29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Vakaların yüzde 90’ı aşısız kişilerden

Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Heyecan verici bir sebeple karşınızdayım. 18 aylık mücadelemizde kutlanmaya değer bir gün. Aşılamada 100 milyon dozu aştık. 100 milyonuncu doz aşı hayırlı olsun. 100 milyonuncu doz aşı Kocaeli Gebze'de yapıldı. Yeri geldiğinde yüksek dağlara çıkan, aşı yapmak için tarlalara giden sağlık çalışanı arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Şu dakikalar itibarıyla 100 milyon dozun bir hayli üzerindeyiz. 18 yaş ve üzerinde ilk doz aşı oranımız yüzde 82, ikinci doz 63.8, 6 milyon 32 bin kişi ise tam doz aşısını yaptırdı. İlk doz aşısını olup ikinci dozu yaptırmayan 11.3 milyon kişi bulunuyor. İlk doz aşının koruyuculuğu yok. Beklediğimiz sonucu aşıları tamamlayarak alabiliriz. Aşıların zaman geçmeden yapılması hayat kurtarır. Şu an koronavirüs sebebiyle yatanlardan bir kısmı aşıları tam olmayan kişilerdir. Aşılar tamamlanır tamamlanmaz hemen o gün koruyucu olmayacak. Hastanelerdeki aktif vakalardan yüzde 90'ı aşıolmamış veya aşısı tamamlanmamış kişilerdir. 3 doz aşı olan vatandaşlarımızın vaka sayıları içindeki oranı yüzde 2'dir. Aşısı tamamlanmış kişi, iki doz inaktif aşı olup, ikinci doz aşısından sonra hatırlatma yaptıran veya iki doz mRNA aşısını yaptıran kişidir. Hatırlatma dozu zamanı gelen yaklaşık 6 milyon insanımız var. Bu akşam yarına randevu almalarını hiç vakit kaybetmeden hatırlatma dozunu yaptırmalarını rica ediyorum. Bilmenizi isterim, bilimin tespit alanı dışında kalanlar hariç her sorunun bir cevabı var. Tam doz aşılama oranında henüz yeterli düzeye ulaşamadık. Aşının tam dozla sağlanan koruyucu gücüne toplumun büyük kısmında sahip değiliz. Tedbirleri sıkı şekilde sürdürmüyoruz. Virüsün yeni varyantları daha hızla yayılıyor. Bilim Kurulu'nun aşıda hatırlatma dozunu uygulamaya alması büyük gelişmelerin önünü kesmiştir. Dünyadaki örneklere baktığımızda Türkiye olarak aldığımız kararın doğruluğunu gösteriyor. Çözüm tam doz aşıdır. Aşılarımızı birlikte hızlı şekilde tamamlamak hepimizin yararınadır. Bir kısmımız aşıları olur, diğer kısmımız ertelerse başarıyı azaltır. YERLİ AŞIYA ACİL KULLANIM ONAYI BAŞVURUSU 100 milyon doz aşıyı tamamladığımız bugün bir müjde daha vermek istiyorum. Yerli aşımız Turkovac acil kullanım onayı alacak düzeye geldi. Daha seri üretim yapılacak altyapı çalışmaları tamamlandı. Ekim ayında onay alırsa seri üretime geçeceğiz. SORU-CEVAP (Mu varyantı) Varyantlarla ilgili koruyucu tedbirlerin bir farklılığı yok. Onun için de aşı olmamız gerekiyor. Vatandaşımız açısından bir farklılık yok. Bizim açımızdan önemi var. Bakanlık boyutunda varyantların varlığı ve tedbirlerin nasıl alınması gerektiği bizim için önemli. Toplumda yüzde 90'ın üzerinden Delta varyantı var. Mu varyantında iki vakamız var ve İstanbul'da. İki vaka da ayaktan takip edilen ciddi bir sorunu olmayan hastalar. Mu varyantının daha ağır seyrettiğini biliyoruz. mRNA aşısı için 3-4 ay sonrasının verilerini biliyoruz. Koruyuculuğun azaldığını fakat devam ettiğini biliyoruz. Toplumumuzu bu anlamda bilgilendirmiş olacağız. Hatırlatma dozu şu an için mRNA aşıları için geçerli değil. Hatırlatma dozunu inaktif aşılar için önemsiyoruz. Koruyuculuğu 6 katına çıkarıyor. (Aşı yaşı 12'nin altına inecek mi?) Biz 18 yaş ve üzerini önemsiyoruz. 