25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü İnci'den Kılıçdaroğlu'na cevap: Yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor

Prof. Dr. İnci, kurumun adının siyasi tartışmalara konu edilmesine, yeni açılan fakültelere, kampüslerdeki değişime ve devam eden protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu: Siyasetle üniversiteyi karıştırmamak gerektiğine vurgu yapan İnci, şunları kaydetti: "İki ayrı alanın farklı durması gerektiğine inanıyorum. Üniversiteye siyaseti karıştırmak doğru değil. Doğru bilgilendirilmek gerekir ayrıca. Üniversitemizde yaptığımız tasarruflarla alakalı daha sağlıklı bir bilgilendirmenin alınmasını ve bu bağlamda açıklamaların yapılmasını arzu ederdik. Maalesef böyle yapılmadı. Yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtmek zorundayım." İnci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yerleşkeyle ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturmak bizim görevlerimizden birisi olacaktır." söylemlerine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Açıkçası ne kastettiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Bizim yaptığımız her şey hukuka uygun şekilde ilerliyor. Zannedersem burada bazı öğretim üyelerinin ve öğretim elemanlarının yaptığı açıklamalar bağlamında hukuk ve iletişim fakültesini kastediyor. Hukuk ve iletişim fakültesi hakkında yargıya giden bir durum vardı. Bunlar en son yapılan itirazlar Danıştay tarafından reddedildi. Hukuki süreç sona erdi. Burada herhangi bir hukuksuzluk söz konusu değil. Yapılan her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Oranın kuruluşu belli bir prosedür gereği, üniversiteden YÖK'e, YÖK'ten Cumhurbaşkanımızın onaylamasıyla devreye girmişti. Buna karşı bir itiraz vardı. Bu da yargıya gitti. En son mercide de bunlar reddedildi. Herhangi bir hukuki süreç kalmadı." SORBONNE'DAN, OXFORD VE LONDRA'DAN ÖĞRETİM ÜYELERİ Rektör İnci, Hukuk Fakültesinin güz döneminde öğrenci almaya başlayacağını ve çok seçkin üniversitelerden öğretim üyelerinin kadroya dahil edildiğini açıklayarak, şöyle devam etti: "Bir tanesi hariç diğer öğretim üyelerinin doktoralarının tamamı yurt dışından. Londra Üniversitesinden, Sorbonne'dan var. Bir arkadaşımızın doktorası Türkiye'deki prestijli üniversitelerimizden. Onun da yüksel lisansı Oxford'dan. Burası İngilizce eğitim yapan bir kurum. Hukuk Fakültesinin yüzde yüz İngilizce olması imkansız bir şey. Bu YÖK'ün de bir uygulaması. Yüzde 30 İngilizce gerekiyor. Biz de aynı şekilde minimum yüzde 30 olacak şekilde gerekli kurullarımızdan geçirdik. Çünkü idare, ceza veya ticaret hukukunu yabancı dilde vermeniz mümkün değil, doğru da olmaz. Sonuçta bu ülkede çalışacaklar. Bu hiçbir ülkede yüzde 100 farklı bir dilde olamaz. Bu mümkün değil. Buna da bir itiraz vardı. Hukuksuzluktan kastın ne olduğunu biz de anlamadık. Her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Sanırım yanlış bir bilgilendirmeden dolayı böyle bir açıklama yapıldı." "AÇILIMA VE BÜYÜMEYE KARŞI BİR DİRENÇ VAR" Boğaziçi Üniversitesine araştırma üniversitesi statüsü verilmesine de değinen İnci, üniversitenin zaten belli bir aşamaya kadar geldiğini söyledi. İnci, araştırma üniversitesinin çok daha ileriye gitmesi gerektiğini belirterek, dünyada önemli bir yere sahip olmak için bunun gerekli olduğunu kaydetti. Değişim ve büyümenin karşısında bir direnç olduğunu aktaran İnci, şöyle konuştu: "Maalesef bu açılıma ve büyümeye karşı bir direnç var. Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü'nü açtık ve onu donatmaya başladık. Hukuk Fakültesi neredeyse sürecini tamamladı. Veri bilimi ve yapay zeka çok önemli bir enstitü. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde de benzer enstitüler kuruldu. İnanılmaz kaynaklar alıyorlar ve araştırma potansiyelleri çok yüksek. Buradan geri duramayız. Böyle bir enstitüyü kurarken tabii ki bunun üst yönetim tarafından yapılması gerekiyor. Üst yönetim ki, biz danışıyoruz. Var olan bölüm ve fakültelere danışıyoruz. Onlar da 'Bunlar tamamen bizim kontrolümüzde olacak. Biz istersek olacak, istemezsek olmayacak.' diyorlar. Genelde de bunun olmamasını istiyorlar. Değişimi kabullenmek istemiyorlar. Geldiğimiz noktada, süreç gidişatına baktığımızda siz değişimden etkilenmeden duramazsınız." "EMEKLİ OLMUŞLAR AMA BURADA EN İYİ OFİSLERİ TUTUYORLAR" Birçok akademisyenin yeni yapılanmaya katkı sunmak istediğini dile getiren İnci, baskı görme çekincesiyle akademisyenlerin sürece katkı sunamadığını söyledi. İnci, değişimi istemeyenlerin başında emekli öğretim üyelerinin olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Boğaziçi Üniversitesinde bizim bir geleneğimiz var. Öğretim üyeleri emekli olduktan sonra ofislerini tutuyor, yarı zamanlı ders veriyorlar. Kağıt üzerinde emekli olmuşlar ama fiili olarak buradalar. En iyi ofisleri onlar tutuyorlar. Bundan bir problem yok, hocalarımız değerli. Değişime karşı çıkanlar da en çok onlar. Maalesef genç nesilden katkı vermek isteyen çok öğretim üyesi var. Bunları kendilerinden duyuyoruz. Daha huzurlu ve rahat çalışma ortamı istiyorlar." "ANADOLU HİSARI'NDAKİ KAMPÜS, MARMARA ÜNİVERSİTESİNDEN DEĞİL, MİLLİ EMLAK'TAN ALINDI" Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci, daha önce Marmara Üniversitesinin kullanımında olan Anadolu Hisarı'ndaki kampüs hakkında da kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos Kampüsü'nde bir hazırlık okulu olduğunu belirten İnci, şunları aktardı: "Malumunuz Marmara Üniversitesi yeni bir kampüse kavuştu. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ne taşınıyor. Anadolu kampüsünü de Milli Emlak'a devrettiler. Sonuçta buranın devrinden sonra devletimize bu yönde bir ihtiyacımız olduğunu arz ettik. Cumhurbaşkanımız da yardımcı oldular. Bunun için şükranlarımızı sunuyoruz. Bakanımız Murat Kurum'un büyük destekleri oldu. Biz burayı Marmara Üniversitesinden almadık. Milli Emlak'a zaten devredilmişti. Talebimiz uygun görüldü ve bize tahsis edildi. Yapacağımız şey teknoloji geliştirme bölgesi olarak teknoparklarla Kilyos'u kullanmak. Hazırlık okulunu da Anadolu Hisarı Kampüsü'ne almak. Ana kampüse yakın. Füniküler de yapılıyor. İki kampüs karşılıklı olacak."

