Son Dakika:
Listelerindeki istifa, ölüm, inceleme sonucu adaylığı düşenler sebebiyle oluşan eksiklikleri bugün saat 17.00’ye kadar tamamlamayan siyasi partiler, ilgili seçim çevresinde seçime giremeyecek. Adaylar, geçici liste yayımlandıktan sonra 18 Nisan saat 15.00’e kadar çekilebilecek; partiler adaylıktan istifa eden bu isimler yerine 19 Nisan saat 17.00’ye kadar yeni isim bildirebilecek. AK PARTİ'DE 3 İSİM DEĞİŞİYOR Milliyet'te yer alan habere göre, AK Parti’de, adaylıktan çekilen eski Esenyurt Belediye Başkanı, AK Parti İstanbul 3. Bölge 8. sıra milletvekili adayı Necmi Kadıoğlu’nun yerine İstanbul eski İl Başkanı MKYK Üyesi Bayram Şenocak listeye girecek. Süresi içinde Belediye Meclisi Üyeliği görevinden istifa etmediği belirlenen İstanbul 1. Bölge adayı Mustafa Naim Yağcı’nın yerine avukat Muhammet Enes Savaş gelecek. Sırasını beğenmediği için çekilen Samsun 8. sıra adayı Kadir Kayan’ın yerine de bugün yeni bir isim belirlenecek. Öte yandan Erdoğan, partisinin ilk seçim mitingini 18 Nisan’da Afyonkarahisar’da yapacak.
AK Parti'de milletvekili aday listesi şekillendi. AK Parti, 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne önemli değişikliklerle girmeye hazırlanıyor. Milletvekili aday listesinin YSK’ya teslim edilmesine saatler kala, AK Parti'nin listesiyle ilgili bilgiler de gelmeye başladı. ÜÇ DÖNEM KURALI UYGULANDI AK Parti’nin aday listesinde büyük bir değişim olacak. Bunun en büyük nedeni ise 3 dönem kuralının “istisnasız” uygulanması. 27. Dönem’de görev alan milletvekillerinin yüzde 70’i değişiyor. Listelerden gelen bilgilere göre kadın milletvekili aday sayısı geçen döneme göre arttırıldı. Kritik şehirlerde kadınlar, ön sıralarda aday olarak gösterildi. EN GENÇ ADAY 19 YAŞINDA AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan İzmir’de 2. Bölge 1. Sıra milletvekili adayı olarak gösterildi. İnan’ın yanı sıra birçok genç listedeki yerini aldı. Genç sayısının daha önceki seçimlerde olduğu gibi yine dikkate değer bir noktada olduğu listenin en genç ismi ise 19 yaşında bir üniversite öğrencisi oldu.
Aydemir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C)/Acilciler terör örgütünün elebaşı ve Reyhanlı saldırısının faillerinden Mihraç Ural'ın, Millet İttifakı'nı destekleyeceklerine yönelik açıklamasını hatırlattı. Aydemir, "Eğer ülkemizi riske edersek, bu teröristler için zemini uygun hale getirirsek, yarın hiçbirimiz burada rahat yaşayamayız. PKK'sı, DHKP-C'si, THKP-C'si, FETÖ'sü envaiçeşit terörist yapılanmaları Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veriyor, Millet İttifakı'na destek açıklaması yapıyor." diye konuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun turuncu kategoride aranan PKK'lı bir teröristin Hakkari'de etkisiz hale getirildiğine yönelik açıklamasına dikkati çeken Aydemir, "Hakkari'de bir tane terörist kalmadı. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, Millet İttifakı başarı elde ederse terörle mücadele sekteye uğrar. Sekteye uğrarsa çok kısa sürede bütün kazanımlar berhava olur." değerlendirmesinde bulundu. İbrahim Aydemir, sokak röportajlarıyla toplumun yalanla, iftirayla manipüle edildiğini söyleyerek, bunlar için yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın deprem bölgesinde vatandaşlara destek olması gerekirken gittiği bir kıraathanede iskambil oynadığını anlatan Aydemir, "Böyle şey olur mu? Emek vermek, çaba göstermek lazım. Hep söylüyoruz; hiçbir çaba, emek yerde kalmaz. O mutlaka emek vereni yukarıda tutar ama o emeği görmeyeni de yerin dibine batırır. Şu anlayış da yerin dibine batacak bir anlayıştır." dedi.
