24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

Türkiye'nin en değerli markası THY bu yıl da tahtını korudu

Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, 2021 yılına ilişkin "Türkiye'nin En Değerli Markaları-Turkey 100" çalışmasını tamamladı. 2019 ve 2020 yıllarında olduğu gibi listede ilk sırayı 1 milyar 605 milyon dolarlık marka değeriyle THY alırken, bu şirketi 1 milyar 585 milyon dolarla geçen yıla göre 3 sıra yükselen Arçelik izledi. Listede üçüncü sırayı 1 milyar 193 milyon dolarlık marka değeriyle geçen yıla kıyasla 5 sıra yükselen İş Bankası aldı. Garanti BBVA 1 milyar 190 milyon dolarlık değeriyle 4'üncü, Turkcell 1 milyar 61 milyon dolarla 5'inci, Ziraat Bankası 952 milyon dolarla 6'ncı oldu. Marka değeri 917 milyon dolar olarak belirlenen Akbank 7'nci sıradaki yerini korurken, 836 milyon dolarla Yapı Kredi 8'inci, 789 milyon dolarla Türk Telekom 9'uncu, 787 milyon dolarla Ford Otosan 10'uncu sıraya yerleşti. En değerli 100 marka arasına 7 yeni marka girdi Listeye bu yıl muhtelif iş kollarından 7 yeni marka dahil oldu. Bu markalar, TUSAŞ, Otokoç, Netlog, Anadolu Hayat, Arzum, Ray Sigorta, Karel olarak sıralandı. İlk 100'de yer alan markaların değerlerinde en yüksek oranda artış yüzde 65,7 ile Aselsan, yüzde 65,1 ile Yünsa Tekstil'de gerçekleşti. Söz konusu dönemde marka değerinde en yüksek düşüş ise yüzde 51,4 ile Anel Elektrik'te oldu. Bu markayı yüzde 43,5 ile Beşiktaş, yüzde 42,8 ile Otokar izledi. THY 88 yıldır gökyüzünde Türkiye'nin en değerli markası ve dünyanın en çok ülkesine uçan hava yolu şirketi Türk Hava Yolları, bu yıl gökyüzündeki 88. yılını kutluyor. THY'nin 1933'te başlayan yolculuğu bugün 127 ülkeye yaptığı uçuşlarla devam ediyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu’na yanıt: 'Şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar'

