20 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

Europol ve EMCDDA’dan ortak rapor: Avrupa kokain üretimi, tüketimi, dağıtımında merkez haline geldi; yıllık ciro 10 milyar euro

Raporda, metamfetamin endüstrisinin de Avrupa’da giderek genişlediği uyarısı yapıldı. Kokain, esrarın ardından Avrupa’da en çok tüketilen uyuşturucu olarak görülürken, 2020 rakamlarına göre kokain satışından uyuşturucu baronları 10,5 milyar euro kazandı. Rapora göre, Güney Amerika’dan yaşlı kıtaya gelen sevkiyat yine kokain kullanımında önemli artışa neden oldu. Avrupa'da 2019 yılına göre, 2020 yılında ele geçirilen kokain miktarı yüzde 6 artarak, 214 tona ulaştı. AB kurumlarına göre Belçika uyuşturucu ticaretinde önemli bir merkez rolü oynarken, AB ülkeleri içinde 2020 rakamlarına göre en fazla kokain yine bu ülkede ele geçirildi. Belçika’da 70 ton, Hollanda’da ise 49 ton kokaine polis operasyonlarında el konuldu. Raporun ilginç bir noktası ise Güney Amerika’dan Avrupa’ya gelen kokainin bir kısmının buradan Ortadoğu ve Asya ülkelerine ülkelere gönderilmesi. https://twitter.com/emcdda/status/1522520306056900609?s=21&t=GVwsqJabQ66chW32x9txGw Avrupa’da metamfetamin üretimi artmasına rağmen, bunun kokaine oranla daha küçük çapta olduğu tahmin ediliyor. Sentetik uyarıcı madde üretiminde ise Çek Cumhuriyeti önemli rol oynarken, bu uyuşturucular en fazla doğu Avrupa ülkelerinde kullanılıyor. Yeni veriler Belçika’da da son dönemde sentetik uyarıcı üretiminin önemli ölçüde arttığı yönünde. Ancak bu konuda tahmini bir veri açıklanmadı.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan Frontex açıklaması: “Bütçenin bir kısmı göçmenlerin geri itilmesinde kullanıldı”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ankara’da Liberya Dışişleri Bakanı Dee-Maxwell Saah Kemayah ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu AP'nin Frontex'in bütçesine onay vermemesiyle ilgili gündemi yorumladı. Bakan Çavuşoğlu kayıp Türk kaptanla ilgili: İnsanlık dışı uygulamalara Frontex katıldı. Bütçenin onaylanmaması Frontex'i aklamaz. Bu geri itmeler sonrasında ölümler meydana geldi. Haberler çıkınca Cakarta Büyükelçiliği'ne haber verdik. Kayıp Türk kaptan bu sabah bir balıkçı tarafından Bali açıklarında bulundu. Durumu iyi. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra geri dönecek. Gerekli tedavileri gördü, şimdi göç idaresinde. 66 saat suda kaldı. Ama sağlık durumu şu an gayet iyi. Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

Filipinler'de yasaklanan Hollywood yapımı 'Uncharted' isimli filmde PKK terör örgütünün propagandası yapıldı!

Uncharted isimli 2022 yapımı filmden siyasi skandallar çıkmaya devam ediyor. Bir hazine avını konu alan ve daha önce oyunları da piyasaya sürülen 2022 yapımı Hollywood filmi Uncharted, aksiyon dolu sahnelerinden çok skandallarla gündeme geldi. PKK PROPAGANDASI YAPTILAR Filmin başlarında yer alan bir sahnede, ABD'nin New York şehri olduğu belirtilen konumda yürüyen karakterin ardında yer alan duvarda, terör örgütü PKK ve örgütün Suriye kolu YPG'nin isimlerinin yazılı olduğu görüldü. PKK propagandasının filmin içine yerleştirilmesi, izleyicilerin tepkisini çekti. FİLİPİNLER'DE DE YASAKLANDI Öte yandan filmin bir sahnesinde, Çin'in Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'ini üzerinde hak iddia ettiği ve bu bölgeyi 9 kesik çizgi ile gösterdiği tartışmalı haritaya yer verildiği gerekçesiyle Filipinler'de yasaklandı.

