Son Dakika:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Meclisi'nde konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya'nın, Türkiye'ye yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. "HADSİZ VE PROVOKATİF KONUŞMAYI KINIYORUZ" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "KKTC Meclisi’nde konuşan CTP vekili Doğuş Derya, Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türkiye’yi ve kahraman TSK'yı hedefe alan bir konuşma yaptı. Bu hadsiz ve provokatif konuşmayı kınıyoruz. "TÜRKİYE DÜŞMANI KONUŞMALARI TEKRAR ETMİŞTİR" Bu kişinin sözleri radikal Yunan ve Rum tezleri ile PKK’nın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarının sentezinden başka bir şey değildir. Rum ve Yunan parlamentosunda yapılan Türkiye düşmanı konuşmaları tekrar etmiştir. Kuşkusuz bu zihniyet KKTC’yi bir Rum sömürgesi yapma hayali peşinde koşuyor. Bu hayalin peşindeki Rum ve Yunan faşistlerine verdiğimiz cevap bu şahıs için de aynen geçerlidir."
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, LGBT‘nin kurumsallaşması için “eşitlik müdürlüğü” kurması teklifini belediyenin meclis toplantısında gündeme geçtiğimiz gün getirmişti. Bozkurt’un teklifinde “Toplumsal eşitliğin belediye hizmet ve plan programlarına yerleştirilmesi için belediyeye bağlı birim ve müdürlüklere yönelik farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalar planlamak ve uygulamak” ifadeleri yer alıyordu. Teklife meclisten 17 kabul oyu çıkarken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grubu meclis üyelerinin verdiği 20 oy ile teklif reddedildi. Konuyla ilgili sosyal medyadan açıklama yapan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Harun Özer şunları söyledi; ‘’Bu ülke millidir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe emin adımlarla yürüyecektir.’ Esenyurt Belediyesi’nin Ekim Ayı Meclisinde; Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün Yönetmelik Değişikliği Başkanlık teklifi olarak önümüze sunduğu önergede LGBT bağlamlı birkaç alt başlık bulunmaktadır. Genç neslimizi hedef alan ve dolayısıyla aile kavramının altını oymaya zemin hazırlayan LGBT kavramına karşı duruşumuz her zaman bellidir” “CİNSİYETSİZLİĞİ CESARET OLARAK NİTELENDİREN BU POLİTİK HAMLENİN FARKINDAYIZ” Özer yazılı açıklamasına şöyle devam etti: “Evlilik kurumunu, toplumu köleleştirmek olarak gören, ev hanımlığını tahkir eden ve cinsiyetsizliği cesaret olarak nitelendiren bu politik hamlenin farkındayız.” LGBT MADDESİ REDDEDİLDİ: “AİLE KURUMUNA KARŞI SALDIRILARA İZİN VERMEYECEĞİZ” Özer LGBT maddesinin AK Partili meclis üyelerinin oy çokluğuyla reddedildiğini belirterek, “Esenyurtlu hemşehrilerimiz için örfümüzü, adaletimizi ve geleneklerimizi korumaya devam edecek; aile kurumuna karşı saldırılara izin vermeyeceğiz. Bu yönetmelik gündem maddesi AK Parti meclis üyelerimizin oy çokluğuyla reddedilmiştir” ifadelerini kullandı.
Kadıgil, 'Başörtüsü için yasa ya da Anayasa düzenlemesi için anca avcunuzu yalarsınız. Siyasal islamla müzakere değil olsa olsa mücadele edilir” ifadelerini kullandı. Kadıgil, CHP’den milletvekili seçilmişti.
Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Prag'da gayri resmi formatta ayak üstü görüştü. Görüşmeye daha sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dahil oldu.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde önemli bir eşik daha aşıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararname ile İsrail'e büyükelçi ataması yapıldı. Şakir Özkan Torunlar, Türkiye'nin 4 yıl aradan sonra Tel Aviv'e atadığı büyükelçi oldu. Şakir Özkan Torunlar kimdir? TED Ankara Koleji'ni bitirip ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1982 yılında mezun oldu. Dışişleri Bakanlığı'na 1983 yılında girdi. Çeşitli dış görevlerde bulundu. Ortadoğu Genel Müdür yardımcılığı ve Güvenlik İşleri Genel Müdür yardımcılığı görevlerini üstlendi. 2008-2010 yıllarında Bangladeş Büyükelçisi olup, 2010-2014 yılları arasında Kudüs Başkonsolosu olarak Filistin Büyükelçiliği görevini yaptı. 2014 yılı itibarıyla Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler (Güney Asya) Genel Müdürü. 17 Ocak 2017 - Mayıs 2021 tarihleri arasında Hindistan Büyükelçisi oldu. 2021 yılı itibarıyla Dış Politika Danışma Kurulu üyesidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Evli ve bir çocuk sahibidir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uyuşturucu ve Terörle Mücadele ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TRT 1'de ekranlarında Bakan Soylu, "Bu 120 teröristin nerede olduğunu bildiğimiz için 'Madem biliyorsunuz, neden almıyorsunuz' diyorlar... Doğu ve Güneydoğu'da çok ufak bir lokalde yüzlerce mağaranın olduğu bir coğrafya tasarruf edin, biz oralara onların isimlerine yönelik helikopterlerle bildiriler atıyoruz. Ailelerinin çağrılarını atıyoruz. Teslim olanların mektuplarını atıyoruz. Bazen annelerini getiriyor megafonlarla çağrı yaptırıyoruz" dedi. Bakan Soylu'nun yaptığı açıklamaların önemli satır başları şöyle: TÜRKİYE'DE 120'NİN ALTINDA TERÖRİST KALDI Türkiye'de 120'nin altında terörist kaldı. Tendürek Dağı temiz, Amanoslar'da tek bir terörist yok. Teröristlerin sıkıştığı yerler, sınır vilayetleri, Şırnak, Van, Mardin ve Ağrı. Karadeniz tertemiz. Bingöl tertemiz, Erzurum tertemiz. Buraların kırsallarında terörist vardı. Belediyelerin terörden temizlenmesi lazım. Terör koridoru kurmak istediler. Eğer Zeytin Dalı, Barış Pınarı operasyonunu yapmamış olsa idik, Gaziantep'ten Hatay'dan sürekli karşıdan havan yiyen bir anlayışla karşı karşıya kalırdık. BU YIL SADECE 39 KİŞİ TERÖR ÖRGÜTÜNE KATILDI Terörün finansmanını kestik. İstikrar sadece ekonomik değildir, aynı zamanda güvenlik istikrarıdır. Bu yıl sadece 39 kişi terör örgütüne katıldı, sadece 1 kişiye bile tahammülümüz yok. ANNELERİNİ GETİRİP MEGAFONLARLA ÇAĞRI YAPTIRIYORUZ Türkiye ikna çalışmalarına başladı. İknayla geleni direkt adalete teslim ediyoruz. Bu 120 teröristin nerede olduğunu bildiğimiz için 'Madem biliyorsunuz, neden almıyorsunuz?' diyorlar... Doğu ve Güneydoğu'da çok ufak bir lokalde yüzlerce mağaranın olduğu bir coğrafya tasarruf edin, biz oralara onların isimlerine yönelik yukarıdan aşağıya helikopterlerle bildiriler atıyoruz. Annelerinin ve babalarının çağrılarını atıyoruz. Kardeşlerinin çağrılarını atıyoruz. 'Ne olur teslim olun, 120'nin altında kaldınız' aynen bu ifadeler. 