25 Nisan Perşembe 2024
1 yıl önce

Ağaç düşmanı Ekrem İmamoğlu! İBB'den ağaç katliamı: Önce Çırağan şimdi de Emirgan

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ağaç katliamına doymuyor. Çırağan Caddesi üzerindeki asırlık çınarları çürüyüp kuruduğu gerekçesiyle katleden İBB, bu kez Emirgan Korusu'ndaki dişbudak ağaçlarına kıydı. Mülkiyeti İBB'ye ait olan Emirgan Korusu'nda bulunan 54 dişbudak ağacı testere ile birer birer kesildi. Ağaç katliamı vatandaşların ihbarı üzerine durduruldu. KORUYA ŞOK BASKIN İBB'ye bağlı Ağaç A.Ş. bünyesinde Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Emirgan Korusu'nda bulunan devasa dişbudak ağaçlarından 200'ünün kesilmesi için iki hafta önce çalışma başlattı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü görevlileri ellerinde testere ile daha önceden belirledikleri ağaçları tek tek kesmeye başladı. Ekipler her gün birkaç tane ağacı çürüyüp kuruduğu iddiasıyla kesti. Koruya gezmeye giden vatandaşlar, ağaçların kesildiğini görünce dehşete düştü. Yapılan ihbar üzerine Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri önceki gün koruya şok baskın düzenledi. Baskın sırasında İBB ekipleri ağaç kesim işini durdurup korudan uzaklaştı. Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri içler acısı bir manzara ile karşılaştı. Onlarca ağacın kökünden kesildiğini gören ekipler, iki hafta boyunca yaklaşık 54 ağacın kesildiğini belirledi. SABAH da ağaç katliamını yerinde görüntüledi. Ağaçların kesilmesi işlemiyle ilgili İstanbul Orman İşletme Müdürlüğü'ne herhangi bir başvuru yapılmadığı ve Orman İdaresi'nden izin alınmadığı tespit edildi. PARA CEZASI VERİLDİ Korudaki dişbudak ağaçlarının izinsiz kesilmesi nedeniyle İBB Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne 9 bin 256 lira 10 kuruş idari para cezası kesildi. Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, daha önce de Çırağan Caddesi'nde bulunan 112 çınar ağacından 12'sinin izinsiz olarak kesilmesi nedeniyle İBB Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne 4 bin 274 lira 46 kuruş para cezası uygulamıştı.

1 yıl önce

Düzensiz göçmenlerle 4 koldan mücadele: Diplomasi, sınır güvenliği, göç rotaları, sınır dışı

Hükûmet’in, düzensiz göçmenle mücadele kapsamında uyguladığı dört ayaklı strateji sonuç verdi. Bugüne kadar 2 milyon 626 bin 295 mültecinin sınırdan geçerek Türkiye’ye gelmesi engellendi. İşte dört ayaklı stratejinin ayrıntıları: DİPLOMATİK TEMAS Dört ayaklı stratejinin ilk ayağını, sorunun kaynağı olan ülkede, Türkiye’nin diplomatik girişimleriyle olayların çözüme ulaştırılması için atılması planlanan adımlar oluşturuyor. Bu konuda Afganistan ve Ukrayna örnek gösterilirken, siyasi sorunların çözülmesine yönelik destek girişimlerinin yanı sıra, TİKA ve Kızılay gibi kurumlar aracılığıyla gönderilen insani yardımlar etkili oluyor. SINIR GÜVENLİĞİ Van, Iğdır ve Ağrı gibi kritik illerdeki sınırlarda duvarların bu yıl sonuna kadar tamamlanması düzensiz göçü önlemede yüzde 90’ın üzerinde bir katkı sağlayacak. Ayrıca, Van’a yaklaşık 1.000 Polis Özel Harekât ve 1.080 Jandarma personeli takviyesinin yanı sıra, Van Gölü’ne de Sahil Güvenlik personeli gönderildi. Bu unsurlar,termal kamera, gece görüş cihazları ve optik kuleler gibi teknolojiyle desteklenecek. Böylelikle İran sınır güvenliği sağlanmış olacak. GÖÇ ROTALARI 12 vali koordinatör olarak görevlendirildi, göç rotaları ile güzergâhlar oluşturuldu ve buralara güvenlik birimleri yerleştirildi. Bu sayede, 39 bin 314 organizatör ve 1 milyon 246 bin 376 göçmen yakalandı. SINIR DIŞI Bu stratejinin dördüncü ayağını da yakalananların sınır dışı edilmesi oluşturuyor. Bu yıl 110 bin 968 kişi yakalanırken, bunların 35 bini sınır dışı edildi.

