19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Selçuk Özdağ YSK’yı tehdit etti: Erdoğan’ın adaylığını kabul ederlerse dünyayı YSK üyelerinin başlarına yıkarız

Gelecek Partisi'nin kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Yüksek Seçim Kurulu (YSK) zamanında seçim için Erdoğan'ın başvurusunu kabul eder mi?" sorusuna verdiği yanıtta, tehditlerle dolu ifadeler kullandı. "BAŞVURUYU KABUL EDEMEZLER" Yeniçağ'dan Orhan Uğuroğlu’na konuşan Özdağ, bu soruya "Hayır asla edemez. YSK'nın 11 üyesi de yüksek hâkimdir. Anayasanın 101. Maddesi çok açık ve nettir. 'Bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebilir' hükmünü AKP iktidarı 2007 yılı referandumu ile anayasaya koydu. 2010 ve 2017 anayasa değişikliklerinde bu hüküm aynen kaldı. Erdoğan ise 2014 ve 2017'de iki kez seçilerek bu görevi tamamladı. Bu anayasal hüküm karşısında tek bir hâkim bile Erdoğan'ın başvurusuna olumlu yanıt veremez" cevabını verdi. "AFİŞE EDERİZ SOKAĞA ÇIKAMAZLAR" Özdağ, YSK’nın başvuruyu kabul etmesi ihtimalini değerlendirdiği esnada ise tehdit dolu şu sözleri kullandı: Gelecek Partisi olarak bu anayasa hükmünü çiğneyen YSK'nın 11 üyesini kamuoyuna afişe ederiz. 81 ile üzerlerinde resimleri ve isimleri bulunan YSK üyelerinin afişlerini üzerlerine, 'İşte Anayasayı çiğneyenler' diye kocaman yazı koyar onları afişe ederiz. Gazetelere ve televizyonlara ilanlar veririz. Sokağa çıkamazlar, milletin yüzüne bakamazlar. Dünyayı başlarına yıkar, Anayasayı çiğnetmeyiz.

1 yıl önce

Millet İttifakı'nın isminin değişmesi için YSK'ya başvuru: Değiştirmezlerse 'Gasp İttifakı' diyeceğiz

Cuma Nacar, İzmir'de bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Millet Partisi'nin seçimlere katılma hakkına sahip partilerden olduğunu belirtti. "MİLLET İTTİFAKI BİZİM İSMİMİZİ KULLANIYOR" Siyasi parti siciline kayıtlı siyasi partilerin isim, amblem, rumuz ve rozetlerinin kanun gereği başka bir siyasi partice kullanılamayacağını kaydeden Nacar, ancak "Millet İttifakı'nın" kendilerinin ismini kullandığını savundu. "DEĞİŞTİRMEZLERSE 'GASP İTTİFAKI' DİYECEĞİZ" Kurultaylarında "altılı masayı oluşturan" siyasi partilere çağrı yaptığını aktaran Nacar, şunları kaydetti: Dedik ki kanun açık; Millet Partisi'nin ismini oluşturduğunuz ittifakta kullanamazsınız. Halk İttifakı, Deva İttifakı, Gelecek İttifakı diyebilirsiniz ama içinde olmadığımız bir ittifakta ismimiz kullanılamaz. Siyasi nezaketle bunun uyarısını yaptık. Şu uyarıyı da yaptık; 'Eğer siz ismimizi kullanmaya devam edecek olursanız biz sizin ittifakınızı gasp ittifakı olarak tanımlayacağız.' dedik." Bu uyarı sonrası birçok siyasi parti genel başkanı ve kurmaylarının bu konuya dikkat etmesine rağmen ana muhalefet partisi liderinin bu ismi kullanmaya devam ettiğini kaydeden Nacar, "Ayıptır, haksızdır, kanuna aykırıdır. Her birimizin isimleri kendine özeldir." dedi. "ANAYASA MAHKEMESİ VE AİHM'E KADAR GİDECEĞİZ" Nacar, Millet İttifakı isminin ilk kullanıldığı dönemde Yüksek Seçim Kuruluna yaptıkları başvurunun reddedildiğini ifade ederek, o dönem partisi seçimlere giremediği için diğer hukuksal yollara başvurmadıklarını, ancak bu kez Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceklerini söyledi.

