25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Cihat Yaycı: 15 Temmuz başarılı olsaydı batıdan Yunanistan, güneyden DEAŞ Türkiye'yi işgal edecekti

15 Temmuz'un 'Türkiye'nin Arap Baharı' olarak planlandığını söyleyen Yaycı, "15 Temmuz başarılı olsaydı batıdan Yunanistan, güneyden PYD ve DEAŞ, Türkiye'yi işgal edecekti" dedi. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Ulusal TV'de katıldığı bir programda Türkiye-Yunanistan ilişkilerini değerlendirdi. Cihat Yaycı, "15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye'de bir iç karışıklık olacaktı. PYD ve IŞİD, aşağıdan gelecekti, Yunanistan da batıdan gelecekti. Sanmasınlar ki Türkiye'de bir darbe olup yeni bir düzen gelecekti. Türkiye'de hesaplanan şey bir iç karışıklık ve Türkiye'nin batı tarafından parçalanması stratejisinin hayata geçirilmesiydi" dedi.

2 yıl önce

Yunanistan Ayasofya'nın camiye çevrilmesini hala hazmedemedi

İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan ve 86 yıl müze olarak hizmet veren Ayasofya, geçtiğimiz yılın temmuz ayında Danıştay kararıyla yeniden ibadete açıldı. Dünyada geniş yankı uyandıran kararı, Yunanistan hala hazmedemedi. "UNESCO kurallarını ihlal ediyorlar" Kathimerini'nin haberine göre; Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Kültürel Mirasın Dijitalleşmesine İlişkin 4. Panhellenic Konferansı'na konuştu. Ayasofya ve Kariye Manastırı konusunun her zaman gündemlerinde olduğunu belirten Dendias, "Yunan kültürünün anıtları, Akdeniz'de, Orta Doğu'da ve aynı zamanda Asya'nın derinliklerinde çeşitli ülkelere dağılmış durumda. Maalesef bu miras sürekli tehdit altında. Tabii ki Türkiye gibi temel UNESCO kurallarını ihlal eden ve Ayasofya ve Kariye Manastırı gibi anıtları camiye çeviren ülkeler de dahil" dedi. Bu mirası koruyacağız Hedefin “bu mirası korumak için her türlü çabayı göstermek” olduğuna dikkat çeken Dendias, “Bu bağlamda UNESCO başta olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlarla görüştük. Aynı zamanda bu konuyu hem ikili hem de çok taraflı olarak gündeme getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Yunanistan Göç Bakanı Mitarachi: AB Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda verdiği sözleri tutmalı

ABD'nin 20 yıllık işgale son vermesinin ardından Afganistan'da yönetimin el değiştirmesi sonrası, Afganların yoğun göç olasılığı bir kez daha Avrupa Birliği'nin gündemine geldi. Konuya ilişkin Almanya'da yayın yapan Welt gazetesine değerlendirmelerde bulunan Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi, yakın zamanda Afganistan'dan başka bir bölgeye göç hareketi beklemediklerini ifade etti. Yeni bir insani krizin yaşanmaması için Avrupa'nın uluslararası örgütlerle daha yakın bir çalışma içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Mitarachi, Türkiye'ye verilen sözler konusunda da Avrupa Birliği'ne çağrı yaptı. "Avrupa Türkiye'ye vizesiz seyahat sözünü tutmalı" Türkiye ile imzalanan mülteci mutabakatına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yunan Bakan, "AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat ve ticaret konularında verdiği sözleri tutmalı" diye konuştu. "Türkiye, Yunanistan'daki sığınmacıları geri almalı" Türkiye’nin de bunun karşılığında uluslararası korumaya hakkı olmayan sığınmacıları geri alması gerektiğini belirten Mitarachi, Yunanistan'ın bin 908 sığınmacıyı geri göndermek istediğini ancak Türkiye'nin bu kişileri kabul etmediğini kaydetti.

2 yıl önce

Yunanistan yine tahrik peşinde: Türk topraklarında tatbikat yapıp İzmir'i arkalarına alarak poz verdiler

Yunanistan, Ege Adaları üzerinden tahriklerine devam ediyor. Ülkede geçtiğimiz hafta, Türkiye'nin dibinde bulunan birkaç adada tatbikat yapıldı. Yunanistan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Nikos Hardalias da bu tatbikatlarda yer aldı. Koyun Adası’nda da tatbikat yapılırken; tatbikatı adada izleyen Hardalias, arkada İzmir görünecek şekilde Yunan askerleri ile poz verdi. "HER ADA YUNAN YURDU" Fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Hardalias, "Her ada, her küçük ada, her kayalık adacık, bir Yunan yurdu! Her yerdeyiz!" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Yunanistan'da Türkiye korkusu! "Eskisi gibi değiller"