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Vekillerle yapacağımız kahvaltılı toplantıları 24 Haziran'da yeniden başlatıyoruz.  Biri İstiklal Harbi'nde biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik ünvanıyla şereflenen Meclisimiz zorlu dönemlerden geçmiştir. Son dönemde Meclisimiz birbiri ardına önemli imtihanları alnının akıyla vermiştir. Biri de 7 Haziran 2015 seçimleridir. 2013'teki Gezi olayları ile başlayan karanlık senaryonun Meclis seçimleriyle 7 Haziran 2015'te karşılaşmıştır. Bu seçimin asla unutulmaması gerekiyor. Kasım 2015't yenileme seçimi, darbe girişimi, yeni yönetim sistemiyle ilgili halk oylaması, erken seçim, yerel seçim yaşamıştır. Bu dönemde çukur eylemleri ile vatanımızın bütünlüğüne ve ekonomimize saldırılmıştır. Ülkeyi kaosa sürükleme oyununu bozduk.  KILIÇDAROĞLU'NA YANIT: ŞİMDİ DE SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLAMIŞ DURUMDALAR Türkiye 2019'dan itibaren gerçekleştirdiği harekatlarla güney sınırlarını güvence altına almıştır.  Salgın süreci yoğun dönemi yeni bir seviyeye taşımıştır. Türkiye siyasetten sağlığa kadar tüm sıkıntıların üstesinden gelmiştir. Demokrasimizin işlerliğini ispatladık. En kapsamlı reformları dahi hayata geçirebilmek kapasitemizi gösterdik. Ülkemize dış güçlerin istikamet çizmesine izin vermedik. Dün CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan zat 'lağım çukuru' dediği iddiaları Meclis kürsüsünden söylüyor. Aynı kürsü geçmişte FETÖ'nün kumpas projelerine de pervasızca alet edilmişti. Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyen ama her defasında arsızca koltuğunda oturmaya devam  edenler aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemeliler.  Ülkemize, ne şu veya bu dış gücün ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin ne de içeride bu kirli senaryoya gönüllü figüran yazılanların istikamet çizmesine izin verdik. AK PARTİ'Yİ KİRLİ SENARYOLARIN İÇİNE YERLEŞTİRME GAYRETLERİNİ KABUL ETMİYORUZ Yolumuzu karanlık mahfillerin kirli senaryolarına göre belirlemedik. Tek pusulamız aziz milletimizdir. Hukuku, adaleti birileri dayattığı için değil milletimiz layık olduğu için en süt seviyede tesis etmenin gayreti içinde olduk.  AK Parti'yi kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değildir.   Türkiye’de bugüne kadar tek parti faşizmiyle de vesayet ve darbe heveslileriyle de terör örgütleri ve organize suç şebekeleriyle de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti biziz. Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan, suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda, arkalarında üç-dört örgütün bulunduğunu görürüz. Kişisel ikbal uğruna sürekli tekrarlayan siyasetçileri de bu listeye eklemek gerekiyor. FETÖ'den PKK'ya şimdi de organize suç örgütlerine kadar yeminli millet düşmanlarının malzemelerini Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Türkiye’nin geleceği adına en küçük bir projelerini, programlarını, gayretlerini, hatta hayallerini duymadıklarımızın, örgütler üzerinden tedavüle sokulan senaryoların üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz. Her meseleyi tüm taraflarıyla kamuoyu önünde oturur tartışırız ama bunu suç örgütü mensupları üzerinden yapmayız.  Biz terör örgütleriyle, suç örgütleriyle mücadelemizi, sınırlarımıza yönelen tehditleri, egemenliğimizi hedef alan saldırıları, birilerinin yardımıyla değil, milletimizle birlikte göğüsledik ve akamete uğrattık. Ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarımız ortadadır. Daha geçen hafta Karadeniz'de keşfettiğimiz yeni bir gaz rezervinin müjdesini paylaştık. Yenilenebilir enerjiden petrole kadar her alanda eşi benzeri görülmemiş gelişmelere imza atıyoruz. Filyos Limanı'nın açılışını yaptık aynı gün. Durmuyoruz.  DURMADAN HEP İFTİRA Sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkış konuşanlara bakıyorsunuz, durmadan hep iftira. Millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa imkanları seferber ederek yaptık. Nankörlük parayla değil. Nankörlüğe devam ediyorlar. Milletimizden gayet güzel haberler alıyoruz ama bunlar çıkmış millet aç diyor. Rizeliyim. Trakya'dan bütün şu andaki oradaki üreticilerin çeltik üreticisinin yaklaşımının ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bundan bihaber olanlar bundan anlamaz ki. Bir diğeri de Millet İttifakı'ndan sende git bir bakıma e yatırımlar yapılıyor, bir bak bakalım belki insafa gelirsin. Yatırımcılarımıza her türlü desteği verdik, veriyoruz.  