1 yıl önce

Pentagon'un hazırladığı yeni bir rapor, terör örgütü PKK'nın yeni bir partner bulduğunu ortaya çıkardı: İRAN

Türkiye’nin terör örgütlerine yönelik Pençe-Kilit operasyonu devam ederken ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) dikkat çekici bir rapor geldi ABD askeri istihbarat birimlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin askeri operasyonu ile birlikte PKK’nın İran destekli militanlarla işbirliği yapmaya başladığı belirtildi. ABD askeri istihbarat birimlerinin İran destekli militanların terör örgütü PKK ile Türkiye’ye karşı koordineli saldırılar düzenlediğine dair bulguları ve görüşlerini paylaştı. ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) tarafından hazırlanan raporda İran destekli militanların son aylarda Irak ve Suriye’deki Türk güçlerine saldırılar düzenlediği de belirtilirken, “Irak’taki bu saldırıların bazıları PKK ile işbirliği içinde gerçekleşti” yorumu yapıldı. Kapsamlı raporda, “Türkiye’nin Şubat ayında kuzey Irak’ta PKK’yı hedef aldığı saldırıların ardından yeni bir İran destekli militan grup, Musul’un kuzeyindeki Türkiye’nin askeri üssüne roket saldırısı düzenledi” denildi. Yayınlanan raporda, “DIA, Türkiye’nin hava ve drone ile PKK’yı vurmasına tepki olarak bu militan grubun PKK ile koordineli çalışmaya devam edeceğini öngörüyor” denildi. AMAÇLARI ÇOK FARKLIYMIŞ DIA’nin hazırladığı raporda ise terör örgütü PKK ile işbirliği yapan militanların amacına dair de yorumlar yer aldı. TSK’nın düzenlediği askeri operasyon için Hakkari’nin Derecik ilçesinden terör örgütlerine füze atışı yapıldı. Raporda, “Militanlar muhtemelen Türkiye’nin operasyonu sonrasında Türk güçlerine saldırarak Irak’ın bağımsızlığının koruyucuları olarak görülmelerini amaçlıyor” denildi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1 milyon Suriyeli'nin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak proje hazırlığındayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memursen ve Mehmed Akif İnan Vafkı ile 'Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız' kampanyası kapsamında AFAD Koordinasyonunda 12 STK tarafından yapılan briket evlerin açılış ve teslimi törenine video mesajla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "İdlib'deki ve ülkemizin güvenli hale getirdiği diğer bölgelerdeki kardeşlerimi hassaten selamlıyor, her birini kucaklıyorum. Coğrafyamızda barış, huzur, güven özlemi içinde olan mazlum ve mağdur tüm kardeşlerimizin bayram gibi bayramlar geçirebilecekleri günlere bir an önce kavuşmalarını diliyorum. Bugün İdlib'de çok anlamlı bir tören vesilesiyle bir aradayız. Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde yıllardır çadırlarda yaşayan kardeşlerimizin hayat şartlarını bir parça da olsa da için 250 ayrı noktada inşa ettiğimiz briket evlerin resmi açılışını yapıyoruz" dedi. Erdoğan, "İçişleri Bakanlığı AFAD koordinasyonunda yürütülen yardım kampanyası ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle başlattığımız 77 bin briket evin 57 bin 306'sını tamamladık. Kalanların inşası ve hazırlıkları sürüyor. Bu evler camisiyle, okuluyla, sağlık merkeziyle, fırınıyla, sosyal tesisiyle, çocuk parkıyla, eksiksiz birer yaşam alanı olarak tasarlanmış ve inşa edilmiştir. İnşası biten evlere şu ana kadar 50 bin aile yerleştirildi. İnşallah briket ev sayısını toplamda 100 bine çıkaracak dolayısıyla 100 bin ailenin şartları bir parça da olsa düzeltmiş olacağız. Briket evlerin burada oturacak Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu evlerin yapımında emeği geçen tüm kurumlarımıza sivil toplum kuruluşlarımıza hayır sahiplerine inşasında çalışan herkese teşekkür ediyorum." dedi. "BİZİM İNSANLIK BORCUMUZDUR" Erdoğan, "Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara sınır ve gönül kapılarımızı açmak onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de, tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz. Bu huzuru kalple batılıların sergiledikleri ırkçı, ayrımcı, bencil, riyakar tutumu yüzlerine vuruyoruz. Mazlumlara bakarken biz sadece insan gördük, görüyoruz. Hiç kimsenin teninin, saçının, gözünün rengine, inancına, konuştuğu dile bakmadık, bakmıyoruz. Yardım için ayak bastığımız coğrafyaları doğal zenginliklerine göre de tasnif etmedik, etmiyoruz. Sadece insan, sadece mazlum, sadece mağdur görmek bunun için harekete geçmemizi gerektiriyor. Bu anlayışla sadece Suriyeli değil, dünyanın pek çok yerinde yardım ve destek programları yürütüyoruz. Yıllardır Afrika'nın ve Balkanlar'ın pek çok yerinde zengin bir yelpazedeki faaliyetlerimizle dostlarımızın yanındayız. " diye konuştu.  "DÜNYANIN EN ÇOK YARDIM YAPAN ÜLKESİ DURUMUNDAYIZ" Erdoğan, "Afganistan'dan Pakistan'a, Bangladeş'ten Filistin'e Yemen'den Ukrayna'ya kadar geniş bir coğrafyadaki insani yardım operasyonlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Afganistan'a içinde 5 bin ton insani yardım malzemeleri olan 10 ayrı iyilik treni gönderdik. Ukrayna topraklarındaki savaş başladığından beri bu ülkeye 100 TIR insani yardım malzemesi sevk ettik. Ciddi sıkıntılar yaşayan Lübnan'a, sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 3 iyilik gemisi ulaştırdık. Suriye'nin çeşitli bölgelerinde toplamda yaklaşık 6 milyon insana ulaşan yardım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Velhasıl tüm mazlumların ve mağdurların yanında yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha önce dünyanın milli gelirine göre en çok yardım yapan ülkesiyken şimdi artık tüm alanlarda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi durumundayız. " ifadelerini kullandı.  SURİYELİLERİN GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN YENİ PROJE Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Paylaşmanın, infakın, özellikle bereketine inanan bir millet olarak yaptığımız bu yardımların karşılığını Rabbimizin çok daha fazla bize ihsan ettiğine inanıyoruz. Değerli kardeşlerim, tabii sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmalarını sağlamak için kapılarımızı açmakla kalmadık. Onların yeniden evlerine dönmeleri içinde her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye'nin Suriye'de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz. Özellikle briket evler bu adımlardan biriydi. Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz." Erdoğan, "Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje bir hayli geniş kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye'nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde oralarda da benzer çalışmaları yürüterek gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız. Bu duygularla bir kez daha yapımı tamamlanan ve teslim edilen briket evlerin Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını, bu evlerin inşasında katkısı olan tüm sivil toplum örgütlerine, herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Suriye'nin en kısa sürede güven, huzur, istikrar iklimine kavuşmasını ve herkesin evine, toprağına, işine kavuşmasını temenni ediyorum." dedi. 

