29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'diplomatik başarı' vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin iktidara gelişinin 20'nci yılı nedeniyle düzenlenen '21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu'na katıldı. Bugün sona erecek ve ana teması 'İnsanlığın iyiliği için öneriler' olarak belirlenen forumda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti MKYK Üyesi Ayşe Böhürler yer aldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumdaki her değerlendirmenin kendileri için yol gösterici olduğuna vurgu yaptı. "MİLLETİMİZ AK PARTİYİ UMUT OLARAK GÖRDÜ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 20'nci yılıyla ilgili, "AK Parti 15 ay gibi bir süre sonra 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen ardından ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendi. Milletimiz ardı ardına yaşadığı krizlerden ve siyasi istikrasızlıklardan sonra Türkiye'nin en genç partilerinden olan AK Parti'yi bir umut olarak gördü. Özellikle de parlamenter demokrasi noktasındaki deneyimi vatandaşlarımıza yeni bir yönetim sisteminin de gereğini özellikle icbar etti. O günden bugüne milletimizin bize olan inancını zedeleyecek, umudunu kıracak, milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık" dedi. "MİLLİ İRADENİN GASP EDİLMEYE ÇALIŞILDIĞI DÖNEMDE BİLE DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEDİK" Erdoğan, "20 yıllık kesintisiz iktidarlarımızla çok partili siyasi hayatımızda elde edilmesi zor bir rekora imza attık. Bu süreçte elbette sayısız engelle, vesayetin oyunlarıyla hatta darbe girişimine kadar anti demokratik müdahale ile karşılaştık. Ama milletin bize sandıkta özgür iradesiyle tevdii ettiği emanete hiçbir zaman halel getirmedik. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, mücadelemizi daima hukuk ve demokrasi zemininde yürüttük. Gece yarısı bildirilerinin yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçmemizin 367 garabeti ile engellendiği, partimizin uyduruk gazete kupürleriyle kapatılmak istendiği, siyaset mühendislikleriyle milli iradenin gasp edilmeye çalışıldığı dönemlerde bile bu duruşumuzdan taviz vermedik" diye konuştu. "MUHAFAZAKAR DEVRİMCİ DERKEN KÖKÜ MAZİDEN OLAN ATİYİ İFADE EDİYORUZ" Erdoğan, "Kuruluş prensiplerimizden taviz vermeden, milletimizin taleplerine ve günün şartlarına göre partimizi, kadromuzu ve siyasetimizi de yeniliyoruz. Bir ayağımızı kadim değerlerimize sabitlerken, diğeriyle daha güzelin, daha iyinin, daha yeninin daha faydalının peşinde koşuyoruz. Tıpkı ulu bir çınar gibi köklerimiz derinlere indikçe hamdolsun dallarımız da büyüyor, serpiliyor, ülkemizle birlikte gönül coğrafyamıza ulaşıyor. Bugün, muhafazakar devrimci derken, bir tenakuzu ve ya paradoksu değil, merhum Yahya Kemal gibi kökü mazide olan atiyi ifade ediyoruz. Millet ve parti olarak geçmişi reddetmeden, maziye sırtımızı dönmeden, mevcut kazanımlarımızın üzerine geleceği inşa etmekten bahsediyoruz" dedi. "TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUNU MİLLETİMİZLE TEKEMMÜL ETTİRECEĞİZ" Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun çıkış noktasını da işte bu yaklaşım oluşturuyor. Dikkat ederseniz, vizyonumuzu kamuoyuyla paylaşırken başkaları gibi emri vaki yapmadık. Ülkemizin gelecek asrına damga vuracak bu vizyonu, 85 milyon olarak hep beraber şekillendirelim istedik. Türkiye'ye dair hayali, ideali, teklifi olan kim varsa, hiçbir