20 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

6'lı masa için sürpriz iddia: Adayın eşkâli metinde yer alacak

Saadet Partisi'nin (SP) ev sahipliğinde ilk turun son toplantısına hazırlanan 6'lı masadan bu kez adaya ilişkin 'eşkâl' bekleniyor. Liderlerin geçmiş süreçte olası adaya ilişkin ferdi olarak dile getirdiği kriterlerin bu kez toplantı sonrasında yayınlanan ortak metne girebileceği ileri sürülüyor. SON BULUŞMA SAADET'TE CHP'nin öncülüğünü yaptığı ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş hedefiyle bir masa etrafında toplanan 6 lider, ilk tur aylık buluşmalarının sonuncusunu bu pazar Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirecek. Toplantıda oluşturulan teknik komisyonların çalışmalarına ilişkin raporlar gözden geçirilecek. ORTADA HENÜZ ADAY YOK Kamuoyunda, 6'lı masaya yönelik hedeflenen sistemden ziyade tek bir adayda uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağı ve bu adayın kim olacağı merakı ağır basıyor. Yeni Şafak'ın haberine göre, Söz konusu merakın giderilmesinde masayı oluşturan partilerin koridorlarında önümüzdeki aylar işaret edilirken, sürpriz bir iddia da konuşuluyor. Buna göre hafta sonu yapılacak zirve sonrasında mutat olarak paylaşılan metinde gelecekte izlenecek yol haritasının yanı sıra olası adayın eşkâline yer verilebileceği ifade ediliyor. Böyle bir durumda olası adayda bulunacak özellikler ve kriterler ilk kez ortaklar tarafından vurgulanmış olacak.

1 yıl önce

Suç kaydın varsa işin garanti: Ataşehir Belediyesi şaşırtmıyor

İçişleri Bakanlığı, CHP’li Ataşehir Belediyesi’nin terör örgütlerine yardım ettiği ve terör bağlantılı kişileri işe aldığı yönündeki haberler üzerine inceleme başlattı. Belediye ve belediyeye bağlı iştiraklerde işe alınan kişileri tek tek inceleyen müfettişler, kan donduran bir manzarayla karşılaştı. İnceleme sonuçlarına göre belediye ile iştiraki olan ATABEL ve ATAPER adlı şirketlerde çalışan 125 kişinin suç kaydı olduğu tespit edildi. HER ÖRGÜTTEN ÇALIŞAN Suç türlerinde “terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” başı çekiyor. Listedeki isimlerin PKK/KCK, DHKP/C, FETÖ, TKEP/L, TKPM/L, MKP ve Nusret Cephesi irtibatı olduğu belirtiliyor. Listede silahlı yağma, yaralama, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, ticaretini yapmak ve kullanmak gibi suçlardan suç kaydı bulunan isimler de var. İSİM İSİM SIRALANDI Hazırlanan raporda terör iltisaklı isimler yıl yıl sıralandı. 2018 yılında işe başlatılan 16 çalışanın terör örgütleriyle iltisak ve irtibatı var. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde çalışan B.A., Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde çalışan H.K., Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nde çalışan M.Ş. DHKP/C bağlantılı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde çalışan E.K. ve T.K., İnsan Kaynakları Müdürlüğü’nde çalışan İ.D., Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde çalışan İ.T. ve Y.S.’nin de adı terörle anılıyor. BÜTÜN BİRİMLERDE VAR Fen İşleri Müdürlüğü’nde çalışan K.Ö., M.A., M.M. ve Y.K., Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nde çalışan Ö.U.Y., Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nde çalışan Ü.A., Zabıta Müdürlüğü’nde çalışan Y.A., Muhtarlık İşleri Müdürlüğü’nde çalışan Z.Ş. de terör örgütleriyle bağı olduğu gerekçesiyle 125 kişilik listede. Benzer şekilde 2019’dan sonra işe alınan 13 kişinin de ya kendisi ya da birinci derece yakınları terör örgütleriyle bağlantılı. Kadın ve Aile Müdürlüğü’ne tacizci personel Listedeki 125 kişinin çalıştığı birimler de dikkat çekiyor. Terör iltisaklı kişiler Fen, İnsan Kaynakları ve Muhtarlık İşleri Müdürlükleri gibi kişisel verilerin bulunduğu birimlerde istihdam edilmiş. Cinsel taciz suçundan kaydı olan bazı kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Kadın ve Aile Müdürlüğü gibi birimlerde çalıştırıldığı tespit edildi. İnceleme sonucu toplanan bilgi ve belgelerle birlikte sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Bütün hazırlıklarımızı İstanbul'da yaşanabilecek deprem üzerine yapıyoruz

