20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Yunanistan yine manipülasyon peşine düştü: Bu kez devlet desteğiyle nefret kokan film çektiler

Tarihi gerçekleri saptırarak dünya kamuoyunu manipüle etmeyi âdet haline getiren Yunanistan'da skandal bir film vizyona sokuldu. Yunan ordusunun 1919'da yakıp yıkarak, kan dökerek işgal ettiği Türk topraklarında yaşattığı mezalimi yok sayan ve Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 9 Eylül 1922'de Yunan ordusunu topraklarından atması nedeniyle Türk milletini kötüleyen Yunan filmi tepkilerin odağı oldu. TARİHİ GERÇEKLİKTEN UZAK Devlet destekli "Sevgili İzmir" filmi Batı Trakya Türkleri başta olmak üzere birçok kesimden eleştiri topladı. Sabah'ın haberine göre, Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Mustafa Kaymakçı, filmin iki ülke arasında dostluğa değil, düşmanlığa hizmet ettiğini ve Yunan halkını da gerçeklikten uzaklaştırmak amacıyla çekildiğini söyledi. Filmdeki tarihi gerçekleri saptırma çabasının bir kanıtı olarak Yunan araştırmacı- gazeteci yazar Tasos Kostopulos'un "1912-1922 Savaş ve Etnik Temizlik" adlı kitabını anımsatan Kaymakçı, "Kitapta Yunan askerinin Anadolu'da işlediği cinayetler, gerçekleştirdiği barbarlıklar, tanıkların ifadeleri ve belgelerle kaleme alınmış. Yunan ordusunun işgal sırasında yaptığı her türlü mezalimi örtmek için suçu Türklere atmak ve tarihi saptırmak doğru değil" dedi. Yunanlıların yaşattıkları acıların hâlâ unutulmadığını ifade eden Kaymakçı, "Türkiye'nin işgal süresince ödediği bedel, bugün dahi izleri silinmeyecek ağırlıkta olmuştur" ifadelerini kullandı. BEYHUDE BİR GAYRET Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberindeki komutanlarla bakanlığın Madalya, Başarılı Birlik ve Personelin Ödüllendirilmesi Töreni'ne katıldı. Akar, Yunanistan'ın son dönemdeki silahlanma çalışmalarına ilişkin, "Türkiye'ye üstünlük sağlamaya çalışıyorlar. Bu beyhude bir gayrettir" dedi.

2 yıl önce

Yunanistan'da gizli silah paniği: Türkiye gizlice nükleer ve kıtalararası silahlar mı geliştiriyor