ayrım yapmadan herkesin katkısını almayı aruz ediyoruz. Bu anlayışımız 81 vilayetimizde ve ilçelerinde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılar vasıtasıyla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle birlikte tekemmül ettireceğiz. Türkiye Yüzyılı ekseninde yapılacak tartışmalarla ortaya çıkacak sinerji partimizin yanı sıra Türk siyasetine de yeni bir perspektif kazandıracaktır. Bu toplantının aynı zamanda katılımcı demokrasi idealimizin en güzel örneklerinden birini teşkil edeceğine inanıyorum" diye konuştu. "GÜNÜ KURTARMAK, BUGÜNÜ SAVUŞTURMAK İÇİN SİYASET YAPILMAZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günü kurtarmak, bugünü savuşturmak için siyaset yapılmaz. Siyaset, usta bir satranç oyuncusu gibi bugünden yarını planlamak demektir. Yaptığınız hamlelerin nereye varacağını kestiremiyorsanız kendinize ve ülkenize bedel ödettirmeniz kaçınılmazdır. Bunun için dünyanın ve siyasetin gidişatını iyi okumanız, insanlığın yaşadığı kırılmaları iyi analiz etmeniz gerekiyor. Küresel ölçekte meydana gelen her hadisenin bölgesel ve yerel düzeyde de etkileri olduğunu biliyoruz. Yakın tarihe baktığımızda 11 Eylül saldırısından, 2008 finansal krizine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketlerinden Covid-19 salgınına kadar pek çok hadisede bu hakikate defalarca şahitlik ettik. 11 Eylül olayı dünyanın gündeminde terör tehdidini ilk sıraya çıkartırken, 2008 finans krizi vahşi kapitalizmin yapısal sorunlarını tekrar gözler önüne serdi. Halk hareketleri vesilesiyle batılı kurumların demokrasi karnesini görmüş olduk" dedi. "DÜZENSİZ GÖÇ MESELESİ İNSAN HAYATINA VERİLEN ÖNEMİ ORTAYA KOYDU" "Düzensiz göç meselesi, insan hayatına verilen önemi ortaya koydu" diyen Erdoğan, "Koronavirüs salgınında gelişmiş denilen ülkelerin sağlık ve sosyal güvenlik alt yapısının ne kadar zayıf olduğu gün yüzüne çıktı. Rusya Ukrayna krizi, güvenlik konseyi gibi vazifesi uluslararası güvenliği sağlamak olan kurumların başarısızlığını deşifre etti. Bizim yıllardır savunageldiğimiz dünya 5'ten büyüktür tespitimizin haklılığı yaşanan her gelişmeyle bir kez daha teyit edildi. Son 70 yılın en yüksek oranlarına çıkan küresel enflasyon ise insanlığa dayatılan mevcut ekonomik modellerin açmazlarını göstermiştir" şeklinde konuştu. "U DÖNÜŞLERİNE ŞAHİT OLUYORUZ" Erdoğan, "Tüm bunlarla beraber dünyada siyaset, ekonomi, siyaset diplomasi, siyaset güvenlik ilişkileri enine boyuna sorgulanmaktadır. Devletin rolüyle ilgili tartışmaların da yeniden alevlendiğini görüyoruz. Daha birkaç yıl öncesine kadar devleti hayatın tamamen dışına çıkarmaktan bahsedenler bugün tam zıttı tezlerin savunuculuğunu yapıyor. Savunma sanayiine yapılan yatırımları, israf olarak görenler, bugün milli bütçelerinde aslan payını silah ve mühimmat alımına ayırıyor. Sağlık yatırımlarından sosyal güvenlik harcamalarına geniş bir yelpazede benzer U dönüşlerine şahit oluyoruz" dedi. "CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİYLE ETKİN VE SÜRATLİ KARARLAR ALDIK" Erdoğan, "Bu savrulmaların pek çok ülkede ciddi sıkıntılara yol açtığı da bir gerçektir. Türkiye zamanında attığı adımlarla bu süreci en başarılı yöneten ülkelerden birisidir. Bilhassa üretim, alt yapı, sağlık ve savunma alanlarında siyasi öngörümüzün meyvelerini topladık, topluyoruz. Muhalefetin eleştirilerine rağmen, kamu özel ortaklığı modeliyle hayata geçirdiğimiz şehir hastaneleri, salgın