12 yaş ve üzeri için de ek hastalığı olanlar için tanımlamayı yaptık. 12 yaş üstü kişilerin de aşılanmasını da önemsiyoruz. Velinin, ailenin onayıyla aşıyı yaptırmanın önünü açmış olduk. 12-13-14 yaş aralığında yüzde 3'ü geçmedi. Oran yüksek değil. (Sahte aşı kartı ve PCR testi) Aşıları kimlerin yapması gerektiğini biliyoruz. Bu aşıyı yaptıran birimleri de takip ediyoruz dijital ortamda. İstismarın yapıldığı bilgisi bize gelmedi. Olacağını düşünmüyorum ama olursa da müeyyidenin güçlü olacağını, hiçbir şekilde çekinmeyeceğimizi ifade ediyorum. (Vefat ve vaka sayılarının yüksekliği) 18 yaş ve üzeri yatan hastada, yüzde 90'ı aşısını tamamlamamış olan kişiler. Aşısını tamamlamayanlar vaka sayımızın yüzde 80'ini oluşturuyor. Toplamdaki rakamı 26 milyon. Aşısını tamamlamış kişilerin sayısı 36 milyon ve yaş ortalaması 46. Tamamlayanların yaş ortalaması daha yüksek. Yüzde 10'una tekabül ediyor. 26 milyonun yaş ortalaması daha düşük. Aşısını tamamlamayanların yaş ortalaması 36... 36 milyon aşılanmamış olsaydı, var olan hasta sayısı 3 kat artmış olacaktı. Vaka sayımız da 4-5 kat artacaktı. (Aşı temini) Geçen yıl aşıların temininde bir sorun yaşamamıştık. Bu yıl da geçen yıl siparişi verilen miktardan daha fazlası tedarik edildi. Sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. İki hafta içinde Almanya'nın da doz aşısını geçmiş olacağız. Son 2-3 aydan bu yana 100 binde yapılan aşı sayısı anlamında genelde ilk 2-3 ülke içindeyiz. Günlük nüfus başına yapılan aşı oranı da dünyada ilk 3 arasında. (Yoğun bakımlardaki Sinovac aşısı olan hastalar) Daha önce ilk aşıyı yaptırdığımız grup sağlık çalışanları oldu. Aşısını yaptırmış hekim arkadaşlarımızdan hiç kaybettiğimizi duydunuz mu? 1-2 doz arkadaşımız oldu, Sinovac yaptırıp hatırlatma dozunu olmayan. İnaktif aşılarda koruyuculuğun bir süre sonra azaldığını biliyoruz. İnaktif aşıların 3 aydan sonra hatırlatma dozunu başlattık. 9 milyon kişi üçüncü dozunu da yaptırdı. Bunların hastane yükü yüzde 1.6, hatırlatma aşısını yaptırmayanların hastane yükü 6-7 kat daha fazla. (PCR zorunluluğu) Vatandaşımızın güvenliği için yabancılardan da PCR istiyoruz. Her geçen gün PCR testi sayısı artıyor. Şu an herkesten istemiyoruz. Okulda aşısını yaptırmayan öğretmen ve hizmet edenler, iki seyahat edecekler, sinema, tiyatro, konser gibi alanlarda istiyoruz. Şu an kapasiteyle ilgili bir sorun yok. (Öğretmenlerin aşılanması) Öğretmenlerimizin iki doz aşısını yaptıranların oranı yüzde 77'yi, en az bir doz olanların da 90'ı geçti. (Okullarda salgının ilk hafta seyri ve yerli aşıdaki gelişmeler) Pazartesiden itibaren illerimizde örnek olabilecek okulları taramak istiyoruz. Biz üçüncü doz aşı içinde uygulama yapıyoruz. Yarın bitmiş olacak. Önümüzdeki dönemde iki kıyaslamayla ilgili sonuçlar ve Faz-3 çalışmaları devam ediyor. (Tedbirlerin güncellenmesi) Yeni dönemde biz okulları kapatmak istemiyoruz. Çünkü artık elimizde aşı var. En fazla sınıf kapatılabilir. Onu da mümkün mertebe kapatmaktan yana değiliz. Önümüzdeki süreçte eğitimin aksamadan sürdürülmesi istiyoruz. Toplumsal bağışıklık henüz oluşmadı. Tedbirler devam etmeli.

