Son Dakika:
Gazeteci Emre Erciş, Masha Amini'nin babası Emced Amini'nin PKK/PJAK bileşeni Komele Partisi üyesi olduğunu belirtti. "MASHA AMİNİ SADECE BİR FİGÜRAN" "PKK ve Soros tarafından fonlanan kadın derneklerinin dezenformasyon yapılarak servis edilen olaya bu kadar sahip çıkmasının sebebi bu yüzden." diyen Erciş, Masha Amini'nin sadece kullanılan bir figüran olduğunu belirtti. HDP'LİLERİN DERDİ İRAN DEĞİL PJAK İşte Erciş'in dikkat çeken paylaşımı: "Masha Amini'nin babası Emced Amini, PKK/PJAK bileşeni Komele Partisi üyesi. PKK ve Soros tarafından fonlanan kadın derneklerinin dezenformasyon yapılarak servis edilen olaya bu kadar sahip çıkmasının sebebi bu yüzden. Masha Amini dünyaya böyle servis ediliyor. İran'da yaşananlar sözde 'Kadınlara Özgürlük' eylemi değil PKK'nın İran kolu olan PJAK'ın sözde İnsan Hakları Savunucusu olan Kurdistan Human Rights Association(KMMK) e.V. ile Komele Partisi tarafından koordine edilen 'Serhildan' dır. Mahsa Amini, sadece kullanılan bir figüran."
24 Şubat'ta başlayan Ukrayna krizi sonrası yaptırım kıskacına alınan Rusya'nın Avrupa'ya giden doğalgazı kısması ile derinleşen 'enerji krizi' Avrupa'nın bir numaralı gündem maddesi. Yükselen fiyatlar ve enerji kıtlığına çözümü enerji tasarrufunda bulanan Avrupa ülkeleribu kışı atlatabilmek için sıra dışı önlemler almaya devam ediyor. LONDRA HAZIRLIKLARA BAŞLADI Dünyanın finans başkentlerinden Londra'da kış aylarında yaşanabilecek Elektrik kesintilerine karşı karantina dönemine benzer önlemleri hayata geçirmek gündeme alındı. Piyasayı düzenleyici kurulun (UK Finance) bankalarla hayata geçirilmesi olası önlemler için toplantılar yaptığı kaydediliyor. Bloomberg'in haberine göre, alınabilecek önlemler arasında evden çalışmanın özendirilmesi yer alıyor. GÜNEY AFRİKA ÖRNEĞİ İNCELENİYOR Firmaların elektrik kesintilerinin günlük hayatın bir parçası olduğu Güney Afrika örneğini inceleniyor. Avrupa, Rusya kaynaklı enerjiye olan bağımlılık nedeniyle yaşanabilecek sınırlamalara hazırlık yapıyor. İngiltere'nin yanında Fransa da kesintilerin önünü almak için ilk etapta evlerden, işyerlerinden ve yerel yönetimlerden enerji tüketiminin azaltılmasını isteyecek. Almanya da enerji sektörünün çökmesini önlemek için ülkenin doğalgaz devi Uniper SE'yi 29 milyar Dolar maliyetle kamulaştırdı. İngiltere'nin en büyük bankalarının önlem planının toplantılarında yer aldığı kaydediliyor. GEÇİCİ OFİS FİKRİ MASADA Finans devlerinin yerel elektrik kesintilerini aşabilmek için Londra çevresindeki şehirlerde geçici ofis kurma fikrini değerlendirdiği belirtiliyor. Aynı şekilde Londra'nın finans merkezinde bulunan yüzlerce binaya enerji stratejisi hizmeti sunan bir firma, çok sayıda işletmenin elektrik tasarrufu tavsiyesi almak için kendilerine başvurduğunu aktarıyor. DANİMARKA ÇALIŞANLARA BATTANİYE DAĞITTI Firmalar için verilen tavsiyeler arasında, bina içi pil üniteleri ve bina dışı güneş enerjisi panellerinin olduğu da kaydediliyor. Kuzey ülkelerinde de enerji sıkıntısı ile geçebilecek bir kışa hazırlık