20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na suç duyurusu ve tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu ve 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 26 Ocak'ta Twitter'dan paylaştığı videodaki açıklamalarında mesnetsiz isnatlarda bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde ihlal ettiğini belirtti. Açıklamalar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Aydın, ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine 250 bin liralık manevi tazminat davası açıldığını ve mahkeme kararının yüksek tirajlı bir gazetede yayımlanmasının talep edildiğini kaydetti. Dilekçelerde "Davalının konuşması sırasında göstermiş olduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasını havi evrak ile peşkeş çekildiğini iddia ettiği ihale arasında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Davalının göstermiş olduğu evrak 20 Mayıs 2019 tarihli olup Kuzey Marmara Otoyolu'na ilişkin 1 Temmuz 2016 tarihinde imzalanmış bulunan Uygulama Sözleşmesi'nin 27.2 maddesi uyarınca yapılması gereken bir işleme dair Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Karayolları Genel Müdürlüğüne yetki verilmesinden ibarettir. İş bu belge, herhangi bir ihalenin yapılmasına veya herhangi bir ödemenin yapılmasına ilişkin değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ihalenin herhangi bir şirkete verilmesine veya herhangi bir ödemenin yapılmasına dair bir imzası da söz konusu değildir." ifadelerine yer verildi. "Yalanlarla dolu bir mizansen yazmıştır" Davalı Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği 3 Nisan 2018 tarihli ihalenin Bursa Hızlı Tren ihalesi olduğu, davalının buna ilişkin beyanlarının da gerçek dışı olduğuna işaret edilen dilekçelerde, davalının dile getirdiği aynı ihalenin iki yıl sonra daha yüksek fiyata verildiği hususunun da gerçeği yansıtmadığı, her iki ihale kapsamında yapılacak işlerin birbirinden farkının bulunduğu vurgulandı. Dilekçelerde, şunlar kaydedildi: "2018 yılında yapılmış olan ihale, Bursa-Yenişehir-Osmaneli güzergahında hızlı tren işine ilişkindir. Bu iş Yenişehir Bursa arasındaki yaklaşık 56 kilometrelik kısımda yalnızca üstyapı işleri ve kalan yaklaşık 50 kilometrelik kısımda hem altyapı hem üstyapı işlerinden oluşmaktadır. Yani toplamda 106 kilometrelik bir işe tekabül etmekte ve yaklaşık maliyeti 3 milyar 200 milyon Türk lirasına baliğ olmaktadır. Söz konusu ihale yasal gerekçelerle iptal edilmiştir. Davalının konuşmasında geçen ve 2020 yılında yapıldığı ifade edilen ihalenin kapsamı ise 2018 tarihli ihalenin kapsamından daha geniştir. 2020'de yapılan ihale konusu hızlı tren hattına Bandırma da dahil edilmiştir. Ayrıca Bandırma ile Osmaneli arasındaki altyapı ve üstyapı işleri ile birlikte ihale kapsamı 7 istasyondan oluşan ve hat uzunluğu 201 kilometreye ulaşan bir işe dönüşmüştür. Bu şekilde toplam metraj uzunluğu 2 katına çıkarılmıştır. Bu çerçevede altyapı işleri 50 kilometreden 145 kilometreye, sinyalizasyon işleri iki katına, güzergahtaki kazı miktarı da 22 milyon metreküpe çıkmıştır. 2018 yılında yapılan ihale ile 2020 yılında yapılan ihale arasındaki farkın, ihale konusu işlerin kapsamındaki farklılıktan ve birim fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmış olmasına rağmen davalı, sanki aynı kapsamdaki iş fahiş farklı bir fiyatla başkasına verilmiş gibi açıkça gerçek dışı bir iddiada bulunmuştur. İddiasına inandırıcılık kazandırmak için de sözünü ettiği olayla hiçbir şekilde ilgisi olmayan ve muhtevası itibarıyla hukuka aykırı herhangi bir unsur içermeyen Cumhurbaşkanımızın imzasına havi bir evrakı da göstererek yalanını sürdürmüştür." Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira atmak için yalanlarla dolu bir mizansen yazdığına, bu mizansen gerçekmiş gibi Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde zedeleyen ağır ithamlarda bulunduğuna işaret edilen dilekçelerde, dava konusu sözlerin düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında himaye edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Dilekçelerde, bu hürriyetlerin sağladığı yetkilerin açıkça kötüye kullanıldığı, Erdoğan'ın kişilik haklarının ihlal edildiği, ifade hürriyetinin sınırlarının aşıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, Rusya'ya doğrudan saldırı olursa Rusya’nın yanında savaşa katılacaklarını açıkladı

