Son Dakika:
Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine az bir süre kaldı. 6'lı masa, adayını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirledi. Aynı dönemde seçimlerin yapılacağı Yunanistan'da da Türkiye'deki süreç yakından takip ediliyor. Kılıçdaroğlu analizi Yunan medyasından Skai televizyonu, Kılıçdaroğlu'nun dış politikada ne tür adımlar atabileceğini yönelik değerlendirmelerde bulundu. CHP Lideri'nin, parti içinde verdiği mücadeleye değinilirken, bir araya gelen altı siyasi partinin, Batı ile yeni bir diyalog dönemi başlatmak istediğine dikkat çekildi. "Sert Kemalistleri saf dışı bıraktı" Bununla birlikte, "Kılıçdaroğlu, mümkün olan en iyi çözüm gibi görünmüyor." ifadesinin kullanıldığı haberde, şöyle denildi: Sert Kemalistleri saf dışı bırakarak partisini yeniden şekillendirdiğine inanılıyor ama bu bile yeterli olmayabilir. Komşu ülkenin başında Kemalist siyasetçilerin olduğu dönemlerde Yunanistan ile ilişkilerin 'canlanmadığı' bir gerçek. Yunanistan daha fazlasını bekliyor Doğu Akdeniz ve Ege'deki durum, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde çözülmeyi bekleyen meseleler arasında yer alıyor. Söz konusu haberde, parti içinde Kemalistlere yönelik hamlelerin yanı sıra Atina'nın güveninin kazanılmasına yönelik farklı tavırların da takınılması gerektiğine dair imada bulunulması göze çarptı. "AB ve ABD ile ilişkileri yeniden kurmak istiyorlar" Ayrıca 6'lı masanın, ortak seçim bildirgesinde dış politikaya pek atıfta bulunmadığı belirtildi. Diğer taraftan, "Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile ilişkileri yeniden kurmak istediklerini açıkladılar." ayrıntısına yer verildi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları: Sayın Başbakan ile görüşmemizde, ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Kara, demiryolu ve ulaştırma koridoru inşasına yönelik Kalkınma Projesi için çalışma kararlılığımızı vurguladık, bakan arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz. Ankara Bildirisi'yle kritik bir adım attık. Bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin yakından ilgilendiğini biliyoruz. Bu projeyle, yeni İpekyolu haline dönüştüreceğine inanıyorum. Irak'ın toprak bütünlüğünün en büyük savunucusu Türkiye'dir. Türkiye ve Irak komşuluk hukuku çerçevesinde bunları çözme iradesini göstermiştir. Bizler terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen ve bunun bedelini ödemiş bir ülkeyiz. Görüşmemizde terör örgütleriyle mücadelemizi de ele aldık. Beklentimizi PKK'yı terör örgütü olarak tanıması ve topraklarını temizlemesidir. Terörle mücadelede Irak’la her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha tekrarlamak isterim. "IRAK'IN ACİL SU SIKINTISININ FARKINDAYIZ" Su meselesini, müşterek çıkarlarımıza hizmet edecek bir alan olarak değerlendiriyoruz. Acil su sıkıntısının farkındayız. Kuraklık döneminden geçiyoruz. Dicle Nehri'nden bırakılan su miktarını 1 ay süreyle artırma kararı aldık. KALKINMA YOLU PROJESİ SUDANİ: BU PROJE BÖLGE ÜLKELERİ İÇİN YENİ FIRSATLAR DOĞURACAKTIR "Görüşmelerimizde iki ülke arası ilişkileri geliştirme arzumuzu ifade ettik" diyen Başbakan Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kalkınma Yolu Projesi' sadece iki ülkeyi ilgilendiren değil, tüm ülkeleri enerji ve mal sevkiyatı bağlamında ilgilendiren önemli bir projedir. Yakın zamanda Bağdat'ta bir araya gelerek, projenin detaylarını görüşmeyi arzuladığımızı ifade etmek isterim. Bu proje hem Irak, hem bölge ülkeleri için yeni fırsatlar doğuracaktır. Bugün net bir şekilde söyleyebilirim, hem Ankara'daki büyükelçimiz hem de konsolosluklarımıza verilen talimat vize verilmesiyle ilgili engellerin kaldırılması