1 yıl önce

Göçmenler ve sığınmacılara karşı düşmanlığı körükleyen Sessiz İstila kısa filminin ikincisi yayınlandı!

https://www.youtube.com/watch?v=kbcPsG2hlFQ&feature=youtu.be Göçmenler ve sığınmacılara karşı düşmanlığı körükleyen Sessiz İstila kısa filminin ikincisi servis edildi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın finanse ettiği gösterilse de dil yöntem açısından FETÖ algı operasyonlarına benzeyen filmin yönetmenliğini bu kez Gökalp Yemen üstlendi. 12 dakikalık kısa filmi, yapımcısı Hande Karacasu, Youtube kanalından yayınladı. Türkiye'deki sığınmacıları hedef alan Sessiz İstila'nın ikincisinde; Kam’ın verdiği özel iksiri içen Göktürk savaşcısı Aybars, gözlerini 2022 İstanbul’unda açıyor. İktidarı ve hükümet karşıtlığını sığınmacılar üzerinden provoke eden filmde, sığınmacıları dışarı atılacak çöp gibi gösterildi. İktidara göndermeler bulunan kısa filmde suç örgütü lideri Sedat Peker'in, 'Lan bırakkk' sözleri de yer aldı. Sessiz İstila 2'nin sonunda İzmir Marşı çalındı. NE OLMUŞTU? Masrafları Ümit Özdağ tarafından karşılandığı belirtilen Sessiz İstila kısa filmi yayınlandıktan sonra büyük tepki çekmişti. Kısa filmin yapımcısı ve yönetmeni Hande Karacasu gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı.

1 yıl önce

PKK’nın gazıyla Küçükçekmece’de büyük yalan! Ümit Özdağ ve ırkçı ekibinden tehlikeli provokasyonu

Türkiye’de sığınmacılara karşı halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek isteyen ırkçı çete yalana doymak bilmiyor. Türk vatandaşlarının karıştığı adli olayları bilinçli olarak sığınmacılar yapmış gibi göstererek nefret suçu işleyen provokatörler, dün akşam da büyük bir skandala imza attı. PKK yandaşı bir hesap tarafından ortaya atılan “Küçükçekmece’de yabancı uyruklu bir şahıs, 14 yaşındaki kızı taciz etti” iddiası ırkçı çete tarafından sosyal medyada hızla yayıldı. PKK yandaşı hesap tarafından ortaya atılan iddia, başta Ümit Özdağ olmak üzere ırkçı çete tarafından sosyal medyada peş peşe paylaşıldı. MAKSATLARI HALKA SIĞINMACILARIN EVİNİ YAKTIRMAK Resmi kaynaklardan bilgi almadan PKK’lı hesabı referans alarak halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek isteyen ırkçı çetenin yalanı ise İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklama ile gün yüzüne çıktı. Valilik tarafından yapılan açıklamada Küçükçekmece’de taciz olayına karışan kişinin Türk olduğu belirtildi. 16 Haziran 2022 Perşembe günü saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece İlçemiz Cennet Mahallesi Hürriyet Caddesindeki bir mağazada alışveriş yapan iki kız çocuğuna yönelik taciz olayı ihbarı alınmıştır. Olay yerine sevk edilen güvenlik güçlerimizce, Küçükçekmece nüfusuna kayıtlı Metin A. isimli şüpheli şahıs gözaltına alınmıştır. Konuyla ilgili başlatılan tahkikat devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.   REFERANSLARI PKK’LI HESAP Sığınmacıları hedef almak için hiçbir fırsatı kaçırmayan Ümit Özdağ ve ırkçı çetesinin “Afgan” olarak lanse ettiği şahsın Türk çıkması üzerine şahsın yabancı uyruklu olduğunu iddia eden “Siloş” isimli sosyal medya kullanıcısının eski paylaşımları, Türkiye’nin huzuru üzerine oynanan tehlikeli oyunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özdağ ve çetesinin referans kabul ettiği hesabın PKK’lı olduğu sosyal medya paylaşımlarında açık seçik görülüyor. Buna rağmen, tacize karışan şahsın Afgan olduğu yalanını söyleyerek halkın bölgede yaşayan sığınmacılara saldırmasını isteyen Özdağ ve çetesinin bu sahtekarlıkları da deşifre oldu.  