AK Parti, Demokratik Sol Parti'ye ziyaret gerçekleştirdi. Ömer Çelik ve Binali Yıldırım saat 11.00'de DSP Genel Merkezi'ne gitti. Çelik ve Yıldırım DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile görüştü. BİNALİ YILDIRIM ZİYARETİN AMACINI AÇIKLADI Binali Yıldırım görüşme sonrası açıklama yaptı. Açıklamadan satır başları: "DSP ile aynı hassasiyetlere sahip olduğumuzu bir kez daha teyit ettik. Yapılacak bu seçimler ülkemizin bölgede hükümranlığının ve güçlü yapısının devamıyla emperyal hedeflerin bir çekişmesi niteliğinde olacağını öngörüyoruz. Dış çevrelerde ortaya konan bir hakikat bu. Bu seçimlerde beraber yol yürüyebileceğimizi düşündük ve bu teklifi DSP'ye, sayın genel başkana ve arkadaşlarına ilettik. Kendileri değerlendirip ona göre hareket edeceğiz. Ziyaretimizin amacı budur." Önder Aksakal'ın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle: "14 Mayıs seçimleriyle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Teşekkür ediyoruz ziyaret için. Sayın Yıldırım ve Sayın Çelik DSP'nin birikimlerinin yeni dönemde TBMM'ye taşınması yönündeki görüşlerini bizlerle paylaştı. 14 Mayıs seçimleri terörden tamamen arınmış, ekonomik kalkınmasını yeniden planlamış, tam bağımsız Türkiye'nin yeniden inşası için bir vesile olacaktır. Yerli ve milli değerleri kendilerinden bile önde tutanlarla küresel emperyalizmin taşeronları arasında bir seçim olacak. DSP, Türk devletlerine ve Türk milletine hizmet için ilkeli bir duruşla yoluna devam edecek. DSP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanması, devlet düzeninde istikrarın bozulmaması, dış mihrakların tertipleriyle Türkiye'de siyasi bir maceraya meydan verilmemesi için elinden geleni yapacak. KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ SONRASINDAKİ HDP ÇIKIŞI GÜNDEM OLMUŞTU DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, dün de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüştü. Aksakal'ın Kılıçdaroğlu görüşmesi sonrasında yaptığı HDP çıkışı gündem olmuştu. Aksakal, 'DSP için vatan ve bayrak çok önemlidir. Kıbrıs çok önemlidir, mavi vatan çok önemlidir. 14 Mayıs seçimlerini ayıran en önemli özellik ise kürsel emperyalist yapılarla kadim Türk devletinin arasında bir seçim olduğudur. Cumhuriyetimizin 100 yıllık geçmişi ile hesaplaşma hayalleri kuranlara, DSP Türk Milleti'nin hassasiyeti ile karşılık vermiştir, her zaman da bu karşılığı verecektir.' demişti.
Türkiye'de, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 14 Mayıs'ta yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan, seçimi kazanmak için yarışacak. Adaylar seçime az bir süre kala çalışmalarını sürdürüyor. Ülkenin birçok yerine giden adaylar seçmenleriyle görüşüyor. KILIÇDAROĞLU'NU GEÇTİ İstanbul halkının hizmet etmesi için seçtiği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha çok gezi yapıyor. Her gün farklı bir ilde olduğu görülen Ekrem İmamoğlu için artık sosyal medyada lakaplar yarışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Turist Ömer' benzetmesi ise zirvede yer alıyor. BAŞKANDAN ÇAĞRI İmamoğlu'na, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı çağrıda bulundu. Sosyal medya hesabından "Come to İstanbul" yazan başkanın paylaşımına binlerce beğeni geldi. Yazıcı'nın paylaşımı sosyal medyada çok sayıda beğeni alırken, bazı kullanıcılar 'Ekrem'e yeter ki gezme olsun', 'Eko gezmekten fırsat bulursa İstanbul'a gelecek' şeklinde yorumlarında bulundu. Burdur'dan Hatay'a geçen Ekrem İmamoğlu ise çağrıya sessiz kaldı.
Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şu şekilde: Bizlere iletilen her konuyu yakından takip ediyoruz. Devlet görevlilerimiz sürekli sahadadır. Sayın cumhurbaşkanımız da sahayı sık sık ziyaret ediyor. Mescidi Aksa'ya yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Haremi Şeref'in statüsü, hukuku hakkında herkesin son derece saygılı olunmalı. Müslümanlar kıble mescidine sığındı, aşırı şiddet uygulanarak tutuklandılar. Mescidi Aksa ilk kıblemiz ve kırmızı çizgimizdir. İsrail'in bu tutumu bölgedeki tansiyonu yükselten tutumdur. Olumsuz sonuçlar doğurmasından kaygı duyuyoruz. Dün önemli bir gelişme yaşandı. Finlandiya, NATO karargahında bayrak çekilme töreni ile NATO'nun 31. üyesi olarak NATO'nun üyesi oldu. Bütün bu süre boyunca Cumhurbaşkanımızın koyduğu ilkeler ve prensiplerin bu katılım sürecine dönük koyduğu yöntemin ne kadar tutarlı olduğu ortaya kondu. Bu vesile ile finlandiya'yı tebrik ediyoruz. Aynı süreç isveç için de ilerleyecektir ancak terörle ilgili tahhütlerini yerine getirmelidir. Olmadığı takdirde Türkiye üyeliğine onay vermeyecektir. SON YILLARDAKİ EN NİTELİKSİZ KONUŞMA OLDU Bütün siyasi partiler tezlerini ortaya koyabilirler. Milletimiz kararını verir ve karar çıkınca saygı duyulur. Akşener'in kullandığı bazı tabirler son yıllardaki en niteliksiz, en yakışıksız konuşma olmuştur. Kılıçdaroğlu da tebrik etmiş ve bu niteliksizliğe çifte destek olmuş Bakalım diğer üyeler de destek gösterecek mi? Destek vurgusunun yapıldığı bölüm kürsüye kurşunların dizildiği tablo. Şöyle bir ifade kullanıyor, 21 yıldır ülkeyi yönetiyor henüz devlet adamı olamadı diyor. Devlet görevlisi olduğu kısıtlı dönemde milletin örfünün üzerinden silindir gibi geçen 28 Şubat kararlarını uygulamaktır. Ortaya koyduğu en büyük icraat budur. Cumhurbaşkanımız ise bütün dünyanın kabul ettiği şekilde Türkiye'yi dirayetle yönetmektedir. Bütün milletimiz şahittir. Akşener'in kısa süre yaptığı hizmetle ilgili yüzleşmeye girmesi en doğrusudur. Demokratik şekilde eleştiri doğrudur ama devlet adamı olduğunu tespit etme noktasında bu eleştirileri getirenlerin elinde bir ajanda yoktur. Kendi partilerini yönetemeyenlerin kimseye devlet adamlığı konusunda ders veremez. TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ YIKACAĞIZ DİYENLERE TEPKİ GÖSTERMİYORLAR Bir kadın siyasetçiye sadece kadın olmasından dolayı hakaret söz konusu ise bunun karşısında önce biz dururuz. Bugünkü konuşmada herhangi bir kadın ya da erkek siyasetçinin kimsenin ağza almaması gereken ifadelerle Cumhurbaşkanımıza hakaretler kullanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkacağız diyenler miyavladığı zaman bunlardan bir tepki geliyor mu? Terör örgütü biz size destek veriyoruz diyorlar, onlara diyemedikleri lafları cumhurbaşkanımıza söylüyorlar. Cumhurbaşkanımıza söylediklerinin onda birini bunlara söyleyemiyorlar. MASADAN KALKTIKTAN SONRA OLUŞAN CARİ AÇIĞI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR Masadan kalktıktan sonra ciddi bir cari açık çıktı. Bir sürü laf söyledikleri kişilerle aynı masaya oturmak zorunda kaldılar. Bu açığı cumhurbaşkanımıza hakaret ederek kapatmaya çalışıyorlar. Milletin kazanımlarını heba etmek için ortaya konulan bir eylemdir. Altılı masanın milletin adına iş yapma yeteneği olmadığını ifade etmişti. Ne kumar masasında ne noter masasında olmayacağız, dedi. Ölüm ile sıtma arasında olmayacağız dedi. Birkaç gün içinde ne değişti de o masaya oturdunuz. ÖLÜM İLE SITMA ARASINDA HANGİSİNİ TERCİH ETTİNİZ? O masaya sizi döndüren, Kılıçdaroğlu'na oy isteten şey nedir? Ölüm ile sıtma arasında kaldık diyorsunuz, hangisini tercih ettiniz? Burada ortaya çıkan dağınıklığı kapatmak için cumhurbaşkanımıza saldırarak bunu perdeleyeceklerini sanıyorlar. Kendi ittifakınızın trolleri günlerce partinize hakaret ettiler bunun karşısında sustunuz. Cumhurbaşkanımızın 'beni uğraştırma' sözünün üzerine kendinize bir mağduriyet yaratmaya çalışıyorsunuz. KANDİL'E LAF SÖYLEMEMEYİ SAKLAMAK İÇİN CUMHURBAŞKANIMIZA SALDIRIYORLAR Bunlar bilin ki cumhurbaşkanımıza saldırıyorlarsa Kandil'e laf söyleyememeyi saklamak için saldırıyorlar. Bu tablo açık seçik şekilde ortaya