28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: Kadın meselesi bir tek güne sığdırılacak bir mesele değil

Bakan Yanık, Habertürk TV yayınında soruları cevaplayarak, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik eden Yanık, aslında sembolik günlerin her birinin o meseleye dikkati çekmek için ihdas edilen zamanlar olduğunu söyledi. Bakan Yanık, ''8 Mart özelinde konuşacak olursak, emekçi kadın hakları başlığı altında kadınların eşit biçimde fırsatlardan yararlanabilmeleri ve imkanları onlara sunabilmemiz gerekiyor. 8 Mart; ne yapmışız, başka ne yapmamız gerekiyor, bunları konuşmak için fırsat olarak değerlendireceğimiz bir gün. Kadın meselesi bir tek güne sığdırılacak bir mesele değil. Toplumsal, sosyal, ekonomik birçok tarafı olan meseleden bahsediyoruz." diye konuştu. Taksim'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yapılmak istenen gösterilere ilişkin de Bakan Yanık, şunları kaydetti: "Taksim konusu eskiden beri tüm eylemlerde çok tartışılır. Normal şartlarda gösteri ve toplanma yapmak için izin almaya gerek yoktur. İnsanlar herhangi bir konuyla alakalı kendi kanaatlerini topluca ifade etmek istediklerinde bunu yapabilirler. Ancak belli mekanlar, yerler vardır, kamu güvenliği sair sebeplerle toplantılar yapmak yasaklanmıştır. Taksim, bu meydanlardan birisi. Kadınların 8 Mart veya herhangi bir sebeple toplanmaları değil, Taksim'de toplanmalarıyla ilgili bir problem var." İstanbul Sözleşmesi "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kadına yönelik şiddeti artırdı mı?" sorusuna karşılık Bakan Yanık, "Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmasının kadına yönelik şiddeti artırdığına dair iddia ortaya koyamayız. Türkiye'nin kadın hakları mücadelesi yeni bir mücadele değil. İstanbul Sözleşmesi ile başlayan bir süreç değil. AK Parti'nin kadın hakları, kadına yönelik şiddetle mücadelesi İstanbul Sözleşmesi'yle başlayan süreç değil.' şeklinde konuştu. Bakan Yanık, İstanbul Sözleşmesi'nin, kadın hakları, kadınların her türlü şiddete karşı korunması ve sosyal, siyasal, ekonomik hayata katılmasıyla ilgili mücadelenin bir parçası olarak ortaya çıktığını belirterek, 'İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi üyesi ve taraf devletlerin iradesini ortaya koyan bir çerçeve metin. Oluşturulan bütün müktesebat önemli. Bu çerçeve metnin içerisinde pek çok farklı gruplar tartışma noktaları çıkardılar." dedi. Kadına karşı şiddete yönelik daha ağır cezaların gündemlerinde olduğunu vurgulayan Yanık, yeni yapılacak düzenlemelerle, kadına yönelik saldırılarda somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışın indirime tabi olmayacağını kaydetti. Bakan Yanık, kasten yaralama, öldürme, işkence gibi suçların cezasının artırılacağına işaret ederek, ''Kadın veya erkek ayrımı yoktu. Şimdi kadına karşı işlenen suçların sonuçlarının ağırlaştırılması sebebiyle kadına yönelik işlenen suçlar tanımı zımnen yapılmış olacak. Nikahlı ya da boşanmış olanlarca işlenen suçların alt sınırı 9 aya çıkarılıyor. Israrlı takip suç kapsamına alınıyor, gerekli takdirde tutuklama kararı verilecek. Eş veya boşanan eşlere karşı işlenen suçlar katalog suç düzenlemesine dahil edilecek.'' ifadelerini kullandı. Bakanlık olarak, kadına karşı şiddete yönelik gerçekleştirdikleri çalışmaları 'önleyici hizmetler' ve 'koruyucu hizmetler' şeklinde iki başlıkta toplamanın mümkün olduğunu anlatan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Önleyici hizmetler kapsamında, şiddete karşı farkındalık, eğitim, adalete erişim, kamuda topyekun seferberlik. Kadınların bir şiddet tehdidiyle karşılaştıklarında kullanacakları koruma mekanizmalarının oluşturulmasından bizim Alo 183 hattı, İçişleri Bakanlığının KADES uygulaması, 6284 sayılı kanun kapsamında tedbirlerin uygulanması, doğrudan doğruya şiddeti önleyici çalışmalar. Öbür tarafta kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, kadın istihdamının artırılması, ev eksenli üretimi teşvik edecek çalışmalara kadar pek çok başlık. Koruyucu hizmetler kapsamında kadın koruma merkezleri, şiddet önleme merkezleri var. Şiddet tehdidi altında olana, şiddet önleme ve izleme merkezine müracaat ettikten itibaren biz hizmet sunuyoruz. Hukuki desteğe ihtiyacı varsa hemen sağlıyoruz. Korumaya ihtiyacı var, hemen kadın konukevlerimize alıyoruz. Ağır tehdit altında ise gizlilik kararı alıyoruz. Can güvenliğini tesis edecek mekanizmayı oluşturuyoruz.'' Yardım parası tartışması 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan yardım paralarıyla ilgili tartışmalara ilişkin soru üzerine de Yanık, şunları kaydetti: "Paralar kasada duruyor, bir yere gittiği yok. Bu paraları niye böyle manipüle ediyor insanlar. 15 Temmuz gibi, şehitlerimiz, gazilerimiz gibi bizim için hassas başlıkları manipüle etmeyi çok iyi niyetli bulmuyorum. Ay ay yapılan ödemeleri hem benim kişisel hesabımdan hem de vakfın internet hesabından açıklıyoruz. 15 Temmuz Dayanışma Kampanyası'nda 310 milyon lira toplanmış. İstanbul Beşiktaş terör saldırısı sonrası düzenlenen kampanyada 52 milyon lira toplanmış. Zeytin Dalı operasyonunda şehit ve gazi olanlar için 2 milyon lira toplanmış. Toplam 364 milyon lira bağış vakfa aktarılmış. Vakıf bu bağışla kuruldu. Mart 2022 itibarıyla hak sahiplerine toplam 104 milyon 145 bin lira destek ödemesi gerçekleştirilmiş. Şehit yakınları ve gazilerimiz için her ay 1500 lira ödüyoruz. Bugün itibarıyla vakfın banka hesaplarında toplam 387 milyon 719 bin 354 lira bulunuyor."