Türkiye'nin savunma sanayii alanında çığır açan projeleri dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, komşu Yunanistan'ı panikletti. Yunan medyasında yer alan bir makalede, Türkiye'nin görünenlerin dışında nükleer ve kıtalararası silahlar geliştiriyor olabileceği belirtildi. Yunanistan'ın savunma alanında yayınlar yapan Defence Point haber portalında yayımlanan makalede, 'Türkiye'nin boru hattında başka gizli askeri programları var ve herhangi bir dış tehdidi ortadan kaldıran yeni yetenekler geliştiriyor. Bu, savunma sanayii başkanı İsmail Demir tarafından ifade edildi. 'Rakibi kim olursa olsun şaşırtacak silahlarımız olacağını açıkça söyleyebilirim. Yapacak çok işimiz var, hatta uzun bir yolumuz var ama Türkiye'yi kolay kurban olarak gören herkes pişman olacaktır" dedi. açıklamaları uzmanlar tarafından Türkiye'nin gizli silah ve savunma programları izlediğinin bir işareti olarak yorumlandı." ifadelerine yer verildi. Makalede, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde yabancı silah sistemlerinden kurtulmak için çalıştığı belirtilirken, dış savunma bağımlılığının %20'ye indirildiği belirtildi. TÜRKİYE'NİN NÜKLEER VEYA KITALARARASI SİLAHI VAR MI? Makalede, 'Demir'in açıklamaları, muhtemelen Türkiye'nin savaş durumunda kullanabileceği füze sistemleriyle ilgili. Yetkili, Türkiye'nin Fransız-İtalyan Eurosam ile iş birliği içinde uzun menzilli bir füze programı yürüttüğünü kabul etti. Ancak, Türkiye'nin nükleer silahlar da dahil olmak üzere kitle imha silahlarına sahip olup olmadığı sorusu ortaya çıkıyor.' ifadeleri kullanıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, nükleer savaş başlığı taşıyabilecek füzeler geliştirmekten söz ettiği hatırlatılırken, Türkiye'nin nükleer silah edinmemek için dış baskıyı kabul etmediği de açıkça ifade edildi. SIK SIK GÜNDEME GETİRİYORLAR Türkiye'nin son yıllardaki politikalarından rahatsız olan Yunanistan'ın medyası, Türkiye'nin gizli silah programları üzerinde çalıştığını sık sık gündeme getiriyor. Geçtiğimiz haftalarda Apopseis'te Dr. Konstaniua Apostolu-Katsaru imzasıyla yayımlanan bir başka makalede, Ankara'nın 'nükleer silahlara sahip olabileceği' iddia edilmişti. Apostolu-Katsaru, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden, Rusya'da 'nükleer teknolojiler' üzerine eğitim alan öğrencilere ve Pakistan'la ilişkilere kadar çeşitli hususlara dikkat çekerek, Türkiye'nin bu alanda çalıştığını hatta bunu başarmış bile olabileceğini ileri sürmüştü. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'daki bir hitabında, 'Şu anda dünyada gelişmiş ülkeler içinde neredeyse nükleer başlıklı füzesi olmayan ülke yok, hepsinde var. Hatta isim vermeyeceğim. Bir tanesi şu anda cumhurbaşkanı değil, ziyarete gittiğimde bana dedi ki, 'Bize böyle böyle diyorlar, benim elimde şu anda 7 bin 500 kadar nükleer başlıklı silah var ama Rusya'nın Amerika'nın elinde 12 bin 500, 15 bin nükleer başlıklı füze var, ben de yapacağım' dedi." Erdoğan konuşmasında, 'Şimdi hale bakın, onlar nerede, neyin yarışını yapıyor, bize de ne diyorlar? 'Sakın ha sen yapma' diyorlar. Yanı başımızda İsrail. Var mı? Var. Ve bütün her şeyiyle onunla korkutuyor. Değerli kardeşlerim biz şu anda çalışmamızı yürütüyoruz.' ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Yunanistan yine AB'ye ağladı! 'Türkiye'nin silahlanmasına son verin'

Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki gelişmelerini yakından takip eden Yunanistan, bir silahlanma yarışına girmiş durumda. Son birkaç ayda, milyarlarca avroluk anlaşmalar imzalayan ülke, Türk savunma sanayiinin gelişimini neredeyse her gün gündeme taşıyor. Son olarak Yunanistan'ın Değişim Hareketi Başkanı ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Nikos Androulakis, bu rahatsızlığı tekrar dillendirdi. 'TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİNİ ACİLEN SONLANDIRIN' Androulakis, İspanya ve Almanya gibi Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'ye silah vermesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Değişim Hareketi Başkanı, 'Fransa'nın Sayın Macron başkanlığındaki (Avrupa Konseyi'nde) yeni başkanlığı aracılığıyla, bu devletlerin Türk devletiyle bu tür ilişkilere sahip olmasına izin vermeyecek bir kararlıkta olması gerekiyor.' dedi. Androulakis, mültecilerle ilgili olarak, Fransa'nın AB başkanlığını devralması vesilesiyle Dublin Yönetmeliği'nin revize edilmesi gerektiğini de belirtti. Ülkesinin mültecileri denizde ölüme sürüklediğinden söz etmeyen Androulakis, 'Mülteci-göçmenle uğraşmanın yükü var. Dolayısıyla bu politikalar, ülkemizin Avrupa Konseyi'nde bir müzakere çerçevesi içinde bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.' dedi. Yunanistan medyası özellikle başarılı geçen Hisar O+ savunma sistemi testinin ardından, Türk savunma sanayiini hedefe koymuş durumda. Ancak, geçmiştekilerde dahil tüm çabalarına rağmen, AB tarafından ciddiye alınıp herhangi bir yaptırım uygulanmadı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Büyükelçisi Lazaris’i kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Büyükelçisi Christodoulos Lazaris'i kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabulde Büyükelçi Lazaris, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubu sundu. Lazaris'in eşi ve bazı büyükelçilik mensupları Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğrafı çekindi.

2 yıl önce

Yunanistan, ABD'den aldığı zırhlı araçları Ege ve Meriç'te kullanacak

"Newpost" haber portalında yer alan haberde, Yunanistan'ın ABD'den temin ettiği toplam 1200 adet M-1117 "Guardian" tipi zırhlı aracın ilk sevkiyatındaki 44 aracın Ege ve Meriç'teki sınırların korunması için kullanılacağı belirtildi. Haberde, araçların Meriç nehri çevresinde ve adalardaki dar kara yollarında kolaylık sağlayacağı savunuldu. ABD'nin hibe ettiği belirtilen araçların kullanımı için Yunan Kara Kuvvetlerinde eğitime başlandığı, bir sonraki sevkiyatın ise nisanda yapılacağı kaydedildi.

