Son Dakika:
Rusya ve Ukrayna savaşı 11 aydır sürüyor. ABD de askerleriyle savaşta yer almasa bile yaptığı milyarlarca dolarlık yardımlarla Ukrayna'nın yanında saf tuttu. Zelensky ABD yolcusu ABD basınının açıklamalarına göre, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky bugün ABD'ye bir ziyaret gerçekleştirecek. Diplomatik kaynaklara göre ise Zelensky'nin Washington'a gelmesi ve ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray'da görüşmesi bekleniyor. Zelensky'nin, Ukrayna Devlet Başkanı'nın Ulusal Güvenlik Komitesi ile de görüşmesi beklendiği bildirildi. Savaştan bu yana ilk yurt dışı ziyareti Bu ziyaretle birlikte Zelensky, savaşın başından bu yana ilk ziyaretini ABD'ye yapmış olacak. Konuyla ilgili konuşan kaynaklar ise ziyaretin teyit edilmediğini ve güvenlik koşullarına bağlı olacağını söyledi. ABD'nin Ukrayna'ya askeri yardımı Öte yandan, Beyaz Saray'ın bugün Ukrayna'ya yapılacak askeri yardımın içeriğini duyurması bekleniyordu. Bu yardımların Patriot hava savunma sistemlerini kapsayıp kapsamayacağı ise merak konusuydu.
NATO'dan bir yetkili, F-16 uçaklarının da aralarında yer aldığı planlı "NATO NEXUS ACE Ege" görevi için yapılan uçuşa Yunan uçaklarının önleme girişimi yapmasıyla ilgili açıklama yaptı. Türkiye ve Yunanistan'ın değerli müttefikler olduğunu vurgulayan NATO yetkilisi, iki ülkenin NATO'da her gün birlikte çalıştığını, kuvvetlerinin NATO tatbikatlarına birlikte katıldığını hatırlattı. "AVRUPA İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR" Akdeniz'in NATO için hayati önem taşıdığını dile getiren NATO yetkilisi, şöyle devam etti: "Yunanistan ve Türkiye'ye Ege'deki farklılıklarını diplomatik yollar ve müttefik dayanışması ruhu içinde çözmeleri çağrısında bulunuyoruz. NATO, Türkiye ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de olay çıkma riskini düşürmek için çalışacağı bir ayrıştırma mekanizması kurmuştu. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının Avrupa'da barışı bozduğu bir zamanda müttefiklerin birlikte durmaları daha da önem taşımaktadır." "HAVA KUVVETLERİMİZ GEREKLİ KARŞILIĞI VERDİ" Milli Savunma Bakanlığı (MSB), sabah yaptığı açıklamada, Ege'de NATO uçuşunu önlemeye çalışan Yunanistan uçaklarına, Türk Hava Kuvvetlerinin gerekli karşılığı verdiğini bildirmişti. Açıklamada, dün planlı "NATO NEXUS ACE Ege" görevi için oluşturulan paket kolda, Türk Hava Kuvvetlerine ait 14 adet F-16, bir HİK, bir KC-135 tanker ve bir CASA arama-kurtarma uçağının, NATO'ya ait bir E3-A AWACS uçağı ile uçuş görevi gerçekleştirdiği, bu görev için 24 saat önceden Hava Görev Emri (ATO) çekilerek NATO'daki müttefiklere gerekli bilgilendirmenin yapıldığı aktarılarak, şunlar kaydedilmişti: "Yunanistan uçakları, bir kez daha NATO uçuşunu önlemeye çalıştı, Hava Kuvvetlerimiz gerekli karşılığı verdi. Paket kol, Ege'nin uluslararası hava sahasında uçuşuna devam ederken, Yunanistan'a ait 5 ayrı hava üssünden kaldırılan F-16'lar uçaklarımıza radar kilidi atmak suretiyle taciz etti. Yunanistan'a ait uçakların NATO görevini önleme çabalarına rağmen paket koldaki uçaklarımız görevin başarıyla tamamlanması için uçuşa devam etti. Dalaman'dan ve Akhisar'dan kalkan F-16 uçaklarımız da önleme görevi yaparak, Yunan uçaklarına gerekli karşılığı verdi. Paket kol uçuşundaki uçaklarımız da NATO NEXUS ACE görevini başarıyla tamamlayarak emniyetle üslerine döndü."
