19 Nisan Cuma 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyaseti bırakacağım anlamına gelmez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi temaslarını tüm hızıyla sürdürüyor. Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün yurda döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, memlekete inişi sonrasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Samsun Mitingi sırasında sarf ettiği, "2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz" ifadelerinin sorulduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cümleleri kullandı; "Erdoğan'ın siyasetten çekilmesi anlamına gelmez" "Bu soruya iki cevap verilir. Bir; şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. "Bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz" Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz. Milletimizin teveccühünün olması halinde Cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Gerek altyapı gerek üst yapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları inşallah devam ettireceğiz." "AK Partiliyim, ben partimden ayrılır mıyım?" "Siyaseti bırakmadığınız zaman neler yapacaksınız?" sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı, "AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları; EYT çözüme kavuşacak mı? "Tabii bizim hedefimiz, arkadaşlarımızla da yaptığımız görüşmelerde, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. Asgari ücret meselesiyle ilgili çalışmalar da aynı şekilde zaten yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023’e bu iki önemli konuyu masamızın üzerinden kaldırarak girelim diyoruz. Çalışma bu istikamette devam ediyor. İnşallah güzel bir neticeye varır ve böylece de adımı atarız." Rusya ile Suriye adımı "Suriye'de Türkiye-Rusya-Suriye olarak adım atalım istiyoruz. Sayın Putine teklifi sundum. O da buna olumlu baktı." "Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin geleceğe adımların atılması bekleniyor mu?" "Atılan bu adımlarla bu noktada sağladığımız gelişmeler her alanda hamdolsun olumlu sinyaller vermeye devam ediyor. Kaldı ki burada Hazar'a kıyıdaş olan ülkeler -Rusya ve İran hariç- zaten Türk Devletleri Teşkilatı’nda da bir aradalar. Bir arada olan bu ülkeler birbirleriyle olan münasebetlerini gayet sıkı tutuyorlar. Bunların içerisinde Türkmenistan daimî üye değildi, şu anda daimî üyeliği de bundan sonraki süreçte gündemde. Ama gözlemci üye olarak son bir araya gelişimizde, hatta İstanbul zirvesinde başlayan süreçte ve sonrasında Semerkant’ta bu yeni bir noktaya geldi. Artık bundan sonraki süreç, Türkmenistan’ın da burada daimî üye olması sürecidir. Bunların hepsi zaten olumlu adımların, olumlu gelişmelerin bir tezahürüdür." Türkmen gazı süreci "Tabii Sayın Putin’in özellikle de Türkmenistan’la olan münasebetleri gayet ileri bir konumdaydı. Türkmenistan gazından o da istifade ediyordu. Tabii şu anda yeni bir süreç başladı. Bu yeni süreçte Rusya gazını Avrupa'ya satmada Putin’in eski rahatlığı yok. Böyle bir durum şu anda söz konusu değil. Şu anda Türkmenistan'ın böyle bir imkânı var. Ama Türkmenistan’ın da bu doğalgazını Avrupa'ya acaba direkt kendisinin satma şansı var mı yok mu diye baktığımız zaman, bu konuda tabii Türkiye, Türkmen gazının Avrupa'ya satılabilmesi noktasında önemli bir hub. "Önemli bir adım olacak" Gerek Rus doğalgazının bizim üzerimizden Avrupa'ya satılması noktasındaki son gelişmeler gerekse şu anda Türkmen gazının yine bizim üzerimizden satılabilmesi olayı da tabii önemli bir adım olacak. Ancak burada atılması gereken bir adım var. O da nedir? Şu anda Hazar’a kıyıdaş olarak Türkmenistan’ın Azerbaycan’la bu işi çözmesi konusu var. Şu anda görüşmeler devam ediyor. Bugün bizimle beraber yapılan görüşmelerde olumlu bir noktaya geliniyor. Bu olumlu noktada da tabii bu işin üç boyutu gözüküyor. Bir, Azerbaycan ve Türkmenistan bu adımı atarken bu işin mali boyutunu kim, ne kadar üstlenecek? Azerbaycan ve Türkmenistan’ın bu konuda bu işi paylaşmaları gerekiyor. Hatta bu konunun içinde Türkiye olarak biz de eğer yer alacaksak bizim de bu konuda bir mali külfeti üstlenmemiz lazım. Yok, Avrupa Birliği