28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Cumhuriyetimiz 98 yaşında! Erdoğan: Cumhuriyeti 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Cumhuriyet'in ilanının 98'inci yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aslanlı Yol'un başındaki yerini almasının ardından başlayan törende, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları da Aslanlı Yol'dan geçerek, mozoleye çıktı. Erdoğan'ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk'ün mozolesine bırakmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli kulesine geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin 98'inci yıl dönümüne kavuşmanın gururunu yaşadığımız bu müstesna günde zatıalinizi, silah arkadaşlarınızı ve kahraman şehitlerimizi bir kez daha şükranla yad ediyoruz. Şehitlerimizin canları pahasına bizlere emanet ettiği cumhuriyetimizi her alanda güçlendirmek, itibarını artırmak ve dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri yapmak için gece gündüz çalışıyoruz. Tüm insanlığın Koronavirüs salgını sebebiyle ciddi krizlerle boğuştuğu bir dönemde, Türkiye ihracat, istihdam, üretim ve yatırım alanlarında elde ettiği başarılarla kalkınma yolculuğunu sürdürmektedir. Şanlı tarihi zaferlerle dolu kahraman bir milletin mensupları olarak, Cumhuriyetimizi 2023 hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız. Ruhun şad olsun." Törenin ardından Anıtkabir, vatandaşların ziyaretine açıldı. ERDOĞAN'DAN PAYLAŞIM: HİÇBİR SİNSİ SALDIRININ BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından mesajlar paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı artık ufukta iyice belirmişken, hiçbir gücün, hiçbir kirli senaryonun, Türkiye’yi tökezletmeyi amaçlayan hiçbir sinsi saldırının bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Milletçe, en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak, büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede, millî mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Bakan Soylu: Şimdi biz, gelecek nesillerimize Cumhuriyetimizin ikinci asrını emanet edeceğiz

