29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Diyarbakır'da Kılıçdaroğlu'na tepki: FETÖ'cülerle hamburger yemenin derdinde değiliz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da gençlerle buluşma programında açıklamalarda bulundu. Kültür yolu festivallerini yaygınlaştıracağız. Bugün Diyarbakır'da 70 bini bulan katılımla muhteşem bir açılış töreni yaptık. Diyarbakırlı kardeşlerimle samimi bir muhabbetimiz oldu. Hem kendileriyle hizmete açtığımız eser ve hizmetlerin heyecanını paylaştık, hem de şöyle geçmişten bugüne Diyarbakır muhasebesi yaptık. 15 Ekim'de gelebilseydik Sur Festivaline de katılacaktık. Kültür Yolu Festivallerini yaygınlaştıracağız. Dünya ekonomik krizlerle boğuşulan bir dönemde. AK Parti'nin gençliği işte burada. Gençler sandıklarda birilerine ders verecek. Kendi oyun planımızı takip ederek refahımızı artıracağız. Kendi ikballerini 85 milyon vatandaşın felaketine bağlayanların hesaplarını tepetaklak edeceğiz. Türkiye yüzyılını sizlerle beraber zirveye taşıyacağız. HDP'si ve diğerleri sadece laf üretirler. Onlar Kandil'e yol ararlar, biz halkımıza modern yollar yaparız, farkımız bu. KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ Biz Diyarbakır'ın ciğeri varken birileri gibi FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemenin, kapalı kapılar ardında iş çevirmenin derdinde değiliz. Yıllarca terör örgütlerinin baskısı altında, insanların güvenliklerinden endişe duyarak yaşadıkları Diyarbakır artık geride kaldı. DÜNYA ENERJİ KRİZİ Biz dünyaya malum hamburger yemeye gitmedik. 20 yıldır gerek başbakanlığım gerek Cumhurbaşkanlığım döneminde dünya liderleriyle görüştük. Son 1 ayda Putin ile 5 kez görüşmem var. Zelenski ile aynı şekilde. Öbür tarafta ABD Başkanı'yla telefon görüşmelerim var. O kritik dönemde sayın Putin'le Zelenski ile burada aracı olabilir miyiz diye adım attık. Her iki tarafta heyetlerini önce Antalya'ya dışişleri bakanlarını gönderdiler. Daha sonra İstanbul'a tahıl koridorunda adım atmak için heyetlerini gönderdiler. Biz şu an 800 milyon tonu aşan tahılı dünyaya gönderdik. Putin'le yaptığımız son görüşmede tahılın dışında Afrika başta olmak üzere oradaki ülkelere ne adımlar atabiliriz bu nu konuştuk. Gübre konusunda nasıl adımlar atabiliriz diye. Bunu da inşallah Putin2le yaptığım görüşmede bunun da önünü aşacağız. Bu az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelere tahıl ve gübre ile bu adımı atacağız. Türkiye olarak dünyadaki farklı yerimizi ispat edeceğiz. "SİZ DİK DURDUKÇA ENDİŞE ETMEYİN" Gençlerimizle beraber 7 ay içinde çok çalışacağız ve sandıkları da haziran ayında beraber patlatacağız. Siz dik durdukça endişe etmeyin. Ve bilin ki dünya Türkiye'nin ayağa kalkışını bekliyor. Bugün Diyarbakır çevreyolunun açılışını yaptık. Bugüne kadar bunların buralarda bir adımı var mıydı? Kültür, altyapı bizim işimiz. "İLK OYU ERBAKAN'A VERMİŞTİK" İlk oyu rahmetli Erbakan'a vermiştik. Onlar ne diyordu, "Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacaksınız." Biz çoluk çocuğa bırakmadık. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşta gençlerimize bıraktık. Benim 2 oğlum, 2 kızım var. Ve kızlarım düşünün imam hatip okulunda başörtülü olarak okula sokulmuyordu. Böyle bir dönem yaşadılar. Mecburen ben bir kızımı imam hatipten arkadaşımla görüştüm. Dedim böyle böyle bir sıkıntım var. Kızım başörtülü olarak derslere giremiyor. Başkan dedi ne düşünüyor sun ya. Bana gönder dedi. Ve kızımı bir başka kız arkadaşıyla beraber o kardeşimin müdürlük yaptığı imam hatibe gönderdim. Ve benim kızım okulu o imam hatipde bitirdi. Üniversitelerde başörtülü kızlarımızın başlarından başörtülerini polis almak zorunda kalıyordu. Şu an Bay Kemal'in yanındaki yardımcısı o zaman İstanbul üniversitesinde ikna odalarında bulunuyordu. O zaman televizyonda başörtülerine