de bu işin içinde yer alacaksa Avrupa Birliği de ne kadarını üstlenecek? Şimdi bugün biz bir karara vardık. Bu kararda da üç ülke, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan enerji bakanları süratle bir araya gelmek suretiyle bu konunun etraflıca detaylarını konuşacaklar. Enerji Bakanımıza “Gerek Azerbaycan'daki muhatabınla gerek Türkmenistan’daki muhatabınla görüşmek suretiyle hiç gecikmeden bir ay içerisinde bu işi bir neticeye bağlayacaksınız” diye talimat verdim. Onlar neticeye bağladıktan sonra da biz görüşmelerimizi yapacağız. "TANAP bütün hacmini doldurmuş durumda" 2023’ün başında da Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Bey inşallah resmi ziyaretini bize yapacak. Orada da bu işin noktasını inşallah koyacağız. Aynı zamanda İlham Bey’le de bunları görüşeceğiz. Süratle bu adımı atıp inşallah bu süreci kolaylaştıracağız. Avrupa Birliği noktasındaki konuları ondan sonra görüşeceğiz. TANAP bütün hacmini doldurmuş durumda; 32 milyar metreküp. TAP, 6 milyar metreküp; o da böyle bir konumda. Dolayısıyla şimdi arkadaşlarımız yeni bir hattın kurulup kurulmaması konusunda bununla ilgili çalışmaları yapacaklar ki ona göre adımlar atılsın. Bunu biz tabii üç lider aramızda görüştük. Ama şimdi bu işin teknik alt yapısını, maliyet boyutlarını, hepsini görüşmek suretiyle biz geleceğe yönelik adımı da atmış olacağız." Rusya ile Suriye adımı "Burada her ikisi de hatta şu anda belki gündemde olmayan ama daha sonra gelişmelerle gündeme gelebilecek birçok başlık söz konusu. Ama dikkat ederseniz bir şeyi daha açıkladım. O da şu; biz şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. "Putin olumlu baktı" Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız. Süratle adım atılması gereken bir diğer konu daha var. O da nedir? Terör örgütleri Suriye'de, özellikle Suriye'nin kuzeyinde rahat durmuyorlar. Zaman zaman ülkemizi oradan tehdit, tahrik ediyorlar, her şeyi yapıyorlar. Bizim de Soçi Mutabakatı olsun, Astana olsun buralarda verilmiş kararımız var. Nedir bu karar? Sınırımızdan 30 kilometre güneyde biz rahatsız edildiğimiz zaman bu bizim güvenlik koridorumuzdur. Bu güvenlik koridorunda biz her türlü adımı atarız. "Biz bugüne kadar hep sabrettik. Ama artık sabır bitti." Bu yeni bir şey değil Astana’da da gündemde olan bir şeydi. Daha sonra Soçi’de de görüştük, konuştuk. Yapılan iş bu. Kaldı ki bizim Suriye’de Rusya’yla olan koordinasyonumuz da yeni değil. Suriye'de bir de koalisyon güçleri olayı var. Bu koalisyon güçlerinin içinde kim var? Başta Amerika var. Yanında Fransa’sı, Almanya’sı, İngiltere’si var. Bütün bunların olduğu bir coğrafyada biz ülkemizin güvenliği için tedbirlerimizi alıyoruz. Ama hepsinden de öte Suriye'de bir defa terör örgütünün besleyicileri var. Şimdi bu terör örgütü en büyük destekleri nereden alıyor? Koalisyon güçlerinden alıyor. Nereden alıyor? Petrol kuyularından alıyor. Bu petrol kuyuları şu anda koalisyon güçlerinin de aynı zamanda güvencesinde. Nereye satıyorlar? Rejime satıyorlar. Kim satıyor? Terör örgütü satıyor. Biz tabii bugüne kadar hep sabrettik. Ama artık sabır bitti. Şimdi onların, o rafinerileri, petrol kuyuları vesaire, bunlara yönelik de her türlü adımı attık, atıyoruz. "Her zaman söylediğimiz gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz" Bu da tabii terör örgütlerinin çok büyük bir şaşkınlığın içerisine girmesine neden oldu. Bundan sonraki süreçte de olacak. Ama özellikle başta Amerika olmak üzere diyoruz ki eğer sizler hala binlerce TIR silah, mühimmat, araç, gereç bunları bu terör örgütlerine vermeye devam edecek olursanız biz de her zaman söylediğimiz gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz." Esad ile görüşme "Siz demek ki hala Cumhurbaşkanınızı tanıyamadınız. Ben kiminle, ne zaman, nasıl görüşeceğimi birilerinden izin alarak yapmam. Ben Mısır Cumhurbaşkanıyla Katar’da bir görüşme yaptım. Kimseden izin almadım. Suriye konusunda atacağımız adımlarda belirleyici husus da ulusal çıkarlarımız olacaktır. Suriye’de güvenli bölgeden tutun, terör örgütüne karşı alacağımız tedbirler içerisinde bu da bizim atacağımız adımlardan