2 yıl önce

Yunanistan 25 sığınmacıyı darp ederek açık denizde ölüme terk etti

Ege'deki sığınmacıların karşılaştıkları sorunları dile getiren sivil inisiyatif grubu "Aegean Boat Report"un yaptığı yazılı açıklamada, 9 Ocak'ta 25 sığınmacıyı taşıyan bir teknenin Midilli Adası'na ulaştığı belirtildi. Açıklamada, sığınmacıların Midilli'de olduklarına dair fotoğraf, video ve sesli mesaj gönderdikleri aktarıldı. Paylaşılan görüntülerde ormanlık alanda saklanan sığınmacıların kıyafetlerinin ıslak olduğunun görüldüğü belirtilen açıklamada, sığınmacıların aynı zamanda geceyi yiyecek ve su olmadan geçirdiği kaydedildi. Açıklamada, sığınmacıların, 10 Ocak'ta Aegean Boat Report'a yeniden ulaşıp polisin kendilerini bulduğunu ve denizin ortasında bir tekneye bıraktıklarına dair bir sesli mesaj gönderdiği vurgulandı. Daha sonra Türk Sahil Güvenlik birimlerinin 25 kişilik sığınmacı grubun Seferhisar açıklarında bulunduğunu Aegean Boat Report'a ilettiği ifade edilen açıklamada, sığınmacılara ait oldukları belirtilen ses kayıtlarının detaylarına yer verildi.

2 yıl önce

Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalanan FETÖ firarisi Adem Özkan'ın FETÖ'cü paşalarla irtibatı olduğu ortaya çıktı

FETÖ firarisi Adem Özkan, 6 Ağustos 2021'de İpsala'dan sınırı geçtikten sonra Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandı. Örgüt içinde "müdür yardımcısı" olarak faaliyet yürüten "Salih" kod adlı Adem Özkan hakkında "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek" suçundan iddianame hazırlandı. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından İsa Tanalı'nın hazırladığı iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi. Özkan'ın FETÖ'cü paşalarla irtibatı dikkat çekti. DARBECİYLE 21 BULUŞMA Yeni Şafak'ın haberine göre; Özkan'ın 15 Temmuz'dan sonra ihraç edilip tutuklanan darbeci subaylarla hem ByLock, hem de operasyonel hatla iletişim kurduğu belirtildi. Özkan'ın kullandığı operasyonel hatla 15 Temmuz darbe girişiminin Balıkesir ayağını komuta eden eski Tuğgeneral Mustafa Rüştü Çelenk'in kullandığı başkası adına kayıtlı operasyonel hattın, Bandırma'da 21 defa ortak baz sinyali verdiği iddianamede yer aldı. Özkan'la darbeci generalin 25 Eylül 2011-1 Aralık 2013 tarihleri arasında bu hatlar üzerinden 428 defa iletişim kurduğu tespit edildi. BYLOCK VE OPERASYONEL HAT İddianamede Özkan'ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda subay olan Mustafa Rüştü Çelenk, E.K. ve V.A. ile özel olarak ilgilendiği, onlara sohbet verdiği bilgisi yer aldı. Özkan'ın ayrıca ankesörlü kartlarla FETÖ'nün Hava Kuvvetleri mahrem yapılanmasında sözde Hava Kuvvetleri Genel Müdürü "Serdar" kod adlı Cengiz A., "Gezici" kod adlı Veysel K., sözde Kuleli Askeri Lisesi Genel Müdürü "Akif" kod adlı Meşhut E. ve örgüt hiyerarşisinde üst düzey faaliyet yürüten FETÖ'cülerle irtibat kurduğu da kaydedildi. AKPINAR'IN YARDIMCISI Adem Özkan'ın 2005-2009 yılları arasında, geçtiğimiz günlerde malvarlıklarına el konulan firari FETÖ'cülerden "Osman" kod adlı Ahmet Numan Akpınar'a bağlı olarak Çiğil 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki subaylardan sorumlu olduğu kaydedildi. Özkan'ın oluşturduğu ByLock grubunda firari Akpınar'ın da bulunduğu tespit edildi. Özkan'ın 2007-2010 yılları arasında da yine Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli subaylarla ankesörlü/kontörlü telefonlardan ardışık ve tekil örgütsel görüşmeler yaptığı, toplantılar için yer ve zaman belirlediği kaydedildi. ASKERLERE KATALOG EVLİLİĞİ YAPTIRMIŞ İddianamede Adem Özkan'la ilgili şu tespitlere yer verildi: "Adem Özkan'ın FETÖ'nün İzmir ve Balıkesir subay mahrem yapılanması içinde 'öğretmen' olarak faaliyet yürüttükten sonra 'müdür yardımcısı' konumuna yükseldiği, kendisine bağlı çok sayıda öğretmen ile askeri personelin (öğrenci) bulunduğu (..), 2011-2013 arasında Bandırma'da örgüt mensuplarınca oluşturulan hücresel haberleşme ağında yer aldığı, kendine bağlı askeri personelle operasyonel hatlar üzerinden iletişim kurduğu, himmet toplayıp örgüte aktardığı, askeri personelin katalog evliliği yapmalarını sağladığı anlaşılmıştır."