Lukaşenko, Belarus Parlamentosunda yaptığı konuşmada, bölgede Rusya ile ABD ve NATO arasında artan askeri gerginliğe dair değerlendirmelerde bulundu. Belarus'un güneyinde, Ukrayna sınırında gerginliğin artığını belirten Lukaşenko, "Ukrayna perde arkası pazarlığa konu oluyor, Ukraynalılar çatışmanın alevlerine itiliyor, kasıtlı olarak saldırganlığa hazırlanıyorlar. Belaruslular da dahil olmak üzere kardeş halklara karşı düşmanca bir tavır oluşturuyorlar." şeklinde konuştu. Bölgede askeri bir çatışma ihtimalinin yalnızca iki durumda gerçekleşeceğine işaret eden Lukaşenko, "Savaş olacak mı olmayacak mı? Evet, olacak ancak sadece iki durumda: Belarus'a doğrudan saldırı yapılırsa, Belarus'a karşı sıcak bir savaş başlatılırsa. İkinci durum, müttefikimiz Rusya doğrudan saldırıya uğrarsa. Belarus da buna katılır ve bunun temeli bizim müttefiklik anlaşmalarımızdır." dedi. Ülkesine bir saldırı gerçekleştirilmesi halinde "yüz binlerce" Rus askerinin Belarus'a geleceğini ifade eden Lukaşenko, "Batı, Belarus'ta Rus askerinin olup olmayacağı sorusuyla oldukça ilgili. Buna cevap vermek istiyorum. Eğer ülkemize yönelik bir saldırganlık olursa, yüz binlerce Rus askeri vatanımızı yüz binlerce Belaruslu ile birlikte korumak için burada olur." diye konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan 81 ile genelge: Hurda araçlar için harekete geçildi

