19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Adı ‘tutturamayan anketçi’ye çıkan Özer Sencar, kadına şiddeti de hükümete bağladı

15 Temmuz darbe girişiminin hemen öncesinde yaptığı “Darbecilerin Yargılanmasını Doğru Buluyor musunuz? Darbe Olsa Sokağa Çıkar mısınız?” anketleri ile FETÖ adına nabız yokladığı iddia edilen Metropoll Araştırma’nın sahibi Özer Sencar, “istenileni verdiği” anketlerine devam ediyor. Darbe girişimi sonrası FETÖ’cü Enes Kanter’in babasıyla birlikte FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve serbest bırakılan Özer Sencar’ın, son dönemlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olması için yürütülen operasyonun anket ayaklarından olduğu iddia ediliyor. TÜRKİYE’DE KADINA ŞİDDET ANKETİ Sencar’ın sahibi olduğu anket şirketi MetroPOLL’ün “Türkiye’nin Nabzı Mart 2022” raporu araştırmasına katılan seçmenlerin yüzde 31,4’ü şiddetin, kadınlar için en büyük problem olduğunu belirtti. Araştırmada en fazla oyu alan bir diğer sorun ise eğitimsizlik oldu. KADINA ŞİDDETİN SORUMLUSU OLARAK HÜKÜMETİ GÖSTERDİ Metropoll’ün yaptığı araştırmaya katılan seçmenlerin yüzde 46’sı ise, kadınlara uygulanan şiddet ve ayrımcılıkta hükümetin çok sorumlu olduğunu söyledi. Kadına şiddet meselesinde hükümeti sorumlu tutan seçmen kitlesi ise HDP ve CHP ağırlıklı. HDP’nin seçmeninin yüzde 70,6’sı Türkiye’de kadına yönelik şiddette AK Parti hükümetinin çok sorumlu olduğunu savunuyor. Bu alanda HDP’nin hemen ardından yüzde 70 ile ana muhalefet partisi CHP’nin seçmen kitlesi geliyor. GERÇEK NE? Kadına şiddet meselesi ne yazık ki tüm dünyanın ortak sorunlarının başında geliyor. Türkiye’deki kadına şiddet istatistikleri ile Avrupa verileri karşılaştırıldığında pek çok Avrupa ülkesinin Türkiye’den önde olduğu görülüyor. “AB’de 15 yaşından büyük her 3 kadından 1’inin (yaklaşık 62 milyon) “partnerleri ya da üçüncü erkeklerin” fiziksel ya da cinsel şiddetine maruz kaldığı; yüzde 8’inin ise fiziksel ve cinsel şiddeti son 12 ayda gördüğü biliniyor.” AB’de kadının en çok şiddet gördüğü ülkeler Danimarka, Finlandiya ve İsveç. Kadına şiddetin en az olduğu ülkeler ise Polonya, Avusturya ve Hırvatistan. 28 AB üyesi ülke arasında 15 yaş ve üzerindeki kadınların şiddete maruz kalma oranları şöyle: Avusturya: Yüzde 20, Belçika; Yüzde 36, Bulgaristan: Yüzde 28, Kıbrıs: Yüzde 22, Çek Cumhuriyeti: Yüzde 32, Almanya: Yüzde 35, Danimarka: Yüzde 52, Estonya: Yüzde 33, Yunanistan: Yüzde 25, İspanya: Yüzde 22, Finlandiya: Yüzde 47, Fransa: Yüzde 44, Hırvatistan: Yüzde 21, Macaristan: Yüzde 28, İrlanda: Yüzde 26, İtalya: Yüzde 27, Litvanya: Yüzde 31, Lüksemburg: Yüzde 38, Letonya: Yüzde 39, Malta: Yüzde 22, Hollanda: Yüzde 45, Polonya: Yüzde 19, Portekiz: Yüzde 24, Romanya: Yüzde 30, İsveç: Yüzde 46, Slovenya: Yüzde 22, Slovakya: Yüzde 34, İngiltere: Yüzde 44… TÜRKİYE’DE DURUM Türkiye genelinde yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel şiddete maruz kalmış kadınların oranı yüzde 12, fiziksel şiddete maruz kalmış olanların oranı ise yüzde 36. En az bir kez evlenmiş ve yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte olduğu kişiden şiddet gören kadınların oranı ise kentte yüzde 35, kırda yüzde 38… İstatistiklerin bölgelere göre dağılımı ise şöyle: Marmara: Yüzde 30, Ege: Yüzde 37, Batı Anadolu: Yüzde 42, Orta Anadolu: Yüzde 43, Akdeniz: Yüzde 37, Batı Karadeniz: Yüzde 34, Doğu Karadeniz: Yüzde 27, Kuzeydoğu Anadolu: Yüzde 39, Ortadoğu Anadolu: Yüzde 32, Güneydoğu Anadolu: Yüzde 33. KADES ETKİSİ Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde Türkiye’nin Avrupa ülkeleri tarafından örnek alınan ve Fransa’da uygulamaya başlanan KADES sayesinde oldukça yol aldığı biliniyor. Kadına şiddetle mücadelede önlemlerini artıran İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine gönderdiği genelge ile “5 milyon erkeğe eğitim verilmesi, elektronik kelepçe sayısının 1500’e çıkarılması, 5 milyon KADES uygulaması indirme sayısına ulaşılması, kadın konukevi sayısının arttırılması, 110 bin kolluk personeline eğitim verilmesi” gibi adımları da faaliyete geçirdi.

