Son Dakika:
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, “Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk iki maddesi kabul edildi. Meclis’in açılmasıyla birlikte görüşülmeye başlanan teklif, özellikle bir kesimi tedirgin etti. Bunların başında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ geliyor. Çünkü Özdağ, özellikle sosyal medyada yaydığı yalanlarla son dönemlerde gündeme gelmeyi başarıyor. ÖZDAĞ, YALAN SÖYLEYEMEYECEĞİ İÇİN TEDİRGİN Popülist söylemleriyle halkı galeyana getirmeye çalışan, iç savaş çığırtkanlığı yaparak Türkiye’yi karıştırmak için elinden geleni yapan Özdağ, özellikle sığınmacılar üzerinden hemen hemen her gün birçok yalan söylüyor, provokasyon yapıyor. Özdağ, ‘’Teklif kabul edilirse yalan söyleyemem’’ korkusuyla tedirginlik yaşıyor. ÖZDAĞ GİBİ YASA ALMANLARI DA KORKUTTU 2017’de Almanya’da kabul edilen sosyal medya yasasının reklamını yapan Alman DW Türkçe de harekete geçti. Türkiye’de yaptığı yalan ve algı dolu haberleriyle bilinen DW Türkçe, Türkiye görüşülen teklifi ‘’Sansür yasası’’ olarak lanse etmeye çalışıyor…
ABD'li Google Earth, Türkiye'nin askeri üs ve tesislerini sansürsüz şekilde yayınlıyor. Görüntülerde Türkiye'nin stratejik uçak ve gemileri net bir şekilde görülüyor, askeri üs ve tesislerin yerleşimi tüm ayrıntılarıyla gösteriliyor. Ancak aynı harita Yunanistan'a çevrildiğinde askeri üs ve tesislerin net bir şekilde sansürlendiği görünüyor. Bunlar arasında ABD'nin Yunanistan'da kullandığı Suda Deniz Üssü de bulunuyor. Google bu sansürü Avrupa'daki birçok ülke ve İsrail için de uyguluyor, Rusya'ya ise uygulamıyor. Rusya merkezli internet servisi Yandex'in ise Türkiye'nin askeri üs ve tesislerini sansürlediği görülüyor.
TBMM gündeminde yer alan ve kanunlaşması beklenen “Dezenformasyon ile Mücadele Yasası” öncesi yalan haberleriyle meşhur gazeteciler son kurşunlarını da atmaya başladı. Uydurma haberler ile algı yönetimi yapmak isteyen kripto gazeteciler, kendi kurdukları senaryoları “duyum” şeklinde yansıtarak Zaman Gazetesi geleneğini devam ettiriyor. PEHLİVAN YENİ ‘EMRE USLU’ OLDU Daha önce Libya’da görev yapan MİT personelini ve ailesini ifşa ederek suç işleyen ve yabancı istihbarat servislerine işaret veren Barış Pehlivan, Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden FETÖ tetikçiliği yapmaya devam ediyor. Hükümetin İçişleri kanadını hedef alan Pehlivan’ın algı yönetimi maksadıyla yapılmış haberleri, firari FETÖ’cü Emre Uslu’yu hatırlatıyor. Pehlivan da tıpkı Emre Uslu gibi ya eline tutuşturulan belgeleri açıklıyor ya da “duyum aldım” diye başlayarak yalanları sıralayıp algı operasyonu yapmaya çalışıyor. NARKOTİK OPERASYONLAR SONRASI ATEŞİ YÜKSELİYOR Türkiye’nin kararlılıkla mücadele ettiği uyuşturucu çetelerine göz açtırmayan narkotik operasyonlarında, son dönemde FETÖ’cü isimlerin peş peşe yakalanması ve küresel uyuşturucu trafiğinde FETÖ izlerinin deşifre olması sonrası İçişleri Bakanlığı’na karşı FETÖ algı operasyonları pik yapmış durumda. Özellikle Afganistan çıkışlı uyuşturucunun FETÖ’nün etkin olduğu Orta Asya ülkelerinde işlenip Türkiye üzerinden Avrupa’ya transferi son yıllarda büyük darbe aldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük narkotik operasyonlarına imza atan Türk güvenlik güçlerinin uyuşturucu ticaretine vurduğu darbe terör örgütlerine zor zamanlar yaşatıyor. Türk Emniyeti’ni hedef alan FETÖ’cü sosyal medya operasyonlarının önde gelen isimlerinden Barış Pehlivan ise her operasyon sonrası yeni bir uydurma yazı ile İçişleri Bakanlığını hedef alıyor. YİNE DUYUM ALMIŞ Pehlivan’ın bugün kaleme aldığı “AKP’deki Soylu Söylentisi” başlıklı yazı, AK Parti teşkilatlarında ve kabinenin diğer üyeleri arasında İçişleri Bakanı Soylu’nun sevilmediği, Soylu’nun istifa edeceği gibi ifadeler