hususu olmuştur. İnanıyorum ki ortak çalışmamızla birlikte Bağdat'taki su kaynakları merkeziyle görüşülerek bilimsel ele alarak, çözüm bulacaklarını düşünmekteyim. Uzun sınıra sahip ülkeyiz. Irak, hiçbir zaman Türkiye'ye saldırı olmasına rıza göstermez. Tek arzumuz şiddete başvurmadan güvenli bir çözüm olmasını arzulamaktayız. Hükümetimiz bu konuda ciddidir, ifadelerini uygulamada hayata geçirecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Bağışçılar Konferansı'na Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Bu Konferans için teşekkür ediyorum. 7,7, 7,6 büyüklüğündeki 2 şiddetli deprem 11 ilimizde çok ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtı. 50 bin 96 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. TÜM GAYRETLERİ GÖSTERİYORUZ Bilim insanları dünya üzerinde karada meydana gelen en şiddetli felaket olduğunu söylüyor. Depremden etkilenen illerimizden bazıları son günlerde aşırı yağış ve sel afetiyle mücadele ediyor. Depremzedelerimizin ihtiyaçlarının giderilmesi için gereken tüm gayreti gösteriyoruz. Belediyelerimiz, sivil toplum kurumları ve gönüllüler canla başla mücadele ediyor. DAYANIŞMAYI ASLA UNUTMAYACAĞIZ Deprem bölgesindeki 11 ilde yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı, yani kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 298 bine, bağımsız bölüm sayısı 876 bine varıyor. Bu zor günlerde tüm dostlarımızın; kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle AB, BM ve diğer uluslararası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız. YIKIMIN MALİYETİ 104 MİLYAR DOLAR İlk hesaplarımıza göre depremin yıkım maliyetinin 104 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. 130'a yakın ülkeden gönderilen yardımlar bölgeye ulaştı. Her birinize şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu zor günlerimizde sergilenen dayanışmayı asla unutmayacağız. ESAS MÜCADELEMİZ ŞİMDİ BAŞLAYACAK Bu konferans sağlam temelli ilişkilerimizin bir diğer göstergesidir. Esas mücadelemiz şimdi başlayacak. Hedefimiz 1 yıl içinde deprem bölgesindeki konut ihtiyacını karşılayacak yapıları inşa etmektir. İlk yıl 319 bin, toplam 650 bin konutu teslim etmeyi planlıyoruz. YARIM MİLYON İNSANI YERLEŞTİRECEĞİZ Eş zamanlı olarak çadır kent, konteyner kent ve prefabrik kurulumuna devam ediyoruz. İki ayda 108 bin konteyner kurarak, yarım milyon insanı yerleştireceğiz.
Macaristan'da geçen yıl yapılan genel seçimi, Başbakan Viktor Orban’ın liderliğindeki Fidesz-KDNP koalisyonu kazandı. Ülkedeki 6 muhalefet partisi, 2010'dan beri görevde olan Orban'a karşı birleşti, ancak seçimlerde istediği sonucu alamadı. Euronews'in 6'lı masa analizi Fransa merkezli Euronews, muhalefet cephesinin bir araya gelmesinin neden seçimi kazanmak için yeterli olmadığını irdeledi. Muhalefetin yaptığı hatalara işaret edilerek, Türkiye'de 6'lı masaya verilen mesajlar aktarıldı. "İttifak cephesinde zafer havası vardı" Muhalefet bloğunun ortak adayı olan eski Belediye Başkanı Peter Marki-Zay ile ilgili durum hatırlatılarak, seçim öncesi ittifakta oluşan havaya dikkat çekildi: Seçim öncesi ittifak cephesinde bir 'zafer havası' vardı. Marki-Zay, rakibi Orban'a karşı tecrübesizdi ancak arkasına bir rüzgar almıştı. Anketlere göre de Orban'ı yenebilecek tek adaydı. Anketlerin tersi durum ortaya çıktı Anketlerde ortaya çıkan durumun aksine, muhalefetin bir önceki seçimlerden bile daha ağır bir yenilgi aldığına dikkat çekildi. 6'lı masaya mesaj: İnsanları ikna etmeliler Marki-Zay, Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri öncesi 6'lı masaya mesajlar gönderdi, izlenmesi gerektiğini düşündüğü yol haritasından bahsetti: Kapı kapı dolaşmak zorundasınız. İnsanları ikna etmek ve çok etkili bir iletişim kurmak zorundasınız. Eğer bu durum anlaşılmazsa, mesaj yerine ulaşmayacaktır. "Kapı kapı dolaşmalılar" Orban'a karşı kaybeden söz konusu siyasetçi, muhalefetin mesajlarının paylaşılması gerektiğini söyledi: Gerçekten akıllı olmanız ve sert olmanız ve kapı kapı dolaşarak insanlara gitmeniz, sosyal medyayı kullanmanız, bu insanları muhalefetin mesajlarını paylaşmaları için organize etmeniz gerekiyor.