bir tanesidir." "Borell'i muhatap almıyorum" "Borrell’i muhatap olarak almıyorum. O, olsa olsa Mevlüt Bey’in muhatabı olabilir. Yaptığı açıklama hiç şık değil. Yani bir defa bizim Rusya'yla ilişkilerimizi Borrell tayin, tanzim edemez. O bu konularda böyle bir karar verecek ne kalitededir ne kapasitededir. Çok çirkin bir açıklama. Sen nasıl olur da kalkarsın bizim Rusya'yla ilişkilerimizi yaptırımlar içerisinde değerlendirirsin. Yani Avrupa'nın şu anda çektiği tahılın yüzde 44’ü nereden geliyor? Karadeniz'den geliyor. Bunun aracısı kim? Türkiye. Bunun için bir teşekkür etti mi? Yok. Bütün Avrupa liderleri teşekkür ediyor, sen kalkıp böyle bir açıklamayı yapıyorsun. Kaldı ki şimdi Rusya'yla ilgili de aynı zamanda gübre konusu, amonyak konusu gündeme gelecek. Bir de Sayın Putin'in çok ilginç bir jesti var. O da nedir? “Ben göndereceğim tahılı bilabedel göndereceğim” diyor. “Biz de bunu sizden aldıktan sonra bilabedel değirmenlerimizde öğütüp ondan sonra az gelişmiş ülkelere gönderelim.” dedik. Tabii Sayın Putin'e bizim verdiğimiz bu cevap da onu çok mutlu etti. Çünkü yüzde 44-46 Avrupa, yüzde 14 Afrika’ya gidiyor. Biz bu teklifle beraber çıkınca demek ki herhalde Borrell’in burada oyunu, planı bozuldu. O da böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı." Almanya'daki darbe girişimi "Alman makamlarının darbe hazırlığındaki kişilere karşı aldıkları önlemleri doğru buluyoruz. Sürecin hukuk devleti ilkeleri ışığında tüm boyutlarıyla aydınlatılması önemlidir. Darbe planlarına karşı Almanya’da oluşan hissiyatı en iyi anlayacak olan benim halkım, benim ülkemdir. Ancak maalesef, dostumuz ve müttefikimiz Almanya’dan aynı duygudaşlığı ve anlayışı gördüğümüzü söylemem mümkün değildir. "Şu anda terör örgütünün Avrupa'daki en önemli sığınak yeri Almanya’dır" Biz on yıllardır Almanya'nın Türkiye'yle empati yapması gerektiğini hep savunduk. Ama son dönemlerde nedense gariplikler olmaya başladı. Şu anda terör örgütünün Avrupa'daki en önemli sığınak yeri Almanya’dır. Şu anda PKK/YPG/PYD bunlar nerede? Orada. FETÖ nerede? Orada. Bunları istiyoruz, bunları vermek gibi bir dertleri de yok. Şimdi tabii geldi terör bunların da kapısını çaldı. Yani biz bir Solingen faciasını unutamayız. Bir de o malum NSU cinayetini unutamayız. Biz Merkel’le kaç kere konuşmuşuzdur. “Yaptık yapıyoruz, çözdük çözüyoruz” dedi. Bu hala devam edip gidiyor. "Hiçbir şeyin çözüldüğü falan yok" Bir de tabii özellikle oradaki bizim vatandaşlarımız ne eğitimde ne öğretimde maalesef o beklenen hak ve özgürlükler noktasında olmadığı gibi, bizim oradaki sivil toplum kuruluşlarına da çok ciddi cezalar yağdırıyorlar. Bunları da hep söyledik kendilerine. Dediler ki “Endişe etmeyin çözeceğiz, merak etmeyin.” Ama hiçbir şeyin çözüldüğü falan yok. Şu anda Almanya'da bizim etraflıca ele aldığımız zaman çifte vatandaş, tek vatandaş olmak üzere 3 milyonun üzerinde vatandaşımız var. Bu insanlar 1960’lı yıllarda oraya gittiler, orada çok ciddi mücadeleler verdiler. Sıkıntılarla başlayan bir süreçten sonra orada artık üçüncü kuşak meydana geldi. Bu üçüncü kuşak orada artık yer yurt sahibi olduğu gibi, esnafa bakıyorsunuz çok ciddi manada iş sahibi olan ve toplamda 100 binlerce Alman’ı kendi iş yerlerinde çalıştıran Türkler var. Bütün bunlar ortadayken, biz Almanya'yla çok daha güzel günleri hazırlayalım derken maalesef bunu başaramadılar. "Türkiye'nin Almanya'ya, Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğuna inanıyorum" Şu anda Sayın Scholz’la da bunları hep görüştük, görüşüyoruz. Tabii ikili görüşmelerimizde Scholz’dan ben doğrusu memnunum. Yani anlaşılmayacak bir insan değil. Bu konuda da münasebetlerimiz gayet iyi. Fakat daha kararlı bir çıkış ve kararlı adımlar bekliyoruz ki Türkiye'nin Almanya'ya, Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Hele hele savunma sanayiinde bizim Almanya'yla attığımız ve atacağımız birçok adım var. Ama bu adımlarda maalesef ön kesenler var. Bu ön kesme noktasında bu işin önü maalesef açılmıyor. Eğer bunlar açılsa Türkiye-Almanya arasındaki ticaret hacmi inanıyorum ki şu andaki rakamın çok çok fevkinde olacaktır."

