29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Teröristlere ilaç götüren hemşire ile HDP'li Semra Güzel akraba çıktı

HDP'li Milletvekili Semra Güzel ile PKK'lı terörist Volkan Bora'nın Kuzey Irak'ta ki terör kamplarında çekilmiş fotoğrafları siyasetteki gündemini korurken, yeni kişiler ve yeni bağlantılar ortaya çıktı. Semra Güzel ile fotoğrafı bulunan Volkan Bora'ya ilaç temin ettiği iddia edilen hemşire Süreyya R.Ç.'nin Üniversiteden arkadaş oldukları ve Semra Güzel'in akrabası olduğu ortaya çıktı. 29 Nisan 2017 yılında Adıyaman'ın Akçalı kısalında 4 teröristin ölü olarak ele geçirildiği hava destekli operasyon sonrasında bölgede yapılan çalışmada terör örgütü mensuplarına ait sığınak bulundu. Bu sığınakta ele geçirilen bidonlarda içerisinde silah, dizüstü bilgisayar, çok sayıda yaşam malzemesi ve ilaç bulundu. NOT DEFTERİNDEN ÇIKTI İlaçların kimin tarafından temin edildiği yönünde yapılan araştırmada "Melati Zülfikar" kod adlı terörist Volkan Bora'nın not defterinde, Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde Aile Sağlığı Merkezinde çalışan Süreyya R. Ç.'nin cep telefonu numarasının yazılı olduğu not, ayrıca terörist Volkan Bora ile Hemşire Süreyya R.Ç.'nin birlikte çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı. Araştırmada HDP Milletvekili Semra Güzel, Terörist Volkan Bora ve Hemşire Süreyya R.Ç.'nin Harran Üniversitesi'nden arkadaş oldukları belirlendi. PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı derneklere üye olmak suçundan 2016 yılında KHK ile meslekten ihraç edilen Süreyya R.Ç. hakkında, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Terörizmin Finansmanı' kapsamında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Süreyya R.Ç., ifadesinde öldürülen terörist Volkan Bora'yı 10 yıldan beri tanıdığını ve fotoğrafların Mardin'de çekildiğini söyledi. Süreyya R.Ç., terörist Volkan Bora'ya ilaç götürmediğini, ele geçirilen ilaçlardan haberdar olmadığını belirterek, "Bu ilaç çalışmış olduğu ASM'den reçete edilip ne şekilde Volkan Bora'ya ulaştırılmış herhangi bir bilgim yoktur" şeklinde suçlamayı reddetti. Semra Güzel ile akraba olduğunu ve PKK'nın terör örgütü olup olmadığı yönünde fikri olmadığını söyleyen Süreyya R.Ç., "Semra Güzel hem uzaktan akrabam hem de hemşerimdir" dedi. Cumhuriyet Başsavcılığı, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine dava dosyasını sundu. Mahkeme, yetkisizlik vererek dosyayı Şanlıurfa'ya gönderdi. Dava dosyası Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

2 yıl önce

CHP’li İBB’nin mezarlıkları da PKK’ya teslim! 

İstanbul'un Sultanbeyli İlçesi Osmangazi Mezarlığı'nda Z.A. isimli mezar peyzajı PKK/KCK terör örgütünü simgeleyen renklerle süslendi. Yapılan araştırmalarda mezarın Elazığ nüfusuna kayıtlı Z. A. isimli şahsa ait olduğu, Z.A.'nın ise 21 Analık 2020 tarihinde vefat ettiği öğrenildi. Geçmiş dönemlerde uyuşturucu imal etmek ve ticaretini yapmak suçundan tutuklandığı belirlenen Z.A'nın mezarına PKK'yı simgeleyen yeşil, kırmızı ve sarı taşlarla peyzaj yapıldı. İBB SESSİZ KALDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı kontrolündeki Osmangazi Mezarlığında yaşanan skandala İBB ise sessiz kaldı. Ekrem İmamoğlu, İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığına yerel seçimlerde CHP Sultanbeyli Belediye Başkan adayı olan ancak kazanamayan Ayhan Koç'u atamıştı.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile nasıl görüştü? 3 bomba iddia

