Son Dakika:
Türkiye tarihinin en önemli seçimlerine yönelik yapılan anketlerin sonucunu gözler önüne seren Cüneyt Özdemir, bütün araştırmalarda AK Parti 1. çıkıyor. Bazen gerçeği görmemek Millet İttifakı'nın işine geliyor." yorumunda bulundu.
Araştırma şirketi Areda Survey’in 10 bin 136 kişinin katımıyla yaptığı Siyasal Eğilim Araştırması’nda dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı. Anket sonuçları Türk halkının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan güvenini bir kez daha gösterdi. Buna göre seçimlerde vatandaşların tercihi yüzde 50,8 ile Erdoğan. Seçime kısa bir süre kala kamuoyu şirketleri çalışmalarını hızlandırdı. Araştırma şirketi Areda Survey 12-14 Nisan günleri arasında yaptığı ankette, vatandaşların en çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güvendiğini belirledi. AK Parti CHP'ye büyük fark attı Anket sonucuna göre vatandaşların aday tercihi %50,8 ile Recep Tayyip Erdoğan olurken birinci turda seçimleri kazanıyor. Seçimlerin ikinci tura kalmasına yönelik cevapta ise %52,6 ile yine Recep Tayyip Erdoğan birinci çıktı. “Bu Pazar bir genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna ise verilen cevapta AK Parti %40,4 alarak en yakın rakibi CHP’ye büyük fark attı. CHP’nin %25,5 oy aldığı ankette, Yeşil Sol 10,3, MHP 8,8 ve İYİ Parti 7,6 oy alıyor. Tercih yine Erdoğan “Bu Pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa hangi adaya oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olası rakiplerine büyük fark attığı gözlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en yakın olan rakibi Kılıçdaroğlu’nun %43,1 oy aldığı ankette Muharrem İnce ise %4,5 ile üçüncü sırada yer alıyor. Yaş, cinsiyet, eğitim ve siyasal eğilim özelliklerini temsil eden 10.136 ile CAWI tekniği ile Areda Survey’in profil bazlı Dijital Paneli kullanılarak görüşme yapıldığı verilen sonuçlarla elde ettiği öğrenildi. Ayrıca bu araştırmanın saha çalışmasının 12-14 Nisan tarihlerinde gerçekleştirildiği öğrenildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye tarihinde görülmemiş 72 saatlik krizin ardından koalisyon ortaklarına adaylığını kabul ettirdi. İlk iş, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yi Meclis'te ziyaret ederek destek isteyen Kılıçdaroğlu, HDP'nin şartlarını kabul ederek amacına ulaştı. HDP, aday çıkarmayarak 6'lı koalisyona katılırken, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey isimlerinden de destek mesajları yağdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ortak aday olarak açıklayan Altılı Masa, 6 Mart'tan bu yana Kandil'deki terör elebaşlarını coşturdu. Peş peşe videolar yayınlayan PKK elebaşları, Millet İttifakı'na methiyeler düzerken, Kılıçdaroğlu'na tam destek verdi. Edirne'de tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da masa ortaklarına parmak sallayıp Tutum Belgesi'ni dayattı. Sabah'ın haberine göre, İşte Kandil-HDP-CHP hattındaki 18 günlük skandal süreç... 6 MART: Meral Akşener zoraki masaya döndü. 6'lı koalisyonun adayı Kılıçdaroğlu oldu. 8 MART: Selahattin Demirtaş "HDP masaya gelemez" diyen Akşener'e açık mektup yazıp adeta parmak salladı. 12 MART: PKK elebaşı Mustafa Karasu "Altılı Masa'ya ilgi oldu, toplumda umut yarattı. HDP sorumluluğunu yerine getirecek" diyerek talimat verdi. 15 MART: PKK elebaşlarından Murat Karayılan da Altılı Masa'ya destek vererek, "Önder Apo'nun özgür olma vakti geldi" dedi. 18 MART: Demirtaş kaleme aldığı yazıda, "Tutum Belgesi'ndeki politikalara yaklaşım nasıl olacak?" diye sorarak Kılıçdaroğlu'na destek için dayatmayı yaptı. 20 MART: Günlerce konuşulan HDP-Kılıçdaroğlu görüşmesinde bir dizi pazarlıkların ardından anlaşma sağlandı. İki taraf arasında bakanlık-vekillik pazarlığı yapıldığı iddiaları şok etkisine neden oldu. 21 MART: Diyarbakır'da "Öcalan'a özgürlük" sloganlarının atıldığı Nevruz kutlamalarında ön sırada saf tutan CHP'li Sezgin Tanrıkulu, "Bu bahar başka güzel gelecek" dedi. 22 MART: HDP, Kılıçdaroğlu lehine cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararı aldı. İyi Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Kılıçdaroğlu'na "HDP'nin olduğu denklemde olmayız" diyerek tepki gösterdi. 23 MART: PKK elebaşı Duran Kalkan, "AK Parti- MHP'yi yıkmak için mücadele edeceğiz. Seçimde biz bu temeldeyiz" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı adı altında katılmaya karar vermiştir. İttifakımız dünya barışının, adaletin, Türk İslam aleminin güvencesidir. Gücünü ve kararlılığını azizi milletimizden almaktadır" dedi.