Avrupa Birliğinin (AB) son yıllarda skandallarla anılan sınır koruma ajansı Frontex'in başına Hollandalı Hans Leijtens atandı. Frontex Yönetim Kurulu, kuruma yeni yöneticiyi atamak üzere toplandı. Kurul, gizli oylamayla AB Komisyonunun Avrupa Parlamentosunun da görüşünü alarak belirlediği 3 aday için oy kullandı. Oylama sonucunda Hans Leijtens, Frontex'in yeni direktörü oldu. Leijtens, şu anda Hollanda Kraliyet jandarma kuvvetinin komutanı, aynı zamanda Lahey Valisi olarak görev yapıyor. Ondan önce Hollanda İçişleri Bakanlığında üst düzey görevlerde bulunan Leijtens, Hollanda Vergi ve Gümrük İdaresinin Genel Müdürü olarak da çalıştı. Önceki direktör istifa etmişti Frontex, son yıllarda adı skandallarla anılan bir AB kurumu olarak gündemdeydi. Yunanistan Sahil Güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020'den itibaren uluslararası basında yer alıyor. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelliyor, zarar veriyor hatta batırırken Frontex de bunlara göz yumuyordu. Bunlar üzerine Brüksel'de eleştirilere, izahat talebi ve soruşturmalara hedef olan Frontex ve yönetiminin, temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varılsa da iddiaların arkası kesilmedi. Bu haberler tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Son olarak AB'nin yolsuzlukla mücadele ofisinin (OLAF) raporu, Frontex'in Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri Türk kara sularına yasa dışı olarak geri itmesini örtbas ettiğini ortaya koydu. Avrupa basınına sızan rapora göre, Frontex'in üst düzey yetkilileri, muhtemel insan hakları ihlalleri vakalarını, kurumun temel haklardan sorumlu görevlilerinden sakladı. Frontex'in son direktörü Fabrice Leggeri, 29 Nisan'da görevinden istifa etti.
Esed rejimi ordusu birlikleri, Halep ilinin kuzey kırsalında PKK/YPG'li teröristlerin işgalinde bulunan Aynularab, Münbiç ve Tel Rıfat yakınlarındaki noktalarına 1 Aralık'tan itibaren sevkiyatlarını yoğunlaştırdı. Esed rejimi güçleri, söz konusu sevkiyatlarını Halep'teki Ramuse topçu okulu ile Kuveyris askeri havalimanı üzerinden gerçekleştiriyor. Aynularab, Münbiç ve Tel Rıfat hattına intikal eden rejimin askeri konvoylarında onlarca tank ve topçu silahı bulunurken rejimin askeri birliklerinden Kaplan Güçleri'ne mensup yüzlerce silahlı unsur da yer aldı. Rejim, bir yandan halihazırdaki askeri noktalarına takviye güç gönderirken bazı noktalarda ise yeni konuşlanma alanları kuruyor. KONUŞLANMALAR Türkiye sınırından yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Münbiç'e intikal eden rejimin askeri birlikleri, ilçenin güneydoğusundan güneybatısı hattında yer alan Kıbab Kebir, Kıbab Sağir, Suhni, Abid Muhammed, Auayb, Tel Asvad, Han el-Humr, Um Harze, Hute ve Ureyme köyleri yakınlarına konuşlandı. Türkiye sınırına 18 kilometre mesafede bulunan Tel Rıfat ilçesindeki konuşlanmalar ise ilçenin güneybatısı ile güneydoğusunda yer alan Nübbül, Zehra, Mayer, Rityan, Hirdatnin, Deyr Zeytun, Tel Susin, Tel Cubbin, Fafin yerleşimlerinin bulunduğu hatta yapıldı. Rejim, PKK/PYD işgalindeki Aynularab'ın güneyinde M4 kara yolu yakınlarda Rus askeri üssü olan Sırrin siloları olarak bilinen alana da takviye olarak ağır askeri silahlar ve yüzlerce askeri birlik gönderdi.