bez parçası diyen Bay Kemal utanmadan çıkmış "Bu problemi ben çözeceğim" diyor. Ya böyle bir problem yok. Biz şimdi diyoruz ki, "Eşeği sağlam kazığa bağlayın başımıza bu dertler gelmesin" Şimdi diyoruz ki anayasa değişikliği yapalım, yolumuza devam edelim. Anayasa değişikliği yaparsak bunlar daha sonra bir şey yapamaz. AHMET KAYA İLE ANISI Belediye Başkanlığı dönemine sayın Kaya ile ilişkilerimiz baya iyiydi. Hatta bazı programlarımıza Sayın Ahmet Kaya'yı davet ederdim. Ama hepsinden öte de ben cezaevine giderken, cezaevine giderken arifesinde Yedikule'de büyük bir program düzenlenmişti. O gecenin önemli sanatçılarından bir tanesi Ahmet Kaya'ydı. Ahmet Bey'in o gün orada bazı önemli ifadeleri vardı. "Şiir okuyanların cezaevine girmediği bir Türkiye'nin özlemini yaşıyorum" demişti. Ve önceleri Ahmet Kaya'ya metiyeler düzenlerin o törende nasıl terbiyesizlikler yaptığını, nasıl tabak çanak kırdığını, Ahmet Kaya'nın üzerine saldırdığını gördüğümüzde bunların nasıl çok yüzlü olduğunu hatırlıyorum. Ve Yedikule'deki o konuşma unutulur gibi değil. Sayın Kaya'yı başbakanlığım döneminde ülkeye getirmeyi düşündüm. Aileye bunu paylaştık fakat aile bu konuya sıcak bakmadı. Bir devirdi geldi geçti. Onun için de tekrar ailesine başsağlığı dilerken kendisine de Allah'tan rahmet diliyorum. KILIÇDAROĞLU'NUN ABD ZİYARETİ Bu ziyareti ben yorumlarsam benim için ayıp olmaz mı? Şu anda galiba bir TV programında aday olduğunu açıklamış. Herhalde izin vermişler. Hayırlı olsun. Bu isabetli oldu. Türkiye Bay Kemal gibi bir adayı görmekle nasıl bir Cumhurbaşkanı yaşayacak. Onlar bugüne kadar bu ülkede ne yaptılar, hangi yatırımı yaptılar, ellerinde bu kadar belediye başkanıyla yaptıklarını çıkıp konuşsunlar. Biz de 20 yıldır yaptıklarımızı anlatmaya devam edeceğiz.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kilit vurdu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır programına eşlik eden Adalet Bakanı Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplu açılış töreni öncesinde müzeye çevrilmek üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Diyarbakır Cezaevini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. İncelemenin ardından açıklama yapan Bakan Bozdağ, cezaevinde yaşanan olayların Türk demokrasi tarihine geçen kara bir leke olduğunu belirterek, "Bugün Diyarbakır cezaevinin kapısına kilit vuruyor ve böylelikle bir dönemin daha kötü hatıralarıyla hak ihlalleriyle anılan bir mekanı kapatmış, kapısına kilit vurmuş oluyoruz. İnşallah bundan sonraki süreç burada geçmişten ders alan ve geleceğe daha iyi hazırlanan bir Türkiye için burası bilim, kültür ve bir ibret ve iyilik merkezi olarak Diyarbakırlılar başta olmak üzere aziz milletimize hizmet edecektir." dedi. "İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE KONUSUNDA SIFIR TOLERANS UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRDİK" Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılmasıyla Türkiye’de kötü muamele ve işkence gibi olaylarla anılan cezaevi kalmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada bu mekanın kapısına kilit vurmak suretiyle Türkiye’de geçmişte kötü hatıraların ve hak ihlallerinin merkezi olmuş yerlerden birinin daha kapısına kilit vurmanın şeref ve onurunu yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi daha önce Yassıada mahkemelerinin yapıldığı ve ülkemizin seçilmiş Başbakan’ı ve bakanlarının idamına giden süreçlerin ve onların cezaevi dönemlerinin yaşandığı o büyük cinayete ilişkin hadiselerin bulunduğu alanı da biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası yaptık ve oranın da kapısına hem kilit vurduk, hem büyük bir anı merkezi, hatıra merkezi ve demokrasi tarihimiz, özgürlükler bakımından da önemli bir mekan haline getirdik. Daha önce yine Ulucanlar Cezaevinde aynen Diyarbakır Cezaevimiz gibi kötü hatıraların ve hak ihlalleri ile anılan bir yerdi. Oranın da kapısına kilit vurduk. Daha sonra orayı da anı müzesi haline getirdik. Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık. Olağanüstü hal yönetimini bu dönemde kaldırdık. İnkar ve asimilasyon politikalarına bu dönemde son verdik. Ana diller, yerel dil ve lehçeler üzerindeki baskı ve yasakları bu dönemde kaldırdık. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. İşkence ve kötü muameleye zaman aşımı uygulanmayacağını yasalarımıza geçirdik ve işkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını bu dönemde hayata geçirdik. İnşallah bu kapanan cezaeviyle de geçmişte kötü muamele ve hak ihlalleri ile anılan Türkiye’de faal halde bulunan herhangi cezaevi de kalmayacaktır.” Bakan Bozdağ, yeni dönemde de demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda önemli reformlara imza atmaya devam edeceklerini kaydetti. "TÜM BUNLAR, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN İRADESİYLE OLDU" Kötü muamele ve işkence ile anılan cezaevlerinin kapılarına kilit vurulması ve buraların anı merkezi haline getirilmesi hususlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımıza bu bütün değişiklikleri ortaya koyma iradesi ve kararlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gerek Yassıada’nın, Demokrasi Özgürlükler Adası olması, gerekse diğer adımların atılması, gerekse bugün burada hak ihlalleri ve kötü uygulamalarıyla anılan Diyarbakır Cezaevinin kapısına kilit vurulması Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle olmuştur. Şahsım ve aziz milletimiz adına, Diyarbakırlılar adına bende Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.” dedi. "CEZAEVİNİN KAPISINA KİLİT VURAN BİR ADALET BAKANI OLMANIN ŞEREFİ BANA YETER" Diyarbakır Cezaevindeki incelemelerin ardından kapıya kilit vuran Bakan Bozdağ, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim ederek, “Ben kapıya kilidi taktım. Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter. Bundan sonra daha güzel anılmasını sağlayacak değerli Kültür Bakanımızdır. Ben anahtarı da kendisine emanet ettim. Artık bu anahtar cezaevi müdürlerinin, infaz koruma memurlarının eliyle değil, anı müzesi sahiplerinin, kültür elçilerinin, iyilik ile yarışanların elinde olacaktır. Ben sayın bakanımıza büyük bir onurla böyle bir kapıya kilit vurmanın heyecan ve şerefiyle anahtarı teslim ettim. Bundan sonra söz de icraat de onun” diye konuştu. ERSOY: CEZAEVİNİ BİR BİLİM VE KÜLTÜR YUVASI HALİNE GETİREN BİR BAKANLIK OLMA ŞEREFİNİ YAŞAYACAĞIZ Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Bakan Bozdağ’dan anahtarı teslim alarak, geçmişte yaşanan hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı. Cezaevini kültür ve bilim yuvası haline getiren bakanlık olmaktan şeref duyduğunu aktaran Bakan Ersoy, şöyle konuştu: “Geçmişteki yanlışlarımızdan, hatalarımızdan ders çıkarmalıyız ve gelecekte bunları tekrarlamamak içinde hatırlamamız gerekiyor. O yüzden burası yeniden planlanırken aslında anı-müze olarak planlanacak ama cazibe noktası haline gelmesi için kültürel etkinliklerle, kültürel noktalarla da canlandırılacak. Önemli olan başta Diyarbakır olmak üzere vatandaşların birçok sebepten dolayı burayı düzenli olarak ziyaret etmeleri ve her ziyarette geçmişte yapılan yanlışları görüp ders çıkarmaları esas alınıyor. Eskiden girilmesi yasak olan, girilmesi çok zor olan girdikten sonra da çıkması çok zor olan bir yerdi. Şimdi girilmesi de çıkması da kolay olan halkla bütünleşen bir merkez haline gelecek. Çok önemli bir adım atıyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Bakanın da belirtiği gibi Bakanım cezaevi kapatan bir Bakan olma onurunu yaşıyor. Biz de cezaevini bir bilim yuvası, kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız inşallah.”

