CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi, halk ekmeğe rekor bir zam yaptı. Göreve geldiği günden bu yana hizmet yapmaktan kaçınan, İstanbullulara zamdan başka bir şey gösteremeyen Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Halk Ekmek'te fiyatlara yüzde 100 zam yapıldı. Buna göre 250 gram olarak 1,25 TL’den satılan halk ekmeğinin 11 şubat 2022 tarihinden itibaren 2,50 TL'den satılacağı ifade edildi.
İBB'nin sosyal medyadaki troll ağı yine deşifre oldu. Yüzlerce hesap, Twitter üzerinden "Ben yurt dışında yaşayan AK Parti'li gurbetçiyim. İstanbul'a en son AK Parti döneminde gelmiştim. Bugün tekrardan İstanbul'a ayak bastım, gözlerime inanamadım. İstanbul 3 yılda adeta bambaşka şehir olmuş güzelleşmiş şehrin havası bile değişmiş. Allah sizden razı olsun başkanım" mesajını paylaştı. Mesajlarda sadece ülke isimlerinin değiştiği görülürken, İBB'nin vatandaşa hizmet için kullanması gereken kaynakları böyle bir algı çalışmasına yatırması tepki çekti. AK PARTİ'Lİ DAĞ: KAYNAK ÇOCUKÇA İŞLERE AKTARILIYOR AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, trollerin attığı tweetlerden oluşan bir videoyu paylaşarak "Şablon mesajlar ile ne bozulan imaj düzelir ne de milletin sarsılan güveni tazelenir." dedi. Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul’un ve İstanbulluların yaşanabilir bir şehirde ideal belediye hizmetlerini almaları için ayrılan kaynak, işte bu çocukça işlere aktarılıyor." https://twitter.com/avhamzadag/status/1491103989425123331?s=21
İlim Yayma Vakfı tarafından yapılan yurt binasının Süleymaniye Camii'nin siluetini kapatması tartışmalara neden oldu. Tartışmaların ardından İlim Yayma Vakfı bir açıklamada bulunarak inşaatın durdurulduğunu belirtti. İBB ekipleri ise inşaatın durdurulmasına rağmen binayı mühürledi. "DURMUŞ BİR İNŞAATIN MÜHÜRLENMİŞ OLMASINI KAMUOYUNUN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM" İlim Yayma Vakfı Başkan Vekili Nurettin Alan, inşaatın durdurulduğunu vurgulayarak, "Konu sosyal medyada yayıldıktan sonra iki kez açıklama yaptık. Açıklamada, 'inşaatın Süleymaniye silüetine hiçbir şekilde zarar vermemesi gerektiğini kabul ediyoruz' diye belirttik. Sosyal medyadaki tepkileri anlayışla karşıladığımızı belirtmiş, inşaatı durdurduğumuzu söylemiştik. Açıklamalarımızı yaptıktan sonra inşaatı durdurduk. Hal böyleyken durmuş bir inşaatın mühürlenmiş olmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Öte yandan biz bir vakıfız. Çalışmalarımızı vakfımızın amaçları doğrultusunda yapıyoruz. Hiçbir şekilde siyasi polemiklerin tarafı olmayacağız. Süleymaniye konusunda hassasiyet gösteren bütün vatandaşlarımızla aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Bizi uyaran vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bizim inşaatımızın gölgesi dahi Süleymaniye'nin üstüne düşmeyecek. İnşaatı zaten durdurmuş ve kurulların alacağı karara uyacağımızı söylemiştik. Bunun bir siyasi malzeme haline dönüştürülmesi en istemediğimiz şeydi. Bundan sonra biz bu konuda açıklama yapmayacağız. Vakfımızın inşaatı ile ilgili mimari açıdan çalışmaları yapacağız ve Süleymaniye'nin kubbelerinden görünen görüntüleri ortadan kaldırmış olacağız" diye konuştu. "SÜLEYMANİYE'NİN KUBBELERİNİ AŞAN BİR BİNA OLMAYACAK" İnşaatın Süleymaniye Camii'nin manzarasını kapatmayacağını belirten Alan, "Orası bize yurt yapmak şartıyla bağışlanmış bir yer yurt yapılsa dahi hiçbir şekilde Süleymaniye'nin kubbelerini aşan bir bina olmayacak. Hiç kimse Süleymaniye'nin bahçesinden baktığında o görüntüyü görmeyecek. Biz