19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Şehit yakınları ve gazilerden İYİ Partili Lütfü Türkkan'a kınama

15 Temmuz Derneği, Şehit Gazi Birlik Sendikası ve Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı üyeleri, Zeytinburnu'ndaki İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı önüne bir araya geldi. Çeşitli sloganlar atan ve pankart açan grup adına basın açıklamasını, 15 Temmuz gazisi ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Çil, okudu. Lütfü Türkkan'ı protesto etmek için burada toplandıklarını belirten Çil, Türkkan'ın, daha 17 yaşındayken terör örgütü PKK'nın attığı havanla şehit edilen İsa Gümren'in ağabeyine ve ailesine saygısızlıkların en büyüğünü yaptığını ve bundan dolayı kınadıklarını söyledi. Türkkan'ın, "Benim kardeşimin vücudu parçalandı, günlerce ayaklarını aradık." diyen bir şehit ağabeyinin feryadına küfürle karşılık verdiğini vurgulayan Çil, şöyle konuştu: "'Testinin içinde ne varsa o sızar' demişler. İçi böyle kötülükle dolu birinin değil vekilliğinden, insanlığından şüphe duyuyoruz. Üstelik Türkkan, dün gece önce küfretmediği yalanını söyleyip, sonra da tepkiler üzerine küfrettiği için özür dilemeye çalışmıştır. Hem yalancı hem de küfürbaz bu şahıs, konuşmasında genel başkanından bile özür dilerken şehidimizin ailesine bir özrü bile çok görmüştür. Şehit yakınları ve gaziler olarak buradan ilan ediyoruz, Türkkan'ın bu saatten sonra edeceği özrü de milletin vekilliği makamını işgalini de kabul etmiyoruz." Kendisini milli değerlere bağlı bir siyasi parti olarak tanımlayan İYİ Parti'yi, Türkkan'ı disipline sevk ederek ihraç etmeye davet eden Çil, "'Burası Kürdistan' diyenlerin karşısında sus pus olup, şehidin ailesine küfrü layık görenleri milletimizin vicdanına havale ediyoruz." ifadelerini kullandı. 15 Temmuz Derneğinin, hain darbe girişimin yaşandığı gece Türkiye'nin bekası için 251 vatandaşın şehit olmasının ardından kurulduğunu hatırlatan Çil, şunları kaydetti: "Sınır ötesi operasyonlarda ve terörle mücadelede şehitler vermeye devam ediyoruz. Vatan için canını ortaya koyan kahramanlarımızın aileleri bu ülkeye emanettir ve hiç kimse bırakın küfretmeyi onların kılına zarar vermeyi, kötü bir söz söylemeyi aklının ucundan bile geçirmemelidir. Geçirenler, karşısında bizi bulacaktır. Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden bir şahsın PKK elebaşlarından Murat Karayılan gibi davranması ve öfkesini kusması siyasette gelinen akıl karışıklığını göstermektedir. Oysa bizim kafamız gayet net. Bu ülke için, ezan için, bayrak için, canını veren her bir şehidimiz gönüllerimizde, hafızamızda ve kahramanların yazdığı destanlarımızda yaşamaya devam ediyor. 15 Temmuz Derneği olarak milletimize emanet edilen hiçbir şehidimizin ailesinin canının yakılmasını kabul etmedik, etmiyoruz ve diyoruz ki ha dağdaki Karayılan, ha meclisteki Lütfü Türkkan." Grup açıklamanın ardından dağılırken, polis ekiplerinin İYİ Parti İl Başkanlığı önünde güvenlik önlemi aldığı görüldü.

2 yıl önce

Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfından, Lütfü Türkkan hakkında suç duyurusu

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Gürs, yaptığı yazılı açıklamada, "Şehit İsa Gürmen, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyenler tarafından şehit edilmiş bu ülkenin bir evladıdır." ifadesini kullandı. Şehidin emaneti olan ağabeyi Tahir Gürmen'e Bingöl'de İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan tarafından ağıza alınmayacak türde hakaretler edildiğini kaydeden Gürs, "Terör belasından hayatı zehir olmuş, kardeşini kaybetmiş bir insan 'Ben şehit kardeşiyim' diyerek yüreğindeki acıyı paylaşmak isterken, milletin vekili olarak onun gönlünü ferahlatması, destek olması gereken kişinin tam tersi bir tutum ile gösterdiği çirkin tavrı, şiddeti, küfür ve hakareti Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı olarak asla kabul edemeyiz." açıklamasını yaptı. "TÜRKKAN'IN PARTİDEKİ GÖREVİNDEN ALINMASINI YETERLİ GÖRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL" Millet ve vatan uğruna bağımsızlığı ve beraberliği korumak için bu yolda canını feda eden şehitler ile şehitlerin geride bıraktığı ailelerin korunmasının Vakfın yegane amacı olduğunu belirten Gürs, şunları kaydetti: "Lütfü Türkkan'ın söylem ve davranışları şehitlik mertebesinin saygınlığını ve itibarını zedelemekte olduğu gibi hiçbir Türk vatandaşına söylenemeyecek türden kelimelerdir. Lütfü Türkkan'ın partideki görevinden alınmasını kesinlikle yeterli görmemiz mümkün değildir. Lütfü Türkkan'ın samimiyetten ve utançtan uzak, konumunu korumak amacıyla yayınladığı özür videosunu da kabul etmiyoruz. Ailemizden dilemediği özrü, milletimizin vicdanına oynama ve yasak savma kabilinden kabul ediyoruz. Bu tavrını ayrıca şiddetle kınıyoruz. Milletin vekilinin, bu çirkin davranışından sonra milletvekilliğinden de istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Lütfü Türkkan'ın bir an önce milletvekilliğinin düşürülmesi, İYİ Parti'den ihraç edilmesi ve yargılanmasının önünün açılması gerekmektedir. O koltuk, milletimizin onur, şeref ve haysiyetini en iyi şekilde temsil eden, milletimizin değerlerine sahip çıkan kişiler içindir. Milletimiz için en değerli makam olan şehitlik makamına karşı bu çirkin zihniyete sahip kişileri milletvekili olarak Gazi Meclisimizde görmek istemiyoruz. Halkın vicdanında yargılanmış olan bu kişinin en kısa sürede yargı önünde de hesap vermesini talep ediyoruz. Bu sebeple de bugün Vakfımız adına suç duyurusunda bulunduk. Gereğinin yapılacağına olan inancımız tamdır."