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu: İBB'de yaşananlar cumhurbaşkanı aday sürecini etkilemez

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle: DAVUTOĞLU ARADI, AKŞENER ARAMADI: Sayın Davutoğlu aradı büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Ben de oraya gidip Ekrem Bey'e üzüntülerimi aktarmak istiyorum dedi. (Küçükkaya'nın araya girip Saraçhane'ye gitmeden Akşener'in kendisini arayıp aramadığını sordu. Kılıçdaroğlu, 'aramadı' yanıtını verdi.) Olay bir kişi olayı değil, hukuka yapılan bir darbe. Ekrem beye de 'Yarın bir miting yapalım yine Saraçhane'de olsun' dedim. Diğer liderler de duyarlılıklarını gösterdiler. Hukukun, İstanbul'un ne kadar önemli olduğunu, İstanbul'un rantını yemek istediklerini... Bunlar nasıl insanlar ye ye doymuyorlar. Siz metroları durdurdunuz, inşaatları durdurdunuz, gökdelenler diktiniz. 'İstanbul'a ihanet ettik' diye itiraf ettiniz. Hala doymuyorlar. İstanbullular, İstanbul'un rantını İstanbulluya vereceklerdir bir kişinin iradesine değil. İstanbullunun iradesine güveniyorum. DÜNKÜ GELİŞMELER ADAY BELİRLEMEYİ ETKİLEMEZ: (Dün meydana gelen gelişme adaylık belirme sürecini etkiler mi) Etkilemez. Biz öteden beri attığımız her adımı belli bir kararlılıkla ve bilgi birikimi şeklinde ilerlediğini biliyoruz. Altı liderin ortak iradesiyle bir metni çıkarmaya çalışıyoruz. Altı liderin altında güçlü kadrolar var. Ekrem bey büyükşehir belediye başkanı olarak İstanbullulara hizmet etmeye devam ediyor. Bir temel atma var. Ne yaparlarsa yapsınlar hiç kimse Ekrem beyi hizmetten geri bırakamayacak. Arkasında güçlü bir irade, CHP var. Hiç kimse moralini bozmasın, herkes geleceğe umutlu baksın. Sevgili gençler üzülmeyin, sakın ola moraliniz bozulmasın. Çünkü sandığa gideceksiniz ve otoriter bir yönetimi kendi oylarınızla göndereceksiniz. Dünya siyaset tarihine bir not düşecekler.