onunla ilgili projemize ilgili kurulların kararları doğrultusunda hareket edeceğiz. Süleymaniye'de tek bir bina yok, orayı çerçeveleyen onlarca bina var. Kamuoyunun Süleymaniye'yi tartışması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV yazarı Fikret Bila'ya açıklamalarda bulundu. Daha önce "Millet İttifakı kabul ederse Cumhurbaşkanı adayı olurum" diyen Kılıçdaroğlu bu kez net konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez aday olamayacağı iddiasını sürdüren Kılıçdaroğlu, "Ama biz erken seçim istiyoruz. Hem de hemen." dedi. "ERDOĞAN KARŞIMA ÇIKSIN" Sözlerinin devamında aday olacağını ilan eden Kılıçdaroğlu, "Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın, Onu sandıkta göndereyim. Siyasi olarak çağrım budur. Halkın zamanında seçimi bekleyecek hali kalmadı. Hemen erken seçim kararı alınmalı ve Erdoğan sandıkta gönderilmelidir." ifadelerini kullandı.
Olay, saat 11.00 sularında İstanbul'un Küçükçekmece ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşandı. İSKİ EKİPLERİ ÇUKUR KAZIP TOPRAKLA DOLDURDU Edinilen bilgiye göre, kamyonetiyle iş yerine giden sürücü Özmen Develioğlu, park halindeki araca çarpmamak için sağa kırdı. KAMYONET SAPLANDI Develioğlu, İSKİ'ye bağlı ekiplerin kazıp, üzerini toprakla kapattığı yere saplandı. Neye uğradığına şaşıran Develioğlu, hemen dışarı çıktı. Sürücü Develioğlu, kazayı yara almadan atlatırken, aracında hasar oluştu. Araç nedeniyle sokak bir süre araç trafiğine kapandı. Çukura saplanan kamyonet sürücü ve arkadaşları tarafından kurtarıldı. "MAĞDURUM NE YAPMAM LAZIM" Çalışmanın yarım bırakılmasına tepki gösteren sürücü Özmen Develioğlu, "Dükkanımdan diğer dükkanıma gitmekteydim, sol tarafımda araba vardı, geçecek yol yoktu. Sağ tarafıma kırdım, çukurun üstünü kumla, çamurla doldurmuşlar, arabam çukura düştü. Ben mağdurum ne yapmam lazım. Şuan işe gidemiyorum" diye konuştu. "AKŞAMA KADAR ÇALIŞTILAR AMA HİÇBİR ŞEY YAPTIKLARI YOK" Öte yandan kazı çalışmasının yarım bırakılmasına tepki gösteren mahalle sakini kadın, "Dün kazıldı, akşama kadar çalıştılar ama hiçbir şey yaptıkları yok. 3-4 kişi vardı, ben bilmiyorum. Geçememiş, sabah çok arabalar arka arkaya geçememiş. Öyle de olmaz ki" dedi.
MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer’in oturduğu sitenin yüzme havuzunda kaçak su kullanıldığını, bunu tespit ederek tutanak altına alan belediye personelinin görevden alındığını öne sürdü. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1490980831598452739?s=21 Kılavuz, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, seçim öncesinde, göreve geldiğinde kaçak su kullanılmasına asla izin vermeyeceğine yönelik açıklamalar yaptığını belirtti. Seçer’in ve özel kalem müdürünün yaşadığı bir sitede kaçak su kullanıldığının belgesi ve deliliyle ortaya çıkarıldığını ifade eden Kılavuz, “05 Temmuz 2019 tarihinde ihbar üzerine siteye keşif amacıyla giden Mersin Su İşleri Müdürlüğü personeli, yaptığı incelemede 800 ton su kapasiteli yüzme havuzunda kaçak su kullanıldığını ve bu yolla tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu Mersin Büyükşehir Belediyesinin zarara uğratıldığını ortaya koymuştur. Bu tutanağı yazdıktan iki iki buçuk ay sonra da maalesef belediye personelimiz işten çıkarılmıştır.” diye konuştu. Kılavuz, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’in böylesi bir düzenbazlığa yeltenmesinin utanç vesikası olduğunu” söyledi. Kılavuz, Mersin Büyükşehir Belediyesi kadrolarının, aralarında terörden hüküm giymiş HDP ve PKK’lılara peşkeş çekildiğini de iddia etti.