Vatandaşlarımızın sağlığını titizlikle kurarken ülkemizin ekonomik görünümüne halel getirmeye önem verdik. Savunma sanayindeki başarılar dünyanın gündemindedir.  Daha büyük atılımların içindeyiz. Yerli otomobilimize sahip olma konusundaki çalışmalarımız planlandığı şekilde yürüyor.  Turizmde attığımız adımları diline dolayacak kadar çapsız bir anlayışla mücadele ediyoruz.  İKİNCİ MİLLİ MAÇI AZERBAYCAN'DA ALİYEV KARDEŞİMİZLE İZLEYECEĞİZ Önümüzde Türkiye - İtalya maçı var, bunu da çok çok önemsiyoruz. Takımımızın başarıyla dönmesi halinde Azerbaycan'da ikinci maçı Aliyev kardeşimizle izleyeceğiz, programımızı öyle yaptık. Önceki gün AK Gençlik E-Spor turnuvasının finalinde gençlerimizle birlikteydik.  Ülkemizden 2165 oyuncumuz ve takımımız iştirak etti. E-spor gibi alanlar 30 yaş altı gençlerimiz arasında yaygınlaşıyor. Gençlerimizin ilgisini yakından takip ediyor, E-spor'un kurumsallaşması için adımları atıyoruz. Fiber hat uzunluğumuzu 460 bin km'ye çıkardık. Ülkemize çağ atlatacak 5G teknolojisini kısa sürede Türkiye'ye kazandırmakta kararlıyız. Fiber hatları daha da uzatacağız. Bizden sonra gelenler bizi geçti. Bu uzunluğu süratle daha a artırmamız lazım.   Parti kürsülerinden yalan ve iftiraları ısrarla tekrarlayarak çevrecilik olmaz. Ülkenin hayrına olan her projeyi engellemeye çalışarak da çevrecilik yapılmaz. İstanbul'u ve benzer sıkıntıların yaşandığı diğer şehirlerimizi bu tür insafsızlıklara terk etmedik, etmeyeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nu, yandaşlarını dinlediniz. Ne diyorlar; 'Bir eserleri var mı?'... Diyoruz ya gözleri var görmez, kalpleri var anlamaz. Git Marmaray'dan geçiver, hiç mi Avrasya'dan geçmedin, Avrasya'dan geçiver. Ya bu otobanlar. Bunları kim yaptı? Biz yaptık. Ankara'daki havalimanını da biz yaptık. Bunlar saymakla bitmez. Nisibi Köprüsü. Bunlar doğuya falan gitmez, salon sosyetesi olduğu için oralara kadar uzanamazlar. İstanbul - İzmir otobanını biz yapmadık mı, 3 saat 15 dakikaya burayı biz düşürmedik mi? Senin hastane hayatını biliriz biz. SGK başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz şu anda bu hastaneleri yaparken bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanımızın sağlığı için.  bu hastaneler şehir hastanesi. Senin SGK'nın başında olduğun dönemde serum yoktu. Rahmetli Savaş Ay bir programında gündeme getirmiş ve seni de yerin dibine sokmuştu. Bunların neyini anlatayım ya...  Ve bu devam edecek. İsteseniz de istemeseniz de devam edecek. Bunlar zillet ittifakının işi değil, Cumhur İttifakı'nın işidir.  İNŞALLAH MÜSİLAJ BELASINDAN MARMARA'YI TEMİZLEYECEĞİZ Şimdi gelelim bir başka konuya. Başımızı ağrıtan bir konu. Müsilaj sorununa da bu anlayışla bakıyoruz. Haliç'i nasıl temizlediysek inşallah müsilaj belasından kısa zamanda Marmara'mızı, İstanbul'umuzu temizleyeceğiz. Meseleyi ilk andan itibaren takip ettik.  Alınan numuneler TÜBİTAK'ta incelemeye alındı. 700'ü aşan bilim insanı ile geniş katılımlı çalıştay Kocaeli'nde düzenlendi. Deniz temizliğine ilişkin genelge de Marmara'daki illerimize gönderildi. 15 bölgede temizlik çalışması başladı. Müsilaj meselesine kalıcı çözüm getirmek için strateji planımızı da inşallah 3 ay içinde tamamlıyoruz. Artıma tesisi inşaatımızı törenle durduran, metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece'nin derelerini bakterilere teslim eden her yerinden basiretsizlik akan bir zihniyetin emrine bu ülkeyi teslim edemeyiz. Partisine bakmaksızın işini yapmayan kurumların eksiğini yapmak bize düşüyorsa bunu yapmaktan da çekinmeyeceğiz. Kanal İstanbul'un inşasına da başlıyoruz. Planlama sahasının yarıdan fazlası yeşil alanlardan oluşan bu proje İstanbul'un ve ülkemizin iftiharı olacaktır. Depremi tetikleyeceğinden nice zırva ile engellemeye çalışanlar önce bu şehre karşı asgari görevlerini yerine getirsinler. 