Genelgede, nüfus ve araç yoğunluğunun artmasına bağlı olarak park alanı ihtiyacının arttığı, bu durumun zaman zaman trafik güvenliğini/yoğunluğunu olumsuz etkilediği belirtildi. Genelgede cadde, sokak, meydan gibi kamunun ortak kullanım alanlarına ya da özel mülkiyete konu yerlere uzun süreli bırakılan; terk edilmiş, hurda, atıl, buluntu, hasara uğramış, kullanılamaz hale gelmiş araçların, oluşturdukları görüntü ve çevre kirliliğinin yanı sıra patlama ve yanma riski de taşımaları nedeniyle kamu düzeni ve güvenliğini tehdit edici bir hal aldığı ifade edildi. Son dönemlerde park, meydan gibi alanlarla birlikte özel mülkiyete konu taşınmazlarda bu şekildeki araçlardan kaynaklı sorunların çözümüne yönelik şikâyet ve taleplerin arttığına dikkat çekilen genelgede, bu yönde alınacak önlemler şu şekilde sıralandı: HURDA ALANLARI BELİRLENECEK 5393 sayılı Belediye Kanununun 15’inci maddesi ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7’nci maddesi uyarınca belediye sınırları içerisinde belirlenmeyen hurda alanı varsa bir an evvel belirlenmesi sağlanacak. Söz konusu araçların niteliklerine göre (hurda ya da terk edilmiş olma durumuna bağlı olarak) belediyelerce belirlenen hurda depo alanları veya yediemin otoparklarında muhafaza altına alınacak. BELİRLENEN HURDA ALANLARINA KALDIRILMAYAN ARAÇ TRAFİKTEN MEN EDİLECEK Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 174’üncü maddesi kapsamında karayolunu kullananları uzun süre etkileyecek şekilde park edilmiş, terk edilmiş veya hasara uğramış araçların, trafik zabıtasıyla birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 6 ncı ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 7 ve 9 uncu maddelerince emniyet ve jandarma hizmetleri sınıfındaki diğer personel ve belediye zabıtası tarafından tespit edilecek ve ruhsat sahiplerine araçlarını kaldırmaları hususunda gerekli tebliğ yapılacak. Kaldırılmayan araçların ise trafik zabıtasınca trafikten men edilmesi sağlanacak. 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 41/6 maddesi uyarınca kullanılamaz hale gelen motorlu kara veya deniz nakil araçlarını ya da bunların mütemmim cüzlerini sokağa veya kamuya ait yerlere bırakan araç sahiplerine kaldırmaları yönünde tebliğ yapılacak. Tebliğe rağmen araçlarını kaldırmayanlara işlem yapılarak, bu araçların hurda alanlara kaldırılması sağlanacak. Bunların kaldırılmasına ilişkin masraflar ise araç sahibinden ayrıca tahsil edilecek. ALTI AY İÇİNDE TESLİM ALINMAYAN BULUNTU VE TRAFİKTEN MEN EDİLEN ARAÇLAR SATILACAK Karayolları Trafik Kanununun Ek 14 üncü maddesi kapsamında buluntu olması nedeniyle veya bu Kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonulan, ancak sahipleri tarafından altı ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan araçların Milli Emlak Müdürlükleri vasıtasıyla satılması sağlanacak. Valiliklerce mahalli şartlar da dikkate alınarak konuya ilişkin hazırlanan genel emir örneği (ilin güvenlik değerlendirmesi göz önünde bulundurularak makul süre il bazlı belirlenecek şekilde) yayımlanacak. Vali/Kaymakam başkanlığında düzenlenen vatandaşla buluşma veya muhtar toplantıları başta olmak üzere benzer toplantı veya etkinliklerde kolluk birimlerince konu hakkında gerekli bilgilendirme yapılacak ve vatandaşların bu yöndeki ihbarları ivedilikle değerlendirilecek. Toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla ilgili birimlerce koordinasyon kurularak konu hakkında broşürler hazırlanarak, dağıtılacak. Sosyal medya üzerinden bilgilendirme/ bilinçlendirme faaliyetleri yürütülecek. Vali tarafından görevlendirilecek vali yardımcısının koordinesinde kaymakamlıklar, yerel yönetimler, kolluk birimleri, ilgili meslek odaları ile kamu kurum ve kuruluşlarının ortak çalışmasıyla mevcut durum tespiti yapılacak. Kamuya ait yerlerde veya özel mülkler üzerinde terk edilmiş, hurda, atıl, buluntu, hasara uğramış, kullanılamaz hale gelmiş veya makul süre üzerindeki parklanma yapan araçlara dair envanter çalışması yapılacak. Bu şekilde tespiti yapılan araçların hurda depo alanları kaldırılmasına veya yediemin otoparklarında muhafaza altına alınması dair ilerlemeler üçer aylık dönemler (Mart, Haziran, Eylül, Aralık aylarının sonlarında) halinde İçişleri Bakanlığına gönderilecek.

2 yıl önce

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK'nın kanalına açıklamalarda bulunarak teröristlerin derneği DİAYDER'i ve Öcalan’ın haklarını savundu

HDP'yle yakın ilişkileri ile bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Belçika'dan yayın yapan PKK kanalı Medya Haber'e konuştu. Daha önce CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in de konuk olduğu kanala açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, AK Parti'nin Kürtlere zulüm uyguladığını iddia etti. Özgür Özel de aynı kanala konuk olmuştu PKK DERNEĞİNİ SAVUNDU "İBB Başkanına nefes aldırmıyorlar" diyen Tanrıkulu, PKK/ KCK'nın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüten DİAYDER'e arka çıktı. DİAYDER'in PKK'lı teröristlerin ailelerine verdiği yardım çekleriyle ilgili konuşan Tanrıkulu, "Nedir mesele 100 liralık market kartı. Ya 100 lira 100 lira." ifadelerini kullandı. "ÖCALAN'IN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR" Tanrıkulu sözlerinin devamında PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın haklarının ihlal edildiğini öne sürdü. DİYARBAKIR'DAN 'AMED' DİYE BAHSEDİLDİ Öte yandan programda Diyarbakır'dan bahsedilirken sunucunun 'Amed' dediği görüldü.

