü köşesinde şu açıklamayı yaptı: NOT: İKİ DÜZELTME! Dün bu köşede “Jeton nihayet düştü” başlığı ile yazdığım yazı; VIP torpil listelerinde yer alıp da çift koltuklu, üç koltuklu, beş koltuklu (17 koltuklu olan bile var) hısım, akraba, oğul, yeğen, bürokratların yakın akrabalarının devlet şirket ve kurumlarında koltuk sahibi edilmelerini konu almıştı. Bu yazıda ismi değil de makamının adı geçen Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'ın oğlunun da bir devlet kurumunda uzman yardımcısı yapıldığı bilgisi vardı. Bu bilgi yanlış çıktı. Benim kusurum bilgiyi kontrol etmeden yazdım. Düzeltirim. Yine aynı yazıda makamının adı geçen AKP Genel Merkez Özel Kalem Müdürü Behçet Kaynar'ın kardeşinin de sınavsız olarak bir devlet kurumuna uzman yapıldığı bilgisi vardı. Bu bilgi de yanlış çıktı. Düzeltirim. Aslında yazının esası; isimler ve makamlar değil “çift koltuklu-üç koltuklu-17 koltuklu VİP torpil listesi düzeninin” iktidar partisine oy veren seçmenin bile yüzde 61'nin “artık bu tip koltuk ikram edip iktidarın ömrünü uzatma düzenini” onaylamadığını anlatmaktı. Yazı kendini anlattı ama yanlış bilgi olmamalıydı, özür dilerim.

2 yıl önce

Sözcü gazetesinin Ruhsar Pekcan'a attığı iftiraya Kocaeli Valiliği yalandı: Mesnetsiz haber, Gümrük teşkilatımızın üstün başarısına gölge düşürmek için yapıldı

Kocaeli Dilovası Gümrüğünde 2020 yılı Ağustos ayında 540 kilogram kokain yakalanarak dev bir operasyona imza atılmıştı. Bu operasyonla ilgili Sözcü gazetesinde çıkan haberle ilgili Kocaeli Valiliği detaylı bir açıklama yaptı. Tüm değerlendirmeler gerçeklikten uzak "Bazı basın yayın organlarında, Kocaeli ili Dilovası Gümrüğünde 2020 yılı Ağustos ayında Gümrük birimlerimizin üstün vazife anlayışı ile 540.056,19 gram Kokain maddesi ele geçirilmesi ile ilgili mesnetsiz haberler yapıldığı müşahede edilmiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, "Mesnetsiz haberde Gümrük teşkilatımızın bu üstün başarısına gölge düşürmek, kara çalmak için yapılan tüm değerlendirmeler gerçeklikten uzak, mevzuat bilgisinden yoksun bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır." denildi. Valilikten yapılan açıklama şöyle: "Kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleyi gölgeliyor" "Bu başarılı çalışma Gümrüklerden sorumlu Ticaret Bakanlığımızın bu konulara münhasır analiz merkezinin tespiti, aynı zamanda Bakanlık merkezinin ve bizatihi Sayın Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın Valiliğimize ve operasyonel birimlere talimatıyla takip edilmiş ve başarıyla neticelendirilmiştir. Dünya için de önemli olabilecek miktardaki bu yakalama aynı zamanda adli birimler tarafından da takip edilmiş ve gerekli süreçler yürütülmüştür. Konu bu kadar sarih iken bazı basın yayın organlarında bu olayın gerçekle ilgisi olmadan yanlış değerlendirilmeye açılması; kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadelede başarısı ve kararlılığı gölgelenmeye çalışılan tüm birimlerimizi üzmektedir."

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 82 83