Son Dakika:
Terörist başı Öcalan'a özgürlük isteyen, Türk askerine dil uzatan ve sözde Ermeni soykırımını savunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yı Meclis kampüsüne kimin soktuğu ortaya çıktı. Fincancı'yı, HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in içeriye aldığı belirlendi. Milletvekillerinin araçları aranmadığı için Fincancı'nın bir milletvekilinin aracıyla Meclis'e sokulduğu anlaşılmış, gözler CHP ve HDP'li vekillere çevrilmişti. Fincancı'nın HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla Meclis'e girdiği tespit edildi. TBMM'ye girişi yasak olan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, HDP'li Necdet İpekyüz'ün basın toplantısında boy gösterdi. Fincancı'nın Meclis kampüsüne HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla girdiği tespit edildi. Terör örgütlerine desteğini her fırsatta ifade eden Fincancı, 13 Ocak'ta da CHP'li Ali Şeker sayesinde Meclis'e girerek basın toplantısı düzenlemişti. CHP-HDP ORTAKLIĞIYLA 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan hapis cezasına çarptırılan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için özgürlük isteyen, Türk askerine dil uzatan ve sözde Ermeni soykırımını savunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı HDP ve CHP ortaklığıyla TBMM'ye sokuldu. HDP'li Necdet İpekyüzü'nün basın toplantısı saatinde konuşan Fincancı'ya hem HDP'li hem de CHP'li vekiller eşlik etti. EKSİK'İN ARACIYLA GİRDİ Milletvekillerinin aracı aranmadığı için Fincacı'nın bir milletvekilinin aracıyla Meclis'e sokulduğu tespit edilmişti. Gözler CHP ve HDP'li vekillere çevrildi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Fincancı'nın HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla Meclis'e girdiği belirlendi. GİRİŞİ YASAKLANMIŞTI Terör örgütlerine desteğini her konuşmasında dile getiren Fincancı, 13 Ocak'ta da CHP'li Ali Şeker sayesinde Meclis'e girerek basın toplantısı düzenlemiş, Kovid-19'a karşı geliştirilen milli aşı TURKOVAC'ı "solüsyon sıvı"ya benzeterek itibarsızlaştırmaya çalışmıştı. İzin almadan basın toplantısı yaptığı için Fincancı'nın TBMM'ye girişi yasaklanmıştı. AĞBABA DA TERÖRİSTİ SOKMUŞTU CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın da Suriye'de etkisiz hale getirilen teröristle Meclis'te basın toplantısı düzenlediği ortaya çıkmıştı. 3 Aralık 2012'de Meclis basın toplantısı salonunda, Ağbaba ile bir grup tıp fakültesi öğrencisi ile basın toplantısı yapmıştı. Onlardan biri Özge Aydın'dı. Aydın o gün terör örgütüyle bağlarının olmadığını söylemişti. Ancak yıllar sonra PKK/YPG'li bir terörist olarak Suriye'de etkisiz hale getirildi.
