29 Mart Cuma 2024

Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 ay içerisinde Avrupa’ya vizesiz seyahat edeceğini iddia etmesi AB’yle ne tür pazarlıklar yapıldığı sorusunu akla getirdi!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 ay içerisinde Avrupa’ya vizesiz seyahat edeceğini iddia etmesi AB’yle ne tür pazarlıklar yapıldığı sorusunu akla getirdi!

Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Türk vatandaşlarının 3 ay içerisinde Avrupa’ya vizesiz seyahat edeceğini iddia etmesi AB’yle ne tür pazarlıklar yapıldığı sorusunu akla getirdi. AB 2016’daki anlaşmada, vize serbestisi için Türkiye’ye terörle mücadele politikasını değiştirmesi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanıması şartını koşmuştu.

 

6’lı Masa ve HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “vizesiz Avrupa” vaadi “Neyin karşılığında” sorularına neden oldu. Akıllara AB’nin vize serbestiyetinde terörle mücadelenin esnetilmesi ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tanınması şartlarını getirdi. Kılıçdaroğlu, önceki gece Habertürk canlı yayında her vatandaşın Avrupa'ya vizesiz gideceğini vadetti. Yetinmeyip bir de süre veren Kılıçdaroğlu, "Üç ay içinde vize problemlerini çözeceğiz” dedi.

 

BRÜKSEL'İN 72 KRİTERİ

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizesiz Avrupa vaadi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, 2016'daki başbakanlığı döneminde Avrupa Birliği ile yürütülen 'vizesiz seyahat' çalışmalarını akıllara getirdi. Davutoğlu, 18 Mart 2016'da Brüksel'de AB liderleriyle yaptığı mutabakat kapsamında Avrupa'ya vizesiz gidiş için yapılan çalışmaların kapsamında, 72 kriteri yerine getirme taahhüdünde bulunmuştu. 72 kriterden 69'u Davutoğlu döneminde hayata geçirilmişti.

 

AB’NİN TEHLİKELİ TALEPLERİ

 

Avrupa Birliği, Kolluk Gözetim Yasası adı altında Türkiye'den Terörle Mücadele Yasası'nın güncellenmesini talep etmişti. Bu kapsamda, Avrupa Polis Teşkilatları Arası Anlaşması ile Avrupa Adalet Teşkilatları Arası Anlaşması’nı onaylaması gereken Türkiye'nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi Yönetimi'ni resmen tanıması gerekiyordu. Anlaşmanın uygulamaya geçmesi için Ankara'nın Avrupa Birliği üyesi olan tüm ülkeleri tanıması şartının bulunması, Türkiye'nin Kıbrıs'taki ve Doğu Akdeniz'deki haklarından vaz geçmesi anlamına da geldiği için milli güvenlik riski oluşturuyordu.

 

BU SÖZLER Mİ VERİLDİ?

 

Kılıçdaroğlu’nun vaadinin Meclis'ten aradan geçen süre içinde çıkmayan terörle mücadelenin esnetilmesi ve Kıbrıs’ta Rum kesiminin tanınması kriterlerinin hayata geçirilmesine bağlı olduğu ifade ediliyor. Bu noktada geçen yıl sonunda ABD’nin yanı sıra Avrupa’da belli merkezlere sürpriz ziyaretler yapan Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Birliği'ne 72'i kriterden hayata geçirilmeyen 3'ünün iktidar olmaları halinde uygulamaya alınacağı vaadini verip vermediği soruluyor.

 

Beka konuları Avrupa’ya endeksli

 

6’lı Masa’nın olası iktidarında icraat takvimini oluşturan ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde terörle mücadeleyi yakından ilgilendiren maddeler serpiştirildiği ortaya çıktı. Ocak sonunda kamuoyuna deklare edilen 244 sayfalık metinde terörle mücadele, Batı’nın BM, Avrupa Konseyi, AGİT gibi kurum ve kuruluşların belge ve kararlarına endekslendi. Türkiye’nin bekasını yakından ilgilendiren terörle mücadele konusundaki madde mutabakat metninin ‘Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları’ başlığında yer aldı. Söz konusu madde, şöyle: “Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz.”

Yeni Yorum