Ermenistan’daki kaynaklara göre Türkiye’deki seçimler sonrası Ermenistan ordusu Azerbaycan’a saldırmaya hazırlanıyor. Ermenistan ordusu, Vardenis’te yığınak yaparak askere almaları hızlandırdı. ERMENİSTAN’DA 14 MAYIS HAZIRLIĞI Türkiye’de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlerde iktidar değişikliği bekleyen Ermenistan hükümeti, Karabağ’da Azerbaycan’a kaybettiği toprakları geri almak için büyük hazırlık içinde… CHP’li isimler tarafından Azerbaycan’da savaşa müdahil olunmaması yönündeki açıklamaların yakından takip edildiği Ermenistan’da askere almalar ve sınıra yapılan yığınaklar hızlandırıldı. https://twitter.com/realistqx/status/1636854663692656647?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ TACİZ ATEŞLERİ BAŞLADI Ermenistan tarafından Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki Azerbaycan mevzilerine ateş açılması sonucu, 1 Azerbaycan askeri yaralandı. Azerbaycan Devlet Sınır Hizmeti tarafından yapılan açıklamada, yerel saatle 02.50 civarında Ermenistan’ın Kapan ilinin Nerkin-Hand yerleşimi bölgesinde bulunan Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki Zengilan ilinin Ağbaşyurd yerleşkelerindeki Azerbaycan sınır birliklerinin mevzilerine ateş açıldığı belirtildi. Saldırı sonucu Azerbaycan Devlet Sınır Hizmeti astsubayı Ramin Manafov’un yaralandığı aktarılan açıklamada, askerin hastaneye kaldırılarak ameliyata alındığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, sınırdaki durumun stabil olduğu ve saldırı ile ilgili tüm sorumluluğun Ermenistan tarafına ait olduğu kaydedildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı Sameh Shoukry davetine icabetle Mısır'a geldi. Bakan Çavuşoğlu, başkent Kahire'deki Dışişleri Bakanlığı binasında mevkidaşı Shoukry tarafından kapıda karşılandı. Çavuşoğlu ve Shoukry karşılamanın ardından ikili görüşmeye geçti. Çavuşoğlu, 11 yıl aradan sonra Türkiye’den Mısır’ı ziyaret eden ilk dışişleri bakanı oldu. "BURAYA GELMENİZ BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ONUR" Çavuşoğlu ve Sameh Shoukry ikili görüşme sonrası düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. Burada ilk sözü alan Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, bu süreç ile ortak bir bakış açısının oluştuğunu belirterek, "Bu sürecin olumlu neticeleri ile istediğimiz noktaya geleceğiz. Gördük ki neredeyse aynı anlayışa sahibiz. Ortak diyebileceğimiz bölgesel sorunlarımız var. Kardeşim ve Dostum Çavuşoğlu'na hoş geldiniz diyorum. Buraya gelmeniz bizim için çok büyük bir onur" dedi. "MISIR'IN GÖSTERDİĞİ DAYANIŞMAYI ASLA UNUTMAYACAĞIZ" Bakan Çavuşoğlu ise Mısır'ın sıcak ev sahipliği için teşekkür etti ve şunları söyledi; "Bugüne kadar buraya gelmek nasip olmamıştı. Ama bundan sonra ziyaretlerimiz sıklaşacak. Sevgili kardeşimi de bir kez daha ülkemizde ağırlamak isteriz. Depremde gösterdiğiniz desteği ve dayanışmayı halkımız ve biz asla unutmayacağız. Mısır'dan Türkiye'ye ciddi bir yardım geldi. Buraya gelirken insani yardım taşıyan 4. uçağın da geldiğini söylediler. Bir kere daha teşekkür ediyoruz. "CUMHURBAŞKANLARIMIZ İKİLİ İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA ANLAŞTI VE BİZİ GÖREVLENDİRDİ" Cumhurbaşkanlarımızın Doha'daki görüşmesinden