28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

Whatsapp mesajlarınızı yedekleyin, yeni dönemde mesajlar kaybolacak

whatsapp, facebook, kaybolan mesaj, yeni özellik, yeni dönem, snapchat

3 yıl önce

Yeni dönem başlıyor: Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de eli güçlenecek

Türkiye, doğu akdeniz, kktc, enerji, ersin tatar, mustafa akıncı, rusya, abd, fransa

3 yıl önce

İstanbul'da trafik denetimlerinde yeni dönem! Uyuşturucu kiti kullanılmaya başlandı

emniyet, trafik, istanbul, uyuşturucu kiti, ceza, istanbul trafik denetleme şube müdürlüğü, alkol

2 yıl önce

Normal hayata dönüşte yeni dönem başladı

İçişleri Bakanlığının 27 Haziran'da yayımladığı genelgeyle kademeli normalleşme sürecinin üçüncü etabında devam edecek ve sona erecek tedbirler kamuoyuna açıklandı. Bu kapsamda, ilgili genelge doğrultusunda saat 05.00 itibarıyla Türkiye'de Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin yeni bir döneme geçildi. Buna göre, pazartesi-cumartesi günleri saat 22.00'den sabah 05.00'e kadar olan ve pazarları ise tam gün uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması ile sınırlama süresince uygulanan şehirler arası seyahat kısıtlaması sona erdi. Tüm iş yerleri, ruhsatlarındaki faaliyet konusuna göre ilgili idare tarafından belirlenen açılış­ kapanış saatleri çerçevesinde faaliyet göstermeye başlayabilecek. Kapalı yüzme havuzları hizmet verebilecek. Açık yüzme havuzları, 1 Haziran'daki genelgeyle faaliyete geçmişti. Taş ve kağıt oyunları serbest Sinema salonları, hamamlar, sauna ve masaj salonları ile eğlence mekanları gibi iş yerleri de müşteri kabul etmeye başlayacak. Kahvehane ve kıraathanelerde taş ve kağıt oyunlarına ilişkin kısıtlama kaldırıldı. Konser, festival, gençlik kampı gibi etkinlikler, açık alanlarda kişi başına 4 metrekare, kapalı alanlarda 6 metrekare yer bırakılarak düzenlenebilecek. Toplu taşımada yolcu sınırlaması kaldırıldı Şehir içi veya şehirler arası tüm toplu taşıma araçlarındaki yolcu sayısı sınırlandırmasına son verildi. Ayakta yolcu taşımak serbest hale geldi. 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 18 yaş altı gençler ve çocukların şehir içi toplu taşıma araçlarını saat sınırlaması olmaksızın kullanabilmesi mümkün oldu. Kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanan 10.00­-16.00 mesai uygulaması sona erdi ve normal mesai düzenine geri dönüldü. Sünnet, nişan ve kına gibi etkinlikler serbest oldu. Piknik ve mesire alanlarında mangal yakmak serbest hale geldi. Hiçbir iş yerinde nargile servisi yapılmayacak Restoran, lokanta, kafe gibi yeme içme yerlerine girişte ateş ölçümü, HES kodu sorgulama, maske takma tedbirlerine devam edilecek. Masalar arası mesafe 1,5 metre olacak, aynı masada oturan kişi sayısı ise sınırlandırılmayacak. Nargile salonu ve nargile kafeler kapalı olacak, konaklama tesisleri de dahil olmak üzere hiçbir iş yerinde nargile servisi yapılmayacak. Etkinliklere, Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde belirtilen kural ve esaslar ile temizlik, maske ve mesafe prensiplerine uyulmak kaydıyla izin verilecek. Nikah ve düğünlerde katılımcı sayısı sınırlanmayacak Nikah ve düğünlerde, kapalı yerlerde uygulanan kişi başına asgari 6 metrekare yer bulunması şartı devam edecek, katılımcı sayısı sınırlanmayacak. Nikah ve düğünlerde yiyecek ve içecek ikramı 15 Haziran'dan itibaren yapılabiliyordu. Bu uygulamaya devam edilecek ancak yeni dönemde bu etkinlikler sırasında canlı müzik dahil müzik yayınına saat 24.00'e kadar izin verilecek. Piknik ve mesire alanlarında metrekareye 4 kişi düşecek şekilde ziyaretçi planlaması yapılacak. Piknik alanlarında bulunan masaların arasında en az 3 metre mesafe bulundurulacak.

