27 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

3 bakanlıktan çocukların eğitim sürecinin güvenliği için iş birliği

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen Polis Müzesi Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin Koruyucu ve Önleyici Hizmet ve Tedbirlerin Artırılmasına Yönelik İş Birliği Protokolü' imza törenine katıldı. Bakan Soylu, Türkiye’nin büyüdüğünü ve bununla birlikte problemlerinin de çeşitlendiğini belirterek, "Sürekli takip eden, sürekli izleyen, sorunların peşinden giden değil, önleyici tedbirler alan, onları önceleyen ve onlar ile ilgili adım atmayı devlet kapasitesinin en önemli görevi olarak nitelendiren bir anlayışı Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu ülkede yönetmeye çalışıyoruz. Eğitim ve güvenlik işleyişinde alarmımızın en yüksek seviyede çaldığını ifade etmek isterim. 2017 ile 2022 yılları arasındaki pandemi dönemi de var. Toplam 30 büyük okul çevreleri ve güvenliği operasyonu yaptık. Eğer okulun etrafında tek dal sigara satılıyorsa bizim için tehdittir. Okulun etrafında alkol satılıyorsa, tezgah altından bu bizim için büyük bir tehdittir. Okulun etrafında kafeler, kahveler kumar oynatıyorlarsa bu bizim için büyük bir tehdittir. Uyuşturucuyu konuşmak, söylemek, düşünmek, hatta zihnime bile getirmek istemiyorum. Onun için okulun çevresini güvenli hale getirmek bizim için önemlidir" diye konuştu. '334 OKUL SERVİS ARACI KONTROL EDİLDİ' Bakan Soylu, güvenlik denetimlerine ilişkin verileri de paylaşarak, "Son 5 yılda bu güne kadar 328 bin defa okullarımızın çevresi kontrol edildi. 3,5 milyon insan okul çevresinde defalarca polisimiz ve güvenlik güçlerimiz tarafından okul aile birliği, okul müdürümüz ile irtibatlı şekilde kontrol edildi. 334 okul servis aracı kontrol edildi. Bunun 21 bininden daha fazlasına işlem uyguladık. Lastiğinden muayenesine kadar, içerisinde bulunacak güvenlik görevlisinden şoförünün niteliğine kadar birçok adım uyguladık. Neticede etraftaki iş yerlerini 500 bin kez kontrol ettik. Yani okulumuzun etrafında güvenli bir alan oluşturmak için tüm adımları attık" dedi. 'GENÇLERİMİZ İÇİN İYİ POLİTİKALAR HAZIRLAMALIYIZ' Bakan Derya Yanık ise "Bizim bir taraftan aktif yaşlanmayı diğer taraftan çocuklarımız ve gençlerimiz için o kadar iyi politikalar ve süreçler hazırlamalıyız ki bu genç nüfusun hayata hazırlandığında üretken, kabiliyetli, kendi potansiyelini gerçekleştirme gücünü yakalamış, Türkiye’nin gücünün farkında olan gençler olarak hayata katılmalarını sağlamalıyız. Genel olarak dünyada yaşlanma problemi var ama ülkemizde de var. Bu yüzden şu anda çocuklarımız ve gençlerimiz bizim için sadece çocuk ve genç olmasının yanında Türkiye’nin geleceğini üzerine kuracağımız hazine olarak karşımızda duruyor. Çocuklar ve gençler ile ilgili hiçbir meseleyi ihmal etme, hafife alma ve erteleme şansına sahip değiliz. Tarihe karşı böyle bir sorumluluğu taşıyoruz. Dolayısıyla konunun tarafları olarak üç bakanlık ve Belediyeler Birliği'miz bütün kurum ve kuruluşlarımızın bu işin bir tarafında paydaş olduğu tartışmasız" diye konuştu. 'EĞİTİM, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR' Bakan Mahmut Özer de eğitimi milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Bu ülkede yıllardan beri kız çocuklarıyla ilgili, özellikle muhafazakar kesimi irrite edecek şekilde 'Kız çocuklarını okullara göndermiyor vatandaşlarımız’ şeklinde muhafazakar kesimi töhmet altında bırakarak; ama bunun yanında okullar açmayarak, eğitime erişimlerini kolaylaştırmayarak, süreci güçleştirerek geçtiğimiz bir dönemden şu anda kız çocuklarımızın okullaşma oranının erkek çocuklarını geçtiği bir eğitim sistemine evirildik. Bu ülke son 20 yıl içerisinde eğitime erişim sorununu çözdüğü gibi kız çocuklarının eğitime erişme sorununu da çözdü. Bugün beyin göçünü sıklıkla gündeme getirenlerin dün başörtüsü yasağından dolayı yurt dışına giden kadınlar ve kızlarla ilgili hiçbir şey konuşmadıklarını görürsünüz. Çünkü onların kucaklama diye bir dertleri yoktur. Bizim 18,9 milyon öğrencimizin yaklaşık 1 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler ve diğer yabancılardır. Böyle bir ülke yok. Tüm vatandaşını kucakladığı gibi ona misafir olan insanların çocuklarına da eğitim hizmetini sunan bir ülke yok. Madde bağımlılığından internet bağımlılığına kadar hiçbir bağımlılığa feda edecek tek bir gencimiz yok. Hiçbir terör örgütüne teslim edecek, kaybedecek tek bir gencimiz yok. Özellikle son zamanlarda bakanlık olarak internet bağımlılığıyla ilgili süreçlere çok daha müdahil olduğumuz zaman gördüğümüz şey şu; çok tehlikeli bir sürecin içindeyiz. Gençlerimizi bağımlılıkla ilgili süreçlerde yalnız bıraktığımız zaman kaybetme riskimi çok fazla artıyor."