2 yıl önce

Edirne esnafından PCR testi kararı! Bin TL ve üzeri alışverişlerde PCR test ücretini kent esnafı karşılayacak

Bulgaristan’da artan korona virüs vakalarının ardından Bulgaristan Sağlık Bakanlığı yeni tedbirler aldı. Bulgaristan’a giriş yapacak kişilerin geçerli aşı sertifikası veya hastalığı geçirdiğine dair belge ve en geç 72 saat öncesinden yapılmış negatif PCR testi ibraz etmeleri gerekiyor. PCR ücretinin maliyetinden dolayı Bulgaristan vatandaşları Edirne’ye gelmeyince kent esnafı, kampanya başlattı. Bin TL ve üzeri alışverişlerde PCR test ücretini karşılayacaklarını açıklayan Edirne esnafından Ahmet Ezer, Bulgaristan vatandaşlarının PCR testi nedeniyle Edirne’ye gelmediklerini bu kampanyanın olumlu olacağını düşündüğünü söyledi. Ezer, Türk vatandaşlarına da aldıkları ürünlerde yüzde 15 indirim uygulayacaklarına değindi. PCR zorunluluğu başlayınca Edirne’ye gelen Bulgaristan vatandaşlarının sayısı yok denecek kadar azaldı. PCR zorunluluğu öncesi Edirne’ye akın eden Bulgaristan vatandaşları Ulus Pazarında adeta adım atacak yer bırakmıyordu. Ulus Pazarı son ayların en sakin gününü yaşadı. “Müşterilerin yüzde 99’u Bulgar vatandaşlardı” Pazarcı esnafı Mehmet Yıldırım, müşterilerinin yüzde 99’unu Bulgaristan vatandaşlarının oluşturduğunu ancak Bulgaristan vatandaşları artık gelmeyince pazarın boş kaldığını söyledi. Bir başka pazarcı esnafı Gökhan Filibeli de, işlerinin çok durgun olduğunu ifade etti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gülhane Camisi'nin açılış töreninde konuştu: Muhteşem bir mescid

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Camii açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten muhteşem bir mescidin açılışını yapıyoruz. Burada emeği geçenleri şahsım ve milletim adına özellikle tebrik ediyorum. Buranın yapımında Ziraat Katılım’ın ciddi bir yatırımı oldu. Bundan dolayı da Ziraat Katılım’a çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten burada Gülhane Hastanesinin içinde böyle bir mabedin olması ve Sağlık Bilimleri Üniversitemizin tamamıyla manevi boyutunu inşallah güçlendiren bir eser olması bakımından çok önemli. Rabbimiz ne buyuruyor? ‘Kim beni için dünyada bir mescit inşa ederse, ben de onlar için cennette bir ev, saray inşa ederim’ diyor. İnşallah bu mescidin yapımında emeği olanları tekrar şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Burada yapılacak ibadetlerin ve öğrencilerimizin gerek kız gerek erkek, onlar için de hazırlanmış olan çalışma mekanlarının gayet güzel olduğunu gördüm. Bundan dolayı da işin mimari boyutuna özen gösterdiklerinden dolayı mimarından mühendisine, işçisine ve yüklenici firmaya da teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar var olsunlar. Tekrardan Gülhane Askeri Tıp Akademisi içerisindeki bu eserin Ankaralılara hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum” ifadelerini kullandı. 2 binin üzerinde kişi aynı anda ibadet edebilecek Temeli 2018 yılının Aralık ayında atılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Camii, 4 bin metrekare üzerinde bin metrekare olarak tasarlandı. Selçuklu mimarisinin ön plana çıktığı cami, kubbesiz, düz çatı, tek minareli ve tek şerefeli olarak tasarlandı. Cami bünyesinde, aynı anda 100 kişinin kullanabileceği bir kütüphane, 120 kişilik etüt salonu, kapalı otopark, gasilhane ve imam odası bulunuyor. Kapalı alanında aynı anda 2 bin 100 kişinin ibadet edeceği caminin iç ve dış doğramaları ahşap ve vitray cam şeklinde tasarlandı. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

2 yıl önce

İBB kameraları ile iftira attığını unuttu! İmamoğlu ve fonlu medyası, ‘balıkçı’ skandalını MOBESE ile kapatma çabasında…