2 yıl önce

Mısır ile yeni dönem

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye-Mısır Siyasi istişarelerinin ikinci turunun, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ve Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Loza başkanlığındaki heyetler arasında 7-8 Eylül'de Ankara’da gerçekleştirileceği kaydedildi. Görüşmelerde ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alınacak. Türkiye ve Mısır heyetlerinin iki gün süren ve 6 Mayıs'ta Kahire'de tamamlanan istikşafi nitelikli görüşmelerin samimi havada ve kapsamlı içerikte yapıldığı ve iki ülkenin, istişarelerin bu turunun sonuçlarını değerlendirip müteakip adımları kararlaştıracağı bildirilmişti. Dışişleri Bakanlığından görüşmenin ardından yapılan açıklamada, "Görüşmeler samimi havada ve kapsamlı içerikte gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ikili konuların yanı sıra Libya, Suriye ve Irak'taki durum başta olmak üzere bölgesel konular ele alınmış, Doğu Akdeniz'de barış ve güvenliğin sağlanması ihtiyacı üzerinde durulmuştur. Taraflar istişarelerin bu turunun sonuçlarını değerlendirecek ve müteakip adımları kararlaştıracaktır" ifadeleri kullanılmıştı.

2 yıl önce

Turizm sektörü temsilcileri Antalya’da buluştu… Türkiye dünyada altıncı: Yeni döneme girilecek!

Bakan Ersoy, Güvenli Turizm Sertifikası’nda yeni döneme girileceğini belirterek, güvenli turizm ve yeşil sertifikaya geçiş yapılacağını bildirdi. Kovid-19 salgınının üretimden teknolojiye kadar her alanda kalıcı farklılaşmaları beraberinde getirdiğinin altını çizen Ersoy, “Akılcı ve gerçekçi yaklaşımlarla kendimizi yenileyerek yolumuza devam ediyoruz. 2021 yılı için 25 milyon ziyaretçi 20 milyar dolar olan hedefi 28 milyon turist ve 22 milyar dolar olarak revize etmiştik. Şimdi bu hedefi bir kez daha revize ederek yıl sonunda 29 milyon turist 24 milyar dolar gelir bekliyoruz. En önemlisi de 2018’de 647 dolar olan kişi başı turizm harcamasını 830 dolara çıkardık. Yüzde 40 geriden takip ettiğimiz İspanya’yı geride bırakmayı başardık” dedi. Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konusunda yeni hedefler belirleneceğini açıklayan Ersoy, “Güvenli turizmi, güvenli ve yeşil turizm sertifikası olarak değiştireceğiz. Turizm sertifikasında olduğu gibi sürdürülebilirlik ve çevre konusunda adımlar atmalıyız. 2022’den itibaren kuralları belirlemeyi amaçlıyoruz” bilgisini verdi. Sürdürülebilir turizm talebi artıyor DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, sürdürülebilir turizm talebinin arttığını belirterek şöyle konuştu: “Turist sayısında dünyada altıncı sıradayız ancak gelir sıralamasında turist sayısındaki kadar iyi değiliz. Bu nedenle salgın sonrası toparlanmayla beraber potansiyelimizi değerlendirip gelirlerimizi artırmamız gerekiyor. Turizm yatırımlarımızı güvenli, sağlıklı, yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirebiliriz. Ekim 2021 itibarıyla KGF’nin 6.47 milyar TL turizm sektörüne sağladığı kefaletin yüzde 18’inde DenizBank var. Pandemi sürecinde Ocak 2020’den bugüne, 1.4 milyar dolar turizm kredimizi yapılandırdık.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, kimliklerde yeni döneme geçileceğini belirterek, e-imzaların kimlik kartına yüklenmesine bir ay içinde başlanacağını açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin gerçekleştirdiği sunumda çipli kimliklere e-imzaların da entegre olacağını kaydetti. Bakan Soylu, açıklamasında "Önemli bir yeniliğin de haberini vermek isterim. Kimlik kartına e-İmza'nın yüklemesine bir ay içinde başlıyoruz. e-İmza ile de vatandaşlarımıza yepyeni bir kolaylık sunacağız" diye konuştu. E-MÜHÜR UYGULAMASINA DA GEÇİLECEK E-imza'nın çipli kimlik kartlarına yüklenmesi ile bürokrasi azaltılacak olurken, böylece iş yeri açmak için gereken belgelerden biri daha eksilmiş olacak. Bu düzenlemeyle birlikte aynı zamanda e-mühür uygulamasına da geçilmiş olacak. Ayrıca elektronik imza ile dava takibi ve sicil işlemleri yapılabilecek. PEK ÇOK İŞLEMDE KOLAYLIK Yeni düzenlemeyle vergi borçları sorgulanacak, gümrük işlemleri takip edilebilecek. Kimlik kartlarının kaybolması halinde e-imza da geçerliliğini yitirecek.