sonra ilişkilerimizi geliştirilmesi konusunda anlaştı vebizleri görevlendirdiler. Biz bu aşamaya gelmeden önce de diğer platformlarda bir araya gelerek ilişkilerimizi nasıl normalleştireceğimizi görüştük. Şimdi somut adımlar atmaktan memnuniyet duyuyoruz. Mısır'la ilişkilerimizi geliştirirken sadece iki ülkeyi konuşmuyoruz. Bölgenin istikrarı için ikili ilişkilerimizin önemini hepimiz biliyoruz. Bölgemizin bekası için birlikte çalışmamız gerekiyor. Bundan sonraki süreçlerde de görüş ayrılıklarımız olabilir ancak bağlarımızı koparmamak için üstümüze düşeni yapacağız. "İŞBİRLİĞİMİZİ VE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ" Bugün yeni dönemde neler yapabiliriz bunu konuştuk. İstişarelerimizi artırmamız gerekiyor. Bugün çok fazla görüş ayrılığımız olmadığını gördük. Bugün bölgesel konuları da değerlendirdik. Suriye, Irak, İran ve Somali'deki durumu değerlendirdik. Tarihi bağlarımız var, akrabalık bağlarımız var. Bunu geliştirmenin en önemli yolu turizmi geliştirmek. Bugün çok açık samimi görüşmeler gerçekleştirdik. İşbirliğimizi ve ilişkilerimizi geliştirmek için yoğun çalışmaya devam edeceğiz. Büyükelçilerin yeniden atanması için atılacak adımları değerlendirme fırsatımız oldu. Umuyorum diplomatik ilişkilerimizi en kısa sürede en üst düzeye çıkarabiliriz. Bugün her ikimizde hangi adımları atabileceğimizi söyledik, hangi alanlara önem verdiğimizi de vurguladık. Enerji alanında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Ticareti artırmak ve diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarmak istiyoruz. Burada en önemli şey her iki tarafta da olan güçlü siyasi irade. İki taraf olarak da ciddi bir kararlılığa sahibiz." ERDOĞAN-SİSİ GÖRÜŞMESİ OLACAK MI? Doha'daki görüşmede ben de oradaydım. Sayın Cumhurbaşkanları tekrar bir araya gelmek için bizden hazırlık yapmalarımızı istemişti. O günden beri hazıklıklarımızı sürdürüyoruz. Bugün biz bir araya geldik. Tabi Sayın Cumhurbaşkanlarımızın bir araya gelmesi için gerekli hazırlıkları yapacağız. Şu an Türkiye'de bir seçim süreci başladı. Seçimden sonra Sayın Cumhurbaşkanlarımız bir araya gelecektir. Tarihi belirlemek kendilerine hazırlık yapmak bize düşer." İki ülke arasındaki siyasi ilişkiler, 2013 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin askeri darbe ile görevden uzaklaştırılmasına Türkiye’nin sert tepki göstermesi nedeniyle maslahatgüzâr seviyesine düşürülmüştü. Normalleşme yönünde en ciddi adım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2022 Dünya Kupası açılışı için gittiği Katar’da, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile 45 dakika süren görüşmesi ve tokalaşırken verdikleri poz olmuştu.
Skandal kaza, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla'nın Suriye ziyaretinden birkaç gün sonra Kuzey Irak'ın Duhok kentinde yaşandı. Çemanke kasabasına bağlı Berkiyat köyü yakınlarında radara yakalanmamak için alçak irtifa seyreden 2 helikopterden birisi düştü. Diğer helikopter ise enkazı bırakarak bölgeden uzaklaştı. İKİ HELİKOPTER DÜŞTÜ Yeni Şafak'ın haberine göre; Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, düşen Fransa yapımı Eurocopter AS350 tipi helikopterde ölenlerin PKK'lı olduğunu açıkladı. Terör örgütü PKK ise iki helikopterin de düştüğünü sözde YAT Genel Komutanı Şervan Kobani ile 8 teröristin öldüğünü duyurdu. Ancak ikinci helikopterin nenede düştüğü konusunda bilgi verilmedi. Şervan Kobani'nin terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani'nin yeğeni olduğu öğrenildi. Yeni Şafak'ın ulaştığı yerel kaynaklar ise ölü sayısının en az 14 olduğunu, PKK'lılar dışındaki cesetlerin kime ait olduğunun belirsizliğini koruduğunu söyledi. ABD VE