17 Nisan Çarşamba 2024
3 yıl önce

CHP'nin yoksulluk prodüksiyonu hüsranla sonuçlandı

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yardımcılarının da yer aldığı programda kürsüde konuşturulan emekli kadın, yoksulluk yaşadığını evine ekmek ve süt alamadığını söyledi. Ekmek ve süt alamadığını söyleyen kadının saatler sonra alkol sofralarında çekilen fotoğrafları ortaya çıktı.

2 yıl önce

İngiltere'de yoksullaşma: 'Yiyecek dağıtımı kuyrukları günden güne uzuyor'

BBC Türkçe’nin haberine göre; "Son iki ay içerisinde normalde dört ya da beş kişinin biriktiği kuyrukların 25-30 kişiye kadar çıktığını söyleyebilirim. Bunlar evli çocuk sahibi gençler, yaşlılar ve çalışan insanlar. Her hafta bir önceki hafta görmediğim insanları görmeye başlıyorum." "Daha uzaktan, köyün dışından gelenler de oluyor. Aile üyeleri ve komşuları için de endişe eden ve onlar için de yardım alanlar var." Angela tek bir örnek değil. Açlık tehlikesiyle yüzyüze insanlara yardım amacıyla oluşturulmuş yardım kuruluşları ve tabandaki toplum örgütlenmeleri, hizmetlerine talebin arttığını söylüyorlar. Birleşik Krallık çapında açlıkla mücadele eden binlerce örgütlenmeye ve gönüllü gruba yiyecek dağıtımı yapan FareShare adlı kuruluş tarafından yapılan kapsamlı bir araştırmanın sonuçları da bu izlenimleri doğruluyor. Araştırmaya katılan 1200 yerel gruptan yüzde 90'ı, fiyat artışlarının çalışmalarını etkilediğini söylüyor. FareShare, elinde artmakta olan ihtiyacı karşılamaya yeterli gıda malzemesi bulunmadığını söylüyor. Bu nedenle de ülke çapında gıda sektöründeki şirketlerden daha fazla gıda bağışı almayı hedefleyen yeni bir kampanya başlatıyor. FareShare'in Kent bölgesi dağıtım bölümünde yönetici olan Emma White "Bundan bir ya da bir buçuk yıl önce, (bu bölgede) haftada 1500 kasa yiyecek dağıtıyorduk, şimdi 3 bin kasa dağıtıyoruz" diyor. "Önümüzdeki aylarda bu sayının da iki misline çıkabileceğini düşünüyorum." FareShare'in Birleşik Krallık çapında yani İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da toplam 30 bölgesel dağıtım deposu var. Gönüllülerden oluşan özel üniformalı ekipler, çok büyük miktarlarda satılmamış ya da ihtiyaç fazlası gıda maddesini süpermarketler veya imalatçılardan topluyor ve paketliyor. Ayrıca doğrudan perakende satış dükkanlarından da daha küçük miktarlarda gıda bağışları toplanıyor. Bunların çoğu beslenme değeri olan ve yenebilir tazelikte ama kullanılmazlarsa çöpe gidecek, ziyan olacak yiyecekler. Yardım kuruluşu FareShare bu yolla Birleşik Krallık çapında, her hafta bir milyonu aşkın insanın beslendiğini tahmin ediyor. Kendisi de bir gönüllü olan FareShare bölge yöneticisi Emma White "Evsizlerin kaldığı barınma evleri, okullara dağıtılan kahvaltılıklar ya da gıda bankaları. Ülkenin dört bir yanında farklı topluluklara hizmet ediyoruz" diyor. FareShare'in araştırmasına katılan gıda dağıtım örgütlenmelerinin yüzde 75'i, gıda yardımı talebinde artış gördüklerini söylüyor. Bu kuruluşlara başvuranların yüzde 65'i gıda fiyatlarındaki artışın, yüzde 52'si ise yükselen elektrik ve doğal gaz fiatlarının etkisinden söz ediyor. Başta sözü geçen Kent bölgesindeki BeChange gıda projesindeki gönüllüler haftada bir gıda stokluyorlar ve yiyecekleri geniş bir salonda gelenlerin alabileceği şekilde tezgahların üzerine yerleştiriyorlar. 55 yaşındaki Alison Trevellion her Cuma günü BeChange'in önünde kapıların açılmasını bekleyenlerin oluşturduğu kuyruğa girenlerden biri. "Harika sebzeler oluyor, onlardan çorba yapıyorum bir kaç gün gidiyor. Sonra taze meyve de alıyorum. Buraya gelmekten utanıp sıkılmamak gerekiyor. Herkes için verilen bir hizmet" diyor. Alison Trevellion BeChange'e son iki aydır gidiyor ve geçim zorlaştığı için çok işine yaradığını söylüyor. "Belki de şanslıyım. Yarı-zamanlı çalışıyorum, sosyal yardım alıyorum. Ama doğalgaz ve elektrik faturalarının ne kadar arttığını düşününce hala kaygılanıyorum. Bu hükümetin gerçek dünyada yaşamadığını düşünüyorum. İsterdim ki bir ay benim ücretimle onlar geçinsin ben de onlarınkiyle. Çünkü onlar asla böyle kuyruklara girmez." Alison her şeye rağmen yaşamını bir şekilde sürdürdüğünü ama gelecek için kaygılanmadan edemediğini de ekliyor. "Geceleri yatınca düşünmeye başlıyorum. Kafamı oğuşturmaktan şurada bir tutam saçım döküldü çünkü olacaklardan çok endişeliyim." Küçük BeChange gıda bankasında çalışan gönüllüler de artan kaygıları hissediyor. Gıda Bankası'nın yöneticisi Angela Dogget "Gerçekten şoke edici bir durum çünkü her türlü insan geliyor. Bunun bir sonu yok. Herşeyin daha kötüleşeceğini biz de biliyoruz, onlar da biliyor" diyor.