PKK propagandası yapan medya kuruluşlarına yönelik Diyarbakır'daki operasyonun detaylarına Yeni Şafak ulaştı. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li milletvekillerinin sahip çıkıp savunduğu sözde gazeteciler ve medya kurumlarının "PKK lehine eylem çağrısı, örgüte eleman kazandırma, talimat aktarma ve örgüt içi iletişim" faaliyeti yürüttüğü tespit edildi. Operasyon yapılan Pel Yapım, Piya Yapım ve Ari Yapım ajanslarının, terör örgütü PKK'nın örgüt şeması altında faaliyet yürüttüğü belirlendi. Gözaltına alınan şüphelilerle ilgili dikkat çeken bilgiler ortaya çıktı. PAÇAVRALI FOTOĞRAF Şüphelilerden S.D. ve R.G.'nin Piya Yapım'a ortak olduğu ve Sterk TV'ye yapılan programlar hakkında görüşmeler yaptıkları, M.A.E. ve Z.A.B.'nin Sterk TV'deki programlarda PKK propagandası yaptığı, E.Ü.'nün Medya Haber TV'de sunduğu programda PKK propagandası yaptığı ve PKK'nın Suriye'deki faaliyetlerini anlattığı belirlendi. İkametinde de çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Şüphelilerden A.O.'nun Medya Haber TV'de PKK lehine program yaptığı, PKK'ya bağlı Mezopotamya haber ajansının editörü olduğu, PKK elebaşı Öcalan'ın fotoğrafının olduğu paçavraları salladığı ve PKK üyesi olmaktan aranan şüphelilerle irtibatı tespit edildi. TERÖRİSTLERLE YAN YANA Gözaltındaki şüphelilerden Ö.Ç.'nin Medya Haber TV'de PKK propagandası yaptığı belirlenirken, ikametinde ele geçirilen dijital materyallerde PKK'lı teröristlerle çekilmiş fotoğrafları bulundu. Şüphelilerden İ.E.'nin A.O.'nun Medya Haber TV'deki programına katıldığı ve PKK lehine konuşmalar yaptığı tespit edildi. Gözaltına alınan Ari Yapım kameramanı L.A.'nın ikametinde bulunan dijital materyallerde ise PKK'yı simgeleyen bez parçaları, PKK'lı teröristlerle bebek katili Öcalan'ın fotoğraflarının bulunduğu belirlendi. PKK'YA ÖZEL PROGRAM Sterk TV'de program yapan M.İ.'nin konuk olarak katıldığı programlarda PKK propagandası yaptığı, yine Sterk TV'de program yapan S.A.'nın da PKK'ya ait güncel haberlerle sözde açlık grevleri, TSK operasyonlarına karşı haberler ve örgüt için önemli günlere ilişkin haberler yaptığı belirlendi. Ari Yapım'da çalışan R.T.'nin Sterk TV ve Medya Haber TV'ye program hazırladığı ve kanallara program sağlayan Piya ve Pel Yapım'la irtibatlı olduğu tespit edildi. Yine gözaltına alınan sözde gazetecilerin teröristlerle iletişim halinde oldukları belirlendi. 93 PROGRAMA 846 BİN EURO Ari, Pel ve Piya Yapım'da yapılan aramalarda Belçika merkezli Hivron Nv isimli şirketle anlaşma yapıldığı ve şirkete hazırlanan 93 farklı program karşılığında 846 bin Euro alındığı tespit edildi. Hivron Nv isimli şirketi araştıran ekipler, şirket sahibi N.K.'nın, eski adı MED TV olan Medya TV, Medya müzik TV, Medya Haber TV isimli yayın organlarının sahibi olduğunu deşifre etti. N.K.'nın PKK propagandası ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, kurum ve organlarını aşağılama suçlarından 3 ayrı aranma kaydı olduğu ortaya çıktı.
İsveç'in farklı şehirlerinde finansal destek için hesaplar açan örgüt, bir yandan Türkiye'nin hilafına her türlü terör faaliyetini desteklerken bir yandan da NATO'ya girmek isteyen İsveç'ten askeri mühimmat haricinde, tıbbi ekipman da dâhil her türlü malzeme desteği alıyor. BANKADAKİ RESMİ HESAP SABAH'ın ulaştığı bilgi ve belgelere göre PKK, PYD, YPG ve YPJ adlarıyla İsveç'te faaliyet gösteren örgüte finansal destek sağlayan İsveç resmi banka hesap numarası şöyle: Bankgirot-nr: 5614-0148 (SEB). Bu finansal desteğin bankaya aşağıdaki ana başlıklar halinde kaydedildiği belirlendi: YPG ve YPJ'ye destek. Bombalanan