19 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

İBB’nin iki numarası oldu Rüşvetle suçladıkları kişiye ödül

ibb, genel sekreter, yavuz erkut, can akın çağlar, chp, yolsuzluk, aykut eroğlu, milletvekili

2 yıl önce

İBB kendisine ödül verdi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından, "İBB Dijital Medya A.Ş. Askıda Fatura, Kanal İstanbul ve 23 Nisan filmleri ve şehrimizin dayanışma ağı olan dijital kampanyalarla uluslararası Polaris Awards'tan 4 ödül aldı. Tüm Medya A.Ş. ekibi kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum" diyerek aldıkları ödülleri duyurdu. Ancak, İmamoğlu'nun ödül aldığı Polaris Awards ödüllerini tertip eden firmanın, İBB'nin ve İmamoğlu'nun ajans işlerini yürüten kişi Necati Özkan'ın sahibi, kurucusu ve mevcut yönetim kurulu başkanı olduğu Kapital Medya AŞ. olduğu ortaya çıktı.

2 yıl önce

10. Şakir Süter Gazetecilik Yarışması'nda ödüller sahiplerini buldu

İzmir'de görev yapan gazetecilerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak ve başarılı çalışmaları özendirip ödüllendirmek amacıyla Bergama Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde Bergama Ticaret Odası ile Bergama Kültür ve Sanat Vakfı desteğinde düzenlenen yarışmada kazananlara ödülleri verildi. Bergama Kültür Merkezi'nde (BerKM) düzenlenen törene Bergama Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Siyasi Parti Temsilcileri,Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper, BERKSAV Başkanı Gökhan Gönlügür, Bergama'yı Sevenler Turizm Derneği Başkanı Muzaffer Özarun, Süter Ailesi, merhum Şakir Süter'i gazetecilik mesleğini sevdiren ve tanıştıran olarak nitelendiren Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk, protokol üyeleri ve gazeteciler katıldı. Törenin selamlama konuşmasını aile adına Ali İhsan Süter gerçekleştirdi. Süter, "Kardeşim Şakir'in vefatı üzerinden14 yıl geçti. Şakir fanatik bir Bergamalı idi. Genç gazetecilerin önünün her zaman açılması gerektiğini söylerdi. Gençleri hep destekledi. Bu yarışmayı devam ettiren Bergama Belediyesi'ne ve başkanı Sayın Hakan Koştu'ya, Ticaret odamıza, üyesi olmaktan onur duyduğum Bergama Kültür ve Sanat Vakfı'na, Gazeteciler Cemiyetimize, jüri üyelerine, Şakir'in halen köşe yazılarını yayınlamaya devam eden Bakırçay Gazetesi imtiyaz sahibi Rıdvan Karapehlivan'a teşekkür ederim" dedi.

2 yıl önce

Nobel ödüllü Malala: Harekete geçmezsek birçok Afgan kızı da benimle aynı hikayeyi paylaşabilir

Afganistan'daki gelişmeleri görüşen BM Güvenlik Konseyine seslenen Yusufzay, uluslararası topluma Afgan kadınları ve kız çocuklarının haklarının korunması çağrısında bulundu. Yusufzay, ''Ben tüm kız çocuklarının okula gitmesi için sesimi yükselttim. Silahlı bir adamın okul otobüsümü durdurup, bana seslenip üzerime ateş açtığına şahit oldum. Harekete geçmezsek birçok Afgan kızı da benimle aynı hikayeyi paylaşabilir.'' dedi. TALİBAN BAŞINDAN VURMUŞTU Kız çocukların eğitimini savunan Malala Yusufzay, 9 Ekim 2012'de ülkenin kuzeyindeki memleketi Svat Vadisi'nde okuluna gitmek için bindiği otobüste saldırıya uğramıştı. Otobüse binen bir Taliban militanı Malala'ya adını sormuş, daha sonra genç kıza üç kez ateş etmişti. Başından yaralanan Malala, saldırıdan 6 gün sonra tedavi için İngiltere'ye götürülmüş, Birmingham'daki Kraliçe Elizabeth Hastanesinde yaklaşık 3 ay kalmış ve kafatasına metal bir plaka yerleştirilmişti. Mart 2013'te taburcu edilen Malala, ailesiyle Birmingham'a yerleşmiş ve tekrar okula başlamıştı. 2014'te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan en genç kişi olarak tarihe geçen Malala Yusufzay, kazandığı 8 milyon kronluk ödülü Pakistan'daki okullara bağışlayacağını açıklamıştı. Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda sembol isim haline gelen Malala, kendi adına açılan vakıf vasıtasıyla kalkınmakta olan ülkelerin birçoğunda kızların okula gidebilmesi için çalışmalar yapıyor.

