29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

'Dünya Tütünsüz Günü' programı... Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Nargile sigaradan daha az zararlı değil çok daha fazla zararı var. Bu zarardan milletimizi kurtarmaya yönelik de bazı hazırlıklar yapıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü'nün toplumumuzun her kesiminde bu ölümcül tehlikeye karşı farkındalık oluşturmasını diliyorum Tütün salgını önlenebilir hastalık ve ölüm sebepleri ile ilk sırada yer alamsı sebebiyle en büyük küresel Sağlık tehdididir. Ülkemizin her yıl 100 bin insanın bu hastalıklardan öldüğü gerçeğine rağmen bu salgınla mücadelede arzu ettiğimiz yerde değiliz. Hükümetimizin sağlıklı gençler politikalarını tütün, alkol, uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı ile mücadele eksenli olarak sürdürdük. Gerçi bilinen sigara markaları yerine nargile, puro, elektronik sigara gibi bu mücadelenin arkasından dolanmak isteyenler de yok değil. Hepsinin farkındayız. 2008 yılında Yeşilay'ın 'Sigaranı da Beni de Yakma' kampanyasında kullanılan kamu spotu gösterildi. Daha sonra Erdoğan'a kamu spotunda oynayan çocuk oyuncuyu tanıyıp tanımadığı soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu spotunda oynayan oyuncunun o zamanlar 4 yaşında olan Berat Efe Parlar olduğunu söyledi. Daha sonra mikrofonu alan Berat Efe Parlar, sigarayla ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı. "Tam 14 sene evvel bu kamu spotunu çektiğimizde Ankara'ya sizin yanınıza gelmiştim. Annemle birlikte gelmiştim o zaman. Siz de anneme "sigara kullanıyor musun?" diye sormuştunuz. Annem de demişti ki "maalesef kullanıyorum" Siz demiştiniz ki "acilen bırakman lazım sigarayı, kesinlikle bırakıyorsun"... Benim annem şu an kanser hastası, bir hastalıkla mücadele ediyoruz 8 senedir. Doktorunun anneme ilk sorusu 'Sigara kullanıyor musun?' oldu. Ve annem bu soruyu sorduğu gün sigarayı bıraktı. Buradan da herkese tavsiyem hiçbir şekilde sigara içmeyin. Sigara içilen ortamdan da kesinlikle kaçın." ELİNDE SİGARA VARSA PAKETİ ALMAYA YELTENİYORUM CUMHURBAŞKANI OLARAK Cumhurbaşkanı Erdoğan da Berat Efe Parlar'ın söylediklerine şu yanıtı verdi: 
"Sigaranın kapalı mekandaki zararı açık mekandakine göre çok çok daha zararlı. Doktorun ilk sorusu 'Sigara içiyor musun?' Bunu kime soruyor, kanserli hastaya soruyor. Sigara içiyorsa 'Seni sevdiğimiz için gel sigarayı bırak' diyorum. Elinde sigara varsa paketi almaya yelteniyorum Cumhurbaşkanı olarak. Yapmam gereken ne? Ona zarar verecek bir şeyi ondan almak. Burada ufak bir sigara müzesi de kurduk. " Suat Arı (Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni): Köyde 120 öğrencinin tamamını aktif lisanslı sporcu yaptım. Çıkarmış olduğunuz yasa ve tütünsüz bir ülke için yaptıklarınızdan minnettar olduğumu söylemek istiyorum. Ömer Faruk Saydam (Paletli yüzme sporcusu): Astım hastalığını yenmek için yüzmeye başladım ve hastalığı yendim. Sigara dumanına maruz kaldığımda çok fazla nefes darlığı çekiyordum. Ben buradan çocukların dumansız bir ortama büyümesi gerektiğini söylemek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben de buraya basket maçından geliyorum. Bayağı skor yaptım, 36 sayı yaptım. 50'nin 36'sı bizde. Biz kazandık, farklı... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaklaşıp da oradaki bilgiyi filan da alınca hakikaten bu eserinizle uzun yıllar anılacaksınız. Muhteşem bir eser meydana getirdiniz, sizi de farklı anacağız.  