bir okulun tadilatı için yardım. Ameliyatlarda kullanılan ilaçlar. Yaralı YPG/J savaşçıları için rehabilitasyon merkezi için tıbbi ekipman. Oyun alanı için malzemeler. Herkese açık bir müzik stüdyosu için ekipman. MOBİL BAĞIŞ YÖNTEMİ PKK'nın İsveç'ten Kandil'e para göndermek için kullandığı bir başka yöntem de mobil bağış ödeme. Swish-donation sistemindeki 0722835113 numaralı hesap üzerinden örgüte direkt para yollanıyor. İsveç, AB ülkeleri arasında PKK/ PYD'ye yabancı terörist gönderen 3'üncü ülke. Sadece STK'lar üzerinden değil, okullardan da örgüte militan devşiriliyor. Bazı şirketlerin kamuya açık veya gizli olmak üzere PKK adına çeşitli yasa dışı faaliyetler sürdürdüğü de biliniyor. İsveç, PKK'nın Avrupa Birliği terör örgütleri listesinden çıkarılması için birçok girişimde bulundu. 76 MİLYON DOLAR DESTEK İsveç, PKK/YPG'ye finansal destek sağladığını da gizlemiyor. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde liderliğindeki heyetin, PKK'nın kolu YPG temsilcileriyle görüşmeleri sonucunda örgüte, 2023'te 376 milyon dolar destek verilmesi kararlaştırıldı. Üstelik İsveç Dışişleri Bakanı, YPG ile ortak olduklarını açıklamaktan da çekinmedi. İŞTE TERÖR DERNEKLERİ PKK/PYD ile kültürel faaliyet adı altında PKK'ya ekonomik, siyasi destek ve hatta insan kaynağı, yani terörist desteği sağlayan dernekler şunlar: "Syndikalistiskt Forum, Bokhandeln Info (kitapevi), Kafé 44, Svensk-Kurdiska Kulturföreningen, Amalthea bokkafé (kitpaevi), India Dälck." BAĞLANTIYI KURAN GUSTAFSSON İsveç'teki bütün dernekler, yapılar arasındaki bağlantıyı Kürdistan Destek Komitesi Derneği'ni de yöneten, PYD'nin İsveç'teki en önemli adamı Benny Gustafsson sağlıyor. Gustafsson'un üzerinde YPG-Gerilla YPJ yazılı bir siyah bir tişört giydiği bir fotoğraf da bulunuyor. Gustafsson, PYD'nin İsveç Temsilcisi Şiar Ali ile birlikte çalışıyor, örgütün siyasi bağlantılar kurmasında öncülük yapıyor.
stanbul Büyükşehir Belediyesi, engel tanımadan ağaç katliamına tam gaz devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda İstanbul Beşiktaş'taki Çırağan Caddesi'nde 112 tarihi çınar ağacını "hastalandı" diyerek kökünden kesen belediye ekipleri, bu defa İstanbul Sarıyer'deki Emirgan Korusu'ndaki ağaçları kökünden kesmeye başladı. ACIMADAN KESİYORLAR Sabah'ın haberine göre, ağaç katliamı büyük tepki toplarken, 200'e yakın ağacın kesilmesi için başlatılan çalışmaların izinsiz olarak gerçekleştiği öğrenildi. Diğer taraftan İstanbul Orman İşletme Müdürlüğü, 54 ağacın izinsiz kesildiği gerekçesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ağaç AŞ Genel Müdürlüğü bünyesindeki Park Bahçeler birimine 9 bin 256 liralık idari para cezası kesti. Ancak kesilen cezaya rağmen korudaki ağaç katliamı devam etti. Mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan Emirgan Korusu'nda yapılan katliamın gündeme gelmesi sonrasında kesilmiş ağaçların ortadan kaldırılması için burgulu ve vidalı iş makinesi ile toprağa gömülü olan kısımlarının oyularak yerinden söküldüğü ve üzerinin toprakla örtüldüğü görüldü. BASINA ENGEL OLDULAR Diğer taraftan yapılan ağaç katliamını kamuoyundan gizlemeye çalışan İBB yönetimi, koruluğa basın mensuplarının girişini de yasakladı. Ağaçların, kuruduğu için tehlike arz ettiği gerekçesiyle kesildiği ifade edilirken, daha önce Beşiktaş'taki tarihi ağaçların katledilmesinde olduğu gibi gerekli izinlerin alınmadığı ve bilimsel hiçbir analizin yapılmadığı öğrenildi. Emirgan Korusu'nda kesilen ağaçları gören vatandaşlar ağaçların tedavi edilmesi yerine kökten kesilmesine üzüldüklerini dile getirdiler.