1 yıl önce

YSK duyurdu: Ümit Özdağ’ın Genel Başkanı olduğu Zafer Partisi seçime giremiyor

LİSTEDE ZAFER PARTİSİ YER ALMADI Resmî Gazete’de yayınlanan YSK kararına göre, Adalet Partisi, Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi’nin seçime girme yeterliliğine sahip. Ümit Özdağ'ın Genel Başkanı olduğu Zafer Partisi ise listede yer almadı. Yüksek Seçim Kurulu; Çankırı’nın Orta İlçesi Dodurga Beldesi’nde, 3 Temmuz 2022 Pazar günü belediye başkanlığı ve belediye meclisi üyeliği seçimlerinin yapılmasına karar verdi. YSK’nın bu seçimlere girebilecek siyasi partilerin belirlenmesine ilişkin 10 Mayıs 2022 tarihli kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, seçimlere girebilme koşullarını taşıyan siyasi parti sayısının 27 olduğuna karar verildi. YSK son olarak 12 Ocak’ta aldığı kararda, 24 siyasi partinin seçimlere girebilme koşullarını taşıdığına karar vermişti. Yeni karara göre; Adalet Partisi, Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi’nin de seçimlere girme koşullarını taşıdığı belirlenmiş oldu. Seçimlere katılabilecek partiler şunlar: Adalet Partisi, AK Parti, Anavatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Halkların Demokratik Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Muhafazakar Yükseliş Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi ve Yeniden Refah Partisi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan Kılıçdaroğlu’na YSK çağrısı

“SEÇİME GİRMEYE HAK KAZANAN SİYASİ PARTİLER İLE PAYLAŞILMAKTADIR” Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi; “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir gazeteye verdiği röportajda “…bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde de yok….” ifadeleri üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 33. maddesinde, seçmen kütüğünün oluşturulması ve Yüksek Seçim Kurulunca (YSK) seçmenlere ait hangi bilgilerin temin edildiği yer almaktadır. Anılan kanunun 47. maddesinde ise seçmen kütüğünün siyasi partiler ile hangi usullerle paylaşılacağı belirtilmekte ve işlemler bu mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Seçmen kütükleri, YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile paylaşılmaktadır. “ZAN ALTINDA BIRAKIŞTIR” İlgili kanun ve mevzuat bu kadar açık ve net iken birçok kez seçimlere katılan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açıklamaları ile YSK’yı ve bilgi güvenliğini, YSK’ya seçmen bilgisini sağlayan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nü hedef göstererek zan altında bırakmıştır. “SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA BURADAN ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ!” 1-YSK’nin elinde olmayan ancak sizin elinizde bulunduğunu söylediğiniz bilgiler hangileri ise kurumları hedef göstermek, şaibe oluşturmak ve zan altında bırakmak yerine bu bilgilerin kaynağının neresi olduğunu kamuoyuna açıklayınız. 2- Eğer bahsettiğiniz konu, YSK’nin her yıl siyasi partilere verdiği bilgilerin partilerce tasnifi ise kamuoyunu yanılttığınız ve kurumları töhmet altında bıraktığınız için hemen özür dileyiniz. 3-Yukarıda belirtilen hususların açıklanmaması halinde, kişisel verilerin mevzuata aykırı temin edilmesinin adli bir vaka olmasının yanı sıra vatandaşlarımızın açıkça “fişlenmesi” anlamına da geldiğinden Bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulacaktır.” https://twitter.com/tc_icisleri/status/1557409385047023617?s=24&t=UfGhgNJnkrViZ0Xricbt0w