2 yıl önce

MİT mensupları ifşasından, organize suç örgütleri savunuculuğuna! Cumhuriyet yazarı Barış Tekoğlu!

Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden gazetecilik adı altında terör ve organize suç örgütlerini aklamaya çalışan Terkoğlu, son yıllarda ardı ardına yaptığı başarılı operasyonlarla terör örgütlerine ve uyuşturucu mafyalarına geçit vermeyen Türk emniyetini yine hedefe koydu. https://twitter.com/medyaadami/status/1235099484486594560?s=21&t=PiAFFs8-KuXTHzoST1wW1g Gazetecilik adı altında, FETÖ terör örgütü tarafından kendisine iletilen dosyalarla tetikçilik yapmayı meslek haline getiren Barış Tekoğlu, bugünkü “Devleti mafyalaştırıp mafyayı devletleştirenler” başlıklı yazsında İzmir’de polis çevirmesinde aracından silah ve uyuşturucu çıkan ve tutuklanan Sadık Yıldırım’ın devlet büyükleriyle ilişkisi olduğunu iddia etti. Terkoğlu, bu iddiasıyla aslında gerçeği saklıyor ve tarihe mesnetsiz bir not düşüyordu. https://twitter.com/genelgundem/status/1413047728528105472?s=21&t=PiAFFs8-KuXTHzoST1wW1g SEDAT PEKER’İN ADAMI ÇIKTI Sadık Yıldırım adlı şahıs, aracında silah ve uyuşturucu ile yakalanmasının ardından gözaltına alınmıştı. Gözaltı esnasında polis ile tartıştığı iddia edilen şahsın savcının talimatıyla serbest bırakıldığı iddia edilmiş ve itiraz sonucu tutuklanmıştı. Bütün bu süreci Instagram hesabından an ve an paylaşan Yıldırım, aslında kimlerle ilişkisi olduğunu ortaya koyuyordu ve devleti itibarsızlaştırmaya çalışıyordu. FETÖ’nün en iyi bildiği taktiklerle hareket eden organize suç örgütü elebaşı Peker’in adamı olduğu anlaşılan Sadık Yıldırım’ın sosyal medya paylaşımlarının da Peker’in ‘devleti itibarsızlaştırma’ çabalarının bir parçası olduğu düşünülüyor.

2 yıl önce

Ümit Özdağ şimdi de FETÖ ve PKK sempatizanı profesörü referans aldı! “Bartın’a 15 bin Suriyeli geldi” yalanı