1 yıl önce

Turizmde mayıs bereketi: Kapasite yüzde 90 doldu

Yeni Şafak’ın haberine göre; Türkiye turizmde bu yıl kendi rekorunu kırmaya çalışacak. Rekor 45 milyon turistle 2019 sezonuna ait. Tüm dünyada pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Merkez Bankası’nın işaret ettiği coşkulu turizm sezonu kapılarını yüzde 90 dolulukla açtı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya Türk turizmindeki son durumu anlattı. TÜRKİYE'YE AKIN AKIN GELİYOR Pandemi kısıtlamalarının bu yıl tam anlamıyla ortadan kalktığını ve akın akın Türkiye’ye turist talebi olduğunu ifade eden Bağlıkaya, “Birikmiş bir seyahat özlemi var. Bu yıl onun yansımalarını göreceğiz. Diğer turizm pazarlarına kıyasla Türkiye’nin durumu gayet iyi. Bölgesindeki diğer ülkelere nazaran daha fazla turist alıyor şu anda, daha fazla rezervasyon alıyor. Onun da sebebi uzun süredir insanların tatile gidememiş olmasından dolayı Türkiye’nin güneyi ve batısında ciddi bir yığılma var” ifadelerini kullandı. MAYIS’TA TESİSLER DOLDU TAŞTI Tatil bölgelerindeki doluluk oranlarını Mayıs’ta ki doluluğun altını çizen Firuz Bağlıkaya, “Doluluk oranları çok yüksek. Şu anda açık olan tesislerde yüzde 80-90 doluluk var. Mayıs ayının ilk tatili bu. Dolayısıyla bundan sonraki dönemlerde de, Mayıs’ta tatile gidilebilecek bölgeler hemen hemen doldu. Onun dışındaki bölgelerde de inşallah önümüzdeki günlerde 19 Mayıs’ta başlayan havalar biraz da ısındıkça o bölgelerde de doluluk oranları artacaktır” diye konuştu. RUSYA İLE UÇAK KRİZİ AŞILIR Doluluk oranlarının yüksek olmasına karşın Rusya ve Ukrayna pazarına çalışan tatil işletmelerinde düşüş olabileceğine dikkat çeken TÜRSAB Başkanı, “Rusya ile Ukrayna’nın durumu malum. Onun dışındaki problemlerdeki artış, geçen seneden yukarda yine beklendiği gibi. Dolayısıyla Rusya’dan da uçaklar eğer açılırsa, ki açılacağı hakkında haberler var. Eğer normal rutinine dönerse Rusya, bir tek kaybımız yüksek bir kayıpla Ukrayna bölgesi kalır. Rusya’nın da bir kısmı kalır. Yani ben de geçen seneden iyi bir sene bekliyorum inşallah. Bu sene de bütün pazarların çok açık olduğu gibi bir rekor senesi bekliyorduk maalesef bu olmayacak. Ama kötü bir sene de olmayacak öyle gözüküyor” açıklamasında bulundu.