2 yıl önce

İstanbul'da PKK operasyonu

Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanmasına yönelik yeni bir soruşturma başlatıldı. Kırsalda silahlı faaliyet yürüttükten sonra İstanbul'a yerleştiği tespit edilen bazı kişiler teknik ve fiziki takibe alındı. İtirafçılardan elde edilen bilgiler ışığında şüphelilerin, örgüte eleman kazandırmaya devam ettikleri belirlendi. Ayrıca şüphelilerden bir kısmının parmak izi, 2015 yılında Bahçelievler'de düzenlenen bombalı saldırı olayında elde edilen materyaller ile eşleşti. 8 ilçede eş zamanlı operasyon Bunun üzerine operasyon için düğmeye basıldı. 12 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 8 ayrı ilçede bulunan 11 adrese şafak vakti baskınlar düzenlendi. Çok sayıda örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi. 7 gözaltı Aralarında HDP Beyoğlu İlçe Eş Başkanı Mehmet Sait Bor'un da bulunduğu 7 zanlı gözaltına alındı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hayvan hakları talimatı: Meclis kapanmadan yasayı çıkarın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan MYK toplantısında uzun süredir üzerinde çalışılan Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklik masaya yatırıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın sunum yaptığı konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Meclis kapanmadan bu kanunu çıkarın” talimatını verdiği öğrenildi. Son şekli verilecek düzenlemenin, TBMM gündemine getirilmesi planlanıyor. SUÇLAR CEZA KANUNU’NA Hazırlanan düzenlemeyle, hayvanlar artık “mal” gibi değil canlı olarak değerlendirilecek. Öldürme ve işkence gibi eylemler suç sayılacak ve bu suçlar Ceza Kanunu’na girecek. Söz konusu kanunun asli yürütücüsü de Tarım ve Orman Bakanlığı olacak. Belediyelere de önemli görevler verilecek. Taslağa göre, hayvanlara barınak yapılması ve kısırlaştırılması için belediyeler bütçelerinden zorunlu para ayıracak. Bakanlığın, sokak hayvanlarının beslenmesi için belirleyeceği yerlere belediyeler barınak yapacak. “CEZALAR ERTELENMESİN” Toplantıda, hayvana karşı işlenen suçlarla ilgili verilen cezaların ‘erteleme’ olmaksızın uygulanmasının da gündeme geldiği öğrenildi. Ancak bunun infaz kanununda yapılacak bir değişiklikle yapılabileceği belirtiliyor. Daha önce toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak için kişinin aldığı ceza uyarınca belirli süre cezaevinde kalmasını öngören düzenlemeden vazgeçilmişti. Mevcut sistemde 18 ayın altında ceza alan biri cezaevine hiç girmiyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda getirilebilecek bir düzenleme, hayvana karşı işlenen suçları da kapsayacak. Pitbull’lar parka giremeyecek Tehlikeli ırkların alımı ve satımı yasak olacak. Ellerinde bu ırklardan olanlar kısırlaştırmak şartıyla bakmaya devam edebilecek. Bu ırkları sattığı tespit edilen kişilere çok ağır para cezası öngörülüyor. Ayrıca bu hayvanlar, tasmasız ve ağzı açık bir şekilde gezdirilemeyecek. Özellikle park gibi çocukların yoğun olduğu yerlere girmesi de yasak olacak. Buna ilişkin de düzenlemeyle ayrı ayrı para cezası getiriliyor. Cezai işlemleri hayvan polisleri kesecek. Hayvanı canice öldürene 4 yıl Düzenlemeyle, savcıya, hayvana eziyet, işkence gibi suçlarda resen soruşturma açabilme yetkisi de getirilmesi planlanıyor. Taslakta, öngörülen bazı suçlar ve hapis cezaları şöyle: Hayvanlara işkence ederek öldürenlere 6 aydan 4 yıla, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara ve eziyet edenlere 6 aydan 3 yıla, cinsi tükenen ve kasten bir canlının cinsini tüketene 2 yıldan 5 yıla, hayvan dövüştürenlere ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

2 yıl önce

Teslim olan teröristler tek tek anlattı... PKK, kimsesiz çocukları orada canlı bomba yapıyor!