1 yıl önce

İkna çalışmaları sonucu 2 terörist daha teslim oldu! Teslim olan örgüt mensubu sayısı: 121

İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde, PKK/KCK terör örgütünden kaçan 2 örgüt mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. 2015 ve 2016 yıllarında terör örgütüne katılan örgüt mensuplarının son olarak Irak'ta faaliyet yürüttükleri tespit edildi. Böylelikle; 2022 yılı içerisinde sadece ikna yoluyla ülkemize teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 121'e yükseldi. 

1 yıl önce

Mansur Yavaş’tan Süleymancılara 2 bin kişilik kadro!

CHP ve İYİ Parti’nin tarikatı Süleymancılara Ekrem İmamoğlu’ndan sonra bir kadro kıyağı da Mansur Yavaş’tan geldi. Süleymancıların işe alınmaları için İstanbul Büyükşehir Belediyesine 2 bin 500, Ankara Büyükşehir Belediyesine de 2 bin kişilik liste verdikleri belirlendi. Süleymancıların verdiği listelerde yer alan isimlerin tamamına yakınının işe alındıkları bildirildi. Halen belediyede görev yapan kişiler yaptıkları açıklamada, ‘Ankara Büyükşehir belediyesinde garip işler oluyor. Mansur Yavaş göreve geldikten sonra Melih Gökçek dönemi ile ilgili inceleme başlattı. Daha sonra usulsüzlük yaptıkları belirlenen bazı isimler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Fakat hukuki süreç tamamlanmadan aynı kişiler bir süre sonra yükseltildi. Daire Başkanı yapıldı. Bu izah edilebilir bir durum değil. Belediyede herkes şaşkınlık içinde’ dediler. SÜLEYMANCILAR ETKİLİ Belediyede çalışan üst düzey bir yetkili de şu bilgileri verdi: ‘Bizler yerel seçimlerde hep birlikte çalıştık. Bu arada Mansur Yavaş ve çevresi garip temaslar içindeydi. Süleymancılarla ve başka bazı tarikatlarla anlaşmalar yaptıklarını öğrendik. Bu bize ters geldi ama seçim kazanmak için sesimizi çıkarmadık. Sonra varılan anlaşma çerçevesinde taahhütlerde bulunduklarını öğrendik. Süleymancılar aynı pazarlığı İstanbul, Antalya (Alanya) ve başka illerde de yapmışlar. Sözler almışlar. Bu çerçevede işe alınmaları için İstanbul Büyükşehir Belediyesine 2 bin 500, Ankara Büyükşehir Belediyesine de 2 bin kişilik liste vermişler. Diğer illerdeki durumu bilemiyoruz.’ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDE İŞLER KARIŞIK Bilgi veren üst düzey bir belediye çalışanları Ankara Büyükşehir Belediyesindeki durumu şöyle anlattılar: ‘Belediyede Süleymancıların işini takip eden kişi Mansur Yavaş’ın Özel kalem Müdürü Yüksel Arslan’dır. Belediyede herkesçe Süleymancı olarak bilinir. Süleymancılarla yapılan görüşmeleri organize edenin de görüşmelere bizzat katılan isimlerden birinin de o olduğu söylenir. Kurumda onun için ‘asıl belediye başkanı’ ifadesi kullanılır. Özel Kalem Müdürlüğünün yanı sıra işe alımlardan sorumlu olan İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı görevini de yürütmektedir. Süleymancıların işe alınma işlerini bizzat organize etmektedir. Normalde belediyenin kuruluşları ihtiyaçlarını bildirir. Kaç kişiye ihtiyaçları olduğunu belirler ve talepte bulunur. Ama Ankara Büyükşehir Belediyesinde sistem tam tersidir. Nereye kaç kişi yerleştirilecekse o kurumun yetkilileri aranır. ‘Şu kadar talepte bulun’ denir. Talep yazısı onaylanır. Eş zamanlı olarak isim listesi de ulaştırılır. Bu işleri Yüksel Aslan organize eder. Süleymancılar da bu yolla yerleştirilmiştir.’ Hem Özel Kalem Müdürü hem de İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı olan Yüksel Arslan’ın, ABB iştiraklerinden PORTAŞ’ın da Yönetim Kurulu Başkan Vekili olduğu, bu yolla birden fazla maaş ve huzur hakkı gelirine sahip olduğu da biliniyor. ERKEK ÇOCUKLARINA TECAVÜZ EDİLMİŞTİ CHP ve İYİ Parti’ye destek evren, karşılığında da CHP’li belediyelerden kadro alan Süleymancılara ait öğrenci yurtlarında ufak yaşlardaki erkek çocuklarına tecavüz edildiği haberleri geçtiğimiz yıllarda Türkiye’yi sarsmıştı. Süleymancılar tarafından kurulan Kamiller İlim, Kültür ve Çevre Vakfı’nın bünyesinde geçen yıl eylül ayında kaçak olarak açılan Halil Bağlı Talebe Yurdu’nda 12 yaşındaki bir erkek çocuğu cinsel istismara uğradı. İsmail Saymaz’ın haberine göre Kuran ve Türkçe dersi veren 26 yaşındaki M.Z. 12 yaşındaki U.E.’ye defalarca tecavüzde bulundu. Küçük çocuğun olayı anlattığı babasının kaçak yurda gelmesi üzerine istismarı kabul eden M.Z. “Abi nefsime uydum, özür dilerim” ifadelerini kullanmıştı.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu: Ekrem İmamoğlu davasındaki kararın onanacağı düşünmüyorum

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının satırbaşları şöyle; – 16 milyon İstanbullunun hakkı gasp edilmiştir. 16 milyona “Kime oy verirseniz verin, ben o seçtiğiniz belediye başkanını siyasi yasaklı hale getirebilirim” deniyor. – Bu ülkede hala hakkın, hukukun ne olduğunu bilen, namuslu yargıçlarımız var. O yargıçlarımıza güveniyoruz. Bu iş bir hukuk olayıdır, insan hakları olayıdır, demokrasi olayıdır. Demokrasi yoksa yargıyı da kaldırmanız lazım. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. – Bu mücadele bir kişinin mücadelesi değil, bir demokrasi ve insan hakları mücadelesidir. – Türkiye’de bir dönüşüm yaşanıyor. Demokrasinin, insan haklarının nasıl olduğunu herkes görecek. – Kararın onanacağını düşünmüyorum. Bu ülkenin namuslu yargıçları var. Bir parça adalet duygusu ahlak duygusu erdem duygusu kalmışsa bunu reddetmeleri gerekir. – Seçimle giden seçimle gitmeli, darbeyle gitmemeli. Bu karar da açıkça bir darbe. Bir kişinin tehdidi var. Bir kişinin tehdidi bana sökmez. Bunlar parlamentonun da iradesini gasp ettiler.