Projenin mimarı: Topluma bu kanalda farkındalık yaratabilmek, sigaranın topluma, doğaya zararlarını böye bir sanatla duyurabilmek benim için bir sanatçı olarak çok önemliydi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sigaranın zemininde ne var? Projenin mimarı: İki farklı çalışma oldu. Solda gördüğünüz çalışma fiber malzemeden yapıldı, ağaç kütüğü formunu ben verdim. Sağda gördüğünüz de ağaç kütüklerinden, kesilmedi hiçbir şekilde, kurumuş ağaçlarımız oluyor, kesilmeden yapılmış, onlar toplandı. Yüzey, 25-30 bin civarında toplanan izmaritlerle oluşuyor. Bunlar ağacın kendi dokusunu kullanarak yüzeyde yerleştirmeyi yaptık. Amaç aslında tütün endüstrisi doğada katliam yapıyor. Sigaralarımızı atmayalım, doğayı kirletmeyelim, bu endüsti yüzünden kesilen ağaçların önüne geçelim. Kuraklığa da sebep oluyor, izmaritte yer alan kimyasallar toprağın kurumasına da sebebiyet veriyor.  Şahika Encümen: Ağaçlarımızın yanısıra aynı şeyi suda gözlemliyorum. Dalışlarda izmaritlerle karşılaşıyorum. İzmarit doğada 10 yıl kalabiliyor. İzmaritleri balıklar da yiyor. Hem astım hastası hem milli sporcu olarak sigaranın soluduğumuz havaya ne kadar etki ettiğini biliyorum. Gezegeni zehirlemesinden dolayı da çok büyük üzüntü duyuyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Astım hastası olarak özellikle solunum adeta alınamayan bir zemine doğru inişi, çok çok ilginç. Bunu nasıl başarıyorsun? Şahika Encümen: Dezavantajı avantaja dönüştürdü, bu da spor sayesinde oldu. Spor yaşama döndürdü. Miray Ulaş: Paramilli yelkenciyim. Yelkende dünya üçüncüsüyüm. Hayatımız suya bağlı. Doğal su kaynaklarımız kirleniyor. 4.5 milyon izmarit yeryüzüne atılıyor, çoğu denizlerimize geliyor. Filtreler dünyada en yaygın 10 plastik atık içerisinde yer almaktadır. Boğaz'da da çok fazla izmarit atıklarına denk geldim. Pasif içiciliğe maruz kaldığım dönemde rahatsızlandım ve antrenmalara katılamadım. Begüm Esra Ertan (Moleküler Biyoloji ve genetik uzmanı): Projelerimle ilk olarak 2017'de ödül aldıktan sonnra yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda ödül ve hibe almaya hak kazandım. Tütün atıkları içinde yer alanlar doğada çözünmeden çok uzun süre kalabiliyor. Doğaya ve ekonomimize de çok büyük zararlar veriyor.  Cumhurbaşkanı Erdoğan: Elektronik sigara falan söylüyorlar, bunların hepsi aldatmaca. Hepsi nasıl para kazanırız, bunun yolları. Elektronik sigara denilen öbüründen farklı değil. Hem keseye hem vücuda zarar veriyor. Fırsat vermeyeceğiz, elimizden geleni yapacağız. Son zamanlarda nargile olayı ortada. Nargile sigaradan daha az zararlı değil, çok daha fazla zararı var. Zarardan da milletimizi kurtarmak içi buna yönelik de bazı hazırlıklar yapıyoruz.  Gökhan Dinç (Peoje uzmanı): Dumansız hava sahası, e-sigara hattı gibi çok sayıda iyi uygulamamız var. Hepsini daha anlamlı kılan bu süreçte gösterdiğiniz duruş. Gençlerin sizlerden muradımız elektronik sigara ürünlerinin internetten  satışında denetimlerin daha fazla arttırılması... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siz gerekli olan talimatı ilgili mercilere vermiş durumdasınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Toprak Razgatlıoğlu'na: Maşallah bizleri hem heyecanlandırıyor, hem ürkütüyor, acaba ne olur diye. Furkan Kasap: Türün endüstrisinin çizgi filmlerde dahi gençleri etkilemek için fırsatı kaçırmadığını biliyoruz. Çalışmalarda sigaraya özendirme oluyor.  Cumhurbaşkanı Erdoğan: Elon Musk'la ilk görüşmemde diyeceğim ki bu sigara tüketimine karşı da harca. Buna da harcarlarsa bu işi çok daha çabuk başarırız. Dijitalle propaganda işimizi zor sokuyor.  