1 yıl önce

Almanya'da halkın yüzde 90'ı ülkede ırkçılığın olduğunu düşünüyor

Alabali-Radovan, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, "Almanya'da ırkçılık, mevcut durum, eylem alanları ve önlemler" başlıklı raporu tanıttı. Ülkede yapılan araştırmaların ırkçılığın ciddi bir toplumsal konu olduğunu ortaya koyduğunu belirten Alabali-Radovan, "Araştırmada halkın yüzde 22'si ırkçılığa maruz kaldığını ifade etti. Yüzde 90'ı da 'ülkemizde ırkçılık var' dedi. Bu önemli bir bulgudur. Böylece ırkçılığa karşı mücadelede son birkaç yılın ihmalkarlıklarını telafi edebilir ve harekete geçebiliriz." diye konuştu. Irkçılığın soyut bir tehdit olmadığını, ülkedeki çok sayıdaki insanın günlük yaşamda karşılaştığı acı veren bir durum olduğunu vurgulayan Alabali-Radovan , "Irkçılık demokrasimiz için büyük bir tehlikedir. " ifadesini kullandı. Almanya'da yılda yaklaşık 22 bin aşırı sağcı saldırı gerçekleştiğini, her 24 dakikada bir aşırı sağcı suç işlendiğini aktaran Alabali-Radovan, ırkçılıkla kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini, bunun demokrasi için önemli olduğunu kaydetti. Alabali-Radovan, ülkede herkesin güvenli, onurlu ve eşit fırsatlara sahip olarak yaşaması gerektiğini belirterek, ırkçılıkla mücadelenin herkesi ilgilendirdiğini dile getirdi. Irkçılıkla mücadelenin hükümetin öncelikli gündem maddesi olduğunu ifade eden Alabali-Radovan, bu kapsamda gelecek dönemde çeşitli önlemler alacaklarını söyledi. Irkçılığa maruz kalanlara danışmanlık verilmesi için sivil toplum kuruluşlarını güçlendireceklerini, ırkçılıkla mücadele konusunda bir uzmanlık konseyinin kurulacağını ve ırkçılığa maruz kalanların kurduğu derneklerin destekleneceğini ifade eden Alabali-Radovan, amatör spor dallarında daha fazla önleyici çalışmalar yapılacağını ve ırkçılık karşıtı çalışmaların destekleneceğini bildirdi. Alabali-Radovan, Almanya'da başörtülü kadınların da ayrımcılıkla karşılaştığını anlattı. Alman ve başörtüsü takmayan kadınlara göre, başörtülü ve Alman ismi taşımayan kadınların iş görüşmelerine çağrılmak için ortalama 4,5 kez daha fazla iş başvurusu yazdığını aktaran Alabali-Radovan, bu tür yapısal ırkçılıkla da mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Gazetecinin ülkedeki birçok eyalette başörtülü kadınların öğretmen olarak çalışmasına izin verilmediğini hatırlatması üzerine Alabali-Radovan, "Bu, özellikle etkilenen kadınlarla sıkça konuştuğum bir konu. Bu konuda ilgili eyaletlerle konuşmamız lazım. Biz, 'eğitim alanında inanılmaz kalifiye eleman eksiğimiz var ancak başörtüsü bir dışlama kriteridir' diyemeyiz. Bu tartışmayı kesinlikle sürdürmemiz lazım." dedi. Devlet Bakanı Alabli-Radovan, bu konuyu gelecekte Eğitim Bakanları Konferansı'nda gündeme getireceğini de belirtti.

1 yıl önce

Kahramanmaraş depremleri sonrası beton testleri yüzde 90 arttı: İçinden gazete, tahta ve köpük çıkan var