FRANSA SESSİZ Herhangi bir ülke bayrağı ve kuyruk tescili yer almayan helikoptere PKK dışında sahip çıkan olmadı. Enkazda helikoptere ait seri numarasının görünmesi üzerine Türkiye Fransa'dan bilgi talep ederek, Fransız havayolu şirketinin helikopteri hangi ülkeye ne amaçla sattığı bilgisini istedi. ABD'ye içinde PKK'lıların olduğu helikopterle ilgili bilgisi olup olmadığı soruldu. Yaşanan gelişmelere ve Türkiye'nin talebine rağmen ABD ve Fransa sessizliğini korumaya devam ediyor. Helikopterin düştüğü bölgede PKK ile yakın ilişkide olan İran'ın helikopterle ilgili bilgisi olup olmadığı da merak konusu. 80 KİŞİLİK HAVACILIK BİRİMİ VAR! ABD, Suriye'de Türkiye sınırına 25 km uzaklıktaki bir bölgede PKK/YPG'ye havacılık eğitimi verdiği de tespit edildi. İstihbarat kaynakları, eğitimlerde 80 kişilik 'havacılık birimi' oluşturmak isteyen ABD'nin Deyrizor'da terör örgütü PKK/YPG'ye 2 adet helikopter tahsis ettiği bilgisine ulaştı. ABD'li pilotların özel olarak seçtiği 10 teröriste helikopter kullanım eğitimi verdiği, o teröristlerin de belirlenen diğer teröristleri eğittiği ifade edildi. Suriye ve Kuzey Irak'taki teröristleri korumaya alan ABD'nin teröristleri özel helikopterlerle nasıl taşıdığı da itirafçı olan PKK'lı bir teröristin ifadesine yansıdı. ABD, PKK'LILARI HELİKOPTERLE TAŞIDI 2022 yılının Kasım ayında PKK'dan kaçarak teslim olan terörist A.T.B. ABD'nin PKK'ya verdiği desteği anlattı. 2022 yılı ile birlikte Suriye ve Kuzey Irak arasındaki geçişlerin daha hızlı olması için ABD'nin PKK'ya destek verdiğini anlatan A.T.B., "Nisan ayında Suriye'den Kuzey Irak'a geçişimizi ABD'li askerler sağladı. ABD askerlerinin olduğu bölgeye götürüldük. Bölgeye 2 helikopter geldi. 6 örgüt örgütü ilk helikoptere, kalanlar da 2.helikoptere bindi. Helikopterde ABD'li pilotlar bir nöbetçi ABD askerleri vardı. Bizim olduğumuz birinci helikoptere Kürdistan Yurtseveler Birliği'ne bağlı (YNK) 5 kişi daha bindi" dedi. Erbil Havalimanı yanında bulunan ABD kuvvetlerinin hava üssüne götürüldüklerini anlatan terörist A.T.B. ifadesinde şunları söyledi; "Helikopterle gitmemizin amacı KDP'nin hakim olduğu bölgeleri geçmekti. Bizi Erbil'deki üste bir saat bekledikten sonra farklı 2 helikoptere götürdüler. Bu helikopterlerde başka ABD'li pilotlar vardı. YNK'ye bağlı 5 kişi 21 PKK'lıyı helikoptere bindirerek bizi Süleymaniye'de bulunan ABD'ye ait askeri bir birliğe indirdiler. YPG'nin eğitim amaçlı kullandığı ABD'nin verdiği helikopterleri vardır. Haseke'de daha önceden ABD askeri kuvvetlerinden eğitim almış PKK'lılar başka PKK'lılara da pilotluk ve bakım onarım eğitimi veriyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; "Türkiye ve Finlandiya tarihi olarak iyi ilişkiler içinde bulunan iki dost ülkedir. 1924 yılında imzalanan anlaşmayla tesis edilen ilişkiler daha da güçlenmiştir. Finlandiya hükümeti ile halkının gösterdiği dayanışma için bir kez daha teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizde Türkiye-Finlandiya ilişkilerini geliştirmekteki ortak niyeti teyit ettik. Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 2 milyar doları geride bıraktı. Orat hedefimiz ilk etapta 3 milyar Dolar daha sonra da 5 milyar dolara ulaşmak. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi çeşitlendirmeye hazırız. Türkiye dünyanın eli en kanlı yapıları ile mücadele ediyor. Bölgemizin geleceğinde hiçbir terör örgütünün yeri olmadığına inanıyoruz. Ülkemizin bekasına kasteden örgütlerin kökünü kazımakta kararlıyız. NATO'nun genişleme sürecini bu gerçekler çerçevesinde değerlendiriyoruz. Finlandiya ve İsveç'in katılım müzakerelerinin başlatılmasına Madrid'de yapılan zirvede onay vermiştik. İmzalanan 3'lü mutabakat ile Türkiye'nin haklı isteklerini kayıt altına almıştık. Finlandiya'nın samimi adımlar attığını gördük. Ülkemizin hassasiyetlerine gösterdikleri önem nedeni ile Finlandiya'nın NATO'ya katılım onay sürecini başlatıyoruz. "İSVEÇ TERÖRİSTLERE KUCAK AÇTI" İsveç teröristlere ve uzantılarına kucak açtı. Bu teröristleri bize vermediler, veremediler. Bize teröristleri vermeyen İsveç'e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya'da böyle eylemler yok. Finlandiya ve İsveç'i ayrı tutmak zorunda kaldık. Sürecin nasıl ilerleyeceği İsveç'in atacağı adımlara bağlı. Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö'nun açıklamalarından satır başları: NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz haberleri almak bizleri çok memnun ediyor. Bugün atılan imza da TBMM’de onay sürecini başlattığına dair çok önemli bir gösterge. Tüm Finlandiyalılar için önemli bir haber bu. (Cumhurbaşkanı Erdoğan için) Dünyanın her yerinde herkesle konuşabilen çok az kişiden birisiniz. Belki de bunu sadece siz yapıyorsunuz. Tabii bir komşumuz var, İsveç. Kendileri çok iyi insanlar, iyi ilişkilerimiz var. Finlandiya'nın NATO üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz. Ortak çıkarlarımız var. Umarız Vilnius zirvesinde 32 ülke oluruz. Soru-Cevap Finlandiya'nın NATO üyeliği (Erdoğan) Bizim İsveç'e karşı farklı bir yaklaşımız yok. Ancak İsveç teröristlere kucak açtı. 120 teröristin listesini verdik. Onlar vermedi, veremedi. Finlandiya'da böyle bir durum yok. Finlandiya taahhütleri yerine getiren adımları attı. O yüzden Finlandiya'ya olumlu yaklaşımımızı gösterdik. Temenni ederim ki seçim öncesi yetişir. Ülkelerimiz için hayırlı olsun. (Niinistö) (NATO üyeliği için Türkiye'nin onay vermesi) Tüm Finlandiyalılar için çok önemli bir haber bu. Sizlere çok teşekkür ediyoruz. İsveç'in NATO üyelik süreci (Erdoğan) Türkiye'nin terörle mücadelede bir kırmızı çizgisi var. Eğer terörle mücadele atılan olumsuz yorumları gördükçe nereden gelirse gelsin biz gereken adımları atarız. Hatırladığım kadarıyla 124 kişilik terör listesinde herhangi bir gelişme yok. Sayın Başbakan iyi biri olabilir ama bizim için netice önemli. BEŞTEPE'DE KRİTİK GÖRÜŞME İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik sürecinin ayrılması ve Finlandiya'nın üyeliğine, seçimlerden önce onay çıkması gündemdeyken Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, bugün Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Ankara’nın askıya aldığı Türkiye-İsveç-Finlandiya üçlü görüşmeleri geçtiğimiz günlerde Brüksel'deki NATO karargahında yeniden başlamıştı. Görüşmede Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Burak Akçapar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın temsil ederken masada, NATO yetkilileri de yer aldı. Sözcü Kalın, toplantının genel olarak olumlu bir havada geçtiğini belirtmiş, "İsveç ve Finlandiya'nın PKK ile mücadelede attığı adımlardan memnunuz ancak yeterli değil. Sürecin nasıl işleyeceği iki ülkenin atacağı adımlara bağlı." demişti. "FİNLANDİYA'YA FARKLI BİR MESAJ VEREBİLİRİZ" Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'ya üyelik sürecine ilişkin, ''Biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak ama Finlandiya'nın da aynı yanlışı yapmaması lazım." açıklamasında bulunmuş, Finlandiya tarafından da İsveç ile ayrı ayrı değil birlikte katılmayı arzu ettiklerini bildirilmişti. ÜÇLÜ GÖRÜŞME NEDEN ASKIYA ALINMIŞTI? Türkiye, ocak ayında Stockholm'deki propagandalar nedeniyle üçlü müzakereleri süresiz askıya almıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Çavuşoğlu ile Ankara'da yaptığı görüşmeden sonra müzakerelerin tekrar başlayacağı açıklanmıştı.