barındırıyor. “Kulağıma gelen duyuma göre” diye başlayan ve belgeye-bilgiye dayanmayan yüzlerce sözde haber ile İçişleri Bakanı Soylu’yu hedef alan Pehlivan’ın ‘algı operasyonu’ yapmaya çalıştığı köşe yazılarının artık inandırıcılığı da kalmadı. HER HAFTA BAKAN SOYLU’YA YA İSTİFA YA GÖREVDEN ALMA BAŞLIKLARI İçişleri Bakanlığından kökü kazınan ve son günlerde narkotik operasyonlar ile maddi zorluğa düşen FETÖ’nün tek kurtuluş umudu ise AK Parti hükümetinin bir an önce değişmesi. Seçimler öncesinde ise İçişleri Bakanı Soylu’nun görevden alınmasını isteyen FETÖ’cüler, her gün yeni bir haberle Soylu’ya yönelik algı operasyonu yürütüyor. En son geçtiğimiz hafta Milli Gazete’de manşetten verilen “İçişleri Bakanı Soylu İstifa Etti” haberini yapan Milli Gazete köşe yazarı Bünyamin Güler’in ByLock kullandığı ortaya çıkmıştı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu helalleşme kisvesi altında kötü senaryoyla yazılmış yeni bir dizide başrolü üstlendi. Yayımladığı Instagram videosuyla başörtüsünü yasal güvenceye almak için kanun teklifi vereceklerini açıklayan Kılıçdaroğlu, ikiyüzlülükte zirve yaptı. Oysaki aynı Kılıçdaroğlu SSK'nın başında olduğu dönemde başörtüsü taktıkları için kurum avukatları hakkında soruşturma açtırmış, milletvekiliyken üniversitelerde başörtüsü serbertisinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne koşa koşa gitmişti. Başörtüsüne '1 metrekarelik bez parçası' dediği sözleri hâlâ hafızalarda olan, ikna odalarının mimarlarıyla dava arkadaşlığını hiç bırakmayan Kılıçdaroğlu melek rolüyle toplumun hiçbir kesimini inandıramadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kirli geçmişini yok sayarak başörtüsünü yasal güvence altına alacak kanun teklifi vereceklerini duyurdu. Kılıçdaroğlu'nun Instagram hesabından yayımladığı video toplumun her kesimi tarafından samimiyetsiz ve inandırıcılıktan uzak bulundu. 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında başörtüsü ve İmam Hatiplerle ilgili alınan yasakçı kararların Erdoğan öncülüğünde AK Parti iktidarında ortadan kaldırıldığına dikkat çeken siyasiler ve vatandaşlar Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi: "UTANÇ MANŞETLERİNİ ATTIRAN CHP'DİR" AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç: Ne Anayasamızda, ne de kanunlarımızda başörtüsünü yasaklayan bir hüküm yok. Vesayetçi darbeci anlayışın hakim olduğu yıllarda keyfi bir şekilde uygulanan bir yasak vardır. Bu keyfiliği Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sona erdirmiştir. Bu ülkede başörtüsü serbestliği getiren Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettiren, "411 el kaosa kalktı" dedirten CHP'dir. Başörtüsünü yasaklayabilecek bir güç artık Türkiye'de yoktur. GÖSTERMELİK TEKLİFLERLE ZULMÜ UNUTTURAMAZSINIZ Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin: Kılıçdaroğlu, iptal ettirmek için AYM'ye götürdüğü başörtüsü özgürlüğü için yasa teklifi verecekmiş. Yasalarda olmayan yasak yıllarca Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ne dayandırıldı. Göstermelik yasa teklifleriyle hiç kimse yaptıkları zulümleri unutturamaz. SİZİN BU ÜLKEYE BIRAKTIĞINIZ ENKAZI BİZ KALDIRDIK AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta: Sizin bıraktığınız enkazı kaldırıp herkese başörtüsü özgürlüğü getirdik. Ülkemizin başörtü değil artık ikiyüzlü muhalefet sorunu var. AJANS HAREKETLERİ BUNLAR AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir: Tıpkı 'helalleşme' gibi samimiyetten uzak, istismar kokan, ajans hareketleri bunlar... AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık: Bu kadar da iki yüzlü, yalancı, istismarcı siyaset olmaz. Azıcık samimiysen, milletten ve başörtüsü meselesini tarihe gömen Cumhurbaşkanımız'dan özür dile. Nilüfer Dilrûba Yılmaz: Başörtüsü karşısındaki tek engel CHP'nin bizzat kendisidir. Betül Baykal Dinç: Sakın bu milleti başörtüsü üzerinden sınamayın. Buna önce ahlakınız, sonra aklınız, en sonunda çapınız, finalde de zekanız yetmez. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Bu başörtüsü hassasiyeti olan kesimlerin oyunu almak için yapılan siyasi bir hamle. MİLYONLARCA KADININ HAYATINI MAHVETTİNİZ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin: 'Başörtüsü' yasakları size rağmen nihayet bulmuştur. Onca yıl milyonlarca kadının hayatını mahvettikten sonra ya hakiki özür dileyin ya da sükût edin. AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz: 'Türban 1 metrekarelik bez parçası' diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'başörtüsünü yasal güvence altına alacak kanun teklifini Meclis'e sunacağız' demesi 'başörtüsü ikiyüzlülüğü'dür. YASAK DİLEKÇESİYLE GÜLEREK POZ VERDİKLERİ GÜNLERİ UNUTMADIK 2007'de üniversitelerde başörtüsü yasağı kaldırılmıştı. Ancak 27 Şubat 2008'de CHP ve DSP'li milletvekillerinin imzasının bulunduğu dava dilekçesi, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay tarafından Anayasa Mahkemesi'ne verildi. 58 sayfalık dilekçede, değişikliğin iptali istendi. Mahkeme koridorlarında Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu yasakçı ekip utanç dilekçesi ellerinde gülerek pozlar verdi. SABAH'a konuşan Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur "Başörtüsünü tekrar zincire vurmak için 58 sayfalık dilekçe ile Anayasa Mahkemesi koridorlarında dolaştığınız, poz verdiğiniz günleri unutmadık" dedi. 1 METREKARELİK BEZ PARÇASI, ÇUL, ÖRÜMCEK KAFA, AKIL ÖRTÜSÜ... Kılıçdaroğlu yıllar önce CEM TV'de katıldığı bir televizyon programında Prof Dr. Berin Ergin'in 'Ben türban değil çul derim' sözlerine katılarak 'Bir metrekarelik bez parçası' demişti. Halk TV programcısı Ayşenur Aslan başörtülülere 'Aslında başlarını değil akıllarını örtüyorlar' diyerek hakaretler yağdırmıştı. Başörtüsü zulmünü yapanlar yıllarca 'örümcek kafalılar' şeklindeki çirkin benzetmeleri ağızlarına sakız yaptı. CHP'li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar 'Halk TV'de katıldığı programda "Türbanlı bir hakimin karşısına çaksam benim haklarımı koruyacağından şüphe ederim' demişti. İkna odalarının mimarı Nur Serter de Meclis'te başörtülü vekillerle tartışmalarında aşağılayıcı ifadeler kullandı. İŞTE ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE VERİLEN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN KRONOLOJİSİ 9 Şubat 2008: Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldıracak Anayasa değişiklik paketi TBMM'de kabul edildi. 27 Şubat 2008: CHP ve DSP başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. AYM de, başörtüsü yasağının uygulanması yönünde karar verdi. 4 Mart 2008: Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsü yasağını eleştiren sözleri AK Parti'nin kapatılma davasının en önemli delili sayıldı. Dava, 1 oy farkla reddedildi. 20 Temmuz 2009: 28 Şubat MGK'sındaki imam-hatip ve kuran kursları zulmü 20 Temmuz 2009'da öğrenciler arasında eşitsizlik sağlayan katsayı uygulamasını kaldırıldı. 8 Nisan 2012'de kuran kursuna 12 yaş sınırı getiren uygulama sona erdi. 30 Eylül 2013: Kamuda uygulanan başörtüsü yasağı tamamen kaldırıldı. 11 Kasım 2016: TSK'daki sivil personelin, kılık kıyafet yönünden diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelle aynı hükümlere tabi olmasının önünü açan düzenleme yürürlüğe girdi. BU DA CHP VE KILIÇDAROĞLU'NUN KARANLIK SİCİLİ! 18 Şubat 1998: SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla peruklu türbanla duruşmalara giren kurum avukatları hakkında soruşturma başlatıldı. 22 Temmuz 2007: 28 Şubat sürecindeki"ikna odaları"nın mimarı Nur Serter, CHP'den vekil oldu. 27 Şubat 2008: CHP ve DSP, üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için AYM'ye başvurdu. 