Yunanistan'ın, Fransa ile imzaladığı savunma anlaşmasının ardından ABD ile Karşılıklı Savunma İş Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi için yapacağı yeni protokolde sona gelindi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, gazeteye yaptığı açıklamada Washington'un, ülkesinin toprak bütünlüğünün garantisi olduğunu öne sürerken, Yunanistan'daki Amerikan stratejik ve askeri varlığını artırdığını savundu. Milliyet'in haberine göre, Atina'nın, son iki yılda imzaladığı anlaşmalarla ülkeyi yabancı bir tehdide karşı güçlendirdiğini söyleyen Dendias, "ABD Yunanistan'ın stratejik konumunu biliyor ve Türkiye ile ilgili şüphelerinin olduğu görülüyor" ifadelerini kullandı. Yunan basınında anlaşma Türkiye'ye karşı kazanılmış bir zafer olarak gösterilirken, Dendias'ın "Türkiye, Ege adalarına bitişik Akdeniz'in en büyük çıkarma gemisi filosuna sahip ve Türkiye ile savaş tehdidi devam ediyor" ifadeleri de dikkat çekti. Bugün imzalanması beklenen anlaşma öncesinde ise, Yunan medyası ülkede artan başka bir başka paniğin altını çizdi. "Türk Hava Kuvvetleri'nin (TuAFA) modernizasyonu, Türkiye'nin yerli ve yeni havacılık endüstrisi tarafından destekleniyor." ifadelerine yer verilen haber, şöyle devam etti: TÜRK ÜRETİCİLER ARTIK ORDUNUN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYABİLİYOR Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi büyük savunma geliştirme müteahhitleri artık ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol oynamakta ve iç pazarı finanse etmek için, ürünlerini ihraç etme niyetinde. Uluslararası Silah Antlaşması'nın (ITAR) sınırlamaları nedeniyle müttefik ülkelere satış yapmak giderek zorlaşıyor. Örneğin Pakistan, Mayıs 2018'de 30 TAI T129 saldırı ve keşif helikopteri (ATAK) için 1,5 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. Bununla birlikte helikoptere güç veren Honeywell / Rolls Royce LHTEC 800 motoru, ITAR kanunu kapsamında yaptırıma uğradı. Buna karşın çözüm olarak bir Tusas Engine Industries (TEI) TS1400 elektrik motoru duyuruldu. YENİ NESİL TÜRK AVCI UÇAĞI GELİYOR F-35'in iptali, Türk Hava Kuvvetleri'nin F-16C/D'ler ve F-4E Phantom'larının ömrünü 2030 yılına kadar uzatacağı anlamına geliyor. O dönemde Türkiye'nin yeni nesil yerli üretim avcı uçağı, Türk Avcı Uçağı-X (TF -X) veya diğer adıyla MMU, Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmeye başlanacak. TF-X'in eksiksiz bir modeli Haziran 2019'da Paris'teki Airshow'da tanıtıldı.Bir ay önce İstanbul'daki Türk savunma fuarı IDEF 2019'da, Türk Havacılık ve Uzay Araştırmaları başkan yardımcısı, araştırmayı yürütmek için görevlendirildiğini ve güretim aşamasına en kısa sürede ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Ağustos 2020'de TAI CEO'su Temel Kotil, TF-X'in 18 Mart 2023'te piyasaya sürüleceğini söyledi (Türkiye'nin 100. yılını kutlamasına denk gelecek şekilde). Kotil, bazı testlerin iki yıl süreceğini ve yedi prototip olacağını da sözlerine ekledi. TÜRK HAVACILIK SEKTÖRÜNDE BİR İLK Türk Havacılık ve Uzay Sanayii yerli ve milli ürünlerin üretimi konusunda çalışmalarına ve yatırımlarına hız verdi. Şubat 2022'de açılması planlanan ve "Demir Kuş" adı verilen entegre uçuş kontrol sistemi, Türkiye'de havacılık sektöründe bir ilk olacak. Proje geliştirmeyi kolaylaştırmak için altyapı projelerinin gerçekleştirileceği Demir Kuş bölgesi, yeni avcıların kritik sistemlerinin kapsamlı test ve doğrulaması için güçlü bir altyapı sağlayacak. 'ÇATIŞMA ARTIK GERÇEK BİR OLASILIK' Türkiye'yi provoke etmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan Yunanistan'da basın, artık iki ülke arasındaki çatışmanın gerçek bir olasılık olduğunu belirtti. Haberde şu ifadeler kullanıldı: Fransızlar ve ABD daha sonra müdahale edene kadar karada, havada ve denizde Türkiye'nin askeri hamleleriyle karşı karşıya kalacağız. NATO ise, Ege ve Akdeniz'de bir Yunan-Türk çatışması olasılığı için gerçekten korkunç bir ikilem yarattı. "Böyle bir çatışmada NATO kendini çok zor bir durumda bulacaktır. Bu gerçeği kabul eden ittifak, yeni gerilimlerin tırmanmasını önlemek için başlangıçta bir mekanizma kurdu. 'ÇATIŞMA OLURSA NATO KARIŞMAYACAK' Ancak bu mekanizma, iki ülkenin denizcilik farklılıklarını çözmelerine yardımcı olmadı ve NATO taraf tutmaktan kaçındı. Enstitüden bir uzman, "Ancak bu Yunan-Fransız savunma anlaşmasıyla Fransa, silahlı çatışma da dahil olmak üzere Yunanistan'ın tarafını tutmaya kararlı" dedi. Habere göre, ikisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanabilecek bir çatışma, hiç de uzak bir ihtimal değil. Özellikle NATO bu kadar zor durumdayken, Türkiye ile Yunanistan arasındaki çatışma gerçekten de mümkün ve böyle bir şey olduğunda, NATO'nun bunu durdurmak için sahada en ufak bir şey yapmayacağı neredeyse kesin. Türk Tuğgeneral Nejat Eslen, NATO'nun artık sadece Yunanistan gibi ülkelere hizmet ettiğini vurguladı. Bugün Rusya'ya karşı yeni cephe olan Polonya, Romanya, Bulgaristan'ın da NATO nezdinde öneminin arttığına dikkat çekti. 'NATO, ABD'YE HİZMET EDİYOR Eslen, "Dolayısıyla bugün NATO'nun çekirdeğinin ABD, Birleşik Krallık, Baltık ülkeleri, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan'dan oluştuğu söylenebilir" diye konuştu. Aslında ittifak, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurduğu ve öncelikle ABD'nin güvenlik çıkarlarına hizmet eden yeni dünya düzeninin kurumlarından biridir." diye konuştu. "NATO, Ankara'nın Kıbrıs, Suriye ve Libya'daki hamlelerine izin verdi, şimdi de aynısını Kıbrıs'ta yapıyor" denilen haberde, Yunan silahlı kuvvetlerinin olası bir savaşa hazır olduğu iddia edildi. Müttefiklerini Ege Denizi'ne davet edip Sakız'dan Meis'e kadar Türkiye kıyısındaki adalarda ateşle oynayan Yunanistan'da medya, 'Kıyamet' başlıkları atıyor. Yunanistan'ın Rafale jetleri ve Belharra savaş uçakları satın aldığı Fransa ile yaptığı savunma anlaşması bugün parlamentoda milletvekilleri tarafından oylanıyor. Anlaşmayı parlamento kürsüsünde savunan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, paktın üçüncü bir ülkeden gelebilecek bir saldırıya karşı ortak savunmayı da öngördüğünü açıkladı.