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kanalı Halk TV'de programa katılan gazeteci İsmail Saymaz, CHP'nin ittifak ortağı HDP'nin son dönemde imza attığı provokasyonları hedef alınca, stüdyodakileri şaşırttı. İsmail Saymaz yayında, her fırsatta HDP'yi savunduklarını ancak toplumda öfke uyandıran eylemler konusunda partinin hiç geri adım atmadığını belirterek şunları söyledi: "HDP'li siyasetçilere yönelik AK Parti'nin tutumunu eleştiriyoruz, kapatma davasını, Selahattin Demirtaş'ın tutuklanmasını eleştiriyoruz. Yargılanmalarının doğru olmadığını eleştiriyoruz ama HDP'lilerin de toplumda öfke uyandıran eylemlerden vazgeçmeleri gerekmez mi? Geçtiğimiz günlerde bir vekilin dağda silahla fotoğrafı çıktı. 'Arkadaşımız pikniğe gitti, hatıra fotoğrafı çektirmiş' dediler. Elindeki kalaşnikof, çiçek değil. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz ya? Ömer Öcalan, 'Türkiye yıkılacak, ömrü uzun değil' dedi. Bir vekil bunu diyebilir mi? Siz vekil olup, yemin ettikten sonra nasıl Türkiye'ye ömür biçebilirsiniz? Bu kabul edilebilir bir durum değil. Sen kimsin ki ömür biçiyorsun? Salihe Aydeniz'in görüntülerini izledim. 'Öcalan' sloganları atmak normal bir şey mi? Bir de polise yumruk atıyorsunuz? Bu normal mi? Polis, sizi durdurmayacak mı kardeşim?" Bu sözleri üzerine programın moderatörü Seda Selek ve diğer konukların araya girmelerine aldırmayan Saymaz, HDP'ye kendilerini gözden geçirme çağrısında bulundu.
Müdürlüğün resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Emirgan Korusu'nun İBB tarafından yönetildiği belirtilerek, ağaç kesimlerinin 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre Orman Bölge Müdürlüğünün iznine tabi olduğu hatırlatıldı. İZİN VERİLEN AĞAÇLAR DIŞINDA KESİM YAPILMIŞ Açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Emirgan Korusu'nda ağaç kesildiğine dair ihbar üzerine yapılan denetimlerde, daha önce kesimine izin verilen ağaçların dışında izinsiz olarak İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığınca 54 adet çeşitli türlerde ağacın kesildiği tespit edilmiştir. Emirgan Korusu'nda izinsiz kesilen ağaçlar için 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığına idari para cezası tutanağı düzenlenmiştir.''
Euronews’in haberine göre; Ukrayna'nın Rusya tarafından işgalinin de etkisi ile örneğin Almanya'da enflasyon, Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 7,9'a ulaşarak 1990'da iki Almanya'nın birleşmesinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Pandemi ile üst üste gelen bu durumun sonucunda ise özellikle düşük gelirli kesim çareyi Berlin yakınlarındaki Bernau'da kurulan gıda bankalarında arıyor. Ucuz marketler önünde uzun kuyruklarda bekleyen insanlar toplam 30 euroya pazar çantalarını dolduruyor. Kuyrukta sırasını bekleyen Gabriele Washah normal süpermarketlerden en ucuz ürünleri bile almaya artık gücünün yetmediğini söylüyor. Eski bir tezgahtar olan 65 yaşındaki emekli kadın, süpermarketler tarafından bağışlanan, satılmamış, son tüketim tarihleri dolmuş ya da yaklaşmış ürünleri düşük fiyata satan ve yemek paketleri hazırlayan gıda marketlerinden bir kaç yıldır alış veriş yaptığını ifade ediyor. "Her şey zamlanıyor" "Tafel" adı verilen Alman gıda bankaları ağının iletişim müdürü Johanna Matuzak, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Almanya'da gıda talebi yılın başından bu yana keskin bir şekilde arttı" diyor. Almanya'da belirli bir gelirin altında kazananların faydalanabildiği bu gönüllü kuruluşlardan yaklaşık bin tane bulunuyor. Pahalılığın sadece gıda fiyatlarında değil hayatın her