29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

TRT'den yorumcuların aldığı ücretlere ilişkin iddialara yalanlama

TRT Spor yorumcularına dönük, sistematik bir şekilde devam ettirilen karalama kampanyalarına karşı TRT'den basın açıklaması geldi. Algı operasyonların belli bir süre dikkate alınmadığının belirtildiği açıklamada "Bazı art niyetli kesimlerin kendi menfaatleri adına giriştikleri bu ilgi çekme çabasına katkı sağlamamak için şu ana kadar bir açıklama yapılmamıştır. Bununla birlikte söz konusu yalan ve iftiraların TRT’nin kurumsal itibarına zarar verme aşamasına gelmesi ve son süreçte siyasete malzeme edilmesi nedeniyle kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hasıl olmuştur." ifadelerine yer verildi. 'Gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan rakamlar' "Yalan ve iftiraya dayalı haberlerin hedefinde olan Rıdvan Dilmen ve diğer spor yorumcularımızın aldığı ücretlere ilişkin gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan rakamlar bilinçli olarak gündemde tutularak, TRT’nin kurumsal itibarına zarar verilmek istenmektedir." denilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Zira, Rıdvan Dilmen ve TRT bünyesinde yer alan diğer spor yorumcularının ücretlerine dair ortaya atılan rakamlar asla doğru değildir, akıl ve mantık dışıdır, haksız bir şekilde ithamda bulunan kişilerin hayal ürünüdür. Gerek sosyal medyada gerekse kamuoyunda ismi zikredilen spor yorumcularımız, devlet televizyonunda yer almanın gururunu ve itibarını her türlü maddi kazanımın üstünde tutmaktadır. Söz konusu iftiraların hedefinde olan yorumcularımız çok büyük fedakârlıkta bulunarak ve gönül bağını önceleyerek TRT ekranlarında program yapmaktadırlar. 'Başarı, yalan ve iftiraların artırmasına neden oldu' Milletimiz de yorumcularımızın bu gayret ve emeğinin karşılığını yayına başladıkları ilk günden itibaren vermiş ve spor programlarımızı ilk sıraya yerleştirmiştir. Dolayısıyla, bu haksız saldırıların asıl sebebi, hiç kuşkusuz “%100 Futbol” programı başta olmak üzere TRT’nin spor programlarının kamuoyunda gördüğü büyük ilgidir. Anlaşılmaktadır ki, söz konusu başarı, organize odakların yalan ve iftiralarını daha da artırmasına neden olmuştur. Ayrıca, bu süreçte sosyal medyada dolaşıma sokulan bu yalanın peşinen doğru kabul edilerek, haberleştirildiğine ve köşe yazılarına taşındığına şahit olunmuştur. Söz konusu yalan ve iftiraları sorgulamadan doğru kabul eden, gazeteciliğin en temel ilkelerini dahi çiğneyen, araştırmadan, doğrusunu öğrenme zahmetine katlanmadan yapılan bu “sözde gazetecilik” anlayışını kınıyoruz. Türkiye’nin en köklü ve güzide kurumlarından biri olarak TRT, spor da dâhil olmak üzere her türlü alanda kamu yayıncılığının gerekliliklerine göre hareket etmekte ve tüm harcamalarını kamu yararı doğrultusunda yapmaktadır. TRT, söz konusu yalan ve iftiraları sistematik şekilde üreten, yayan ve işin doğrusunu araştırmaksızın haber yapanlara karşı hukuk yoluna başvurmaktan çekinmeyecek ve tüm hukuksal gelişmeleri kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşacaktır. Kamuoyuna saygı ile duyururuz."

2 yıl önce

CHP'li Özkan'a görüntülerle yalanlama: İçeri alınmayan yiyecekler çıkışta vatandaşlara geri verildi

Adana’nın Ceyhan ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı açılış programında, alana gelen vatandaşların üzerlerinde bulunan yiyecek ve içecekler alınmadı. Vatandaşlar açılış töreninin yapıldığı alandan çıktıktan sonra içeri alınmayan yiyecek ve içeceklerini çıkışta geri aldı. İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın sosyal medyada, ”Erdoğan'ın büyüme masalları anlattığı alanın girişinde polislerin kumanyalarından artan yiyecekleri insanlar topluyor. Saray bu büyük utancı görmez” açıklaması dikkat çekti. Adana Emniyet Müdürlüğü gerçeği açıkladı Açıklamanın ardından Adana Emniyet Müdürlüğü, törenin yapıldığı alana giren vatandaşların yanlarında getirdikleri yiyecek ve içeceklerin alındığı görüntüyü ardından program sonunda çıktıkları sırada kendilerinden alınan yiyecek ve içeceklerin verildiği görüntüyü paylaştı. Paylaşılan görüntüyle birlikte, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın sosyal medyada yaptığı açıklamayı yalandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Ertuğrul Özkök'e yalanlama: İlk kez duydum!