2 yıl önce

Yunanistan, Fransa’dan sonra ABD’yi de kalkan olarak görüyor

Yunan basını, dün imzalanan ABD-Yunanistan Karşılıklı Savunma İş birliği (MDCA) Anlaşması'nın Atina’nın "tehdit" olarak algıladığı Türkiye’ye karşı büyük bir destek olduğunu ileri sürdü. Yunan Devlet Ajansı AMNA, "MDCA Yunanistan için bir kalkan-ABD, 'casus belli'yi kınıyor" başlıklı haberinde, iki ülke arasında imzalanan anlaşmanın, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzalanan benzer anlaşmaların ardından Yunanistan için koruyucu bir kalkan oluşturduğunu savundu. Ajansın, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberde, Yunanistan’ın toprak bütünlüğünün hem anlaşmadaki ifadelerle hem de ABD güçlerinin Meriç ve Girit’te öngörülen varlığı ile korunacağını iddia ederek, anlaşmadaki "tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin güvenlik, egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü, silahlı saldırı ya da saldırı tehdidine karşı koruyacaklarına" ilişkin taahhüdü ABD’nin "casus belli"yi kınaması olarak yorumladı. Yunan basınının yayımladığı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’e yönelik yazdığı 12 Ekim 2021 tarihli mektup da ABD’nin Yunanistan’a desteğinin bir göstergesi olarak kamuoyuna sunuldu. Diplomatik kaynaklar, mektupta yer alan "ABD’nin Yunanistan ana karası ya da adalarında eğitim ve operasyon yapabileceğine" ilişkin ifadenin, ABD’nin Yunanistan’ın adalardaki tam egemenlik hakkını ve adaların silahlandırılabilmesini "fiili" olarak teyit ettiğini ileri sürdü. MUHALEFETTEN ANLAŞMAYA TEPKİ VAR Ana muhalefetteki Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Partisi, anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, Dedeağaç’ta bulunmalarının ABD güçlerine, Bulgaristan ve Romanya’ya kolay geçiş imkanı sağlarken, Yunanistan’ı da Karadeniz’deki tehlikeli gerginliklerin ön sırasına yerleştireceğini belirtti. Açıklamada, buna karşılık hiçbir ABD varlığının Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı Ege ve Doğu Akdeniz’de korumadığı, anlaşmanın bağımsız, itibarlı bir Yunanistan’a yakışmadığı ifade edildi. Yunanistan Komünist Partisinin (KKE) anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Adı 'savunma' anlaşması olan ancak gerçekte saldırgan olan Yunanistan-ABD anlaşması, ülkemizin, ABD’nin ve NATO’nun savaş planlarına tehlikeli bir şekilde dahil edilmesidir" ifadesine yer verilerek, "Türkiye tehdidine" karşı ülkenin güvenliği ve sınırları korunuyor iddiasının gerçekçi olmadığı kaydedildi. Yunan Çözümü Partisi de açıklamasında, "Hükümetin, gelecekteki iktidarları Yunanistan’ın egemenlik haklarını garanti altına almayan ve Türkiye’nin savaş tehdidini ortadan kaldırmayan bir anlaşma için taahhüt altında bırakmaya hakkı olmadığını" belirtti. ABD-YUNANİSTAN KARŞILIKLI SAVUNMA İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALAMIŞTI ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile 14 Ekim’de ABD'nin Yunanistan'daki faaliyet alanını genişleten güncel ABD-Yunanistan Karşılıklı Savunma İş birliği Anlaşması'nı imzalamıştı. Yunanistan, Fransa ile de 28 Eylül'de imzalanan ve iki ülke arasında savunma, dış politika ve silahlanma alanlarında iş birliğini öngören bir anlaşma yapmıştı.  