döneminde yüz akımız oldu. Bunun yanında altyapıyla ilgili yatırımlar da yüz akımız oldu. Ana muhalefet PPP nedir ne demektir, hala bunu anlayamamış, bunu bilmiyor. Yürütmede çok başlılığa son verdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle, etkin ve süratli karar alırken bunları tam bir koordinasyon içinde uyguladık. Parlamenter demokrasi olsaydı bu kararları mümkün değil alamazdık. Mevcut şu andaki yönetim sistemimizle bu kararları süratle alabilme imkanı yakaladık. Bu bir ileri görüşün neticesidir. Büyümeyi de 5 temel esas üzerinde gerçekleştirdik" diye konuştu. "KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNDE ANAHTAR ROL ÜSTLENİYORUZ" Erdoğan, "Diplomaside uyguladığımız dengeli, tarafsız ve barışçıl politikalarla krizlerin çözümünde anahtar rol üstleniyoruz. Esir takası ile tahıl koridorunun açılması ve devam ettirilmesindeki kritik rolümüz ülkemizin diplomatik gücünü gösteren önemli birer örnektir. Biz bu süreç içerisinde Sayın Putin'le olan münasebetlerimiz, Sayın Zelenski ile olan münasebetlerimiz, Sayın Guterres ile olan münasebetlerimiz, bunların hepsi dengeli bir şekilde yürümüş ve ne uzak ne yakın bu dengeyi kurmak suretiyle de bu süreci işletme fırsatını bulduk. İnşallah Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla planlarımızı şimdiden yapacak, gelecek tasavvurumuzu bir adım daha öteye taşıyacağız" dedi. "KENDİ ÖNCELİKLERİMİZ ÇERÇEVESİNDE PROJELERİMİZİ YÜRÜTÜYORUZ" Erdoğan, "İnsanların devletten talebi arttıkça, siyasetçiden ve siyaset kurumundan beklentileri de yükselmektedir. İletişim ve ulaşım imkanlarının yaygınlaştığı günümüzde siyasetçinin yükü daha önce hiç olmadığı kadar ağırlaşmıştır. Tam 20 yıldır milletimize aşkla, heyecanla hizmet eden bir kadro olarak mesuliyetimizin farkındayız. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlamaya hazırlanırken dünyanın nereye evrildiğini görüyor, planlarımızı buna göre yapıyoruz. Sahte ve sanal gündemlerin peşinden gitmek yerine kendi önceliklerimiz çerçevesinde projelerimizi yürütüyoruz. Başkaları en basit meselelerini çözmekten acizken, biz ülkemizin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştürmenin alt yapısını hazırlıyoruz. Ülkemizi birbiri ardında gündeme taşınan iftiralarla karalama ve insanımızı karamsarlığa sürükleme çabalarının rast gele tercihler olmadığını, bilinçli bir senaryonun eseri olduğunu düşünüyoruz. Biz bu sinsi ve yıkıcı kampanyaların önünü milletimizle birlikte umutlarımızı yeşertecek vizyonlarla, hedeflerle, projelerle keseceğimize inanıyoruz. Son dönemde dünyanın pek çok farklı yerinde denenen, hepsi de o ülkelerin ve insanlarının felaketiyle sonuçlanan devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerini Türkiye'de teşmil etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "2053 VİZYONUMUZU DA KENDİMİZ ŞEKİLLENDİRECEĞİZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi bugüne kadar nasıl kendi programlarımızla getirdiysek, nasıl 2023 hedeflerimizi adım adım hayata geçirdiysek 2053 vizyonumuzu da kendimiz biçimlendirecek ve uygulayacağız. Batı ülkelerinin kendi asırlık demokrasi ve ekonomi parametrelerinden vazgeçtiği bir dönemde bize geçerliliği kalmamış özellikle o tür modellerin dayatılmasını iyi niyetli görmüyoruz. Türkiye, kadim medeniyet müktesebi, zengin ve yenilikçilik kabiliyeti yüksek insan gücüyle kendi yolunu çizecek ve o yolda yürüyecek dirayete sahiptir" diye konuştu.