Sancaktepe Belediyesince Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Demokraside Kadın İmzası-Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması ve Kadın Hakları Günü" programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı video mesajla başladı. Kadın meselesinin, Türkiye'de hep ideolojik ve siyasetin ana meselelerinden biri haline getirilmeye çalışıldığını, ayrıştırarak da ötekileştirerek bunun yapıldığını söyleyen Soylu, "Bu millet hiçbir zaman sadece erkeklerin yönettiği, var olduğu bir millet olmayı kabul etmedi, etmeyecektir. Hep yüzde yüzüne talip olmuştur. Biz kadınların kahramanlık yaptığı, kadınların yönettiği, kadınların sağlam durduğu ve büyük mücadeleleri gerçekleştiren bir milletin en önemli nüvelerinden birisi olduğu bir anlayışın çocuklarıyız." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletvekilleri seçimlerinde nasıl bir mücadele ortaya koyduğunu bildiğini dile getiren Soylu, "İl ve ilçe teşkilatlarında hangi kotaları takip ettiğine, orada nasıl bir sürecin içinde belki de tasfiye edilmek istenen kadınlara nasıl sahip çıktığına ve hem siyasi hayatının hem de demokrasi hayatının nasıl yürümesi lazım geldiğini ortaya koyduğuna şahidim. Onun yaptığı bir siyasal tercih değil, buna inanıyorum. O, aynı zamanda öğreterek siyaset yapmayı kendisine ilke edinmiş bir kişi, bir lider. Hepimize öğretti. Öğrenmek istemeyenlere de öğretti. Bugün Türkiye'de sağladığı tablo ve gerçekleştirdiği süreç, hepimize öğreten bir sürecin adıdır." diye konuştu. "BU MİLLETİN KADINI FEDAKAR, GAYRETLİ, CESUR" Bakan Soylu, bu milletin kadınının fedakar, gayretli, cesur, sorumluluk sahibi olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Türk kadını gerekirse hemşirelik, gerekirse fabrikada işçilik, gerekirse polis, jandarma olup canını ortaya koymak, aynı karakterin, aynı anlayışın varlığını ispat etmek için bugün de ayaktadır. Yüzbinlerce, milyonlarca kadın bu ülkenin var oluş mücadelesine, hayatımıza imza atmıştır ve her türlü takdirin üzerinde bir emek, bir alın teri ortaya koymuşlardır. 5 Aralık'ta olan Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesi değil, esasen hakkının teslim edilmesidir. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, herkesi bu hakkın tesliminde ortaya koymuş oldukları irade için şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyorum. Hakkı teslim etmek de bir medeniyet göstergesidir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu bu vizyon, çağın ötesinde bir vizyondur, özümüze yakışandır." "KADIN İSTİHDAMI KONUSUNDA ÖZEL ÇABA HARCIYORUZ" Bakan Soylu, 19 yıldır her adımlarında hangi atılımı gerçekleştirdilerse, hangi icraatı yaptılarsa, kadınlara özel, onların katkısını arttırmaya dönük bir yaklaşım geliştirmeyi ihmal etmediklerini vurgulayarak, özellikle kadın istihdamı konusunda özel bir çaba harcadıklarını söyledi. Çıkardıkları özel kanunlarla, özellikle kadınların istihdam ve iş hayatında varlıklarını devam ettirebilmeleri için her türlü sürecin yönetildiğini aktaran Soylu, ayrıca kadınlara ait teşviklere, kamu kurumlarında kreş açma hamlesine kadar pek çok adım atıldığını anlattı. Kadın muhtarlarla ilgili de bir çok adım atıldığını belirten Soylu, kadın muhtarların taleplerine yönelik konuları değerlendirdiklerini ifade etti. Bakan Soylu, "Türkiye'de 1.125 kadın muhtarımız var. Onların muhtarlık binalarına kamera takmaya başladık. Ankara'da muhtarlarımıza güzel bir muhtarlar evi yapacağız. 19 Ekim Muhtarlar Günü'ne yetişmesini bekliyoruz." dedi. "KADES 2,9 MİLYON KADIN TARAFINDAN İNDİRİLMİŞTİR" Hükümetin kadınlara yönelik çalışmalarına ilişkin bilgi veren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada söylendiği zaman herkesin takdirle karşıladığı bin kapasiteli elektronik kelepçe izleme merkezi kurduk. Bunun yanı sıra aile içinde kadına karşı şiddet olaylarını takip etmek üzere 81 ilimizde Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 1.005 büro amirliği, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde ise 5 şube müdürlüğü ve 92 aile içi ve kadına şiddetle mücadele kısım amirliği kuruldu. Karakol ve polis merkez amirliklerinde güven masası kurduk. 3 bin kadın polis aldık. 309 bin polis, jandarma ve kaymakamımıza eğitim verdik. Tamamen kendi imkanlarımızla yerli ve milli bir yazılım olan KADES Projesi bu alanda son yıllarda atılmış vizyoner adımlardan bir tanesidir. Bugün 2,9 milyon kadın tarafından indirilmiştir. 235 bini aşkın çağrıya anında gidilmiştir. Bir çok insanımız bu konuda kendini güvende hissetmektedir." Kadın kaymakamlardan memnun olduklarını dile getiren Soylu, "Türkiye'nin kadın yöneticiye ihtiyacı var. Bizim mülki idari amirliği de kaymakamlık da bir yönetici mektebidir. Bizim her ilde kadın vali yardımcısına ihtiyacımız var. Kaymakamlara ihtiyacımız var, daire başkanları, genel müdürler daha fazla bakan yardımcıları...Öyle aşağıdan gelecekler ki zorlayacaklar, göreceksiniz sayıları çok daha fazla olan kadın yöneticilerimizle birlikte bir anlayışı ülkede gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı. 15 Temmuz'dan sonra emniyet personeli içinde 15 bin 38 olan kadın sayısının bugün bu sayının 24 bin 413'e ulaştığını belirten Soylu, 2016'da 29 bin 273 olan kadın jandarma subay-astsubay sayısının da bugün 41 bin 637 olduğunu, İçişleri Bakanlığında kadın subay sayısı 709 iken, şu an 2.229'a çıktığını ifade eden Soylu, şunları kaydetti: "Bize, Cumhuriyetin birinci asrı emanet edildi. Şimdi biz, gelecek nesillerimize Cumhuriyetimizin ikinci asrını emanet edeceğiz. Değerlerimizle, inancımızla, milli kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle, büyük bir medeniyet mirasımızla birlikte. Kim ne derse desin, kim ne ortaya koyarsa koysun biz geri gitmiyoruz, biz ileri gidiyoruz. Doğu Akdeniz'den de bunu görebiliriz, Azerbaycan'dan da bunu görebiliriz. İnsansız hava araçlarından da bunu görebiliriz. Bizim çocukluğumuzda öykündüğümüz denizin altındaki tünellerin yerine bugün İstanbul'u bir baştan bir başa kat eden Marmaray'da da Avrasya'da da bunu görebiliriz. Doğu ve Güneydoğu'da terörle bizi vesayet altına almaya çalışanlara inat bir şekilde, terörü Türkiye'nin gündeminden çıkaran bir anlayışta da bunu hep beraber görebiliriz. Bizim yapacak çok işimiz, üzerimizde çok sorumluluk var. Sorumluluk sadece bu topraklara ait bir sorumluluk değildir. Eğer biz güçlü Türkiye olmasaydık, eğer bu güçlü adımları atmasaydık Suriye'de daha çok çocuk yetim kalırdı. DEAŞ örgütü, iki ülkenin otoritesini sarstı. 20. Yüzyılın sonunda Avrupa ve Batı, bize kendi hayranlıklarını öykünerek anlatırken, bugün maske krizinde birbirlerinin havalimanlarından maskelerini aparmaya çalışan bir acizlikle bizim şehir hastanelerimize gülerken, kendi sağılık tesislerinde koridorlarda ve sağlık tesislerinin dışında insanların hayatlarını kaybettiği bir anlayışla karşı karşıya kaldılar." Konuşmaların ardından Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, Bakan Soylu'ya günün anısına hediye takdim etti. Programa, Bakan Soylu'nun eşi Hamdiye Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul İl Jandarma Komutanı Yusuf Kenan Topçu, AK Parti Milletvekilleri, aynı zamanda Türkiye'nin ilk kadın kaymakamı olan İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek ile kadın muhtarlar katıldı.