'Teslim olun, adalete güvenin Türkiye'ye güvenin.' Teslim olanların mektuplarını atıyoruz. Bazen annelerini getiriyor megafonlarla çağrı yaptırıyoruz. Kırsalda 120'nin altında terörist var, bu sayı giderek azalıyor. Biz etkisiz hale getirdik derken, yaralı da etkisizdir, teslim olan da etkisizdir. Terörden etkisiz hale getirilmiştir. Burada Türkiye, tarihin en önemli mücadelesini veriyor. UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE Metamfetamin, insanın hem vücuduna hem aklına çoklu kötü etkileri var. Bütün sağlığınızı altüst eden bir yapıya sahip. 2016-2017 yıllarında metruk binalarla ilgili çalışma yaptık. Bazı yerlerde uyuşturucunun yüzde 48'i buralarda kullanılıyor. Metruk binaların 103 binini metruk olmaktan çıkardık. Bazılarını rehabilite ettik bunlar tarihi binalardı, diğerlerini yıktık. Valiler, böyle bir binanın yıkılması kararını res'en verebiliyorlar, önceden böyle bir şey yoktu. Sigara deyince uyuşturucu kullananlara soruyoruz, uyuşturucudan önce sigara kullanımı var mıydı? yüzde 82'si öyle. Sigaradan da uyuşturucudan uzak durmak için uzak durmak lazım. EN TEHLİKELİ SÖZ 'Benim çocuğum yapmaz' dememeliyiz. En tehlikeli söz budur. BATAKLIK OPERASYONU ŞAHSIMA GELEN BİR TELEFONLA BAŞLADI Türkiye'nin en büyük suç geliri operasyonuydu Bataklık Operasyonu. Bana gelen bir telefonla başladı. Şahsıma gelen bir telefonla başladı. Milyarlarca liraya el kondu. Bu uyuşturucu yakalama operasyonu değil. Uyuşturucudan gelen gelire el konma operasyonu. Bu yapıldı. Onun uluslararası bağlantısı çözüldü. Şimdi oralardan gelecek yargı kararları ile beraber uyuşturucudan gelen gelirlere el konmaktı amaç, o el de konulmuş oldu. UYUMA'YA 46 BİN İHBAR GELDİ Uyuşturucu ile mücadele aplikasyonu UYUMA, 46 bin 668 ihbar gelmiş bugüne kadar. Buradan çok önemli sonuçlar aldık biz. Son zamanlarda 17 ilde kökünü kurutma operasyonları yapmaya başladık. Geçen sabah gece 02:00'de Ankara'dan çıktım, 04:00'de Adana'ya vardım. 04.30'da binlerce polis gecenin zifiri karanlığında hazırlar. Yaklaşık 9 ay boyunca izledik. Bize ihbar edin. Biz bunu yakaladığımız an bilgisiz, belgesiz adliyeye getirdiğimizde hukuk belgeye bakar. Tam 9 ay boyunca o da hakimlerin verdiği izinle, teknik takip yapılıyor. Ve 300'er 300'er bir sabah helikopterler, İHA'larla, polislerle adreslere baskın yapılıyor. Kim bunlar? Sokak satıcıları. Bazen 9 ay, bazen 8 ay sürüyor. ÖNÜMÜZDEKİ AY BAŞKA BİR OPERASYON YAPACAĞIZ, TÜRKİYE BUNU İLK KEZ DUYACAK Önümüzdeki bir ay içinde başka bir operasyon yapacağız. Türkiye bunu ilk kez duyacak. Bu da uyuşturucu ile ilgili. Devletin uyanık olduğunu, takip ettiğini vatandaşımız bilsin. İçeri tıkıldığı zaman satıcının içerden çıkması ihtimali zordur. Biz buna projeli operasyon diyoruz. Bir şebekeyi çözmemiz lazım. Bazen aylar alıyor. Gizli soruşturmacı koyuyoruz, alış-satış yapıyor. Hakimlerin savcıların bildiği isimler bunlar. AVRUPA UYUŞTURUCU PİYASASINI PKK YÖNETİYOR Biz bu yıl 90 milyon ton kök kenevir yakaladık. Avrupa uyuşturucu piyasasını PKK yönetiyor. Avrupa'nın uyuşturucu raporlarında var. Göründüğünden daha büyük bir tehditle karşı karşıyayız. 