1 yıl önce

Avrupa'daki doğalgaz krizinin olası etkileri tedirgin ediyor: İşsizlik, karanlık ve yoksulluk bekleniyor

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Batılı ülkelerin Moskova’yı hedef alan ağır yaptırımları devreye almasına, Moskova, Avrupa’ya tedarik ettiği gazın vanasını tamamen kapatarak cevap verdi. Fransız kanalı France 24, Rus gazından mahrum kalan Avrupa’nın enerji krizine sürüklendiğini ve bu krizin ağır sonuçları olacağını yazdı. Enerji fiyatlarının yükseleceğine işaret edilen çalışmada, tüketicilerin yakıt, gıda ve kamu hizmetleri harcamalarının azalacağı, bu durumun rekor enflasyona ve resesyona neden olabileceği belirtildi. Gaz fiyatlarındaki artışın elektrik fiyatlarında da sıçramayı tetiklediği belirtilen yazıda, fabrikaların iflas bayrağını çekebileceği ifade edildi. Metal ve cam fabrikalarının gaz kesintisi veya yüksek maliyetle enerji tüketme seçeneklerine uyum sağlamada zorluk yaşayacağı, enerji tüketiminin yoğun olduğu sektörlerin Avrupa’dan ayrılabileceği de belirtildi. BEDELİNİ HALK ÖDEYECEK Haberde yaşanan doğal gaz kıtlığı nedeniyle Eylül ayının sonundan itibaren elektrik kesintilerinin yaşanabileceği ve Avrupa şehirlerinin karanlıkta kalabileceği uyarısında bulunuldu. Avrupa’daki kuraklığın nehirlerdeki su seviyelerini düşürdüğünü, hidroelektrik santrallerinin elektrik üretiminde şimdiden yetersiz kaldığını belirten France 24, fosil yakıt yoluyla üretilen gazdan elde edilen elektriğin de maliyetinin yükseldiğini belirtti. Hane halkının artış eğiliminde olan bu maliyeti karşılamada güçlük çekeceği vurgulanan yazıda, Avrupa vatandaşlarının elektriksiz bir kışa hazırlanmaları gerektiği ifade edildi. Siteye konuşan Rystad Energy direktörü Carlos Torres-Diaz, “Önümüzdeki kış Avrupa’nın on yıllardır gördüğü en zorlu kış olacak ve bunun bedelini tüketicilerin veya hükümetlerin ödemesi bekleniyor” dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz yoksullukların Türkiye'sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz

Erdoğan, Ömer Halisdemir Spor Salonu'nda düzenlenen Gençlik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Samsun'da çok farklı bir gün geçirdiklerini belirterek, ilgileri nedeniyle Samsunlulara teşekkür etti. Ülkenin her biri ayrı iftihar kaynağı projelerinde görev alan gençlerle bir arada olduklarını ifade eden Erdoğan, gençleri küçümseyenlere en güzel cevabı birlikte oldukları gençlerin verdiğini söyledi. Erdoğan, ülkenin ufkunu karamsarlık bulutlarıyla kapatmak isteyenlerin, gençlerin yüreğinden saçılan aydınlık karşısında çaresiz kalacağına inandığını vurguladı. - "Yoksullukların Türkiye'sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz" Milletin umudunu kırma, enerjisini tüketme peşinde olanların gençlerin çalışkanlığı ve heyecanı karşısında bir balon gibi sönüp gideceklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ömrünü bu aziz millete hizmete adamış bir büyüğünüz olarak sizlerle geçirdiğim her an kendimi adeta yenilenmiş, şarj olmuş hissediyorum. Esasen bizim gençliğimizin gündemi ile sizlerin gündemi arasındaki fark Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye'sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz. Aklımızın erdiği günlerden itibaren hem geri kalmışlığın hem demokrasi eksikliğinin sebep olduğu sıkıntıları hayatımızın her anında yaşadık. Şimdi sizlere teker teker anlatsam inanmakta zorluk çekeceğiniz öyle sorunlarla boğuşuyorduk ki kelimenin tam anlamıyla akıllara zarardı. Zaman içinde hepsinin gerisindeki sebepleri gördük, anladık. Bir yandan tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi en iyi şekilde öğrenerek kendimizi yetiştirmenin diğer yandan çağı kavramamıza imkan sağlayacak güncel ve ilmi donanımı kazanmanın mücadelesini verdik. Bilgiye ve kaynağa erişme imkanının bir hayli sınırlı olduğu bir dönemde bu mücadele kolay geçmedi." Erdoğan, burslarla yetişmediğini, hem çalışıp hem okuduğunu, bu şekilde eğitimini tamamladığını dile getirdi. Hayatın meşakkatli ve muhataralı yollarında ya fikren ya fiilen kaybettikleri nice arkadaşlarının olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ülke ve dünya çapında nice başarılara imza atan arkadaşlarımız da oldu. Verdiğimiz emekler, döktüğümüz terler, girdiğimiz riskler boşa gitmedi, kazanan yine biz olduk. Bugün sizlerle bir araya gelmemize vesile olan büyük projelerimizi, gelecek için kurduğumuz büyük hayalleri, geçmişte ödediğimiz o bedellere borçluyuz. Size olan güvenimiz sayesinde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu böylesine güvenli ve kararlı bir şekilde ifade edebiliyoruz. Bizim Türkiye Yüzyılı'ndaki yoldaşlarımız sizlersiniz." diye konuştu. TEKNOFEST KUŞAĞI Erdoğan, birilerinin kuşakları alfabe harfleriyle ifade etmeyi sevdiğini belirterek, "Sizler için Z kuşağı diyorlar. Halbuki biz karşımızda maziden atiye kurdukları köprüyle özgürlüğü, hakkaniyeti, çalışmayı, üretmeyi, hayatlarının merkezine koyan bir gençlik görüyoruz. Ben bu gençliğe, Samsun'da da ifade ettim, TEKNOFEST açılışlarında şahit olduğum manzaradan hareketle illa bir isim konulacaksa 'TEKNOFEST kuşağı' denmesi gerektiğini söylemiştim." ifadelerini kullandı. GENÇLİK BULUŞMALARI DEVAM EDECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin gençlerin dünyanın dört bir yanında gösterdikleri başarıları da yanlış anladığını aktardı. Türkiye'yi hala tek parti devrinin içine kapanık, dünyadan kopuk, kendi insanıyla kavgalı, geleceğine ilişkin iddiası olmayan bir ülke zannedenlerin gençlere de böyle baktığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Aslı böyle değil. Kökü mazide, yani geçmişte olan, ati, gelecek olan bu gençlerimiz ülkemizin Türkiye Yüzyılı hazırlığının en önemli gücüdür. Sizler gibi gayretleri, kabiliyetleri, birikimleri, başarılarıyla sadece akranlarına değil aynı zamanda arkadan gelen yeni kuşaklara da örnek teşkil eden gençlerimiz bizim gurur kaynağımızdır. Geçen hafta Şanlıurfa'da bir araya geldiğimiz gençlerimize de ifade ettiğim gibi artık bizler, sizin zamanınızın misafiriyiz. Olaya biz böyle bakıyoruz. Türkiye Yüzyılı sizlerin hem eseri hem asrı olacaktır." Bir gencin, her hafta bir ile giderek gösterdiği performans nedeniyle kendisine hayran olduğunu söylemesi ve "Gençlik Buluşmaları devam edecek mi? Önümüzdeki hafta nerede olacaksınız? Samsun'da olan heyecanı orada bulabilecek misiniz?" sorusunu yöneltmesi üzerine, Erdoğan, şunları kaydetti: "Tabii keramet ehli değilim. Haftaya Mardin'de olacağımızı biliyorum. Aynen Şanlıurfa ve burada olduğu gibi orada da gençlerle buluşmayı ümit ediyorum. Şanlıurfa'da resmi rakam olarak 110-120 bin kişi meydanda vardı. Bugün de 100 bine yakın bir katılımı Samsun'da gördük. Burası modern bir salon. Şanlıurfa'da tarihi bir mekanı kültür merkezine dönüştürmüş, adını da İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi koymuşlardı. Çok güzel oldu o toplantı. Samsun'a rahatsızlığı nedeniyle gelemedi Orhan Bey (Gencebay) ama gelmeyi çok arzu ediyordu. Onun gelişi bu toplantıyı çok daha zengin kılacaktı. İnşallah bir başka buluşmayı Orhan Bey ile gerçekleştiririz Samsunlu olması hasebiyle. Gençlik buluşmaları devam edecek. Durmak yok yola devam."