Ayşe Çağırır: 14 yaşında bu spora başladım. Bağcılar'da yaşıyorum. Oturduğum konum, şartlar kötüydü. Ortaokul çağındaki çocukların elinde sigaralar var. Öğretmen olarak da üzülüyorum. Okul yönetimlerinin buna daha dikkatli olmalarını rica ediyorum. Bu çocukları ülkemize kazandırmamız gerekiyor. Çevrem çok kötü. Antrenörüm elinden gelidği kadar o çocukları kazanmaya çalışıyor. Ellerinden tuttuk. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Son şampiyonada 5 altın almıştık değil mi?  Emirhan Kurtuluş: Yapay zeka projemle Nobel ödül törenlerine davet ettim. En büyük arzum eğitimimden sonra dönerek vatanıma hizmet etmek. Sigara ve tütün ürünleri insan içinde hücre bölünmesinde etki sahibi olan gen üzerinde hasarlara yol açıyor. Sigara içen annelerde hasarlı gen çocuklara aktarılabiliyor. Arge merkezleri kurulsun isterim. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nobel'e giden bu yolda Aziz Sancar hocamızdan sonra bir Türk Nobel'i böyle genç yaşta alırsa sen bizim en büyük iftihar meselemiz olursun. Onur konuğu olarak davet edip bir parmak bal mı çalacaklar. Onların bana göre sorunudur bu. Onların aşması gerekir bu sorunu da.  Hayret, aç sefil geziyor ama almaktan geri durmuyor. Rakıyı almaktan birayı almaktan geri durmuyor. Bana doktor kardeşlerim kızacak biliyorum. Ne yazık ki onların da sigara, alkol bağımlılığı beni ciddi anlamda rahatsız ediyor. Doktor dediğimiz zaman bana göre doktorların birinci derecede sigara içmemesi lazım, alkol almaması lazım. Belediye Başkanlığım dönemiydi galiba İstanbul'da kalp ameliyatına girdim. Doktor bana bir de akciğeri gösterdi. Akciğerde siyah lekelerin olduğunu gördüm. Doktor dedi ki 'sayın başkan bunlar hep sigara lekesi' dedi. Ameliyat edilen bayandı üstelik. Ciddi amanda sigara içen bir bayan. Akciğeri maalesef sigara dumanı demek ki o lekeler orada meydana geliyor. Bize düşen ancak doktorumuza da 'Allah yardımcınız olsun' dedik. Başarılı bir ameliyatla o hanımefendi kurtuldu, şimdi ne durumda bilemiyorum. Tertemiz olması gereken akciğerin ne hale düştüğünü sigara içenlerde görüyoruz. Allah o durumlara düşürmesin. Hakan Ekinci: Nargile kullanımının yaygın olması bizim için büyük tehdit. Aromatik nargile kullanılıyor. Nargileden alınan nikotin sigaradan daha fazla. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Aromatikle kandırmaca. Farklı koku var ya. O şekilde vatandaşı soyuyorlar. Hakan Ekinci: Nargile kafeler gençlerin sağlığını tehdit ediyor, kent estetiğine de olumsuz etki ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan:  İhmal edenlere Rabbimiz özellikle şu gerçeği ifade ediyor: Bilmediklerinizi niçin söylüyorsunuz? Yaşam noktasında zararlı olduğunu biliyoruz. Zararlı olduğunu bildiğimiz halde sigarasını da alkolünü de alıyoruz. İlmini yapanlar bizi ciddi anlamda üzdü. Doktorlarımızdan çok büyük seferberlik bekliyoruz. Doktorlarımızın atacağı adımlarla seferberliği yaygınlaştırmamız lazım. Kanser hastalarının sayısı istiyoruz ki daha da azalsın. Tütün, tütünsüz günler falan iş öyle bir yere doğru geldik ki bağımlılıkla mücadele olayına geldi. Bir de bakıyorsunuz iki-üç yaşında çocuklarda elinde telefon var. Bırakmıyor. Annesi almaya çalışırsa annesinin üzerine gidiyor. Mücadelesini veren anneleri görüyoruz. Neredeyse annesine elindeki telefonu atacak kadar ileri giden çocuklar var. Şu anda Yeşilay da bunun mücadelesini veriyor. Elinden bırakmıyor, kendini yerden yere vuruyor. İnşallah bu ortak