Gölcük ilçesi Kavaklı sahilinde düzenlenen "17 Ağustos Depremi Anma Töreni"nde konuşan Soylu, Marmara Depremi'nde İstanbul'da olduğunu belirterek o süreçte vatandaşların yaşadığı sıkıntılara değindi. Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Soylu, her afet ve her zorluktan birçok ders aldıklarını, aldıkları dersin kendilerine birçok adım attırdığını söyledi. Geçen yıl yaşanan sellerin ardından alınan önlemlere ve AFAD'ın gönderdiği uyarı mesajlarına değinen Soylu, bu yıl uyarı mesajları sayesinde Batı Karadeniz'de kurumların ve vatandaşların tedbirlerini mümkün olduğu ölçüde aldığını kaydetti. Soylu, afetten etkilenen vatandaşların her zaman yanında olduklarını vurgulayarak "Devlet eski devlet değil. Türkiye de eski Türkiye değil, Allah'a hamdolsun." dedi. Sel, yangın gibi afetlerden etkilenen vatandaşların yaşadığı ümitsizliğin giderilmesi için yapılan çalışmaları hatırlatan Soylu, şunları söyledi: "O gün gördüğümüz ümitsiz yüzlerin, gözlerin yerini geleceği yine kucaklayabilecek umutlu insanlar almıştı. Bunu biz kendimiz yapmadık. Bunu tam da sizin desteklerinizle, katkılarınızla ve bu devletin azametiyle, bu devletin gayretiyle ve işini bilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iradeyle beraber. Başımız yere eğik olabilirdi. 'Ne yapacağız, elimizden bir şey gelmiyor' diyebilirdik. Ama sadece burası için değil. Allah'ınızı severseniz, ben her zaman söylüyorum, söylemeye devam edeceğim. Bir millet olarak, şu Ayasofya'nın minareleri kadar dik olun, başınız göğe değecek kadar dik olun, hiçbir zaman kimseye boynunuzu eğmeyecek kadar dik olun. Bu kardeşiniz, bu memleketin gücünü ve kuvvetini dünyanın birçok yerinde gören bir kardeşiniz." Terörle mücadele çalışmalarını anlatan Soylu, "Bugün sabah milletimize bir müjde daha verdik. Tendürek Dağı'nı temizledik. Kolay bir iş değil. Sadece Tendürek Dağı'nı temizlemedik. Tendürek Dağı'nın en tepesine ay yıldızlı bayrağı diktik. Ve Allah bize ömür boyu oradan etrafımızdaki coğrafyaya bakabilme fırsatı sağlayacak." diye konuştu. "ALLAH BİZİ MİLLETİMİZE MAHCUP ETMESİN" Soylu, doğal afetlerin yanında bir de yalan afetiyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek siyasetin her yerde yapılabileceğini ancak yalan söylenmemesi gerektiğini söyledi. "Baraj patladı" şeklinde söylemlerde bulunulduğunu ifade eden Soylu, "Barajın patlamadığını anlatmakla mı uğraşalım yoksa evin 4. katından 5. katından, aşağıda şuramıza kadar su varken, 'ne olursunuz hamileyim' diye işaret yapan kadını kurtarmakla mı uğraşalım? Bunu bütün milletimize 17 Ağustos'un 23 yıl sonrası belki de afette yapabileceğimiz en hayırlı işlerden bir tanesi. Ben de muhalefet partilerinde