2 yıl önce

Esenler'de özel yurtta öğrencilere şiddet uygulayan görevli gözaltına alındı

İstanbul Valiliği, Esenler'deki özel bir yurtta bir yurt görevlisinin erkek öğrencilere yönelik şiddet uyguladığı görüntülere yönelik soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda şiddet uygulayan yurt görevlisinin gözaltına alındığını duyurdu. Öğrencilere yönelik şiddetin kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "ÖĞRENCİLERİMİZE YÖNELİK ŞİDDET İÇEREN BU DAVRANIŞ ASLA KABUL EDİLEMEZ" "Basın yayın organları ve sosyal medya paylaşımlarında yer alan; Esenler İlçemizdeki özel bir erkek öğrenci yurdunda öğrencilere şiddet uygulayan yurt görevlisi, başlatılan adli soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce müfettiş görevlendirilerek idari soruşturma başlatılmıştır. Öğrencilerimize yönelik şiddet içeren bu davranış asla kabul edilemez, esefle kınıyoruz."

2 yıl önce

Koç Üniversitesi’nde ‘Sen ne diyorsun lan’ kavgası! Dekan ile öğrenci birbirine girdi…

Koç Üniversitesi’nde öğrenciler taleplerini dile getirmek için bir araya geldi. Kadın ve erkek öğrencilerin bir arada yemek yemek istediğini söyleyen öğrenciler, Koç Üniversitesi Öğrenci Dekanı Baha Yiğit Sayın’ın tepkisiyle karşılaştı. Genel Sekreter ile birlikte öğrencilerin olduğu alana gelen Koç Üniversitesi Öğrenci Dekanı Baha Yiğit Sayın, öğrencilerin taleplerini dinledikten sonra Erkin Başar isimli öğrencinin üzerine yürüdü. Sayın’ın öğrenciye yönelik “Sen ne diyorsun lan!” sözleri tepki çekti. https://twitter.com/ebasar16/status/1500902933449302018?s=21

2 yıl önce

Türkiye genelindeki okullarda eş zamanlı deprem tatbikatı yapıldı

Bakanlar Soylu ve Özer, tatbikata Yenimahalle'deki Haydar Aliyev Ortaokulu'ndan katıldı. Tatbikat sırasında öğrencilerin tahliye edilmesine eşlik ederek toplanma alanına geçen Bakanlar Soylu ve Özer, diğer illerde gerçekleştirilen tatbikatı okulun bahçesine kurulan ekranlardan izledi. Tatbikatın ardından konuşan İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu söyledi. Son dönemlerde deprem ve diğer afetlerle karşı karşıya kalındığını belirten Bakan Soylu, 2019 ve 2020'nin afetlere hazırlık, 2021'in ise afet eğitim yılı ilan edildiğini, bu kapsamda 56 milyon kişiye ulaşıldığını bildirdi. Okullarda yapılan tatbikatın afet eğitimlerinin tamamlayıcısı olduğunu dile getiren Soylu, afetlerde neler yapılacağının gelecek nesillere aktarılacağını anlattı. Afet tatbikat yılı ilan edilen 2022'de 54 bin 302 tatbikat yapılacağını ifade eden Soylu, "Bu yıl sonuna doğru büyük Türkiye tatbikatı yapacağız." bilgisini paylaştı. Tatbikata katılan öğretmen ve öğrencilere teşekkür eden Soylu, geçen yıl yaklaşık 1 milyon öğretmenin afet eğitimi aldığını dile getirdi. Soylu, Türkiye Afet Müdahale Planı içerisinde de öğretmenlerin önemli görevler üstelendiğine işaret etti. "Yaklaşık 14 milyon öğrenci tatbikata katıldı" Bakan Özer de bugünkü deprem tatbikatının yaklaşık 14 milyon öğrencinin ve 1 milyon öğretmenin katılımıyla ülke genelindeki tüm okullarda eş zamanlı yapıldığını belirtti. Daha sonra Bakanlar Soylu ve Özer, Afet Tatbikatları Protokolü'nü imzaladı. "2022'de tüm illerimizdeki okul güçlendirmelerini artık tamamlayacağız" Özer, burada yaptığı konuşmada, yaklaşık 17 yıldır 3,5 milyar liralık bütçeyle okulların güçlendirilme çalışmalarının yürütüldüğünü ve yıkılan okulların yerine yenilerinin yapıldığını bildirerek şu bilgileri verdi: "Bu kapsamda 2 bin okul binası güçlendirildi ve bunların 865'i son 2 yıl içerisinde güçlendirildi. Yine yaklaşık 459 okul binamız yıkıldı ve yerine yenisi yapıldı. Bunun da 100'ü son 2 yıl içerisinde gerçekleşti. Protokol kapsamında 2022'de tüm illerimizdeki okul güçlendirmelerini artık tamamlayacağız ve yıkılan okul binaları yerine de yeni okullarımızı ikame edeceğiz." Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini hatırlatan Özer, "Bugün itibarıyla afet güvenli okul ile afet ve acil durum eğitimini uzman öğretmen ve başöğretmen eğitimlerinin tamamına ekleyeceğiz." ifadesini kullandı. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Milli Eğitim Bakan Yardımcıları Sadri Şensoy, Petek Aşkar, Nazif Yılmaz, Ankara Valisi Vasip Şahin, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Yunus Sezer katıldı. 