mücadeleyi de ekranlarından izleyen tüm halkımız evlerinde vermek suretiyle çocuklarımız bu bağımlılıktan kurtarma başarısını da gösterirler. Madalyalı olanları, madalya adaylarını gördük burada. Spordan sanata bu konuda başarılı olan gençlerimizi gördük. Sanatçımızın şu muhteşem eserini gördük. Bu eserle de inşallah İstanbul'daki Yeşilay'ın genel merkezinde 10 yıllara sari bu eserle gayet güzel bir dil inşallah korada konuşturacağız. İçilirse böyle olur, içilmezse etrafta orada devasa ağaçlarımız var. Bu sabah gelirken çınar ağaçlarımızı gördüm. 15 gün önce bu çınar ağaçları yapraklarını açmamıştı. Yapraklarını açtılar. Çınar adeta Osmanlı çınarla tanımlanırdı. Çınarlarımız yapraklarını baharla birlikte vermeye başladılar. Onunla da ne kadar güçlü olduğumuz, gövdesi artık ne kadar büyük çınar ağaçları olduğumuz, gelen misafirlerimiz de bahçeden girdikleri zaman çınar ağaçları ile bizleri görüyor. Nobel'e davetli olarak değil seni inşallah Nobeli almış olarak göreceğiz. Aziz hocayı da ilk gördüğümde seni anlatacağım kendisine.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Demirtaş'a övgüler dizdi: Herkes çok seviyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Kavga istiyorlar. İnadına barış diyeceğiz, inadına kucaklaşma diyeceğiz, inadına kardeşlik diyeceğiz. İnadına demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Asla hiçbir baskıya izin vermeyeceğiz. Her baskıya karşı dik ve onurlu duruşumuzu her zaman her ortamda her yerde sergileyeceğiz. Devlet yönetimi sorumluluk gerektirir. Devleti adalet üzerine inşa etmişseniz, adaleti savunuyorsanız, adaletten yana tavır alıyorsanız o ülkede yaşayan herkes huzur içinde yaşar. Devlet yönetiminde güç bir kişiye teslim edilemez. Devletin her organının denetlenmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Devlet tek merkezden de yönetilmez. O nedenle yerel yönetimler var. Devletin özünü oluşturan liyakat ve adaleti sağlamak zorundasınız. Devlet halk egemenliğine dayanmak zorundadır. Halk egemenliğine dayanmayan devletin sonu hüsrandır. Devleti yönetenler şeffaf olmak zorundadırlar. Devlet yönetiminde vatandaşın kimliği, inancı ve yaşam tarzı sorgulanmaz. Devleti yönetirken katılımcı bir anlayışı yönetim içinde egemen kılmamız lazım. Yeri geldiğinde referandum yapacaksınız. Yeri geldiğinde insanların düşüncesini alacaksınız. CHP'NİN VAN ZİYARETİ Gittiğimiz her yerde kayyumdan şikayet ediyorlardı. Seçimle gelen seçimle gitsin diyorsanız, kayyum uygulamasından şikayet ediyorsanız bize katılacaksınız. Çözeceğiz bunların tamamını. HERKES DEMİRTAŞ'I SEVİYOR" Bir eve gittik orada da Selahattin Bey'in çok sevildiğini gördüm. Çok seviliyor Selahattin Demirtaş. Haksız uygulamalardan şikayet ediyorlar. Bize oy versin vermesin bir kişi adaletsizlikle karşı karşıyaysa ona sahip çıkmak insani görevimizdir. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Haksızlık karşısında susmayacağız. Mahkeme kararlarını uygulamıyorlar. Baskı yapıyorlar. AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Yine Vanlı kardeşlerime söyledim. Osman Kavala'dan da Selahattin Demirtaş'tan da, darbeci diye içeride olan harp okulu öğrencilerinin hakkını savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız. 6'LI MASA 6'lı masayı neden kurduk? 6 genel başkan neden bir araya geldik? Bu ülkede huzur olsun, herkesin karnı doysun diye. Üniversiteyi bitiren evladımız eve kapanıp kalmasın diye. Nusaybin Sınır Kapısı'nı ve Van'daki sınır kapısını açacağız. Projeler her şey var, göreceksiniz.