1 yıl önce

MHP lideri Devlet Bahçeli: Emperyalizme ümit bağlayanlar 2023'te kenara itilecektir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" Manisa mitinginde konuşuyor Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle: Türkiye'nin egemenlik haklarını beraber koruyacağız. Yıkılmamızı gözleyenler var dikkat ediniz, birbirimize girmemizi düşleyenler var uyanık olunuz, Türkiye’miz üzerinde emeli ve gözü olanlar var tetikte olunuz. Bizde milletimizi seven mangal gibi yürek, mücadelemizi diri tutan müstesna bir emek var. Biliyoruz ki sevmek için yürek, sürdürmek için emek lazımdır. Bizde de milletimizi seven mangal gibi yürek, mücadelemizi diri tutan müstesna bir emek vardır. 'Emperyalizme ümit bağlayanlar 2023'te kenara itilecektir' Türkiye'nin egemenlik haklarını beraber koruyacağız. Türkiye’ye tuzak kuranlar 2023’de alt edilecektir. Emperyalizmin kalleş fermanına ümit bağlayanlar, 2023'te kenara itilecektir. Milletimizin hak ve hukukunu birlikte savunacağız, devletimizin egemenlik haklarını beraber koruyacağız, daha güzel daha güvenli Türkiye'ye ulaşmak için canımızı dişimize takıyoruz. 2023 Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir, 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümüdür. Ayrıca sandık ve demokrasi yılıdır. Türkiye'yi zillete düşürmek isteyenler 2023'te alt edilecektir. 'Adayımız belli kararımız nettir' Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanını gittikleri ülkelerde şikayet edenler çok iyi bilsinler ki bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için icazet yarışına girenler, gelsinler de Manisa'daki imrenilecek heyecan dalgasına kulak versinler. Adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'İcazet yarışına girenler Manisa'ya baksınlar' Cumhurbaşkanı adayı bulabilmek için icazet yarışına girenler gelsinler Manisa'ya baksınlar, koştura koştura ABD'de soluğu alan iş birlikçiler yüreği yetiyorsa buraya kulak versinler. 2023 seçimleri Türkiye’nin kaderini tayin edecektir. Ya geleceğimiz zillete düşüp heba olacaktır ya da Cumhur’un cesaret ve dirayetiyle bütün korkuluklar yıkılacak, bütün oyunlar bozulacaktır. Henüz dış güçlerden aday için izin ve yetki belgesi alamadıkları için bir şey söyleyemiyorlar, Amerika'ya biri gidiyor biri geliyor. 'Bu bir FETÖ taktiğidir' Kılıçdaroğlu meydan okuyor ancak hala adayım diyemiyor. Malum belediye başkanlarını Sayın Erdoğan ile eş tutup rakip gösteriyorlar. Bu bir FETÖ yönetimidir. Yenemiyorsan yıprat taktiğidir. Adaylık için talimat sırasına giren, bunu da hamburger maskesiyle gizleyen ittifak ortaklarına hesabı soracak olan Türk Milleti'dir. Amerika'ya biri gidiyor biri geliyor' Henüz dış güçlerden aday için izin ve yetki belgesi alamadıkları için bir şey söyleyemiyorlar, Amerika'ya biri gidiyor biri geliyor. İktidar ruhsatını ABD’den almak için kuyruğa girenleri Türk milleti sandığın başında bekleyecektir. Henüz dış güçlerden adayı için izin alamadılar. Maalesef emperyalizmin hesabına çalışan bir muhalefet anlayışının