28 Ekim 2013: Canan Kaftancıoğlu, "başörtü serbestisi diye bir şey olmaz. Var mısınız kılık kıyafet serbestliğine? Sonra oyunbozanlık yok ama! Meclis bahçesi uygun. Ben de öğle arası bikiniyle güneşlenmek mesela:))" dedi. 13 Ocak 2018: Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı oldu. İÇİNDE 'BAŞÖRTÜSÜ' GEÇMEYEN YASA TEKLİFİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyadan bir video ile duyurduğu 'başörtüsü' ile ilgili yasa teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Teklifte 'başörtüsü' ifadesi yerine 'kılık ve kıyafet' ifadesi kullanılması dikkat çekti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun duyurduğu kıyafetle ilgili kanun teklifinin ayrıntıları ortaya çıkmıştı. CHP, kamuda başörtüsü serbestliğini içeren yasa teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu. AK Parti'nin yaptığı her düzenlemeye sahip çıkan CHP'nin bu teklifi vermesi kadar teklifin içeriği de dikkat çekti. CHP'nin başörtüsü teklifi 3 maddeden oluşuyor. Ancak yasa teklifinin içinde başörtüsü kelimesinin geçmemesi tepkilere neden oldu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Asırlardır ilimle ve irfanla yolumuzu aydınlatan alimlerimizi hürmetle yad ediyorum. İslam'ın izzetini, her şeyin üzerinde tutan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum. Zulmetin çöplüğünü temizleyen bu müstesna doğuşun seneyi devriyesine ulaştırdığı için Rabbimize hamd ediyorum. Muhabbetin ruhunda sevgililer sevgilisi var. İslam coğrafyasının farklı bölgelerinden katılan Kuran bülbüllerinin her birini şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak, kendi sevgisine nail olmanın yolunun Hz. Peygamber efendimizi sevmekten geçtiğini Haber vermiştir. Millet olarak her şeyden fazla sever hürmet ederiz. Fakat bunun istismarı olmaz. Tam teslimiyet gerekir. "BU MİLLET EZANINA SAHİP ÇIKTI" Allah'a hamd ile başladığımız her sözümüzü, O'na selam ile sürdürürüz. Peygamber efendimize duyduğumuz derin muhabbet edebiyatımızda sanatımızda kendini gösterir. Bir zamanlar, birileri bizim ezanımızı aslından değiştirerek, Türkçeleştirerek söylemediler mi? Sonra aslında rücu etti ve bugünkü haliyle nidalar yükselmeye başladı. Zannettiler ki susturacağız, durduracağız. Ne susturabildiler ne durdurabildiler. Bu millet ezanına sahip çıktı. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim. İstikbalimiz de istiklalimiz de sevgisiz, vatansız, bayraksız ve ezansız olmayacaktır. "SUDANLI YEMENLİ YETİMİN ACISI BİZİM ACIMIZIDIR" Dünyadaki tüm Müslümanlara karşı derin bir muhabbet besleriz. Hint Okyanusu'ndan Batı Sahra'ya kadar, nerede Müslüman varsa gönlümüz aklımız oradadır. Sudanlı, Yemenli yetimin acısı bizim acımızdır. Afrikalı annenin feryadı bizi yaralar. Biz Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Bu anlayışla Somali'den Libya'ya, Pakistan'dan Ukrayna'ya kadar nerede kanayan yara varsa durdurmak için çalışıyor, gayret gösteriyoruz. Türkiye'nin yakın çevresiyle dünyanın farklı köşelerinde yürüttüğü insani diplomasinin arkasında bu tasavvur vardır. Mazluma yardımda bir numarayız. Amerika batı falan değil, 1 numara biziz. 'Dünya 5'ten büyüktür' derken de inancımızın bize emrettiği bu anlayışımızı ifade ediyoruz. Türkiye denilince akla ekonomisi, savunması yanında vicdanı, merhametiyle, ilkeli duruşuyla öne çıkan bir ülke geliyor. ERDOĞAN'DAN MİÇOTAKİS'E ABD TEPKİSİ: GEREĞİ NEYSE HER ZAMAN YAPACAĞIZ Hemen her gün insanlık olarak yeni bir krize uyanıyoruz. Salgının etkilerini atlatamadan, iki komşumuz arasında patlak veren savaş. 