TTB’li Prof. Dr. Ahmet Saltık, sosyal medya hesabından Bartın’a bir günde 15 bin Suriyelinin giriş yaptığını duyurdu. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Saltık’ın, akıllara durgunluk veren iddiasıyla ilgili Bartın İl Göç İdaresi ve Emniyet Müdürlüğü’nden yalanlama yapıldı. “02.04.2022 günü bazı basın yayın ve sosyal medya organlarında ilimize son 1 ay içerisinde 15.000 Suriyeli şahsın geldiği İl Göç İdaresi ve İl Emniyet Müdürlüğüne giderek kayıt oldukları ve bu şahısların kayıtlı seçmen oldukları yönünde çıkan söylentiler hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Asılsız haberi çıkaran ve yayanlar hakkında, Müdürlüğümüzce gerekli araştırmalar yapılmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” BARTIN’DA HİÇ KİMSE 15 BİN SURİYELİYİ GÖRMEDİ Bartın’da yaşayan vatandaşlar, Ankara’da yaşayan Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın şehre giriş yaptılar dediği 15 bin Suriyeliyi görmediklerini belirterek habere şaşırdıklarını açıkladılar: “Burası küçük bir şehir; 15 bin Suriyeli gelse hatta 15 bin değil 10 Suriyeli gelse hemen tüm şehrin haberi olur”  ÜMİT ÖZDAĞ ‘DOĞRU’ DEDİ Türkiye’de Suriyelilere karşı nefret oluşturmak ve sokakları karıştırmak için gün boyu sosyal medyada yalan ve kurgu haberler paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da PKK’ya yakınlığı ile bilinen profesörün iddiaları için ‘Araştırdık, doğru’ dedi. Her gün Suriyelilerle ilgili onlarca yalan haber paylaşan Özdağ’ın Saltık’ı referans alması ise sosyal medyada tepkiyle karşılandı. “Bir PKK’nın ipine sarılmadığın kalmıştı” yorumlarıyla eleştirilen Özdağ’ın önümüzdeki günlerde Bartın’a gelen hayali Suriyeliler konusunda yapacağı açıklamayı kamuoyu merakla bekliyor. Daha önce de Afgan çete lideri bir tecavüzcünün Beylikdüzü’nde yaşadığını, erkek çocukları taciz ettiğini, görüntülerin elinde olduğunu ve yayınlayacağını söyleyen Özdağ, aradan geçen bir aya karşın hala iddialarını kanıtlayamadı. Özdağ’ın bahsettiği Afgan ismin ise İran’da yaşadığı ortaya çıkmıştı.   PROF. DR. AHMET SALTIK KİM? Koronavirüs salgını döneminde FETÖ ve PKK medyasına bolca çıkarak salgınla ilgili Sağlık Bakanlığını ve hükümeti hedef alan acıkmalarıyla tanınan Saltık, Ankara’da Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda görev yapıyor. PKK ve FETÖ terör örgütlerinin de dönem dönem savunuculuğunu yapan Saltık’ın koronavirüs pandemisi döneminde ülkede iç karışıklık çıkarmak isteyen sözleri geniş kesimlerin tepkisine neden olmuştu. FETÖ VE PKK SAVUNUCUSU Prof.Dr. Ahmet Saltık, doktorluğu dışında siyasetle de yakından ilgili. FETÖ ve PKK terör örgütleri için hak arayıcılığı yapan Saltık, Türkiye aleyhine olan her faaliyette baş rolde görünüyor. 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE ‘TELEF’ DEMİŞ FETÖ terör örgütü tarafından yapılan 15 Temmuz darbe girişimini ‘tiyatro’ olarak niteleyen Prof. Dr. Saltık, Türk milletinin 15 Temmuz’da verdiği mücadeleyi aşağılayan pek çok yazısını kişisel web sitesinde yayınladı. FETÖ2cü teröristlere hak arayan ve onları öve öve bitiremeyen Saltık, 15 Temmuz şehitlerimiz için ise hayvanlar için kullanılan ‘telef’ ifadesini kullandı. PKK İLE DE YAKIN TEMASTA Türkiye düşmanlığı kanına işleyen Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın FETÖ gibi PKK terör örgütüne de sempatisi büyük. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarına ‘kıyım’ diyen Saltık, sosyal medya hesabından bolca HDP ve Öcalan propagandası yapmış.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı: 80 terörist etkisiz hale getirildi