ülkemizde bulunuyor olması utanç anıtı gibi karşımızdadır. Türkiye'de iktidarın yolu yabancı başkentlerden geçemez. Bunlardan hayır gelmez. Çünkü zilletin sonu yoktur, sonucu yoktur. Kılıçdaroğlu ne yapsa nafiledir. İngiltere’de başbakanların görev süreleriyle marulun bozulma süresi mukayese edilmektedir. Türkiye’de ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle siyasi istikrar hamdolsun kurumsallaşmıştır. İngiltere'den Hollanda'ya, Almanya'dan Belçika'ya parlamenter sistem kaynaklı sıkıntılar yaşanmıştır. İngiltere'de neredeyse haftada bir başbakan değişmektedir. Kılıçdaroğlu'nun ne işimiz var Suriye'de, ne arıyoruz Libya'da sözleri Aziz Atatürk ile taban tabana zıttır. TSK'ya kimyasal silah iftirası TSK’ya “kimyasal silah” iftirası” bölücü terör örgütü PKK’nın iftirasına sarılıp şerefli Türk askerini suçlayan kim varsa teröristtir, haindir, suçludur ve dökülen şehit kanlarının vebali onların üzerindedir. Türk Tabipler Birliği'nin kapatılması, başkanının da hesap vermesi haktır. Türk Tabipler Birliği başkanı, PKK’nın safına girmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemini Türk milleti kurmuştur. Güçlendirip geleceğe taşıyacak olan da Türk milletidir.

1 yıl önce

Ümit Özat: Sümüklülerin peşinden gittiniz

Fenerbahçe ve Milli Takım'ın eski futbolcularından Ümit Özat, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Hakan Şükür hakkında sert ifadeler kullandı. Hakan Şükür, "Özat'ın kumar borcu var" dedi Ümit Özat, eski milli futbolcu Zafer Biryol'un tutuklanmasının ardından FETÖ'nün futbol yapılanmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların üzerine firari hain Hakan Şükür, Ümit Özat'ın kumar borcunu ödemek için sosyal medyada para kazanmaya çalıştığını söyledi. Firari hain Hakan Şükür'ün açıklamalarına sinirlenen Ümit Özat, sosyal medya üzerinden yeni bir açıklama yaptı. İşte Ümit Özat'ın Hakan Şükür hakkındaki sözleri: "Sen Şeref yoksunu bir adamsın" "Hakan şükür seninle istediğin yerde istediğim zaman yayın yaparım. Dediğin gibi çok kullanıldın, sen buna müsaitsin. Benim kumar borcumdan dem vuracaksan hiç bir şey senin gibi vatan satmaktan beter değildir. Ama sen namussuzsun bunu unutma bunları konuştuğumuzda Hasan Şaş da yanımızdaydı. Sen Şeref yoksunu bir adamsın. Kumar oynadıysam senin paranla mı oynadım şerefsiz. Sen babanın cezaevinde kalmasına göz yumup, Türkiye gelemeyecek kadar ahlaksız bir adamsın." "Kur’an-ı Kerim'i bırakıp sümüklülerin peşinden gittiniz" "Kur’an-ı Kerim İslamiyetin rehberidir. Onu bırakıp sümüklülerin peşinden gittiniz. Niye çünkü Kur'an-ı Kerim’den ihale alamazsınız ama sümüklülerden istediğiniz yere hoca gönderirsiniz, istediğiniz arsayı imar geçmeden alırsınız. Adam mısınız lan siz ahlak yoksunları" "Din ticareti yapıyorsunuz" "O kadar beyinsizsin ki oğlum senin mensubu olduğun camiayıyı ben hiç benimsemedim ki! Siz imparator gibi gezerken bile ben size karşıydım, bugün de karşıyım. O gün yanınızda değildim ki bugün karşınızda olayım çünkü din ticareti yapıyorsunuz"