2 yıl önce

Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri, sahiplerini buldu

Şahin ve Türeci, 2019 yılının son aylarında başlayıp hızla tüm dünyaya yayılarak milyonlarca insanın hastalanmasına ve yüz binlercesinin ölümüne neden olan SARS-COV-2’ye karşı, bir yıldan daha kısa sürede etkili ve güvenilir bir aşı geliştirerek tıp tarihinde kayda değer bir başarıya imza atmaları nedeniyle Tıp Onur Ödülü’ne layık görüldüler. Yeni bir teknolojinin ilk ürünü olma özelliğini taşıyan COVID-19 aşısı, keşfi 1960’ların başına kadar giden ve başta kanser olmak üzere birçok alandaki aşı projesine konu olan messenger RNA teknolojisinin de onay alarak insanlar üzerinde kullanıma sunulan ilk örneği. Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci çifti, enfeksiyon dışında kanser ve nadir hastalık alanlarında da aşı geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu’nun değerlendirmeleri sonucunda 2021 Tıp Bilim Ödülü ise, immünoloji alanında birçok önemli buluşun sahibi bir bilim insanı olan ve Swiss Institute of Allergy and Asthma Research’de 2003 yılından beri İmmün Regülasyon Bölüm Başkanı olarak çalışan Prof. Dr. Mübeccel Akdiş’e verilirken, Tıp Teşvik Ödülü’nü Prof. Dr. Elif Çadırcı, Bilimsel Araştırma Destek Ödülü’nü Doç. Dr. Özgür Kütük, Tıp Öğrencileri Proje Ödülü’nü de Bengisu Karaköse kazandı. 7 Eylül 2021 Salı günü İstanbul’da düzenlenen ödül törenine, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu üyeleri ve ödül kazananların yanı sıra, Eczacıbaşı Topluluğu yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Bilimsel çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle İstanbul’a gelemeyen ve ödüllerini geçtiğimiz günlerde Almanya’da Bülent Eczacıbaşı ile Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Dalkara’nın elinden alan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, gönderdikleri video mesajı ile ödülden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Törende konuşan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Topluluğun 79’uncu, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri’nin 62’nci yılına, dünyayı ve ülkemizi yaklaşık iki yıldır kuşatan pandemi koşullarında ulaştıklarını hatırlatarak, “Salgın sırasında dünyanın çeşitli bölgeleriyle birlikte ülkemizde de etkili olan deprem, yangın, sel gibi felaketlerle de sarsıldık ve hepsi birden; doğaya, çevreye karşı sorumluluklarımızın, araştırma ve bilimin önemini bir kez daha anlattı. Geleceğimiz için çok sayıda ders çıkarttık. Söz konusu ulusal ve küresel tehdit ve endişeler, ülke çapındaki kadar, uluslararası işbirliği ve dayanışmanın değerini de bir kere daha gösterdi. Virüs çok kısa sürede nasıl küresel bir salgına dönüşmüşse; insanlığın, milletlerin, devletlerin felaketlerle mücadelesi de küresel olmak zorundaydı. Çözümün sınırları olamazdı. İki bilim insanının, Almanya’da bir Amerikan firmasıyla işbirliği yaparak çok kısa sürede bütün dünyaya sunduğu aşı geleceğe dair umudumuzu daha da güçlendirdi. Dört milyonun üzerinde can kaybı yaşayan dünya, iki yıl dolmadan beş milyar doz dolayında aşı yapabildiyse, bu onların katkılarıyla gerçekleşebildi” dedi. 1923’de sadece 300 kadar doktora sahipken 1933 üniversite reformunda misafir bilim insanlarının katkısıyla tıp eğitiminde çağı yakalayan Cumhuriyetin, bugünkü mücadelenin sağlam ve bilimsel temellerini hazırladığını vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, “Topluluğumuz da, bu tarihin öncü ve önemli bir parçası olarak çağdaşlık yolculuğunda yerini aldı. İzmir’de Süleyman Ferit Bey’in eczanesiyle başlayan “toplumsal değerlere adanmışlık” II. Dünya Savaşı’nın yokluk şartlarında, İstanbul’da Nejat Eczacıbaşı’nın ufkuyla Türkiye’nin sağlık, hijyen, temizlik ve kaliteli yaşam sürecinin temel taşlarını oluşturdu. Topluluğumuzun faaliyetleri, ülkemizde daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama öncülükle kalmadı; pandemi döneminde de sağlık sisteminin ve toplumun hayati ihtiyaçlarının karşılanmasına büyük katkı sağladı” diye konuştu. Toplumsal hayatın her alanında “normalleşebilme” umudunun şimdi daha da güçlü olduğunu belirten Eczacıbaşı, “Elbette bu işin bitmediğini, yeni varyantlarıyla çok hareketli, inatçı bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu unutmadan, gerekli tedbirleri elden bırakmadan hayatımızı sürdürmek durumundayız. Bu vesileyle, sağlık çalışanlarımızın ve her alandaki mücadelemizin tüm üyelerini yürekten selamlıyor, tüm kayıplarımızı saygıyla anıyoruz” dedi. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Dalkara da, pandeminin yarattığı kaygı ile kişisel dünyamızın ötesindeki küresel sorunların da farkına varmaya başladığımıza dikkat çekerek, “Böyle kritik bir dönemde bilime her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu zor sorunların çözümünde bilimi kılavuz almak konusunda tereddütümüz yok. Nitekim salgının ortaya çıkması ile birlikte bilim insanları virüsü tanımlamayı, tanı—tedavi yöntemleri ile aşı geliştirmeyi tarihte görülmemiş bir hızla başarabildiler. Sağlık çalışanlarımız ise daha ilk günden kendi hayatlarını hiç tereddütsüz riske atarak salgınla savaşta en ön cephede yer aldılar. Bu vesile ile hayatlarını kaybeden değerli sağlık çalışanlarımızı saygı ve şükranla anıyorum” dedi. Bütün zorluklara rağmen, bilimle güzel günlere erişeceğimize inancın tam olduğunu belirten Prof. Dalkara, “Merhum Dr. Nejat Eczacıbaşı’nı yıllar içinde pek çok değerli bilim insanımızı yüreklendiren ilerici vizyonu nedeniyle saygıyla anıyor ayrıca, başvuruları büyük bir titizlikle değerlendiren tüm Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu üyeleri hocalarıma ve bilime koşulsuz destekleri için başta Sayın Bülent Eczacıbaşı olmak üzere Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. “Bilime katkı, başarıya ödül” geleneğinde 62 yıl Ülkemizde tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla, 1959’da Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafından dönemin çok değerli tıp hocaları Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli, Ord. Prof. Dr. Arif İsmet Çetingil, Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel, Prof. Dr. Reşat Garan, Prof. Dr. Sabih Oktay, Prof. Dr. Behiç Onul, Prof. Dr. Zafer Paykoç, Prof. Dr. Necmeddin Polvan’ın öncülüğünde bilimsel araştırmaları destekleme, başarılı bilim insanlarını ödüllendirme geleneği başlatılmıştı. 2019 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri Bilimsel Değerlendirme Kurulu Prof. Dr. Turgay Dalkara başkanlığında, Prof. Dr. Murat Akova, Prof. Dr. Şermin Genç, Prof. Dr. Ahmet Gül, Prof. Dr. Arzum Erdem Gürsan, Prof. Dr. Hakan S. Orer ve Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu’ndan oluşuyor. Dünya tıp çevrelerinde evrensel ölçütte başarı gösteren Türk hekimlerine 2002 yılından itibaren ise Eczacıbaşı Tıp Onur Ödülü verilmesi benimsendi. Eczacıbaşı Tıp Onur Ödülü’nün ilki Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’na, ikincisi Prof. Dr. Olcay Neyzi’ye, üçüncüsü Prof. Dr. Masel Mesulam’a verilirken, dördüncü ödülün sahibi Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci oldular. 2002 öncesinde, “Cumhuriyet Dönemi Tıp Ödülü” adıyla verilen ödülü, 1982 yılında Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet, Dr. Refik Saydam, Ord. Prof. Dr. Tevfik Sağlam, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman ve Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, 1988 yılında Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, 1992 yılında ise Prof. Dr. Gazi Yaşargil almıştı.

