26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

300 aile Kılıçdaroğlu’ndan şikayetçi oldu

Milyonlarca öğrencinin uzun bir çalışma temposu sonrası üniversite hayallerini gerçekleştirmek için YKS sınavına gireceği zaman CHP medyası, öğrencilerin moralini altüst eden bir yalan habere imza atmıştı. KILIÇAROĞLU, YALANI PAYLAŞIP ORTAK OLMUŞTU "Katarlı gençlere sınavsız tıp eğitimi hakkı verildiği" yönündeki asılsız haber, Sözcü, Cumhuriyet ve T24 haber sitesinde yayımlanırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Twitter'dan bu haberi paylaşarak yalana ortak olmuştu. Çocukları YKS'ye giren Türkiye'nin farklı yerlerinden 300'den fazla aile, çocuklarının sınav öncesi moralinin bozulduğunu ve motivasyonlarının düştüğü gerekçesiyle yalan haberi yapanlar ve yayanlar hakkında şikayetçi oldu. "MiLYONLARCA ÖĞRENCİNİN HAYATIYLA OYNADI" Mağdur ailelerin avukatlığını üstlenen Doğukan Yılmazer, "Sınava saatler kala, Katarlı öğrencilerin üniversitelere sınavsız alınacağı seklinde ve ilgili devlet kurumlarınca çok kısa süre içerisinde yalanlansa da servis edilmeye devam edilen bir haberle amaçlanan iktidarı yıpratmak olsa da doğrudan milyonlarca öğrencinin hayatıyla oynandı. Bir gün sonra söz konusu habere ilişkin yayımlanan tekzip ve düzeltmeler ise insanların aklıyla alay etmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Dünden bu yana görüştüğüm bütün ebeveynler ve eğitimcilerin ortak görüsüdür ki sınava giden saatlerde çocukların umutları gibi psikolojileriyle de oynanmıştır. Anne babalar dün gece çocuklarıyla yasadıkları diyalogların, mesajlaşmalarının fotoğraflarını gönderiyorlar. Türkiye'nin dört bir yanından bana, onları anlıyor ve üzülüyorum. Bizler de o çocuklarla aynı yollardan geçtik. Gençlerin hayalleriyle oynamak bu kadar kolay olmamalı" dedi. "2 MİLYONDAN FAZLA GENCİMİZE HAKSIZLIK EDİLDİ" Avukat Yılmazer, "Büyük mağduriyet oluşmuş durumda. Çocukların gardları düşmüş, motivasyonları yerle bir. Eğitimcilerden, psikologlardan görüşler aldım bu süreçte. Oluşan mağduriyet nedeniyle tazminat davası açmaya hazırlanıyoruz. Bize başvuran ailelerden ücret almayacağız. Bu yalan, çarpıtma haber bir iki medya organının servisiyle kalsa belki bir parça etkisi daha düşük olabilirdi ancak ülkenin ana muhalefet partisinin lideri gibi üst düzey siyasetçiler hatta bazı üniversite profesörleri de paylaşınca gençlere sanırım yalnızca `inanmak` kaldı. Buradaki üzüntümüz siyasi parti liderlerinin de olayın aslını bilmeden böyle bir algı oluşturulmasına yardım etmesidir. 2 milyondan fazla gencimize haksızlık edildi" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Şehit yakını, İYİ Partili Türkkan hakkında şikayetçi oldu