1 yıl önce

‘Karne hediyesi et’ tiyatrosunda bu defa anne konuştu: ‘Evimiz arabamız var, yoksul değiliz’

Karne hediyesi et kurgusunda gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor. İstanbul Şişli’de kasapta müşterilere mikrofon uzatan bir televizyon muhabiri annesi ile alış verişe gelen ilkokul öğrencisine de mikrofon uzattığında ilginç bir cevap aldı. Henüz okula yeni başladığı anlaşılan A.G isimli çocuk, annesinin kendisine karne hediyesi olarak et aldığını iddia etti. Bu anlar haberde yayınlanınca özellikle sosyal medyada ve CHP yandaşı yayın kuruluşlarında Türkiye’nin yoksullaştığı kara propagandasına malzeme yapıldı. https://twitter.com/faikoztrak/status/1616448569392644100?s=46&t=GNuvkoh5N0p-0JoiqwVupA ANNE İLK KEZ KONUŞTU Sabah Gazetesi’ne konuşan  A.G.’nin annesi Nihal Güney fakir olmadıklarını söyledi. Şişli’de yaşadıklarını, ev ve arabaları bulunduklarını söyleyen Nihal Güney, yalan haberlerle siyasete malzeme yapılmaktan şikayetçi olduklarını söyledi. Her zaman söz konusu kasaba alışverişe gittiklerini söyleyen Güney, olay günü de tavuk almak üzere kasaba girdiğini kaydetti. Oğlunun uzatılan mikrofona yanlış bir kelime söylemesi ile söz konusu görüntülerin ortaya çıktını söyleyen anne, eşinin oğluna et değil tablet alacağını kaydetti. Oğlu A.G.’nin et yiyen bir çocuk olmadığını, kasap abisine karnesini gösterince kasabın hediye pirzola verdiğini ifade etti. KASAP DA YALANLAMIŞTI Annenin uzun yıllardır müşterileri olduğunu belirten Kurtuluş’taki kasabın sahibi Zafer Kadife ise şunları aktardı: Aile kasap dükkanıma yakın bir evde oturur. Öyle muhtaç insanlar filan değiller. Evleri arabaları var. Baba büyük bir şirkette çalışıyor. Uzun zamandır benim müşterilerim. Yoksul oldukları ve o sebeple et yiyemedikleri bilgisi kesinlikle doğru değil. Her ay gelir tavuk et alırlar. Karnelerin verildiği gün de anne ile oğlu geldi. Bayan tavuk aldı. Daha sonra karne hediyesi olarak babasının tablet alacağını söyledi. Annesinin anlattığına göre çocuk hiç et yemezmiş. Ben de pirzola hediye ettim ki belki beğenir ve et yemeye başlar diye. Gerek sosyal medyada gerekse bazı gazetelerde olayın çarpıtılması bizi üzdü. Bütün gerçekler bunlardır.

9 ay önce

Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Hacer Foggo: Seçim sonuçları nedeniyle 1000'den fazla aile yoksullara burs desteğini kesti

Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim döneminde danışmanlığını yapan Hacer Foggo akıllara durgunluk veren bir açıklamada bulundu. Foggo, 1000’den fazla ailenin seçim sonucundan sorumlu tuttukları için yoksullara burs desteğini kestiğini belirtti.