2 yıl önce

TÜBİTAK SAGE imzalı DATA ile milli denizaltılarda yeni dönem başladı: Test istasyonları da yerlileştiriliyor

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK SAGE'nin kamuoyuyla paylaştığı haber Türkiye'nin gemisavar füzeleri ve bilhassa milli denizaltı inşası sürecinde değerli bir kabiliyet kazandığını göstermesi açısından son derece önemliydi. DATA olarak adlandırılan Denizaltı Test Altyapısı ile envantere girecek güdümlü mermilerin denizaltından atışı test edilebilecek. Ayrıca sualtı test düzeneği ile Sub-Atmaca güdümlü gemisavar füzesi gibi mühimmatların denizaltına entegrasyonu öncesinde test ve fizibilitesi yapılacak. Milli denizaltı için oldukça zorlu bir çalışma süreci geçiren Ankara, testleri kendi yapacak seviyeye gelmesiyle DATA ile bilgilerin Türkiye dışına çıkmaması konusunda göz alıcı bir kabiliyete kavuşmuş olduğunu gözler önüne serdi. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, DATA hakkında merak edilenleri TRT Haber'e anlattı. TÜRKİYE 'ANAHTAR TESLİM' BİR ÜRETİCİ OLUYOR Erkan, DATA'nın denizaltı tasarımı konusunda da avantaj sağlayacağını belirterek, "Ülkemiz artık sadece bir silah üreticisi değil aynı zamanda bu silahların kullanılacağı platformları da üreten 'anahtar teslim bir sistem üreticisi' oluyor." dedi. Türkiye'nin ürettiği her türlü silahı denemek ve eksik yönlerini iyileştirmek için söz konusu test sistemlerinin öneminin altını çizdi. SON DERECE STRATEJİK VE SATIŞLARI KISITLI ÜRÜNLER Erkan, Ankara'nın yeni hedefinin teknolojik test sistemlerinin de milli olarak geliştirilmesi olduğunu belirtti. Öte yandan torpidolara da değinen Erkan, çok yüksek teknoloji içerdiğinin altını çizerek, torpidoların da denizaltılarla birlikte 'stratejik silahlar' olduğunu söyledi. Deniz altından atılan füzelerin gizlilik içerisinde nerede, ne zaman ateşleneceği bilinmeyen oldukça tehlikeli ve önemli sistemler olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada pek çok ülkede bu gelişmiş stratejik sistemlerin satışında dahi kısıtlamalar uygulanıyor. Bu derece stratejik bir ürünü geliştirmeyi başaran ülkemiz, TÜBİTAK SAGE imzalı DATA altyapısı sayesinde ürünlerini çok daha ucuza ve en önemlisi güvenli olarak ölçme/test etme imkanına sahip oldu." ifadelerini kullandı. BİR ÜLKEDEN DAHA 'İZİN ALMA' DÖNEMİ SON ERDİ Geliştirilen sistem öncesi mevcut denizaltılarının mühimmatlarının eğitim versiyonlarının atılmasıyla testlerin yapıldığını söyleyen Erkan, yeni gelinen noktayla ilgili de "Özellikle denizaltı modernizasyon projemiz ile şimdi farklı bir süreç yaşanıyor. Kendi denizaltı savaş yönetim sistemi ve yerli atış sistemlerimiz sayesinde Almanlardan herhangi bir izin