var. Danimarka'da bankaların çalışanlarına battaniye dağıttığı, Almanya'daki Deutsche Bank'ın da Almanya'daki ofislerinde sıcak suyu keseceği de biliniyor. Güney Afrika örneğinde, günlük elektrik kesintilerinin işleyişi engellememesi için kesilmez güç sistemleri ve dizel yakıtla çalışan jeneratörler kullanılıyor. ÇEKYA DEVLET DAİRELERİNDEKİ LAMBALARI SÖKÜYOR Çekya geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile hükümet dairelerindeki lambaların yarısının söküldüğünü ve kalan eski lambaların da daha az tüketen LED lambalarla değiştirildiğini duyurdu. Hükümet sadece devlet daireleri değil sokak aydınlatmalarında da LED aydınlatmanın tercih edildiğini ve turistik yerlerin aydınlatılmasının gece belli bir saatten sonra kapatılacağını belirtti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle birlikte misiniz?" çıkışı CHP'yi hareketlendirdi. İMAMOĞLU VE YAVAŞ'TAN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK Partililer, sosyal medyada Kılıçdaroğlu ile çekilmiş fotoğraflarını "Yanınızdayım" etiketiyle paylaşırken ilk destek mesajlarının adları sık sık cumhurbaşkanlığı adaylığı için gündeme gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan gelmesi dikkat çekti. AKŞENER: SÜLALEME VASİYET ETTİM Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışına 6'lı masada oturan liderlerin ne tepki vereceği ise merak konusu oldu. Siyaset gündemini hareketlendiren konunun hemen ardından İYİ Parti lideri Meral Akşener'den dikkat çeken bir çıkış geldi. Akşener," Ben sülaleme 'Sayın Kılıçdaroğlu'nu çocuklarıyla beraber' vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir." ifadelerini kullandı. "DESTEK" ŞEKLİNDE DEĞERLENDİRİLDİ Meral Akşener'in bu söylemleri, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık ihtimalini güçlendirdiği ve kendisine bu konuda destek verdiği şeklinde yorumlandı. Şimdi gözler, 6'lı masadaki diğer liderlerin yapacağı açıklamalara ve 2 Ekim'de gerçekleştirilecek toplantıya çevrildi.
Eren Abluka-34 Operasyonu kapsamında Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; Dicle ilçesi Görese Dağı kırsalında faaliyet gösteren ve eylem hazırlığında olduğu öğrenilen BTÖ mensuplarına yönelik 20 Eylül 2022 tarihinde, Jandarma SİHA ve Atak helikopteri destekli Jandarma Komando ve Jandarma Özel Harekât birliklerince yapılan operasyon neticesinde, 3 BTÖ mensubu silahları ile birlikte etkisiz hale getirilmişti. Etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin, Terör Arananlar Listesinde 1 Milyon TL’ye kadar ödülle “turuncu” kategoride yer alan Dicle Botan kod adlı Hacer Suçin olduğu, teröristlerden diğerinin, sözde orta saha Amed Eyalet Karargâhında faaliyet gösteren ve terör arananlar listesinde 1 milyon TL’ye kadar ödülle “turuncu” kategoride yer alan, Diren Wan kod adlı Aliye Kiye olduğu belirlendi. Son teröristin ise, Sözde Orta Saha Amed Eyaleti Brüsk Alanı’nda faaliyet gösteren ve Terör Arananlar Listesi'nde 500 Bin TL’ye kadar ödülle 'gri' kategoride yer alan, Amed Ader kod adlı Hatice Ay olduğu belirlendi.
Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurul Görüşmeleri için New York'ta bulunan Tatar, açıklamalarda bulundu. ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu 2023 için kaldırma kararını kınayan Tatar, bu kararının kabul edilemez olduğunu söyledi. Güney Kıbrıs'ın zaten silahlandığına ve bu tür silahlanmanın hiçbir fayda sağlamayacağına dikkati çeken Tatar, ''Bu (karar) Ada'yı daha da fazla silahlandırmak suretiyle bölgedeki gerginliği ve bölgedeki tansiyonu yükseltir ve bu da kimsenin işine gelmez. Bu gerçekten iyi bir hareket değil, Rumların bana göre bir çılgınlığıdır. '' değerlendirmesinde bulundu. ABD'ye bu kararı yeniden gözden geçirmesi çağrısı yapan Tatar, ''Alet olacakları iş, böyle bir silahlanmayla, eğer bu silahları vereceklerse, Kıbrıs'ta gerçekten hiç arzu edilmeyen birtakım gerginliklere vesile olacak.'' dedi. BM'DE YAPILAN KKTC'NİN TANINMA ÇAĞRISI İLE DÜNYAYA YENİ BİR MESAJ VERİLDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'na hitabında KKTC'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması çağrısıyla "tarih yazıldığını", tanınma konusunda bir aşama daha kaydedildiğini ve dünyaya yeni bir mesaj verildiğini söyleyen Tatar, ''Uluslararası camiaya demek istediğimiz Kıbrıs'ta iki ayrı devlet vardır.'' ifadesini kullandı. "KKTC'Lİ GENÇLER İZOLASYON NEDENİYLE SPOR MÜSABAKALARINA KATILAMIYOR" Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyon nedeniyle gençlerin uluslararası spor müsabakalarına katılamadığına da dikkati çeken Tatar, ''Kıbrıs Türklerine uygulanan bu kadar haksızlığı bizim daha fazla kabul etmemiz mümkün değil. O yüzden bizim uluslararası camiayı bir kez daha Kıbrıslı Türklere yapılan bu haksızlıkları gözden geçirmeye davet ediyoruz.'' dedi. Hem ekonomik hem ticari hem kültürel hem sosyal ilişkilerin geliştirilmesiyle esasında tanınma yolunda KKTC'de çok büyük mesafe alındığını belirten Tatar, ''Ama tabii bunu siyasi çalışmalar da desteklemek gerek, siyasi çalışmalarla bütün bu ilişkileri daha meşru bir zeminde gelişmesi için çalışmalar yapmak (gerek). '' diye konuştu. 'İNGİLTERE, GARANTÖR ÜLKE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMİYOR' Kıbrıs'ta üç garantör ülkeden biri olan İngiltere'nin Kıbrıs tutumunu değerlendiren ve garantör ülke sorumluluğunu yerine getirmediğini vurgulayan Tatar, şunları söyledi: ''Şimdi hala daha öyledir. İngiltere seyirci kalıyor. İngiltere Kıbrıs'ta şartların Kıbrıs Türklerinin aleyhine, Kıbrıs Rumlarının lehine bu şekilde cereyan etmesine tamamıyla seyirci kalmıştır. Hiç kılını kıpırdatmamıştır çünkü güneyde üstleri var, kendi menfaatleri var. Bunu üzülerek söylüyorum ama gerçekten Kıbrıs'ta bu kadar adaletsizliğe seyirci kalan, tarafsız olması gereken bir garantör ülkenin sorumsuzluğu bu kadar sürdürmesi beni hayal kırıklığına uğratmıştır. Hala daha ambargo ve izolasyonlar altında her türlü haksızlığa uğrayan Kıbrıs Türk halkına seyirci kalıyorlar.'' 