1997 yılında Bingöl'ün Gözer yaylasında çobanlık yaparken çatışma esnasında atılan havan bombasıyla şehit olan İsa Gümren'in ağabeyi Tahir Gümren, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ziyaretinde, "Bu kadına inanmayın, bu kadın beni mahkemeye verdi, ben bunun yüzünden cezaevine gireceğim" diyerek tepki gösterdi. Daha sonra İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın ise Gümren'in boynuna sarılarak bir süre dinlediği ve kendisine küfrettiği öne sürüldü. Akşam saatlerinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne giden Gümren, Türkkan hakkında şikayetçi oldu. '1997 YILINDAN BERİ YAŞADIĞIM BİR ACI VAR' Şehit Aileleri Derneği'ne gelen şehit yakını Gümren, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gümren, yaşadığı olayı anlatarak, "Galiba yaşadıklarım montajmış, bende rüşvet almışım. Biri beni göndermiş sanırım, bunu anlayamadım. Biz onlar gibi değiliz, öyle paralarımız yok, kim bizi göndersin de para versin. Benim 1997 yılından beri yaşadığım bir acı var. Parçalanmış bir kardeşin acısı var içimde. Lütfü Beye sorun, kardeşinin bedeni parçalandı ve parçalarını çuvalda topladılar mı? O Meral Hanıma da söyleyeyim; senin kardeşinin bedeni böyle parçalansaydı galiba bunu yapmazdınız. Meclis'e giderken başka, Şırnak'a giderken başka, Hakkari'ye giderken başka oluyor kendisi" dedi. 'BANA KÜFÜRLER EDEN O ŞAHIS DİZLERİYLE BENİM AYAĞIMA VURDU VE HALA YARASI VAR' İçinde yıllarca çektiği bir acı olduğunu ve bunu haykırmak istediğini belirten Gümren, şunları söyledi: "Ben bir kaç gün önce Akşener'in Bingöl'e geleceğini duydum. Arabadan indiğinde yanına gidip bir şey diyeceğim ya da bir dilekçe verecektim ve kimse bana izin vermeyecekti. Bende sesim gür diye en iyisi bağırayım dedim ve bağırdım da. Çünkü sen Hakkari'ye gidince farklısın, İstanbul'a gidince farklısın, İzmir'e giderken farklısın. Sen teröre destek veren insan, utanmadan bizden de oy istiyorsun. Onu gerçekten hiç anlayamadım. Eğer şerefi varsa, özellikle sözüm ona beni temsil eden milletvekili erkek gibi çıksın desin ki ben bu adama hakaret ettim ben de çıkıp bütün Türkiye'den özür dilerim. Eğer erkekse, delikanlıysa, çoluk ve çocuk sahibiyse, kulağıma söylediği o çirkin sözü söylemeye dilim varmıyor. Biz namus için yaşarız. Eğer benim yanımda bir psikolojik sorunu olan birisi bir şey söyleseydi anlardım ama o laf asla söylenmez. O sözü bana diyemezdi. O, bana küfrettikten sonra biri sağa çekti biri sola çekti. Kendi ayağımla gidip emniyete şikayette bulundum ve şimdi de gidip görüntüden tespit ettim. Gerçekten bana küfürler eden o şahıs dizleriyle benim ayağıma vurdu ve hala yarası var. Utanmadan açıklama yapıyor ve bunlar yalan diyor. Sen hangi yüzle insanların karşısına çıkıp oy isteyeceksin. Ben şehit ailelerine sırtımı dayarım sadece. Ben medya üzerinden bir tepki verdim ve cezamı aldım. Eğer bir Genel Başkan her gün bir vatandaşa mahkeme açıp kazanıyorsa yazıklar olsun ona. Sen hiçbir yere gitmeden, yargılanmadan, sorgulanmadan ceza yedin mi? Ben Bingöl'de oturuyorum, mahkemem İstanbul Çağlayan'da olmuştur. Benim hiçbir şeyden haberim yok. Benim kardeşim şu an benim gözümde, aynı sahneyi yaşıyorum. Şikayette bulundum" dedi. 'ŞEHİT AİLEMİZ SİYASETİN MALZEMESİ DEĞİLDİR' Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyon Başkanı Ziya Sözen ise milletvekilinin bu akşam özür dileyip, istifası etmesi gerektiğini belirterek, "Şehit ailemize geçmiş olsun diyorum. Şehit ailelerimiz siyasetin malzemesi değildir, şehit ailelerimize Türkiye'nin neresinde kim tarafından haksız uygulama yapılırsa, PKK terör örgütü desteklenirse, PKK'nın siyasal uzantılarıyla ilgili destek veren siyasilerin açıklamaları olursa bugün ki kardeşimizin yaptığı gibi iyi niyetli bir şekilde gittikleri yerde tepkilerle karşılaşmaları doğaldır. Siyasiler ucuz sözler kullanmamalı, siyasiler kendilerine oy istedikleri vatandaşa küfretmemelidir. Şehit ailelerimiz Meral Akşener'in ve partisindeki bazı yetkililerin HDP ile kahvaltı programı ve benzeri kullandıkları ifadelerden dolayı arkadaşımız zamanında sosyal medyada tepkisini dile getirmiş. Bu tepkiden dolayı da Akşener kendisini mahkemeye vermiştir. O mahkeme süreci devam ederken Akşener'in buraya geleceğini öğrenen şehidimizin yakını, 14 yaşındaki kardeşi biz şehit aileleri olarak acımızı her gün yaşıyoruz. Bu acımızı yaşarken HDP'ye destek verenler bugün olduğu gibi yarın da Türkiye'nin neresinde olursanız olun bizi karşınızda bulacaksınız. Lütfü Türkkan, özrün kabahatinden büyük, bu arkadaşımıza ağza alınmayacak küfründen dolayı öncelikle tüm şehit ailelerimizden, gazilerimizden ve Bingöl halkından özür dilemelisin. Bu küfür sadece bu kardeşimize yapılmadı o yüzden biz sağa sola bakmadan kendisinin bir an önce bu akşam siyasetten çekilmesi lazım. Çıkıp ben bu kardeşimize küfrettim ve özür dilerim demesi lazım. Bütün siyasi partililer Bingöl ve diğer illerde siyasi faaliyetlerini yürütebilirler. Bizde bu duruma saygı gösteririz" diye konuştu.

