20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Hrant Dink'in Dağlık Karabağ ile ilgili sözleri: Ermenistan İşgal ettiği Karabağ’dan çekilmelidir

hrant dink, dağlık karabağ, ermenistan işgal ettiği karabağ’dan çekilmelidir, azerbaycan, ermenistan, avrupa, işgal

3 yıl önce

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev "Azerbaycan’ın tek koşulu Ermenistan ordusunun geri çekilmesidir"

azerbaycan devlet başkanı aliyev, Türkiye, azerbaycan, ermenistan, ermenistan ordusunu geri çekmelidir, pakistan

3 yıl önce

Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü: Geri çekilmek yenilgi değildir

azerbaycan, ermenistan, ermenistan savunma bakanlığı sözcüsü artsrun hovhannisyan, geri çekilmek, yenilgi

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Eylem Planımıza katkı sağlayan tüm taraflara şükranlarımı sunuyorum. Bizim inancımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz varlıklar içinde asıl olan insandır. Diğer tüm ayrımlar bu ulvi sıfatın gerisinde kalır.  Aile yapımızla ilgili hassasiyetlerde kadın ne kadar sorumluysa erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir.  Kadına yönelik şiddetle mücadele öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Atılan her adımı destekledim. Yaşanan her sorunla bizzat ilgilendim.  ŞİDDETLE MÜCADELEMİZ BU SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEYLE BİTECEK DEĞİLDİR Son günlerde bazı çevreler bugün yani 11 Temmuz'a doğru gidiyoruz, 1 Temmuz itibariyle resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'ni kadına yönelik şiddetle mücadelede geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir. Çekilme gerekçelerimizi o dönemde kamuoyu ile paylaştık.  Kadınların sahip oldukları haklarını kullanabilmesi için nasıl mücadele ediyorsak bugün de yarın da aynı mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadına şiddet pek çok faktörden etkilenen bir olgudur. Evvela kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin incelenmesi ve bertaraf edilmesi gerekiyor. Şiddeti bir davranış olarak öğrenen çocukların yarının şiddet faili olarak ortaya çıkma ihtimali artıyor. Şiddet, depresyonun, suç oranlarının ve huzursuzluğun artmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddeti siyasi tartışmalara malzeme etmeden, samimiyetle ele almamız gerekiyor. Kadına yönelik şiddet tüm ülkelerin sorunudur. Yasal düzenlemeler, önleme, koruma ve kovuşturma alanlarında ihtisaslaşma ile aşmaya çalışıyoruz.  İlkini 2007 yılında hazırladığımız eylem planını sürekli güncelleyerek bugüne kadar getirdik. Yeni eylem planımızda günün ihtiyaçlarına yönelik yeni başlıklar bulunuyor.  İlk idari ve hukuki somut adımı 2006'da Başbakanlık genelgesiyle atmıştık. Kanun şiddete uğrayan kadınalrı, çocukları, erkekleri, ısrarlı takip mağdurlarını korumayı amaçlıyor. Şiddete uğrayanın kim olması fark etmiyor. Kanun herkesi koruma kapsamına alıyor. Şiddet mağdurları kadın ve çocuklar  olduğu gibi ister istemez fiiliyatta bu gruplar öne çıkıyor.  Şiddet önleme ve izleme merkezleri yani ŞÖNİM'lerin kurulması... 81 ilimizin her birinde kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici katkıları olduğuna inanıyorum.  