İçişleri Bakanı Soylu'nun, "Kılıçdaroğlu'nun Gülen'le görüştüğüne" dair sözleri şok etkisi yaptı. Yeni Şafak o iddianın izini sürdü. CHP liderinin FETÖ elebaşıyla kim üzerinden, nerede ve nasıl görüştüğüyle ilgili 3 iddia konuşuluyor. Kılıçdaroğlu'nun o dönem hasta olan Fetullah Gülen'e "geçmiş olsun" dileğini ilettiği belirtiliyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ATV'de katıldığı programda, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Soylu, Kılıçdaroğlu'nun ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le telefonda görüştüğünü söyledi. Soylu "Kılıçdaroğlu 'Beni dinliyorlar' diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini dinleseydi, Pensilvanya ile konuştuğunu kaydederdi. Bunu daha önce de söylemiştim. Kılıçdaroğlu desin ki; 'Biz Pensilvanya'yla bir diş muayenehanesinde konuştuğumuzda, Yurtta Barış Dünyada Barış sözünü konuşmadık. Ben böyle bir şey söylemedim' desin. 'O muayenehaneye gitmedim' desin" ifadelerini kullandı. 1'İNCİ İDDİA: GÜLEN'LE GÖRÜŞTÜ Birinci iddiaya göre CHP lideri Kılıçdaroğlu 17/25 Aralık kumpası sonrası hasta olduğu iddia edilen FETÖ elebaşı Gülen'e geçmiş olsun dileklerini iletmek istedi. FETÖ ile irtibatı olan danışmanları aracılığıyla Pensilvanya ile bağlantı kurdu. Pensilvanya'da telefona bakan örgüt üyesi, Gülen'in müsait olmadığını, konuşamayacağını, kendini iyi hissetmesi halinde arayacaklarını belirtti. Görüşmeden bir süre sonra Kılıçdaroğlu daha önce randevu aldığı diş hekimine gitti. Muayenehanedeyken bir telefon geldi. Telefonun diğer ucundaki kişi, Gülen'in görüşmek istediğini aktardı. Ardından görüşme başladı. Kılıçdaroğlu, Gülen'e geçmiş olsun dileklerini iletti. 2'NCİ İDDİA: MUSTAFA YEŞİL'LE KONUŞTU İkinci iddia, Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ elebaşıyla görüşmek istediği, ancak görüşemediği yönünde. Yine iddiaya göre 17/25 Aralık kumpasından yaklaşık 2 ay önce Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nden, FETÖ'nün önemli isimlerinden Mustafa Yeşil'in verdiği numaradan Pensilvanya'yı aradı. Fakat "ilaç aldığı için konuşacak durumda olmadığı" söylendi. Bu durum üzerine Kılıçdaroğlu, Mustafa Yeşil'le konuşup "geçmiş olsun" dileklerini sundu. 3'ÜNCÜ İDDİA: KLİNİKTE BULUŞTULAR Son iddiaya göre de Kılıçdaroğlu, Hüseyin Mercan ve Mustafa Yeşil ile bir klinikte buluştu. Diş kliniğindeki buluşma yine Ekim 2013 yılında. Mustafa Yeşil, görüşmede o dönem kapatılması görüşülen dershaneler konusunu gündeme getirip hükümeti şikayet etti. Kılıçdaroğlu ise ziyarette hasta olduğu iddia edilen Fetullah Gülen için "geçmiş olsun" dileklerini ileterek "sizinle bir sorunumuz yok" mesajı verdi. Görüşmede sözde dış politika ele alınarak "Yurtta sulh cihanda sulh" vurgusu yapıldı. Aynı vurgu ne tesadüf ki; 15 Temmuz darbe girişiminde de gündeme geldi. Bu iddiaların hangisi doğrudur bilinmezken; kaynaklar Kılıçdaroğlu'nun Gülen'e "geçmiş olsun" dileğinde bulunduğu ortak noktasında buluşuyor. Şimdi gözler CHP Genel Merkezi'ne çevrildi.