'Uyuşturucu satıcısını gördüğünüz zaman bacağını kırın' dedim. Uyuşturucu kullananı değil. Uyuşturucu satıcısı büyük bir networkün büyük bir parçası. Oradan elde edilen para bütün dünya uyuşturucu piyasasını ayakta tutuyor. EN ÖNEMLİ PROJELERDEN BİRİ NARKOLOG Bize bir yol haritası lazımdı. Biz ne yapmalıyız? En önemli projelerden biri narkolog oldu. Her yakaladığımız uyuşturucu satıcısına bir form verdik. Sen nerede kullanmaya başladın, anne baban var mı, kaç yaşında kullanmaya başladın? Geçen yıl 260 bin civarı gözaltımız vardı. Sana kim alıştırdı? Ailesiz bir yaşantının sana getirdiği olumsuzluk sözkonusu mu? Nerede kullanıyorsun, evde mi metruk binada mı, arabada, parkta mı? İlk kullandığın madde nedir? KANALİZASYONLARDAN ATIK MADDELER ALIYORUZ Dünyada benzeri olan ama çok olmayan ama özellikle illerde üniversiteler ile işbirliği içinde kanalizasyonlardan atık maddesi aldık, alıyoruz. 62 vilayette... Orada neyin, nasıl kullanıldığı.. Her çeyrekte onu önceki yıllarla kıyaslayarak hangi maddede artış var, bütün bunları ortaya koyduk, izlemeye başladık. Aynı zamanda 112 ihbar hattımız var. Artıyor mu azalıyor mu, hangi bölgelerde artıyor? Bütün bunları takip eden bu hattı burada kurmaya başladık İLLERİ 42 KRİTERLE İNCELEMEYE BAŞLADIK Türkiye'de hiç yoktu, dünyanın birçok ülkesinde de hemen hemen yok. İllerimizi 42, ilçelerimizi 32 kriterle incelemeye başladık. Türkiye'nin en uyuşturucu riski olan ili hangisidir? 15 Temmuz olduğunda Türkiye'de hapishanelerdeki uyuşturucu kullanıp satanların sayısı 35 bin civarındaydı. Şu anda 115 binin üzerinde... Biz bu sıkı mücadeleyi ortaya koymasaydık Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı durumla karşı karşıya kalırdık. Avrupa ülkelerinde yaşayanların yüzde 28'i hayatında bir kere uyuşturucu kullanmış, bizde bu oran yüzde 3.1 ENGELLEMEK İÇİN KURDUĞUMUZ SİSTEM BAŞARILI OLDU Bize doğudan geliyor uyuşturucu. Eroin, kök kenevir dediğimiz onun PKK ile de bağı var, doğudan giren uyuşturucuların yüzde 75'i eskiden batıda yakalanırdı. İstanbul, Kocaeli, İzmir, Sakarya, Bolu. Burada 15 Temmuz'dan sonra biz uyuşturucuyu yüzde 74-75'ini üç vilayette yakalıyoruz: Hakkari, Van, Ağrı.. Engellemek için orada kurduğumuz sistem başarılı oldu. Türkiye'ye girmeden caydırıcı bir etki ortaya koyduk. Türkiye'nin uyuşturucu sevkiyatında doğudaki engeli rotayı değiştirdi. Biz 2021'de 22 ton eroin yakaladık, şu anda yakaladığımız ton 7.5 ton. Denizlerde artık eroin yakalamaları bu yıl da Akdeniz rotasında olmaya başladı. Ukrayna - Rusya savaşındaki karmaşıklık yerini biraz daha stabilizasyona alırsa güçlü bir rota da oradan olacak. Ortalama uyuşturucuya başlama yaşı Türkiye'de ortalama 20 idi. Türkiye'de uyuşturucu kullananların yüzde 48'i evinde kullanıyor, 28'i metruk binalarda, yüzde 11'i arkadaşının evinde, yüzde 7-8'i arabada, yüzde 3'ü parklarda kullanıyor Yüzde 55'inin düzenli bir işi var. Yüzde 91'inin anne ve babası yaşıyor. Yüzde 86.7'si aile fertleri ile birlikte yaşıyor. Uyuşturucu kullananların annelerinin yüzde 92'si ev hanımı.. Anne baba arasında şiddet var mı? Yüzde 32.5'u hiçbir şiddet yok diyor. Aslında direkt şiddet olayına bağlı olmadığını gördüğümüz sonuçlar oluşuyor. Yüzde 88'i uyuşturucuya başladığında bekarım diyor. Sokağa indiğim zaman bir anne koluma yapışıyor, 'Beni kurtar' diyor. Oğlu kendisine şiddet uyguluyor ve uyuşturucu kullanıyor, evindeki eşyaları satıyor. Anneyi, aileyi, sosyal hayattan çıkarıyor. Bu onun evladı. Ve bizim devlet olarak da annenin hayatına da çocuğu uyuşturucudan kurtarmaya yönelik elimizi uzatmaya yönelik sorumluluğumuz var.