2 yıl önce

Mansur Yavaş ve PKK sempatizanı Leyla Mustafa'ya aynı vakıftan ödül

Belediye Başkanları Vakfı (City Mayors Foundation) Dünya Belediye Başkanı Projesi kapsamında 2004 yılından bu yana belediye başkanlarına çeşitli ödüller veriyor. Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş da "2021 Dünya Belediye Başkanı Başkent Ödülü"nü kazandığı açıkladı. Yavaş, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "2021 Dünya Belediye Başkanı Başkent Ödülü'nü kazanmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Size hizmet etme fırsatını bana sunduğunuz için teşekkür ediyorum. Bu başarı Mansur Yavaş'a ait değil, 6 milyon Ankaralının. İnşallah sizlerin adına bu ödülü alacağım" dedi. PKK SEMPATİZANINA DA ÖDÜL VERDİLER Belediye Başkanları Vakfı tarafından düzenlenen bu ödül için Yavaş, Asya kategorisinde yer alırken, PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG'ye bağlı Rakka'nın sözde Eş Belediye Başkanı Leila Mustapha'nın da aynı kategoride yer aldığı ve vakfın 2021 Dünya Belediye Başkanı Jüri Ödülü'nü Leila Mustapha'ya verdiği ortaya çıktı. Ayrıca bu ödülün sadece Yavaş'a değil, çeşitli kategorilerde toplamda dokuz belediye başkanına verildiği öğrenildi.

1 2 3 4 5