1 yıl önce

Sağlık çalışanlarının mali haklarını iyileştiren yasa Meclis'ten geçti

Sağlık çalışanlarının mali haklarının iyileştirilmesini de içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. SAĞLIK BAKANI KOCA'DAN AÇIKLAMA Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medyadan yasayla ilgili açıklama yaptı. Bakan Koca, "Sağlık çalışanlarının mali haklarının iyileştirilmesi amacının ağırlık teşkil ettiği 12 maddelik kanun teklifi, dün ve bugünkü TBMM Genel Kurulunda, sunulduğu şekliyle kabul edildi. Gözümüz aydın!" dedi.  https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1537503368431681536?s=21&t=KIwyJ5xekbq77yq1NwV-Wg Sağlık Bakanı Koca, yasayı şöyle özetledi: Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun: ÖZETLE MADDE 1. Sahada aile hekimliği görevi yapan hekimlerin, sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi (SAHU) alma hakları 2029 yılına kadar uzatıldı. ÖZETLE MADDE 2. Tabiplerin ve uzman tabiplerin emeklilik maaşları pirim kesintisinden bağımsız olarak ve 2008 öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın artırıldı. ÖZETLE MADDE 3. Sağlık tesislerinde ek ödemeye esas işlemleri denetlemek üzere, inceleme heyetlerinin oluşturulmasına yasal altyapı oluşturuldu. Sağlık çalışanlarının döner sermaye EK ÖDEME TAVANLARI ARTIRILDI. Kanunun 3. maddesi şunları içeriyor: MADDE 3-1: Döner sermaye ek ödeme tavanları; eğitim görevlisi ile profesör ve doçentlerde yüzde 800’den yüzde 950’ye, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700’den 850’ye yükseltildi. MADDE 3-2: Döner sermaye ek ödeme tavanları pratisyen tabip ve diş tabipleri ile uzman eczacılarda yüzde 500’den 650’ye; hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250 oranı yüzde 305’e yükseltildi. MADDE 3-3: Döner sermaye ek ödeme tavanları diğer personelde yüzde 150’den 225’e; özellikle tıbbi işlemlerde, işlemler karşılığı yapılacak ek ödemelerde yüzde 800 ve 700 oranları sırayla 950 ve 850’ye yükseltildi. MADDE 3-4: Sağlık çalışanlarına bugüne kadar ödenmekte olan sabit ek ödemenin, merkezi yönetim bütçesinden maaşla birlikte ödenmesi sağlandı. MADDE 3-5: Döner sermaye ek ödemesinin hastane tahakkuklarına bağlı olması ortadan kaldırılarak il veya ülke bazında aynı standartla ek ödeme verilmesi sağlandı. Bu düzenlemeyle hastanelerimizin hepsi ek ödeme verebilir hale gelecek. ÖZETLE MADDE 4. Sabit ek ödeme konusunda yapılan değişiklikten, Bakanlık kadrolarında olup üniversitede uzmanlık eğitimi veya yan dal uzmanlığı eğitimi gören asistanlar da yararlanacak. ÖZETLE MADDE 5. Sağlık Bakanlığı hastanelerinden sağlık hizmeti almış olup pirim borcu gibi nedenlerle hastane gideri karşılanmayanların 5 bin liranın altında olan borçları terkin edildi. ÖZETLE MADDE 6. Sağlık Bakanlığından yapılan sabit ek ödemenin merkezi yönetim bütçesinden karşılanması ve ek ödeme tavanlarının artırılması gibi hususlar, benzer şekilde üniversite hastanelerinde de gerçekleştirildi. ÖZETLE MADDE 7. Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde olduğu gibi, Adli Tıp Kurumunda görev yapan personelin sabit ek ödemelerinin de merkezî yönetim bütçesinden karşılanması sağlandı. ÖZETLE MADDE 8. Doktor öğretim görevlileri ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitiminde görev alabilmeleri için gerekli olan bir yıllık kadrolu olma şartı yerine fiili hizmet süresi geçerli oldu. ÖZETLE MADDE 9. Memur olarak göreve başlayanların talepleri halinde sözleşmeli kadroya geçmeleri onaya bağlandı. ÖZETLE MADDE 10. Pozisyon yetersizliği sebebiyle 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli personel için sözleşmeli pozisyon sayısı artırıldı. (2 bin olan pozisyon 27 bine çıkarıldı). ÖZETLE MADDE 11. Eğitim aile sağlığı merkezi veya eğitim aile hekimliği birimlerinde eğitici olanların kurumdan ek ödeme almaları önündeki engel kaldırıldı. ÖZETLE MADDE 12. Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında çalışanların, döner sermaye bütçesinden verilen sabit ek ödemelerinin merkezi yönetim bütçesinden karşılanması sağlandı. TEŞEKKÜR: Başta hekimler olmak üzere, sağlık çalışanlarının yıpratıcı bazı sorunlarına çözüm getiren Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifini kabul eden TBMM’ye teşekkür ediyorum.