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Kılıçdaroğlu'nun 'YSK'da olmayan veriler bizde var' demesi çok sorunlu bir ifadedir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun YSK ile ilgili ifadelerine yönelik yazılı açıklama yaptı. Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "CHP Genel Başkanı Sn Kılıçdaroğlu 'Bizim elimizdeki seçmen bilgileri YSK'nın elinde yok' demişti. Biz de Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu beyanatının hukuken ve siyaseten sorunlu olduğunu ve izah edilmesi gerektiğini ifade etmiştik. CHP Sözcüsü Sayın Faik Öztrak ise Sayın Kılıçdaroğlu'nun cümlesini izah ederken 'YSK'dan ham verileri alıyoruz. Bunlar üzerinde çalışıyoruz, düzeltiyoruz' demiş. Kuşkusuz Sayın Kılıçdaroğlu'nun YSK'da olmayan verilere sahip olduklarını iddia etmesiyle, Sayın Öztrak'ın 'YSK'dan ham verileri alıp üzerinde çalışıyoruz' demesi aynı şey değildir…" ifadelerini kaydetti. https://twitter.com/omerrcelik/status/1557398759021092865?s=21&t=b023CSe_Nd41JFMGTNdMOQ Çelik, Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinin sorunlu ifadeler olduğunu belirterek açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'YSK'da olmayan veriler bizde var' demesi çok sorunlu bir ifadedir. Zira bir yanlış YSK tarafından düzeltilmişse bile sonuçta ortaya çıkan yine bir YSK verisidir. Sayın Öztrak'ın izahatı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun sorunlu ifadesini hukuki bir çerçeveye oturmak için giriştiği tevil etme çabasıdır. Kaldı ki Sayın Kılıçdaroğlu, 2009 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş, ancak kendi seçmen kaydını takip edemediği için oy dahi kullanamamıştır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'nun son açıklaması CHP'nin YSK seçmen verilerini kontrol etmesi bakımından sevindirici bir gelişme olarak kayıtlara geçebilir. Ancak 'YSK'da olmayan verilere sahibiz' şeklindeki çok sorunlu ifadesini milletimize izah etmelidir."

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na YSK yanıtı: Belki bu açıklamayı okursanız aynı hataya düşmezsiniz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, ‘Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde yok’ ifadeleri bugün Genel Başkan Yardımcıları tarafından yalanlanamadığı için düzeltilmeye çalışıldı. Bu CHP açısından sevindirici bir gelişme olabilir. Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Bazen siyasette konuşma şehveti ve güç zehirlenmesi ile bu tür durumlar yaşanabilir. Bundan vazgeçmek de bir erdemdir. CHP Genel Başkan Yardımcıları bugün yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı’nın ifade ettiği sözlerin doğru olmadığını yani kendilerine YSK'dan daha fazla bilgi olmadığını net bir şekilde ortaya koymuş, ellerinde bulunan bilgilerin YSK'nın siyasi partiler ile paylaştığı seçmen kütüğü bilgisi analizi olduğunu ifade etmeye çalışmışlardır. Aslında bu ‘Bizim Genel Başkanımız yanlış bir cümle söyledi ve biz bunu temin ediyoruz düzeltiyoruz’ demektir. Keşke bunu kamuoyunda seçmen listeleri konusunda büyük bir iddia ile şaibe oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu yapmış olsaydı ve çağrımıza cevap verip ‘özür dileseydi.’ Halkımız bilgedir inanıyoruz ki bu yanlışın mazur görür özünü kabul ederdi. Bu vesileyle genel başkanlarını düzeltme açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı kardeşimize iki çift sözüm var. Elbette Türkiye ilk kez seçime gitmiyor. YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçmen kütükleri, bir seçim döneminde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile iki kez paylaşılır” ifadelerine yer verdi. "Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş" Soylu, paylaşımının devamında, şu ifadeleri kullandı: “Siyasi partilere bu seçmen listesinin verilmesinin amacı, kontrol etmeleri varsa hatalarını düzeltmesi ve seçim çalışmalarını yapabilmelerinin temini içindir. Anlaşılıyor ki CHP böyle bir çalışmayı ilk kez yapıyor. Elbette ki partililer seçmen kütükleri üzerinden analiz, günümüzün deyimiyle veri madenciliği yapabilirler. Belki Genel Başkan Yardımcısı kardeşimiz eski uygulamayı bilmiyor olabilir. Bugün siyasi partilerin genel merkezlerine verilen listeler biz gençlik kollarındayken ilçe seçim kurulu tarafından seçime girmeye hak kazanan siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına gönderildi. Yine her ilçe teşkilatı aynı usulle bu çalışmaları yapardı. Bunun yanı sıra bütün seçimlerde seçmen listesi askıya çıkar. Muhtarlar, seçmenler ve siyasi partiler tarafından bu listeler kontrol edilir. Adres başlık adres yanlışlıkları ve maddi hatalar varsa düzeltilir. Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş, partisi de bugün yaptığı açıklamayla usulü bilmeyen Kılıçdaroğlu'nu kurtarmak için uğraşmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz MERNİS üzerinden YSK'ya veri aktarımının tehlikeli detaylarını bir basın açıklamasıyla anlatacak. Belki bu açıklamayı okursanız seçmen kütüklerinde nasıl bir uygulama yapıldığını öğrenir ve bu hataya tekrar düşmemiş olursunuz. Hatırlayabildiğim kadarıyla bir zamanlar İBB aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu bilgiçliklerinden dolayı Kağıttepe’de de kendine oy dahi kullanamamıştı” 