1 yıl önce

Kızılelma'nın ilk uçuşu dünya basınında geniş yankı uyandırdı

Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma, ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bayraktar Kızılelma’nın 18 dakika süren ilk uçuşu Türk havacılık tarihinde yeni bir dönemin perdesini açtı. Başarılı ilk uçuşun ardından açıklama yapan Baykar Lideri Selçuk Bayraktar; “Mücadeleye 20 sene önce başladığımız günden itibaren hayalimiz buydu. 2004’te Bayraktar MİNİ İHA ile çıktığımız yol Bayraktar Kızılelma’ya kadar geldi. Kızılelma, havacılıkta dünyanın geleceğini ve artık bizim takipçi değil tarihe yön vererek oyun kurucu olacağımızı ifade ediyor.” açıklamasında bulundu. Dünya medyası yakından takip etti Selçuk Bayraktar; "Kızılelma, medeniyetimizin teknolojide yeniden doğuşunun simgesidir." ifadelerini kullandı. Bayraktar Kızılelma'nın ilk uçuşu dünya medyası tarafından da yakından takip edildi. ABD'den Çin'e, Mısır'dan Yunanistan'a kadar çok sayıda ülke medyası, gelişmeyi detayları ile okuyucularına duyurdu. İşte Kızılelma'nın dünya medyasındaki yankıları; Defence Blog (ABD) Ezber bozabilecek potansiyele sahip Kızılelma insansız savaş uçağı, 14 Aralık'ta ilk uçuşu için gökyüzüne yükseldi. Türkiye merkezli Baykar şirketi, son derece iddialı Kızılelma insansız hava aracının başarılı ilk test uçuşundan görüntüler yayınladı. Baykar Direktörü Selçuk Bayraktar, “Milli drone serüvenimizde 20 yıllık hayalimiz bugün gerçekleşti” açıklamasında bulundu. Ukrayna tasarımı tek bir Ivchenko-Progress motordan güç alan Kızılelma'nın 1.500 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip olacak. Kızılelma havadan yere ve havadan havaya savaş görevlerini icra edebilecek. Kızılelma kısa pistlere iniş ve kalkış yapmak için tasarlandı ve şu anda seyir testleri yapan TCG Anadolu amfibi hücum gemisine konuşlanacak. Kızılelma, AESA radarı ile donatılmış düşük RCS süpersonik bir gövdeye sahip insansız bir hava aracı olarak hayata geçiriliyor. Aerotime Aero (Litvanya) Bayraktar Kızılelma insansız hava aracı ilk uçuşunu tamamladı. Test uçuşu Türkiye'nin kuzeybatısında bulunan Çorlu'daki Akıncı Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'nde gerçekleştirildi. İlk olarak Temmuz 2021'de duyurulan Kızılelma, savaş uçaklarına benzer özelliklere sahip gizli bir insansız savaş uçağı olarak geliştiriliyor. Kızılelma da süpersonik olacak ve iyi manevra kabiliyetine sahip olacak. Maksimum kalkış ağırlığı 6 ton olan Kızılelma'nın bin 500 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip olması planlanıyor. Uçak, havadan yere ve havadan havaya görev icra edebilecek. Konsept, yaklaşmakta olan altıncı nesil savaş uçaklarının merkezinde yer alıyor. Kızılelma, gelişmiş görünmezlik ve ağ özelliklerine ek olarak çok sayıda yüksek performanslı insansız hava aracının özelliklerini barındıracak. Newsweek (ABD) Rusya'ya karşı savaşta Ukrayna'ya kritik tipte bir insansız hava aracı tedarik eden Türk şirketi Baykar, "insansız savaş uçağı" olarak tanımladığı yeni süpersonik insansız hava aracının ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. İlk olarak Temmuz 2021'de duyurulan Kızılelma, Ukrayna'nın Rusya'nın taarruzunu savuşturmak için kullandığı Bayraktar TB2 SİHA'larından sonra önemli bir gelişme gibi görünüyor. TB2 insansız hava araçları saatte 138 mile kadar uçma, 330 pound'a kadar yük taşıma ve istihbarat, keşif ve silahlı görevler yürütme yeteneğine sahip. Drone, 35.000 feet operasyonel irtifaya, maksimum 6 ton kalkış ağırlığına ve 1.500 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip. Kızılelma'nın beş saat uçabilmesi ve 500 mil / saat hıza ulaşması bekleniyor. Ayrıca Baykar'a göre Kızılelma, tamamen otonom olarak kalkış ve iniş yapabildiği için kısa pistli uçak gemilerine iniş ve kalkış yapabiliyor. News.am (Ermenistan): Türkiye'nin jet motoruna sahip insansız hava aracı Bayraktar Kızılelma ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Baykar CEO'su Selçuk Bayraktar yaptığı açıklamada, Bayraktar Kızılelma insansız askeri uçağının Türkiye'deki ilk uçuşunun