1 yıl önce

Akit yazarı Mehmet Koçak’tan Bay Kemal’in uyuşturucu iddialarına tepki: “Kepazeliktir, klinik vaka”

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olabileceğini fakat hiç bir zaman lider olamayacağını belirten Akit yazarı Koçak, “cumhuriyetin kurucu partisi olarak övünen CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun hükümeti, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’yu ve devletin kurumlarını suçlaması, uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanmasını ise anlamak mümkün değildir. Kılıçdaroğlu’nun tavrı kepazeliktir ve tek kelimeyle bir klinik vakadır. • Sayın Soylu, CHP’nin kadroları içinde yer alan bazı milletvekillerinin de dolaylı yollardan işbirliği içinde olduğu terör örgütü PKK ve YPG ile uyuşturucu çetelerini çökerten, cumhuriyet tarihinin en başarılı bakanıdır. Kılıçdaroğlu’nun mesnetsiz iddialarla suçladığı İçişleri Bakanı Sayın S. Soylu, karanlık mahfillerde kirli planlarla, bir kaset operasyonuyla o makama gelmedi. Unutulmasın ki; her fırsatta beceriksizliklerini örtmek için suçlamaya çalıştığı Başkan Sayın Erdoğan, ideal ve övgüye değer bir devlet adamıdır. O ve onun yönettiği hükümet ile İçişleri Bakanımız Sayın Soylu, milli iradenin tecellisidir. Devlet kurumları ve o kurumların başında bulunan bakanlar, devleti temsil eder. Onları itibarsızlaştırmak, siyasi ahlakla bağdaşmayan bir siyasi çapsızlığın ötesinde, bir siyasi seviyesizlik, devleti bilmemektir, tanımamaktır. …Ve hatırlatmak isterim ki; Bu milleti millet yapan milli ve manevi değerleriyle barışık olmayan, milli iradeye saygı göstermeyen, hükümetin bakanlarını itibarsızlaştırarak devlet kurumlarının saygınlığını zayıflatan, hiçbir siyasi hareket çeşitli halk katmanlarında takdir görmez. İşte CHP’nin tarihinde millet iradesiyle iktidarın meşru sahibi olamamasının sebebi de budur.” dedi.

1 yıl önce

Bay Kemal, ‘tefeci’ dediklerinin ayağına gitti! Hepsinin önünde el pençe…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yurt dışı gezileri devam ediyor... CHP lideri ABD ziyaretinin ardından rotayı İngiltere’ye çevirdi. Fon yöneticileri ile üst üste görüşmeler Kılıçdaroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da çeşitli temaslarda bulunurken çoğunlukla fon yöneticileri ile bir araya geldi. CHP lideri geri dönüş yolundan önce konakladığı InterContinental London Park Lane’de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı görüşmelere değinen CHP lideri, çok sayıda fon ve üniversiteden yetkililerle görüştüğünü belirtti. BOL BOL ATIP TUTTU Millet İttifakı'nın iktidar olması halinde Türkiye’yi ileriye taşımak, katma değeri yüksek ürün üreten bir ülke haline getirmek istediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bunları yaparken temiz parayla yapmak istiyoruz. Bu fon kuruluşları, uluslararası kuruluşlar tarafından akredite edilen, güven duyulan ve bunlar da yatırım yaptıkları zaman yine güvenle gelip yatırım yapabilecekleri iklimi arayan kuruluşlar." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, fon yöneticileri ve yatırımcıların, "Siz bizim gelmemiz için hukukun üstünlüğünü getirecek misiniz? Bizim fonlara güvence sağlayacak mısınız?" sorusunu, “Evet, elbette. Biz hukukun üstünlüğünü sağlayacağız." şeklinde yanıtladığını anlattı. SOMUT BİR TANE İCRAAT YOK Kılıçdaroğlu, "Türkiye gerçek anlamda ekonomide önünü göremeyen ve bir çıkmaz sokakta. Türkiye’yi bu çıkmaz sokaktan çıkarmamız lazım." ifadelerini kullandı. ONU İSTİYORUZ BUNU İSTİYORUZ Bunun beylik laflarla değil, kararlılıkla ve belli adımlarla yapılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye eğer teknoloji devrimini kaçırırsa, yine katma değeri yüksek ürün üreten ülkelerin pazarı haline dönüşür. Türkiye’nin bir pazar değil üreten bir güç olmasını istiyoruz." dedi.