1 yıl önce

Sığınmacıların buruk bayramı: El öpüp gelecektik

Yenişafak’ın haberine göre; Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin bayramda ülkelerini ziyaret etmesi her yıl tartışma konusu oluyor. Yükselen tepkiler sebebiyle ise bu yıl bayram ziyareti izinleri kısıtlandı. Peki, bu insanlar nereye ve neden gidip geliyorlar? ANNEM SURİYE’YE DÖNDÜ, ŞEHİT OLDU Avukat Abdulnasr Hoşan, 2013 yılından bu yana çocuklarıyla Gaziantep Nizip’te yaşıyor. Hama’nın Kefarzate ilçesinde yaşayan Hoşan, evleri bombalanınca Türkiye’ye sığınmış. 13 kişilik büyük ailenin bir kısmı Suriye’de kamplarda yaşadığı için bayram ziyareti onun için çok önemli. Kampta olan kız kardeşlerinin yolunu gözlediğini söyleye Hoşan, “Annem çocuklarının özlemine dayanamayıp Suriye’ye gitti ve bombardımanda öldü. Kız kardeşim ve yeğenlerim kampta. Benim yolumu gözlüyor. Ölümden kaçıp burada ailemizle bir hayat kurduk. Tek isteğim annemin emaneti olarak gördüğüm kardeşlerimi sevindirmek” dedi. TEK ÇOCUĞUM, BENDEN BAŞKA KİMSELERİ YOK Fatıma El-Ali ise, Halep’te öğretmenlik yaparken okuluna bomba atılması sonucu ağır yaralanmış. Tedavi için Türkiye’de uzun bir süre kaldıktan sonra ülkesine dönememiş. Yaşlı anne ve babasının Atme kampında kaldığını söyleyen Fatıma El-Ali, “Ben tek çocuğum. Annem ve babam çok yaşlılar. Evimiz yıkıldıktan sonra onlar Atme kampında kaldı. Her yıl bayramda görüşebiliyoruz. Ben birkaç gün kalıp dönüyorum. Onların evime gelme imkanları yok. Yasaklar devam ederse nasıl bir çözüm bulacağımızı bilmiyorum” dedi. DEAŞ VE PKK BİZİ AYIRDI Şanlıurfa’da yaşayan Mutaz Selim de, Tel Abyad’da hayatını sürdüren babası ve amcalarını görmek için Suriye’ye gitmek istediğini söyledi. Terör örgütleri DEAŞ ve PKK’nın kendilerini ailelerinden ayırdığını kaydeden Selim şunları söyledi: “Hepimiz Türkiye’ye sığındık. Barış Pınarı Harekatı sayesinde ailemizin büyük bir bölümü evlerine geri döndü. Fakat aradan geçen zamanda ben çocuklarımla Urfa’da bir düzen kurdum. Fakat hepinizin bildiği gibi bayramda büyüklerin elini öpmek çok önemli. Mezar ziyaretleri yapıp, ailemizi görmek istiyorduk. Onların gelme şansı yok, bizim yolumuzu gözlüyorlar.” Muhaliflerin hedefindeler Suriye Çözüm Masası Genel Koordinatörü Mehdi Davud, sığınmacıların muhaliflerin hedefinde olduğuna dikkat çekti. “Türkiye’ye insanlar canlarını ve ailelerini kurtarmak için geldi” diyen Davud, CHP, Zafer, İyi Parti’nin sığınmacıları hedef gösterip kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini söyledi. Davud şunları kaydetti: “Esad rejiminin hakim olmadığı yerlere ancak geri dönüşler yapılabilir. Fakat bu bölgelerde bombardımanlardan dolayı altyapısı çökmüş durumda. Halihazırda yoğun bir nüfus yaşıyor. Çoğunluğu kamplarda ve yardımlarla hayatlarını idame ettiriyor. Suriye’ye bayram ziyaretleri de sadece güvenli bölgelere yapılabiliyor. Aileler parçalanmış durumda CHP, Zafer, İyi Parti sığınmacıları hedef gösterip kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor. Bu anlamda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi çok önemli.”

1 yıl önce

Ukrayna donanması, Türk SİHA’larıyla Rusya’ya ait iki tekneyi batırdı

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 67 gündür devam ederken Ukrayna Donanması bugün bir video paylaşarak Karadeniz’deki Yılan Adası yakınlarında Rus donanmasına ait iki savaş teknesinin batırıldığını duyurdu. TÜRK SİHA’LAR KULLANILDI Paylaşılan görüntülerde Türk yapımı SİHA’ların kullanıldığı belirtilirken, Rusya’ya ait Raptor tipi savaş gemisinin anında battığı belirtildi. Raptor devriye gemilerinin Karadeniz’in kuzeybatısında devriye gezdiği aktarıldı. GENELKURMAY BAŞKANI SOSYAL MEDYADAN DUYURDU Bir süre önce Ukrayna’nın saldırısında ağır hasar alan Moskva isimli amiral gemisinin olduğu bölgede olayın gerçekleştiği belirtildi. Genelkurmay Başkanı Valeri Zaluzhniy, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Sabaha karşı iki Raptor tipi tekne Yılan Adası yakınlarında yok edildi” dedi. RUSYA’DAN HERHANGİ BİR AÇIKLAMA YOK Bölgedeki Rus personelinin tahliyesi ve yeni askerlerin taşınması için kullanılan Raptor teknelerine düzenlenen saldırı ile ilgili Moskova’dan bir açıklama gelmedi. Yüksek hızlı arama-kurtarma teknesi saatte 160 kilometre hıza kadar çıkabiliyor.