'KKTC'YE DİREKT UÇUŞLAR İÇİN BİR RUS FİRMASI SİVİL HAVACILIK İDAREMİZE BAŞVURDU' Rusya'dan KKTC'ye direkt uçuşlar olacağına dair basında çıkan haberleri de değerlendiren ve bundan memnuniyet duyacaklarını belirten Tatar, şöyle devam etti: ''Şu anda benim bilgim Rus kökenli bir firmanın bizim sivil havacılık idaremize uçuşlar için başvurduğu şeklinde. Bizimkiler de Türkiye sivil havacılıkla istişare etmek suretiyle kendilerine hangi koşullarda uçakların Ercan Havalimanı'na inip kalkacağı konusunda bir cevap vermişler ve bu cevabı şu anda tekrar değerlendiriyorlar ama neticede bu uçuş direkt olur mu, olmaz mı ondan emin değilim. Bir çalışma olduğunu biliyorum.'' BM'DE ÜÇLÜ GÖRÜŞME OLMAYACAK New York'ta bu yıl BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis ile üçlü bir görüşme olmayacağını dile getiren Tatar, Şubat 2023'te Rum kesiminde seçimler olacağını ve Anastasiadis'in artık aday olmadığını aktardı. Guterres ile ikili bir görüşme yapacak olan Tatar, görüşmede BM Genel Sekreteri'ne Kıbrıs sorununun tek çözümünün kuzeyde ayrı bir egemen devlet olduğunu ve Kıbrıs sorunu da asla Türkiye olmadan çözmeyeceklerini ileteceğini söyledi. RUM KESİMİNE BASKI YAPILMASI ÇAĞRISI Rum kesimine hidrokarbon zenginliklerinin ortak bir komiteyle araştırılması, elektrik ve enerji alanında iş birliği, Türkiye'den gelen suyun paylaşılması, mayın tarlalarının temizlenmesi, düzensiz göç konusunda birlikte hareket etmek gibi önerilerde bulunduklarını anlatan Tatar, Guterres'ten önerdikleri iş birliklerinin uygulanması için Rum yönetimine baskı yapmasını da isteyeceğini belirtti. 'HER TÜRK VATANDAŞININ BİR KEZ OLSUN KKTC'Yİ ZİYARET ETMESİ GEREK' Tatar, 15 Kasım'da yeni havalimanının açılmasıyla KKTC'ye Türkiye'nin çeşitli hava meydanlarından ulaşma imkanı olacağını da ifade ederek ''Her Türk vatandaşının bir kez olsun KKTC'yi ziyaret etmesi lazım.'' dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2017'de hizmete açtığı ancak güvenlik görevlileri için tuvalet yapmayı unuttuğu Konak tramvayında görevli güvenlik görevlisi Hülya Onaylı, ihmal yüzünden önceki gün canından oldu. İstasyonlarda tek başına görev yapan bazı kadın güvenlik görevlileri, görev yerlerinden ayrılamadıkları için altlarına bez bağlamak zorunda kaldı. Bazıları da tuvalet ihtiyaçlarını çevredeki işyerlerinden sağlamaya başladı. Geçtiğimiz yıl özellikle kadın güvenlik görevlilerinin karşı karşıya kaldığı durum haberlere konu olmuştu. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı METRO A.Ş Yönetimi çalışanların bu taleplerini geri çevirmesi bir cana mal oldu. Konak Köprü durağında görev yapan kadın güvenlik görevlisi Hülya Onaylı (40) tuvalet ihtiyacını gidermek için yolun karşısına geçmek isterken bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Yakınları Tunç Soyer'e tepki gösterdi İhmal yüzünden canından ölen Hülya Onaylı'nın cenaze töreninde gözyaşı ve öfke vardı. Eşrefpaşa Çinili Cami'de düzenlenen törende eşinin tabutunu sırtında taşıyan Erkan Onaylı, ayakta durmakta güçlük çekti. İki çocuk annesi Hülya Onaylı'nın yakınları cenazeye katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e büyük tepki gösterdi. "Bir tuvalet yapmak bu kadar mı zor?" Onaylı'nın ikizi Derya Karaca, Soyer'e, "Benim kardeşim tuvalete giderken öldü. Geride iki tane yetim bıraktı. Bir tuvalet yapmak bu kadar mı zor. Allah katında bunun hesabını kim verecek? Belki sizin odanızda özel tuvaletleriniz var. Bu insanlar altlarına bez bağlayarak tramvay istasyonlarında görev yapıyorlar. Yazık değil mi?" diyerek tepki gösterdi. "İhmaliniz yüzünden 2 çocuk annesiz kaldı" Abla Semra Şengül de; "5 senedir oraya bir tuvalet yapılsın diye yalvarıp yakarıyorlar. Siz bunu hiç duymadınız mı? Sizin ihmaliniz yüzünden iki tane küçücük çocuk anasız kaldı. Ne yapacağız biz şimdi? Tramvay istasyonlarında çalışanlar tuvalet yapılsın diye