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Diyarbakır'ın rengi birlik beraberliktir

Geçtiğimiz hafta gerçekleşmesi beklenen ancak Bartın'daki maden faciası nedeniyle ertelenmek durumunda kalan program bugün yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen Diyarbakır Çevre Yolu, Toki 1525 Konut, 17 İşyeri, 1 Cami ve Büyükşehir Yatırımları ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle: "Bugüne kadar Diyarbakır'ı ben böyle görmemiştim. Diyarbakır bugün bir başka. Güzel de bir pankart açmışlar: “Reis paradan altı sıfırı sen attın. 2023’te altı sıfırı da biz atacağız” "Ak yolda hak yolda ak kadınlar reisinin yanında. Bak şimdi pankartlar kalkıyor, Can-ı Ciğer Erdoğan. Maşallah bu ne coşku. Şimdi bir pankart daha var" diyerek sloganı seslendiren Erdoğan: "Diyarbakır etrafında bağlar var, 6'lı masa size buradan mesaj var, sahiplerinize fırsat vermeyeceğiz. Kürtleri masanıza meze etmeyeceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelerle devam etti; "Biz Türküyle Kürdüyle Lazıyla Gürcüsüyle Abazasıyla ne diyoruz yaradılanı yaradandan ötürü severiz." BARTIN'DAKİ MADEN KAZASI Şehitlerimizin aileleri bize emanettir, emanete sahip çıkacağız. Kusuru olanlar tespit edilirse her türlü işlemi yapacağız. BATI'YA EVLAT NÖBETİ TEPKİSİ Diyarbakır annelerini, Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede bu Batı'nın insan hakları savunucuları. Bir kere gelip de evlatları Kandil'e kaçırılan anneleri ziyaret ettiler mi? Onları insan hakları savunuculuğuyla alakaları yok. Onlar sahne artisti. Diyarbakır'ı ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere bırakmadık. Bizim medeniyetimizin şehri olan Diyarbakır’a göz dikenin iflah olmayacağı açıktır. Şu Diyarbakır surlarının, sokaklarını, Dicle nehrinin dili olsa da konuşsa… 5 MİLYAR 125 MİLYON TUTARINDA 140 KALEM ESERİ AÇIYORUZ Şehrimize kazandırdığımız yatırım bedeli 5 milyar 125 milyon olan 140 kalem eseri bugün buradan açıyoruz. DİYARBAKIR'DA BİRLİK MESAJI Kalpten kalbe giden, görülmeyen yollar vardır. Biz gerekirse serden, gerekirse yardan, gerekirse candan geçeriz ama Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül birliğinden vazgeçmeyiz! Diyarbakır'ın rengi PKK'nın istismarı veya HDP'nin sapkınlığı değildir, bugün sergilediğimiz beraberliktir. Diyarbakır’ın sembolü olduğu koskoca bir coğrafyayı ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmadık. YASİN BÖRÜ'YÜ KATLEDENLER BUNLAR DEĞİL Mİ? Bunların adı Kürt. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimi kaçıranlar bunlar değil mi? Öyleyse işte 7 ay var. Yedi sonra yapılacak seçimlerde bütün bunların hesabını sormaya var mıyız. Yasin Börü evladımızı şehit eden alçaklar bunlar değil mi? İşte bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerimiz soracak. DEMİRTAŞ'A TEPKİ: O ZATIN KÜRTLÜKLE NE ALAKASI VAR? Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlükle alakası yok. Edirne'de olan zatın Kürtlükle alakası mı var? O adam Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Onun eş başkanı da Kürt kardeşlerimi sömürüyor. İnanıyorum buna izin vermeyeceksiniz. DİYARBAKIR'A 5570 KONUT, 450 SANAYİ SİTESİ VE 30 BİN KONUTLUK ARSA DAHA KAZANDIRACAĞIZ Sadece Diyarbakır'ın huzurlu olması yetmez, Irak'ın da Suriye'nin de huzurlu olması lazım. Türkiye'yi büyütüyoruz derken güvenliği ile huzuru ile işiyle, vizyonuyla velhasıl her şeyi ile büyütüyoruz. Biz bugüne kadar Diyarbakır'ı 57 milyon liralık kamu yatırımı ile her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Batı'ya ne yaptıysak Doğu'ya, Güneydoğu'ya da onu yaptık. İnşası süren Kayapınar Şehir Hastanemizi de ihalesini hızla yenileyerek sizlerin hizmetine sunacağız. Sporda ülkemizin en modern statlarından birini Diyarbakır'a kazandırdık. Son kampanyamızla Diyarbakır'a 5570 konut, 450 sanayi sitesi ve 30 bin konutluk arsa daha kazandıracağız. Kura neticesinde arsaları kim kazanırsa onlar alacak. Eski stadın yerine Millet Bahçesi yapıyoruz. Ulaştırmada 44 km'lik bölünmüş yol uzunluğunu 456 km'ye çıkardık. Diyarbakır yeniden üretim ve sanayi merkezi olma yolunda ilerliyor. Diyarbakır Cezaevi kültür merkezi oluyor Diyarbakır Cezaevini boşaltma ve kültür merkezi yapma sözü vermiştik. Sözümüzü tuttuk. Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı ve Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devredildi. Gereken projeler hazırlandı. Kötü hatıralara konu olan Diyarbakır Cezaevi, kültür ve sanat faaliyetlerine ev sahipliği yapacak. HDP denen parti görünümlü emperyalist operasyon aygıtı sadece 50 bin Kürt vatandaşımızın canına mal olan terör örgütünün payandası değildir Bu fitne yuvası aynı zamanda toplumumuzun manevi temellerini hedef alan tüm sapkınların aktörü durumundadır. Milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım.Son