Tekirdağ'ın CHP'li Şarköy Belediye Başkanı Alpay Var, Macaristan'dan heyet gelmiş gibi göstererek Başkan Yardımcısı Adnan Sevim ve CHP İlçe Başkanı Birol Taner ile birlikte felekten bir gece çaldı. Alpay Var, alkollü içeceklerin de bulunduğu 14 bin 750 liralık hesabı Şarköy Belediyesi'ne fatura etti. İddialar üzerine İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Yolsuzluk skandalı sahte faturada adı geçen Macaristan'ın Paszto Belediye Başkanı Farkas Attila'nın soruşturma dosyasına gönderdiği yazıyla ifşa oldu. ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ Şarköy'ün Sesi gazetesi sahibi Yakup Önal ve gazeteci oğlu Deniz Önal da İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izninden yola çıkarak olayı haberleştirdi. Haberin ardından Belediye Başkanı Alpay Var'ın ağabeyi Alper Var, gazete binasının önünde Deniz Önal'a saldırdı. Deniz Önal'a yumruk atan Alper Var, "Sıra babanda. Onu da öldüreceğim" diye tehdit etti. AKŞAM'a konuşan gazetenin sahibi Yakup Önal, "İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni vermesinin ardından gazeteci olarak bunu haber haline getirdik. Olay günü oğlum Deniz Önal gazetenin önünde bisikletine binmek isterken Belediye Başkanı'nın ağabeyi Alper Var'ın yumruklu saldırısına uğradı. Oğlum şikayetçi oldu. Ben de savcılığa tehdit ve hakaret suçundan şikayette bulunacağım" dedi. HAYALİ HEYETE DAVET CHP'li Şarköy Belediye Başkanı Alpay Var imzasıyla, 22 Temmuz 2019 tarihinde, Şarköy Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne bir yazı gönderilerek, "Macaristan Cumhuriyeti Paszto Kardeş Belediyemizden ilçemize gelecek olan heyetin 22-23-24 Temmuz tarihleri arasında Belediyemize ait Sosyal Tesislerde ağırlanması hususunda gereğini rica ederim" denildi. Ancak, söz konusu tarihlerde Macaristan'dan herhangi bir heyet gelmedi. Heyet gelmediği gibi Belediye Başkanı Alpay Var, Başkan Yardımcısı Adnan Sevim ve CHP İlçe Başkanı Birol Taner sosyal tesise giderek felekten bir gece çaldılar. FATURAYI BELEDİYEYE KESTİ Burada yanlarındakilerle eğlenen CHP'li Başkan Var, 14 bin 750 TL'lik ücreti Macaristan Paszto kasabasından heyeti ağırlamış gibi Şarköy Belediyesi'ne fatura etti. Eğlencede, levrek, tavuk şiş, 23 porsiyon ızgara köfte, 4 porsiyon antrkot, 23 adet levrek tandır, 21 adet kalamar tava, porsiyon mezgit 10 porsiyon kaşarlı köfte, 6 porsiyon kuzu Şiş. karides güveç, meyve, çeşitli mezeler, peynir, salata gibi birçok yiyeceğin dışında, 73 adet cam su (365 TL) 2 bin 255 TL'lik rakı tüketildi. İçişleri Bakanlığı iddialar üzerine Şarköy Belediye Başkanı Alpay Var hakkında 'resmi evrakta sahtecilik'ten soruşturma başlattı. EN SON 5 YIL ÖNCE GİTMİŞTİK Skandal, sahte faturada ismi geçen Paszto Belediye Başkanı Attila Farkas'ın soruşturma dosyasına gönderdiği yazıyla ifşa oldu. Farkas, "Ben Farkas Attila Paztso Belediye Başkanı olarak açıklıyorum; 22-23-24 Temmuz tarihleri arasında, kardeş şehrimiz Şarköy'e hiçbir ziyaretimiz olmamıştır" ifadelerini kullandı, en son 2017'de Şarköy'e ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlattı. AKŞAM'ın ulaşmaya çalıştığı Alpay Var ile ağabeyi Alper Var ise telefonlara çıkmadı.