2 yıl önce

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Profesör Panagiotis İoakimidis: Yunanistan'ın Türkiye'yi engelleme çabaları çıkmaz sokaktır, etkisizdir, imkansızdır

Yunan medyasından İn.gr haber sitesinde "Türkiye'nin Müdahalesi: Mümkün mü, paradigma kayması mı?" başlıklı bir analiz yayımlandı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı ve Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP) Danışma Kurulu Üyesi Emekli Yunan Büyükelçi Profesör Panagiotis İoakimidis tarafından kaleme alınan yazıda, Atina yönetiminin Türkiye'ye karşı attığı adımların hiçbir işe yaramadığı ve yaramayacağı itirafında bulunuldu. "TÜRKİYE ZATEN BÖLGESEL BİR GÜÇ" Yeni Şafak'ın haberine göre, Makalede, şu ifadelere yer verildi: Şuna bir açıklık getirelim: Atina'nın Türkiye'nin bölgesel bir güç haline gelmesini engellemek adına uyguladığı politika çıkmaz sokaktır, etkisizdir, imkansızdır. Sonuç getirmeyecek. Çok fazla kaynak israf ediyoruz. Ve ne kadar erken anlarsak o kadar iyi. Diyalog politikasından bahsetmiyoruz. Türkiye, sorunlarına rağmen zaten yarı bölgesel bir güç. Ve daha fazlası olmayı hedefliyor. "EKONOMİLERİ BİZİM DÖRT KATIMIZ" Türkiye, bölgenin en kalabalık ülkesi. Komşu ülkelerden sadece İran'ın buna karşılık gelen bir nüfusu var. En büyük ekonomiye (Yunan ekonomisinden neredeyse dört kat daha büyük) sahip ve dünyanın en büyük onuncu ekonomisi olmayı hedefliyor. "TÜRKİYE YUMUŞAK GÜCE DE SAHİP" Ve ekonominin büyüklüğü nedeniyle, en gelişmiş 20 (G-20) ekonomi grubunun bir parçası. Güçlü bir silahlı kuvvetleri var. Önemli bir silah endüstrisine (dron üretimi vb.) sahipler. Ayrıca "yumuşak güç" olarak da ortaya çıktılar. Örneğin ihracat yapıyorlar; dünya çapında diziler. "TÜRKİYE'YE KARŞI HER ŞEYİ YAPIYORUZ" Yunanistan, yüksek maliyetler ödemeye istekli, açıkça daha güçlü ülkelerin (ABD, Rusya ve Çin gibi) uygulayabileceği stratejiyi Türkiye'ye karşı uygulamaya çalışıyor. Güvenilmez ülkelerle bile askeri caydırıcı ittifaklar kuruyoruz, ülkedeki ABD varlığını genişletiyoruz, yaptırımlar peşinde koşuyoruz. Türkiye'nin hegemonik bir güç olmasını engellemek için her şeyi yapıyoruz. "TEK ÇÖZÜM DİYALOG VE DIŞLAMAMAMIZ" Başarılı olabilecek, Yunanistan'ı koruyacak tek seçenek, Türkiye'nin AB üyeliğinden başka bir şey değil. Türkiye'nin Avrupa bağlantısı derinleştirilmeli. Doğu Akdeniz'de dışlanmamalı. Diyalog yolunda gitmeliyiz. Şimdi bir paradigma değişikliğine ihtiyacımız var.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 30 31