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, PKK'lı teröristle fotoğraflı çıkan ve Meclis'te dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP'li Semra Güzel ile ilgili açıklama yaptı. Çataklı açıklamasında "Arıyoruz. Şu ana kadar bulunamadı. Farklı değerlendirmeler var ancak kesinleştiğinde paylaşacağız" ifadelerine yer verdi. MART AYINDAKİ OPERASYONLAR İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, "2022 mart ayında PKK terör örgütüne yönelik kırsal alanda 4’ü büyük, 34’ü orta çaplı olmak üzere toplam 8 bin 515 kırsal operasyon ve tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik de 1509 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonlarda toplam 80, 76’sı sağ, 4 teslim olmak üzere terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 53’ü PKK/KCK, 27’si DEAŞ terör örgütü mensubudur. Ayrıca mart ayı içerisinde terör örgütlerine yardım/yataklık yaptığı ve örgütlerle irtibatlı olduğu değerlendirilen 3 bin 38 şüpheli, bin 243'ü PKK/KCK, bin 568'i FETÖ, 177'i DEAŞ, 50'si sol terör olmak üzere gözaltına alınmış, bunlardan 363’ü de tutuklanmıştır. 138'i PKK/KCK, 175’i FETÖ, 46’sı DEAŞ, 4’ü sol terör örgütü mensubudur" açıklamasını yaptı.  Çataklı'nın açıklamalarından satır başları: Mart ayında yapılan uyuşturucu operasyonlarında; 1 ton 809 kilo esrar, geçen aya göre yüzde 35 artışla 444 kilo skunk, 930 kilo eroin, geçen aya göre yüzde bin 156 artışla 113 kg kokain ele geçirilmiştir. Uyuşturucu ile mücadeleye yönelik mart ayında gerçekleştirilen 20 bin 585 operasyonda 26 bin 806 kişi gözaltına alınmış, bin 933 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır Milletimizi derinden üzen aile içi ve kadına karşı şiddet olaylarında mart ayında 24 kadın yaşamını yitirdi. Geçen yıl bu rakam 30’du, yüzde 20’lik bir azalış görüyoruz. 2022 yılı mart ayında, 2 bin 771’i denizlerde olmak üzere toplam 17 bin 587 düzensiz göçmen ve 759 organizatör yakalanmıştır. Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı: 492 bin 983. Bugün itibariyle ülkemizde kayıt altına alınan 3 milyon 763 bin 565 Suriyeli bulunmaktadır.

2 yıl önce

Halk TV’nin ‘boş dürüm’ haberi de kurgu çıktı! Kurgunun sahibi “Köfteci Doktor” kimdir?

CHP’nin resmi kanalı gibi çalışan Halk TV’de skandalların ardı arkası kesilmiyor. Daha önce yüzlerce yalan ve kurgu habere imza atan kanalın ‘boş dürüm’ haberi de kurgu çıktı. Pandemi ve Rusya’nın Ukrayna’daki işgali dolayısıyla tüm dünyada oluşan fiyat artışlarını ve alım gücündeki azalmayı AK Parti iktidarına bağlayan Halk TV, kitlesini motive etmek ve CHP tarafından fonlanan sosyal medya çetesine malzeme üretmek için sık sık kurgu haberler yapıyor. BOŞ DÜRÜM KOMEDİSİ Halk TV’nin son kurguladığı haberde Bakırköy’de Köfteci Doktor isimli bir esnafın, boş dürüm içine yeşillik koyarak ayran ile birlikte öğrencilere 10 liradan sattığı duyuruldu. Lavaşları köfteye bandıran Köfteci Doktor’un içine köfte koymadığı boş lavaşları ‘acıdığı için’ öğrencilere 10 liradan sattığı anlatılan haberde maksadın ‘öğrenciyi doyurmak’ olduğu vurgulandı. https://twitter.com/pusholder/status/1510225593673080833?s=21&t=UlgahgnbIBqYZpO9H6tNqQ KÖFTECİ DOKTOR KİM? Bakırköy’de köfteci dükkanı işleten ve kendisine Köfteci Doktor adını veren Muharrem Bayram isimli esnaf, çevresinde ve sosyal medya paylaşımlarında AK Parti düşmanı olarak biliniyor. Öyle ki, Halk TV’nin ‘öğrencilere acıdığı için köfteye bandırdığı boş dürümü 10 liradan satıyor’ diye haberini yaptığı köfteci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için skandal paylaşımlar yapmış. “BOŞ DÜRÜM VE AYRAN ALAN YOK, BU BİR TİYATRO” Köfteci Doktor olarak kendisini tanıtan CHP’li esnaf Muharrem Bayram’ın Halk TV için kurguladığı tiyatro ise çevre esnafın tepkisini çekti. Bakırköy Cevizlik’teki bazı vatandaşlar, “boş dürüm” olayının bir tiyatro olduğunu ve Halk TV çekime gelmeden bir gün önce planlandığını ifade ederek “Oradan boş dürüm ve ayran alan hiçbir öğrenci görmedik. Halk TV’nin çekime geldiği gün CHP Bakırköy teşkilatının gençlik kolları burada röportaj yaptı. Halkı kandırmasınlar. Madem o kadar öğrenciyi düşünüyor, niye köfteye bandırdığı boş lavaşı 10 liradan satıyor, içine iki de köfte atsın o zaman” sözleriyle tepki gösterdiler.