Örgüt kamplarında gayrimeşru ilişki ya da tecavüz sonrası dünyaya gelen çocuklar da annelerinden alınıp Mahmur’a, yine bu ailelerin yayına yerleştiriliyor. 14 yaşına kadar bu ailelerin yanında kalan çocuklar, örgüt kamplarına yollanıyor. Teslim olan teröristler de ifadelerinde buna dikkat çekti. 2020’nin son aylarında teslim olan H.T., H.B. ve M.Ç. isimli teröristler şunları aktardı: DURAN KALKAN EĞİTİYOR “Örgüt içinde kadın ve erkekler arasında yaşanan ilişki sonrası hamile kalan örgüt mensupları Mahmur kampına gönderiliyor. Anne hamilelik süresi boyunca ve çocuk doğduktan sonra bir süre çocukla beraber burada kalıyor. Ardından anne yeniden kırsala yollanıyor. Çocuk ise Mahmur’da örgütün belirlediği ailelere veriliyor. Doğum yaptıktan sonra infaz edilen kadınların çocukları da aynı şekilde buraya yollanıyor. Bu çocuklar örgüt elebaşlarından Duran Kalkan’ın gözetim ve sorumluluğunda yetiştiriliyor. Bu çocuklar örgütsel ve ideolojik eğitimler alıyor. Fedai eylemleri için yetiştiriliyorlar.” DİPLOMATI ŞEHİT EDEN HÜCRE MAHMUR’DAN Mahmur, Türkiye’yi hedef alan bazı saldırıların da kurgu merkezi. 17 Temmuz 2019’da Erbil’de Türk diplomat Osman Köse’yi şehit eden PKK hücresinin Mahmur Kampı ile bağlantısı ortaya çıkmıştı. Suikasti düzenledikten sonra kaçan teröristlerden 2’si Mahmur’a gitmek isterken kıstırılmıştı. Köse’yi öldüren Mazlum Dağ’ın Mahmur’da eğitildiği ortaya çıkmış, Erbil’e 1 saat mesafede yer alan kamptaki bazı şahıslarla irtibatlı olduğu belirlenmişti. Dağ’ın saldırıdan önceki son 7 gün içinde 4 kez Mahmur’la irtibata geçtiği tespit edilmişti.

2 yıl önce

Emine Erdoğan: Marmara Denizi'nin eski temiz günlerine döneceğini ümit ediyorum

Emine Erdoğan, Twitter'daki hesabından '#MarmaraHepimizin' etiketiyle mesaj yayımladı. Erdoğan, mesajında, "Günlerdir hepimizi derinden üzen Marmara’daki müsilaj olayı, tabiata hükmedemeyeceğimizi bir kez daha göstermiştir. Bakanlığımızın, bilim insanları öncülüğünde hazırladığı eylem planının başarıya ulaşacağını ve Marmara Denizi’nin eski temiz günlerine döneceğini ümit ediyorum. Unutmayalım, sanayi çevreye saygılı üretimle, belediyeler gerekli arıtma tesisleriyle, vatandaş olarak bizler de çevre dostu bir yaşamla, bu tür sorunların önüne kalıcı olarak geçebiliriz" dedi.