Elazığ’da 24 Ocak 2020’de yaşanan depremin izleri, devlet eliyle sarılıyor… Yaşanan felaketin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalarda sona gelindi. Ağır hasarlı evler ve yıkılan evlerin yerine yeni konutlar inşa edildi. Tamamlanan konutların anahtarları ise sahiplerine teslim edildi. 18 bin 534 konut teslim edildi Konutlar depreme dayanıklı ve yatay mimariye uygun şekilde inşa edildi. Sosyal donatıları, parkları, açık ve kapalı otoparklarıyla kent modern bir görünüme kavuştu. 18 bin 524 konutun teslimi gerçekleştirilirken, 60 bin kişi de yeni evlerine kavuştu. "60 bin vatandaşımızı sağlam, güvenli yuvalarına kavuşturduk" Bakan Murat Kurum, çalışmalara ilişkin Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, "Devletimiz bütün gücüyle, tüm kurumlarıyla el birliğiyle çalıştı! Elazığ’da yeni bir şehir kurduk. Şu ana kadar 60 bin vatandaşımızı sağlam, güvenli yuvalarına kavuşturduk. Hamdolsun!" ifadelerini kullandı. “2 sene içerisinde başarılmış olağanüstü çalışma” Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen yaptığı açıklamada, “Bugün itibarıyla 20 bin 307 konutun hak sahibi için kurasını çektik. Bunların içerisinde de 18 bin 524 konutun da teslimi gerçekleştirildi bütün Elazığ içerisinde. Şu anda 60 bin kişiyi yeni evlerine oturtturmuş durumdayız. İki sene içerisinde başarılmış gerçekten olağanüstü bir çalışmanın sonucu.” şeklinde konuştu. “Sivrice’de 305 konut, 86 iş yeri ve bir caminin yapımı 15 ayda tamamlandı” Depremden en çok etkilenen Sivrice’de ise bölgenin mimari yapısına uygun olarak 305 konut, 86 iş yeri ve bir caminin yapımı 15 ayda tamamlandı. Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen Sivrice ile ilgili olarak, “Sivrice, aslında depremin merkeziydi ve oraya müthiş bir proje yapıldı. Gölün kıyısında az katlı, bir-iki katlı, villa tarzı konutlar. Şimdi oranın birinci etaplarını teslim ettik." diye konuştu. 'Adeta bir saray' Elazığ depremi sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde inşa edilen kontlardan memnuniyetlerini dile getiren vatandaşlar, konutların öncekilere nazaran adeta bir saray olduğunu ve hayallerindeki evlere kavuştuklarını söyledi. Vatandaşlar ayrıca yeni yapılan konutların; depreme dayanıklı, temelleri sağlam ve güvenli yapılar olması dolayısıyla hiçbir korku ve kaygı duymadıklarını, rahat olduklarını ve konutlara güvenlerinin tam olduğunu ifade etti. “Hiç böyle bir ev hayalimden geçmedi” Bir depremzede, “Bizim 5 nokta olan depremde ben evdeydim. Depremin olduğunu hissettim ama hiçbir korku kaygı duymadım deprem konutları olduğu için. O yüzden rahatım.” dedi. Bakanlık tarafından yapılan evinde yaşamını sürdüren bir başka depremzede ise, “Eski evimizde kışın soba yakıyorduk. Hadi hanım hadi sobayı doldur, hadi külünü çek. Hiç böyle bir ev hayalimden geçmedi, nerede geçecek. Ben yapamazdım böyle bir ev.” ifadelerini kullandı.