1 yıl önce

Can Ataklı, kaçak FETÖ’cü Cevheri Güven’i yere göğe sığdıramadı! Muhalefetin FETÖ'cü Güven’in yayınlarını gündeme getirmesi gerektiğini dile getirdi

Youtube’da Veryansın TV ve benzer türde yayın yapan kanallar türlü engellemelerle karşılaşırken firari FETÖ’cülerin kanalları “yasaklı” olmasına karşın Youtube tarafından önerilenlere taşınıyor, trendlere giriyor ve yüz binlerce izleyiciye ulaşıyor. Buna rağmen FETÖ’nün sesi olan ve örgüt tarafından yönlendirilen sözde gazeteciler bazı muhalifler tarafından “mağdur” ilan ediliyor. Türkiye’de FETÖ kumpasları döneminde tetikçilik yapıp sonrasında kaçanlara destek Can Ataklı’dan geldi. Geçtiğimiz günlerde Veryansın TV yazarı Nihat Genç’e saldıran Can Ataklı, son videosunda Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin gibi isimleri övdü. Ataklı’nın bu programı da Youtube tarafından trend videolar arasına eklenerek Türk izleyiciler arasında dikkat çekmesi sağlandı. Ataklı konuşmasında Cevheri Güven’in son videosuna değinerek, Fetullahçı Terör Örgütü’nü “cemaat” olarak tanımladı ve Güven’in “cemaatçi” olup olmamasının kendisi açısından önemsiz olduğunu söyledi. Ataklı şunları söyledi: “Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin. Bu arkadaşların temel özelliği yurtdışında olmaları. Tabi yurtdışında oldukları zaman durum çok farklı oluyor. Cevheri Güven cemaatçi gazeteci olarak zamanında yurtdışına çıkmış. Yaptığı yayınlarda cemaatin elemanı olmadığı, gazeteci olduğunu ki Türkiye’de çalışırken gazetecilik yaptığı konusunda endişem yok zaten. Kendisi olmadığını söylüyor benim için farketmiyor. Youtube’a Cevheri Güven yazınca ‘bu kanal sizin ülkenizde’ izlenemiyor diyor. Erdoğan’ın ısrarla sosyal medya düzenleme getireceğiz… esas endişeleri bu. Cevheri Güven’i türkiye’den izlemiyorsanız ya da vpn’iniz varsa o zaman sorun yok. Said Sefa’yı da yazdığınız zaman çıkmıyor. Fakat Youtube anasayfasında önerilenler içinde çıkabiliyor. Cevheri Güven çok ilginç bilgiler veriyor. Normalde kıyamet kopması lazım. Fakat çıt çıkmıyor. Zaten Youtube’un önerilenleri arasında çıkıyor. 24 saat içinde 320 bin kişi izlemiş zaten.” Ataklı programın devamında Cevheri Güven’in videolarının izlenme rakamlarını paylaştı. Güven’in FETÖ’cü olduğu iddialarına değinen Ataklı, KHK ile atılan bir tanıdığı üzerinden Güven’in de suçsuz olabileceğini savundu. FETÖ gerekçesiyle KHK ile atılanları savunan Ataklı, “yurtdışına gidenler rahatladı ama Türkiye’dekilerin ciddiye alınmama durumu var” dedi. Sedat Peker’in suskunluğuna değinen Ataklı, Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin, Memduh Bayraktaroğlu, Erol Mütercimler’in yayınlarını övdü. FETÖ’cülerin yayınlarının muhalefetin dikkatini çekmesini gerektiğini savunan Ataklı, “cemaatçiler söylüyor diye dinlemeyecek miyiz?” dedi. CEVHERİ GÜVEN KİMDİR? Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarının savunuculuğunu yapan, bir ara Star Gazetesinde yönetici pozisyonunda bulunan Cevheri Güven’in özellikle Cumhuriyetçi kitleyi etkilemeye çalışması dikkat çekiyor. BAYKAL’A KASET KUMPASI Şu sıralar muhalefeti destekleyen Güven’in adı, bir zamanlar ana muhalefet partisi CHP’ye en büyük operasyonları yapanlar arasında geçmişti. Bunların başında da dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın özel hayatına ilişkin görüntülerin internet sitelerinde yayınlanması geliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Deniz Baykal ve bazı eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internetten yayınlanmasıyla ilgili 2017 yılında bir iddianame hazırlanmıştı. 171 şüpheli hakkında 8 ayrı suçtan hazırlanan İddianamede dönemin Akit Haber Müdürü Yener Dönmez’e de yer verilmişti. Dönmez’in ByLock kullandığı bilgisinin yer aldığı iddianamede, dönemin Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli şüpheliler Kaan Özyiğit, Özgür Türker, Mustafa Koparan, Selim Yasdıbaş ve Rüstem Atik’in usulsüz bir şekilde elde ettikleri özel görüntüleri FETÖ’nün amaçları doğrultulsunda kullanmak üzere şüpheli Cevheri Güven’e ulaştırdıkları belirtilmişti. Güven’in de görüntüleri yayımlaması için birçok haber portalına ulaştırdığı ancak haber siteleri görüntüleri yayınlamayı reddettiği bunun üzerine Dönmez’in yazarlık yaptığı habervaktim.com isimli FETÖ sitesinin ihbar hattına söz konusu görüntüleri gönderdiği ve görünlerin Dönmez’in katkılarıyla yayımlandığı vurgulanmıştı. ‘PATRON ONAY VERDİ’ Şüphelilerden F.A. görüntülerin yayımlanmasına ilişkin iddianamedeki beyanında, şunları söylemişti: “Güven, videonun linkini habervaktim.com internet sitesinin ihbar hattına gönderdiğini söyledi. Ben de kendisine ‘bakarım’ dedim ve telefonu kapattım. Kısa bir süre sonra bu konuda tek başıma karar verebilecek konumda olmadığım için Dönmez’i aradım. Ona konu hakkında bilgi verdim. Yener bey de bana bu konunun önemli olduğunu, patronla görüşmemiz gerektiğini söyledi. Sonrasında Yener bey patronla görüşüp konuyu detaylı bir şekilde iletti diye biliyorum. Habervaktim.com internet sitesinde ‘Deniz Baykal’la ilgili bir video’ başlığı ile ekinde metacafe.com internet sitesinden alınan link eklenerek haberler bölümünde duyuruldu. Sonrasında tam hatırlamıyorum ya ben Yener beyi ya da o beni aradı. Ve konuşmamızda patronun bunun yayımlanmasına onay verdiğini ve yayımlandığını söyledi.”

1 ay önce

Hacer Foggo CHP’ye karşı bayrak açtı: "Siz beni CHP’ye sığdıramadınız"

CHP’nin İzmir’in ilçelerinden belediye başkan adayı göstermediği Hacer Foggo, bu karara ilişkin yaptığı açıklamada partinin üst yönetiminde sitem etti. Foggo, “Şimdi yine ülkenin her yanındaki o girilemeyen evler, o sokaklar beni bekler” dedi.