veya bilgi paylaşımı yapmadan bunu başarabiliyoruz" diye konuştu. AKYA VE GEZGİN'İN DENEME ATIŞLARINI DATA İLE YAPABİLİRİZ Erkan, "DATA sayesinde denizaltıyı yormadan farklı manevra derinlik ve açılarda denemelerimizi yapabileceğiz. Bu imkanı kazanmamız sayesinde yakında AKYA torpidolarımızın, denizaltından atılan ATMACA füzelerimizin ve yakın gelecekte GEZGİN füzelerimizin deneme atışlarını yapabileceğiz. Bunları denemek çok önemli. Ancak gözlerden kaçmaması gereken bir husus daha var. Her test kendi içerisinde bir dizi veri doğurur. Sizin ürettiğiniz füzenin teknik verileri, hangi durumda nasıl bir sonuç verdiği gibi çok farklı alanlarda elinizde veriler oluşur. Eğer siz bu testleri yurt dışında yaparsanız, bu teknolojik veriler haliyle o ülkenin de veri tabanına işlenir. TÜBİTAK SAGE'nin DATA'sı Türkiye'yi bu riskten de kurtaracak ve testler sırasında elde edilen veriler yine bizim ülkemizde kalacak. Bu son derece kritik..." MİLLİ DENİZALTI PROJESİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI Erkan, DATA sisteminin sadece bir test alt yapısı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Üzerine denizaltı konulmamış bir torpido odası olarak düşünün. Türkiye daha önce 'Section 50' adındaki denizaltının en zorlu kısmının inşasını başarmıştı. Şu anda o inşa edilen kısmın içinin donatılmasıyla ilgili çok önemli bir kısmı önce test istasyonu olarak görüyoruz. Bu sistemi şimdilik test için kullanacak olsak da gelecekte denizaltı atış sistemi olarak dahi kullanılabilir" şeklinde konuştu. ANKARA ÖRTÜLÜ AMBARGOLARDAN BİR BİR KURTULUYOR Bu gelişmelerin nihai olarak savunma sanayiindeki örtülü ambargolardan kurtulmak için de birer kilometre taşı olduğunu ifade eden Erkan ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Son yıllarda bir kaç özel durum hariç bu tip engellemelerin genel olarak etkisi kritik olmaktan çıkmaya başladı. Test atışı için Türkiye kendi çözümünü buldu. Ambargo konusunda işler genelde şöyle ilerler; örneğin Almanlar size önce ambargo uygular. Daha sonra sizin o ürünü kendinizin üretmeye başladığını gördüklerinde 'Ambargoyu kaldırdık, isterseniz size eskisinden çok daha ucuza satabiliriz' der. Milli denizaltı projesinde bu süreci sıkça yaşayacağımıza inanıyorum. Özellikle denizaltı konusunda geliştireceğimiz yerli ve milli her çözüm bizim için alt sistem ambargolarının oluşma ihtimalini de sıfırlıyor. Şu anda bir denizaltıyı baştan kıça yapmaya başladık. Yakın gelecekte havadan bağımsız sevk sistemlerinde de belli bir yere varabilirsek gecikmelerin ya da engellemelerin bir anda biteceğini ve ürünlerin hemen uygun fiyatlarla teslim edileceğini görebilmemiz olasıdır."

1 2 3