gerçekleştirildiğini ve bunun hayalleri olduğunu belirtti. Kızılelma'nın ilk tam teşekküllü uçuşlarına 2023 yılında başlaması planlanıyor. Kızılelma, 11 kilometreye kadar irtifada saatte yaklaşık 630 kilometre hızla uçabilme ve yaklaşık beş saatlik uçuş süresine sahip. Jet motoruna sahip insansız hava aracı Bayraktar Kızılelma, Türkiye'de ilk kez bu yıl Ağustos ayında Samsun'da havacılık festivali Teknofest Karadeniz kapsamında tanıtılmıştı. Bayraktar Kızılelma'nın Türk Deniz Kuvvetleri'nin amiral gemisi TCG Anadolu'nun da aralarında bulunduğu kısa pistli gemilerden havalanabileceği daha önce bildirilmişti. Urdupoint (Mısır): Türk savunma şirketi Baykar tarafından geliştirilen insansız askeri uçak Bayraktar Kızılelma'nın ilk uçuşu Çarşamba günü ülkenin kuzeybatısında gerçekleşti. Kızılelma 5 saat uçuş süresi ile 11 kilometreye (7 mil) kadar irtifada saatte yaklaşık 630 kilometre (saatte 390 mil) hızla uçabiliyor. Jet motorlu Bayraktar Kızılelma, ilk kez Ağustos ayında Teknofest Karadeniz havacılık festivali kapsamında Türkiye'nin Samsun kentinde görücüye çıktı. Uçak, aralarında Türk donanmasının sancak gemisi TCG Anadolu'nun da bulunduğu kısa pistli gemilerden kalkabilecek. Overt Defence (ABD): Türk drone üreticisi Baykar, prototip Kızılelma silahlı insansız hava aracının resmi olarak ilk uçuşunu yaptığını duyurdu. Duyuru, Baykar Teknolojiden Sorumlu Başkanı Selçuk Bayraktar tarafından "Yerde daha fazla tutamazdık. Uçtu!" ifadeleri ile gerçekleştirildi. Bayraktar; prototipin uçuşunun, şirketin 20 yıldır kurduğu bir hayali gerçekleştirdiği anlamına geldiğini ifade etti. İlk olarak Milli İnsansız Muharebe Hava Aracı Sistemi (Muharip İnsansız Uçak Sistemi veya kısaca MIUS) adı altında geliştirilen Kızılelma programı, beş saatlik hedef süresine ek olarak kısa kalkış ve iniş kabiliyetine sahip gizli bir SİHA olarak hayata geçiriliyor. Defence.pk (Pakistan): Türk jeti Bayraktar Kızılelma ilk uçuşunu yaptı. Kızılelma'nın kalkış ağırlığı 6 ton, faydalı yükü ise 1,5 tona kadar çıkıyor. 5 saate kadar havada kalabilen drone, 12.000 metre yüksekliğe çıkabiliyor. Uçuş yarıçapı ise 950 kilometre olacak. Bayraktar Kızılelma'nın ayrıca aktif faz dizilimli radarla donatılması planlanıyor. Chine.org.cn (Çin) Türkiye'nin insansız savaş uçağı Kızılelma ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Resmi adı Milli İnsansız Muharebe Hava Aracı Sistemi olan Kızılelma, 1,5 ton faydalı yük kapasitesine sahip. Şirket tarafından yapılan açıklamada; turbofan motorla çalışan Kızılelma'nın 5 saate kadar uçabildiğini ve 800 km/s (500 mph veya Mach 0.64) hıza ulaşabildiği belirtildi. Uçak, Türkiye'nin silahlı drone yeteneklerini ve operasyon kabiliyetini genişletecek. Kızılelma, Türk Deniz Kuvvetleri'nin amiral gemisi olacak amfibi hücum gemisi TCG Anadolu da dahil olmak üzere kısa pist uçak gemilerinden kalkış ve iniş yapabilecek. Ptisidi Astima (Yunanistan): Türk insansız jeti Kızılelma ilk kez uçtu. Türk Baykar'ın Kızılelma insansız uçağı, 2023'ün başlarında gerçekleşmesi tahmin edilen ilk uçuşunu, Türk kaynaklarının duyurduğu programın ilerisine geçerek daha erken yaptı. Verilen bilgilere göre Kızılelma testlerine devam edecek. Kızılelma'nın önümüzdeki aylarda uçuş rekoru, irtifa vb. testlerini yapması bekleniyor. WarNews247 gr (Yunanistan): Türk şirketi Baykar'ın başkanı Selçuk Bayraktar bugün Twitter'da yaptığı paylaşımda yeni insansız savaş uçağı Kızılelma'nın ilk uçuşunu yaptığını duyurdu. Türk uçağı, Türkiye'nin kuzeybatısındaki Akıncı Center'da yapılan testler sırasında ilk kez uçtu. Kızılelma, Aralık ayı başlarında başarıyla tamamladığı yörünge testleri sırasında da birkaç saniye yerden havalanmıştı. Türk Deniz Kuvvetleri'nin amfibi harekât gemisi TCG Anadolu'dan hareket etmek üzere geliştirilen insansız hava aracı, yurt dışı görevlerinde önemli rol oynayacak. Kızılelma ayrıca yerli olarak geliştirdiği aktif elektronik taramalı dizi (AESA) radarı ile Türk yapımı mühimmatlarla donatılmış ve yüksek durumsal farkındalıkla 1.500 kg'a (3.300 lb) kadar faydalı yük ile uçabilecek.