2 yıl önce

Bakan Soylu'dan yetimlere ziyaret

Soylu, resmi temaslarda bulunduğu Bangladeş'te Türkiye'nin Dakka Büyükelçisi Mustafa Osman Turan ile görüştü. Daha sonra Soylu, İHH'ya ait çocuk yetim misafirhanesine geçti. Çocuklarla bir süre sohbet eden Soylu, söyledikleri şarkıyı dinledi. Soylu'ya ziyarette eşi Hamidiye Soylu, Büyükelçi Turan, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, AFAD Başkanı Yunus Sezer eşlik etti. Dakka'daki temaslarını tamamlayan Soylu, uçakla Türkiye'ye hareket etti.

2 yıl önce

Ukrayna'nın yetim çocuklarına Türkiye'nin kapısı "First Lady" diplomasisiyle açıldı

Rusya-Ukrayna savaşının ilk günlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'in eşi Olena Zelenska görüştü. Bu görüşmede Zelenska, Emine Erdoğan'a Ukrayna'nın yetimhanelerindeki çocukların durumundan bahsederek Türkiye'nin yardımcı olmasını talep etti. Görüşmenin ardından Emine Erdoğan'ın girişimiyle Ukrayna'daki yetim çocukların savaştan zarar görmemesi için çalışma başlatıldı. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği yetkilileri çocukların durumuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına bilgi verdi. Türkiye, Ukrayna'daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için yoğun çalışma yürütürken aynı zamanda Ukrayna'daki yetim çocukların tahliyesi için de harekete geçti. Bakanlıkların ortak çalışması sonucu ilk etapta Ukrayna'dan tahliye edilen 159'u yetim çocuk, 26'sı bakım personeli 185 kişi Polonya üzerinden Antalya'ya getirildi.