İsveç'in FETÖ'cü Bülent Keneş'in iade talebini reddetmesiyle ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bülent Keneş'in iadesi yönündeki talebimizin karşılanmaması çok olumsuz bir gelişme. Biz artık somut adımlar görmek istiyoruz. Beklentimizin karşılanması gerekiyor. PKK mensubu kişiler de var istenilenler arasında. Öyle bir kişiyi iade ettik, kapatalım diyorlarsa olmaz. Listede ne varsa onu yerine getirmekle yükümlüler." dedi. İSVEÇ DIŞİŞLERİ BAKANI TÜRKİYE'YE GELECEK Meseleyi kapatma beklentisinin gerçek olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Bir kişiyi iade ettik. Ama bir kişiyi iade ettik meseleyi kapatalım gibi beklentileri varsa, bu gerçekçi değildir. İsveç Dışişleri Bakanı, Perşembe günü Ankara'ya geliyor. Kendisiyle görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz." ifadelerine yer verdi. İSVEÇ'İN SKANDAL KARARI Ülkedeki Yüksek Mahkeme, Türkiye’nin özellikle iadesini talep ettiği terör örgütü FETÖ üyesi Bülent Keneş’in iade edilemeyeceğini karara bağladı. Bu da NATO üyeliği konusunda Türkiye ile İsveç’in arasındaki uzlaşıyı zora sokabilecek bir gelişme olarak görülüyor. İsveç Yüksek Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isim vererek gönderilmesini talep ettiği FETÖ üyesi Bülent Keneş’in iadesini durdurdu. Keneş’in iadesi, Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması için açıkladığı şartlar arasındaydı. Mahkemenin dün açıkladığı kararda, iadenin önünde birkaç engel olduğu kaydedilirken, FETÖ’cü Keneş’in siyasi konumu nedeniyle “zulüm görme” riski olduğu iddia edildi, iadenin gerçekleştirilemeyeceği bildirildi. Fransız haber ajansı AFP de, mahkemenin, Keneş’in iadesini “çeşitli handikaplar” nedeniyle durdurma kararı aldığını, bu noktada “Keneş’e yönelik suçlamaların siyasi olmasını” ve “Keneş’in İsveç’te mülteci statüsüne sahip olmasını” karara gerekçe gösterdiğini yazdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Kasım’da İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile düzenlediği ortak basın toplantısında, FETÖ üyesi terörist Keneş’in iadesinin “kendileri için büyük önem arz ettiğini” söylemişti.
Türk Polis Görev Gücü, Katar 2022 Dünya Kupasında alınan güvenlik tedbirlerine destek verdi. Yaklaşık dört yıl önce başlayan hazırlık çalışmalarının ardından Ekim ayı başında Katar’a intikal etmiş, Katarlı meslektaşları ve diğer ülke güvenlik kuvvetleri ile koordine içinde görev yapmaya başlamıştı. Şampiyona süresince 2 bin 242 personel görev aldı Spor güvenliği konusunda uzman Çevik Kuvvet, Takviye Hazır Kuvvet, Bomba Uzmanları, Bomba Köpekleri, Çevik Kuvvet Köpekleri, Çevik Kuvvet Atları ve İdarecileri ile sağlık personelinden oluşan 2 bin 242 personel, şampiyona sürecinde tüm stadyumlarda, festival alanında ve ihtiyaç duyulan diğer alanlarda turnuva öncesi ve esnasında 24 saat sürecini kapsayacak şekilde bir çalışma yürüttü. Alınan önleyici ve caydırıcı etkin güvenlik tedbirleri sayesinde daha önce düzenlenen futbol şampiyonalarında meydana gelen müessif hiçbir olay yaşanmadı. Bu kapsamda iyi bir planlama ve doğru bir strateji ile yapılan uygulama sonucunda 2022 Dünya Futbol Şampiyonası huzur ve güven ortamı içerisinde icra edildi. Türk polisi sahada takdir topladı Türk Polisi, disiplin ve tecrübesini sahaya yansıtarak tüm unsurlarıyla bu başarıda önemli pay sahibi olmuş, başta Katar makamları olmak üzere herkesin takdirini kazandı. Katar’da düzenlenen 2022 Dünya Kupası Şampiyonası güvenlik tedbirleri kapsamında, Ülkemizden 1 Genel Koordinatör, 20 Danışman Emniyet Müdürü, 2.000 Çevik Kuvvet/Takviye Hazır Kuvvet Personeli, 30 Görev Atı ve 36 Görev Atı İdarecisi, 1 Nalbant, 1 Veteriner, 4 At Bakıcısı, 29 Çevik Kuvvet Köpeği ve 30 Çevik Kuvvet Görev Köpeği İdarecisi, 50 Bomba Arama Köpeği ve İdarecisi, 70 Bomba Uzmanı, 10 koordinasyon personeli ve 20 tercüman olmak üzere toplam 2.242 personel görevlendirildi. Türk Polis Görev Gücü, Katar'da FIFA’nın sorumluluk alanında bulunan 40 bin kişilik taraftar toplanma alanı (Fanfest), müsabakaların oynandığı 8 Stadyum ile takımların konakladığı oteller, takımların kamp ve antrenman alanları, bilet satış merkezleri ve akreditasyon merkezinde görev aldı. Türk Polisi, toplam 64 müsabakada görev yaptı.