Geçtiğimiz yıl Formula 1 yarışlarında şampanya yerine gazoz patlatılması gündem olmuştu. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Formula 1 yarışlarının finalinde şampanya patlatılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun özel izin verdiğini aktarmıştı. "İLK KEZ DUYDUM" "Ben de ilk kez duydum…" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadelerle o iddiaları yalanladı: Bugün Sn. Ertuğrul Özkök’ün köşesinde, "Formula 1 Yarışı ile ilgili kutlama detaylarının, İçişleri Bakanı’nın özel izni ile gerçekleştiği" ifade edilmektedir. Ben de ilk kez duydum…

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu ve Bakan Yardımcısı Çataklı’dan Ümit Özdağ’a peş peşe yalanlama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sabah İstanbul’da yaptığı konuşmasında Ümit Özdağ’ın hem silah ruhsatının hem de korumasının olduğunu vurgularken, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’da yaptığı yazılı açıklamada, “Ümit Özdağ dün akşam katıldığı bir programda silah ruhsatı başvurusunda bulunduğunu ancak verilmediği söylemiştir. En iyi ihtimalle unutkanlık sorunu yaşıyor olabilir, biz hatırlatalım: Kendisi adına 2000 ve 2001 yıllarında düzenlenmiş olan 2 ayrı silah ruhsatı bulunmaktadır. Yusufeli Asl. Cez. Mah. 2012/57 Esas ve 2013/5 sayılı Kararı ile resmi belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunmak suçundan dolayı adli para cezasına çarptırılmış, cezası 15.01.2013 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen bu 2 silah ruhsatı süresiz düzenlendiği için iptal edilmemiştir ve halen geçerlidir. Ayrıca; 2019 yılında 6136 sayılı Kanununda memnu hakların iadesi alanlara silah ruhsatı verilmesi imkanı tanıyan düzenleme sonrası başvurusu üzerine 30.12.2020 ve 27.07.2021 tarihlerinde 2 ayrı silaha daha ruhsat düzenlenmiştir. Sonuç: Ümit Özdağ’ın adına düzenlenmiş 4 ayrı silah ruhsatı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yakın polis korumasıyla korunmaktadır. Kendisine Tavsiyemiz: Acilen doktoruna başvurmasıdır! Basın mensupları ve takipçilerine önerimiz ise bu kişiyi ciddiye almamalarıdır.” dedi.

2 yıl önce

Bild gazetesinin ‘Hollanda büyükelçisi sınır dışı edildi’ iddiasına Dışişleri Bakanlığı’ndan yalanlama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Hakkari Yüksekova'ya yeni geldik, takip ettiğimiz haber de geldi. Çukurca sınırından sızan 2 terörist, J-SİHA, yakın hava desteği ve ayrıca kara operasyonuyla ölü ele geçirildi. Laftan anlamıyorlar. Gözü alıyorsa Karayılan gelsin, fare gibi saklanmasın. Onun da sırası geliyor." "Talimatlarınız elimizde" Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı diğer paylaşımında 2 terörist ile birlikte ele geçirilen mühimmatları açıkladı. Soylu, "Dün gece Çukurca’ya sızan ve ölü ele geçirilen teröristlerdeki mühimmatlar; 2 adet M-16 Piyade Tüfeği, 4 adet el bombası, 9 adet M-16 şarjörü, 1 adet patlayıcı ateşleme düzeneği. Ayrıca talimatlarınız elimizde. 112'yi ararsanız getiririz veya Meclis'teki arkadaşlarınıza bırakırız" dedi.

2 yıl önce

Yunanistan'dan tarafından Türkiye'ye yapılan çirkin suçlamaya Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yalanlama

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında, 26 Ekim 2021 tarihinde Sakız Adası güneyinde Yunanistan karasularında batan, 4 düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesi ve 1 düzensiz göçmenin kaybolması ile sonuçlanan olaya ilişkin Yunanistan makamları tarafından Türk makamlarının sorumlu gösterildiği asılsız iddialar yer almıştır. 26 Ekim 2021 tarihinde yaşanan bahse konu olaya ilişkin olarak; Saat 08.19’da Sakız adası güneyinde bir düzensiz göçmen botunun battığı yönündeki ihbarın alınmasına müteakip bölgeye en yakın konumdaki Sahil Güvenlik Botu derhal olay mahalline sevk edilmiş ve olayın Yunanistan karasularında gerçekleştiği, Yunanistan makamlarının arama kurtarma faaliyeti icra ettiği görülmüştür. Düzensiz göçmenlerin hava/deniz şartları sebebiyle uluslararası sulara sürüklenme ihtimaline karşı göçmen botunun battığı mevkiye yakın uluslararası sularda Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından da arama kurtarma faaliyeti başlatılmıştır. 26 ve 27 Ekim 2021 tarihlerinde bölgede 1 Sahil Güvenlik Helikopteri ve 2 Sahil Güvenlik Botu ile icra edilen arama kurtarma faaliyetleri neticesinde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı düzensiz göçün engellenmesi maksadıyla gerek ulusal gerek uluslararası hukuk kuralları kapsamında üzerine düşen görevleri 7 gün 24 saat esasına göre aralıksız sürdürmektedir. Türk güvenlik güçleri tarafından gösterilen çabalar sonucu 2021 yılında Ege adalarına geçen göçmen sayısında ve yaşanan ölümlerde büyük bir azalış olmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ve güvenlik güçleri tarafından gösterilen onca çabaya rağmen Yunanistan unsurlarının Ege Denizi’nde düzensiz göçmenleri geri ittikleri, yaşanan bu geri itmelerin çoğunda düzensiz göçmenlerin insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları, değerli eşyalarının alındığı, darp edildikleri, ellerinin kelepçelendiği, denize son derece elverişsiz can sallarına bindirilerek Türk karasularına sürüklenmeye terk edildikleri ve hatta can yeleksiz olarak doğrudan denize atıldıkları birçok olay yaşanmış, göçmen ifadelerine de yansıyan bu olaylar defalarca uluslararası basın kuruluşları tarafından da kayıt altına alınarak tüm dünya basınında geniş yer bulmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı insan haklarına ve hukuka saygılı şekilde denizde ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya 7 gün 24 saat hazırdır. 