2 yıl önce

Can Dündar'dan çifte kirli plan! Hablemitoğlu suikastının kilit ismine teklif

FETÖ'nün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden ve örgütün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını anlatan kitabını yayınlayamadan Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu suikastının kilit ismi Nuri Gökhan Bozkır'ın MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Zafer Ergün tarafından yürütülen soruşturmada Bozkır, detaylı ifadesi alındıktan sonra tutuklandı. Suikast öncesi Hablemitoğlu'nu takip ettiği ortaya çıkan eski Özel Kuvvetler mensubu Bozkır'ın firari olduğu dönemde yaptığı görüşmelerle ilgili hazırlanan istihbarat raporuna SABAH ulaştı. CAN DÜNDAR'IN BOZKIR İLE GÖRÜŞME ISRARI FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in örgütü üzerindeki gölgesi olan Mustafa Özcan organizasyonuyla işlenen Hablemitoğlu cinayetine firari FETÖ üyesi gazeteci Can Dündar'ın müdahalesi FETÖ'nün kirli bir organizasyonunu daha deşifre etti. 'MİT Tırları Davası' ile ilgili Türkiye'nin terörist gruplara silah gönderdiğine dair bilgi, belge temin etmesi ile tanıklık yapması karşılığında Nuri Gökhan Bozkır'ı destekleme vaadinde bulunan Can Dündar, Bozkır'ın Ukrayna'da yargılandığı mahkemeleri sırasında, siyasi iltica talebinin ret olması ve Türkiye'ye iade durumunun sona doğru yaklaşması sırasında devreye girdi. "AVUKATI ARACILIĞIYLA YAZILI NOT" Raporlarda Nuri Gökhan Bozkır'ın Ukraynalı avukatı Roman Borisevic aracılığıyla siyasi bir ortam oluşturmak için Ukrayna gazetesine yaptırdığı yalan haber sonrasında Can Dündar, mahkemeye Türkçe yazılı bir not gönderdi. Bozkır'a "Seninle görüşmek istiyorum" yazılı notu iletip, röportaj yapmak istediğini belirten Can Dündar, ilk denemesinde başarılı olamadı. Israrından vazgeçmeyen firari Dündar, Bozkır'ın mahkemelerine temsilcisini yolladı. ALMANYA'DA SİYASİ SIĞINMA GARANTİSİ 2021 yılı Ocak ayında Markus isimli Can Dündar'ın temsilcisi Bozkır'ın yargılandığı mahkemeye geldi. Mahkeme çıkışında her türlü yardımcı olabileceklerini söyleyerek internet tabanlı program üzerinden Can Dündar ile görüştürülen Nuri Gökhan Bozkır'a Can Dündar Almanya'da siyasi sığınma garantisi verdi. Tek şartı bulunan Dündar, Türkiye'nin Suriye ve Libya ülkelerine yasal olmayan yollardan silah gönderdiğini anlatan bir belgesel hazırladığını belirterek algı operasyonu olan olaya Nuri Gökhan Bozkır'ın da belge desteği vermesini istedi. Israrla Bozkır'dan Türkiye Cumhuriyet aleyhine röportaj vermesini isteyen Dündar, operasyonda başarılı olamadı. ZEKERİYA ÖZ'Ü KAÇIRAN O İSİM Can Dündar'ın girişimleri bununla da kalmadı. Nuri Gökhan Bozkır'ı, 2021 yılı Eylül ayında Zekeriya Öz'ün kasası olarak bilinen Aytaç Ocaklı Ukrayna'dan Romanya'ya kaçırdı. Bozkır burada, Beynur isimli mafya liderine emanet edildi. Nuri Gökhan Bozkır'a Can Dündar yine ulaştı. Hem de eşinin bile Romanya'da olduğumu bilmediği zamanda kendisine ulaşan Can Dündar'ın teklifine Bozkır sıcak bakmadı. Ukrayna'da yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hakkında FETÖ konusunda yakalama kararı bulunan aynı zamanda Zekeriya Öz'ü Avrupa'ya kaçıran Aytaç Ocaklı'nın Can Dündar ile birlikte hareket ettiği ortaya çıktı. CAN DÜNDAR'IN ÇİFTE KİRLİ PLANI Can Dündar, Nuri Gökhan Bozkır'dan hazırlayacağı bir belgeselde kullanmak üzere, Ukrayna'dan temin edildiği ve Türkiye tarafından Libya'ya gönderildiği iddia edilen mühimmatların son kullanıcı belgelerini talep etti. Dündar'ın Bozkır'ı Almanya'ya götürmesinin ardından aslında iki farklı kirli plan yatıyordu. Birincisi Bozkır'ın Almanya'ya iltica talebini kabul ettirerek 2002 yılında işlenen cinayetin soruşturmasını 2022 yılında bitecek olan zaman aşımına uğratarak FETÖ'nün en kritik ismi Mustafa Özcan organizasyonuyla işlenen cinayeti örtmeye çalışmak, ikinci ise MİT davası kapsamında kirli propaganda yaparak Türkiye'yi uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmaktı. İstihbarat raporlarında Can Dündar'ın "Sınır Tanımayan Gazeteciler" isimli oluşumdan Marcus Bensmann ve Detsche Welle görevlilerinden oluşan gazeteci ekibiyle internet tabanlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği görüşmelerde Bozkır'a Türkiye tarafından sözde terörist gruplara gönderilen silah ve mühimmata ilişkin ticari bilgi belge ihtiyacı duyulduğunu anlattığı, Bozkır'dan ayrıca Suriye'de birlikte çalıştığı ve malzeme dağıtımında yer alan görevlilerin kimler olduğu öğrenmeye çalıştığı da elde edilen bilgiler arasında yer aldı.