Türk savunma sanayi elde ettiği muazzam başarı nedeniyle doğrudan ya da örtülü ambargoların da hedefi oluyor. Türkiye insansız savaş uçağı, Milli Muharip Uçak ve MİLGEM projeleriyle dünya gündemine otururken, bu projeleri engelleme girişimlerini de bir bir aşıyor. Bunun son örneği, yerli ve milli savaş gemilerine entegre edilecek füze fırlatma sistemi oldu. Gelecek yıl envantere girmesi planlanan MİLGEM TCG İSTANBUL (F-515) Firkateyni’nde kullanılacak olan MİDLAS şimdiden çok konuşuluyor. YUNAN BASINI: “ASIL TEHDİT DENİZALTI DEĞİL MİDLAS” Yunan Basını, geçtiğimiz günlerde ilk atış testi gerçekleştirilen Milli Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS)’ni öncelikli bir tehdit olarak değerlendirdi. Roketsan tarafından geliştirilen ve gelecek yıl envantere girmesi planlanan MİLGEM TCG İSTANBUL (F-515) Firkateyni’nde kullanılacak olan MİDLAS’ın ilk atışlı testi, kısa süre önce gerçekleştirildi. MİDLAS’ın yine Roketsan üretimi HİSAR-D RF Hava Savunma Füzesi’ni ateşledi testi, başarılı oldu.
Azerbaycan Ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasında "iki devlet tek ordu" söylemi ile atılan adımlar hız kazandı. TSK ve Azerbaycan ordusu arasındaki işbirliğinin ilk meyvesi hassas operasyonların yürütüldüğü Özel Kuvvetler ve Sualtı Hücum (SAH) birlikleri oldu. Azerbaycan ordusu bu birliklerin kuruluşunda Türkiye'deki Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Sualtı Taarruz Grubu Komutanlığı'nı (SAT) model aldı. Öncelikle bu birliklerde eğitim verecek subaylar yetiştirildi, ardından birliklere girmeye hak kazanan Azerbaycanlı askerler, zaman zaman Türkiye'de eğitim gördü. 2010'dan sonra daha da artan iş birliği ve tatbikatlarla eğitimleri üst düzeye çıkan birlikler, 2016 ve 2020'de Karabağ'da yaşanan çatışmalarda Ermenistan ordusunun korkulu rüyası oldu. 1 YILDA 20 TATBİKAT Bağımsızlık sonrası Rus modeli örnek alınarak kurulan kara kuvvetlerinde büyük yeniliğe gidildi. Ağır piyade ve zırhlı birliklerden oluşan ordunun yenilenmesi için 2020'den itibaren komando birliklerinin kurulmasına hız verildi. Profesyonel, hızlı hareket kabiliyetine sahip yüksek teknoloji ile donatılmış bir ordu oluşturuldu. Bu birliklerdeki yüzlerce asker Türkiye'deki komando okullarında eğitim gördü. Karabağ işgalden kurtarılmadan önce Türkiye'de yoğun eğitimden geçen komandolar savaşta vurucu güç oldu. Savaş öncesi 8 birliğe bölünen komandolar Karabağ'ı adım adım temizledi. Azerbaycan ordusundaki komando birliklerinin kısa sürede 2 katına çıkarılması planlanıyor. Saha tecrübesi de tatbikatlarla arttırıldı. İki ordu bu yıl 20'dan fazla ortak tatbikata imza attı. BAKÜ'DE ÜST DÜZEY TEMSİL Azerbaycan komandoları sadece Türkiye'de eğitilmedi. Türk subayları da birliklerin oluşturulması sırasında Azerbaycan'a giderek danışmanlık hizmeti verdi. En küçük birlikten en büyük birliğe kadar yapılanma iş birliği içerisinde gerçekleştirildi. TSK'nın Bakü'deki temsiliyeti de arttı. Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı yapan Bahtiyar Ersay, Korgeneral rütbesine yükseltilerek Azerbaycan Görev Grup Komutanlığı'na atandı. Ersay ile birlikte 3 general de Bakü'ye gönderildi. İki ordu arasındaki yakınlaşmaya büyük katkı sağlayan Ersay, geçtiğimiz hafta Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov'un danışmanlığına getirildi. Ersay'ın Azerbaycan Ordusu'nun üniforması ile görüntülenmesi, Azerbaycan'ın ana gündem maddesi oldu. Ersay'ın Azerbaycan üniforması giyinmesi tek ordunun önemli bir sembolü olarak görüldü. TURAN ORDUSUNUN TEMELİ ATILDI Türkiye'de 9 yıl askeri eğitim aldıktan sonra Azerbaycan Ordusu'nda görev yapıp emekli olan Güvenlik Uzmanı Alparslan İmamkulu, Karabağ'da askeri zaferin kazanılmasında iki ordu arasındaki iş birliği ve bilgi alışverişinin etkili olduğunu kaydetti. 2020-2022 yılları arasında askeri iş birliğinin çok hızlı yol aldığını ifade eden İmamkulu şöyle konuştu: TÜRK DÜNYASININ NATO'SU KURULACAK "Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in talimatıyla Azerbaycan ordusu TSK modeli ile yapılanmaya başladı. Önce Türkiye ile Azerbaycan ordusunun yakınlaşmasına karşı olanlar tasfiye edildi. Ardından hem karşılıklı askeri eğitim konuları hem de savunma sanayiinin geliştirilmesi yolunda önemli adımlar atıldı. Ortak bir orduya geçişin temeli olacak kararlar alındı. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki askeri ilişkiler, bundan sonraki yıllarda kurulacak, Türk devletlerinin NATO'su gibi olacak Turan Ordusu'nun altyapısını oluşturdu." TECRÜBELER AKTARILDI "Bugün, Türk ve Azerbaycan subayları omuz omuza orduyu yapılandırıyor. Azerbaycan ordusunda yeni bir Kara Kuvvetleri oluşturuldu. Hantal kolorduların yerine komando tugayları kuruldu. Bu birliklerin büyük bölümü Türkiye'deki okullarda eğitim ve kurslardan geçti. Önceki yıllardan çok daha fazla tatbikatlar düzenlenerek tecrübe aktarımı gerçekleştirildi. Azerbaycan ordusunun donanımı Rus modeline dayanıyordu, Türkiye'nin NATO konseptine uygundu. Bu konuda da önemli bilgi paylaşımları oldu. İki ülke envanterinde bulunan sistemler konusunda tecrübe kazanıldı." BÜYÜK ŞANS Korgeneral Bahtiyar Ersay'ın, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov'un danışmanı olmasının, iki ülke arasındaki iş birliğinin en önemli göstergesi olduğunu belirten İmamkulu, "Bahtiyar Paşa gibi tecrübeli bir askerin Azerbaycan ordusunun komutanının yanında bulunması, ortak ordu kurulmasının nişanesidir. Bunun yanında tugay düzeyinden daha yukarı seviyelere Türkiye'den askeri danışmanlar Azerbaycan ordusuna katkı sağlıyor. Rusya ve İran gibi tehdit oluşturabilecek ülkelerin olduğu bir bölgede, Azerbaycan'ın Türkiye gibi gibi müttefikinin olması büyük bir şans" dedi. SİSTEMLER TÜRKİYE'DEN İki ülke arasındaki iş birliği sadece eğitimlerle sınırlı değil. Teknik anlamda da büyük adımlar atıldı. Azerbaycan ordusunun kripto muharebe sistemleri millileştirildi. TSK'nın kullandığı yerli yönetim ve bilgi sistemlerinin entegrasyonu için çalışma başlatıldı. Türk Savunma Sanayii ürünleri Azerbaycan ordusunun envanterine girdi. Azerbaycan ordusu ile SİHA, çok namlulu roketatar sistemleri, keşif gözetleme sistemleri, zırhlı araçlar ve füzeler konusunda iş birliğine gidildi.