2 yıl önce

Milli Eğitim Bakanı Özer: Kürtçe seçmeli dersler seçtirtilmiyormuş gibi bir durum ortaya atıldı. Kürtçe dersini seçen öğrenci sayısı 20 bin 265

Hürriyet’ten Hande Fırat, bugünkü köşe yazısında Özer ile yaptığı görüşmeye yer verdi. Özer, “matematiğin korkulu rüya olmaktan çıkacağı” görüşünü dile getirdi. "Matematikle ilgili bir seferberlik başlatacağız" diyen Özer, şunları söyledi: "Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Bu ülkeye sayısal, sözel, eşit ağırlık ayrımını kim yaptıysa en büyük kötülüğü yapmış. Matematiği herkesin bilmesi gerekiyor. Yöntemi değiştirip, korkulu bir rüyadan çıkarıp, severek yani öğrendiği şeyleri yaşama da adapte etmelerini sağlayacağız." Kürtçe seçmeli ders Özer, 'Kürtçe seçmeli derste sorun var mı?' sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Kürtçe seçmeli dersler seçtirtilmiyormuş gibi bir durum ortaya atıldı. İsteyen istediği dersi seçebilsin diye süreyi uzattık. Ortaokullarda aralarında “Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersine başvuran öğrenci sayısı, 2020-2021 eğitim öğretim yılında 25 bin 586. Kürtçe dersini seçen öğrenci sayısı 20 bin 265." Öğretmenlerin yabancı dil talebi Okul yöneticilerine ve öğretmenlere düzenli eğitim verileceğini belirten Özer, "Talepleri aldık. Öğretmenlerin en çok talep ettiği eğitim başlıkları sırasıyla yabancı dil, iklim ve çevre ile dijital okuryazarlık" diye konuştu.

2 yıl önce

Doğa Koleji, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinden ayrılarak İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesine katıldı

İstanbul Teknik Üniversitesi ETA Vakfı bünyesinde eğitim hayatını sürdüren Doğa Koleji, İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliği ile güçlü bir kurumsal altyapı kurmayı, anaokulundan üniversiteye uzanan uluslararası ve yenilikçi bir eğitim modeli ile yoluna devam etmeyi hedeflediği açıkladı. İTÜ Rektörlük Binası’nda yapılan törende bir araya gelen İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Parlakçı, Doğa Koleji’nin devir işlemini ortak bir açıklama ile kamuoyuna duyurdu. Açıklamada görüşlerine yer verilen İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, İTÜ'nün 250 yıllık bilgi birikimi ve deneyimiyle Türkiye'nin en önemli akademik kurumlarından biri olduğunu belirterek, "Üniversitemiz bu birikimini paylaşarak Doğa Koleji’ne 3 yılda önemli katkılarda bulunmuştur. İstanbul Bilgi Üniversitesi ile yapılan iş birliği kapsamında Doğa Koleji’ni daha iyi noktalara taşımayı amaçlıyoruz. Bu iş birliğinin ülkemizin önemli bir değeri olan Doğa Koleji’ne hem ulusal hem de uluslararası ölçekte önemli olanaklar sunacağına, Doğa Koleji’nin bölgede daha etkili bir kurum olmasını sağlayacağına inanıyoruz. Bu anlaşmanın eğitim camiasına ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim” ifadelerini kullandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Parlakçı ise Doğa Koleji’nin ülke çapına yayılmış 100’ü aşkın kampüsü, uzman akademik kadrosu ile Türkiye'nin önde gelen eğitim kurumlarından biri olduğunu aktararak, şunları kaydetti: "İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak Doğa Koleji’nin daha büyük başarılara imza atması için heyecanla çalışacağız. ‘Okul için değil, yaşam için öğrenmeli’ mottosuyla 25 yılı aşkın zamandır eğitim veren üniversitemiz, Türkiye’nin en yenilikçi, özgürlükçü ve uluslararası üniversitelerinden biri olarak gerek ülkemizde gerek dünyada önemli bir yer edinmiştir. Üniversitemizin uluslararası akademik işbirliği yaptığı ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Arizona State Universitesi’nin (ASU) K12 eğitim modeli Doğa Koleji ile kuracağımız yeni yapılanmanın rehberi olacaktır. Yapılan bu stratejik ortaklık doğrultusunda Doğa Koleji, akademik kadrosu ve öğrencileri ile Türkiye’nin tek uluslararası kurumsal akreditasyonuna sahip üniversitesi olan Bilgi’nin yüksek nitelikli akademik sisteminin bir parçası olacaktır.”