2 yıl önce

Bakan Nebati: Kur korumalı mevduata 300 bin kişi katıldı, mevduat tutarı 126 milyar TL'ye ulaştı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun Ocak ayında pik noktaya ulaşmasını, buna karşın dünyadaki gelişmeler, gıda ve enerji fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte mayıs ayından itibaren düşüş yaşanacağını, kasım ve aralık ayı enflasyonlarının bazdan çıkmasıyla sene sonunda da anlamlı bir düşüşün geleceğini söyledi. Nebati, "Ben seçime tek haneli enflasyonla gideceğim 2023 Haziran ayında." dedi. Nebati, Bloomberg ile gerçekleştirdiği mülakatta yeni ekonomi modelinden, kur korumalı mevduat uygulamasında gelinen noktaya; planlanan yeni adımlardan ekonomideki beklentilerine kadar bir dizi konuda soruları yanıtladı. Yıllık enflasyonun kurdaki yükseliş, ücret artışları, yeniden değerleme oranı kapsamında yapılan artışlar gibi etkenlerle ocak ayında pik noktasına ulaşmasını öngördüğünü anlatan Nebati, bu noktada kurun stabil hale gelmesinin ise bir avantaj olduğunu söyledi. Nebati, "Biz şu anda aralık ayının kamburunu taşıyoruz. Yazın gerek gıda fiyatlarındaki gevşeme, ki şu an dünyada bir enflasyon da var, bu ikisinin etkisinin azaldığı bir döneme giriyoruz. Enerji ihtiyacımızın azalması, gıda fiyatlarındaki normalleşmeler bizim artık yeni bir patikaya girdiğimizi gösteren en önemli aylar olacak." dedi. Bakan Nebati, Merkez Bankası'nın ilk çeyrekte gevşemenin etkisini izleme kararını desteklerken de "Merkez Bankası'nın nasıl karar alacağını bilmiyorum. Benim görüşüm, ocak, şubat ve mart ayını şöyle bir görmemiz lazım." değerlendirmesini yaptı. Nebati, 2022 için büyüme beklentilerinin sorulması üzerine de "İddialı bir şey söylüyorum; büyümeyle ilgili de ben piyasadaki iştahı görüyorum" dedi. Nebati aynı süreçte büyüme için de tek haneli bir rakam öngördüğünü söylerken, "Tek hane olacak zaten de, ben iyi bekliyorum. Türkiye'ye kendi halinde bıraksanız bile 5 büyür." diye ekledi. "KUR KORUMALIDA DTH'LARDAN YÜZDE 15 GELDİ" Kur korumalı mevduat uygulamasından çarşamba akşamına kadar yaklaşık 300 bin kişinin yararlandığını anlatan Nebati, "Buradan aldığımız miktar dün gece (Çarşamba) itibarıyla 126 milyar lirayı geçti. Şunu gösteriyor; günde ortalama 10 milyar TL sisteme dahil oluyor. Bunun yaklaşık yüzde 15'i DTH'lardan geliyor. TL'den Dövize gidecekler artı, dövizden buraya gelenler var, bu çok önemli ve iyi bir para." dedi. Benzer yeni enstrümanların da zamanla devreye alınacağını anlatan Nebati, "Bunlar özümsendikten sonra oraya da farklı kanalları geliştirmemiz lazım. Bir enstrümanı tam bitirmeden ikincisiyle ilgili açıklama yaptığınız zaman bir kararsızlık olabiliyor." diye konuştu. Nebati, sisteme giren paraların tekrar dövize dönüşmemesi ya da gereksiz harcanmaması için bir dizi önlem alınacağını söylerken de "Üretim odaklı, proje odaklı destek vereceğiz. Şimdi KGF'yi getiriyoruz mesela. Çalışıyoruz, fazla bir süresi yok. Bitiririz bu ay." dedi. Bakan Nebati'ye mülakatta bir süredir kamuoyunda tartışılan süper bono, KDV düzenlemesi, kamu bankalarının sermayelerinin artırılması gibi konular da soruldu. "Süper bono yok. Öyle bir şey yok. Böyle bir şeyi doğru bulmuyoruz" diyen Nebati, "Bizim sadece ve sadece yapacağımız şey, tedbirler paketinde açıkladığımız alanlarda adımlar atmak." diye