24 Nisan Çarşamba 2024
3 yıl önce

Terör örgütü ETA’nın son lideri kurbanlardan özür diledi, benzer örgütlere şiddete başvurmamalarını tavsiye etti

ispanya, fransa, terör örgütü eta, terörist josu urrutikoetxea, polis kayıtları, josu ternera, özür diledi

3 yıl önce

TRT özür diledi: Alt yazıda sorumluğu olan personelin kurumla ilişiği kesildi

TRT, alt yazıda sorumluluğu olan personelin kurumla ilişiğinin kesildiğini açıkladı ve özür diledi

2 yıl önce

Çift koltuk, VİP torpil iddaları yalan çıktı: Sözcü yazarı Necati Doğru, Hasan Doğan'dan özür diledi

Sözcü Yazarı Necati Doğru, bugünkü köşesinde şu açıklamayı yaptı: NOT: İKİ DÜZELTME! Dün bu köşede “Jeton nihayet düştü” başlığı ile yazdığım yazı; VIP torpil listelerinde yer alıp da çift koltuklu, üç koltuklu, beş koltuklu (17 koltuklu olan bile var) hısım, akraba, oğul, yeğen, bürokratların yakın akrabalarının devlet şirket ve kurumlarında koltuk sahibi edilmelerini konu almıştı. Bu yazıda ismi değil de makamının adı geçen Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'ın oğlunun da bir devlet kurumunda uzman yardımcısı yapıldığı bilgisi vardı. Bu bilgi yanlış çıktı. Benim kusurum bilgiyi kontrol etmeden yazdım. Düzeltirim. Yine aynı yazıda makamının adı geçen AKP Genel Merkez Özel Kalem Müdürü Behçet Kaynar'ın kardeşinin de sınavsız olarak bir devlet kurumuna uzman yapıldığı bilgisi vardı. Bu bilgi de yanlış çıktı. Düzeltirim. Aslında yazının esası; isimler ve makamlar değil “çift koltuklu-üç koltuklu-17 koltuklu VİP torpil listesi düzeninin” iktidar partisine oy veren seçmenin bile yüzde 61'nin “artık bu tip koltuk ikram edip iktidarın ömrünü uzatma düzenini” onaylamadığını anlatmaktı. Yazı kendini anlattı ama yanlış bilgi olmamalıydı, özür dilerim.

2 yıl önce

İran'da tansiyon yüksek: Özür diledi ama tepkilerin ardı arkası kesilmiyor!

İran'ın dini lideri Ali Hamaney, Öğretmenler Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada, 18 Haziran'da düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Zarif'in sızdırılan ses kaydıyla ilgili değerlendirmede bulundu.  Zarif'in sızdırılan ses kaydını yayınlayan medya organlarını "İran karşıtı ve düşman medya" şeklinde nitelendiren Hamaney, şöyle devam etti:  "Bazı ülke yöneticilerinden işitilen sözler hayret ve üzüntü vericidir. İnsan bu sözleri duyunca üzülüyor. Bu sözlerin bazıları düşmanlarımızın konuşmalarının tekrarıdır. Bunlar ABD'nin sözlerinin tekrarıdır." BU BÜYÜK BİR HATADIR Hamaney, ABD'nin İran'ın bölgedeki nüfuzundan rahatsız olduğunu ve Kasım Süleymani'yi bu nedenle öldürdüğünü savunarak, "İran'ın manevi nüfuzunun faktörü olan her şey onlar için kötüdür. Kudüs Gücü ve Şehit Süleymani ile ilgili onların sözlerini tekrarlamamalıyız. Kudüs Gücü İran'ın Batı Asya'daki siyasetini gerçekleştiriyor ve İran'ın buradaki en etkili gücüdür" diye konuştu. Batılıların İran dış siyasetinin kendilerine meyletmesini ve Dışişleri Bakanı'nın da onların bayraktarlığını yapmasını istediğini ileri süren Hamaney, Çin ve Rusya ile ilişkileri geliştirdiklerinde bu yüzden rahatsız olduklarını söyledi.  Ülkenin dış siyasetinin birçok üst organ tarafından belirlendiğini belirten Hamaney, şu değerlendirmelerde bulundu:  "Dünyanın hiçbir yerinde dış siyaset Dışişleri Bakanlığı'nda belirlenmez. Dış siyaset, ülkenin üst organları tarafından belirlenir. Dışişleri Bakanlığı karar alıcı organ değil bunu icra edendir. Bir taraf diğer tarafı yok saymamalıdır. Bu büyük bir hatadır, İranlı yetkililer bu büyük hatayı işlememelidir. Ülkenin siyasetine inanmadığımız ya da kabul etmediğimiz anlamına gelecek ifadeler kullanmamalıyız. Dikkat etmeliyiz, düşmanı mutlu etmemeye de dikkat etmeliyiz."  ADAYLARI DA ELEŞTİRDİ Seçimlerle ilgili olarak da adayları denetleyen Anayasayı Koruyucular Konseyi'ne (AKK) yönelik eleştirilere tepki gösteren Hamaney, "Bazıları sonuçlar kendi istedikleri olursa seçimleri kabul ediyor. Arzuları gerçekleşirse seçimleri doğru görüyorlar ancak istedikleri sonucu elde edemedikleri takdirde seçimi düzenleyenleri ve diğer kurumları suçluyorlar" dedi.  Hamaney, seçimlere katılan adayların bazılarını isim vermeden "programsız, temelsiz vaatlerde bulunan, ülkenin imkanlarını dikkate almayan ve aldatan" şeklinde suçlayarak, "Seçimler önemli bir fırsattır ve halkı bundan soğutmamalı. Bazıları istediklerini elde edemeyince 2009'da olduğu gibi bazen kaos çıkarıyorlar. Suçlamalar insafsızlık ve kaos ise suçtur" diye konuştu.