1 yıl önce

İstanbul Mushafı Tanıtım Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonunda düzenlenen İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programında katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Türk İslam sanatının en güzide eserlerinden biri olarak tarihteki yerini alacağına inandığım eseri hazırlayan Hüseyin Kutlu hocamızı tebrik ediyorum. İstanbul, ecdadın alimlere ve sanatkarlara gösterdiği ilgi, verdiği destek sayesinde asırlar boyunca doğudan ve batıdan gelen pek çok ilim ve sanat erbabına ev sahipliği yapmıştır.  GELENEĞİ OLAN SANATLARIMIZI YOZLAŞMAYA KARŞI KORUMAK MECBURİYETİNDEYİZ Fatih Sultan Mehmet Han'dan günümüze İslam ve Türk coğrafyalarının kültür sanat merkezi olan İstanbul, bu alanlarda da dünyaya yön vermiştir. Hayatımızın her alanını ama özellikle de geleneği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak mecburiyetindeyiz. Konu Kuran-ı Kerim ise burada asla, riya, kibir sözkonusu olamaz.  Hepimizin bildiği gibi Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayetidir. Oku ve yaz emri, insana bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın ayaklar altında bulunmasına rıza göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her türüyle yazıyı işte böyle bir yere koymaktadır.  İÇERİĞİ SİZ ÜRETMİYORSANIZ KISA SÜREDE GÖNÜLLÜ OLARAK SİZİ ESİR ALAN BİR SİLAHA DÖNÜŞÜR Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik etmiştir. Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika merkezli batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu sürecin elbette kölelikten katliamlara, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları vardır. Ama batı medeniyeti dünyayı asıl, sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, resmiyle, sporuyla yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Tabii burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. İnterneti, sosyal medyayı ve benzeri uygulamaları kullanmak herkesin hakkıdır. Herkese kolaylık sağlar. Şayet bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür. DÜNYA YENİDEN IRKÇILIĞIN, İSLAM DÜŞMANLIĞININ YÜKSELİŞE GEÇTİĞİ BİR DÖNEME GEÇTİ Benzer örnekleri tüm medya mecraları tüm iletişim araçları için vermek mümkündür. Bu mecraların yeni bir faşizm dalgasının araçları haline dönüşmeye başlaması dünyayı ve insanlığı geçmiştekilerden çok daha güçlü bir tehdidin kucağına doğru hızla itmektedir.  Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki, dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları üzüntü ve kaygı verici. HAYSİYETİMİZE SALDIRANA EYVALLAH EDECEK DEĞİLİZ Müslümanlar olarak bu kötü gelişmelere karşı en büyük gücümüz, en büyük imkanımız hiç şüphesiz inancımızdır, imanımızdır. Onunla birlikte birliğimiz ve beraberliğimizdir. Bunun yanında medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçirerek maruz kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, ekonomimiz geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceğiz. En az diğer hususlar kadar bu alanlara da ihtimam göstereceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel altyapı eksiklerini tamamladıkça, milletin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık. Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Birileri rahatsız olabilir. Varsın onlar rahatsız olsun. Ama biz onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz uluslararası düzeydeki çalışmaları ve başarılarıyla elhamdülillah takdir topluyor. İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin bu alandaki inkişafının yeni bir işareti, yeni bir sembolü olarak görüyorum.

1 yıl önce

Türkmen çocukları unutmadı: Bahçeli Afganistan'daki yetimleri sevindirdi

MHP'nin sosyal medya hesabından, Afganistan'ın Faryab vilayetinin Andhoy ilçesinde MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin himayesinde faaliyetlerini sürdüren, öksüz ve yetim Türkmen çocukların kaldığı Andhoy Türkmenevi Talebe Yurdu'ndan görüntüler paylaşıldı. Alınan bilgiye göre, Bahçeli'nin himayesinde kurulan ve 3,5 yıldır faaliyette olan yurtta, 80 erkek ve 70 kız çocuğu eğitim görüyor. Devlet Bahçeli tarafından bütün ihtiyaçları karşılanan yurttaki öksüz ve yetim Türkmen çocuklara Kurban Bayramı hediyelikleri dağıtıldı. Afgan çocuklar Bahçeli'nin gönderdiği kıyafet ve ayakkabılardan duydukları memnuniyeti şarkı ve şiirlerle dile getirdi.

1 yıl önce

Hasköy Yahudi Mezarlığı'nda mezar taşlarını kırdılar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “İstanbul Emniyetimizin titiz çalışmasıyla faillerin 2'si gözaltına alındı, olayla ilgili soruşturma devam ediyor”

  Hasköy Mezarlığı'na gece yarısı giren saldırganlar mezar taşlarını kırdı. Polis olay yerine gelerek mezarlıkta incelemelerde bulundu.   Türkiye Hahambaşılığı Vakfı sosyal medya hesaplarından, "Hasköy Mezarlığımıza gece yarısı girilmiş, 36 tane mezar taşımız tahrip edilmiştir. Konu tüm resim ve gece kayıtları ile ilgili makamlara iletilmiş olup, bu vandalizmi yapanların bir an evvel yakalanmasını beklemekteyiz" açıklamasını yaptı. https://twitter.com/tyahuditoplumu/status/1547811179891814401?s=21&t=LXK8wsioWPQVL9Zeq78n7Q İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “İstanbul Hasköy Mezarlığı'ndaki menfur saldırıyı kınıyorum. İstanbul Emniyetimizin titiz çalışmasıyla faillerin 2'si gözaltına alındı, olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Bu tür provokatif saldırılarla birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara asla müsaade edilmeyecektir.” açıklamasından bulundu. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1547871586958528512?s=21&t=LXK8wsioWPQVL9Zeq78n7Q

1 yıl önce

Cumhuriyetimiz 99 yaşında... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu tarihi günü Togg'un açılışıyla taçlandırıyoruz