1 yıl önce

FETÖ-HDP-TTB Almanya'da buluştu: Türkiye karşıtı konferans için bir araya geldiler

Terör yuvası Almanya'da Türkiye karşıtı alçak bir provokasyona daha imza atıldı. Türkiye karşıtları, Köln'de sözde "Türkiye'de insan hakları ihlalleri" adlı konferans için bir araya geldi. Konferansa FETÖ sempatizanları, HDP ve PKK'ya yakın isimler ile Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı konuşmacı olarak katıldı. HDP'li Sibel Yiğitalp, FETÖ sempatizanı Melek Çetinkaya ve sık sık skandal açıklamalarla tepki toplayan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı da burada konuşma gerçekleştirdi. Katılımcılar Türkiye'yi hedef alan açıklamalarda bulundu. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin (TSK) terör bölgelerindeki operasyonlarda kalleş terör örgütü PKK'ya karşı "Kimyasal silah kullandığı" iftirasını ortaya atmıştı. FETÖ'CÜ MELEK ÇETİNKAYA'YA KILIÇDAROĞLU KALKANI Toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun masum gibi gösterip kolladığı FETÖ'cü hain Melek Çetinkaya'nın da yer alması Türkiye'ye karşı oynanan oyunun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. KILIÇDAROĞLU, FETÖ ŞARLATANININI TBMM'YE SOKTU Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'da kalkıştığı darbe girişimini kahve içerek izleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz darbecisi askeri öğrencilerden Taha Furkan Çetinkaya'yı ve FETÖ'yü güzelleyen annesi Melek Çetinkaya ile geçtiğimiz aylarda görüştü. Çetinkaya görüşmeyi Twitter'dan, "Askeri öğrencilere desteğini esirgemeyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na Teşekkür ziyareti yaptık. Hapishanede kalan Askeri öğrencileri ve Erleri konuştuk. Mücadeleye devam." şeklinde paylaştı. HDP'Lİ GERGERLİOĞLU İLE DE GÖRÜŞTÜLER Anne ve oğul Çetinkaya, FETÖ'cülerin sözcülüğüne soyunan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu ile de görüştü. Görüşmeyi Gergerlioğlu, "Ve yıllardır beklediğimiz güzel tablo :) Furkan Çetinkaya, Melek Çetinkaya ve Av. Özge Kartal ziyaretimize geldiler. Özgürlüğüne hasrettik, bu yetmez, masum askeri öğrencilerin hepsi tahliye edilmelidir." ifadeleriyle paylaştı.. ELEBAŞI FETULLAH GÜLEN İÇİN "TERÖRİST DİYEMEM" DEMİŞTİ Tahliye edilen Taha Furkan Çetinkaya'nın annesi Melek Çetinkaya, 3 yıl önce Habertürk televizyonunda konuk olduğu programda "Ben Fetullah Gülen'i tanımadığım için ben Fetullah Gülen teröristtir diyemiyorum. Benim komşularım oldu cemaatten. Ben tertemiz insanlar olduklarını düşünüyorum. Terörist olduklarını düşünmüyorum" demişti.

1 yıl önce

Diyarbakır'daki oyunda skandal: Gaz maskesi takıp teröristlerin kimyasal silah iftirasını sahneledi

TSK'nın düzenlediği başarılı operasyonlarla çökme noktasına gelen terör örgütü PKK, 'kimyasal silah kullanılıyor' yalanını gündeme getirerek Mehmetçik'e iftira attı. Terör örgütünün iftirasına CHP'li Sezgin Tanrıkulu ve Türk Tabipler Birliği(TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı da destek verdi. 'KİMYASAL SİLAH' İFTİRASINI SAHNELEDİLER Tanrıkulu ve Fincancı'ya tepkiler devam ederken, Diyarbakır'da skandal bir gelişme yaşandı. Oyundan görüntüler terör örgütüne ait medyada servis edildi.

1 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan ‘düzensiz göçmen’ bilançosu

Göç İdaresi Başkanlığı, sosyal medya hesabından haftalık yakalanan düzensiz göçmen verilerini yayınladı. 14-20 Ekim tarihleri arasındaki verilere göre, geçtiğimiz hafta toplamda 4 bin 687 düzensiz göçmen yakalandı. Yakalanan göçmenlerin 1588’i Afgan, 161’i Pakistanlı ve 2938 düzensiz göçmenin farklı milletlerden olduğu açıklandı. Yakalanan göçmenlerden 3 bin 438 tanesi ülkelerine geri gönderildi. Yılbaşından 20 Ekim 2022 tarihine kadar geri gönderilen düzensiz göçmen sayısı ise 95 bin 57 olarak belirtildi. Sınırdan Türkiye’ye girişi engellenen göçmenlerin sayısı ise geçtiğimiz hafta 3 bin 918 olarak kayda geçti. Bu sayı yıl başından 20 Ekim tarihine kadar 238 bin 448 olarak açıklandı. Geri gönderme merkezlerinde kalan düzensiz göçmen sayısının ise 17 bin 661 olduğu ifade edildi.

1 2 ... 321 322 323 324 325 326 327 ... 942 943
Server Error
500
Server Error