2 yıl önce

Bakan Soylu'nun tepkisinin ardından konuşan Mehmet Ağar özür diledi

Sözcü TV'de Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtlayan Ağar, bu ifadesine gelen eleştirilerin tümüne hak verdiğini söyledi. "Olayın kızgınlığından bir sürç-i lisan söz konusu. Emniyet teşkilatı mensupları çok değerli arkadaşlarımız. Bugün Türkiye'de organize suç örgütlerine nefes aldırmıyorlar. Benim bu tabiri kullanam fevkalade yanlıştır. Özellikle Sayın İçişleri Bakanı, gerçekten kendisini takdirle takip ediyorum. Fevkalede başarılı bir görev sürecini devam ettiriyor" diyen Ağar, şöyle devam etti: "Devlet her konuda terörle mücadele olsun, organize suçlar olsun her konuda olaya hakim. O bir kızgınlıkla ağzımızdan çıkan bir söz oldu. Saygı Bey'i de aradım. Kalem namusu olan bir gazeteci, bu konuyu fevkalade uygun bir şekilde aktardı. Kusur benim, bütün meslektaşlarımdan kalben özür diliyorum. Sayın Bakan'ın liderliğinde, öncülüğünde cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek, hele benim için asla söz konusu olmaz. Hatam budur, ben de bunu kabul ediyorum." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne demişti? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuyla ilgili, “Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.” açıklamada bulunmuştu.

2 yıl önce

Murat Karakaş, radyo programındaki sapıkça sözleri için özür diledi

Yasa dışı yollarla Türkiye'ye gelen Afgan mülteciler kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde 'Ege'de Son Ses' adlı yerel bir radyo kanalında mültecilerle ilgili yorum yapan gazeteci Murat Karakaş, ırkçı ve cinsiyetçi yorumlarla programa damga vurmuştu. "UKRAYNA'DAN BAYAN MÜLTECİLER GELSE..." Karakaş'ın, "Aslında Ukrayna’dan bayan mülteciler gelse o zaman hepimiz evimizde konuk ederiz. "AFGANİSTAN'DAN SAKALLI LEŞ GİBİ..." Gidiyor Afganistan sakallı sakallı leş gibi..." ifadeleri tepkilerin hedefi olmuştu. KARAKAŞ'TAN YANIT GELDİ: MAKSADI AŞTIK Karakaş, tepkilerin ardından Independent Türkçe’ye açıklamada bulundu. Programda espri yapmak istediğini belirten Karakaş, maksadını aştığını söyleyerek bütün kadınlardan özür diledi. Türkiye’nin mülteci politikaları ile ilgili eleştirilerinin baki olduğunu vurgulayan Karakaş, "Kadın hakları, çocuk hakları ile ilgili programlar yapan, 20 yılı aşkın gazetecilik faaliyeyi yürüten birisiyim. Böyle bir insan değilim. Bazı fırsatçılar bunu linç kampanyasına dönüştürdü. Biz bunların nereden beslendiğini biliyoruz. Yayına çıkaramadığımız uç kesimler haberi servis ederek bunun yayılmasına sebep oldu. Ama bu söylediğim haklı olduğunu göstermez.” dedi. Karakaş, bugün yapacağı programda da daha detaylı bir açıklama yaparak özür dileyeceğini söyledi. "TÜM KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLERİZ" Ayrıca Twitter hesabı üzerinden de paylaşım yapan Karakaş, "31 Temmuz 2021 tarihinde yaptığımız yayında Ukraynalı kadınlar ve mülteciler için sarf ettiğimiz sözler maksadını aşan ifadeler olmuştur. Bu sözleri düzeltir, şahsım Kurat Karakaş ve gazeteci arkadaşım Rıdvan Karapehlivan olarak tüm kamuoyundan özür dileriz." ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