çıkmıştır. Bu masada size ne söylendi. Ne söylendi ki büyük bir dayatma ile karşı karşıya kaldım, dediniz. Bütün bunların millete izah edilmesi gerekir. Saçma sapan pazarlıkların gündemiydi bu. Şimdi ise cumhurbaşkanımıza saldırarak başka bir gündemi örtmeye çalışmaktasınız. Sizin bütün bu hakaretleri sineye çekmenizin nedeni nedir? Dayatma ile karşı karşıya kaldığınızı siz söylüyorsunuz. Özür dilenmemesine rağmen masaya dönmenizi izah etmeniz gerekiyor. O MECLİS KÜRSÜDE KURŞUN SERGİLEYECEK YER DEĞİLDİR Bir kadın siyasetçinin kullanmaması gereken sözleri kullanarak kurşun sergisi açarak ortaya koyduğu bu performans üzerinde düşünülmesi gereken tablodur. O meclis sizin kürsüde kurşun sergileyeceğiniz yer değildir. Emniyetin yaptığı açıklama ortada. İlla başka bir hikaye çıkarma peşindesiniz. KENDİLERİNE ADANA ŞALGAMI TAVSİYE EDİYORUM Biz mağdur ediliyoruz diyerek herkesi tehdit etmek, birbiri ile bağdaşmayacak sözlerle başkalarını suçlamak tutarlı değildir. Şu anda üslup konusunda en çok hassasiyet göstermesi gereken sizsiniz. Bir de çay tutturmuş gidiyor. Kendilerine reçeteyi yeniliyorum. Kendilerine rezenenin yanında Adana şalgamı öneriyorum. Dar ağacı pankartı asarak, seccadeye basarak bir siyaset yürütülmek isteniyorsa biz bunlarla mücadele ederek gelmiş bir kadroyuz. Bu ittifakın yazılımı Yassıada olmuş. Türkiye'nin büyük bir demokrasi deneyimi olmuştur. SÜLEYMANİYE BÖLGESİNE UÇUŞ YASAĞI Süleymaniye bölgesinde terör örgütünün yoğunlaşması uçuş açısından risk teşkil ediyordu. Yoğunlaşma dağıtılırsa bu karar gözden geçirilecektir. Mecburen alınmış bir karardır. 3 Temmuz'a kadar geçerlidir. 4 PARTİ KENDİ LOGOSU İLE SEÇİME GİRECEK Cumhurbaşkanımızın Sayın bahçeli ile görüşmesi konusunda bir takvim söylemeye gerek yok. Cumhur İttifakı stratejileri açısından güçlü bir iş birliği var. Cumhur ittifakı içindeki dört parti kendi logo ve listeleri ile gireceğini açıkladı. Şu ana kadar herhangi bir değişiklik yok. Ortak liste de ayrı liste de mümkündür. İttifak bir koalisyon değildir.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "İYİ Parti İstanbul İl binasına yapılan saldırıyı lanetliyoruz. İYİ Parti’ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Siyaset kurumuna dönük her türlü taciz ve saldırının karşısındayız. Hiçbir provokasyon ve saldırı amacına ulaşamaz. Siyaset kurumunun bu saldırılara karşı kararlı ve sağduyulu bir duruş göstermesi önemlidir. Buna karşın Sn Akşener’in bu saldırıdan sonra Sn Cumhurbaşkanımızı suçlayan açıklaması ise sorumsuz ve provokatif bir yaklaşımdır. Sn Akşener’in Sn Cumhurbaşkanımıza dönük kullandığı yakışıksız ve provokatif dili kınıyoruz. İYİ Parti il binasına yapılan saldırının failleri ortaya çıkacaktır. Özellikle seçime giderken tüm provokasyonlara karşı ortak tutum alınması önemlidir. En güçlü iradeyle siyaset kurumuna dönük saldırılara karşı duracağız. Bunun kadar önemli olan ise sorumsuz açıklamalar yaparak provokasyona katkı sağlamamaktır. Sn Akşener doğrudan Sn Cumhurbaşkanımıza karşı yakışıksız bir dil kullanarak maalesef bu saldırıyla amaçlanan provokasyona katkı sağlayabilecek bir açıklama yapmıştır. Sn Akşener şu anda bu saldırı karşısında tüm siyaset kurumunun ortak dayanışma tutumunun altını çizmelidir. Bu lanetli saldırıyı sorumsuz yaklaşımlarla siyasi kazanç malzemesi yapmaya çalışmak, birileri tarafından üretilmek istenen ortama katkı sağlamaktan başka işe yaramaz. Siyasi partilere yapılan saldırılar karşı durulması gereken eylemlerdir, sorumsuz yaklaşımlarla siyasi rant üretme malzemesi değildir. Bu sorumsuz yaklaşımlarla kimse siyasi rant elde edemez. "14 MAYIS’TA DEMOKRATİK BİR YARIŞLA SEÇİM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ" 14 Mayıs’ta ülkemizi için demokratik bir yarışla seçim gerçekleştireceğiz. Bu ortamı lekelemek isteyen provokasyonlara karşı olduğumuz gibi, sorumsuz açıklamalarla bunlara destek veren siyasi yaklaşımlara da karşıyız. Cumhurbaşkanımız tüm hayatı boyunca mücadelesini demokratik seçimler yoluyla verdi. Cumhurbaşkanımızın siyasi çizgisi provokasyonlara karşı demokratik siyasi mücadele temelinde, milletimizin desteği ve duasıyla inşa edilmiştir."