4. EYLEM PLANINDA 5 ANA HEDEF 4. Eylem Planı 2021-2025 yıllarını kapsamaktadır. Kamu kurumlarının, STK'ların, üniversitelerin, medya mensuplarının ve ilgili tüm paydaşların katkılarıyla hazırladık. Oldukça hacimli bir kitap olarak ortaya çıkan planı 5 ana hedef şeklinde yapılandırdık.  Başlıkların mağdurların adalete erişiminin kolaylaştırılması, şiddetle topyekün mücadelenin tüm politikalara entegre edilmesi, toplumsal duyarlılığın arttırılması... Değişen şartlar neticesinde gereken her türlü yasal tedbiri almayı sürdüreceğiz. İlk hedefi şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilnmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. 22 faaliyet bu başlık altında yer alıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda diğer bakanlıklarla protokoller imzalandı. Kadına yönelik şiddetle mücadele il koordinasyon kurulları oluşturuldu.  Kadına yönelik şiddetle mücadele teknik kurulu da oluşturularak 3 aylık periyotlar hal,nde toplanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Israrlı takip, siber şiddet, zorla evlendirme gibi şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Her düzeyde kamu personeline eğitim verilmesi, tüm paydaşlarla işbirliğinin geliştirilmesi gibi 35 faaliyet yer alıyor. Üçüncü hedef koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkili kullanılmasıdır. Vaka bazlı özel müdahale programlarının hayata geçirilmesi, mağdura hizmet veren elemanların eğitimlerle güçlendirilmesini uygulayacağız. Hayata geçireceğimiz faaliyet sayısı 65'i bulacak. Mağdurun korunması ve desteklenmesi ile önleyici çalışmalarda kurumsal hizmetler daha da önem kazanmaktadır. Doğru müdahaleyi gerçekleştirmek ihtiyaca uygun tasarlanmış kurumsal yapılarla mümkündür. ŞÖNİM'lerle beraber kadın konuk evlerinde hizmetler zaten yürütülüyor. Şiddet mağdurlarına rehberlik ve danışmanlık, çocuklarına sağlanan burslarla destek veriyoruz.  En önemli hususun şiddet gerçekleşmeden önleyebilmek olduğunu biliyoruz. Öfke kontrollerinin sağlanabilmesine yönelik eğitimlerine başlıyoruz. ŞÖNİM'lerde bugün 682 bini kadın, 54 bini erkek, 96 bini çocuk olmak üzere 833 bin kişiye hizmet verildi. Önümüzdeki dönemde 7 ilimizde 9 yeni kadın konuk evi daha açılacaktır. 9 ilimizdeki mevcut konuk evlerini şiddet mağduru kadınların ihtiyaçlarına göre dönüştürüyoruz. Barınma amacıyla kuruluşlarımıza müracaat eden kadınlarımıza gereken desteği veriyoruz.  KADES de yaygın olarak kullanılmaktadır. 15 şehirde uygulanan elektronik kelepçe uygulaması 15 Ocak 2021 itibariyle 81 ilde uygulanmaya başlamıştır.  4. hedef toplumsal farkındalığın arttırılması olarak belirlenmiştir. Kurumsal iletişim kanallarının güçlendirilmesi, eğitimin tünm kademelerine şiddetle topyekün mücadele anlayışının yerleştirilmesi, medyanın sorumlu ve etik hareket etmesi gibi hususlarda çalışmalar yürütülecektir. 77 faaliyeti önümüzdeki 5 yıl içinde gerçekleştireceğiz. Erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele edilmesi amacıyla babalara yönelik eğitim çalışması düzenlenmesidir. Şiddet içermeyen olumlu dil kullanımını sağlamak amacıyla kampanyalar düzenlenecektir. 

