29 Mart Cuma 2024
4 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Demirtaş'ın yazdığı tiyatro oyununa: Milletim bunlara gereken dersi verecektir

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, terörist selahattin demirtaş, devran, tiyatro

3 yıl önce

Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı Kars Belediyesi’ne yapılan görevlendirme hakkında yazdı: Siyaset mi, militanlık mı?

sabah gazetesi, şebnem bursalı, içişleri bakanlığı, kars valiliği, kars belediyesi, görevlendirme, türker öksüz, ayhan bilgen, pkk, hdp, kobani eylemleri

3 yıl önce

Wall Street Journal: Trump, Esed'e gizli mektup yazdı

wall street journal, abd başkanı donald trump, kash patel, suriye, şam, beşşar esad, austin tice, gizli görüşme, mektup

3 yıl önce

Yeniçağ yazarı Mehmet Faraç Belbuka Tepe Kalekol Üs Bölgesi'ndeki “yer sofrası”nı yazdı: “Unutmayalım; bu ülke yeniden terörün kan gölüne dönerse, herkes boğulur!..”

Yeniçağ Gazetesi yazarı Mehmet Faraç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yılbaşı gecesini Van'da, 2806 rakımda bulunan Belbuka Tepe Kalekol Üs Bölgesi'ndeki askerlerle geçirirken ‘yer sofrası’nda yemek yemesine getirilen akla ziyan yorumları eleştirdi

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Okçuların yazdığı destanı İHA'larla tekrarlıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aziz milletim, sevgili İstanbullular, Uluslararası Fetih Kupası'nın 9'uncusu vesilesiyle Okmeydanı'nda bir araya gelen kıymetli sporcularımız, değerli misafirler, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum." diyerek başladığı konuşmasında, İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümünün hayırlı olmasını diledi. Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere İstanbul'u fethedip milletin ebedi şehri haline getiren kutlu ordunun her bir ferdine şükranlarını ileten Erdoğan, "Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı rahmetle şükranla yad ediyorum. Fetih Kupası Okçuluk Yarışmalarına Türkiye ile özellikle 30'dan fazla ülkeden gelerek iştirak eden 200 sporcumuza başarılar diliyorum. 'Ya Hak' diyerek attıkları oklarıyla fetih ruhunu günümüze taşıyan okçularımıza özellikle teşekkürlerimi sunuyorum." diye konuştu. "İSTANBUL'UMUZU GELİŞTİRİP GÜZELLEŞTİREREK EMANETİ KORUYORUZ" Yarışmanın bir spor müsabakası olmanın ötesinde çağlar açıp çağlar kapatan o büyük dönüm noktasının manasının nesilden nesile aktarıldığı bir kültür festivali olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Salgın şartları sebebiyle arzu ettiğimiz coşkuyla gerçekleştiremiyor olsak da Fetih Kupası'nda somutlaşan fetih heyecanının tüm gençlerimizin yüreklerini dalga dalga sardığına inanıyorum. Biz geçtiğimiz yıl Ayasofya'yı yeniden ibadete açarak, önceki yıl Büyük Çamlıca Camii'ni hizmete vererek, dün de Taksim Camii'nde ilk cumayı eda ederek ecdadın mirasına sahip çıktığımızı gösteriyoruz. Yollarıyla köprüleriyle Marmaray'la Avrasya Tüneli'yle metrolarıyla parklarıyla hepsinden önemlisi doğrudan insanımıza sunduğumuz nice hizmetlerimizle İstanbul'umuzu geliştirip güzelleştirerek emaneti koruyoruz. Fatih'in İstanbul'daki ilk vakfiyesi olan Okçular Vakfı bünyesinde yürütülen faaliyetleri hem ecdadın hatırasını ve kadim geleneklerimizi yaşatma hem de gençlerimizi sporla buluşturma işlevleriyle bu çerçevede takdirle takip ediyoruz." "OKÇULARIMIZLA YAZDIĞIMIZ DESTANI İHA'LARIMIZLA TEKRARLIYORUZ" Vakfın bünyesindeki gençlerin Malazgirt'ten İstanbul'a, oradan yurt dışındaki etkinliklere kadar uzanan başarılı çalışmalarıyla gurur duyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz gençlerimizle birlikte Malazgirt'te Alparslan'ın cesaretini, Söğüt'te Osman Gazi'nin rüyasını, İstanbul'da Fatih'in devrimini, Ankara'da Gazi Mustafa Kemal'in dirayetini, 15 Temmuz'da istiklaline sahip çıkma iradesini yaşatarak adım adım, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz. Kanlarımızla ve terlerimizle sulayarak vatan yaptığımız bu topraklara mührünü vurduğumuz medeniyetimizi yeniden yükseltecek ve zirveye çıkartacak olan işte bu gençlerimizdir. Dün okçularımızla yazdığımız destanı bugün insansız hava araçlarımızla, yazılımlarımızla, üretimimizle, ihracatımızla tekrarlıyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunları da tıpkı ecdadın okçuluğa verdiği ehemmiyetin, ona yüklediği misyonun hassasiyetiyle yürüttüklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Okmeydanı'na abdestsiz girilemeyişi, müsabakalara mutlaka besmeleyle başlanması, sınavlarda ok kullanma kabiliyeti yanında; ahlakın ve karakterin de dikkate alınması bize bugün takip etmemiz gereken yolu da gösteriyor. Kökleriyle bağı kopmuş bir ağacın ayakta kalamayacağı gibi inanç ve kültür kökleriyle bağı kopmuş bir toplum da varlığını uzun süre devam ettiremez. Gençlerimizden okçuluk, binicilik, kılıç, hat, tezhip gibi geleneksel spor ve sanat dalları ile günümüze ait her türlü sosyal ve kültürel faaliyeti işte bu anlayışla yürütmelerini bekliyoruz. Aklıselim ile düşünen, kalbiselim ile hisseden, zevkiselim ile inşa eden gençlerimizi gördükçe geleceğimize daha bir güvenle bakıyoruz. Bu duygularla Uluslararası Fetih Kupası'nın 9'uncusunun başarılı geçmesini diliyorum. Sizlerin nezdinde geleneksel spor dallarımıza sahip çıkan gençlerimizin her birine teşekkürlerimi iletiyorum. Dünyanın farklı ülkelerinden gelerek Fetih Kupası'na iştirak eden tüm sporcularımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Hepinizi bir kez daha sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla."