belediyeye dilekçe vermiş, gazeteler haber yapmış. Hiç görmediniz mi, verdikleri dilekçeleri okumadınız mı? Niye duyarsız kaldınız. Bu nasıl vicdansızlık. O idarecilerin özel tuvaletleri var. Bu nasıl bir ayrımcılık. İşçiyiz diye ölelim mi?" diye bağırdı. "Altlarına bez bağlıyorlardı" Hülya Onaylı'nın diğer bir ablası Berna Özen de kardeşinin ağzından defalarca tramvay istasyonlarında görev yapan kadın güvenlik personelinin altlarına bez bağladıklarını duyduğunu belirtip "Benim kardeşim trafik kazasında değil iş cinayetinde öldü" dedi. Çocuklarının yaşları... Özen haklarını sonuna kadar arayacaklarını belirterek büyükşehir belediyesine dava açacaklarını söyledi. Kılınan cenaze namazının ardından Hülya Onaylı, gözyaşları arasında Karşıyaka Örnekköy Mezarlığında toprağa verildi. Talihsiz kadının ölümüyle birlikte 1.5 yaşındaki Umay ile 3 yaşında Utku yetim kaldı.
Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Selçuk Özdağ’dan dikkat çeken “başbakanlık” açıklaması geldi. Özdağ, 6’lı masanın seçimleri kazanması halinde “başbakanın Gelecek Partisi’nden olacağını” söyledi. Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in görüşmesine ilişkin Cumhuriyet Gezetesi’ne açıklamalarda bulundu. Seçimlerden iki buçuk, üç yıl sonra da güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceği vurgusunu yapan Özdağ, dikkat çeken şu açıklamalarda bulundu: “Parlamento çoğunluğunu sağlayalım, Cumhurbaşkanlığı’nı geçmişle ilgili de yargı gereğini yapsın sonra güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz. Orada Gelecek Partisi’nden başbakan olacak. Sayın Meral Akşener, daha önce ‘Başbakanlığa adayım’ demişti. O önce konuştu, biz şimdi konuşuyoruz. Çünkü şimdi hak bizim. Çünkü bizim koltuğumuzu çaldılar. Bir gece geldik, koltuğumuz yok. O koltuğu bize millet vermişti, millet şimdi ‘O koltuğu size yeniden vereceğiz’ diyor. Birileri o koltuğu çalsa da millet bize geri verecek. Başbakanlık öncelikle bizim hakkımız.”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Eken ve beraberindeki heyeti kabul etti. Sivas'ın, kadim bir Anadolu şehri olduğunu, Selçuklu Devleti'ne başkentlik ve Milli Mücadele'ye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Destici, şehrin, BBP Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun da memleketi olduğu için kendileri için değerli ve önemli olduğunu söyledi. "Adayımız belli, net, bu konuda bir tereddüt yok" Bir gazetecinin, "2018'de AK Parti listesinden seçime girdiniz, önümüzdeki dönemde bu yönde bir çalışma var mı? Zira muhalefete baktığımızda ortak liste çalışması başladı, Cumhur İttifakı'nda da ortak bir liste olacak mı?" şeklindeki sorusuna Destici, şu yanıtı verdi: “Bu konuda henüz somutlaşmış bir durum söz konusu değil ama parti olarak bizim kararımız, düşüncemiz 2023 milletvekili seçiminde yine Cumhur İttifakı içerisinde kendi adımız, amblemimiz ve adaylarımızla yer almak. Tabii ki hedef öncelikle Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olan mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'in seçilmesi. Adayımız belli, net, bu konuda bir tereddüt yok. O diğerlerinin problemi, henüz ortak bir aday tespit edebilmiş değiller. Sanki ortak bir aday üzerinde uzlaşamayacaklar gibi görünüyor, uzlaşsalar da gönülsüz olacak gibi gözüküyor. Oradaki ayrıntıları herkes biliyor zaten." Seçim sistemi değiştiği için 2018 seçim sistemi ile bugünkü sistem arasında bir