1 yıl önce

3 bakandan canlı yayında ortak açıklama! "Konut yapım seferberliği başlamıştır"

Deprem bölgesinde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum basın toplantısı düzenledi. Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle: 6 Şubat tarihinden itibaren devletimizin, milletimizin tüm gücüyle, tüm kurumlarımızla bu büyük alanı bütün hava, yol şartlarının olumsuzluğuna rağmen en ücra noktalarına rağmen ulaşmaya çalıştık. Dünyada hiçbir ülke, üst üste yaşanan 5 yıkıcı depremin altından kalkabilecek halde değildi. Türkiye, devletiyle milletiyle her noktada bu afetin oluşturduğu hasarı telafi etmek için büyük çaba göstermektedir. Adıyaman'da ilk başından itibaren hem Bakanımız Adil Karaismailoğlu ve Mehmet Muş başta olmak üzere 6 valimiz, kolluk görevlilerimiz arama kurtarma ekiplerimiz büyük çaba gösterdi, göstermeye devam ediyor. 'İLK GÜNDEN BERİ HİÇBİR GÜVENLİK SORUNU YAŞANMADI' Altyapı konusunda diğer illere nazaran ciddi toparlanma söz konusu. Adıyaman'da bugün su, doğalgaz, elektrik açısından. Güvenlik açısından da ilk baştan itibaren bir sorun yaşanmamış ve devletimiz bir asayiş olayı gerçekleşmemesi için ortaya irade koymuştur. Konteyner şehirlerinin hazırlanması konusunda planlamayı birlikte gerçekleştirdik. Köylerimizden illerimize kadar nasıl hızlı adımları atabilirizi değerlendirdik. Çadır kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın daha iyi bir yaşam alanı oluşması için değerlendirmelerde bulunuyoruz. Vatandaşımıza her noktada ulaşmaya çalışıyoruz. 6.4 depreminin ardından vatandaşlarımız büyük korku içerisinde çadır talebinde bulunuyorlar. Biz de çadır ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Biz bugüne kadar selde, afette birlikte olduk. İşimizi tamamlamadık çıkmadık. Elbette ki hüzünlüyüz, hatıralarımız şehirlerimiz yıkıldı, sevdiklerimizi kaybettik. 'ÜLKENİN TÜM KAPASİTESİYLE BURADAYIZ' İnsanın hayatının takdir edildiği andan bir saniye geri getirme kabiliyeti kimsede yoktur. Burada yapmamız gereken; umudumuzu geleceğe yönelik ayakta tutmak zorundayız. Hayatımızda ilkleri birlikte görüyoruz. Bir yerde 10 bin hemşehrimizin aynı mezarlıkta defnedildiği, bundan 30 yıl sonra bir dedenin torununa anlatırken, bu afetin o çocukta da travma yaşayabileceğini unutmamamız lazım. Ülkenin tüm kapasitesiyle buradayız. Bu mesele burada insanlarımız kendi evlerine girene kadar bütün şehirde depremin izlerini buradan tamamen silene kadar çıkmayacağız. Millete sorumluluğumuz var. Biz sorumluluk sahibiyiz. Allah'ın izniyle millete mahçup olmadan tamamlayacağımıza inanıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Deprem bölgesinde hasar tespit çalımlarının sürdüğünü belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un açıklamaları şöyle: İLK ANDAN İTİBAREN SEFERBER HALDE ÇALIŞIYORUZ Bugün Adıyamanlı kardeşlerimizin acılarını paylaşmak için inşa edeceğimiz yeni Adıyaman'a ilişkin fikirleri almak için Bakanlarımızla, milletvekillerimiz ve tüm çalışma arkadaşlarımızla buraya geldik. Depremden etkilenen 11 ilimizle vatandaşlarımızla el ele vererek ilk andan itibaren seferber halde çalışıyoruz. Son ana kadar da Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu çalışmaları azimle kararlılıkla yapacağız. 