Bir dönem CHP'de milletvekili olarak görev yapan AK Parti'li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan'ın "kaset" iddiası büyük ses getirdi. Savcı Sayan CNN Türk'te katıldığı bir programda 2 CHP'li milletvekilinin "Erdoğan'ın Atatürk büstünü tekmelediği görüntülerin yer aldığı bir kaset var" iddiası ile dolandırıldığını anlattı. Bu kaseti almak için İran'a giden ve dolandırılan o milletvekillerinin isimlerini ise ilk kez Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi açıkladı. Selvi yazısında şunları kaydetti; "CHP’ye 20 bin dolara mal olan dolandırıcılık olayını Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan anlattı. Hem de öyle eş dost sohbetinde değil. CNN Türk’ün canlı yayınında. Yayının üzerinden 3 gün geçti. Savcı Sayan’ı aradım; CHP’den sizi arayan oldu mu, bu milletvekilleri kimler diye sordular mı, sizi mahkemeye verdiler mi diye sordum. “Yok” dedi. Ardından ekledi, “Olay doğru. Beni nasıl mahkemeye verecekler? O zaman milletvekili olan iki CHP’li hâlâ hayatta. Onları kurtaran il başkanı ve ilçe başkanımız hayatta. O tarihlerde pasaportlarında İran’a girişleri çıkışları var. Benim neyimi mahkemeye verecekler” dedi. Savcı Sayan o dönemlerde CHP’deydi. ERDOĞAN’IN VİDEOSU VAR DEDİLER İsterseniz önce Savcı Sayan’ın ağzından CNN Türk ekranlarından anlattığı dolandırıcılık olayını aktaralım. “Bir gün, şu anda yaşıyor o iki milletvekili... Bir gün 2 milletvekiline İran’dan bir dolandırıcı geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili. Erdoğan’ın Atatürk büstünü yerlerde tekmelediği, küfrettiği, kafasını tekmelediği o kaset bizim elimizde. Gelin size vereceğiz diyor.” 20 BİN DOLAR KAPTIRMIŞLAR İki CHP milletvekili İran’dan gelen kişinin dolandırıcı olduğunu bilmiyor elbette ki. 2007 yılı. AK Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı, 27 Nisan e-muhtırasının verildiği, Anayasa Mahkemesi’nden 367 kararının çıktığı dönemler. Zamanın ruhuna uygun bir dolandırıcılık işi. CHP’li iki milletvekili kaseti ele geçireceğiz, Erdoğan’ı devireceğiz diye düşüyorlar İran yollarına. Ama tabii bu işin bir maliyeti var. “O iki milletvekili partinin kasasından 10 bin dolar aldılar, gittiler İran’a. İran’da üç gün uğraştılar. Adam ‘Bir 10 bin dolar daha verin’ dedi. 10 bin dolar daha verdi. O adam paraları aldıktan sonra, ‘PKK’lılar buraya geldiğinizi öğrendi, sizi öldürecekler, kaçın!’ Bunlar da bizim il başkanını aradılar, ‘Ne olursunuz bizi kurtarın, İran’da rehin kaldık.’ Ağrı İl Başkanı, devreye girdi. Oradaki ilçe başkanları devreye girdi. Gittiler ve kaça kaça geldiler İran’dan. O iki milletvekili de sağ. CHP’de milletvekiliydiler.” KASETLE AK PARTİ’Yİ DEVİRECEKLERMİŞ İran’a kadar gidip, 20 bin dolar para kaptırıp canlarını zor kurtardıkları kasetle ne yapacaklarmış? Bu sorunun cevabını da Savcı Sayan veriyor. “Neyin peşine düşmüşler. Sayın Erdoğan, Atatürk’ün büstünü tekmeliyormuş. Onun görüntüleri varmış. O görüntülerle AK Parti’yi, iktidarını devirecekler.” Meğer CHP’de kaset merakı eskiye dayanıyormuş. Erdoğan’ı olmayan bir kasetle indiremediler ama bir kaset darbesiyle Baykal’ı tasfiye edip Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. O İKİ MİLLETVEKİLİ KİM? Fikri takip olayı gazeteciliğin olmazsa olmaz kurallarından biri. Madem CHP Genel Merkezi bu iddianın üzerine gitmedi, ben takip edeyim istedim. Peki o iki milletvekili kim? Kulislerde İran’a giden iki CHP milletvekili olarak Bayram Meral ve Halil Tiryaki isimleri gündeme geldi. TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı da yapan Bayram Meral o tarihlerde CHP Ankara Milletvekili’ydi. Halil Tiryaki ise Kırıkkale Milletvekili olarak Parlamento’da bulunuyordu. İddialarla ilgili olarak hem Halil Tiryaki’yi hem de Bayram Meral’i aradım. HALİL TİRYAKİ: ‘İRAN’A GİTTİM AMA HATIRLAMIYORUM’ Halil Tiryaki, o tarihlerde İran’a gittiğini doğruladı ama üzerinden 15 yıl geçtiği için ne olduğunu hatırlayamadığını söyledi. “O zaman öyle bir şey oldu. İran’a gittik, geldik. Ama 15 sene oldu. Ne olduğunu hatırlamıyorum” dedi. BAYRAM MERAL: ‘İRAN’A GİTTİM AMA BU İŞLE İLGİSİ YOK’ O dönem CHP Ankara Milletvekili olan Bayram Meral ise, İran’a daha önce gittiğini, bu işle ilgisi olmadığını söyledi. Meral, “İran’a çok eskiden gittim. İran’a giriş çıkış yaptım. Ama bu işle ilgisi yok. Olacak iş mi?” diye konuştu.
Isparta'nın Yalvaç ilçesinde yalnız yaşadığı ikametinde ölü bulunan Ramazan Nazlı isimli kişinin, kent genelinde yaşanan elektrik arızası nedeniyle ısınma ihtiyacını gideremediği için öldüğü iddia edilmişti. Vatandaşın evindeki elektrik akımının faal olduğu ve solunum yetmezliğine bağlı kalp durması sonucu hayatını kaybettiği belirlenmişti. Başta muhalefet kanadının propaganda malzemesi haline getirdiği olay sonrası Yalvaç Kaymakamlığı da bir adım attı. CHP'Lİ BAŞKAN İÇİN SUÇ DUYURUSU 5 Şubat'ta evinde ölü bulunan Ramazan Nazlı ile ilgili yerel bir gazeteye, "Nazlı'nın elektrik parasını ödeyemediği için elektriğinin kesik olduğu" yönünde açıklama yaptığı kaydedilen CHP Yalvaç İlçe Başkanı Ali Arı hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. CHP'LİLER 'ELEKTRİĞİ KESİLDİ' DEMİŞTİ: KESİK DEĞİL, TÜKETİM DESTEĞİ DE ALIYORDU İnceleme sonucu Nazlı'nın elektriğinin kesik olmadığı, engelli maaşı alması sebebiyle elektrik tüketim desteğinden faydalandığının tespit edildiği dilekçede aktarıldı. Nazlı'nın ayrıca Yalvaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yardım başvurusunda bulunmadığı belirtilen dilekçede, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında aylık 1000 lira nakdi yardım aldığı da kaydedildi. Dilekçede CHP Yalvaç İlçe Başkanı Arı'nın beyanlarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçunu oluşturduğu, bu nedenle Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca gereğinin yapılması gerektiği belirtildi.