2 yıl önce

Yangın mağduru vatandaştan Muharrem İnce’ye tepki: “fotoğraf çekilmekle olmaz bu iş”

Yangın bölgelerinden halkın derdini yakından dinleyen, onlara çare olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’in utanılacak halleri tiktok’a düştü. Yangın bölgesinde fotoğraf çekinerek şov yapan İnce halkın tepkisi ile karşılaştı. Yangın mağduru vatandaş İnce’ye “fotoğraf çekilmekle olmaz bu iş” diye tepki gösterdi.

2 yıl önce

New York Times Biden'ın Afganistan'dan geri çekilme planının aynen devam edeceğini yazdı

New York Times gazetesinde yer alan ve adı açıklanmayan üst düzey yetkililere dayandırılan habere göre Beyaz Saray, Afganistan planını revize etmeyi düşünmüyor. Taliban'ın ülkedeki hızlı ilerleyişi karşısında nasıl bir adım atacağı merak edilen Washington yönetiminin geri çekilme planına sadık kalacağını kaydeden yetkililer, Kunduz kentindeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Yetkililer Taliban'a yönelik sadece sınırlı hava saldırılarının düzenlendiğini, ancak bunun ötesinde daha kapsamlı bir adım atılmasının beklenmediğini ifade etti. Gazeteye konuşan bir yetkili, Afganistan'da 650 civarında Amerikan askerinin kaldığını ve geri çekilme planının belirlendiği şekilde sürdüğünü belirtti. Afgan hükümet güçlerinin Taliban'a karşı kontrolü kaybettiği vilayet merkezi sayısı, kuzeydoğudaki Tahar vilayetinin merkezi Talukan kentinin de örgütün eline geçmesiyle 5'e yükselmişti. Taliban, Afganistan topraklarının yüzde 80'den fazlasını kontrol ettiğini öne sürüyor. Zaman zaman savaş uçaklarıyla Afgan ordusuna destek veren ABD'nin askeri faaliyetleri, ay sonunda bitecek. Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Taliban saldırıları ve çatışmalarda, son bir ayda binden fazla sivil hayatını kaybetti. Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, mayıs başından ağustosa kadar yaklaşık 1 milyon sivilin evlerinden olduğunu açıkladı.

1 yıl önce

AK Partili Akbaşoğlu'ndan 'İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme açıklaması: Hukuka aykırı bir durum yok

TBMM Genel Kurulunda kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesini öngören Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. TBMM Genel Kurulunda eleştirilere cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, muhalefetin gerçekleri çarpıttığını belirterek, "Kadına verdiğimiz değeri bu toplum çok iyi biliyor. Anayasal olarak kadınlara pozitif ayrımcılık getirdik. Milletimiz huzurlu toplum ile ilgili politikalarımızı benimsediği için AK Parti iktidar oldu. İstanbul Sözleşmesi'nin çekilmesinde hukuka aykırı bir durum yoktur. 1963 tarih ve 244 sayılı Kanun ile Cumhurbaşkanlığı 9 Sayılı Kararnamesi'nin ortaya koyduğu hükümler çerçevesinde, yürütme ve yasama görev alanlarıyla ilgili yetkilerini kullanmıştır” dedi. Bazı Antlaşmaların Yapılması İçin Cumhurbaşkanına Yetki Verilmesi Hakkında Kanun’un İnönü zamanında yasalaştığını belirten Akbaşoğlu, “Sonuç itibarıyla, burada, hükümet, yürütme organı bir uluslararası sözleşmeye imza atar. Bunu, uluslararası sözleşmenin uygun bulunduğuna dair kanunu Meclis kanun olarak çıkartır, bir izin verir yani izin verir. Yürütme ister bunu imzalar, bu izni alır. Bunun birçok örneği vardır. Bakanlar Kurulu imza attığı gibi, yine Bakanlar Kurulu, yürütme organı bunu sona erdirme noktasında yetki sahibidir. Yürütme organının yetkisinde olan işlem yürütme organı tarafından geri alınır. Daha önce, yürütme organı parlamenter sistemde Bakanlar Kuruluydu; Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yürütme organı Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı kararıyla bunun sona erdirileceği açık hükümdür. Bu Meclisin yapmış olduğu uygun bulma kanunu ise yürürlüktedir zaten. Yürütme, Meclisin yapmış olduğu kanunu yürürlükten kaldırmamıştır, o bir izin verme sürecidir, izni vermiştir. Bu kararı, sona erdirme kararını veya katılma kararını verecek olan yürütmedir” diye konuştu.

1 yıl önce

Danıştay'dan 'İstanbul Sözleşmesi' kararı: Çekilme kararını onayladı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptaline yönelik davaları reddeden Danıştay 10. Dairesinin kararını onadı. Onamayla Türkiye'nin sözleşmeden çekilme kararı hukuken kesinleşti. Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine dair Cumhurbaşkanı Kararı, 20 Mart 2021'de Resmi Gazete'de yayımlandı. Cumhurbaşkanı kararı, sözleşme hükümleri gereğince Avrupa Komisyonuna bildirimden 3 ay sonra yürürlüğe girdi ve Türkiye resmen sözleşmeden ayrılmış oldu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştaya çok sayıda dava açıldı. Danıştay 10. Dairesi, bu davalarda yürütmenin durdurulması istemlerini reddetti, iptal istemlerini ise duruşmalı olarak ele aldı. Daire, 19 Temmuz'da, sözleşmenin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptal istemini reddetti. Bazı sivil toplum kuruluşları bu karara Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda itiraz etti. Talebi değerlendiren kurul, Danıştay 10. Dairesinin "iptal isteminin reddi" kararını oy çokluğuyla onadı.

1 2