siyaset yaptım. Orman yangınlarına gittim. Yapacağınız bir şey var; Allah kolaylık versin, Allah yardım etsin deyip yapabileceğimiz bir şey var mı? Üzerimize düşen bir şey var mı? deyip afette elini taşın altına gerekiyorsa sokmandır." diye konuştu. Soylu, helikopterle köylere jeneratör götürerek 24 saatte elektrik bağladıklarını, şeker hastası varsa doktoru vatandaşın ayağına getirdiklerini dile getirerek hiç kimseyi yalnız bırakmadıklarını kaydetti. "Allah başımıza bir afet vermesin" diyen Soylu, "Bütün hazırlıklarımızı yine İstanbul'da yaşanabilecek 7,5'luk bir deprem üzerinden yapıyoruz. Zamanını bilmiyoruz. Yerküreyi tutabilecek bir halimiz ve gücümüz söz konusu değil ama tedbir almak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Bu tedbirleri almak için bir taraftan öncesinde yapmamız gerekli olduklarını, zamanında yapmamız gerekli olduklarını ve sonrasında yapmamız gerekli olduklarını gücümüz yettiğince yapmaya çalışıyoruz. Allah bizi milletimize mahcup etmesin." ifadesini kullandı. Soylu, 23 yıl önce yaşanan deprem gerçeğini unutmamaları gerektiğini belirterek bunu gelecek nesillere aktarmaları gerektiğini vurguladı. Çok çalışmaları gerektiğine işaret eden Soylu, "Sadece bizim bize ihtiyacımız yok. Filistin'in bize ihtiyacı var. Bu ülkenin öyle bir Cumhurbaşkanı var ki Lübnan'da ekonomik kriz yüzünden 0-2 yaş arasındaki çocukların süt içemediklerinden dolayı onların süt ihtiyacını nasıl karşılayacağım diye dert edinen ve bunu karşılamak için çaba üreten ve Müslüman ve bütün dünyada kimseyi mağdur ve mazlum bırakmamak için gayret sarf eden bir taraftan Libya'da kendi gücümüzü ortaya koyan, diğer tarafta Yemen'de insanlara elini uzatan, Suriye'de kimseyi yalnız bırakmamak için gayret gösteren bir Cumhurbaşkanımız var. Bu milletimizin özüdür ve milletimizin tecrübesidir." şeklinde konuştu. Soylu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve diğer afetlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, gelecek nesillere güçlü ve büyük Türkiye bırakmanın kendilerinin en büyük sorumlulukları olduğunu bildirdi. Konuşmanın ardından Soylu, Vali Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın depremde hayatını kaybedenler anısına denize karanfil bıraktı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezi'nde eğitim gören engelliler bireyler, çakıl taşları kullanarak yaptıkları "Türk Bayrağı" tablosunu Bakan Soylu'ya takdim etti. Anma programına Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Vali Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Cemil Yaman, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Emine Zeybek, Sami Çakır, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