2 yıl önce

Engin Sigorta'dan iddialara ilişkin açıklama

Yazılı açıklama şu şekilde: "Geçtiğimiz günlerde, kurucumuz Sayın Süleyman Soylu üzerinden şirketimizle ilgili olarak gündeme getirilen "Bazı büyük holdinglerle ve Türk Hava Yolları ile iş yaptığı" iddialarına ilişkin cevaplarımızı, Türkiye'deki 15 bin 800 sigorta acentesi içinde orta ölçekli bir acente olarak bu iddiaların hem gerçek dışı, hem de mesleki kurallar açısından tutarsız ve mesnetsiz olduğunu ifade eden bir açıklamayı, kamuoyu ile paylaşmıştık.  Bu açıklamaya rağmen, 1996 yılından bu yana Gaziosmanpaşa'da faaliyet gösteren acentemizin, birtakım gündemlerin içine ısrarla çekilmek istendiğini, temelsiz ve hiçbir sağlıklı veriye dayanmayan birtakım iftiraların tekrar gündeme getirildiğini, üzülerek görmekteyiz.  Bu itibarla, geçtiğimiz günlerde bir basın yayın kuruluşu tarafından şirket kârlılığımız hakkında ortaya atılan ve ana muhalefet partisi Grup Başkan Vekili tarafından da gelişigüzel dile getirilen "Süleyman Soylu Ak Parti'ye girdiğinden beri 57 kat büyüdü" şeklindeki temelsiz iddiaya da belgeler ve doğru hesaplamalarla cevap vermek zarureti doğmuştur. Sigorta acentelerinin,  ana şirket adına düzenledikleri poliçelerden elde ettikleri komisyon gelirleri haricinde herhangi bir gelirleri yoktur Acentenin kârlılığı da komisyon gelirlerinden tüm giderlerin düşülmesiyle hesaplanır.  Şirketimizin bahse konu dönemlerde elde ettiği komisyon gelirleri, giderleri düşülmemiş haliyle, TL cinsinden aşağıdaki tabloda verilmiş, ilgili yılların ortalama dolar kuru ve yine o yılın komisyon gelirinin dolar cinsinden tutarı, aynı tabloda paylaşılmıştır. (veriler, ana şirketlerin dijital sistemleri üzerinden otomatik olarak çekilmektedir)"  "SUÇ DUYURULARINDA BULUNUP YASAL HAKLAR KULLANILACAKTIR"  "Ortaya atılan iddiaların gerçekdışı olduğu tablodan açıkça anlaşıldığı gibi, halihazırda ülkemizde dolar kuru 8.6 seviyesinde olup, 2020 geliri, bugünkü kur üzerinden hesaplanırsa 683 bin 651 dolar olduğu görülmektedir. Ortaya atılan iddialara kaynaklık eden haberdeki değerlendirme ise esasen 1996 yılındaki şirket kuruluşu sırasında, ticaretle uğraşan herkesin bildiği mali bir zorunluluk olarak bildirilen şirket kuruluş sermayesi üzerinden yapılmış olup, yine o değerlendirmenin de gerçekçi bir yanı yoktur. Öte yandan; aynı mahfillerce gündeme getirilen "esigortan.net" adlı bir şirketin kurulması ile ilgili olarak da halihazırda ticari herhangi bir faaliyet veya etkinlik sözkonusu değildir.  Atılan ve atılacak olan bu tür iftiralara karşı acentemiz, gerekli açıklamaları kamuoyu ile paylaşacak ve suç duyurularında bulunup yasal haklarını kullanacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

2 yıl önce

Can Dündar için kırmızı bülten çıkarıldı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, firari sanık Can Dündar ve mazeret bildiren avukatı katılmadı. MİT Başkanlığını temsilen Hazine avukatı Timuçin Üzel de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada söz alan Hazine avukatı Üzel, suçtan zarar görme ihtimaline binaen müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Can Dündar hakkında, dosya kapsamı, isnat edilen suça ilişkin kuvvetli şüphenin varlığını gösteren deliller, sanığın uzun süredir firari olarak başka dosyalardan aranması, mahkemenin başka dosyasından aldığı ceza sebebiyle kırmızı bülten ve iade işlemlerinin beklenmiş olması ve isnat edilen suç niteliğine göre, tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkartılmasına hükmetti. Sanığın yurtdışında ve halen Almanya'da bulunduğunun anlaşıldığını bildiren heyet, iade işlemleri konusunda iade talepnamesi ve kırmızı bülten çıkarılmasına dair işlemlerin yapılmasına karar verdi. MİT Başkanlığının suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya müdahilliğine hükmeden heyet, duruşmayı 6 Ekim'e erteledi. Davanın geçmişi MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada yargılanan firari sanık eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" ve "örgüt (FETÖ) içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 23 Aralık 2020'deki duruşmada 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dündar hakkında bir müşteki yönünden, “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” ve “devleti gizli kalması gerekene bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme” suçlarından ifadesi alınmadığı gerekçesiyle dosyası ayrılmıştı.

1 2 ... 787 788 789 790 791 792 793 ... 947 948
Server Error
500
Server Error