ekledi. Bakan Nebati, kamu bankalarının sermayelerinin artırılması ile ilgili çalışmanın da bu ay bitmeden sonuçlanacağını duyurdu. "TCMB VE PİYASA FAİZLERİ YAKINSAMAYA BAŞLADI" Piyasa faizlerindeki patika ve finansal aktarım mekanizmasında görülen kopukluğa ilişkin de değerlendirmeler yapan Nebati, uyumsuzluğun başlangıçta "Merkez Bankası dayanamayacak, faiz artıracak" söyleminden kaynaklandığını ancak "oluşan güvenle" birlikte bu farkın da kapanmaya başladığını söyledi. Nebati, "Şimdi baktığınız zaman mevduat faiz oranları da Merkez Bankası'na yakınsamaya başladı. Dolayısıyla birbiriyle dengeli bir döneme girildiğini ben görüyorum" ifadesini kullandı. Kurdaki yükselişlerin önlenmesinin ardından Türkiye'nin ekonomideki yeni hedefinin enflasyonla mücadele olduğuna işaret eden Nureddin Nebati, şöyle devam etti: "Şimdi biz enflasyonu çözeceğiz. Ondan sonra 2022 yılı tam bir dönüş, istikrar ve işlerin oturduğu bir yıl olacak. Önümüzdeki yıl bu sohbeti yaparsak, yapacağımız sohbette faizde, enflasyonda ve kurdaki bütün olumlu değişimlerin nasıl gerçekleştirildiğini siz bana soracaksınız. Çünkü enflasyon denilen şey üç günlük bir iş değil ki, faiz oranlarının inmesi, çıkması hızlı bir etki gösterir ama kur ataklarının Türkiye'deki etkisini yadsımak, görmezden gelmek, kur ataklarının bu kadar hızlı etkili olduğunu görmezden gelmek kadar tehlikeli bir şey olabilir mi?" "LONDRA'DA DA İZLEMİYORLAR, TÜRKİYE DE İZLEYİCİ OLMAZ" Kamu bankalarının dolar kuru 14'e yaklaştığı zamanlarda satış yaptıkları iddiası da Nebati'ye sorulan sorular arasındaydı. Nebati, bu konuda "Biz şu anda izliyoruz" demekle yetinirken, Türkiye'nin olumsuz gelişmeler karşısında izleyici kalmayacağı yönündeki sözlerini yineledi. Nebati, "Sen git bak bakalım Londra'da hükümet oturuyor mu, Washington'da, Berlin'de, Moskova'da ne yaptıklarını zannediyorlar? "Hiç bir şey yapma izle." Eee? İstedikleri gibi dövsünler, istedikleri gibi seninle oyun oynasınlar, ben serbest piyasayım... Yok öyle bir şey. Türkiye Cumhuriyeti askeri alanlarda ihtiyaç duyulduğu zaman nasıl adımlar atıyorsa, ekonomisinin de kendisiyle ilgili atılacak adımlarda her türlü enstrümanı kullanma hakkı ve yetkisi vardır." ifadelerini kullandı. "CARİ AÇIK-FAZLA'YI LİTERATÜRDEN ÇIKARDIK" Hazine ve Maliye Bakanı, bakanlık olarak artık "cari açık", "cari fazla" gibi kavramları "literatürden çıkardıklarını" söylerken, bunun gerekçesini de Türkiye ekonomisinin büyüklüğüne bağladı. Nebati, "Bu kadar büyük bir ekonomide 5 milyar dolar fazla vermişsin, 3 milyar dolar açık vermişsin bunun bir karşılığı yok. Onun için arkadaşlara diyorum ki, cari denge terimini kullanalım." dedi. "KDV'DE ÇOK HEYECANLIYIM" Nebati'yle röportajın son gündem maddesi de KDV oranlarıyla ilgili bakanlıkta bir süredir devam eden çalışmalardı. "KDV ile ilgili hakikaten çok heyecanlıyım" diyen Nebati, sadeleştirmenin yalnızca oranlarda değil, sektör içerisindeki farklı oranları da kapsayacağına işaret etti. Nebati, "Vatandaş ne ödediğini bilecek çünkü yüzde 1, 8, 18 gibi farklı oranlar var. Daha önemlisi üretici, imalatçı, satıcılar bununla ilgili bir sıkıntı yaşıyorlar bunu düzenlemiş olacağız. Üçüncüsü KDV iadeleriyle ilgili sorun yaşıyoruz, 1 ile alıyor 8'le; 18 ile alıyor 8 ile satıyor. Burada da sadeleştirmeyi sağlayacağız." diye konuştu.