2 yıl önce

AK Parti'den Haftalık Gündem Analizi raporu: Kılıçdaroğlu'nun yalan söylemleri ulusal birlik duygusunu aşındırıyor!

AK Parti'nin, Haftalık Gündem Analizi raporunda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalan siyaseti ve Rusya/Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için Türkiye'nin yaptığı arabuluculuk girişimlerine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuldu. Millettin kuruluşundan itibaren tek başına yönetim yetkisi verdiği AK Parti karşısında siyaset üretemeyen CHP yönetimi, yalan ve kurgu üzerine inşa ettikleri algı siyasetini sistematik olarak kullanmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra CHP'nin yalan siyasetini daha da ilerilere taşıdığı belirtildi. KILIDAROĞLU'NUN SON YALANI KATAR'A CANLI HAYVAN SATIŞI Siyasi stratejiyi sergilerken etik kaygılardan tamamen uzak davrandığı vurgulanan Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına örnek verilen raporda şöyle denildi: "Yalan siyasetinin son örneğini ise 29 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında "Ya Allah aşkına şu Katar aşkından vazgeçin kardeşim ya... İki ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanı uçaklarla ihraç ettiler." ifadeleriyle ortaya koymuştur. Kılıçdaroğlu'nun ifadelerine Ticaret Bakanlığı yazılı açıklama ile cevap vermiş 2021 yılında toplam 264.216 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirildiği, Katar'a 2021 yılında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatının ise 96.797 olduğu ifade edilmiş; bununla birlikte, 18 Mart 2022 tarihi itibarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kırmızı et ihracatının durdurulduğu hatırlatılmıştır."

2 yıl önce

Ukrayna'dan AB'nin Rusya'ya yönelik planlanan beşinci yaptırım paketiyle ilgili açıklama: 'Şu haliyle yetersiz'

Twitter hesabından video mesajı yayınlayan Kuleba, son haftalarda Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı planlanan beşinci yaptırım paketi üzerinde çalıştığını anımsatarak "Beşinci paket şu anki haliyle Rusya’nın saldırganlığına ve Rus suçuna yeterli bir cevap değildir." dedi. Kuleba, planlanan paketin neleri içerdiğini bildiğini ve şu andaki haliyle kabul edilmesi durumunda alenen konuşmak ve mevcut duruma verilen orantısız tepkinin tarafsız bir değerlendirmesini yapmak zorunda kalacaklarını vurguladı. AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının artırılması gerektiğini savunan Kuleba, AB’nin beşinci yaptırım paketinin daha fazla SWIFT'ten kesilen Rus bankalarını, Rus petrol, gaz ve kömürüne ambargo uygulamaya yönelik önlemleri ve AB limanlarının Rus gemilerine ve mallarına kapatılmasını içermesi gerektiğini ifade etti. Daha önce Kuleba, Rus ordusunun Kiev bölgesinde sivillere yönelik işlediği kasıtlı cinayetlerle ilgili olarak G7 ülkelerine seslenerek Rusya’ya karşı yeni "yıkıcı yaptırımların" uygulamalarını talep etmişti.

1 2 ... 1707 1708 1709 1710 1711 1712 1713 ... 2640 2641