alanında hissedildiğini söyleyen 69 yaşındaki emekli Peter Behme, "Tüm fiyatlar artıyor. Devletin yardımının nereye gittiğini bilmiyorum" diye devam ediyor. Almanya'da hükümet, akar yakıt vergisindeki indirimden, toplu taşıma ücretlerini üç ay süreyle düşürmeye ve her haneye 300 euro yardım etme gibi bir takım devlet destek yardımlarını uygulamaya soktu. Fakat bu adımlar yeterli bulunmadı. Savaş nedeniyle ülkenin Ukraynalı mültecileri de ağırlamaya başlaması ise bu marketlerde onların da kuyruk yapmasına neden oldu. Almanya'daki Ukraynalı mülteciler Haziran'dan bu yana aylık 449 euro sosyal yardım alıyor. Kendilerine dil konusunda yardımcı olan bir gönüllü ise "Devletten aldıkları yardımla su, enerji, gıda ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamaları gerekiyor. Bu para hiçbir şeye yetmiyor" diyor. "Karneye bağlanıyorlar" Artan sayı karşısında bazı gıda bankaları ürünlerine zam yapmak zorunda kalırken diğerleri ise karne sistemine geçerek yeni müşteri kabul etmeyeceklerini bildiriyor. Bu akın karşısında Almanya'daki bazı gıda bankaları artık yeni müşteri kabul etmiyor ya da dağıttıkları gıdayı karneye bağlıyor. Bernau'daki gıda bankası yöneticisi Norbert Weich, bu durumun yaşanmaması için kaynaklarının arttırılmasını talep ediyor. "Uzun zamandır hükümetten, Fransa'da olduğu gibi süpermarketleri satılmayan gıdaları dağıtmaya zorlayacak bir yasa çıkarmasını istiyoruz" diyor. Deutscher Paritätische Gesamtverband adlı yardım kuruluşu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Almanya'da 2020 yılında nüfusun yüzde 16'sı, yani 13 milyondan fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.
Kalaycı, partisinin Meram İlçe Teşkilatı'nın Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlediği "Adım Adım 2023, İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma" Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülkedeki hayat pahalılığına yönelik sorunu çözmek için hükümetin aldığı ekonomik tedbirlerin yerinde olduğunu söyledi. Kalaycı, şunları dile getirdi: "Kuşkusuz, günlük hayatın zorluklarının, artan fiyatlardan ve döviz kurlarından yakınmaların farkındayız. Geçim sıkıntılarını biliyoruz. Hiç kimse merak etmesin, hayat pahalılığının kuşatması mutlaka yarılacaktır. Enflasyon çıktığı gibi inecektir. Takip edilen politikalar doğrudur. Niyet hayır olduğundan akıbetin de hayır olacağına güvenmek lazımdır. Birlikte çok daha güçlü olacağımız unutulmamalıdır." Salgın ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle dünyada başta doğal gaz, petrol ve kömürde olmak üzere emtia fiyatlarında anormal artışlar yaşandığına dikkati çeken Kalaycı, döviz kurlarındaki artışların ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi. TERÖRLE MÜCADELE Devletin terörle mücadelede sona yaklaştığını belirten Kalaycı, Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe Kilit Harekatı ve Suriye'nin kuzeyine yapılması planlanan yeni olası askeri harekatla terörün kökünün tamamen kazınacağını kaydetti. Türkiye'deki 5,5 milyon yabancının yaklaşık 4 milyonunun sığınmacı olduğunu, hepsinin parmak izine kadar bilgilerinin devlette kayıtlı bulunduğunu dile getiren Kalaycı, "Kaçak göçün kaynağında durdurulması için etkili tedbirler alınmaktadır. Sınır boyunca güvenlik duvarları ve optik kuleler yapılmış, aydınlatma, sensör ve gece görüş kameralarıyla donatılmıştır. Sağlıklı geri gönderme merkezleri kurulmuştur. İdlib'de briket evler yapılmıştır." diye konuştu. Programa MHP Konya Milletvekili Esin Kara, MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ile çok sayıda partili katıldı.
