MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. İBB'deki terör iktisatlı personel teftişine yönelik açıklama yapan Bahçeli "İBB Başkanı her durumda sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Tehditlerle başa çıkabilmek, maruz kaldığımız tehlikeleri her cephede karşılayabilmek için dört başı mağrur bir tarih şuuruna ve Millet sevgisine sahip olmamız lazımdı. Yaşadığımız her anın bizlere vermiş olduğu derslerle kimin dost kimin düşman olduğu anlayabilmeliyiz. Mensubiyetinden onur duyduğumuz bir Milletimiz vardır. Elbette sorumluluklarımız ağırdır.
KORONAVİRÜS SALGINI
2021 yılı koronavirüsün gölgesinde geçmiştir. Sürekli mutasyona uğrayan virüsün en son şekli Kasım ayı ortasında ortaya çıkmıştır. 70 kat bulaşıcılığı ile bilinen Omicrondur. Maalesef salgın tüm dünyayı vahim ölçülerde etkilemektedir. Dünya genelinde koronavirüs nedeniyle vefat sayısı 5.5 milyona dayanmıştır. Sadece insan ve toplum sağlığı değil, ekonomiden ticarete, diplomasiden siyasete kısaca hayatın her alanında virüsün tahribatı hakimdir. Ülkemizde vaka sayılarının artış trendinde olması, bir başka üzerinde durulması gereken bir husustur. Hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmek, kuralları yok saymak çok risklidir.
Sağlıkçılarımız fedakarca ve özveriyle çalışmaktadır. Özellikle maaşlarındaki iyileştirmeyi de süratle iyileştirmemiz şarttır. Salgının gündemimizden tamamen çıkması el birliğiyle, güç birliğiyle ve kurallara uymakla daha mühimi aşı seferberliğinde beklenen seviyeye çıkmakla sağlanacaktır.
2022 yılının bir yandan korona illetinden kurtuluş için ümit verici bir yıl olması diğer yandan da bu virüsün ardından yeni dünya mimarisine hazırlık dönemi olarak geçmesi samimi dileğimdir. Türkiye karmaşıklaşan milletler ve medeniyetler mücadelesinde zaafa uğramayacak, zaaf düşmeyecektir. Cumhur İttifakı bu mücadelenin yılmaz öncüsü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de yıkılmaz övüncüdür.
Virüs istilası insanın iradesinden daha üstün değildir. Dayanışma ve yardımlaşmanın engin mirası ile biz bu virüsün kökünü kazıyacağız. Koronavirüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Hastalık ile boğuşan vatandaşlarımıza şifa diliyorum. Önce sağlık diyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI
Milli ve manevi değerlerimize kim sataşıyorsa değil bu dünyada Mahkeme-i Kübra'da bile davacıyız. Ağızların dikişleri patlamış bir grup başkanvekili kuran kursları için orta çağ zihniyeti demek suretiyle, ucuz, uydu, köhne, din dışı bir bühtan da bulunmuştur. Bunu Müslüman Türk milletine karşı söylemiştir. Bu, ya ortaçağı bilmiyor ya da kurandan habersizdir. Klasik ve klişeleşmiş CHP üslubu tekrar nüksetmiştir. Ahmaklığın en ciddi delili aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı beklemektir. Namazda gözü olmayanın, ezanda kulağı olmazmış. Kuranda eli olmayanın okunmasına da tahammülü olmazmış. İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği iştir ancak dinimize laf söyletmeyiz. İmanımıza söz ettirmeyiz, kitabımıza 'orta çağ' zihniyeti diyen kemiksizlerin yanlarına bırakmayız. Bu saygısız, edepsiz sözden dolayı CHP Genel Başkanının aziz milletimizden derhal özür, Allah'tan da af dilemesini bekliyoruz. Din bilmezler, diyanet tanımazlar. Cuma namazını kazaya bırakan bozuk zihniyet bu CHP zihniyetinin ta kendisidir. Allah ülkemizi de milletimizi de bunlardan korusun.