1 yıl önce

6 yaşındaki kızını evlendiren Yusuf Ziya Gümüşel gözaltına alındı

6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli hakkında tutuklanmaları yönünde yakalama kararı verilmişti. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri gece Kadir Istekli'yi gözaltına almıştı. Yusuf Ziya Gümüşel'de yakalandı. Mahkeme, mağdur H.K.G. için ise akıl sağlığı raporu alınmasını talep etmişti. Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşında kızı H.K.G.'yi 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirdiği iddialarına ilişkin iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edildi. İddianamede Kadir İstekli hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istendi. Toplumda yankı uyandıran ve tepkilere neden olan olayla ilgili H.K.G. ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı tarafından tutuksuz sanıklar Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel hakkında tutuklama talep edildi. 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirildiğine ilişkin iddiaların yer aldığı iddianame İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel, anne Fatma Gümüşel ve imam nikahlı eş Kadir İstekli hakkında 'Zincirleme şekilde çocuğun istismarı' suçundan açılan davada mahkeme, 30 Ocak 2023 tarihine duruşma günü vermişti. 2 SANIĞA MAHKEMEDEN YAKALAMA KARARI Konuyla ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile mağdur H.K.G.'nin avukatlarınca tutuklamaya yönelik taleplerini değerlendirdi. Talebi usul ve yasaya uygun bulan mahkeme, sanık Kadir istekli ve sanık Yusuf Ziya Gümüşel'in üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, suçun katalog suçlardan olması, CD çözümü içerir bilirkişi raporu ve bu suç için yasada öngörülen alt ve üst sınırları dikkate aldı. Sanıkların kaçma şüphesi olduğuna vurgu yapan mahkeme, 2 sanığın da tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkarttı. Sanıkların yargı alanı içinde yakalandığında 24 saat içinde mahkemede ya da Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinde hazır edilmesini kararlaştırdı. Müşteki H.K.G.'nin adresinin İzmir'de olduğunu belirten mahkeme, çocukların cinsel istismarı suçu kapsamında ruh sağlığının bozulup bozulmadığı yönünde rapor aldırılmasına karar verdi.

1 yıl önce

Beşiktaş Belediyesi'ne rüşvet operasyonu: Eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar adliyeye sevk edildi

Beşiktaş Belediyesi'ne 'çıkar amaçlı örgüt kurma', 'rüşvet alma', 'irtikap' gibi suçlardan operasyon düzenlendi. Soruşturma 2016 yılında 2 müfettişin yaptığı incelemelerle başladı. Müfettişler belediyede yaptıkları incelemelerde verilmemesi gereken ruhsatların verildiğini fark edince araştırmaları derinleştirdi. Yapılan incelemenin ardından da belediyede 'rüşvet' ağı olduğunu fark eden müfettişler, hazırladıkları raporları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletti. Raporların ardından konuyla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın da bulunduğu 17 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkardı. Kararla birlikte Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kaldıkları tespit edilen İstanbul merkez olmak üzere Ordu, Ankara ve Çanakkale’deki çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda Beşiktaş eski belediye başkan yardımcıları Rıfat Örnek ile Hüseyin Avni Sipahi, mevcut zabıta müdürü Selçuk Bartınlı ve halen görevde bulunan zabıta memurlarının da aralarında bulunduğu 16 şüpheli gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan eski belediye başkanı Murat Hazinedar ise Kastamonu Tosya'da yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette alınan ifadelerinin ardından Hazinedar ve diğer şüpheliler Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.

1 2 ... 1048 1049 1050 1051 1052 1053 1054 ... 2641 2642