2 yıl önce

Rusya'dan gelen 'Türk askeri Suriye'den ilk fırsatta ayrılacak' iddiasına yalanlama geldi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandır Lavrentiyev'in, Nursultan'daki Astana formatı toplantısı sonrası yaptığı, "Toplantıdaki Türk temsilciler ilk fırsat oluştuğunda Türk askerinin Suriye'den ayrılacağını söyledi" açıklaması Ankara tarafından yalanlandı. Hürriyet'e bilgi veren kaynaklar, Türk askerinin öncelikle Suriye'de sınır hattındaki bölgelerde bulunmasının Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedefleyen terörist yapılanmalara karşı olduğunu ifade etti. Her Suriye toplantısında Türkiye'nin Suriye'den çekilme şartlarının muhataplara açık ve net şekilde bildirildiğini vurgulayan kaynaklar, buna rağmen bazı kesimlerin "Son derece açık mesajları" bilinçli olarak farklı yorumlanabilecek şekilde aktarmayı sürdürdüğüne dikkat çekti. BU MESAJLAR VERİLDİ Türkiye'nin Suriye'den çekilme şartları ise şöyle sıralandı: 1- Suriye'de her kesimin hakkını koruyacak şekilde yeni anayasa üzerinde tüm tarafların mutabık kalması. 2- Her kesimin özgürce katılabildiği bir seçim sisteminin oluşturulması. 3- Bu seçim sonrası meşru hükümetin kurulması. 4- Meşru hükümetin Türkiye-Suriye sınır hattında Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan terörist yapılanmaları ortadan kaldırması ve bunu pratikte hayata geçirmesi. Yetkililer bu 4 şartın yerine getirilmesi durumunda Türk askerinin Suriye topraklarında bulunmasına dair gerekçelerin ortadan kalkacağını belirterek, "Nursultan'daki toplantıda da katılımcılara verilen mesajlar bunlardı" bilgisini verdi. Rusya bağlantılı Sputnik internet sitesi, Lavrentiyev'in, "Görüşmelere katılan Türk temsilciler Rus tarafına, ilk fırsat oluştuğunda askerlerinin Suriye'den ayrılacağına dair güvence verdiklerinin ifade etti" dediğini iddia etmişti.

2 yıl önce

MEB'den Kılıçdaroğlu'na yalanlama: Kamuoyunu yanlış yönlendiriyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 bin öğretmen atamasında yapılan sözlü sınava yönelik "Danıştay'ın kararına uyulmuyor" sözlerine yanıt verdi. Mülakatların işleyişi konusunda gerçek dışı ifadeler kullanıldığını belirten MEB, ortada kamuoyuna açıklandığı gibi bir 'Danıştay kararı' olmadığını da ifade ederek Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını yalanladı. MEB'den yapılan açıklama şöyle: "CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öğretmen atama sürecinde gerçekleştirilen sözlü sınava yönelik yaptığı açıklamaya dair kamuoyunu bilgilendirme gereği ortaya çıkmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu söz konusu açıklamasında; “Danıştayın verdiği bir karar var. Mülakatta artı 3 eksi 3 puan verebilirsiniz diyor. Bir puan aralığı belirliyor. Aldığı puanla, yazılıda aldığı, KPSS’de aldığı puanla mülakatta verilecek puanın aralığını belirliyor. Buna uymuyorlar. Yani Danıştay kararına uymuyorlar" ifadelerine yer vermiştir. "Kılıçdaroğlu'nu açıklamaya davet ediyoruz" Bu ifade ile kamuoyu yanlış yönlendirilmektedir. Söz konusu ifadede atıfta bulunulduğu gibi bir Danıştay kararı yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı, hukuk devleti ilkesine sıkı sıkıya bağlıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’nu Milli Eğitim Bakanlığımızı uymamakla itham ettiği söz konusu Danıştay kararını açıklamaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." Geçtiğimiz haftalarda randevusu olmadığı halde TÜİK'in kapısına dayanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada bugün saat 13.00'te ile Milli Eğitim Bakanlığına gideceğini duyurmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10