Sputnik yalan haberi için Emine Erdoğan'dan özür diledi… Halk Tv kafayı kuma gömdü

Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın atık toplama şirketi kuracağı iddiası ortaya atılmıştı. SPUTNİK YAYDI İddia, Youtube’da yayın yapan Sputnik Türkiye kanalındaki “Ali Çağatay’la Seyir Hali” programında ve Halk TV yayınında dillendirilmişti. ‘Kayda Geçsin’ programının sunucusu Özlem Gürses, hiçbir kaynak göstermeden “Erdoğan ailesinin bu işe gireceği söyleniyor” diyerek iftirada bulundu. "ÖZÜR DİLİYORUZ" Sputnik programcısı Ali Çağatay, bugünkü yayınında haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi ve özür diledi. Çağatay, "Bunun böyle olmadığını bugün bize bildirildi. Atık meselesinde yanlış yapan biziz. Kendisinden özür diliyoruz" dedi. BAKANLIĞA BAĞLI Sıfır Atık Projesi’nin daha ileriye taşınması, içeçek ambalajlarının depozito iade sistemi dahilinde etkin bir şekilde toplanması amacıyla 24 Aralık 2020’de Türkiye Çevre Ajansı kuruldu.

2 yıl önce

İYİ Partili Lütfü Türkkan’dan gece yarısı ‘evet küfür ettim’ videosu: Şehit ailesi yerine Akşener'den özür diledi

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Bingöl'de bir şehit yakınının kendisine gösterdiği tepkiye küfrederek yanıt vermiş ancak olaya dair videolar bulunmasına rağmen, "Bırakın herhangi bir kötü ifadeyi, aksine kendisine sarılarak birlikte yürüdüğüm halde bu kez 'ağır küfür etti' diye yayınlamışsınız" ifadeleriyle kendisini savunmuştu. Şehit ailesi yerine Akşener'den özür diledi Küfrettiğini henüz birkaç saat önce reddeden Türkkan, gece yarısı Twitter hesabından video paylaşarak hatasını itiraf etti. "Yapmamam gereken bir şey yapmışım, kötü sözler söylemişim" diyerek daha önceki açıklamasıyla ters düşen Türkkan'ın, özür dilerken "Sayın genel başkanımızdan, partililerimizden, arkadaşlarımızdan..." diye sıraladığı videoda şehit ailesini anmaması tepki çekti. Türkkan'ın paylaşımında şu ifadeler yer aldı: "Yaşanan talihsiz hadiseyle ilgili bu videoyu çekmeye karar verdim. Bingöl'de daha önce sayın Meral Akşener'e sosyal medya yoluyla hakaret ve küfür eden bir vatandaş karşımıza çıkarak, şimdi burada ifade etmek istemediğim birtakım lafları söylemeye devam etti. Ben de onu o kalabalıktan uzaklaştırmak isterken ciddi küfürlere de maruz kaldım. Onların bir kısmı videoda yoktu. Hatta söyledim, "küfür etme" diye birkaç kez ikaz ettim. Netice itibarıyla gelinen o sinir gerginliği, o sıkıntılı durum sonucu hiç yapmamam gereken bir şey yapmışım. Hakaret etmişim. Kötü sözler söylemişim. Bunlar hiç doğru olmayan, bana da yakışmayan ifadeler. Bunun farkındayım. Ben o yüzden başta bütün milletimizden, bir kadın olması hasebiyle başta sayın genel başkanımızdan ve bütün kadınlardan, partililerimizden, arkadaşlarımızdan da özür diliyorum. Doğru bir şey değildi bu yanlış bir şeydi ama o sinir gerginliği, o atmosferin getirdiği belki de fazla bir heyecan, doğru olmayan, bana da hiç yakışmayan, şimdiye kadar doğru bulmadığım, herkesi yadırgadığım bu konuda, böyle bir hata yapmaya sevk etti. Tekrar bütün milletimizden özür diliyorum. Bunun da kabulünü rica ediyorum. Teşekkür ederim."

1 2 3