'KALICI KONUTLARI 1 SENE İÇİNDE YAPACAĞIZ' İllerimize tek tek ziyaretlerde bulunduk. Arama-kurtarma, hasar tespit çalışmalarını ekiplerimizle yürüttük. Dün de Kilis'te yapılan çalışmaları yerinde inceledik. İlk andan itibaren Ulaştırma Bakanımız ve Ticaret Bakanımız çalışma arkadaşlarımızla el ele vererek çalışmalarını yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Şehrin tüm ihtiyaçlarını giderecek anlayışla çalışmalarını yürütüyorlar. Kalıcı konutları vatandaşlarımıza söz verdiğimiz şekilde 1 sene içinde yapacağız. Adıyaman'ın hasar tespit değerlendirmesinde, 20 bin 980 binada 56 bin 685 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak değerlendirmesini yaptık. "KONUT YAPIM SEFERBERLİĞİ BAŞLAMIŞTIR" Devletimiz tüm imkanlarıyla birlikte Cumhurbaşkanımızın koordine ettiği bir süreci biz de bakanlarımızla valilerimizle birlikte sahada takibini yapıyoruz. İnşallah bu zor günleri birlikte atlatacağız. Gerek malzeme tedariki, gerek en sağlam doğru alanda, çocuklarımızın geleceğini ve şehrin kültürünü koruyacak şekilde planlarımızı yapıyoruz. 'CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK AFET KONUT SEFERBERLİĞİNİ YÜRÜTÜYORUZ' Şu anda Cumhuriyet tarihimizin en büyük afet konut seferberliğini başlattık. Şehrimizin 100 yılını da planlayacak afetlere dirençli bir anlayışla yapıyoruz. Adıyamanlı kardeşlerimizin ne ihtiyacı varsa bu anlayışla ülkemizin en iyi mimarlarıyla, tasarımcılarıyla bu süreci yürütüyoruz. Zemin + 3 katı geçmeyecek bir yapılaşmayı hayata geçireceğiz. Şehrin tüm kültürel değerlerini birlikte ayağa kaldıracağız. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 200 bin konut projesini bilim insanlarımızla çalışmalarımızı yürütüyoruz.  Depremin ardından 18. gün itibariyle 3 günde 7 bin 222 konut ve 36 dükkanın konut sözleşmesini gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğini yürütüyoruz. Köydeki vatandaşlarımızın köydeki yaşamını sürdürebilmesi amacıyla hassas bir süreç yürütüyoruz. Burada 10 bin köy konutumuzu, 70 bin köy evimizi buradaki tüm ihtiyaçlarını gerçekleştirecek şekilde hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Bu süreci inşa ederken eski yerleşim yerline yönelik detaylı çalışma yapıyoruz. Şehrin kuzeyinde Karadağ bölgesinde master plan hazırlıyoruz. Doğusunda yine Beşpınar bölgesi dediğimiz yerlere konutlarımızı yerleştireceğiz. Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamaları şöyle: "GÖNÜLDEN YAPILAN BİR İŞ VAR" Şehir yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. İlk günlerdeki çadır ihtiyacımızı hızla karşıladık. Şu an çadır kentlerde doluluk oranımız yüzde 73 dolayında. Yarın itibarıyla konteyner kentte de yaşam başlayacak. Burada konteynerlerin dışında da farklı yaşam alanları üretiliyor. Sürekli 24 saat vatandaşımızla beraberiz. Onlarla birlikte bunun üstesinden geleceğiz. Buraları eskisinden daha güzel hale getireceğiz. Hasar tespit çalışmalarımız yüzde 83 seviyesine geldi. Burada bu düzeni oturtana kadar elimizi buradan çekmeyeceğiz. Bütün planlamalarımızı yaptık. Tüm bakanlıklarımız işi doğrultusunda en iyisini yapmak için büyük çaba harcıyor. Burada hakikaten gönülden yapılan bir iş var. Bunu vatandaşımız da, milletimiz de görüyor.