1 yıl önce

İyi Partili Ezgi Dilara Gökçe, kuduzla savaşan çocuğun ailesini suçladı

Bitlis’te 10 yaşındaki Mustafa Erçetin ile 9 yaşındaki Polat Ergün’e, geçtiğimiz günlerde sokak köpekleri saldırdı. Ancak Mustafa, bu saldırıyı ailesinden sakladı, bisikletten düştüğünü söyledi. Kolu uyuştu, hırçın davranışlar başladı Çok geçmeden sağ kolunda uyuşma başlayan, hırçın davranışlar sergileyen, sudan korkan ve anlamsız konuşan çocuğun kuduz olduğundan şüphelenildi ve her ikisi de Ankara’ya sevk edildi. Bu sırada çocukların ısırıldığı Adilcevaz ilçesinin Göldüzü köyündeki köpekler ile kedilere kuduz aşısı yapıldı. Kuduz tanısı konuldu Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan ve sağlık durumu ciddiyetini koruyan Mustafa Erçetin'e, kuduz tanısı konuldu. Polat Ergün'ün ise yapılan tetkiklerde kuduz olmadığı anlaşıldı. “Başıboş köpek sorunu değil, sorumsuz aile sorunu” Erçetin’in yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edilirken, İyi Parti Ankara İl Başkan yardımcısı avukat Ezgi Dilara Gökçe’den skandal bir paylaşım geldi. Kuduzla savaşan çocuğun ailesini suçlayan Gökçe, sosyal medya hesabından “Başıboş köpek sorunu değil, sorumsuz aile ve insanlar sorunu var” yorumunda bulundu. Gelen tepkiler üzerine Gökçe, bu paylaşımını sildi.

1 yıl önce

Kasımpaşa taraftarının ‘Erdoğan’ tezahüratlarına dayanamayan Mansur Yavaş stattan kaçtı!

Süper Lig'in 13. haftasında Kasımpaşa, sahasında Başkent temsilcisi Ankaragücü ile karşılaştı. İlk yarısı golsüz sona eren maçta Ankaragücü’nün 51. dakikada Ali Sowe ile bulduğu gol VAR kararıyla iptal edildi. Ev sahibi Kasımpaşa 58. dakikada Fode Koita ile skoru 1-0’a getirirken, son anlarda sahneye çıkan Anastasios Chatgiovanis 85’de maçın sonucunu 1-1 yapan isim oldu. Bu sonuçla galibiyet hasreti 5 maça çıkan Kasımpaşa, 15 puanla 11. sırada yer aldı. Ankaragücü ise 12 puanla 14. sırada kaldı. Başkent ekibi, yenilgisizlik serisini üç maça çıkardı. MANSUR YAVAŞ KAÇTI Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Kasımpaşa-Ankaragücü mücadelesini tribünden takip etmeye çalıştı. Mansur Yavaş, Kasımpaşa-Ankaragücü maçını tribünden takip etti. Yavaş'ı gören Kasımpaşa taraftarları 'Recep Tayyip Erdoğan' diye tezahürat yapmaya başladı. Yavaş, tepkiler üzerine stadı terk etti.

1 yıl önce

İnce'den 6'lı masaya yaylım ateşi! ''Erdoğan 20 senedir aday, yıpranmıyor''