1 yıl önce

Ukrayna'dan yapılan tahıl ihracatında Türkiye başı çekti!

BM'nin İstanbul'daki tahıl koordinasyon merkezinin açıkladığı verilere göre, Türkiye, Ukrayna'dan tahıl ve gıda maddeleri ihracatında yüzde 26 ile başı çekti. 1-15 Ağustos tarihlerinde Ukrayna'nın Odesa, Çornomorsk ve Yuzni/Pivdennyi limanlarından tahıl yüklü 21 gemi çıktı ve bu gemilerde 563 bin tondan fazla tahıl ve diğer diğer gıda maddeleri yer aldı. Artan gıda fiyatlarının çözümüne yönelik Ukrayna'dan şimdiye kadar yapılan tahıl ihracatında Türkiye'yi, yüzde 22 ile İran ve Güney Kore izledi. Ukrayna tahılının yüzde 8'i Çin, yüzde 6'sı İrlanda, yüzde 5'i İtalya, yüzde 4'ü Cibuti, yüzde 2'si ise Romanya'ya gitti.

1 yıl önce

İçişler Bakanı Soylu: Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz

Kanal D Ana Haber'e konuk olan İçişleri Bakanı Soylu, 17 Ağustos 1999 depreminde Türkiye'nin büyük bir acı ve travma yaşadığını vurguladı. Soylu, ''Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz" ifadesini kullandı. Dünyada son 20 yılda en kritik 350 afet yaşandığını, bunun 27'sinin deprem olduğunu aktaran Soylu, depremin şu anda dünyada en öldürücü doğal afetler arasında yer aldığını kaydetti. Soylu, depremin unutulmaması ve de depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğine işaret ederek, vatandaşların deprem anında şalteri indirmeleri, gazı kesmeleri ve acilen toplanma alanlarına gitmelerinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Toplanma alanına giderken araba kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Soylu, şöyle konuştu: "Türkiye'deki toplanma merkezi sayısı 27 bin 800, bunun yüzde 75'inde kanalizasyon altyapısı, elektrik ve su var. İstanbul'da ise yüzde 56'sında var. İstanbul'da bir yıl içerisinde yüzde 100'ünü AFAD olarak tamamlamış olacağız. Vatandaşlar felaket anında toplanma merkezlerinden barınma merkezlerine geçmelidir. Bu hazırlıkların dışında bir de mobil AFAD sistemimiz var yani hücresel mesaj sistemi. Bir siren gibi çalar, bu sistemin amacı farkındalık yaratmaktır. Bir de HAY sistemimiz var. Mobil sistem ise depremden sonra bizi navigasyonla toplama alanına götürür. Deprem anında deprem ve afetlerle ilgili üç ayağımız var. Birincisi deprem öncesi, ikincisi deprem anı, üçüncüsü ise deprem sonrası yapabileceklerimizle ilgili kapasitelerimizi ortaya koyabilmek." "Türkiye, 1999 depreminden ders çıkardı" Soylu, 1980'den itibaren bütün dünyada doğal afetlerin dört kat arttığına dikkati çekerek, "Türkiye, 1999 depreminden bir ders çıkardı. Yasalar, kurumlar, tedbirler ortaya koydu. Son 2,5 yılda birçok doğal afetle karşı karşıya kaldık. 2,5 yıldır afetten afete koşuyoruz. Bütün devlet kapasitesi, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, il özel idareleri, belediyeler olarak bunu yapıyoruz. Bir kez bile 'Nerede bu devlet?' sözünü duymadım. Son 2 yılda 61 bin afet konutu yaptık. Bu afet konutları eskiden gri konutlardı, şimdi hepimizin oturduğu gibi lüks konutlar olarak yapıldı ve 41 bini şu anda teslim edildi." diye konuştu. Deprem ve afet öncesi 1 yatırım yapılırsa deprem ve afet sonrası 7 maliyetin bir vesileyle ortadan kaldırılabileceğini anlatan Soylu, "17 Ağustos depreminin Türkiye'ye maliyeti 15-17 milyar dolar arasıdır. O döneme göre bu rakam Türkiye Gayrisafi Milli Hasılası'nın yaklaşık yüzde 6'sı." dedi. Soylu, depremle ilgili yaptıkları hazırlıkları şöyle anlattı: "İstanbul'da yaptığımız hazırlıklar var. İstanbul'daki yaklaşık 2 bin 500 kamu binasını ki bunun içinde 33 hastane, 1300 okul var. İstanbul'da toplanma alanları 2 bin 864'ten 5 bin 633'e çıktı. İstanbul'da barınma alanı kapasitemiz 1 milyon 390 bin 172 kişiye ulaştı. Bu yıl afet tatbikat yılı, 54 bin 300 tatbikat yapıyoruz ve milyonlarca vatandaşımıza ulaşıyoruz. Yıl sonuna kadar tatbikatlar yapmaya devam edeceğiz. Ekimde ulusal ve uluslararası bir tatbikat yapacağız." "Yüz binlerce gönüllümüz var" Soylu, Türkiye'deki sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarıyla beraber, deprem anında iyi koordine olduklarını ve kurtarma işlemlerini başarıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, "Yüz binlerce gönüllümüz var. Türkiye'de 81 ilin risk azaltma planı var. İstanbul'da 1999'dan itibaren 459 bin bağımsız bölüm riski belirlendi ve bu bölümlerden 408 bin 298'i yıkıldı. Geri kalan da yıkılıyor. Risk olarak gördüğümüz her bina ilgili bakanlık tarafından riskten arındırılmaya çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Soylu, devletin bütün kabiliyeti ve kapasitesiyle deprem konusunda Türkiye'nin her noktasında çalıştığını dile getirerek, "Vatandaş zor zamanında devletinden yardım, çare ve aman dilemektedir. Bugüne kadar da bunu gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanı'mız, yerel yönetim, hükümet tecrübesi ve karşı karşıya kaldığı depremler ve afetlerle ilgili tecrübeleriyle hepimizi koordine ediyor. AFAD da bütün kurumlarımızla eş güdüm içerisinde çalışmaları yürütüyor. İnşallah Allah bizi bir daha böyle büyük bir imtihanla sınamaz." açıklamasına yer verdi.