1 yıl önce

Tekirdağ'da 5 düzensiz göçmen yakalandı

İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 100. Yıl Mahallesi'nde sırtında çanta ile yürüyen şüpheli bir grup olduğu ihbarı üzerine bölgeye gitti. Ekiplerin durdurmaya çalıştığı 5 kişi çantalarını atıp kaçmaya başladı. Kovalamaca sonucu yakalanan Afganistan uyruklu 5 kişinin yurda kaçak yollardan girdiğini belirlendi. Yabancı uyruklular, işlemlerinin ardından Tekirdağ Göç İdaresi ekiplerine teslim edilecek.

1 yıl önce

İstanbul Valiliği'nden Bebek sahilindeki görüntülerle ilgili açıklama: Savcılık sorguları sürüyor

Valilikten yapılan açıklamada, "30 Mayıs 2022 Pazartesi günü Beşiktaş ilçemiz Bebek sahilinde Ö.K ve C.M.T.'nin halka açık alanda alenen hayasızca harekette bulundukları tespit edilmiştir. Güvenlik güçlerimizce yakalanan şahıslar hakkında "Hayasızca Hareket" suçundan adli soruşturma başlatılmıştır. Yapılan incelemede, şüpheli Ö.K.'nın aralarında 'Uyuşturucu kullanmak, çocuk istismarı, görevli memura mukavemet' gibi suçlardan 11, şüpheli C.M.T.'nın ise 'Hayasızca Hareket, Kasten Yaralama' suçlarından 8 kaydı bulunduğu anlaşılmıştır" denildi. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da görüntülerin ardından soruşturma başlattı. Gözaltına alınan iki şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Şüphelilerin savcılıktaki sorgusu devam ediyor.

1 yıl önce

4 yıl 11 ay hapis cezası alan CHP'li Canan Kaftancıoğlu Silivri Cezaevi'ne gönderildi!