Kentteki temasları kapsamında Tarsus Kamyoncular Tırcılar Kooperatifi'ni ziyaret eden İnce, burada yaptığı konuşmada Türkiye'yi karış karış gezip dertlerini anlattıklarını söyledi. İktidar ve muhalefetin sorunları okuyamadığını savunan İnce, altılı masadan hayır gelmeyeceğini kaydetti. İnce, şöyle konuştu: "Şöyle bir tartışmanın içerisine girmeyiz mesela; 'Türkiye'nin cari açığı var, devlet uyuşturucu ticaretinden cari açığı kapatıyormuş' muhalefetin böyle iddiası var. Bu doğru değil böyle olmaz. Bu doğruysa, elinde belge varsa, hemen açıklayacaksın, peşine düşelim senin. Söz veriyorum eğer böyleyse uyuşturucu ticaretini devlet yapıp cari açığı kapatıyorsa bu vahim bir durumdur. Sana destek, yanında olalım. Açıkla belgesini. Yoksa belge, mahalle dedikodusu gibi dedikodu yapılmaz. Bunu yapamazsın." Bir katılımcının, "Biraz daha partide devam etseydiniz olmaz mıydı?" sorusu üzerine İnce, "Olmazdı. Atatürk gelse seçim kazanamaz orada." dedi. Altılı masanın aday belirleyememesi ve başörtüsünün gündeme gelmesi sorusu üzerine İnce, başörtüsünün toplumda kapanmış bir mesele olduğunu ifade etti. İnce, muhalefete eleştirilerde bulunarak, "Neden aday belirleyemediler? Yıpranırmış. Erdoğan 20 senedir aday, yıpranmıyor. Bunlar neden yıpranıyor, anlamış değilim. Birisi çıkıp da 'Ben Erdoğan'ı yenerim, düşün peşime' diyemiyor, onu demesi lazım." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Şehit cenazesinde Vahap Seçer'e tepki: Sen şehitten ne anlarsın

Mersin'de Şehit Astsubay Kıdemli Çavuş Özkan Demir'in Muğdat Camii'ndeki cenaze töreni sırasında CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile Mersin Büyükşehir Belediyesi eski çalışanı arasında tartışma yaşandı. SEÇER'İN O SÖZLERİNE ATIFTA BULUNDU Sabah'ın haberine göre, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde önceki dönem işe giren ve performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkarılan belediye işçilerinden Cumali K. isimli vatandaş, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyon belgesini eleştiren CHP'li Başkan Seçer'in, "Vizyona bakın, gözlerim yaşardı iki gündür. Vizyona bakın, ikinci yüzyıl vizyonuna, tank, top, SİHA, İHA, vur, öldür, kahramanlık türküleri, Cumhuriyet bunun için kurulmadı" sözlerine atıfta bulunarak: "Sen şehitten ne anlarsın, buraya geldin" dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesindeki görevinden haksız yere çıkarılan işçilerden Cumali K.'nın tepkisinin ardından Seçer'in yanındaki bazı kişiler tepki gösteren vatandaşın üstüne yürürken, polis ekipleri olaya müdahale etti.

1 yıl önce

Rusya gaz kozunu çekti AB'den ilk geri adım geldi: Yaptırımları kaldırdığını açıkladı

Rusya - Ukrayna Savaşı'ndan sonra 27 Avrupa Birliği ülkesi dahil birçok dünya ülkesi Rusya'ya karşı ekonomik yaptırım ve ambargo kararı almıştı. Rusya bu yaptırımlara karşılık olarak doğal gaz vanasını kapattı. Avrupa genelinde doğal gaz ve elektrik fiyatları yüzde 500’den fazla zamlandı. Kış öncesi AB ülkesi Hollanda'dan flaş bir karar geldi ve yaptırımlardan çekildiği belirtildi. HOLLANDA YAPTIRIMLARI KALDIRDI Avrupa'da ekonomik durgunluk yaşanırken, Hollanda'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlardan çekildiği aktarıldı. Hollanda devletinin Rusya’ya uygulanan 91 yaptırımdan çekildiği belirtiliyor. Rus bayraklı 34 gemiye uygulanan yaptırım kaldırıldı ve Hollanda limanlarına yanaşmalarına izin verildi. Dondurulan 13 Rus malvarlığı geri iade edildi. 25 Hollanda şirketine, Rus gaz devi Gazprom'dan doğal gaz ve enerji anlaşması yapması için izin verildi. Toplam 150 Rus vatandaşına, şirketine, belediyesine, kurumuna ve eğitim kuruluşuna uygulanan yaptırımlar kaldırıldı. Toplam 13 sivil toplum kuruluşu üzerindeki yaptırımlar kaldırılarak, "Rusya ve AB arasında diyalog kurulmasına yardımcı olma" amacıyla yasal izinler verildi. Bir Hollanda şirketine, Rus şirketlerinden ve devletinden ödeme alabilmesi için izin verildi, söz konusu yaptırımlar kaldırıldı.

1 2 ... 1129 1130 1131 1132 1133 1134 1135 ... 2612 2613