Binlerce İstanbullu’nun kar çilesi yaşadığı akşam, AKOM’da çalışmaları koordine etmek yerine İngiliz büyükelçisi ile balık yemeye giden Ekrem İmamoğlu, kendisini aklamak için ne yapacağını şaşırdı. İBB tarafından fonlandığı iddia edilen medya ve sosyal medya trollerinin desteğiyle büyük bir algı kampanyası başlatan İmamoğlu, savunmasını “mobese kameraları” üzerine kurdu. https://twitter.com/genelgundem/status/1486612309560676354?s=21 KENDİ BALIKÇIDA EŞ BAŞKANI İSVİÇRE’DE TATİLDE İBB ekiplerinin yeterli tuzlamamayı yapmaması, toplu taşımanın yavaşlaması, İBB araçlarının kış lastiği olmadığı için karda kayması gibi pek çok sebep; şehrin önemli noktalarında binlerce vatandaşı sabaha kadar araçlarında beklemek zorunda bırakmıştı. 16 milyon İstanbullunun İstanbul’u yönetme yetkisi verdiği İmamoğlu ise tüm mesaisini Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarına harcadığı için belediyeyi yönetme görevi, sözcüsü Murat Ongun’a kalmıştı. Ancak o akşam İmamoğlu balıkçıda İngiliz büyükelçisi ile yemek yerken, Ongun’un da İsviçre’de kayak tatilinde olduğu ortaya çıkmıştı. https://twitter.com/genelgundem/status/1486665246026739716?s=21 KENDİNİ NASIL AKLAYACAĞINI ŞAŞIRDI Vatandaşların kar küreme aracı beklediği anlarda, kar küreme aracının eskortluğunda balık restoranına giden Ekrem İmamoğlu, olayın ortaya çıkmasının ardından “1 saatlik bir yemek” demiş; ancak 3 saat boyunca balıkçıda olduğu ortaya çıkan kamera görüntüleriyle kanıtlanmıştı. Ekrem İmamoğlu, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada MOBESE görüntülerinin paylaşılmasının doğru olmadığını söyledi. İBB KAMERALARI İLE İFTİRA ATTIĞINI ÇABUK UNUTTU İstanbul’un kar felaketi yaşadığı akşam kendisinin ve sözcüsünün ifşa olan skandallarını örtmek isteyen İmamoğlu, dikkatleri fonladığı troller ve gazeteciler üzerinden MOBESE kameralarına çekmek için mücadele ediyor. Ancak aynı İmamoğlu, geçtiğimiz yıl sözcüsü murat Ongun aracılığıyla özür dilemek zorunda kaldığı bir iftirada İBB kameralarını kullanmıştı. İBB Sözcüsü Murat Ongun, Çekmeköy Metro İstasyonunda temizlik yapan bir işçinin, çöpü istasyon merdivenlerine doğru süpürüp daha sonra da fotoğrafını çektiğini gösteren video eşliğinde şu tweeti atmıştı: “Bu zor günlerde bile trollük yapanları kınıyoruz. Kamuda partizanlığın akıl tutulmasına yol açtığının da en açık örneğidir. Metro girişine çöpü bırakıp sonra fotoğraf çeken ilçe belediyesinin bu temizlik görevlisini kamu vicdanına havale ediyoruz.” ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALMIŞTI Akşam saatlerinde Ongun konuyla ilgili olarak yeni bir tweet daha atarak Ongun Ahmet Poyraz’dan özür dilemişti. https://twitter.com/genelgundem/status/1486996069498200066?s=21

2 yıl önce

Rusya: Ukrayna ile savaş olmayacak ancak çıkarlarımızın görmezden gelinmesine izin veremeyiz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan Ukrayna krizine ilişkin yeni açıklama geldi. Lavrov, "Moskova savaş istemiyor" dedi. Lavrov, savaşın olup olmayacağının Rusya'ya bağlı olduğunu belirtti. Rusya'nın Ukrayna ile savaş istemediğini ancak çıkarlarının görmezden gelinmesine de izin vermediğini vurguladı. Rus Bakan, Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'nun Moskova'nın güvenlik önerilerine yanıtlarını da değerlendirdi. Bakanlıkların önerileri incelediğini belirtti. ABD'nin önerilerinin NATO'nunkinden daha iyi olduğunu söyledi. Batı'nın güvenlik önerilerilerinden "bir şeyler" olduğunu belirten Lavrov, önerilere nasıl yanıt verileceğine Devlet Başkanı Vladimir Putin'in karar vereceğini yineledi. Rus Bakan Amerikalı mevkidaşı Anthony Blinken ile önümüzdeki haftalarda görüşmeyi beklediğini söyledi.

1 2 ... 1850 1851 1852 1853 1854 1855 1856 ... 2642 2643