2 yıl önce

DSÖ: Afrika kıtasında yaklaşık 1 milyar insana tek doz Kovid-19 aşısı yapılmadı

Ghebreyesus, Uluslararası Sağlık Tüzüğü (IHR) Kovid-19 Acil Komitesi onuncu toplantısının açılışında, Kovid-19 aşılarındaki küresel eşitsizliğe ve adaletsizliğe dikkati çekti. Aşı milliyetçiliği, salgının siyasallaştırılması ve kısa vadeli kişisel çıkarlar gibi engellerin virüsün evrim geçirmesini ve yayılmasını körüklediğine işaret eden Ghebreyesus, "Sonuç olarak birçok ülke temel (aşı) ihtiyaçları veya mütevazı hedeflerine ulaşamıyor. " ifadesini kullandı. Ghebreyesus, şu anda dünya çapında 9,4 milyar dozdan fazla Kovid-19 aşısı uygulandığını belirterek, "Ancak 90 ülke geçen yılın sonuna kadar nüfuslarının yüzde 40'ını aşılama hedefine ulaşamadı ve bu ülkelerden 36'sı henüz nüfuslarının yüzde 10'unu aşılayamadı." bilgisini paylaştı. Afrika kıtasında nüfusun yüzde 85'ine tekabül eden yaklaşık 1 milyar insana tek doz Kovid-19 aşısı yapılamadığını ifade eden Ghebreyesus, "Aradaki bu farkı kapatamazsak salgının akut aşamasını sona erdiremeyiz." uyarısı yaptı. "YENİ KOVİD-19 AŞISINA İHTİYAÇ VAR" VURGUSU Ghebreyesus, eylül 2021'de DSÖ Kovid-19 Aşı Bileşimi Teknik Danışma Grubu (TAG-CO-VAC) kurduklarını anımsattı. TAG-CO-VAC'tan bu hafta yapılan açıklamada, salgında enfeksiyon ve bulaşmanın yanı sıra ciddi hastalık ve ölümün önlenmesinde daha büyük etkiye sahip yeni Kovid-19 aşılarına ihtiyaç olduğunun belirtildiğini aktaran Ghebreyesus, bu tür aşılar geliştirilinceye kadar mevcut aşıların güncellenebileceğini kaydetti. Ghebreyesus, TAG-CO-VAC açıklamasında, "Orijinal aşı bileşiminin tekrarlanan takviye dozlarına dayalı bir aşı stratejisinin uygun veya sürdürülebilir olması pek olası değildir." ibaresinin yer aldığını anımsatarak, hatırlatma dozuna karşı olduğu mesajını verdi. DSÖ Genel Direktörü, ülkelerin acil önceliğinin "hatırlatma dozu" uygulamak yerine, dünya genelinde hiç aşı yaptıramamış riskli grupların ilk aşılarını yaptırmak olması gerektiğini vurguladı. Ghebreyesus, mevcut Kovid-19 aşılarının ciddi hastalık ve ölümleri önlemede çok etkili olsa da bulaşmayı tam olarak önleyemediğinin altını çizdi.

2 yıl önce

Türkiye'den Afrika'ya 15 milyon doz koronavirüs aşısı yardımı

Türkiye'nin yerli koronavirüs aşısı Turcovac, yurt içinde kullanıma sokulmasının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika Zirvesi'nde açıkladığı 15 milyon dozluk aşı yardımının ilk etabı Sudan'a yapılacak. Türkiye'nin Hartum Büyükelçisi İrfan Neziroğlu, Egemenlik Konseyi Üyesi Tümgeneral İbrahim Cabir ile Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki ofisinde bir araya geldi. AFRİKA ZİRVESİ HAKKINDA GÖRÜŞÜLDÜ İkili siyasi ve ekonomik ilişkilerin ele alındığı görüşmede Neziroğlu, aralıkta İstanbul'da düzenlenen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi hakkında Cabir'i bilgilendirdi. AFRİKA'YA 15 MİLYON, SUDAN'A 1 MİLYON DOZ AŞI Neziroğlu, zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin Afrika kıtasına 15 milyon doz aşı yardımı yapılacağını açıkladığını, Sudan’a da 1 milyon doz aşı göndermeyi planladıklarını söyledi. "TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR EDİYORUZ" Cabir ise Türkiye'nin her zaman Sudan'ın yanında olduğunu, bunu çok takdir ettiklerini, Türkiye’nin özellikle sanayi ve teknoloji alanındaki tecrübesinden yararlanmak istediklerini belirterek aşı hibesinden dolayı teşekkür etti.