1 yıl önce

Kardinal dahil 88 papaza, 101 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla toplu dava açıldı

Kanada’nın Quebec eyaletinde, Katolik kilisesine bağlı 88 papaz hakkında, reşit olmayan çocuklara cinsel tacizde bulundukları iddiasıyla toplu dava açıldı. Radio-Canada'nın haberine göre, Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada çok sayıda rahip cinsel saldırıyla suçlanıyor. Quebec Yüksek Mahkemesine sunulan belgelerde, aralarında halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan dönemin Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’in de bulunduğu 88 papaz ve görevli, cinsel taciz sanığı olarak yer alıyor. Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada, 101 kurbanın cinsel saldırılara maruz kaldığı belirtildi. Toplu dava, 1940'tan beri rahipler ve piskoposluk için çalışan diğer personel tarafından çoğu reşit olmayan ve cinsel saldırıya uğradığı iddia edilen 100'den fazla kurbanı temsil ediyor. KANADALI KARDİNALİN ADI İLK KEZ BİR CİNSEL TACİZ DAVASINDA YER ALDI Halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan ve Papa Francis'in potansiyel halefleri arasında gösterilen eski Quebec Başpiskoposu Marc Ouellet'in adı, bu tür bir yasal işlemde ilk kez geçiyor. KADINLARLA İLİŞKİLERİ UYGUNSUZ BULUNMUŞTU Belgelerde "F" olarak tanımlanan kurban, Radio-Canada'ya yaptığı açıklamada, eski Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Marc Oullet, Quebec Başpiskoposluğu görevine 2003 yılında getirildi. Kadınlarla ilişkileri, başka rahiplerce de uygunsuz bulunan Oullet, daha sonra kardinalliğe yükseldi. 2010 yılında Roma'ya geri çağrılan Oullet, Vatikan'ın yeni piskoposları seçmekten sorumlu Piskoposlar Departmanı’na terfi etti.