'NE YAZIK Kİ EN MAĞDUR HALE GELEN ÜLKE TÜRKİYE'DİR'
2021 yılında öne çıkan başlıklardan birisi de Taliban'ın ikinci iktidar döneminin başlamasıdır. ABD uçağının iniş takımlarına tutunan Afganların ibretlik görüntüleri simgesel bir travma olarak hafızalarımızdadır. Ekonomik sıkıntılar, terör, iç karışıklık başta olmak üzere farklı nedenlerle yerinden kopan insanların küresel dengeleri çok boyutlu etkilediği malumunuzdur. Türkiye göç konusunda azami külfete kısıtlı imkanlarıyla katlanan bir ülkedir. Ne yazık ki en mağdur hale gelen ülke Türkiye'dir. 2022 yılında göç probleminin çözüme kavuşturulması ertelenemez bir hedef olmalıdır. Türkiye'ye sığınan sığınmacıların kendi ülkelerinde huzurlu bir ortamın inşa edildikten sonra gönüllü şekilde gönderilmesi gerekir. Ülkemize sığınmış suçsuz günahsız kişiler üzerinden provokasyon yapmak Türkiye düşmanları tarafından sipariş edilen örtülü bir operasyon şeklidir. Buradan herkesi uyarıyorum. Partimizin simgelerini kullanıp çeteleşmeye, sokak eylemlerine heves edenlerin enselerinde kesinlikle nefesimiz olacaktır.
RUSYA-UKRAYNA KRİZİ
Göçmen akınının yanında küresel cepheleşmeler artış kaydetmiştir. Rusya-Ukrayna gerginliğinin nereye varacağı kısa sürede anlaşılacaktır. Temennimiz anlaşmazlıkların uzlaşma ile düğümlenmesidir. Nükleer savaştan bahsedilmesi bir başka vahim risktir. Soğuk savaş şartlarına adeta geri dönülmüştür. Yeni bir işgal denemesi vahim sonuçlar doğuracaktır.
'TÜRK MİLLETİ YENİ BİR ZAFERE İMZA ATMASINI BİLECEKTİR'
Yunanistan'ın silahlanma yarışı, Ege'de hukuku çiğnemesi, deniz yetki alanlarımıza musallat olması hazmedilemez bir konudur. PKK'ya, FETÖ'ye kucak açan devlet sabrımızı test etmekten acilen vazgeçmelidir. Zalim emellerinin sonu hezimet olacaktır. Fransa'dan aldıkları savaş uçaklarına fazla güvenmesinler. Hiç kimse bize güç gösterisi yapmasın. Korkakça tehdit savurmasın. Ege ya barış ve huzur denizi olacaktır. Ya da Türk Milleti yeni bir zafere kanıyla da olsa canıyla da olsa imza atmasını bilecektir. Yunanistan hala vakit varken komşuluk hukukuna dönmelidir. Ege Denizi'ne fitne serpiştirenlerin sonu hüsrandır. Yunanistan, Fransa'dan aldığı savaş uçaklarına fazla güvenmemelidir. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın beyanı bir meydan okumadır.
'HDP KAPATILMALIDIR'
Bize göre 201 yılının en önemli gelişmelerinden biri 12 Kasım'da Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurulmasıdır.
Rusya 2021 yılında nükleer füze taşıyan bombardıman uçaklarını Suriye'ye indirmiştir. ABD, Suriye'ye yuvalanmış bölücü terör örgütüne desteğini sürdürmüştür.
Teröristler önünde 2 seçenek vardır. Ya silahları ile gelir teslim olur, yargılanırlar. Ya da görüldükleri her inde, mağarada açık hedef olurlar. HDP kapatılmalıdır. Türk demokrasisinin yüz karasıdır. HDP ile olan hangi parti varsa suç ortağıdır.
Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, terör örgütüne hizmet eden sözde vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargı karşısına çıkarılması gerek. Taviz verirsek mezarlarımızı bile talan ederler.
HDP ile ittifak kuran, gelecek düşleyen hangi parti varsa suç ortağıdır, bölücülük çukurundadır. Muhteşem başarılarımızı TBMM'de kaybetmeye hakkımız olmadığı gibi İBB'de pazarlık konusu yapmaya kimse kalkışmamalıdır. Terörün emellerine hizmet eden sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması adaletin ve milli iradenin şerefidir. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadele onurunu siyasi rant uğruna hiçe sayanlar doğrudan doğruya ayağımızın altındadır. İBB'de işe alınan çok sayıda kişiden 557'sinin terör örgütleriyle irtibatlı olduklarına dair iddianın üzerine gidilmesi bir hukuk gerçeğidir. Bundan rahatsızlık duyanlar, utanmaz yüzleriyle Türkiye'nin karşı cephesi, Türk milletinin kripto hasımlarıdır.