Türkiye’nin seçim arifesinde olduğu bu günlerde, siyaset arenasında gerilim arttı. Öyle ki sosyal medya ve grup toplantılarında sık sık demeçler veren parti liderleri, kullandıkları dillerle tansiyonu yükseltmeye başladı. Bu isimlerden biri de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu. Akşener, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak ‘papatya çayı’ tavsiyesinde bulundu. PKK'nın desteğini hatırlattı Bunun üzerine AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten yanıt geldi. Çelik, sosyal medya hesabından sert açıklamalarda bulunarak Akşener’e, cumhurbaşkanı adaylarına PKK’nın destek vermesini hatırlattı. "Yakışıksız dili ve tutumu kınıyoruz" Ömer Çelik’in açıklamaları şu şekilde: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dünkü grup toplantımızda eser ve hizmet temelli seviyeli bir seçim yarışı olması temennisinde bulunmuştu. Ancak İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşener’in Cumhurbaşkanımıza dönük ifadeleri, yakışıksız ve niteliksiz bir kampanya yürüteceklerinin ilanı oldu. Sayın Akşener yaptığı paylaşımda bir gerginlikten bahsediyor ve Cumhurbaşkanımıza karşı yakışıksız bir üslup kullanıyor. Kullanılan bu yakışıksız dili ve tutumu kınıyoruz, kendilerine iade ediyoruz. Bu saldırgan üslubun sebebini biliyoruz. Kendi adaylarını ilan ettiklerinden beri PKK’nın defalarca açık destek ilan ettiği bir yapının parçası olarak yola devam etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz. Kuşkusuz bunu tonlarca “rezene çayı” içerek bile hazmetmek mümkün değildir. "Kimin günlük doz olarak kaç papatya çayı içeceği tespit edilebilir" Açıklamalarının devamında, Akşener'in aday belirleme sürecinde kriz yaşayarak 6'lı masadan 4 günlüğüne ayrılmasını da hatırlatan Çelik, sözlerine şöyle devam etti: Şayet birileri siyasi gerginlik nerede diye tespit etmek istiyorsa, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı ilan edildiği anda yanındaki genel başkanlardan hangisinin gerginlik konusunda diğeriyle yarıştığına bakmalıdır. Böylece aslında 7’li masada kimin günlük doz olarak kaç papatya çayı içmeye ihtiyacı olduğunu tespit edebilirler. “Hakarete uğradım” diyerek masadan kalkmak, sonrasında mecbur kalıp tekrar o masaya oturmak nerede olduysa siyasi gerginlik oradadır. “Kumar masasıyla noter masası arasında kaldık” dedikten sonra mecburi geri dönüş nerede yaşanmış ise gerginliğin adresi orasıdır! "Akşener’in tek dert etmesi gereken konu..." Son olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına Kandil'den sık sık destek açıklamaları gelmesine de değinen Ömer Çelik, şu ifadelerle açıklamalarını noktaladı: Aslında Sayın Akşener’in şu anda tek dert etmesi gereken konu, kendi Cumhurbaşkanı adaylarına PKK tarafından üst üste açıklamalarla neden destek verildiği olmalıdır. Hatta kendi adaylarına destek vermek için PKK’nın eylemlerine ara verme kararı alması tüm gündemini işgal etmelidir.