2 yıl önce

Yunanistan'dan tarafından Türkiye'ye yapılan çirkin suçlamaya Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yalanlama

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında, 26 Ekim 2021 tarihinde Sakız Adası güneyinde Yunanistan karasularında batan, 4 düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesi ve 1 düzensiz göçmenin kaybolması ile sonuçlanan olaya ilişkin Yunanistan makamları tarafından Türk makamlarının sorumlu gösterildiği asılsız iddialar yer almıştır. 26 Ekim 2021 tarihinde yaşanan bahse konu olaya ilişkin olarak; Saat 08.19’da Sakız adası güneyinde bir düzensiz göçmen botunun battığı yönündeki ihbarın alınmasına müteakip bölgeye en yakın konumdaki Sahil Güvenlik Botu derhal olay mahalline sevk edilmiş ve olayın Yunanistan karasularında gerçekleştiği, Yunanistan makamlarının arama kurtarma faaliyeti icra ettiği görülmüştür. Düzensiz göçmenlerin hava/deniz şartları sebebiyle uluslararası sulara sürüklenme ihtimaline karşı göçmen botunun battığı mevkiye yakın uluslararası sularda Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından da arama kurtarma faaliyeti başlatılmıştır. 26 ve 27 Ekim 2021 tarihlerinde bölgede 1 Sahil Güvenlik Helikopteri ve 2 Sahil Güvenlik Botu ile icra edilen arama kurtarma faaliyetleri neticesinde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı düzensiz göçün engellenmesi maksadıyla gerek ulusal gerek uluslararası hukuk kuralları kapsamında üzerine düşen görevleri 7 gün 24 saat esasına göre aralıksız sürdürmektedir. Türk güvenlik güçleri tarafından gösterilen çabalar sonucu 2021 yılında Ege adalarına geçen göçmen sayısında ve yaşanan ölümlerde büyük bir azalış olmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ve güvenlik güçleri tarafından gösterilen onca çabaya rağmen Yunanistan unsurlarının Ege Denizi’nde düzensiz göçmenleri geri ittikleri, yaşanan bu geri itmelerin çoğunda düzensiz göçmenlerin insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları, değerli eşyalarının alındığı, darp edildikleri, ellerinin kelepçelendiği, denize son derece elverişsiz can sallarına bindirilerek Türk karasularına sürüklenmeye terk edildikleri ve hatta can yeleksiz olarak doğrudan denize atıldıkları birçok olay yaşanmış, göçmen ifadelerine de yansıyan bu olaylar defalarca uluslararası basın kuruluşları tarafından da kayıt altına alınarak tüm dünya basınında geniş yer bulmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı insan haklarına ve hukuka saygılı şekilde denizde ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya 7 gün 24 saat hazırdır. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Mitarakis ile görüştü

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis ikili görüşmenin ardından Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'ndeki (GAMER) heyetler arası görüşmeye geçti. Basına kapalı yapılan görüşmede, göç, terörle mücadele ve güvenlik konuları ele alındı. Görüşmede, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Kulular, Göç İdaresi Başkan Vekili Savaş Ünlü, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Sezer Işıktaş da hazır bulundu.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 30 31