1 yıl önce

FETÖ’den kalma alışkanlık! CHP’nin ağır topu Engin Özkoç’tan fişleme itirafı

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşım tepkilere neden oldu. Sosyal medya üzerinden skandal paylaşımlarda bulunan Özkoç bu kez de FETÖ taktiğini uyguladığını itiraf etti. “ARAYA KARIŞMASINLAR” Yıllarca birçok insanı fişleyip hayatını karardan FETÖ misasi partisi CHP aleyhinde konuşanları tek tek not ettiğini ifade eden Özkoç, “Araya karışmasınlar!” diyerek tehdit etti. Özkoç, skandal tweetinde şu ifadeleri kullandı: “Bugün CHP aleyhine konuşanları özellikle not ediyorum. Çünkü seçim sonrası ilk olarak “biz de sizdeniz” diye gelecek onlar. Araya karışmasınlar! Bize rüzgargülleri lazım değil, değişim için çalışacak neferler lazım. Son güne kadar azimle, kararlılıkla çalışmaya devam…” https://twitter.com/enginozkoc/status/1559433847066005504?s=21&t=dwzB5AKbXulwHYc2zE0nLg

1 yıl önce

Fransız basını: THY, Avrupa semalarındaki krizin en büyük kazananı

Türk Hava Yolları (THY), dünyanın çeşitli noktalarına yaptığı uçuşlarla ve sefer sayılarıyla adından söz ettiriyor. Avrupa'dan önemli rakipler olan Lufthansa ve Air France, THY'nin ardından geliyor. "En büyük kazanan Türk Hava Yolları" THY'nin başarısını yazan Fransız gazetesi Les Echos, şirketin yılın ilk yarısındaki başarısını "krizin en büyük kazananı" olarak yorumladı. "Türk Hava Yolları, Avrupa semalarındaki krizin en büyük kazananı olarak çıktı" başlığıyla yayınlanan yazıda, sadece temmuzda 7,8 milyon yolcu taşıyan THY'nin, salgın öncesi büyüme ve kâr oranını yakaladığı belirtildi. Yılın ilk yarısında 7,58 milyar dolar ciro Firmanın, Avrupa’daki geleneksel hava yolu şirketleri arasında en fazla kâr eden şirket olduğu ve 2021’de kâra geçen ilk uluslararası hava yolu olduğu ifade edildi. 2022'in ilk yarısında 7,58 milyar dolar ciroya imza atıldığı, 737 milyon dolar kâr edildiği ve rekor kâra doğru ilerlendiği vurgulandı. Lufthansa ve Air France’ı geride bıraktı Eurocontrol’ün verilerine göre, THY’nin, Avrupa semalarında faaliyet gösteren geleneksel hava yolu şirketleri arasında günlük 1506 uçuşla Avrupa’nın en aktifi olduğu, onu 1202 uçuşla Lufthansa, 1065 uçuşla Air France’ın izlediğine dikkat çekildi. "İstanbul Havalimanı’nın da payı var" Avrupa’da THY’den daha fazla uçuşu sadece düşük maliyetli seyahatler sunan Ryanair ile Easyjet'in gerçekleştirdiği anlatıldı. AA'nın aktardığına göre, yazıda, THY'nin başarısında, Atatürk Havalimanı’na göre 10 kat fazla kapasiteli İstanbul Havalimanı’nın da payı olduğunun altı çizildi. İlk 7 ayda 2019’daki uluslararası yolcu sayısı geçildi 2018’in sonunda açılan havalimanının, yılın ilk 7 ayında 2019’daki uluslararası yolcu sayısını aştığı, Avrupalı başlıca rakiplerinin ise halen koronavirüs salgını öncesindeki aktivite seviyelerinin yüzde 10-15 gerisinde olduğu anımsatıldı. Hava nakliye piyasasında ise THY’nin yüzde 60 artan tedariğiyle dünya sıralamasında 10’dan 4’e yükseldiği ifade edilirken, 2019’dan bu yana kargo gelirini ikiye katlayan THY'nin artık Air France-KLM’nin gelirini aştığına belirtildi.

1 2 ... 1368 1369 1370 1371 1372 1373 1374 ... 2642 2643