Cumhuriyetimizin 99. yılı kutlamaları kapsamında, ilk tören Anıtkabir'de düzenleniyor. Tören, devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşüyle başladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanının Anıtkabir’i ziyaretiyle başladı. Erdoğan'ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk'ün mozolesine bırakmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli kulesine geçti. "BU TARİHİ GÜNÜ TOGG'UN AÇILIŞIYLA TAÇLANDIRIYORUZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk, bugün riyasetiniz altında yürütülen zorlu ve destansı bir mücadelenin ardından kurduğumuz Cumhuriyetimizin 99. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Zatıalinizin ve aziz şehitlerimizin emaneti olan Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu tarihi günü ülkemizin ilk yerli elektrikli otomobili olan Togg'un üretim tesisinin açılışını yaparak taçlandırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Önümüze çıkartılan engellere aldırmadan içinde bulunduğumuz asrı Türkiye Yüzyılı yapmak ve milletimizi hayalleri ile buluşturmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Ruhun şad olsun. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun." Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Beştepe’de Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul edecek. ERDOĞAN'DAN 29 EKİM MESAJI Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında, millet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu kuruluş yıl dönümüne kavuşmanın gurur ve heyecanının yaşadıklarını belirtti. Erdoğan, "Ülkemizin 81 vilayetindeki her bir insanımızın ve dünyanın dört bir köşesindeki milyonlarca vatandaşımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Yurt dışındaki temsilciliklerimizde bayram sevincimize ortak olan dostlarımıza da şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’le birlikte İstiklal Harbimizi zaferle taçlandıran kahramanlarımızı, Büyük Millet Meclisi’nin vatanperver üyelerini rahmetle yad ediyorum. Bağımsızlığımız uğrunda bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnetle anıyorum" dedi. Erdoğan, "Bundan 99 yıl önce ağır bedeller ödeyerek, gerçekten çok zor şartlarda kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmak için kesintisiz bir mücadele içindeyiz. Son 20 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimleriyle, sadece milli iradenin önündeki engelleri değil, cumhurla cumhuriyet arasında örülen kalın duvarları da ortadan kaldırdık. Türkiye’yi, demokrasisi örnek alınan, ekonomisi göz dolduran, diplomasisi ilgiyle takip edilen, milli birlik ve kardeşliğini her türlü sabotaja rağmen en güçlü şekilde muhafaza eden bir ülke konumuna getirdik. Bir asır önce istiklal mücadelesi mazlum halklara ilham veren Türkiye’nin, bugün de gözlerin ve kalplerin hayırlı menzili içinde olduğu bir gerçektir" ifadelerini kullandı. 'BİR BARIŞ VE REFAH KUŞAĞI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ' Erdoğan, küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde barışı, istikrarı ve adaleti tesise yönelik gayretlerinin, tüm kesimler tarafından takdirle karşılandığını vurgulayarak, "Suriye’deki insani trajedinin sona erdirilmesinden Rusya-Ukrayna krizinin çözüme kavuşturulmasına kadar girişimci ve insani dış politikamızla çevremizde bir barış ve refah kuşağı oluşturmaya çalışıyoruz. Milli gelirine oranla en çok insani yardım yapan ülke olarak, nerede bir mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi varsa, kökenine, inancına, farklılıklarına bakmadan imdadına koşuyoruz. Küresel ölçekte ülkemizin itibarını ve ağırlığını artırırken, içeride de yatırım ve kalkınma hamlelerimize aralıksız bir şekilde devam ediyoruz. Karadeniz’de keşfini yaptığımız ve evlerimize taşımak için gece gündüz çalıştığımız doğal gaz, enerji kulvarında önümüzde yeni ufuklar açtı. Savunma sanayii alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir kapasiteye ulaştı" dedi. '2053 VE 2071 VİZYONLARIMIZIN TEMELİNİ ATIYORUZ' Erdoğan, tarımdan turizme, ulaştırmadan eğitim ve sağlığa her alanda kendileriyle yarıştıklarını ve başarı çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Birkaç gün önce yaklaşık 6 milyon vatandaşımızın ev ve arsa ihtiyacını giderecek tarihimizin en büyük sosyal konut projesinin temelini attık. 29 EKİM’de de ülkemizin ilk yerli ve milli elektrikli otomobili olan Togg’un banttan indirilme törenini gerçekleştiriyoruz. Maruz kaldığımız onca haksızlığa ve engellemeye rağmen, bir satranç ustası hassasiyetiyle, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın temelini atıyoruz. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısı üzerinde 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmekte kararlıyız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Cumhuriyetimizin 99'uncu yıl dönümü kutlu olsun"

1 2