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından hakkında verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, infaz işlemleri için adliyeye geldi. Canan Kaftancıoğlu infaz işlemleri için geldiği adliyeden Silivri cezaevine gönderildiği öğrenildi. Kaftancıoğlu'nun denetimli serbestlik kapsamında yeniden serbest bırakılması bekleniyor. Hakkında verilen onama kararının infaz savcılığına ulaşmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı'na gelen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na partili bir grup eşlik etti. YARGITAYIN ONAMA KARARI Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu'nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 Eylül 2019'da mahkumiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamlamıştı. Kaftancıoğlu'na "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret"ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak"tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onayan daire, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezasını ise 1 yıl 9 ay olarak düzelterek onama kararı vermişti. Daire, Kaftancıoğlu'na, "Silahlı terör örgütü PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan verilen 1 yıl 6 ay hapis ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan verilen 2 yıl 8 hapis cezalarını ise bozmuştu. Kaftancıoğlu'nun, sosyal medya paylaşımı ve bir televizyon kanalındaki konuşmaları nedeniyle "Silahlı terör örgütü PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan cezalandırıldığı anımsatılan kararda, bu eylemlerin söz konusu suçun unsurlarını oluşturmadığı ifade edilmişti. Kararda, "Terör örgütü propagandası yapma suçunun oluşması için terör örgütüyle ilgili bir öğretinin, düşüncenin veya inancın başkalarına tanıtılması, benimsetilmesi ya da yayılması amacıyla yapılmasının yanında terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, bu yöntemleri övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde yapılması gerekmektedir." denilmişti.

1 yıl önce

TİP’li milletvekilleri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde polise saldırdı! İçişleri Bakanı Soylu: “Suç duyurusunda bulunuyoruz”

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne pankart asmak isteyen TİP’li milletvekilleri, polislere saldırdı. Konuyla ilgili sosyal medyadan açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erkan Baş, Ahmet Şık ve Sera Kadıgil hakkında suç duyurusu yapılacağını duyurdu. Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin kurguladığı Gezi darbesinin yıldönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne “Her yer Taksim her yer direniş” yazılı bir pankart astı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, izinsiz yapılan bu eylemin yasak olduğunu söyleyen polislere saldırdı. PKK yandaşı provokatör vekiller tarafından asılan pankart, polisler tarafından kesildi. Olayla ilgili Twitter’dan açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu polis arkadaşlarımı, görevlerini yapmaları münasebetiyle ödüllendiriyoruz. HDPKK’dan meclise giren bu milletvekilleri hakkında da suç duyurusunda bulunuyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1531567159717273602?s=21&t=Ol4WM5XhJLyM47xCfd4m7g

1 yıl önce

Türkiye’yi karıştırmak isteyen iki provokatör hesabın daha arkasından PKK çıktı

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de provokasyon yapmaya çalışan ‘’Suriye Hanedanı’’ isimli bir hesabın, PKK’lılar tarafından açıldığı ve kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Türkiye’de artan ırkçı dezenformasyon, terör örgütlerinin de iştahını kabartıyor. Türkiye, ne zaman sınırlarının ötesinde terör örgütlerine karşı operasyona başlasa, sokakları karıştırmak isteyen terör yanlıları da sosyal medyadan atağa geçiyor. Kendilerini, ‘’Milliyetçi’’ gibi gösteren bazı hesapların, geçmiş paylaşımlarına bakıldığında gerçek kimlikleri ortaya çıkıyor… ‘’ATATÜRK’E HAKARET EDEN SOMALİLİ’’ FAKE HESAP Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada hızla yayılan bir ırkçı çetenin bolca kullandığı ‘’Mirza’’ isimli Somalili erkek hesabı sahte çıktı. Hesapta kullanılan fotoğrafların yabancı form sitelerinden alındığı anlaşıldı. Türk toplumunun sinir uçlarına dokunacak paylaşımlar yapan ‘’Mirza’’ isimli hesabın PKK’lılar tarafından açıldığı ortaya çıktı. ‘’ÇOCUK KAÇIRAN ÇARŞAFLI SURİYELİ’’ UYDURMASI Dün Gaziantep’te yaşanan utanç verici görüntülere sebep olan, ‘’Çarşaflı Suriyeli erkekler çocuk kaçırıyor’’ provokasyonun arkasından da ‘’Mikail Balaban’’ kullanıcı isimli PKK’lı hesap çıktı. ‘’Mikail Balaban’’ isimli hesabın geçmiş paylaşımlarına bakıldığında ise PKK’lı olduğu çok kolay anlaşılabiliyor. Ancak Türkiye’de ‘’Milliyetçi’’ olduğunu söyleyen ırkçı siyasiler ve troller, PKK’lı hesapların Türkiye’yi karıştırmak için kurguladıkları içerikleri sorgulama gereği duymadan paylaşarak, provokasyona kalkışıyor…