2 yıl önce

Hürriyet yazarı Selvi, Şentop-Soylu görüşmesini yazdı: “Sıcak havada geçen ve “Sık sık görüşelim” diye bitirilen bir görüşme…”

Selvi’nin yazısı şöyle; “Meclis Başkanı Soylu’nun istifasını istemiş mi? Ne olursunuz yazının başlığına bakıp, bu kadar cehalet ancak tahsille olur, demeyin. Bunca yıl siyaset kulisi yazıyorsun, Meclis başkanının bir bakanın istifasını istemek gibi bir yetkisinin olmadığından haberin yok mu, diye eleştirmeyin. Anayasaya göre bakanların istifasını ancak cumhurbaşkanı ister diye beni suçlamayın. Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun görüşmesi hakkında yazılıp konuşulanları bir haftadır ağzım açık bir şekilde izliyorum. Yazılanları okuyunca kendime “Bir de siyaset kulisi yazıyorum diyorsun ama dünyadan haberin yok” diye kızdığım da olmuyor değil. Sadece ben değil tüm Ankara temsilcilerinin, siyaset yazarlarının hiçbirinin de bu işten haberi olmamış. Nasıl atlamışız... Öyle böyle değil. Uzun atlama... Maksat algı operasyonu olunca bilgiye gerek yok. Anayasa şöyle yazıyormuş, perde arkasında şunlar konuşulmuş, siyasi gelenek böyleymiş demenin de anlamı yok. ÖRNEĞİ YOK Parlamenter sistemle yönetildiğimizde hükümeti başbakan kurar, kabineyi cumhurbaşkanı onaylardı. Bakanların azli ise başbakanın talebi üzerine Cumhurbaşkanı’nın onayıyla gerçekleşirdi. AK Parti hükümetlerini geçtim, darbe dönemleri dahil Türk devlet geleneğinde Meclis başkanlarının bakanların istifasını talep etmesi gibi bir uygulama yok. Meclis Başkanı Şentop, Türkiye’nin en önemli hukukçularından biri. Şentop hangi yetkiye göre Soylu’nun istifasını isteyecekti? Zaten görüşmenin hiçbir yerinde de böyle bir talep yok. Tam aksine sıcak havada geçen ve “Sık sık görüşelim” diye bitirilen bir görüşme. ANAYASAYA GÖRE Başkanlık sisteminde ise bu yetki yine Cumhurbaşkanı’nda. Zaten Cumhurbaşkanlığı Kabinesi kuruluyor. Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin sıralandığı Anayasa’nın 104. maddesinde, “Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir” deniyor. HİÇBİR DÖNEMDE YAŞANMAMIŞ Ne şimdiye kadarki 66 hükümet zamanında ne de AK Parti iktidarında kurulan 9 hükümette böyle bir örnek yaşanmamış. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan yetkilerine hâkim, yetkilerini sonuna kadar kullanan güçlü bir lider. Bir bakanının istifasını kendi isteyemiyor da Meclis başkanının mı istemesini bekliyor? Bunu başta hukuk adamı olan Mustafa Şentop kabul etmez ayrıca Erdoğan gibi güçlü bir lider yetkisini kimseyle paylaşmaz. GÖRÜŞME SICAK BİR HAVADA GEÇMİŞ Görüşmenin içeriğine ilişkin olarak kulislerin nabzını tutmaya çalıştım. 1)Her iki taraf görüşmenin sıcak bir havada gerçekleştiğini teyit ediyor. 2) Meclis Başkanı Şentop, İçişleri Bakanı Soylu’yu makam katında karşılamış. 3) Bir buçuk saat süren sıcak bir görüşmenin ardından Şentop konuğunu dış kapıya kadar uğurlamış. 4) Bir buçuk saat süren görüşmede ülke gündemindeki konular konuşulmuş. Soylu yanıtını yazılı olarak sunmuş. 5) Soylu’nun mektubunda 10 bin dolar alan siyasetçi iddiasının yargıya taşındığına yer verilmiş. Görüşmenin sonunda ise Şentop ile Soylu daha sık görüşme kararı almışlar.”

1 2 3 4 5 6 7 8