14 Mayıs seçimleri için geri sayım başladı. Bir yandan partilerin hazırlıkları sürerken bir yandan da Cumhurbaşkanı adayları için resmi süreç devam ediyor. TBMM'de grubu ol olmayan adaylar için dün itibarıyla imza süreci başladı. Evrakalarını Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) teslim eden adaylar destekçilerinden gelecek 100 bin imza ile resmi adaylık elde ederek pusulaya adlarını yazdıracak. İmza sürecinin ilk gününde ise adaylar bekledikleri ilgiyi bulamadı. Ahmet Özal 237 imza topladı En iddialı adaylardan biri olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce 30 bin imzaya bile ulaşamazken daha önce açıklamaları ile gündeme gelen Ahmet Özal ise tam bir hayal kırıklığı yaşadı. Sürecin başlamasından önce katıldığı programlarda yüzde 25 oyları olduğunu belirten Türkiye İttifakı'nın adayı Özal ilk gün sadece 237 imza toplayabildi. 10 partinin adayı oldu Özal, genel başkanı olduğu Teknoloji Kalkınma Partisi ve Anadolu Birliği Partisi, Bağımsız Cumhuriyet Partisi, Osmanlı Partisi, Türkiye Ekonomi ve Kalkınma Partisi, Vatanseverler Partisi, Yeniden Anavatan Partisi ve Yeni Yol Partisi'nin oluşturduğu "Türkiye İttifakı"nın cumhurbaşkanı adayı olarak aday gösterilmişti. Diğer yandan başvurusu kabul edilen 11 adayın, 27 Mart’a kadar 100 bin imza toplamaları gerekiyor. İşte adayların ilk gün topladıları imzalar: Muharrem İnce: 28.235 Muhammed Ali Fatih Erbakan: 27.910 Sinan Oğan: 15.573 Doğu Perinçek: 6.679 Yakup Türkal: 993 Erkan Trükten: 397 Tevfik Ahmet Özal: 237 İrfan Uzun: 176 Halil Murat Ünver: 119 Hilmi Özden: 60 Davut Turan: 34
6'lı koalisyonun küçük ortakları masadakilerden oy kapma yarışına girişti. Akşener'in masayı terk edip tekrar dönmesi sonrası ciddi oranda oy kaybettiğini düşünen Gelecek ve DEVA, kayıp oyları kendilerine çekmek için çalışıyor. Kılıçdaroğlu, Akşener'in masayı terk etmesinin ardından ortağını, partisinden oy devşirmekle itham etmişti. Masayı terk edip daha sonra geri dönen İYİ Parti'nin oy kaybı yaşadığı tahminleri 6'lı koalisyonun diğer ortaklarının iştahını kabarttı. Yeni Şafak'ın haberine göre, İYİ Parti'nin oy oranının yaşanılan süreçte düştüğünü düşünen ortakları seçimi kazanmak için o oyların diğer partilere kayması gerektiğini düşünüyor. İYİ PARTİ BARAJ ALTI KALACAKTI CHP'li kurmaylar, bu kriz nedeniyle 2018 yılındaki seçimlerde CHP'den İYİ Parti'ye gelen emanet oyların eski adresine döneceğine kesin gözüyle bakıyor. CHP'liler İYİ Parti'nin 6'lı Masa'ya dönerek baraj altı kalmaktan kurtulduğunu savunuyor. Bazı CHP'li milletvekilleri ise İYİ Parti'nin oylarından bir kesimin MHP ye kayabileceğini ifade ediyor. Meral Akşener'in hamlesiyle İYİ Parti'nin oylarının düştüğü hesaplarına Gelecek ve DEVA da katılıyor. Seçimin kazanılması için kaçan oyların ittifak içinde kalması gerektiği üzerinde duruluyor. İYİ Parti'nin masayı terk etmesini ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Akşener'i oy devşirmekle suçlamıştı. Kılıçdaroğlu, "İttifakımızın diğer ortakları medyaya çıkıp hakaretler etmiyor. İttifaka zarar veren demeçler hiç vermiyor. Hiçbirinin ittifak içinden oy devşirmeye çalıştığını da görmedik" demişti.