İBB'YE TEFTİŞ
İBB'de işe alınan çok sayıda kişiden 557'sinin terör örgütleriyle irtibat ve iltisak içinde olduklarına dair yabana atılmayacak iddianın üzerine gidilmesi, İçişleri Bakanlığı'mızın teftiş mekanizmasını çalıştırması bir hukuk gerçeği, bir idare marifetidir. Bundan rahatsızlık duyanlar, İçişleri Bakanımızı karalamaya yeltenenler, kızarmaz gözleri, utanmaz yüzleri, uslanmaz yüzsüzlükleriyle Türkiye'nin karşı cephesi, Türk milletinin kripto hasımlarıdır. Belediyeye FETÖ'cüleri, PKK'lıları, DHKPC'lileri, MLKPlileri doldurmanın neresinde adalet, neresinde ahlak vardır? İBB Başkanı imtiyaz mı kazanmıştır? Çürük yumurta senin dilinin altındaki bakla nedir?
Özel teşebbüsten dolayı endişeli ve üzüntülü olduğunu söyleyen, sürecin İmamoğlu'nun tabi adaylığını güçlendireceğini ifade eden bizim de bu niyette olduğumuza yönelik kuşkularını paylaşan sulu gözlü siyasetçi sana soruyorum. Siyasete devam etmek için CHP'de yer mi yapıyorsun? Kaybettiğin itibarını Halk TV ekranlarında mı arıyorsun?
'İBB BAŞKANININ BİR SANİYE O KOLTUKTA DURMAMASI GEREKİR'
Belediye Başkanı kimlerin işe alınıp alınmayacağını sormamış mıdır? Hiç haberi yoksa daha tehlikelidir, o zaman da katmerli suçludur. İBB Başkanı her durumda sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir. Sayın Erdoğan okuduğu bir şiir yüzünden büyük haksızlıklara uğramış ve görevden alınmıştı. Peki mevcut Büyükşehir Belediye başkanı şiir mi okudu? Hayır. Terör örgütleriyle bağlantılı olanların işe alınması konusunda soruşturulması maksadında tecrübeli müfettişler görevlendirildi. Ne var bunda? Mağduriyet bunun neresindedir? İBB'de suç işlenmiş ise bunun birinci derecede sorumlusu bal gibi de, buz gibi de belediye başkanı olan zattır.
Suç sabit görülür, suçlular tespit edilirse bundan sonraki etap mahkemelerdir. Bu süre zarfında teröristlerin işe girdiği belge ve bilgilerle bir rapor formatına bağlandıktan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece mahkeme huzuruna çıkması yetmez, görevinden alınması şarttır, adaletin icabıdır, hitamında sorumluluk Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aittir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin berrak görüşü milletin kanaat ve görüşüdür. Sözümüz hakkın ve hakikatin sesidir. Kim bu süreçte hem nalına hem mıhına vuruyorsa, Cumhur İttifakı’ndan hazımsız, milli beka mücadelesinden de memnuniyetsiz demektir.
Onlara karşı tek başımıza da kalsak geri dönmeyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz. Emperyalist ülkelerden birisinin general rütbeli bir askeri tarihin bir döneminde şöyle demişti: “Yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazımdır, işte bunu yapamazlar.” Dün yapamadılar, bugün de başaramayacaklar, tarihimizi yenmeden süngümüzün düşmesi, başımızın öne eğilmesi asla ama asla söz konusu olamayacaktır.
FAHİŞ FİYAT TEPKİSİ
2021 yılında doğal afetler peş peşe yaşandı. Ormanlarımız yandı, sel ve heyelanlar pek çok ilimize karabasan gibi çöktü. 2022 yılında aynı felaketlerin bir daha tekerrür etmemesini niyaz ediyorum. Yaralarımız sarılmış, zarar ve ziyanlar telafi edilmiştir. Ekonomik operasyonlara karşı milletimizle aynı çizgideyiz, devletimizle aynı mevzideyiz, hükümetimizle aynı siperdeyiz. 20 Aralık tedbirleri vasıtasıyla döviz kurlarındaki düşüşlerin fiyatlarda indirime gidilmesi adil ve ahlaki bir beklentidir.
Sosyal Medyada Takip Edin
Manşet Haberleri