1 yıl önce

YSK Başkanı Akkaya'dan 'YSK raporunda 466 bin Suriyeli seçmen bulunduğu' iddiasına yalanlama

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muharrem Akkaya "YSK'ya ait seçmen kütüğüne ilişkin raporlarda, Suriyeli seçmen sayısının 466 bin 105 olduğu" yönündeki haberlerle ilgili açıklama yaptı. Kurulun böyle bir rapor hazırlamadığını belirten Başkan Akkaya, "Seçmenleri doğum yerine göre kategorilendirdiğimiz bir çalışmamız da bulunmuyor." bilgisini verdi. Akkaya, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü adres kayıt sistemindeki verilerin sürekli bilgi toplanarak, her seçim döneminde güncellendiğini anlattı. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 47'nci maddesi gereğince bu listelerin, seçime katılma hakkına sahip siyasi partilere de verildiğini hatırlatan Akkaya, şunları söyledi: "Seçmen kütükleri, sürekli bilgi toplanarak, her seçim döneminde güncelleniyor. Yapılan incelemelerin ardından listeler 'Sandık Bölgesi Askı Listesi' haline getiriliyor. İtiraz ve incelemelerin de tamamlamasıyla seçmen kütüğü listesi kesinleştirilerek, sandık seçmen listesi son halini alıyor." İlgili yasa maddeleri uyarınca, bugüne kadar sistemin böyle işlediğini belirten Akkaya, "YSK'nin incelemelerinin ardından hazırlanan seçmen listeleri son derece güvenlidir. Haberlerde iddia edildiği gibi bir raporumuz bulunmamaktadır." dedi.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, adayken ceza alırsa adaylığı düşer mi? YSK Başkanı Akkaya cevapladı!

Habertürk yazarı Kübra Par, henüz üst mahkeme yolları tüketilmediği için kesinleşmeyen, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasakla ilgili YSK Başkanı Muharrem Akkaya'nın değerlendirmelerini köşesinde aktardı. Akkaya, İmamoğlu'nun olası adaylığı süreci hakkında, "Adaylık süreci kesinleşmeden cezası kesinleşirse yerine başka bir aday gösterebilirler. Fakat kesinleştikten sonra listeye dokunmamız mümkün değil. Seçime girer ama kazansa bile mazbatası verilmez" dedi. Par'ın "Adayken ceza alırsa adaylığı düşmez mi?" sorusuna ise Akkaya şu yanıtı verdi: "Hayır adaylığı düşmez, isterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez. Bunun yaşanmış örnekleri de var. Mesela en son Ceylanpınar Belediye Başkanı 2019’da seçilmişti ama seçildikten sonra hakkında yargı kararı olduğu için mazbatasını iptal ettik. Muhtarlık seçimlerinde de bu sıklıkla yaşanabiliyor." Par'ın devamındaki, "Peki o durumda seçimi kim kazanıyor?" sorusunu ise Akkaya şöyle yanıtladı: "İkinci en çok oyu alana mazbata veriyoruz. (Röportajımız yayınlandıktan sonra Muharrem Akkaya arayarak bu sorunun yanıtını revize etti ve şu cümleleri ekledi) Belediye Başkanları seçiminde ikinci en çok oyu alan kazanıyor fakat Cumhurbaşkanı seçimi belediye başkanı gibi değil. İkinci en çok oy alana mazbata verilmez çünkü yüzde 50+1 şartı var. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için tek aday bile olsa oyların yüzde 50+1’ini alması gerekir. Yani iki adaydan biri seçim takvimi açıklandıktan sonra ceza alırsa seçimi kazansa bile mazbatası verilmez ve seçimler yenilenir. 45. günü takip eden ilk Pazar gününde yeniden Cumhurbaşkanı seçimi yapılır."

1 2 3 4 5