1 yıl önce

Rusya'nın hamlesi Avrupa'nın kafasını karıştırdı! Ambargo kararsızlığı

Macaristan Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs, "Macaristan'ın petrol ve doğal gaz ambargosu konusundaki tutumu değişmedi: Bu fikre karşıyız" dedi. Almanya'dan da benzer bir açıklama geldi. AB Komisyonu, Rusya'ya yönelik altıncı yaptırım paketinin görüşmelerinde fosil yakıtlara tamamen ambargo konması seçeneğini de görüşüyor. 'HENÜZ HAZIR DEĞİLİZ' Bakanların bu hafta içinde bir dizi yaptırımda uzlaşması bekleniyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de ambargonun hâlâ uzlaşılamayan konulardan olduğunu söylerken "Her ülke henüz bu noktada değil ve buna saygı duymamız lazım. Örneğin doğal gaz konusunda biz de henüz hazır değiliz" dedi. Moskova, "dost olmayan ülkelerin" doğal gaz ödemelerini Gazprom'un İsviçre'deki şubesi olan Gazprombank'a yapmasını talep etmiş, bu paraların da Rus Rublesi'ne çevrildikten sonra Rusya'ya aktarılacağı açıklanmıştı. Avrupa Komisyonu ise bunun AB yaptırımlarını delmek anlamına gelebileceği uyarısında bulunmuştu. Bu talebi geri çeviren Bulgaristan ve Polonya'nın doğal gazı ise geçen hafta kesilmişti. İki ülke de Gazprom'la bu yıl sonunda bitecek olan sözleşmelerini yenilemeyi düşünmediklerini açıklamıştı. Bulgaristan, Türkiye üzerinden geçen boru hattı ile Azerbaycan'dan daha fazla gaz almayı hedeflerken Polonya ise sonbaharda açılacak yeni boru hattı ile Norveç'ten gaz almayı planlıyor. Macaristan dışında Rusya'ya kapsamlı bir ambargoya karşı çıkan ülkeler arasında Slovakya da gösteriliyor. BBC'ye konuşan Slovakya'nın en büyük enerji şirketi SPP'nin yöneticisi Richard Prokypcak, kendilerinin de böylesi bir ihtimale hazırlık yaptığını söyledi. Prokypcak "Sadece doğal gaz değil, Rusya'dan alınan her ürün Rusya'nın savaşını desteklemek anlamına gelebilir. Cevap vermemiz gereken esas soru, Rus gazına yaptırım uygulamanın savaşı sonlandırıp sonlandıramayacağı" dedi. BBC Brüksel Muhabiri Jessica Parker, AB üyelerinin müzakerelerde bir orta yol bulması durumunda, Avrupa Birliği içinde tavizsiz bir ambargoyu savunan Polonya ve Baltık ülkelerinin rahatsız olabileceğini aktarıyor. Bir ay önce AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savaşın ilk ayında AB'nin Rusya'ya enerji ithalatı için 35 milyar euro ödediğini söylemişti. Jessica Parker, Brüksel'de bunun bazıları tarafından "kanlı para" olarak görüldüğünü belirtiyor. Brüksel'deki görüşmeler sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Almanya Ekonomi Bakanı Habeck, bu yıl sonu itibarıyla Rusya'ya petrol ambargosu uygulamaya hazır olacaklarını söyledi fakat bunun ekonomik sonuçlarına karşı da uyarıda bulundu. Almanya Ukrayna'nın işgaliyle birlikte petrol ithalatında Rusya'nın oranını yüzde 35'ten 25'e indirmişti. Berlin, geri kalan kısım için de petrol üreticisi diğer ülkelerle görüşmeye devam ediyor.

1 2 ... 201 202 203 204 205 206 207 ... 389 390
Server Error
500
Server Error