fark olduğuna işaret eden Destici, "O zaman ittifak çatısı altındaki bütün partilerin oyları önce ortak sayılıyordu daha sonra kendi içinde bir dağılım yapılıyordu. Şu anda ittifak içerisinde olsanız da her partinin oyu kendisine sayılacak. Milletvekili çıkartma noktasında da ittifakların oyları birbirine fayda sağlamayacak. Bunun için de 6'lı masanın, 41 ilde partilerin kendilerinin seçime girmesi 40 ilde de ortak liste yaparak seçime girmesi konuşuluyor." dedi. "Türkiye'nin attığı çok güçlü adımlar var, bunların devam etmesi lazım" Destici, "Önceliğimiz Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde yönetilmeye devam etmesidir. İçinden geçtiğimiz şartlar bize şunu göstermiştir ki bu dönem güçlü ve tecrübeli liderlik dönemidir. Aynı zamanda Türkiye'nin dış politika, savunma sanayi ve enerjide attığı çok güçlü adımlar var ve bunların devam etmesi lazım. İHA'larımızı, SİHA'larımızı yaptık ama uzun menzilli füze çalışmamız var. Muharip savaş uçağı çalışmamız var, tank projemiz ve nükleer projemiz var. Türkiye'nin bunları tamamlaması lazım." diye konuştu. İktidar değişikliğinde söz konusu çalışmaların kadük kalacağını ve Türkiye'nin bu alanlarda en az 20-30 yıl geriye gideceğine inandığını söyleyen Destici, "Aynı şey dış politikada attığımız adımlarda ve terörle mücadelede de geçerli." dedi. "HDP, PKK'nın partisi" Destici, şu değerlendirmelerde bulundu: "Şimdi bakıyoruz muhalefete ve muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olması en güçlü ihtimal olan Sayın Kılıçdaroğlu, PYD'yi terör örgütü olarak görmüyor ve yapılan harekatlara 'Bizim Suriye'de ne işimiz var?' diyor. Bunu sokaktaki insana da sorsanız Türk ordusunun neden orada olduğunu bilir. Kemal Bey, HDP ile görüştüklerini söylüyor, dün Ali Babacan, HDP ile defalarca görüştüklerini söyledi. Milletimizin bunu değerlendireceğini düşünüyorum. HDP, PKK'nın partisi." Güven ve istikrar ortamı bozulduğunda kimsenin bugünden daha iyi olacağını düşünmemesi gerektiğine dikkat çeken Destici, "Onun için biz Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kazanmasını birinci derecede önceliyoruz." dedi. Destici, Meclis ayağında da Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu elde etmesi ve BBP'nin güçlü bir grupla parlamentoya girmesi için mücadele edeceklerini söyledi. "Kılıçdaroğlu icazet almaya gidiyor" Bir muhabirin, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Destici, şu yanıtı verdi: "Kemal Bey aday olmak istiyor, çok açık ve net. Hatta bundan geri döneceğini de düşünmüyorum. CHP de kesinlikle 6'lı masanın ya da Millet İttifakı'nın adayını Kemal Bey olarak görmek istiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Amerika'ya gidecek. Orada dostlarıyla görüşmeler yapacak. Oradan bir icazet alma ziyareti olarak değerlendiriyorum. Amerika ziyaretinden sonra da cumhurbaşkanlığı adaylığını daha yüksek sesle dillendireceğini düşünüyorum." İran'daki gösteriler Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesine ilişkin soru üzerine Destici, "Herkesin hür, inandığı bir şekilde yaşamasını savunuyoruz. İran'ın pek çok uygulamasını zaten doğru bulmuyoruz. Ama mesele sadece başörtüsü müdür? İşte orada biraz tereddüdüm var. Aldığımız bilgiler, mesele sadece başörtü meselesi değil mesele İran'daki yönetime karşı birikmiş olan enerjinin dışa vurulması ve bunun da dış desteği olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