1 yıl önce

Rize’de akıl almaz cinayet! Çay toplamaya gelen sığınmacılara kurşun yağdırdı… Afgan çay işçisini vuran zanlı Zafer Partili çıktı

Rize’de çay toplamak için gelen sığınmacılara kurşun yağdıran Gökmen Topal, 3 kişiyi vurdu. Afganistan uyruklu 1 kişi hayatını kaybederken 2 kişi yaralandı. Topal’ın sosyal medyada izlediği sığınmacı videolarından etkilendiği ve kullandığı alkolün etkisiyle husumeti dahi olmadığı sığınmacıları vurduğunu itiraf etti. Topal’ın daha önce de Suriyeli ve Afganlıların yaşadığı yere giderek havaya ateş açarak korkutmaya çalıştığı ve bu yüzden ifadesi alındığı belirlendi. Topal’ın ayrıca sosyal medya paylaşımlarında ırkçı bir politika güden Zafer Partisi'nin destekçisi olduğu ortaya çıktı. Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Elmalık köyünde meydana gelen olayda Gökmen Topal belinden çıkardığı tabanca ile 2’si çay toplamak için Rize’de bulunan Afganistan uyruklu olmak üzere 3 kişi kurşun yağdırdı. Kurşunların hedefi olan Afganistan uyruklu Şemsettin Muradi hayatını kaybederken, yaralanan Afganistan uyruklu Davut Sezai ve Murat Kurt ise Kaçkar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayın ardından Gökmen Topal jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. SIĞINMACILARIN YAŞADIĞI YERDE SİLAHLA ATEŞ AÇMIŞ Pazar İlçe Jandarma Komutanlığında ifade veren Gökmen Topal, sosyal medya üzerinden yayınlanan videodan etkilenerek Ardeşen’de Suriyeli ve Afganistanlı vatandaşların yaşadığı yere giderek hava ateş açtığını ve bu yüzden ifadesi alındığını aktardı. HUSUMETİ OLMADIĞI HALDE ÖLDÜRDÜ Gökmen Topal, “Fabrikaya işe gittiğimde çocuklar ile Afganlılar tartıştıklarına şahit oldum. Akşama kadar kafamdan olayı çıkaramadım. Yemek yedim ve birazda alkol aldım. Daha sonra tabancayı belime takarak oğlumu da alarak Elmalık köyüne gittim. Yabancıların kaldığı eve girdim. Evde bulunanlara siz kimsiniz diye sordum? İki kişi biz Özbek Türküyüz dedi. Bende onlara ‘Özbek’siniz neden Afganlı olarak kendinizi tanıtıyorsunuz’ dedim. Bende Türk olduklarını duyunca rahatladım ve istekleri olup olmadıklarını sordum. O arada içeriye elinde poşet olan biri girdi. Ona da sordum oda bana Afgan’ım dedi. Arkasında arkadaşım Murat Kurt girdi. Bunların burada ne işi var diye sordum. Murat’ta onlar benim işçim dedi. Bende kendi çayını kendin topla dedim sırada Afganlı el kol hareketi yaptı. Bende belimden silahı çıkardım. O sırada Murat silahı yerine koy derken silah patladı ve ayağından vurdum. Alkolün etkisiyle şuurumu kaybettim ve Afganlının peşine düşerek ateş açtım. Ateş açtığım kişiyi daha öncesinden tanımıyorum. Onunla daha öncesinde herhangi bir husumetim yok” şeklinde beyanda bulundu. SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI DİKKAT ÇEKTİ Gökmen Topal’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gözden kaçmadı. Paylaşımlarda Topal’ın, geçici sığınmacılar karşıtı yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ sempatizanı olduğu ortaya çıktı.

1 2 ... 1537 1538 1539 1540 1541 1542 1543 ... 2611 2612