1 yıl önce

SİHA'lar PKK'lı teröristleri toplantı halindeyken vurdu: Altı terörist öldürüldü

TRT Haber'de yer alan bilgiye göre MİT, Sincar'da PKK'nın karargah olarak kullandığı sözde Demokratik Halk Meclisi Binası'nı SİHA'larla vurdu. Teröristlerin toplantı halinde olduğu ve sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında olduğu 6 terörist etkisiz hale getirildi. PKK'ya lojistik ve eleman aktarımı bu binadan yapılıyordu.

1 yıl önce

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın: Davutoğlu 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahip

Yalçın tepkisinde “Davutoğlu 57. Hükümet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti.” İfadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı; Mazul ve sakıt Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu; illet nezdinde itibar ve ilgi göremeyince, çareyi tufeyli gibi MHP’nin sırtına yapışarak gündeme gelmekte bulmuş. Zaten Davutoğlu, kendini devletin en üst mevkiine çıkaran bir partiden siyasi a salaklıkları yüzünden gönderilmedi mi? Davutoğlu’nun, davul gibi boş boş gümleyerek gürültü çıkarmaktan başka marifeti yok. O sebeple Davuloğlu unvanını köküne kadar hak ediyor. O bir kuru gürültü virtüözü… Ahmet Davuloğlu, yine yememiş içmemiş, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatmış. Neymiş, Sayın Devlet Bahçeli 57. hükümet döneminde merhum Bülent Ecevit’i kundaklamışmış. Hadi oradan! Davutoğlu 57. Hükümet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti. Sayın Ecevit’in partisi DSP’nin kendi içinden kundaklandığını, DSP’yi iktidardan uzaklaştırıp koalisyonu parçalama operasyonunun terörle mücadeleyi sekteye uğratmak ve Türkiye’yi hizaya getirmek için küresel aktörlerce tezgâhlandığını sokaktaki vatandaş bile unutmadı. Şimdi tıpkı Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın particikleri de ABD ve AB güdümünde üstlendikleri, iktidarı ve Cumhur İttifakını kundaklama misyonunu yerine getirmeye çabalıyor. Her iki siyaset artığı da uğradıkları derin inkisarın hiddeti ve hazımsızlığıyla kendilerini önemli mevkilere taşıyan eski partilerine karşı ihanetin, vefasızlığın, cibilliyetsizliğin, nankörlüğün en uç örneklerini veriyor. Liderimizin sıhhati de hamdolsun çok iyi. Davutoğlu ve benzerleri gibi unutkan, yetersiz, çapsız oldukları hâlde hem kel hem fodul misali davranan beşinci sınıf, düşük kalibreli politika oyuncularının duçar olduğu amansız illetlere bakınca; nihayetsiz şükürler olsun diyoruz.