2 yıl önce

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den yüz yüze eğitim açıklaması: Aynı kararlılıkla yüz yüze eğitim sürecek

Bakan Özer’in NTV’deki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 5 ayı çok başarılı şekilde Yüz Yüze Eğitim kesintiye uğramadan devam edebilme durumumuz oldu. Zor bir süreçti. Hem öğrenciler, hem de öğretmenler açısından. Kurallara uymak ve maskeyle ders dinlemek her iki taraf için de zor bir süreçti. Aynı kararlılıkla ve aynı önlemlerle ikinci yarıya da yarın devam edeceğiz. KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL Şu anda Kovid salgını ile ilgili alınabilecek tüm önlemleri alıyoruz. Bir de öğretmenlerimizin aşılanma oranı çok yüksek. En az bir doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 94. Biz aynı önlemlerimize dikkat ederek süreci inşallah başarılı şekilde yöneteceğiz. Artık kapatmak çözüm değil. Tüm dünya okulları açık tutmak için çok ciddi çaba sarf ediyor. 2 haftalık tatil vardı. 2 haftada vakalar azalmadı tam tersine yükseldi. Okullar kapalıydı ama vakalar pik yapmaya devam etti. Neden kapanma denince akla okullar geliyor. İLKBAHAR TATİLİ Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara göre rehberlerimizi güncelliyor ve 81 ile gönderiyoruz. Çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin sağlığını önemsiyoruz. 1.5 yıl fedakarlık yapıldı, bundan sonra bilimsel verileri de dikkate alarak süreci yönetiyoruz. 11-15 Nisan arasında bir haftalık ara tatilimiz var. 11 Nisan'a kadar süreci başarılı şekilde yöneteceğiz. Okullarda biz bu önlemleri alırken eğer okul dışı sosyalleşme ortamlarında bu önlemlere hassasiyet göstermezlerse vaka sayısı okullara yansır. Bir vaka olursa öğrenci ve öğretmende sadece o kişi karantinaya alınıyor. Okullarda hızlı antijen kitini de devreye sokmak istiyoruz. ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU Kanuni düzenleme talebi 1960'lı yıllara gidiyor. 7. Milli Eğitim Şurası'ndan itibaren böyle bir kanunun hazırlanmasıyla ilgili sürekli gündemde tutulmayla ilgili bir 60 yıllık süreç var. Biz bu süreçleri yönetirken 60 yıllık deneyimden yararlandık. Şuralar, 26 bölgede tüm STK'ların, öğretmenlerin herkesin katılımıyla şeffaf bir süreçle ilerledi. Ankara'da herkese açık 1-3 Aralık'ta bir Milli Eğitim Şurası yapıldı.  Süreçlerle ilgili, haklarla ilgili bir ayrım yok. 3+1 kalmak koşuluyla öğretmenlerimize ilave haklar getirdik. Birinci gündemimiz yasanın uygulanmasıyla belirsizliği ortadan kaldıracak yönetmelik çalışması. Bunu tamamladık. Tüm paydaşların görüşünü alarak hazırladığımız yönetmeliğe son şeklini vereceğiz. Önemli olan mümkün olduğu kadar asgari müşterekte bir araya gelinerek yapılan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun olmasıdır. Kanun, öğretmenleri bölen, parçalayan bir kanun değildir. Mesleki gelişimlerini değerlendiren ve ödüllendiren bir kanundur. Mevcut öğretmenlerin hiçbir hak kaybı olmadığı gibi özlük haklarında iyileştirmelerin olduğu düzenleme mevcut. ADAYLIK DEĞERLENDİRME KOMİSYONU Adaylık için minimum bir, maksimum 2 yıllık süre öngörülüyor. Öğretmenlerimize son atadığımız 15 bin öğretmen hariç, bundan sonraki atamalarda öğretmenlerimiz okullarına gidecekler ama hemen dersten sorumlu olmayacaklar. 