1 yıl önce

Şehit yakınlarından Diyarbakır Barosu'na sert tepki: PKK katliamını örtbas etmek için Türkiye'ye iftira attılar

Terör örgütü PKK/KCK, Irak Dohuk vilayetinin Zaho ilçesinde sivillere bombalı saldırı düzenledi. Terör örgütü yayın organları ve yandaşları saldırıyı TSK'nın düzenlediğine dair kara propagandaya başladı. Güvenlik güçleri, saldırının teröristler tarafından gerçekleştirildiğini tespit etti. Sosyal medyada PKK propagandasına çanak tutan Diyarbakır Barosu, skandal bir paylaşıma imza attı. Barodan yapılan açıklamada, "Kürdistan Federal Bölgesinin Zaho ilçesinde TSK’nın bombardımanıyla, içlerinde çocukların da olduğu siviller hayatını kaybetmiştir. Roboski’de olduğu gibi söz konusu Kürtler olunca insancıl hukuk değersizleşiyor. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Kürdistan’a başsağlığı diliyoruz." denildi. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, Diyarbakır Barosu'nun Irak'ta PKK tarafından katledilen 8 sivilin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından öldürüldüğünü iddia etmesine sert tepki gösterdi. Gündüz, bu çirkin açıklamayı yapan Diyarbakır Barosu'nun tüm idarecileri hakkında soruşturma açılması için savcıları göreve çağırdı. Abbas Gündüz, Türkiye'yi hedef alan bu kirli zihniyeti kınadığını belirterek, "Diyarbakır Barosu, bebek katili PKK terör örgütünün katliamını örtbas etmek için Türkiye'ye iftira attı. Irak’ta PKK tarafından katledilen 8 sivil için 'TSK öldürdü' açıklamasında bulundu. Daha önce de 'Ermeni Soykırımı var' diyerek yine Türkiye'ye iftira atmıştı. Bebek katili PKK terör örgütü ile aynı dili kullanıp Türkiye'ye saldıran bu kirli zihniyeti kınıyorum. Ülkenin bölünmez bütünlüğü için, vatan, millet, bayrak için Irak’ta ve Suriye’de yüzlerce şehit verdik, gazi verdik. Bugün PKK’nın sözcülüğünü yapan baro, neden söz konusu TSK olunca hiçbir mesaj yayınlamıyor. Bu kirli ve bölücü barodan şikayetçiyiz. Diyarbakır Barosu'nun tüm yöneticileri hakkında iftira ve milli güvenlik tehdidi gerekçesiyle soruşturma açılmalı" dedi.

11 ay önce

Şehit yakınları Kemal Kılıçdaroğlu'nun gönderdiği çelengi parçaladı

Şırnak'ta yer alan Bestler-Dereler bölgesinde PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada, Uzman Çavuş Bayram Doğan şehit oldu. Şehit için Tokat'ta düzenlenen cenaze törenine, terör örgütleriyle iş tutan CHP ve İYİ Parti tarafından çelenk gönderildi. Şehit yakınları Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek çelengi parçaladı.

3 ay önce

PKK övücüsü Merdan Yanardağ'dan şehit yakınlarına haddini aşan tehdit

Geçtiğimiz aylarda bebek katili Öcalan'ı güzelleyen ve 'terör örgütü propagandası yapma', 'suçu ve suçluyu övme' suçlarından hapis cezası alan CHP yandaşı Merdan Yanardağ bu kez şehit ailelerini tehdit etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e tepki gösteren şehit yakınlarını hedef alan Yanardağ, 'CHP'liler o cami avlularına gövde gösterisi yapmak için kitlesel olarak gelirse oraya giremezsiniz.' diye konuştu. Yanardağ'ın skandal sözlerine tepki yağdı.