2 yıl önce

Kartal'da İBB zabıtları çaycıyı darp etmişti! Şikayetçi oldu…

Kartal'da 4 yıldır seyyar olarak çay satan Yusuf Susuz, polis merkezine şikayetçi olarak verdiği ifadede, 29 Mart'ta Kartal sahilinde eşi ve oğluyla çay içerken İBB'ye zabıta ekiplerinin yanlarına geldiğini kaydetti. Zabıtalar arasında bulunan ve daha önceki bir şikayetinden dolayı mahkemelik oldukları zabıta memurunun elindeki çayı dökerek kendisini ittiğini ifade eden Susuz, bu kişinin çaydanlık ve tüpünü de aldığını anlattı. Bunun üzerine Cevizli Mahallesi'ndeki İBB ek hizmet binasına giderek müdürle görüşmek istediğini söylediğini aktaran Susuz, burada zabıta kıyafetli bir kişinin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından darbedildiğini öne sürdü. Hastaneye gidip darp raporu aldığını anlatan Susuz, kendisini darbedenlerden şikayetçi olduğunu belirtti. Emniyetin, saldırganların kimliklerinin tespiti için İBB'den olayın yaşandığı bölgede görev yapan zabıtalarla ilgili bilgi istediği ancak İBB'nin henüz bir bilgi göndermediği öğrenildi. Yusuf Susuz, yaklaşık 10 yıl önce açık kalp ameliyatı olduğunu ve iş bulamadığı için sahilde seyyar çaycılık yaptığını söyledi. Susuz, "Ev geçindiriyorum, iki çocuğum var. Sahile girdiğimden beri zabıtalar beni sıkıştırıyor, malımı alıyorlar. Birkaç defa arabama, özel mülküme girdiler, malzemelerimi aldılar. Balık tutuyordum, geldiler motoruma girdiler, bana saldırdılar." dedi.

1 yıl önce

Köpeklerden kaçarken ölen Mahra'nın annesi, FOX TV spikeri Gülbin Tosun'dan şikayetçi oldu

Anne Derya Pınar, Serik ilçesindeki evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, sosyal medya hesabından sahipsiz sokak köpeklerinin toplatılmasını isteyerek, "Siz asıl evlatlarımızı rahat bırakın. Sizin yüzünüzden mezarda bile rahat yok, işedikleri için kuruyor diktiğimiz ağaçlar. Mezarı alçak olanların üstünü kazıyorlar. Mezarda bile rahat yok mezarda." paylaşımında bulunduğunu belirtti. FOX TV'de hafta sonu ana haberleri sunan Gülbin Tosun'un kendisine yanıt olarak "Senin peşindeyim, yarın geliyorum. Arsız sefil." yazdığını aktaran Pınar, gelen tepkiler üzerine Tosun'un paylaşımı sildiğini kaydetti. Çok üzüldüğünü, büyük bir acıyla travma içerisinde olduğunu dile getiren Pınar, "Hakkımızı savunurken, çocukların yaşam hakkını savunurken haber bülteni sunan, tarafsız olması gereken bir insanın bu şekilde hakaret etmesi beni çok sarstı. Çünkü biz gazetecilerin tarafsız olmaları gerektiğini düşünürüz. Neden bu kadar sinirlendiğini bilmiyorum. Bir taraf olacaksa eğer çocuktan taraf olmasını, çocukların yaşam hakkını savunmasını isterdim." diye konuştu. Hayvansever bir aile olduklarını, sahipsiz köpeklere zarar verilmesini kesinlikle istemediklerini ifade eden Pınar, avukatı aracılığıyla Serik Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Gülbin Tosun hakkında "hakaret" ve "tehdit" suçlarından şikayette bulunduklarını bildirdi. OLAY Mahra Melin Pınar, Belek Mahallesi'nde 5 Mart'ta sahipsiz köpeklerden kaçarken, İrfan Y'nin kullandığı 07 YBJ 06 plakalı kamyonun altında kalarak ağır yaralanmıştı. Küçük çocuk, Serik'teki hastanede yapılan müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmişti. Beyninde pıhtı atması nedeniyle yapılan ikinci ameliyatla sağ bacağı diz üstünden kesilen Pınar, 28 Mart'ta hayatını kaybetmişti.

10 ay önce

Barış Atay'a 'Yargılanacaksın' diyen hukuk öğrencisine tehdit! 72 kişi hakkında şikayetçi oldu

İstanbul'da hukuk fakültesi öğrencisi Mehmet Rıdvan Tanrıöver, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilemeyen Barış Atay hakkında sosyal medyada yaptığı paylaşımda ''Dokunulmazlık zırhın kalktı sevgili Barış. Yargılanacaksın” ifadelerini kullandı. Barış Atay'dan Tanrıöver'e yanıt gecikmedi. Bu olay sonrası Tanrıöver, kendisine tehditler savuran 72 kişi hakkında şikayetçi olduğunu açıkladı.