240 saatlik bir oryantasyon alacaklar. Sınıf içi, okul dışı uygulamalar öngörüyoruz.  Öngördüğümüz şeyi bir sene içinde tamamladıkları zaman danışman öğretmen, okul müdüründen oluşan bir komisyon olacak. Öğretmen 240 saat eğitimi tamamlamış mı, evraklar tamam mı, tamamsa kadroya geçecek. Bir senenin sonunda bakılacak. Eğer mazereti varsa 2 yıla çıkacak.  UZMAN VE BAŞÖĞRETMENLİK SINAVLARI Sınav kaldırılsın diye bir talep oldu. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini sürekli desteklemek istiyoruz. Öğretmenlerin lisans üstü eğitime yönelimlerini teşvik etmek. Uzman öğretmenlikte 10 yılı tamamlamış öğretmenleri en az 180 saati kapsayan bir eğitim öngörüyoruz. Sonra bir sınav olacak. Yazılı sınav. Bunu MEB yapacak. 180 saatlik eğitimin dışında herhangi bir şey sorulmayacak. Öğretmenimiz lisans üstünü tamamlamışsa uzman öğretmenlikteki sınavdan muaf olacak. Eğitim ve sınav süreçleri başlayacak. Şu anda 500 bin öğretmenimiz uzman öğretmen olabilme hakkına sahiptir. Şu anda eğitim sistemimiz içinde 78 bin tane uzman öğretmen var. 88 tane de başöğretmen var. 10 yılını dolduranlar master yapma durumuna göre 500 bin öğretmenimiz bu süreçten başarılı şekilde geçerse uzman öğretmen olacak.  Öğretmenler arasında hiyerarşi kurmuyoruz. Uzman öğretmen normal öğretmenden daha değerlidir değil, kendi içinde bir kariyer değerlendirmesi. Ders ücretlerinde falan değişiklik yok, özlük haklarında değişiklik var.  ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ Uzman ve başöğretmenlik, gerekse kadrolu öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, özel kurumlardaki öğretmenleri de kapsıyor. Tüm öğretmenlerimiz sınavlara girebilir ve sertifikasını alabilir.  ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER Ücretli öğretmen diye bir tanımlama yok. Öğretmenimizin hastalanması durumunda derslerin boş geçmemesi için derse giren insandır.  ÖĞRETMEN ATAMALARI Mutlaka öğretmen atamaları yapılacak. Eğitim sistemimiz çok büyüdü. 1.2 milyon öğretmenin olduğu bir sistem var. Vatandaşın olduğu her mahalleye yatırım yapılmış. Hükümetlerimiz son 19 yılda eğitime en fazla bütçe ayıran hükümetlerdir. İhtiyaç olması durumunda 2022'de de öğretmen atamasına devam edilecek. LGS'DE DEĞİŞİKLİK YOK LGS'de hiçbir değişiklik yok. Sınav tarihini açıklamıştık zaten. LGS'ye girecek öğrencilerimizi örnek sorularla destek vermeye devam edeceğiz, herhangi bir sürpriz yok. YAZ TATİLİ İÇİN TELAFİ PROGRAMI VAR MI? Okulları açık tutuyoruz, son 1.5 yılın oluşturduğu öğrenme kayıpları ile ilgili telafi mekanizmaları oluşturuyoruz.  İlk defa destekleme ve yetiştirme kurslarına yönelik olarak kazanım değerlendirme testleri uyguladık. Yardımcı kaynaklarla ilgili ciddi bir şekilde öğretmen ve öğrencilerimizin yanında yer almaya devam ediyoruz. 

2 yıl önce

İstanbul'da yarıyıl tatili erken başlıyor

Vali Yerlikaya Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, beklenen olumsuz hava koşulları nedeniyle yarın normal eğitim ve ikili eğitim yapan okullarda yarıyıl tatilinin başlayacağı saatleri açıkladı. Buna göre; * Normal okullar saat 10.00'da, * İkili eğitim yapan okullarda ise sabahçılar 10.00'dan, öğlenciler ise 14.00'ten sonra yarıyıl tatiline başlayacak.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Server Error
500
Server Error