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'nde evrakları gasp eden 4 akademisyen görevinden uzaklaştırıldı: Soruşturmada karar açıklandı

Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'ne baskın düzenlediği ve bazı evrakları gasp ettiği iddia edilen 4 akademisyenin soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldığı öğrenildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin başlattığı soruşturma kapsamında Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. İbrahim Semiz ve Prof. Dr. Emre Otay'ın 2547 sayılı kanunun 53/b maddesi uyarınca görevlerinden uzaklaştırıldığı ifade edildi. KURUMSAL MAİL BİR PERSONEL TARAFINDAN YETKİSİZ ŞEKİLDE KULLANILDI Boğaziçi Üniversitesi'nin kurumsal mailinin bilgi işlemdeki bir personel tarafından yetkisiz şekilde kullanıldığı ve tüm kurum personeline propaganda amaçlı paylaşımda bulunulduğu tespit edildi. Söz konusu kişinin soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun doktora öğrencisi de olduğu bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin üniversitenin veri ve bilgi işlem güvenliğini tehlikeye düşüren olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. Söz konusu eylemin "siber suç" kapsamına girdiği değerlendiriliyor. Üniversite yönetiminin soruşturmanın ardından ilgili personel hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunması bekleniyor. Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun doktora öğrencisi olan kişinin, Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'nde kurumsal maillere sızması ve veri güvenliğini ihlal etmesi dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'nde görevli personelin öğretim üyeleriyle ilişkisi mercek altına alındı. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN 30 BİN DOLARLIK İHALE Kurum içi evrakları gasp ettiği gerekçesiyle soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun, babası ve iki akademisyenin ortak olduğu firmayla Boğaziçi Üniversitesi'nden 2 seferde 20 bin ve 10 bin dolarlık iş aldığı belirlendi. Usülsüz bir şekilde, ihale yapılmaksızın gerçekleşen bu alımların bugünkü değerinin yarım milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor. Açık kaynaklardan yapılan araştırmalarda firma ortağı akademisyenlerin başka firmalarının da olduğu tespit edildi. Söz konusu firmaların kime ne kadar fatura kestiği belirsiz olduğu ifade ediliyor. Altında Bilgisayar Bölüm Başkanı Cem Ersoy'un da imzası bulunan alımın, doğrudan temin yöntemi ile yapıldığı ve bu usul ile Turan Tuğcu'nun şirketine para aktarımında bulunulduğu iddia ediliyor. NE OLMUŞTU? Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı'nın, Kandilli Kampüsünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı açılış töreninde olmasını fırsat bilen Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. İbrahim Semiz ve Prof. Dr. Emre Otay, üniversitenin ana kampüsünde bulunan Bilgi İşlem Daire Başkanlığına baskın düzenlemişti. PERSONELİ TEHDİT ETTİLER 4 akademisyenin buradaki personeli üstü kapalı tehdit ettiği, yetkileri olmadığı halde bazı evrakları gasp ettiği ifade edildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetimi söz konusu olay hakkında soruşturma başlattı.

1 2 ... 1531 1532 1533 1534 1535 1536 1537 ... 2648 2649