2 yıl önce

İBB’nin fonladığı medyada büyük panik! Ekrem İmamoğlu’nu avukatı bu kadar savunmadı…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz akşam A Haber’de katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamalar Türkiye gündemine damga vurmaya devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için “Türkiye Cumhuriyeti Kılıçdaroğlu’nu dinleseydi, Pensilvanya ile konuşmalarını da duyardık. Kılıçdaroğlu desin ki ‘Pensilvanya ile diş muayenehanesinde konuşmadık’ desin. 15 Temmuz’daki ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sloganı hakkında konuşmadık desin” açıklamasını yapan İçişleri Bakanı Soylu, İBB hakkında da şok eden yeni açıklamalarda bulunmuştu. İMAMOĞLU, HANGİ GAZETECİLERİ MAAŞA BAĞLADI? DİAYDER soruşturması ve İBB’de işe alınan PKK’lı çalışanlar konusunda sıkıntılı bir süreç yaşan İmamoğlu’na, İçişleri Bakanı Soylu’nun katıldığı canlı yayında yaptığı son gönderme, İmamoğlu’nun maaşa bağladığı gazetecileri ve sosyal medya trollerini panikletti. İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU’YA KALEMŞÖR SALDIRISI İBB tarafından fonlandığı iddia edilen pek çok medya kuruluşu, gazeteci ve sosyal medya trolü, İçişleri Bakanı Soylu’nun iddiasına yer vermedikleri sayfalarında Ekrem İmamoğlu’nun cevabını yayınladılar. İYİ Parti’nin yayın organı Yeniçağ gazetesi İçişleri Bakanı Soylu’nun İBB iddialarını sayfalarına taşımazken, İmamoğlu’nun Soylu’ya verdiği cevabı manşetine koydu. YENİÇAĞ’IN ŞAHLANIŞI Yerel seçimlerden önce maddi sorunlar yaşayan ve personel maaşlarını ödemekte zorlanan Yeniçağ’ın Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçildikten sonra her ilçeye “ilçe temsilcisi” atayacak kadar maddi durumunu düzelttiği biliniyor. BARIŞ YARKADAŞ’IN HABERCİLİK REZALETİ İBB tarafından fonlandığı iddia edilen Barış Yarkadaş’a ait Gerçek Gündem sitesi ise habercilik değil İmamoğlu sözcülüğü yaptığını kanıtlarcasına skandal bir habere imza attı. Haberciliğin temel kurallarına aykırı haber içeriğinde Ekrem İmamoğlu’nun avukatının yazdığı savunma metni misali taraflı bir dil kullanıldı. KENDİ MEDYASINI MI KURUYOR? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisine ait bir medya grubu oluşturmak için çalıştığı çoktandır iddia ediliyordu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları sonrası ifşa olan İmamoğlu’na yakın medya grubuna “Yumoş Medyası” yakıştırması yapıldı. İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarını görmezden gelerek İmamoğlu’nun açıklamasını manşetlerine çeken BirGün ve Cumhuriyet gazetelerinin Süleyman Soylu’ya olan düşmanlıklarının İmamoğlu döneminden öncesinde başladığı biliniyordu. İki gazetenin de habercilikten ziyade terör örgütlerinin sözcülüğünü yaptıkları defalarca iddia edilmiş ve manşetlerine de yansımıştı.

2 yıl önce

Covid-19: Vaka sayısı 75 binin üzerinde

Günlük Koronavirüs Tablosu "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 153 kişinin hayatını kaybettiğini, 75 bin 564 kişiye ise koronavirüs tanısı konduğunu açıkladı.

1 2 ... 1854 1855 1856 1857 1858 1859 1860 ... 2610 2611