Altılı Masa'da ekonomi yönetimi için de tartışma yaşanıyor. CHP'de Faik Öztrak ile Selin Sayek Böke seçimi kazanmaları halinde Hazine'nin başına geçmek istiyor. DEVA Genel Başkanı Ali Babacan'ın talebi de ekonominin tek patronu olmak. İYİ Parti ise Erhan Usta ve Bilge Yılmaz'ın isimlerini öne sürüyor. 6'lı koalisyonun ortak cumhurbaşkanı adayı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilan edilmesinden sonra 6'lı Masa ve CHP'de kabine kavgası başladı. Masanın ortakları ile birlikte İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının da cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadi aldığı 6'lı Masa'da, kabinede 'kimin hangi görevi üsteleneceği' de tartışma konusu oldu. ÖZTRAK İLE BÖKE ARASINDA GİZLİ REKABET Yeni Şafak'ın haberine göre, CHP'de Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin Hazine'nin başına geçmek istiyor. İkili arasında yaşanan gizli rekabetin dışında kalan bir yarış ise DEVA ve İYİ Parti arasında sürüyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonominin tek patronu olarak ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olmak istiyor. BABACAN EKONOMİYİ İSTİYOR Ancak İYİ Parti buna karşı. Babacan'ın bu isteğine karşı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erhan Usta ve Bilge Yılmaz'ın isimlerini ön plana çıkarıyor. Akşener, Grup Başkanvekili Erhan Usta ve Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz'ı gösterip, "Ekonomiden sorumlu bakanlıklarda biz de iddialıyız" mesajını veriyor. HAZİNE'Yİ DE BANA VERİN! Olası 6'lı Masa iktidarında Hazine'nin ayrı bir bakanlık olarak yapılandırılması da gündemde. Bu noktada Babacan, Hazine'nin bakanlık olarak değil, ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısına bağlı biçimde örgütlenmesinden yana. Hazine bürokrasisinin gerçekte kime bağlı olacağına ilişkin genel merkezlerde stratejiler üretiliyor. Bu konuda Masa'nın en büyük kavgaları arasında yerini sıcak tutuyor.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, parti içinde yapılan oylamada cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Oy oranı iddiasında bulunan İnce, "Şimdi 28’le başlıyorum. 28’le başlarsam, 38’le birinci tur, 68’le ikinci tur olur. Bu kadar basit." dedi. Muhalif gazeteci Nevşin Mengü, İnce ile arasında geçen telefon görüşmesinin ayrıntılarını paylaştı. "Muharrem İnce ağır konuştu" Mengü, bazı sosyal medya hesaplarından yapılan destek paylaşımlarıyla İnce'nin ön plana çıkarılmaya çalışıldığını söyledi. Bu iddiaya karşı çıkan İnce, Mengü'yü arayarak tepkisini dile getirdi. Gazeteci Mengü, yaşananları anlattı: Muharrem İnce beni aradı. 'Elinde veri, hiçbir şey yok. Neye göre konuşuyorsun?' dedi. 'Muharrem Bey, elimde veri var' dedim. 'Yok ya, nereden olacak senin elinde veri?' Böyle çıkıştı. Ben de dedim ki, 'Muharrem Bey var.' Benim işi bu zaten. Ben 7/24 Twitter'dayım.' O da 'Bana hem AK Partililer hem de CHP'liler oy veriyor' dedi. Ben de öyle değil diye anlatırken, Muharrem Bey sinirlendi, biraz da ağır konuşacak gibiydi. Sonra ben de 'Tamam Muharrem Bey' dedim, telefonu kapattım. Allah'ım, Ya Rabbim. Siyasetçiler artık böyle arıyor, kafa tutuyor. 'Elinde veri yok' diyor. 'Var Muharrem Bey' diyorum. 'Yok ya' diyor. Acayip bir dil. Fatih Portakal: İnce gibi bir insanın bizi yönettiğini düşünün Cumhurbaşkanı adayı İnce ile tartışma yaşayan bir diğer isim muhalif gazeteci Fatih Portakal oldu. İlk olarak Nevşin Mengü ile İnce arasındaki tartışmaya değinen Portakal, "Nevşin de cevabını vermiş. Böyle bir siyasetçinin olmaması gerekiyor. İnce gibi bir insanın bizi yönettiğini düşünün." ifadelerini kullandı. Anket üzerine yaşanan gerilimin ayrıntılarını paylaşan Portakal, İnce'nin öfkesini kontrol edemediğini belirterek muhalefette bu şekilde davranan İnce'nin, iktidara gelmesi halinde demokrat bir yönetici olup olamayacağını sorguladı: "Hiç güven vermiyor" Bundan 3-4 gün önce bana mesaj atıyor. 'Kırıldım, bir daha sana çıkmayacağım' gibilerinden. Bana işimi öğretiyor. Ben size işinizi öğretiyor muyum? Herkes kendi işini yapsın arkadaş. Şimdi muhalefetteyken böyle. Başa geldiğinde acaba gerçekten demokrat bir yönetici olabilir mi olamaz mı? Hoşuna gitmeyenleri eleştirebiliyor. Çıkmayacağım, etmeyeceğim. Telefonda atışma. Hiç güven verici bir isim değil Muharrem İnce.