21. asır tam anlamıyla buhranlar çağına dönüşmektedir. Yunan feribotlarının denizdeki o masum insanları nasıl Ege Denizi'ne gömdüklerini izliyoruz. Dünyanın sesi çıkıyor mu? Hayır. Müslümanlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Yunanistan Başbakanı Amerika'dan yardım istiyor. Biz gereği neyse yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Materyalist düşüncelerin çare olmadığı felakete sürüklediği gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. Toplumun yapı taşı olan aile müessesinin büyük bir saldırı altında olduğunu görüyoruz. bizim aile yapımızı tehdit etmeye çalışıyorlar. Milleti millet yapan güçlü ailelerdir. "HAKİKAT DİNİ İSLAM'DIR" Gelişmiş denilen ülkelerde evlilik kurumu işlevini yitirmek üzeredir. Bu tehditlere gençlerimiz maalesef maruz kalıyorlar. Tüm kötülüklerin anası olan içki ve uyuşturucuya kadar ciddi sorunlarla boğuşuyor. İnsan onurunun hiçe sayıldığı cahiliye karanlığını, İslam'ın nuru ile saadete dönüştürmüştür. Efendimiz Kuran-ı Kerim'i hayatının her alanında yaşayarak bize örnek olmuştur. Adalet, merhamet, esenlik dini olan İslam, Müslümanların değil, insanların huzur ve selametini ister. Bize düşen elimizdeki reçeteyi doğru yöntem ve güzel üslupla insanlığa ulaştırmaktır. İstismarcılara aldanmayacağız. Hakikat dini İslam'dır. İstismar etmek isteyenlere en güzel cevabı yaşayışımızla vereceğiz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'helalleşme' adı altında muhafazakar kesimden destek almanın peşine düştü. Dün sosyal medya hesabından bir video paylaşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de başörtüsü sorunu olduğunu öne sürüp bunu çözeceklerini vadetti. Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını eleştiren muhalif gazeteci Nevşin Mengü, YouTube yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. "OLDU OLACAK ŞERİAT GETİRİLSİN" CHP yönetimini eleştiren Mengü, "AK Parti 'Gelin yeni anayasa yapalım' derse ne olacak? Oldu olacak samimi görünelim diye şeriat getirilsin samimiyetten coşalım. Tehlikeli bir çizgi üzerinde yürüyor CHP." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1577349156955463681?s=46&t=ds3VPIxtUgdlWU1Xf4TrcA
FİRARİ MAFYA ELEBAŞININ iDDİALARINI DİLLENDiRDİ FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen yayın organlarında yazılar yazan ve Türkiye karşıtı konferansların "vazgeçilmez" ismi olan ve son dönemde de PKK’ya yakınlığı ile bilinen Artı Gerçek’te köşe yazarlığı yapan Eser Karakaş, firari organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarıyla özellikle son 6,5 yılda uyuşturucu ile mücadelede rekor yakalamalara imza atan Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef aldı. KHK İLE ATILMIŞTI! 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında 675 sayılı kararname ile binlerce kişi kamu görevlerinden çıkarıldı. İhraç edilen isimler arasında Prof. Dr. Eser Karakaş da vardı. Karakaş, “Uyuşturucu cehennemi Türkiye” başlıklı yazısında gerek İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'nı gerekse Ticaret Bakanlığı'na bağlı Gümrük Muhafaza ekiplerinin rekor yakalamalarını görmezden gelerek Serhat Halis ve organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarını tekrar gündeme getirerek Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef aldı. FUAT AVNİ'NİN SİTESİNDE TETİKÇİLİK! Teröristbaşı Fetullah Gülen'in sosyal medyadaki tetikçisi Fuat Avni ile ilgili olarak detaylar ortaya çıkmış, Fuat Avni Twitter hesabını açan kişi olarak FETÖ iddianamesine giren Said Sefa isimli FETÖ'cü hainin kurduğu haber sitesinde birçok FETÖ tetikçisi ismin köşe yazdığı belirlenmişti. Bu isimler arasında Ahmet Altan, Yavuz Baydar, Eser Karakaş ve Ergun Babahan da vardı. ABD, FETÖCÜLERİ UYUŞTURUCU TİCARETİNDE KULLANIYOR Öte yadan, Fetö’cülerin bulundukları ülkelerde uyuşturucu ticaretine aracılık ettikleri biliniyor. ABD, özellikle Fetö’cüleri yerleştirdiği ülkelerde kurye ve aracı olarak kullanıyor.