Türkiye'yi yasa boğan Kahramanmaraş depremleri, binaların yapısal ve zeminsel sağlamlığının ne kadar önemli olduğunu acı tecrübelerle bir kez daha gösterdi. Depremin ardından beton testleri başvuruları yoğunlaşırken, bazı betonların içinde olmaması gereken materyallere rastlandı. Beton numuneler, özel makinelerle test ediliyor Kadıköy Belediyesi'ne ait beton ve zemin laboratuvarında, ilçede inşaat faaliyetlerine devam edilen yapıların ve ilçe sakinlerinin başvuruları sonucu binalarından alınan numunelerin deprem risk tespitine yönelik incelemeleri gerçekleştiriliyor. İnşaat faaliyetleri devam eden binalardan alınan beton numuneler, su dolu havuzlarda 7-28 gün bekletildikten sonra, özel makinelerle test ediliyor. Laboratuvarda eski binalara dair örnekler de ilçe sakinlerinin başvuruları üzerine inceleniyor. Merkezde, çoğunluğu eski binalardan alındığı görülmüş numunelerdeki deniz kabuğu, deniz taşı ve bazı hatalı uygulama gerçekleştirilmiş yeni inşaatlara dair örneklerde gazete kupürü, strafor köpüğü, tahta gibi malzemelere rastlandığı görüldü. Laboratuvar yetkilileri, başvuruların eski binaların yanı sıra yeni binalarda da arttığını bildirdi. Deprem sonrası inceleme talepleri yüzde 90 arttı Kadıköy'deki çalışmalar ve incelemelerle bilgi veren Kadıköy Belediyesi Beton ve Zemin Laboratuvarı sorumlusu Menekşe Perdi, şunları söyledi: Depremden sonra genel olarak bir inceleme talebi artışı var. Eski yapılardan olduğu gibi yeni yapılardan da vatandaşlarımız tedirgin olmuş durumda bizlere müracaat ediyorlar. Şu anda bize gelen inceleme taleplerinde yüzde 90'lık anormal bir artış var. Yeni yapılan binalarda oturan vatandaşların yapıları iskân belgeli ve beton denetimleri, zemin etütleri yapılmış, bu süreçte bir yapı denetim şirketinde denetlenmiş ve ilgili bakanlıkta belgeli halde ise, korkmamaları gerekiyor. "Vatandaşımız başvuru yaptığında sahadaki belediye ekiplerimiz binaya ait belirli noktalardan beton örnekleri alıyor. Daha sonra burada çalışma yapılarak dosya haline getiriliyor. Biz bunları bakanlık sistemine eğer riskli yapı ise, taranıp Tapu Müdürlüğü'ne teslim edip, gerekli bilgileri veriyoruz. Riskli ve yıkım gerekiyorsa başlıyor." Eski yapılarda deniz kabuğu ve deniz kumu daha fazla "Kat sayısına göre değişiklik gösterse de genelde yapıların bodrum ve giriş katlarından örnek alıyoruz" diyen Perdi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılarında ciddi anlamda çatlak, betonda patlama görenler dilekçe ile müracaat ettiklerinde, yetkililer noktada inceleme gerçekleştiriliyorlar. Eski binalarda, standartlara uygunluk söz konusu değil. "Bu yapılarda c8-c10 gibi beton yapılarıyla karşılaşıyoruz. Yeni inşaatlarda ise minimum c25 tipi beton kullanılıyor. Kadıköy'de ise bu ortalama c35-40, oluyor. Eski yapılarda ve mevcut binalara dair numunelerde c8-c10 beton tiplerinde, deniz kumu, deniz kabuğu gibi parçalara sıklıkla rastlıyoruz. Şu anda deprem bölgesi dediğimiz yerlerde kullanılması gereken beton sınıfı minimum c25'tir. Bu c8 ve c10 gibi sınıflandırmalar, betonun taşıma gücünü ifade ediyor."

11 ay önce

Temel Karamollaoğlu: Yatırımların yüzde 90'ı israf

Seçim çalışmalarını sürdüren Millet İttifakı'nın ortakları projelerini anlatmak yerine yapılanları eleştirmeye devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık ve vekil sözü alan Saadet Partisi, CHP'nin "Bu hükümet dünyanın en iyi işini bile yapsa eleştiririz" mottosuna hızlı adapte oldu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Konya teşkilatının bir otelde düzenlediği toplantıda, 20 yıldır yapılan yatırımları hedef aldı. "Kılıçdaroğlu değiştirecek" "Biz, yalan söylemeyiz, iftira etmeyiz" diyen Temel Karamollaoğlu, şunları söyledi: Bugün Türkiye'de yapılan yatırımların emin olun belki yüzde 90'ı israf kapsamına girer. İnşallah biz iktidara geldiğimizde mayıs seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanı olarak Kılıçdaroğlu makamına oturduğunda bu politikaların hepsi değişecek. Biz her ilde en az bir yerine göre birkaç tane tesisin kurulmasını arzu ederiz. Böylece o ilde doğup, büyüyen insanlar kendi bulundukları yerde iş imkanı aldıklarını elde etmiş olurlar. Durduk yere göçe teşebbüs etmezler.